Mart 2006 Diyarbakır olayları
Mart 2006 Diyarbakır olayları | |||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Kürt siyasi hareketi Serhildan | |||||||||||||||||||||
Olayların yoğun yaşandığı bölgeler | |||||||||||||||||||||
|
Mart 2006 Diyarbakır olayları, 28-31 Mart 2006 tarihleri arasında Diyarbakır'da yaşanan protestolar ve sonrasında gerçekleşen toplumsal olaylardır.
24 Mart 2006 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Muş kırsalında gerçekleştirilen askerî operasyonda 14 HPG mensubunun kimyasal silah ile öldürüldüğü iddiası olayları başlatan etken oldu.[4] Operasyonun ardından ölen 6 HPG'li için Diyarbakır'da cenaze töreni düzenlendi, törene polis ekipleri müdahale etti. Kısa sürede tüm kentte ve bölge kentlerine yayılan olayların ardından Diyarbakır'da 5'i çocuk 10, Mardin'de 2 ve Batman'da 1 kişi, polisin kullandığı mermi ve gaz bombalarından dolayı öldü.
Yaşanan çatışmaların 1980'den bu yana kent merkezinde yaşanan en büyük toplumsal olay olduğu ifade edildi.[5] Olayların serhildan örneği olduğu iddia edildi.[kim?][5][6][7]
Olaylar
[değiştir | kaynağı değiştir]İlk gün
[değiştir | kaynağı değiştir]Operasyon sonucunda ölen HPG mensuplarının cenazelerini teslim almak için Malatya'ya giden ailelerin naaşların yanmış olduğunu görmesiyle olaylar patlak verdi. Cenazelerini almaya giden ailelerin bir kısmı çocuklarını teşhis edemediklerini ve bedenlerinin tanınamayacak derecede yanmış olduklarını söyledi.[6] Demokratik Toplum Partisi öldürülen HPG'lilerin kimyasal silahlarla öldürüldüğünü iddia etti, hükûmet ise bu yönde çıkan haberleri reddetti.[6] Tartışmalar devam devam ederken cenazelerden 6'sı aileleri tarafından teslim alınarak Diyarbakır'a getirildi ve kentte yer alan Medine Bulvarı üzerinde bekletildi. Civar esnafın kepenk kapattığı bölgede ve Şefik Efendi Camisi önünde çok sayıda kişi toplandı. Cenaze töreni sırasında F-16 savaş uçakları Diyarbakır semalarında alçak uçuş yaptı.[7][8] Törende konuşma yapan Hatip Dicle; "Newroz'da halk barışı haykırdı. Ama barışa 24 Mart'ta operasyonla cevap verildi. Bu Kürt halkına saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.[6]
Cenaze töreninin ardından çok sayıda kişi mezarlıktan slogan atarak yürüyüşe geçti. Geçiş güzergahında bulunan 10 Nisan Polis Karakolu önünde yoğun önlemler alan polis ekipleri, TOMA ve zırhlı araçlar ile birlikte göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile gruba müdahalede bulundu. Kitlenin polise molotofkokteyli ve taşlarla karşılık vermesiyle birlikte çatışmalar başladı. Olaylar kısa sürede Bağlar başta olmak üzere birçok ilçeye yayıldı. Özellikle Kuruçeşme, Dörtyol ve Emek Caddesi üzerinde yoğun çatışmalar yaşandı ve barikatlar kuruldu.[9] Birçok kişi polisin müdahalesiyle yaralanırken birçok kişi de gözaltına alındı. Olayların kentin en işlek semti olan Ofis'e taşması üzerine olaylar daha da büyüdü. Ofis'e giren yaklaşık bin kişilik bir grup kepenklerini kapatmayan iş yerlerini, bankaları ve büyük mağazalarının camlarını kırarak, barikatlar kurdu.[10] Emek Caddesi üzerinde yer alan Emniyet Müdürlüğü taş ve molotofkokteyllerinin hedefi oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Diyarbakır il binaları tahrip edildi, sokaklardaki bazı kaldırım taşları söküldü, otobüs duraklarının camları kırıldı.[11]
Ardından polis ekipleri göstericilere müdahalelerde bulundu. Olaylar sırasında Mehmet Akbulut adlı 17 yaşındaki genç ağır yaralanırken, çok sayıda kişi de çeşitli yerlerinden hafif yaralandı. Kentin birçok noktasına zırhlı araçlar ve askerî birlikler sevk edildi, resmî dairelerin çevresindeki önlemler üst düzeye çıkarıldı. Kentteki tüm polis ve asker aileleri, güvenlik için lojmanlardan alınarak, Emniyet Müdürlüğü binasındaki spor salonuna götürüldü. Olayların yaşandığı ilk gün İnsan Hakları Derneği kayıtlarına göre, 29 kişi yaralanırken, yüzü aşkın kişi de gözaltına alındı.[11] Olaylar sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği "Kadın da olsa çocuk da olsa gereğini yapın" açıklaması kamuoyunda sıkça tartışıldı.[6][12][13]
Olayların sona ermesi için Belediye yetkilileri, Demokratik Toplum Partisi yetkilileri ve dönemin Diyarbakır Valisi Efkan Âlâ arasında yapılan görüşmeler sonrasında, Vali yardımcısı Ahmet Aydın'ın katılımı ile birlikte çeşitli noktalardaki göstericilerle görüşüldü ve saat 22.00 dolaylarında olaylar durma noktasına geldi.[11] Efkan Ala, saat 23.00'de düzenlediği basın toplantısında; olaylarda 3 kişinin hayatını kaybettiğini, 200 kişinin gözaltına alındığını ve 130'u güvenlik görevlisi olmak üzere 250 kişinin yaralandığını açıkladı.[6]
29 Mart ve sonrası
[değiştir | kaynağı değiştir]Ertesi gün kenttin birçok noktasında polis ekipleri yığınaklar yaptı, birçok cadde ve sokak ablukaya alındı. Çatışmalar yeniden başladı, çok sayıda kişi karakollara ve polis merkezlerine saldırı düzenledi. 23 yaşındaki Tarık Atakaya isimli yurttaş, Bağlar Sağlık Ocağı'ndaki gösterilerde açılan ateş sonucu öldü, Onur Kaya isimli yurttaş ise ensesinden aldığı kurşunla ağır yaralanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Sakarya Caddesi üzerinde evinin damından gösterileri izleyen 9 yaşındaki Abdullah Duran isimli çocuk, kurşun isabet etmesi sonucu öldü. Olaylar esnasında yaralanarak Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Mehmet Işıkçı isimli yurttaş hastanede öldü. 29 Mart 2006 tarihinde olaylar sonucu ölen kişi sayısı 3, yaralı sayısı ise 106 olarak kayıtlara geçti.
Olayların üçüncü günü olan 30 Mart 2006 tarihinde Diyarbakır'da yaşanan çatışmalarda ölen Abdullah Duran, Tarık Atakaya ve Mehmet Işıkçı'nın cenaze töreni için Şefik Efendi Camisi önünde binlerce kişi toplanmaya başladı. PKK'yı temsil eden bayrak ve flamaların örtüldüğü tabutlarla birlikte birçok kişi tören için yürüyüşe geçti. Bağlar 10 Nisan Polis Karakolu önünde konumlanan yüzlerce polis ve özel harekât timi, mezarlığa yaklaşıldığı sırada gruba müdahalede bulundu. Bu sırada kaldırım üzerinde olayları izleyen 8 yaşındaki Enes Ata sırtından aldığı kurşunun kalbine saplanması sonucu öldü.[14] Aynı gün çıkan olaylarca gazeteci İlyas Aktaş başından vurularak öldü.[6] Yürüyüşe müdahale ile başlayan olaylar cenazede görev alan yetkililerin girişimleriyle yatıştırıldı. Cenazeye katılan kitle ilerleyerek Yeniköy Mezarlığı'na ulaştı. İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre; Bağlar, Balıkçılarbaşı, Huzurevleri bölgelerinde kepenkler kapalı iken, çocukların öldürüldüğünün duyulması ve çıkan olayların büyümesi üzerine kepenk kapatma tüm kente yayıldı ve olaylar tekrar diğer semtlere sıçradı.[6][11]
Cenazelerin defnedilmesinin ardından aralarında Demokratik Toplum Partisi Eş Başkanı Ahmet Türk, belediye başkanları ve çeşitli yerel kitle örgütü temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda kişi taziye evine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kortejinin 10 Nisan Polis Karakolu'nun bulunduğu caddeye ulaşmasıyla polis yine silah ve gaz bombalarıyla kitleye müdahale etti. Medine Bulvarı, Emek Caddesi, Hatboyu Caddesi, Sakarya Caddesi, Cezaevi mevkisi, Urfakapı, Sunay Caddesi, Mardinkapı, Koşuyolu Parkı civarlarında şiddetli çatışmalar başladı. Emek Caddesi üzerindeki çatışmalarda Emniyet Müdürlüğü binası kitlenin taş yağmuruna maruz kalırken, çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelerde grupların üzerine helikopterden gaz bombaları atıldı. Bu müdahale sırasında İsmail Erkek isimli yurttaş ölürken ağır yaralanan Mustafa Eryılmaz da kaldırıldığı hastanede öldü. Ölen bu iki kişiye ait otopsi raporlarında kurşunların göğüs ve başa isabet ettiği rapor edilmiştir.[15]
31 Mart günü şehrin birçok noktasına polis, asker ve özel harekat timleri konumlandırıldı, birçok yerde askerî birlikler yürüyüş yaptı. Polis Okulu, Emek Caddesi, Bağlar'ın çeşitli mahalleleri başta olmak üzere birçok noktaya polis ve askerler tarafından barikatlar kuruldu. Kentin üzerinde F-16 uçakları ve askeri helikopter uçuş yaptı. Olaylar esnasında veya yaralı halde kaldırıldıkları hastanelerde ölen Enes Ata, İsmail Erkek, Halit Söğüt, Mehmet Akbulut ve Emrah Fidan'ın cenazeleri "Cenaze töreni yasağı" nedeniyle sabaha karşı 05.00 sularında köylerinde sessizce toprağa verdi.[6] Olaylarda gözaltına alınanlardan 47'si tutuklandı.
Diğer şehirlere etkileri
[değiştir | kaynağı değiştir]Diyarbakır'da başlayan olayların ardından Batman'da da protesto gösterileri yaşandı. 14 HPG'liden Batman'a gelen cenazenin defin törenine katılan çok sayıda kişi yürüyüşe geçti. Kentin birçok noktasına askerî birlikler yerleştirildi. Bankalar Caddesi'nde bulunan çok sayıda banka şubesinin camları kırılırken, 4 katlı bir banka binası ateşe verildi. Olaylarda 20 kişi yaralanırken, 41 kişi gözaltına alındı. Batman'daki gösteriler sırasında 3 yaşındaki Fatih Tekin boğaza kurşun isabet etmesi sonucu öldü.[11]
Diğer bir cenaze ise ise Siirt'in Gökçebağ beldesinde toprağa verildi, tören esnasında 16 yaşındaki Muhlis Ete açılan ateşle vurularak yaralandı. Bunun üzerine protesto gösterileri başladı, bir sonraki gün işyerleri kepenkleri açılmadı.
Şırnak, Cizre, Urfa, Mardin ve ilçelerinde de kitlesel protestolar gerçekleşti. İstanbul'da Ümraniye'ye bağlı 1 Mayıs Mahallesi'nde, protestolara destek için 29 Mart'ta düzenlenen eylemde Vahdettin Toprak biber gazı nedeniyle kalp krizi geçirerek öldü. 30 Mart 2006 günü Antalya'da Aynur Yaşlı olayları protesto etmek için kendisini yaktı. Yaşlı 8 Nisan günü tedavi gördüğü hastanede öldü.[6]
Olayların başlamasıyla birlikte, Diyarbakırspor ile Fenerbahçe arasında Diyarbakır'da oynanması planlanan Süper Lig maçı güvenlik gerekçesiyle Malatya'ya alındı ve 1-2 Nisan 2006 tarihlerinde ülke genelinde yapılacak Açıköğretim Sınavı da ertelendi.
Sonrası
[değiştir | kaynağı değiştir]Diyarbakır'da yaşanılanların ardından dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ile Diyarbakır milletvekili ve Tarım Bakanı Mehdi Eker kentte gelerek incelemelerde bulundu. Eker "Güvenlik güçlerimiz, huzur ve asayişin sağlanması için her türlü tedbiri almıştır, almaya devam edecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Mazlum-Der'in raporuna göre; olaylara 2500-3000 arasında kişi katıldı. Rapora göre toplam 4 gün süren olaylarda 13 kişi öldü, 161'i sivil, 199'u polis olmak üzere toplam 360 kişi yaralandı ve 543 kişi gözaltına alındı, bunlardan 365'i tutuklandı.[2] The Guardian yaralanan kişi sayısının yaklaşık 500 olduğunu duyurdu.[10]
Dava süreçleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Yakınları ölen aileler, olaylarda yetkilerini kötüye kullandıkları suçlamasıyla devlet yetkililerine karşı çeşitli davalar açtı. Ancak yerel mahkemelerde bir sonuç alınmaması üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bireysel başvuru gerçekleştirildi. Abdullah Duran ve Tarık Ataykaya davalarında AİHM yaşam hakkı ihlaline karar verdi ve dönemin Türkiye hükûmetini mahkûm etti.[6]
Diyarbakır'da polisin attığı gaz fişeğinin isabet etmesi sonucu iki çocuğun hayatını kaybetmesine ilişkin 3 polis "olası kasıt sonucu ölüme neden olmak" suçundan yargılandı.[16]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b c Tanrıkulu: 28 Mart politikası devam ediyor 28 Mart 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evrensel, 28 Mart 2017, Erişim tarihi: 28 Mart 2017.
- ^ a b 28-31 Mart 2006 Tarihlerinde Diyarbakır'da Yaşanan Şiddet Olaylarını Araştırma-İnceleme Raporu 16 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Mazlum-Der, 6 Nisan 2016, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ "Diyarbakır'da tansiyon yüksek". Deutsche Welle. 30 Mart 2006. 18 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2018.
- ^ Kerim Yildiz; Susan Breau (2010). The Kurdish Conflict International Humanitarian Law and Post-Conflict Mechanisms. Routledge. s. 21. ISBN 1136954627. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ a b Azizoğlru, Rezan (2013). "Kürtlerin Yoğunlukta Olduğu Kentlerde Çatışmanın Dinamikleri: Diyarbakır-Bağlar İlçesi Örneği" (PDF). Mülkiye Dergisi. 37 (1). s. 193. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ a b c d e f g h i j k "2006 Mart Olayları". Hafızakaydı.org. 2 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ a b Kürt tarihinin serhildanı: 28 Mart, 27 Mart 2013, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu. Terörün Ekonomik Maliyeti: Diyarbakır Olayları Örneği 4 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. USAK Raporları No: 10-01, Şubat 2010, Ankara, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ Akyol, Meltem (28 Mart 2016). "2006 olaylarını konuştuğumuz Osman Baydemir: Bir demokrasi ve barış cephesi kurmalıyız". Evrensel. 20 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ a b Research Directorate, Immigration and Refugee Board of Canada, Ottawa (6 Haziran 2007). "Turkey: Status of the Kurdistan Workers' Party (PKK) and Turkish Hezbollah; situation and treatment of members, supporters and sympathizers of these parties (2006-2007)" (İngilizce). Immigration and Refugee Board of Canada. 16 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ a b c d e 28 Mart 2006 Diyarbakır Olaylarına İlişkin İnceleme Raporu 17 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., İnsan Hakları Derneği, 6 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ 'Çocuk da, kadın da olsa gereken müdahale yapılır' 7 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Radikal, 1 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ 'Kadın da olsa çocuk da olsa' katliamının 7. yılı 19 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evrensel, 28 Mart 2013, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ "Enes Ata mezarı başında anıldı". Evrensel. 28 Mart 2014. 17 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
- ^ Diyarbakırda 10 Ölüm Var; Hâlâ İşlem Yok 2 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bianet, 7 Nisan 2006, Erişim tarihi: 27 Eylül 2016.
- ^ "Katil zanlısı polis hakkında yakalama kararı çıkarıldı". Evrensel. 14 Ocak 2015. 26 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2018.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]- Uluslararası Af Örgütü - Türkiye: Türk Hükümetine Memorandum 22 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., EUR 44/001/2008, 14 Ocak 2008.
- Türkiye İnsan Hakları Vakfı - Türkiye İnsan Hakları Raporu 2006 15 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nisan 2007, Ankara.
- Freedom House - Turkey: Freedom in the World Report 20 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., (İngilizce) 2007.
- AB Türkiye Sivil Komisyonu - Appeal to the European Union 19 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 11 Nisan 2006, Bergen, Norway.