Filmin akışı, aşkın tahmin edilemez doğasını ve insanların “biricik aşkı” bulma fikrine nasıl bu kadar takılıp kaldığını, bu sırada partnerlerinin duygularını göz ardı ederek kendi beklentilerini onlara nasıl dayattığını gerçekten çok iyi yansıttı. Bence bu film, aşkta beklentilerimizi nasıl yönetmemiz gerektiği, bir ilişki içinde kendi değerimizi anlamamız ve karşımızdaki kişinin isteklerine saygı göstermemiz konusunda değerli dersler veriyor.Bununla beraber, aşkın var olduğunu ve en beklenmedik anlarda karşımıza çıktığını da hatırlatır. Eğer aşka inanmıyorsanız, bu film bu düşüncenizi destekleyebilir veya belki de değiştirmenize ilham olabilir. Ya da çok sevdiğiniz birini kaybetmenin acısını filmde anlayabilirsiniz.
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
-
Before Sunrise 1995
Filmi izlemek için izlemektense düşünerek ve merak ederek izlediğim bir film oldu. Her sahne, sizi kendi dünyasına çekiyor. Hayallere dalıyor, karakterlerin yerinde düşünüyor ve olaylara kafa yoruyorsunuz. Film, adeta hayatın koşuşturmasından kısa bir kaçış; 1 saat 40 dakikalık bir nefes alma molası. Monotonluklara ve hayattaki farklılıklara dair düşündürürken, aşkı ve sevgiyi anlamlandırma yolunda da yeni perspektifler sunuyor. Kimi zaman derin felsefi boyutlara ulaşıyor, kimi zamansa tamamen sadeleşiyor ama sizi hikâyenin dışına asla çıkarmıyor. Karakterlerin susup birbirlerine baktığı o anlarda, “Acaba ne düşünüyorlar?” ya da “Şimdi bizi nasıl bir dönüşüm bekliyor?” diye düşünmeden edemedim. Ayriyeten filmi izlerken tekrardan Viyana’yı gezmiş kadar oldum.
Translated from by
Popular reviews
More-
Dead Poets Society 1989
“We don’t read and write poetry because it’s cute. We read and write poetry because we are members of the human race. And the human race is filled with passion. And medicine, law, business, engineering, these are noble pursuits and necessary to sustain life. But poetry, beauty, romance, love, these are what we stay alive for” Benim için “Carpe Diem” den sonra en anlamlı sözdü. İnsanın yaşaması için asıl olan şeyin dış dünyada ki hayatını ön plana koymasından ziyade, iç dünyasında ki hayatını ve huzurunu elde etmeyi sağlaması gerektiğini çıkardım. Sonuçta güzellik, sevgi ve aşk olmadıktan sonra kuru bir daldan farkımız olmaz.
Translated from by