Filme can suyunu verir kırmızının türlü tonları. Bir bakıma aşk, şehvet ve kızgınlık gibi uçarı duyguların ve aşırılıkların rengidir kırmızı; matadorun rüzgarda dans ettirdiği pelerine büyük bir şehvetin verdiği yetkeyle koşan boğayı tetikleyen cinsten. Fakat filmde yalnızlığın ve rastlantısallığın rengine bürünmüştür doğanın bu cilveli rengi. Michel’in yokluğunu onun kızılca montuna sarılarak gidermeye çalışan Valentine’in, kaderin bir cilvesi sonucu yargıçla tanışmasını mümkün kılacak olan da çarptığı köpeğin yarasından akan kanın “kırmızı”sında gizlidir bu açıdan. Yargıçın yaşam öyküsünü August’un yaşadıkları üzerinden anlatır Kieslowksi…
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
-
Fate 2001
Kendine, kendisinden başka herkese, çevresine karşı “yabancı” bir adamın öyküsü… Yaşadığı hayattan büyük bir alicenaplıkla hiçbir talepte bulunmayan Musa’nın hayat patikasına şekil veren temel etmen “fark etmez” kelimesinde saklı. İnsan ırkının doğasında bulunagelmiş tüm duygulardan neredeyse tamamen azade olan Musa, hayatta kalmakla ölmek, evlenmekle evlenmemek, öldürmekle yaşatmak, sevmekle sevmemek arasında hiçbir fark gözetmiyor. Mezkur ikilemlerde ve sair birçok çatışmada taraf tutmak onun eşsiz tabiatına aykırı olsa da yalnızca tek bir yerde açıkça tarafını belli ediyor: büyük şevk duyarak içtiği kahvesinin…
Translated from by
Popular reviews
More-
On Board 1998
This review may contain spoilers. I can handle the truth.
Düzeni tesis edip korumak lazımdır gemide, bu bakımdan bir memleket gibidir gemi. İşte tam da bu metafordan hareketle, Kaptan İdris daha ilk nutkunda bu sınırları korumanın mahiyetinden bahsederken, dürtülerini zihninin ücra köşelerinde kaybetmiş dört vatandaşın küçük dünyalarının bir cehenneme dönüşebileceğini tahayyül edebilir miydi? Nitekim ümitsizliklerinin ve benliklerinin esiri olan, mekansallığı gemiyle sınırlı bir “memleket”in vatandaşları ufak dünyalarının sınırlarını aşmak için “fani” zevklere büyük bir buyurganlıkla bağlanırken işlerin ne raddeye varacağından bihaberlerdi. Geminin -yani memleketin- tüm düzeni, birbirlerini koruma gayretinin yerini…
Translated from by