• cinema is my only escape way. from everything.
🥀
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
Monster 2023
❝ mutluluk, herkesin sahip olabileceği bir şeydir.❞
yeniden bir kore-eda harikası ve yeniden bir kalp sancısı. nasıl altından kalkacağım bu hissettiklerimin bilmiyorum. bu filmin bende uzunca bir süre etkisini yitirmeyeceği kesin. içimde bir şeyler koptu sanki, kapanış jeneriği akıyor ama yok, gözlerimi alamıyorum ekrandan. dolmuş gözlerimle öylece bakakalıyorum. ryuichi sakamoto'nun o güzel bestesi eşliğinde, içim buruk biçimde tamamlıyorum filmi. öncelikle yönetmen bu dünyada en sevdiğim yönetmenlerin başında gelmekte, bu yüzden filmlerini gözüm kapalı izlerim ve ona güvenirim. kore-eda, güvencimi yeniden…Translated from by -
A Single Man 2009
❝ son 8 aydır uyanmak gerçekten acıtıyor. hala hayatta olduğum gerçeğinin soğukluğu üstüme çöküyor. uyanmayı çok seven biri hiç olmadım.❞
hiç bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. yas tutmanın bu kadar cansız, renksiz ve nefessiz olacağını da sanmamıştım herhalde. burada izlediğim her şey canımı çok acıttı. grinin feci sıkıcı hissini göğsümde hissettim. jim'e dair bir şeyler yakaladığında ya da hayatın tadını alabildiğinde renklenen o dünya, benimdi sanki. bana aitti. her yüzde, her köşede kaybedilen sevgiliyi aramak ne zormuş, dayanılmazmış. o melankoli, depresif…Translated from by
Popular reviews
More-
Destiny 2006
❝ herkesin inandığı bir şey vardır bu a.... k.... hayatında, benimkisi de sensin ne yapayım.❞
bazılarımız ya bekir oldu, ya da kıyısından kendini kurtardı. bazımız da bekir gibileriyle dalga geçti. ama sonunda baktığımız zaman, hep bir bekir tanıdık hayatımızda. yıllar önce izlerken, tam da ona benzemeye başlamışken, bayıldım kader'e. türkiye'nin saplantılı kesimiydi o yıkık dökük adam. uğur ise tutku peşinde kendini kaybetmiş bir zavallı. zagor zaten içeride, hayat ona çoktan hapis. bekir de kendi kendini hapsetti uğur'a. kurtulmak da istemedi,…
Translated from by -
Reprise 2006
❝ keşke biz tekrar tanışabilseydik. her şeyi unutabilseydik.❞
yanlış bir şeyler var. arkadaşları, ona aşık sevgilisi, başarısı ve yazdığı kitaplar varken, philipp'in ruhunda yanlış olan bir şeyler var. bir tür küf, yara ya da çürüme gibi. psikolojisinin verdiği buhran onu her yerde pençesine alıyor, sıkıyor ve sonra yere fırlatıyor. altı ay bir odada zihniyle baş başa kalıyor. sonra çıkıyor ama hiçbir şey bıraktığı gibi değil. ne arkadaşı ve yuvası ne de sevgilisi. kafasının içinde ki o kötücül sesler susmak bilmiyor,…
Translated from by