Bir istanbul hikayesi… hikayesi bir müzik, sokak, yaşam, her şey. İstanbul damarından siya siyabend, mercan dede, ceza, ayben, aynur doğan, duman, müzeyyen senar ve sezen aksu. Aslında hepsi bir direnişin öyküsü. Hayatta kalma mücadelesi. O kadar da oryantalist değil gibi, AB uyumluluk sürecine bağlıyorum.
Bir istanbul gerçeğini yansıtıyor. Her sokağın bir ezgisini duyuyorum. Mükemmel bir belgesel
Mükemmel!! Her izlediğimde dönemin başyapıtını olduğunu bir kez daha anlıyorum..
“Sıçmak da yasaktır kurban”
Yönetmen, Sayat Nova’dan ziyade kendi yaşadıklarını, özellikle çocukluk dönemini ve beraberinde gelen hisleri anlatmıştır. Kendi şiirselliğini tüm sinemada kullanmasını bilen ve tiyatro/müzikal bağlamda sunmayı başaran bir eser ortaya çıkarmıştır. Görsellik ve dekor adına çok başarılı olmuş. Ancak metaforik bir okyanusa düşmemek için çok iyi bir denge lazım. Ben galiba buna takılmayıp kendimde yarattığı duyguları önemsedim :)
