karaya vuran mülteci botları, can yeleklerinden oluşmuş tepeleri, ekonomik krizi, batan ekmek tekneleri, tavernaları, mangasları, efeleri, izmirin kavakları'nı, müziği, dansı, yakında mumla aramaya korktuğumuz istanbul zanaatkarları... gadjo dilo'daki müziklerin aksine burdaki müzikler tanıdığımız müziklerdi. melike şahin ve cümbüş cemaat'in filme katkısı da çok keyifli olmuş. hem gülümsedim hem üzüldüm, tıpkı rebetiko gibi.
orman yangınındaki hayvanlar suya nasıl gelirse öyle geldiler annene. annenin sesi onların anavatanının sesiydi, anavatanlarını onun sesinde buldular.