Favorite films
Don’t forget to select your favorite films!
Don’t forget to select your favorite films!
Yaşadıkları her şeyi sanki ben yaşamışım gibi hissettim. Film sırasında birbirleriyle konuşurken, ayrılırlarken kalpleri nasıl hızlı attıysa neredeyse benimki de öyle attı. Şimdilerde çoğu aşk filminde böyle oluyor. Eskiden bu kadar derinden hissedemezdim. Şimdi hissedebiliyorum.
Aralarında birçok zıtlık bulunan bir çift aslında. Jesse, son derece gerçekçi bir adam. Gece boyunca önlerine çıkan her tuhaf olayın arka plandaki gerçekçi ve mantıklı açıklamalarını yapıyordu. Celine ise son derece hayalperest bir kadın. O aynı olayların arka plandaki gerçekçi(bu yüzdende ruhtan, güzellikten ve gizemden…
Bazen bir tane sevgi hayatımızdaki diğer tüm gereklilikleri, mantığı, sevgileri kifayetsiz bırakacak kadar güçlüdür. Başka birilerini de sevebilirsin ama o sevgi başkadır. Her kalbin kaldırabileceği bir ağarlık değildir diye düşünüyorum. Böyle bir sevgiyle karşılaşan herkese kolay gelsin, işleri çok zor. Yine de bir kez olsun hissedebilmek için her şeyimi verirdim.
Filmin sonu inanılmazdı.
Bence filmin iki başrol karakteri de gerçekten yaşamanın getirdiği şeyleri göze alamadıkları için kendilerini bir insana bağlamlı hale getirip sanki o hayata mecburmuş gibi kurban rolüne koyuyorlar. Belki bilmiyorum yaşadıkları hayata bir protesto da olabilir. Uğur kendine sahip çıkan birini kaybetmek istemedi belki de babasından yarası olduğu için. Annesine Cevat yüzünden ne kadar kızsa da aslında ikiside aynı şeyin peşindeydi belki.Bekir de belki kendi tekdüze ve kuralları belli hayatına uyum sağlayamadığı için, Uğur bu hayatın tam tersini temsil ettiği için…
Hergün aynı şeyleri yaşamasına rağmen etrafındaki küçük detaylara karşı hâlâ duyarlı olması çok güzel. Ağaçlara, gölgelere, yansımalara, insanlara hepsine dikkat ediyor ve bunlara bakıp onları görebilmek onu mutlu ediyor. Kendine ait bir rutini ve zevkleri var :kötü şartlarda yaşamasına rağmen bitkileri için mor ışık oluşturması, her sabah farklı müzikler dinlemesi ve kitap okuması…
Ailesinden yana bir yarası olduğu belli. Zaten, Alain de Botton’un dediği gibi “Ancak acıyla tanışınca gözümüzde değer kazanır güzel şeyler.”
Bu film bana önceden de bildiğim ama…