Papers by NAZLI YILDIRIM
TÜBA-AR, 2024
Bu çalışmada Sinop'ta modern bir konut inşaatının temel hafriyat çalışmaları sırasında bulunmuş o... more Bu çalışmada Sinop'ta modern bir konut inşaatının temel hafriyat çalışmaları sırasında bulunmuş olan üçgen bir alınlık incelenmiştir. Hem kullanılan mermeri hem de bezemeleri açısından Sinop'ta ele geçen en nitelikli eserlerden birini oluşturan bu eserin ayrıntılı tanımlamaları yapılmış ve üzerinde yer alan mimari bezemeler ışığında kent atölyesinin Antik Dönem'de faaliyet gösteren diğer atölyeler ile olası ilişkisi sorgulanmıştır. Eserin üzerinde yer alan bezemelerin Antik Dönem'de çoğunlukla tiyatro sahne binaları ya da nymphaion cephe mimarilerinde kullanılması, Sinop'ta Antik Dönem içerisinde önemli bir kamu yapısının; olasılıkla bir nymphaionun inşa edilmiş olabileceğine işaret etmektedir. Nitekim eserin ele geçtiği alanda nişlerle hareketlendirilmiş anıtsal bir podyumun yanı sıra kanalizasyon kanalı, künk ve rögar gibi, bir su sistemi ile bağlantılı çok sayıda mimari parçanın varlığı bu alanda bir nymphaionun olabileceği düşüncesini güçlendirmektedir. Eserin tipolojik ve stilistik detayları bu eserin yapının cephe mimarisinde kullanılmış, iki korinth sütunu tarafından taşınan bir niş alınlığına ait olabileceğine işaret etmektedir. Tarihsel süreç içerisinde ticari faaliyetleri ile Karadeniz'de güçlü ve zengin bir kent olan Sinop'un ekonomik gücüyle diğer kentlerden ayrılarak ön plana çıkmak ve imparatorların ilgisini ve beğenisini kazanabilmek amacıyla Anadolu'nun diğer güçlü kentleriyle paralel olarak özellikle MS 2. ve 3. yüzyıllar içerisinde görkemli inşaat programları gerçekleştirmiş olduğunu söylemek mümkündür. Bu amaçla kentin mimari heykeltıraşları anıtsal cephe konusunda dönemin en başarılı uygulayıcılarından olan Pamphylialı ustalar ile bağlantıya geçmiş olabilirler. Eserin sahip olduğu mimari bezemelerin stilistik ve tipolojik özellikleri de bu konuda önemli ip uçları sunmaktadır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
BİRİNCİ ULUSLARARASI SOSYAL ve BEŞERİ BİLİMLER ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU (USBBAS) BİLGİTOY TEBLİĞLER KİTABI, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Çağlar Boyunca Nehirler, Denizler ve Göller, 2021
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Sosyal ve Beşerı Bilimlerde Teori ve Araştırmalar II, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Öz: Bugüne kadar elde edilen epigrafik ve arkeolojik veriler, antik kentlerin kuruluşunda mitoloj... more Öz: Bugüne kadar elde edilen epigrafik ve arkeolojik veriler, antik kentlerin kuruluşunda mitolojik hikayelerin önemli bir yerinin olduğunu göstermektedir. Anadolu, Yunanistan ya da İtalya'da antik dönemde kurulmuş olan pek çok kent, kökenlerini güçlü bir tanrı ya da mitolojik kahramana dayandırarak, diğer kentler arasında ayrıcalıklı ve prestijli bir konuma sahip olmaya çalışmıştır. Başlangıçta kent kurmak eril bir faaliyet olarak kabul edildiği için kentlerin ktistes olarak genellikle erkek bir kahraman veya tanrıyı seçtikleri; bölge ya da kentin onların adı ile anıldığı görülür. Ancak bu geleneğin zamanla değişime uğradığı; kent kurucu olarak kadın karakterlerin seçilebildiği ve kentlere önemli kadınların isimlerinin verildiği de görülmektedir. Konu ile ilgili olarak özellikle Klasik Dönem'den itibaren Tanrıçalar, Amazonlar ve Nympheler, kentlerin kuruluş mitosunda adı geçen ve kentlere isimlerini veren önemli mitolojik ktistesler olarak ön plana çıkmaktadır. Karadeniz kıyı şeridinde, Anadolu'nun en kuzey noktasında yer alan Sinope'nin doğal limanlarıyla ticari bir öneme sahip olması Miletos, Korinth ya da Atina gibi önemli ve büyük kentler tarafından bölgede koloni kurma faaliyetlerini de beraberinde getirmiştir. Koloni hareketleri ile paralel olarak kentin pek çok kuruluş mitosu ve ktistesi bulunmaktadır. Antik kaynaklarda kurucu olarak Autolykos, Deileon ve Phlogios adında Yunanlı ktisteslerin yanı sıra Habrondas, Koos ve Kretines adında Miletoslu erkek ktisteslerin adı geçmesine rağmen kentin adını Sinope adında bir kadın ktistesten aldığı kabul edilir. Antik kaynaklar Sinope'nin bir Amazon ya da bir Nymphe olduğu konusunda ikiye ayrılırlar. Bu çalışma içerisinde Sinope adlı kadın ktistesin kökeni, kişiliği ve önemi, antik kaynaklar ve ilgili betimlemeler göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirmeye alınmıştır.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Öz: Bu çalışmada Sinope kenti içerisinde tespit edilen Dor düzenli mimari blokların tanımlanması,... more Öz: Bu çalışmada Sinope kenti içerisinde tespit edilen Dor düzenli mimari blokların tanımlanması, tarihlendirilmesi ve bilim dünyasına tanıtılması amaçlamaktadır. Çalışma içerisinde Dor düzeninde üç sütun gövdesi, yedi başlık ve kentin sur duvarları üzerinde devşirme olarak kullanılmış olan arşitrav-friz blokları incelenmiş, tüm bu mimari par-çaların tipolojik benzerlerinin tespiti, hangi tür yapılara ait olabilecekleri ve tarihlendirilmeleri gibi konulara yer veril-miştir. Kentin erken dönemlerden başlayarak günümüze kadar kesintisiz olarak yerleşim görmüş olmasının yanı sı-ra hemen her dönemde, yeni bir yapı için önceden var olan mimari parçaların devşirme olarak kullanılması, ken-tin farklı dönemlerde sahip olduğu kent dokusunun anla-şılmasını zorlaştırmaktadır ancak araştırma kapsamında incelenen tüm mimari örnekler Klasik Dönem'den baş-layarak Erken Roma Dönemi'ne uzanan bir Dor düzeni yapılaşmasının varlığı konusunda ön bilgiler sunmaktadır. Abstract: In this study, it is aimed to identify, date and introduce the doric architectural bloks found in Sinope Ancient City. Three columns, seven capitals and architrave-frieze blocks which were used as reused on the city walls were examined in detail. The determination of typological similarities of all these architectural elements, what kind of buildings they belong to and their dating are also included. In addition to the fact that the city has been inhabited uninterruptedly from the early periods until today, the use of pre-existing architectural materials for a new structure in almost every period makes it difficult to understand the city's texture in different periods; however, all architectural examples examined within the scope of the research provide preliminary information about the existence of a Doric building starting from the Classical Period to the Early Roman Period. Anahtar Kelimeler: Paphlagonia • Sinope • Dor Düzeni • Dor Mimarisi Keywords: Paphlagonia • Sinope • Doric Order • Doric Architecture Bu çalışmada, Paphlagonia Bölgesi'nde yer alan Sinope 1 içerisinde, antikçağda kullanılmış olan Dor düzenli mimari blokların tespit edilmesi, tanımlarının yapılması ve bilim dünyasına tanıtılması amaçlamaktadır. Çalışma içerisinde Dor düzeninde üç sütun gövdesi, yedi başlık ve kentin sur du-varları üzerinde devşirme olarak kullanılmış olan arşitrav-friz blokları incelenmiş, tüm bu mimari parçaların tipolojik benzerlerinin tespiti, hangi tür yapılara ait olabilecekleri ve tarihlendirilmeleri gibi konulara yer verilmiştir. Mimari parçaların ayrıntılı ölçüm, çizim ve tanımlamalarını içeren ka-talog bölümü de ayrı bir başlık halinde, son bölümde yer almaktadır. Değerlendirmeye alınan mi-mari örneklerin hiçbiri sistemli bir araştırmadan elde edilmemiştir. Kentin farklı noktalarında ger-çekleştirilen, günümüz temel kazıları ya da hafriyat çalışmaları sırasında bulunarak Sinop Arkeoloji Müzesi'nde koruma altına alınmışlardır. * Dr. Öğr. Üyesi, Sinop Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Sinop. 0000-0002-2924-5111 nazliyildirim@sinop.edu.tr Söz konusu çalışmanın her aşamasında verdiği bilgi, destek ve yardımlar için Sinop Arkeoloji Müzesi arkeo-loglarından Sayın Eray Aksoy'a en içten teşekkürlerimi sunuyorum. 1 Kentte gerçekleştirilen en erken araştırmalar ve sonuçları konusunda: Akurgal 1956, 47-61; Erzen 1956, 69-72; Boysal 1959, 23-29. Kent konusunda detaylı bilgi için bk. Barat 2012, 25-64 CEDRUS The Journal of MCRI
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Öz: Bu çalışmada Sinope kenti içerisinde tespit edilmiş olan bir oyun tablası incelenmiştir. Kent... more Öz: Bu çalışmada Sinope kenti içerisinde tespit edilmiş olan bir oyun tablası incelenmiştir. Kentin sur duvarı üze-rinde devşirme olarak kullanılmış olan bu tabla, Roma Dönemi'nde oldukça sevilen ve pek çok kentte örneği tes-pit edilen Duodecim Scriptorum oyununa aittir. Tablada oyun taşlarının yerleştirildiği ana bölüm üç sıradan oluş-maktadır. Her bir sıranın içerisinde kareler şeklinde bi-çimlendirilmiş olan on iki oyun hanesi bulunmaktadır. Oyun sıraları iki yanda altışar hane olmak üzere bir ayırma işareti ile tam ortadan ikiye ayrılmıştır. Ayırma işareti olarak birinci ve üçüncü sıralarda çarpı (x), ikinci sırada artı (+) motifi kullanılmıştır. Sinope sur duvarı üzerinde kullanılmış olan bu oyun tablası olasılıkla büyük boyutları ve masif yapısı nedeniyle Selçuklu Dönemi'nde sur duvarlarının yenilenmesi ve onarımları sırasında dev-şirme malzeme olarak tercih edilmiştir. Hanelerin ve ayırma işaretlerinin düzenlenişine göre tipolojik olarak hiçbir oyun tablası ile bire bir benzeşmeyen Sinope duo-decim scriptorum tablasında, dönemin yaygın motifleri-nin farklı şekilde tasarlanarak kullanıldığını ve bu an-lamda özgün bir örnek olduğunu düşünmek mümkündür. Abstract: In this study, a game board determined in Si-nope has been examined. This board, which was used as a spolia on the city wall of the city, belongs to the Duo-decim Scriptorum game, which was very popular in the Roman Period and whose examples were found in many cities. The main section where game pieces are placed on the board consists of three rows. There are twelve game places, which are shaped as squares within each row. Each row is divided into two in the middle, with a separation sign. In the first and third rows, the cross (x) sign is used as the separation sign, and the plus (+) motif in the second row. The game board was probably used as a spolia during the renewal and repairs of the city wall seen * Araştırma Makalesi / Research Article Bu makale etik kurul izni ve/veya ya-sal/özel izin alınmasını gerektirme-mektedir. / This article does not require ethical committee permission and/or le-gal/special permission.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi, 2020
Bookmarks Related papers MentionsView impact
ULUSLARARASI GENÇ BİLİMCİLER BULUŞMASI II: ANADOLU AKDENİZİ SEMPOZYUMU, 2018
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
I. Uluslararası Mitoloji Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2019
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
The Nereid Monument is a sculptured tomb from Xanthus in Lycia. It took the form of a Greek templ... more The Nereid Monument is a sculptured tomb from Xanthus in Lycia. It took the form of a Greek temple on top of a base
decorated with sculpted friezes, and is thought to have been built in the early 4th cent. BC. as a tomb for Arbinas. The ruins were
rediscovered by British traveller Charles Fellows in the early 1840s. Fellows had them shipped to the British Museum: there some of
them have been reconstructed to show what the East façade of the monument would have looked like.
The relief fragment recovered at the Nereid Monument in Xanthus during the excavation and cleaning work in 2012 belongs to the
Nereid Monument due to the shield-bearing warrior figure on it. In this brief article it is presented in detail. By considering all the
reliefs of Nereid Monument, the article is focused on the whereabout of the piece belongs to. It seems that the fragment belongs to the
section BM 892, located at the southern face of the architrave frieze.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
ULUSLARARASI GENÇ BİLİMCİLER BULUŞMASI I
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Conference Presentations by NAZLI YILDIRIM
S. Pataci, N. Yıldırım. Ö. Oral Patacı, İ. Bozoğlu, S. Altun, "Ardahan İli 2013-2015 Yılları Yüzey Araştırmaları", 34. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 1. Cilt, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No: 3491-1, Kültür Varlık. ve Müzeler Gen. Müd. Yayın No: 176-1, (Edirne 2017), 175-200.
2013-2015 arası Ardahan İli arkeolojik yüzey araştırmaları ilin merkez ilçesine bağlı yerleşim al... more 2013-2015 arası Ardahan İli arkeolojik yüzey araştırmaları ilin merkez ilçesine bağlı yerleşim alanlarında ve bu alanların yakın çevresinde gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmalar sırasında 28 yerleşimin araştırmaları
tamamlanabilmiştir. Bu yerleşimler Tepeler, Yalnızçam, Çeğilli, Yokuşdibi,
Ovapınar, Edegül, Dedegül, Ardıçdere, Dağevi, Çatalköprü, Çimenkaya, Akyaka, Ağzıpek, Sugöze, Gürçayır, Sulakyurt, Açıkyazı, Çetinsu, Sarıyamaç, Değirmenli, Çataldere, Kartalpınar, Kazan Kale mevki, Yaylacık, Kocaköy, Alagöz, Çamlıçatak ve Ölçek'tir. Araştırmalar sonucunda bölgede çok sayıda Eskiçağ arkeolojik kültür varlığı belgelenmiştir.
Bookmarks Related papers MentionsView impact
Uploads
Papers by NAZLI YILDIRIM
decorated with sculpted friezes, and is thought to have been built in the early 4th cent. BC. as a tomb for Arbinas. The ruins were
rediscovered by British traveller Charles Fellows in the early 1840s. Fellows had them shipped to the British Museum: there some of
them have been reconstructed to show what the East façade of the monument would have looked like.
The relief fragment recovered at the Nereid Monument in Xanthus during the excavation and cleaning work in 2012 belongs to the
Nereid Monument due to the shield-bearing warrior figure on it. In this brief article it is presented in detail. By considering all the
reliefs of Nereid Monument, the article is focused on the whereabout of the piece belongs to. It seems that the fragment belongs to the
section BM 892, located at the southern face of the architrave frieze.
Conference Presentations by NAZLI YILDIRIM
tamamlanabilmiştir. Bu yerleşimler Tepeler, Yalnızçam, Çeğilli, Yokuşdibi,
Ovapınar, Edegül, Dedegül, Ardıçdere, Dağevi, Çatalköprü, Çimenkaya, Akyaka, Ağzıpek, Sugöze, Gürçayır, Sulakyurt, Açıkyazı, Çetinsu, Sarıyamaç, Değirmenli, Çataldere, Kartalpınar, Kazan Kale mevki, Yaylacık, Kocaköy, Alagöz, Çamlıçatak ve Ölçek'tir. Araştırmalar sonucunda bölgede çok sayıda Eskiçağ arkeolojik kültür varlığı belgelenmiştir.
decorated with sculpted friezes, and is thought to have been built in the early 4th cent. BC. as a tomb for Arbinas. The ruins were
rediscovered by British traveller Charles Fellows in the early 1840s. Fellows had them shipped to the British Museum: there some of
them have been reconstructed to show what the East façade of the monument would have looked like.
The relief fragment recovered at the Nereid Monument in Xanthus during the excavation and cleaning work in 2012 belongs to the
Nereid Monument due to the shield-bearing warrior figure on it. In this brief article it is presented in detail. By considering all the
reliefs of Nereid Monument, the article is focused on the whereabout of the piece belongs to. It seems that the fragment belongs to the
section BM 892, located at the southern face of the architrave frieze.
tamamlanabilmiştir. Bu yerleşimler Tepeler, Yalnızçam, Çeğilli, Yokuşdibi,
Ovapınar, Edegül, Dedegül, Ardıçdere, Dağevi, Çatalköprü, Çimenkaya, Akyaka, Ağzıpek, Sugöze, Gürçayır, Sulakyurt, Açıkyazı, Çetinsu, Sarıyamaç, Değirmenli, Çataldere, Kartalpınar, Kazan Kale mevki, Yaylacık, Kocaköy, Alagöz, Çamlıçatak ve Ölçek'tir. Araştırmalar sonucunda bölgede çok sayıda Eskiçağ arkeolojik kültür varlığı belgelenmiştir.