Papers by Eyüp Öztürk
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2023
The Apocalyptic Expectations of a 17th Century Scholar: Aḥmad b. Ḥaydar al-Ḥarīrī (d. 1078/1668) ... more The Apocalyptic Expectations of a 17th Century Scholar: Aḥmad b. Ḥaydar al-Ḥarīrī (d. 1078/1668) and His Treatise on the Advent of the Mahdī
Aḥmad b. Ḥaydar al-Ḥarīrī was a scholar who lived in the Ottoman geography during the 17th century. His treatise on the advent of the Mahdī, which he wrote towards the end of Sultan İbrāhīm's reign, forms the central focus of this article. Preserved in the margin pages of a fatwa collection and currently with no other known copy, this treatise vividly reflects the individual and societal expectations regarding the emergence of the Mahdi during Aḥmad b. Ḥaydar's lifetime. This expectation, in fact, stems from the belief in the onset of the apocalypse, which had reached its peak during the reign of Sultan Suleymān I due to the Hijri millennium but remained unfulfilled and was subsequently shifted to the following century. The content of the treatise is based on a combination of the views of two influential figures in Ottoman Mahdism literature, Muḥy al-Dīn Ibn al-ʿArabī and Jalāl al-Dīn al-Suyūṭī. The article first explores the life of Aḥmad b. Ḥaydar and the attribution of the treatise to him. Subsequently, a comprehensive analysis of the treatise's content is conducted based on the information embedded within its lines. The treatise is presented along with its transliteration, translation, and the visual image of the original text.
Tarihçiliğe Adanan Bir Ömür: Prof. Dr. Nesimi Yazıcı’ya Armağan, 2022
Öz Ebū Sehl Nu mān Efendi, 18. yüzyılda yaşamış önemli bir Osmanlı tarihçisidir. Yaşadığı dönemde... more Öz Ebū Sehl Nu mān Efendi, 18. yüzyılda yaşamış önemli bir Osmanlı tarihçisidir. Yaşadığı dönemde çokça tartışılan, lehte ve aleyhte pek çok risâlenin yazıldığı tütün konusunda kaleme aldığı risâle kendi döneminden izler taşıyan bir sosyal tarih metni niteliğindedir. Genellikle tütünün dinî ve şer ī hükmünün mevzu bahis edildiği diğer risâlelerle kıyaslandığında Nu mān Efendi'nin risâlesi bunu aşan bir muhtevaya sahiptir. Risâlede tütünün ilgili dönemde Anadolu coğrafyasında nasıl karşılık bulduğuna, hangi tütünlerin tercihe şayan olduğuna dair Nu mān Efendi'nin şahsi tecrübelerine dayanan anlamlı tespitler yer almaktadır. Biz bu makalede onun tütün hakkındaki bu risâlesini inceledik, muhtevasını analiz ettik ve Osmanlı Türkçesiyle kaleme alınmış metnin transkripsiyonunu yaptık. Ayrıca Nu mān Efendi'nin hayatına ve tütünün Avrupa ve Osmanlı'daki tarihsel seyrine yer vererek Osmanlı coğrafyasında tütün konusunda yazılan diğer risalelerin muhtevasını ana hatlarıyla sunduk. Abstract A Text on the Socio-Cultural Ground of Tobacco in the 18th Century Ottoman Land: Abū Sahl Nu mān Efendi's Epistle Taḥlīl al-Duḫān Abū Sahl Nu mān Efendi is a significant Ottoman historian of the 18th century. The epistle he composed on tobacco, Taḥlīl al-Duḫān, incited much discussion in his time and thus provoked the composition of many epistles for and against it. This epistle is a text of social history bearing significant traces of its time. When compared to other epistles on religious and legal legitimacy of tobacco, Taḥlīl al-Duḫān has a content that goes beyond them. It contains interesting additional remarks based on Nu mān Efendi's personal experiences about various points such as the reception of tobacco in Anatolia and the kinds of tobacco that were preferred there. This article offers a textual examination of the aforesaid epistle on tobacco, and an analysis of its content. It also gives some information on the life of Nu mān Efendi, and the historical journey of tobacco in Europe and the Ottoman land, and the contents of other epistles on tobacco in the Ottoman geography. Included finally in the study is also the transliteration of the text originally composed in the Ottoman Turkish.
Öz Ahmed el-Ezherî XIX. yüzyılın sonlarına doğru vefat etmiş Sudanlı bir din âlimidir. Yaşadığı d... more Öz Ahmed el-Ezherî XIX. yüzyılın sonlarına doğru vefat etmiş Sudanlı bir din âlimidir. Yaşadığı dönemde Sudan çok önemli dinî-politik olaylara sahne olmuştur. 1881 yılında Muhammed Ahmed mehdilik iddiası ile ortaya çıkmış ve mücadelesi bugüne değin Sudan tarihine yön veren önemli olaylardan birisi olmuştur. Osmanlı-Mısır idaresi bu dinî-politik harekete karşı hemen tepki vermiş ve isyanın sınırlarının genişlemesini önlemeye çalışmıştır. Osmanlı idaresi, isyana karşı sadece askerî sahada tepki göstermekle kalmamış aynı zamanda karşı-propaganda çabasına girişerek Muhammed Ahmed'in etkisini zayıflatmaya çalışmıştır. Bu amaçla din adamlarına risaleler yazdırmış ve Muhammed Ahmed'in sahte mehdi (mütemehdi) olduğu vurgulamıştır. Ahmed el-Ezherî bu amaçla risale yazanlardan birisidir ve eseri dil ve yöntemi ile geniş halk kitlelerini etkilemiştir.
Özet Bu çalışmada, İbnü's-Serrâc'ın " Teşvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb " isiml... more Özet Bu çalışmada, İbnü's-Serrâc'ın " Teşvîku'l-Ervâh ve'l-Kulûb ilâ Zikri Allâmi'l-Guyûb " isimli eserini tanıtmayı amaçladık. İbnü's-Serrâc VII. / XIII. yüzyılda yaşamış ve VIII. / XIV. yüzyılın ilk yarısında vefat etmiştir. O, İslam tasavvufunun bir üyesi olmasının yanında, aynı zamanda medrese mensubudur. Onun eserinde sufi grupları ile fukaha arasındaki çatışmanın izleri görülmektedir. Bu sebeple, kitabı değerlendirmeyi bu çerçeve üzerinden yapmaya çalıştık. Abstract İn this study, We aim to introduce the work of Ibn al-Sarrāj entitled " Tashwīq al-Arwāh wa al-Qulūb ilâ Zikr 'Allām al-Ghuyūb ". Ibn al-Sarrāj lived in the VII. / XIII. century and died in the first half of the VIII. / XIV. century. He is a member of sufism as well as of the Islamic madrasa. In his book, traces of conflict between the sufi groups and fuqaha is observed. Therefore, we tried to evalute the book through this framework. Giriş İbnü's-Serrâc bir tasavvuf mensubudur ve eserini yazma amacının kendi yaşadığı zaman diliminde tasavvufa karşı yönelen eleştirilere cevap verme olduğu anlaşılmaktadır. Onun yaşadığı VII. / XIII. ve VIII. / XIV. yüzyıl aynı zamanda tasavvufun kurumsallaşma aşamasında önemli yol katettiği ve toplumun dinî yapısında son derece etkili bir duruma geldiği zamana işaret etmektedir. Tasavvufa mensup olanlar bu dönemde, yerleşik dinî yapının en önemli savunucuları olan medrese hocaları, bunların içerisinden özellikle fukaha sınıfı ile bir çatışma halinde görülmektedir. İbnü's-Serrâc yazmış olduğu eserle, fukaha ve tasavvuf mensupları arasındaki çatışmanın şiddetini, çatışmada karşılıklı olarak öne sürülen saldırı ve savunma argümanlarını gözler önüne sererek, bizlere o dönemde tasavvuf üzerinden yürütülen bu gerilimin anahatlarını vermekte ve dönemin dinî yapısını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Eserin verdiği bilgileri anlamlı kılan bir diğer husus, İbnü's-Serrâc'ın hem medrese mensubu ve hem de mutasavvıf olmasıyla, çatışmanın her iki tarafı ile bağlantılı bir konumda bulunmasıdır. Ancak o, bu çatışmada tasavvuf mensubu olarak taraf belirlemekte ve kendisinin de içinde bulunduğu fukaha sınıfına karşı son derece şiddetli eleştiriler yöneltmektedir. Bu durum İbnü's-Serrâc'ın kimliğini tanımayı eserin değerlendirilmesinde önemli hale getirmektedir.
Books by Eyüp Öztürk
Proceedings by Eyüp Öztürk
Giriş Bu tebliğde 18. yüzyılın ikinci yarısında vefat etmiş olan Mehmed Medenî et-Trabzonî'nin sö... more Giriş Bu tebliğde 18. yüzyılın ikinci yarısında vefat etmiş olan Mehmed Medenî et-Trabzonî'nin söz konusu zaman diliminin önemli problemlerinden birisi olan tekfirci yaklaşımları engellemeye yönelik çabasını konu edineceğiz. Onun yazdığı risaleler vasıtası ile tekfirciliğe karşı dile getirdiği itirazların ana parametrelerini ve bu itirazların o dönemdeki değerini tespit etmeye çalışacağız. Bu minvalde önce onun hayatı ve eserlerine değinecek akabinde yaşadığı dönemin dini atmosferini tasvir ederek Mehmed Medenî et-Trabzonî'nin tekfirciliğe karşı geliştirdiği argümanları dile getirmeye çalışacağız.
Bildirilerde yer alan yazıların hakları saklı olup, yazıların tamamı veya bir kısmı kaynak göster... more Bildirilerde yer alan yazıların hakları saklı olup, yazıların tamamı veya bir kısmı kaynak gösterilmeden iktibas edilemez. Bildirilerde yer alan yazıların dil, bilim ve hukuksal açıdan her türlü sorumlulu¤u yazarlarına aittir.
Mustafa Efendi of Akdag is an important scholar who lived in the 18. century and he has taught at... more Mustafa Efendi of Akdag is an important scholar who lived in the 18. century and he has taught at Amasya madrasah for many years. In the framework of our topic, the most important work of him is his pamphlet about the tobacco. He used very strict expressions against tobacco and tobacco smokers in this pamphlet. As known the leading role of the tobacco debate was undertaken by the members of a religious movement called the Kadizâdelîs long before Mustafa Efendi of Akdag. However, it is understood from Mustafa Efendi’s pamphlet that he was influenced by these discussions and his thoughts was close to the Kadızâdelis
Ali el-Kari XI. yüzyılın başlarında vefat etmiş bir İslâm âlimidir. Yaşadığı dönemde Mehdî beklen... more Ali el-Kari XI. yüzyılın başlarında vefat etmiş bir İslâm âlimidir. Yaşadığı dönemde Mehdî beklentisi çok yüksektir ve bu beklenti mezhebî aidiyet ile birleştiğinde ortaya Hanefîlik mezhebine göre hükmedecek bir mehdî portesi çıkarmıştır. Halk muhayyilesi bununla da yetinmemiş ve kıyamet sürecinde Hz. İsa ile Ebû Hanife’yi etkileşime sokan söylenceler de türetmiştir. Kendisi de iyi bir Hanefî olup diğer mezheplere karşı kendi mezhebini güçlü bir şekilde savunan Ali el-Kârî, bu iddiaları temelleri olmadığı gerekçesiyle reddetmiş ve söz konusu iddiaların Hanefîlik mezhebine zarar verdiğini dile getirmiştir
Book Chapters by Eyüp Öztürk
Uploads
Papers by Eyüp Öztürk
Aḥmad b. Ḥaydar al-Ḥarīrī was a scholar who lived in the Ottoman geography during the 17th century. His treatise on the advent of the Mahdī, which he wrote towards the end of Sultan İbrāhīm's reign, forms the central focus of this article. Preserved in the margin pages of a fatwa collection and currently with no other known copy, this treatise vividly reflects the individual and societal expectations regarding the emergence of the Mahdi during Aḥmad b. Ḥaydar's lifetime. This expectation, in fact, stems from the belief in the onset of the apocalypse, which had reached its peak during the reign of Sultan Suleymān I due to the Hijri millennium but remained unfulfilled and was subsequently shifted to the following century. The content of the treatise is based on a combination of the views of two influential figures in Ottoman Mahdism literature, Muḥy al-Dīn Ibn al-ʿArabī and Jalāl al-Dīn al-Suyūṭī. The article first explores the life of Aḥmad b. Ḥaydar and the attribution of the treatise to him. Subsequently, a comprehensive analysis of the treatise's content is conducted based on the information embedded within its lines. The treatise is presented along with its transliteration, translation, and the visual image of the original text.
Books by Eyüp Öztürk
Proceedings by Eyüp Öztürk
Book Chapters by Eyüp Öztürk
Aḥmad b. Ḥaydar al-Ḥarīrī was a scholar who lived in the Ottoman geography during the 17th century. His treatise on the advent of the Mahdī, which he wrote towards the end of Sultan İbrāhīm's reign, forms the central focus of this article. Preserved in the margin pages of a fatwa collection and currently with no other known copy, this treatise vividly reflects the individual and societal expectations regarding the emergence of the Mahdi during Aḥmad b. Ḥaydar's lifetime. This expectation, in fact, stems from the belief in the onset of the apocalypse, which had reached its peak during the reign of Sultan Suleymān I due to the Hijri millennium but remained unfulfilled and was subsequently shifted to the following century. The content of the treatise is based on a combination of the views of two influential figures in Ottoman Mahdism literature, Muḥy al-Dīn Ibn al-ʿArabī and Jalāl al-Dīn al-Suyūṭī. The article first explores the life of Aḥmad b. Ḥaydar and the attribution of the treatise to him. Subsequently, a comprehensive analysis of the treatise's content is conducted based on the information embedded within its lines. The treatise is presented along with its transliteration, translation, and the visual image of the original text.