İnsanın zihinsel perdesi göz önüne alındığında 1930’ların film eleştirmenlerinin iddia ettiği “sinemaya ses gelirse bu sanatı yok eder” görüşünü biraz açabiliriz. Şöyle ki, ses değil de diyalog işin içine girdiği zaman izlemekte olduğun filmin salt kompozisyonunu ve bunun senin üzerine damgaladığı sanatsal izlenimleri hazmedecek ve üzerine düşünecek alanın olmuyor. Aynı durum monolog için geçerli değil. Bu filmde Tilda Swinton’ın sesinden dinlediğimiz monolog zihinde yoğunluk oluşturmaktansa görsel uyaranların üzerine düşünebilme özgürlüğü sağlıyor ve seyircinin sanatsal perdesine anlamlı bir katkıda bulunuyor (bu…
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
-
A Quiet Week in the House 1969
“It was montage that gave birth to film as an art”
~ Bazin (Evolution of the Language of Cinema)Translated from by -
9 2002
1. Tövbe haşa Türkiye sosyolojisi yarım asırdır aynı olabilir mi?
2. Yiddish(?) şarkı aklıma takıldı
3. Sakallı Rus iş adamını okutan Komünist Usman Aga
4. Katili gerçekten merak ediyordum çok cope out olmuş ama galiba 1:1 böyle “imzalatılırdı”
5. O kadar da zekice yazıldığını düşünmemekle beraber (sorgu sahnelerinin kronolojisi var mı? aynı anda konuşturuluyor olamazlar-ama biri retrospective yorum yapıyor öbürüne-birbirlerine cevap veriyorlar-ondan bir cümle alıp öbürünün sorgulatması da dönmüş olamaz) otobüs yolculuğunda izlediğim ikinci film olduğunu ve 6-9 gibi birkaç şeyi kesin gözden kaçırmışımdır düşüncelerini de aklımda bulundurunca baya başarılı
6. Born to be wildTranslated from by -
The God Crippled With One Leg 1994
Entel essay yazarken bir şeyler kullanırım diye izledim açıkçası hiçbir şey anlamadım.
Adı kurosawa olan herkes film çekmeli
Translated from by