Riza is a truck driver. When his truck breaks down, Riza can’t work and his livelihood is threatened. Using every possible means, he desparately tries to drum up the money for the repairs. And this includes being prepared to commit a brutal crime.
Germany
Berlin International Film Festival
Germany
bazen koşmak istediğim tarafın tersine koşuyormuşum gibi geliyor. bir türlü kurtulamıyorum.
15 dakikalık kısa metraj filmi "Dayım" ile gönülleri fetheden Tayfun pirselimoglu, yaklaşık iki saat süren bu filmde maalesef aynı etkiyi yaratamiyor. Karakter senaryosu yazarken üzerinde titizlikle çalışilması gereken bazı unsurlar bu senaryoda zayıf kalıyor. Örneğin, Rıza karekterinin yaşama tutunmak veya önüne cikan engelleri aşma konularındaki arzusu çok zayıf kalıyor, izleyeni ikna edemiyor. Aracı bozulan Rıza, tamir parasini peşin odeyemeyecegini anlayınca bu sorunu çözmek icin mücadele etmiyor, gereğinden fazla pasif kalıyor, ilk dakikadan itibaren sorunu "günah" işleyerek çözmeye başlıyor. İzleyenler açısından karakterlere sorulan "Neden ? " sorulari, çoğu zaman cevapsız kalıyor. Senaryodaki boşlukları, düşük temposu ve vasatı aşmakta zorlanan oyuncu performanslari ile geçer not almakta zorlanan bir film olmuş diyebiliriz.
Dünyanın sonu: Bir Tayfun Pirselimoğlu retrospektifi 2 Küçük ayrıntıları severim bilirsin azizim ortalarda bir yerde arka planda çalan Nurettin Rençber şarkısı beni aşırı mutlu etti 😊
Ranzada sıkışıp oturuşuyla, gücünün yettikleriyle, arınamayışıyla kirli, darmadağınık ve durağan rıza.
-Bazen koşmak istediğim tarafın tersine koşuyormuşum gibi geliyor bana. Bir türlü kurtulamıyorum. Kötüyüm.
-Kim iyi ki?
sırtüstü düşmüş bir hamam böceğinin debelenmesi.
bu sefer olmadı pirselimoğlu bey. rıza’nın hayatını izlemek aşırı sıkıcı ve bunaltıcıydı maalesef.
anadolunun gülü bu adamlar yavrum…
open.spotify.com/track/3UQGwwsTHrSd6yfr53oxS5?si=RV0FoQ4WRw-YKuojMCVs0Q&context=spotify%3Aplaylist%3A3GLJ9XVTJerQdiYdKN0rEc
This review may contain spoilers. I can handle the truth.
suç işledikten sonra kendini suçlu hissedenleri dinleyince daha da boktan bi hale girmesi... insana kendi haline şükrettirir. hayattaki öncelikler uğruna insanların ahlakı erdemi ve iyiyi terk etmesi üzerine yapılmış çok güzel bi film. çok boş sahne sevmiyosanız izlemeyin...31
kamyonun batsın itolu
Yaşam savaşı nedir bilmeyenler, yaşama sancısı nedir bilmeyenler ne Rıza'yı anlayabilir ne Kafka'yı ne Dostoyevski'yi ne de sayamayacağım binlerce hayatı. Var olmanın ne tür bir illet olduğundan bihaberler ama yine de bu filmleri bulup, açıp izlerler. Anlamadığınız filmleri, hayatları eleştirmek bana göre fazla cüretkar bir hareket. Örneğin Rıza'nın bir zamanlar sevdiği kadını 2. kez bırakışında bile birden çok duyguyu hissedebilirdiniz... Rıza'nın iç sıkıntısını, çaresizliğini, çabalayışını hissedebilirdiniz. İnsanların bunları göremeyişlerini, filmde belirgin bir dramın olmayışına bağlıyorum ben. Çünkü yönetmen; hiçbir dramaya girmeden, yalınlıkla anlatmış anlatacağı ne varsa. Tam da bu yüzden teşekkür ediyorum.
Çok iyi bir film olması gerekirken mi bu çıkmış ortaya yoksa çok kötü bir film olması gerekirken bu film mi olmuş?
İşte bunu anlayamadım...
zeki demirkubuz’un 5 dklık televizyon izleme sahnelerinden ilham alınmış
