A triangle of love, death and separation. Eda and Sarp rent an Airbnb before a long separation. They walk into the house to find the housekeeper, Can, lying on the floor having tried to kill himself. And they save his life. But something more important needs rescuing: their relationship… With the help of wine and weed, the three talk, become closer and start playing a guessing game. But after a while Can crosses a line, despite being consistently right in his guesses.
Turkey
Turkey
Her şeyin hıza, harekete ve tüketime endekslendiği modern toplumda 8x8 gibi tek mekanda çekilen ve üç kişi arasında geçen bir hikayenin seyirciyi baştan sona aynı dikkat ve merak duygusuyla içine çekmesi oldukça zor. Ancak 8x8 bunu başarıyla gerçekleştiriyor.
Basit bir şekilde başlayan hikaye, katmanlı bir şekilde açılarak hem geçmişin hem de şimdinin hem geleneksel kadın-erkek ilişkilerinin hem de günümüzdeki modern tüketim toplumundaki ilişki biçimlerinin anlatısına dönüşüyor. Bir ilişki filmi olarak başlayan hikaye, ev sahibinin gizemli geçmişiyle birlikte muğlak bir zemin yaratarak bilinç ve bilinçdışı arasında gezinen dozunda bir gerilim öyküsüne dönüşüyor. Bunda senaryo kadar, filmin başarılı sanat yönetimi ve kurgusu da etkili.
Evin dekorasyonunu dikkatli bir şekilde takip edersiniz, ev içerisindeki tablolar, mekan kullanımı, siyah-beyaza yapılan göndermeler ve aynalarla karakterlerin…
Sen etik ahlak değerlerine sırtını yaslamış bir ölü sevicisin
Acılarımızı viledayla temizlemek nasıl benim aklıma gelmedi ki
Yakıştı mı o oyun sahnesi bu filme son 20 sayfası yazılamamış senaryolardan nefret ediyorum. İyi dop btw
Sıkılmadık mı artık bu tür dramalar izlemekten? Ne anlattı, ne hissettirdi size gerçekten sorarım. Durgun, depresif, kopuk, iletişimden uzak, uzaklara bakan konuşunca da hemen koca koca cümleler kuran, çok büyük tespitler yapan insanlar. Gerçek hayattan çok uzak ve izlemesi çok sıkıcı bir yapaylık abidesi. 8 haftada çekilip bitmesi ve sürece başlandığında belirsiz bir senaryoyla başlanması da hiç emek verilmediğini hissettirdi, nasıl olsa izleyecek ve bi şey anlamasa da anlamış gibi yorum yapıp beğenecek bir kitle var. Klasik türk dramatik sanat filmiydi, şeffaflıktan arkası gözüküyordu. Sinirlendirecek derecede sıktı.
senaristin sevgilisi yuksege yurt disina gidip dumplamis kralice
Tanrı bir süredir benle dalga geçiyor, bugün yaptığı şakalardan biri de bu film oldu
Sıkıcı
kıvanç bey sizinle üç el satranç maçı atalım, siz hikayeyi nereden bulduğunuzu itiraf edin. zira sarp karakterinin hayatımın izlenmesi neticesinde oluşturulduğunu düşündüm, midem bulandı.
This review may contain spoilers. I can handle the truth.
64 ediyo, istiyosanız izlemeyin.
çok iyi bir film değil ama yine de izlerken çok keyif aldım
"sen 1 yıllığına gitmiyo musun berlin'e"
serim yaptı yani yazar, anlamadıysanız.
