Synopsis
Early 1990's, journalists after the truth...
The story of a Kurdish newspaper whose journalists are under the constant threat of being abducted and killed by the state security forces.
The story of a Kurdish newspaper whose journalists are under the constant threat of being abducted and killed by the state security forces.
bahozumun oblomovu bir kes daha benı aşık ettın kendine
teknik açıdan uzun metraj bir öğrenci filmini andırsa da inanılmaz cesur bir prodüksiyon. hollywood’u aratmayan olay örgüsü, sonunda gerçek bir hikaye olduğunu belirtilince bambaşka bir anlam kazandı benim için. acaba fırat şu an napıyodur diye merak ediyorum.
Senaryosu bayağı iyi aslında. Anlatılan olayların gerilimine yaslanmayıp, olaylar için bir gerilim yaratılmaya çalışılsaymış sonuç çok vurucu olabilirmiş. Örneğin final sahnesi. Muhteşem olabilecek bir final. Ama filmin herhangi bir sahnesiymiş gibi geçip gidiyor. Bu topraklardan çıkan ortalama üstü başarılı politik filmlerden biri diyebiliriz. Her 10 yılda bir izleyip, Türkiye'de hiç bir şeyin değişmediğini görmek için ideal ayrıca. 2030'da yeniden editleriz :)
Gökhan Bak'ın Üçüncü Dünya Sineması bağlamında yazdığı makale, filmin derdini evrensel boyutta ele alıyor. Okumak faydalı olabilir.
Üçüncü Dünya Sineması hakkında daha geniş Türkçe bilgiye de Battal Odabaş'ın Üçüncü Sinema kitabından ulaşılabilir.
Gökhan Bak'ın makalesi: dergipark.org.tr/en/download/article-file/591360
+Bizimle uğraşacağınıza gidin katilleri yakalayın.
-Bana işimi mi öğreteceksin lan?
+Katili burda mı arıyorsunuz?
-Çok konuşma, zaten işimiz başımızdan aşkın, siz de iş çıkarmayın başımıza. Uslu dursanız, diğer gazeteciler gibi çalışsanız başınıza iş gelmez.
+Sadece habercilik yapıyoruz. İnsanları yaptıkları haberlerden dolayı öldürmek olm...
-Kes lan kes. Yine aynı masalı okuyacaksın. Ne mal olduğunuzu bilmiyor muyuz sanki.
Film bir gazetecilik öğrencisi olarak beni kalbimden vurdu. Film boyunca öfke ve hınçla doldum.
Türk gazetecinin destek olmak için haber getirmesi, bu mücadelede Türk solcularının da Kürtlere olan desteğini simgelemesi açısından değerli bir sahneydi.
Öldürülen arkadaşının ölü bedenini haber yapmak için çekerken oynanan oyunculuklar mükemmeldi.
Final sahnesinde Ape Musa'nın fotoğrafını duvarda görmek içimi titretti. Filmin tek eksik yanı tek bir kadın karakterin olması ve karakterin çok yüzeysel anlatılmasıydı. Bu cinsiyetçi tutum ve ifadeler böyle bir mücadeleye yakışmamış. Yarım puanı ordan kırdım.
This review may contain spoilers. I can handle the truth.
Mirov dixwaze pir tiştan binivsîne lê ne hewceye. Fîlmekî pir baş, rojnamegerên Kûrdîstan'ê çawa jiyan ne-kirine tê ber çavê we.
çok değerli bir film ve aradan kaç yıl geçerse geçsin birazcık bile değişmeyen türkiyemiz
Global Kurdish Film Festival 1
Meselesini çok iyi anlatan, sahici ve ağır bir film. İzlerken yüreğime taş oturdu. Teknik hiçbir detayına, yetersizliğine takılmadım açıkçası çünkü anlattığı hikaye ve anlatış tarzındaki sadelik o kadar etkiledi ki. Çok sarsıcı bir film, kesinlikle öneriyorum. Press'de anlatılan Türkiye'nin makus ve değişmeyen tarihidir.
türkiye’de özgür basın diye bir şey yok arkadaş yok.
This review may contain spoilers. I can handle the truth.
düşük bütçeli olmasının da etkisiyle kurgusu pek de iyi değildi ama anlatılan hikaye, senaryosu iyi anlatılmıştı.
90larda gazetelere ve gazetecilere yapılan zulümleri çok sade ve gerçek bir şekilde anlattığı için özellikle bir basın yayın öğrencisi olarak çok beğendim. Oyunculuklar da fena değildi. Özellikle ölen arkadaşlarının fotoğrafını çekme sahneleri, karakterlerin soğukkanlılıkları falan çok iyi gösterilmişti bence. Son sahnede Fırat'ın resimleri asmasıyla da gözyaşlarımı tutamadım:(
Oyunculuklar ve hikaye anlatımı çok iyi değildi ancak işlediği konu bakımından çığır açmış olabilir Türkiye sinemasında.