Baya iyi film, izlerken heyecanlandım, şaşırdım ama sonu pek tatmin edici değildi. Başlarda yalnızca obsesif bir takıntı sonucu Judy’ ye böyle davrandığını zannetmiştim ancak sonra bariz bi şekilde olay belli oldu. Hele onu kiliseye götürdüğü anda bi şekilde Judy’nin öleceğini anladım ama olmaz yani o kadar da değil herhalde, dedim çünkü ölümün bağlanacağı bir yer yoktu bence. Haklı da çıktım, rahibeyi gördüğü gibi John’dan uzaklaşıp atladı ya da düştü, pek belli değil. Filmdeki yeşil ve kırmızı ışık kullanımı çok güzeldi,…
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
-
-
Autumn Sonata 1978
Kızının felaketi annenin zaferi midir?
Filmin başında bir anne ve kızını izleyeceğimi düşünüyordum. Salondaki yüzleşmede anladım ki ortada yalnızca sevgisiz büyümüş iki kız çocuğu var. İkisi de sevilmek, korunmak ve birinin kendilerine şefkatle sarılmasını istemiş. Farkları şu ki Eva gerçekten bir anne olabilmiştir; hem kendine hem de kardeşi Helena’ ya. Bu durumda Charlotte’ u suçlamıyorum; o istemeyi biliyordu, vermeyi değil. Anne ve kızın ilişkisi belki de kız için hayatının ilk hayalkırıklığıdır. Anneye duyulan hayranlıktan onun gibi olmamak için çabalamaya evrilen…Translated from by -
A Visitor to a Museum 1989
Distopya. Çöp yığınına dönmüş kara ve kimyasallarla öldürülmüş bir deniz. Filmin ilk bir saati bahsedilen iki üç tema yerinde bir sembolizmle ifade ediliyordu, potansiyeli de var gibiydi. Parti sahnesinden sonraysa zaman ve mekan çizgisi tamamen kayboldu, hikaye akışıysa tamamen hristiyanlık üzerine kurulmuş bağlantısız ve histerik sahneler yığınıydı. Sonu da bir yere varmadı.
Translated from by