Favorite films
Don’t forget to select your favorite films!
Don’t forget to select your favorite films!
Filmin hiçbir duyguyu abartmadan yumuşatıp bırakan nihayetinde kimsede bir yargı oluşturtmayan yapısına hayranlıkla başlamak istiyorum.. hiçbir yanıyla hayattan kopuk değildi, melodram hiç değildi. ben böyle filmleri övmeye doyamıyorum galiba..
Birazcık ucundan solcu ama toplum filan derdinde hiç değil, narsistik uğraşları yoğun, taşrayı bırakıp kaçma hayaliyle gün sayan Samet'in öyküsü bu. Sadece yaz ve kışı olan kuru otlar üzerindeki bu kasabada Samet'i heyecanlandıran belki de tek şey başarılı, özgüvenli, aurası yüksek, güzel ortaokul kızı sevim. Ona ilgi gösteriyor, hediyeler alıyor.. sevim…
Bir sabah daha fazlasını, kalıcı olmayı, önemli biri olmayı isteyen yanınız ile sevdikleriyle sade bir hayat yaşamayı seven iyi biri olan yanınız birbirine girse ne olur? Film bunu anlatıyor.
Pádraic'in sahip olduğu iyi niyetli ve sıkıcı olmanın kabul edilesi sıradanlığı bir gün cazibesini bir anda kaybediyor. Hiçbir hatası olmadan, sadece kendisi olduğu için. Film burada başlıyor.
Colm sahip oldukları yola yetinemeyen, ölüm kaygısıyla çok iyi bir şey çıkaramayacak olduğunu bilse de -parmaklarını kesmeden bunun nihayetinde olacak şeye doğru bir gidiş…
Toplumsal kavramları bile bireyler üzerinden anlatan, gözlerimizi birey üzerinde döndüren döndüren döndüren yönetmene. eşitlik kavramını kendini fiziksel, sosyal ve cinsel anlamda yetersiz hisseden bir kocanın eşiyle hikayesi üzerinden anlatmayı seçiyor mesela. film boyunca sahneleri geriye yönelik anlıyoruz. Mesela bir bavul içindeki adam niçin kaçırılır? ölü olmaması kaçıranları niçin hayal kırıklığına uğratır? Bu bağlantılar çok güzel. beyaz rengi ise üçlemenin diğer renklerindeki kadar yoğun kullanılmıyor filmde. sık sık beyaz gelinliğiyle eski eşini görüyor adam. Julie Delpy'nin masum yüzü de bana sık…