Belgeseli Pera Müzesi'nde izledim. Yönetmenin muzipliği yer yer tebessüm ettirse de belgeseli birlikte izlediğim seyirci kitlesinin aksine her dakikasında gülünecek bir şey bulamadım. Kağıt toplayıcısı, şeriatçı ya da sokak kedisi her beyaz perdeye yansıdığında kahkaha tufanı koparan kitle ile izlemek en büyük şanssızlığım oldu. Yönetmenin İstanbul'un kalabalığının içinde yapayalnız kalması, mistik havasını keşfetmesi, gerçek ile hayalin birbiri içine geçtiği bu şehirden dönmek istememesi ve şehrin girdabına kapılması fikrini sevdim :) Akıcıydı, ağızda mayhoş bir tat bıraktı.