raf gibi avrupayı sarsmış devrimci bir oluşumun ve savaşçılarının itibarını zedelemek istenmiş, tarih yeniden yazılmaya kalkılmış. filistin kampındaki sahneler devrimci mirasa hakaret niteliğindeydi. ulrike yoldaş "delirmemişti", yoldaşları tarafından hedef alınmamıştı. filmde geçen isimler cesur devrimcilerdi, askeri kampta "cinselliği özgürleştirmeye" çalışan tipler değildi şüphesiz. yine de keyifli bir film.
filmin alman anti komünist bir yazarın kitabından uyarlandığı da unutulmamalı.