emre

emre

Favorite films

  • La Haine
  • Scenes from a Marriage
  • Leila's Brothers

Recent activity

All
  • Inglourious Basterds

    ★★★½

  • Head-On

    ★★★★

  • Sick of Myself

    ★★★★

  • The Confession

    ★★★

Recent reviews

More
  • Head-On

    Head-On

    ★★★★

    This review may contain spoilers. I can handle the truth.

  • Ninjababy

    Ninjababy

    ★★★★

    “Modern” dünyanın “modern” kadınının çırpınışlarıyla dolu bir dram filmi.

    İnsanlık artık istenilen yaşamın hızına, tercih ettikleriyle değil feda ettikleriyle yetişebiliyor. Dünyaya getirilecek yeni bir çocuk, çalışıp kendini yeniden üretme ve hayatını geçindirmenin verdiği rutin, düzenli ilişki ve dahası… İşte feda ettiklerimiz.

    Yeniden ayağa zarifçe kalkmak aikidodaki gibi kendini hayatın momentumuna bıraktığında pek kolay değil. Bu yüzden o momentuma öznelik iddiasıyla yaklaşmak gerek, onunla dönüşmek, onu dönüştürmeyi unutmadan… 

    İnsan özneliği bir kenara bıraktığında içinde büyüttüğü yeni özneyi dahi görmeden dönüşebiliyor. Tıpkı…

Popular reviews

More
  • Leila's Brothers

    Leila's Brothers

    ★★★★★

    "İyi bir gelecekten bile korktum. Bir şey iyi gittiğinde kötü gitmesi ihtimali beni delirtiyordu. Kusurları sevmiyordum ama mükemmel beni ürkütüyordu..."

    Leylayla Alirıza'nın merkeze oturtulduğu; pratikle bilginin, cesaretle korkaklığın, erkeklikle kadınlığın, aileyle özgürlüğün çelişkisinde süzülen saatler...

    Sınıfının insanı 5 kardeş, sınıf atlama hayalleriyle çıktığı yolda aile, özel mülkiyet ve devlet kıskacında debelenip duruyor.

    Babanın temsiliyetiyle hesaplaşan Leyla'nın gözlerinden umudun, pratiğin ve cesaretin ışıltılarını görüyoruz. Baba dediğime bakmayın, temsiliyetin vücut bulmuş hali feodal ilişkiler alt başlığında tamamiyle piyasa düzeni.

    Ataerkil ve gerici…

  • A Short Film About Love

    A Short Film About Love

    ★★★★

    Keislowskinin sanatsallığına yine hayranız. bunun üzerine eminim çokça yazılıp çizildi; renkler, dekor, müzik ve senaryonun estetize edilişi...

    Özellikle 80ler sinemasında bu gözlemci (tomekin dürbününden seyrettiğimiz oyunculuk) perspektifine sahip deneyselliği -ki bu teknik "three colors: red"de daha da hayran bırakmıştı- seyircinin aşka dair perspektifine de dürbün tutuyor.

    Kieslowskinin filmleri diyalog ve olgunun işleyiş şekli olarak önplana çıkıyor. Bu iki başlıkta estetizasyon o kadar iyi işleniyor ki, basit gibi gözüken detaylar seyircinin kadrajında zihni kurcalayan sorulara dönüşüyor.

    Özetle aşka dair sorularınızla birlikte…

Following

2