Academia.eduAcademia.edu

KÜLLÜOBA KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI

2023, 42. Kazı Sonuçları Toplantısı

Göndereceğiniz bildiri metinlerinin aşağıda belirtilen kurallara uygun olarak gönderilmesi, kitabın zamanında basımı ve kaliteli bir yayın hazırlanması açısından önem taşımaktadır. Bildirilerin yazımında kitaptaki sayfa düzeni esas alınarak; * Yazılar A4 kağıda, üstten 5.5cm. alttan 5cm. soldan 4.5cm. sağdan 3cm.lik bir boşluk bırakılarak, 10 punto ile, bir satır aralığı olacak şekilde, Times New Roman fontu ile en fazla 10 sayfa yazılmalı, * Başlık 14 punto, büyük harf ve bold olacak şekilde yazılmalı, * Bildiri sahiplerinin isimleri başlığın altında, sağ üstte yer almalı, alt alta sıralanmalı ve unvan kullanılmamalı, dipnotta unvan, adı soyadı, bağlı olduğu kurum, şehir, ülke ve e-mail adresi mutlaka yazılmalıdır. * Metinde ana başlıklar büyük harflerle ve italik, alt başlıklar, baş harfleri büyük ve italik olarak yazılmalı, * Metin içinde geçen yabancı sözcük ve terimler, örneğin "in-situ" italik olarak yazılmalı, * Metin içinde Milattan Önce gibi çok alışılagelmiş kısaltmalar dışında kısaltma kullanılmamalı, Milattan Önce ve sonra kısaltması: M.Ö., M.S. Erken Tunç Çağı: ETÇ olarak kullanılmalıdır. * Bölge adlarının ilk harfleri, aynı şekilde yer, coğrafya ve kurum adlarının ilk harfleri büyük yazılmalıdır. Örneğin: Doğu Anadolu, Yakın Doğu, Avrupa, Akdeniz Bölgesi, Dicle Nehri, Ankara Üniversitesi, Türk Tarih Kurumu gibi. * Ölçü ve ağırlıklar m. cm. mm. lt. gr. şeklinde yazılmalı, * Dipnotlar metnin altında ve metin içinde numaraları belirtilerek, 8 puntoda yazılmalı, * Dipnot ve kaynakçada (bibliyografya) kitap ve dergi isimleri italik yazılmalı, * Harita, çizim ve resimler 15 adetten fazla olmamalı, fotoğraflar JPG veya TlFF olarak gönderilmeli, gönderilen resimlerin çözünürlüğünün en az 300 pixel/ınch olmalı, * Çizimlere (Çizim: 1), resimlere (Resim: 1), haritalara (Harita: 1) olarak alt yazı yazılmalı ve kesinlikle levha sistemi kullanılmamalı, * Yayım için telif anlaşması gerektiren Googleearth gibi görseller kullanılmamalı, Yayınlanacak bildiri sayışının artması, kitapların zamanında basımını güçleştirdiğinden, bildirilerinizin sempozyum sırasında teslim edilmesi ya da en geç 1 Ağustos tarihine kadar,

CİLT 4 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 42. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI CİLT 4 23-27 MAYIS 2022 DENİZLİ T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ANA YAYIN NO: 3734/4 Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Ana Yayın No: 195/4 Editör Dr. Adil ÖZME 23-27 Mayıs 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen 42. Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu Denizli Pamukkale Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirlmiştir. e-ISSN: 2667-8845 Grafik Tasarım Nihal KARAPEK Kapak Fotoğrafı Bahadır Duman, Tripolis 2021 Yılı Kazı ve Restorasyon Çalışmaları Not: Kazı raporları, dil ve yazım açısından Dr. Adil Özme tarafından denetlenmiştir. Yayımlanan yazıların içeriğinden yazarlar sorumludur. Ankara 2023 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 ULUSLARARASI KAZI, ARAŞTIRMA VE ARKEOMETRİ SEMPOZYUMU YAYIN KURALLARI Göndereceğiniz bildiri metinlerinin aşağıda belirtilen kurallara uygun olarak gönderilmesi, kitabın zamanında basımı ve kaliteli bir yayın hazırlanması açısından önem taşımaktadır. Bildirilerin yazımında kitaptaki sayfa düzeni esas alınarak; * Yazılar A4 kağıda, üstten 5.5cm. alttan 5cm. soldan 4.5cm. sağdan 3cm.lik bir boşluk bırakılarak, 10 punto ile, bir satır aralığı olacak şekilde, Times New Roman fontu ile en fazla 10 sayfa yazılmalı, * Başlık 14 punto, büyük harf ve bold olacak şekilde yazılmalı, * Bildiri sahiplerinin isimleri başlığın altında, sağ üstte yer almalı, alt alta sıralanmalı ve unvan kullanılmamalı, dipnotta unvan, adı soyadı, bağlı olduğu kurum, şehir, ülke ve e-mail adresi mutlaka yazılmalıdır. * Metinde ana başlıklar büyük harflerle ve italik, alt başlıklar, baş harfleri büyük ve italik olarak yazılmalı, * Metin içinde geçen yabancı sözcük ve terimler, örneğin “in-situ” italik olarak yazılmalı, * Metin içinde Milattan Önce gibi çok alışılagelmiş kısaltmalar dışında kısaltma kullanılmamalı, Milattan Önce ve sonra kısaltması: M.Ö., M.S. Erken Tunç Çağı: ETÇ olarak kullanılmalıdır. * Bölge adlarının ilk harfleri, aynı şekilde yer, coğrafya ve kurum adlarının ilk harfleri büyük yazılmalıdır. Örneğin: Doğu Anadolu, Yakın Doğu, Avrupa, Akdeniz Bölgesi, Dicle Nehri, Ankara Üniversitesi, Türk Tarih Kurumu gibi. * Ölçü ve ağırlıklar m. cm. mm. lt. gr. şeklinde yazılmalı, * Dipnotlar metnin altında ve metin içinde numaraları belirtilerek, 8 puntoda yazılmalı, * Dipnot ve kaynakçada (bibliyografya) kitap ve dergi isimleri italik yazılmalı, * Harita, çizim ve resimler 15 adetten fazla olmamalı, fotoğraflar JPG veya TlFF olarak gönderilmeli, gönderilen resimlerin çözünürlüğünün en az 300 pixel/ınch olmalı, * Çizimlere (Çizim: 1 ), resimlere (Resim: 1 ), haritalara (Harita: 1 ) olarak alt yazı yazılmalı ve kesinlikle levha sistemi kullanılmamalı, * Yayım için telif anlaşması gerektiren Googleearth gibi görseller kullanılmamalı, Yayınlanacak bildiri sayışının artması, kitapların zamanında basımını güçleştirdiğinden, bildirilerinizin sempozyum sırasında teslim edilmesi ya da en geç 1 Ağustos tarihine kadar, yayinlar@ktb.gov.tr e-mail adresine gönderilmesi gerekmektedir. Yayın kurallarına uymayan ve geç gönderilen bildiriler kesinlikle yayınlanmayacaktır. 3 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PUBLICATION INSTRUCTIONS The papers presented in the International Symposium of Excavations, Surveys and Archaeometry will be published as before. 1. In order to complete a high-quality print in time, we kindly request you to send the paper texts in the format specified below: 2. Texts should be written in 10 pages on A4 paper, with Times New Roman and 10 type size within a space of 13.5x19 cm. Line spacing should be 10 points. 3. Heading should be written in bold with 14 typesize and with 14 points of line space. Main headings should be written with capitals, sub-headings with lower letters. Both types of headings should be written in italics. 4. Footnotes should be placed at the bottom of the pages, with their numbers indicated in the text. Footnote texts should be written with 8 type size and line space of 8 points. 5. Book and periodical titles in the footnotes and bibliography should be written in italics. 6. Total number of drawings and photos should not exceed 15. Photos should be either in JPG or TIFF format with at least 300 dpi solution and sent in a separate file. 7. Captions should be added to drawings (Drawing: ………), photos (Photo: ………) and maps (Map: ………). Plate system should not be used. 8. Authors must indicate their names, titles and contact information in their papers. 9. Digital text of the paper should be added to the print-out and both texts should be identical. Otherwise the digital version will be considered default. As sudden accumulation of papers makes it difficult to complete printing in time, papers should either be submitted during the symposium or sent to yayinlar@ktb.gov.tr until the 1st of August. The papers that fail to comply with those instructions or that are sent after the deadline will not be published on no account. 4 İÇİNDEKİLER Muhammet ARSLAN ANİ ÖRENYERİ KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 9 Muharrem ÇEKEN, Alptekin YAVAŞ, Gökhan MERİÇ KUBADABAD SARAYI KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 29 Murat AKAR, Müge BULU, Tara INGMAN, Rula SHAFIQ, Onur Hasan KIRMAN, Ayça Deniz ÇINAR, Ebru Gizem AYTEN, Seren BURGAÇ, Ebrar SİNMEZ, K. Aslıhan YENER AÇÇANA HÖYÜK, ESKİ ALALAH KENTİ KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 51 Ayşe ERSOY, Murat AKAR, Müge BULU HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ TOPRAKHİSAR HÖYÜK ARAŞTIRMA-KURTARMA KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 67 Murat TAŞKIRAN, Meydan PALALI, Mustafa DEMİREL SILLYON KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 75 Murat TÜRKTEKİ, Deniz SARI, Fatma ŞAHİN, Yılmaz Selim ERDAL, Sinem TÜRKTEKİ, Can Yumni GÜNDEM, Yusuf TUNA, Osman DENGİZ KÜLLÜOBA KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 93 Musa KADIOĞLU, Mustafa ADAK, Özlem VAPUR, Görkem YENİCE, Hazal ERGİN, Serkan ÖRNEK, Selin BOZOĞLAN, Tuğba ULUGER, Şeyda DOSTI, Atilla TURGUT, Gülfem AYDIN 2021 YILI TEOS ÇALIŞMALARI (12. SEZON) 111 Mustafa BEYAZIT, Meryem CANSEVEN, Başaran Doğu GÖKTÜRK, Düriye BEYAZ, Yusuf BAŞTÜRK, Emrah MADEN KALE-İ TAVAS (TABAE ANTİK KENTİ) ÖREN YERİ VE KAVAKLIPINAR MEVKİİ KALE-İ TAVAS MEZARLIĞI KAZILARI 2021 135 Mustafa Kemal ŞAHİN, Metin ÇAKAR, Ali Rıza BİLGİN ÇORUM İLİ, ALACA İLÇESİ, MAHMUDİYE KÖYÜ, KALEHİSAR ÖREN YERİ 2021 YILI KAZISI 147 Mustafa ŞAHİN İZNİK GÖLÜ BAZİLİKAL KİLİSESİ SUALTI KAZILARI - 2021 159 Mücella ERDALKIRAN, Celal ULUDAĞ, Cihan AVCI GÜRCÜTEPE 2021 YILI KAZISI 173 Müjde PEKER, Daniş BAYKAN, Göknur BEKTAŞ, Ceren BAYKAN, Dinçer Savaş LENGER, Selma GÜN, Muhsine Eda ARMAĞAN NİF (OLYMPOS) DAĞI ARAŞTIRMA VE KAZI PROJESİ: 2021 YILI KAZISI 185 Necmi KARUL, Nisa SEMİZ, Nizar POLAT KARAHANTEPE 2019-2021 ÇALIŞMALARI 205 Nevzat ÇEVİK, Süleyman BULUT, Beste TOMAY, Burak TAKMER, Erhan ÖZKAN, Sema TALU, Cüneyt ÖZ, Mehmet ŞENGÜL, Fatih YILMAZ, İlkiz ÖZTÜRK MYRA VE ANDRİAKE KAZILARI 2021 ÇALIŞMALARI 221 Nicholas CAHILL SARDİS 2021 235 Nurettin ARSLAN, Beate BÖHLENDORF-ARSLAN, Caner BAKAN, Nilden ERGÜN, Mehmet AYAZ 2021 YILI ASSOS KAZI ÇALIŞMALARI 249 Nurettin KOÇHAN, Ahmet TERCANLIOĞLU, Feride İMRANA ALTUN, Serdal GÜNDOĞDU, Ayşe YILDIRIM, Korkmaz MERAL KYZİKOS 2021 265 Nurettin ÖZTÜRK, Gencay GÜLOĞLU, Alper ATAY, Muhemmet BAKIRCI 2021 YILI TRALLEİS ANTİK KENTİ KAZI VE RESTORASYON ÇALIŞMALARI 277 Olivier Can HENRY, İpek DAĞLI LABRAUNDA 2019-2020 YILI ÇALIŞMALARI 391 Olivier Can HENRY, İpek DAĞLI LABRAUNDA 2021 YILI ÇALIŞMALARI 6 311 Cengiz TOPAL, Onur ZUNAL, Hakan AYCAN, Melis TATLI, Bahar BABACAN KLAROS 2021 329 Osman AYTEKİN ARDANUÇ-GEVHERNİK KALESİ KAZISI’2021 (I. SEZON) 341 Osman DOĞANAY, Kısmet BACAK, Ali BAKAR TYANA KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI 365 Osman ERAVŞAR, Feray KORUCU YAĞIZ, Sibel YARAR 2021 YILI ALANYA KALESİ KAZI ÇALIŞMALARI 379 Önder İPEK, Murat AYDIN, Semih GERÇEK 2021 YILI ORTAKÖY-ŞAPİNUVA KAZI ÇALIŞMALARI 395 Özlem ÇEVİK, Coşkun SİVİL, Osman VURUŞKAN, Burhan GÖZ, Burak GÖKÇE ULUCAK HÖYÜK 2019-2021 YILLARI KAZI ÇALIŞMALARI 409 Pınar ÇAYLI, Işıl DEMİRTAŞ, Yasemin YILMAZ BÜYÜK DELLER 2021 YILI KAZISI 423 Rabia AKARSU, Hüsnü GENÇ ERZURUM-PULUR HÖYÜK 2021 YILI KAZI ÇALIŞMALARI 447 Rafet ÇAVUŞOĞLU, Hanifi BİBER, Hakan YILMAZ, İsmail COŞKUN, Sinan KILIÇ, M. Fuat LEVENDOĞLU, Orhan VAROL, Ayşegül KELEŞ ERİÇOK, Cem HAYDAROĞLU, Erdal POLAT VAN ÇAVUŞTEPE KALESİ VE URARTU NEKROPOLÜ 2021 YILI ÇALIŞMALARI 459 Rainer M. CZICHON, Mehmet Ali YILMAZ, Emrullah KALKAN OYMAAĞAÇ HÖYÜK/NERİK ARKEOLOJİK KAZI PROJESİ-2021 SEZONU 473 Remzi YAĞCI, Deniz KAPLAN, Ulus TEPEBAŞ SOLİ POMPEİOPOLİS 2021 YILI KAZILARI 485 Roland R.R. SMITH, Ine JACOBS, Serra SOMERSAN APHRODISIAS 2021 489 7 Rüstem ASLAN TROYA ÖRENYERİ 2021 YILI KAZI ÇALIŞMALARI 509 S. Yücel ŞENYURT, Atakan AKÇAY, Seda KARA, İlkay AKLAN, H. Umut KIVRAK OVAÖREN 2021 YILI KAZILARI 8 527 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 KÜLLÜOBA KAZISI 2021 YILI ÇALIŞMALARI Murat TÜRKTEKİ* Deniz SARI Fatma ŞAHİN Yılmaz Selim ERDAL Sinem TÜRKTEKİ Can Yumni GÜNDEM Yusuf TUNA Osman DENGİZ Küllüoba yerleşmesi, Sakarya Havzası’nın batı ucunda, Eskişehir ili, Seyitgazi ilçesinin kuzeydoğusunda yer almaktadır. Yerleşimin kurulduğu coğrafya geçmişten günümüzde tarım için son derece bereketli olan topraklara sahiptir. Aynı zamanda bu coğrafya Orta Anadolu ile Marmara Bölgesi arasında geçiş sağlayabilecek bir doğal ulaşım yoludur. Yerleşmede kazı çalışmaları 1996 yılında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleriyle Prof. Dr. Turan Efe başkanlığında başlatılmış olup 2019 yılından bu yana Doç. Dr. Murat Türkteki başkanlığında Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi adına sürdürülmektedir. Deniz seviyesinden 930 m. yükseklikte ve günümüzde tamamen kurumuş olan Kireçkuyusu deresinin kuzey kenarında hafif bir yükselti üzerine kurulan yerleşme, 350x250 m. ölçülerinde bir alana yayılmış olup, kültür dolgusu 10 m kalınlığındadır. Höyükte MÖ. 3300-1950 yılları arasında 1350 yıl boyunca kesintisiz olarak yerleşilmiştir. Höyüğün güney kesiminde yapılan araştırmalarda, Geç Hellenistik Dönem kalıntıları ve yine yakın çevresinde Osmanlı Dönemi kalıntıları da saptanmıştır. Ayrıca höyük üzerinde İslami Döneme ait mezarlar da yer almaktadır. Höyük, doğu ve batı olmak üzere fazla belirgin olmayan iki koniden oluşmakta olup İlk Tunç Çağının başlangıcından sonuna kadar iskan edilmiştir. 2021 YILI ÇALIŞMALARI 2021 yılı kazısı çalışmaları1 yerleşimin en erken dönemine ait mezarlık alanında ve * Doç. Dr. Murat TÜRKTEKİ, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Gülümbe Kampüsü Bilecik/ TÜRKİYE, murat.turkteki@bilecik.edu.tr Doç. Dr. Deniz SARI, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Gülümbe Kampüsü Bilecik/ TÜRKİYE, deniz. sari@bilecik.edu.tr Doç. Dr. Fatma ŞAHİN, Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Adana/ TÜRKİYE, fatmsahin@gmail.com Prof. Dr. Yılmaz Selim ERDAL, Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü, Beytepe, Ankara/TÜRKİYE, yserdal@hacettepe.edu.tr Doç. Dr. Öğr. Üyesi Sinem TÜRKTEKİ, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Gülümbe Kampüsü Bilecik/ TÜRKİYE, sinem.turkteki@bilecik.edu.tr 93 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ önceki sezon höyüğün güneydoğu kesiminde açığa çıkarılan aşağı şehir yapılarının olduğu kesimde gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda höyüğün kuzeydoğu kesiminde Aİ 14, AJ 11, AJ 13 ve AK 13 plankarelerinde ve güneydoğu kesiminde ise AF 22 ve AG 22 plankarelerinde çalışılmıştır (Resim: 1). Kuzeydoğu Kesimde Gerçekleştirilen Çalışmalar Aİ 14 Plankaresi 2019 yılında höyüğün doğu yamacında yer alan AJ-13, AJ-12 ve AJ-11 plankarelerinde tespit edilen mezarlık alanının yayılımını bulmak için bu konuma yakın kısımda GPR radar çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Radar çalışmalarını gerçekleştiren ekip tarafından verilen ön rapor doğrultusunda Aİ-13 ve AJ-13 plankarelerinin güneyinde yer alan Aİ 14 plankaresinin kuzey yarısında kazı çalışmalarına başlanmıştır. Yüzeydeki pulluk toprağı atıldıktan sonra küçük taşlardan örülmüş taş duvarın bir mekana ait olduğu anlaşılmış ve Mekan 1 (M1) olarak adlandırılmıştır (Resim: 2). M1’in kuzeybatı-güneydoğu uzantılı duvarı D4, kuzeydoğu-güneybatı uzantılı duvarı ise D5 olarak numaralandırılmıştır. Çift sıra taş örgülü olan bu duvarlarda kullanılan taş boyutları genel olarak küçüktür (yaklaşık 20x20 cm.). Söz konusu Mekan 1 içinde kulplu basit profilli bir kase tespit edilmiştir. Duvarın en üst seviyesinden yaklaşık 50 cm. derinleşildikten sonra bu mekana ait başka bir tabana ulaşılmıştır. Bu tabanı tahrip ettiği görülen ve yarısı doğu profilinde kalan bir çöp çukuru da bu alada saptanmıştır. M1’in batısında herhangi bir yapı ile bağlantısı kurulamayan ve D1 olarak numaralandırılan bir duvar daha açığa çıkarılmıştır. Yine çift sıra taş örgülü olan bu duvar oldukça tahrip olmuştur. Herhangi bir yapı ile bağlantısı olmadığından kaldırılmıştır. Daha sonra M1’in kuzeybatısında kalan kuzeydoğu- güneybatı yönüne doğru uzanan çift sıra taş örgü sırasından oluşan ortası dökme kerpiç olan D2 olarak numaralandırılan duvar açığa çıkartılmıştır (M2). Bu duvarın önceki yıllarda kazılmış olan AF 15 ve Aİ 22 ve Aİ 23 plankarelerinde tespit edilen ve İTÇ. I’e tarihlendirilmiş olan duvarlarla yapım tekniği ve boyutlar açısından paralellik gösterdiği anlaşılmıştır. Söz konusu D2’nin kuzeydoğu ucu doğu profilinde yer almakta, duvar güneybatıya doğru devam edip batı profiline girmeden D3 ile birleşip köşe yapmaktadır. D2’nin üst kısmında yer alan taşlar küçük boyutlu olup iki sıra taş örgüsü arasında yine kerpiç kullanımı göze çarpmaktadır. Ancak D2’nin alt sıra taşları nispeten daha büyük, uzun ve 1 94 Dr. Öğr. Üyesi Can Yumni GÜNDEM, Batman Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Yenişehir Batı Raman Kampüsü, Batman/TÜRKİYE, canyumni@hotmail.com Arş. Gör. Yusuf TUNA, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Gülümbe Kampüsü Bilecik/ TÜRKİYE, yusuf.tuna@bilecik.edu.tr Osman DENGİZ (MA) Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü, Gülümbe Kampüsü Bilecik/ TÜRKİYE, dengizosman1308@gmail.com Kazı çalışmalarında Bakanlık Temsilcisi olarak Eskişehir Arkeoloji Müzesinden Erdal Mean görev almıştır. Kendisine özverili çalışmaları ve destekleri için teşekkür ederiz. Ayrıca 2021 yılında Küllüoba Kazı çalışmalarına 2021- 01.BŞEÜ.04-02 no.lu proje kapsamında destek sağlayan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğüne teşekkürlerimizi sunarız. 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 şekillidir. Bu durum duvarda iki ayrı evrenin varlığını kanıtlar niteliktedir. D3’ün güneydoğu ucu D2 ile köşe yaptıktan sonra kuzeybatıya doğru uzanmakta ve batı profiline girmektedir. Duvarın profile giren kısmında çok ufak taşlar yoğun toprakla beraber bulunmaktadır. Bu görünüm buranın daha önce başka bir amaç için kullanıldığını yani sonradan doldurulduğunu düşündürmektedir. M2’nin D2 duvarının hemen bitişiğinde bir bronz bız bulunmuştur. İki mekan arasında ve genel alanda kalan dolgunun bir sokağa ait olduğu tahmin edilmektedir. Mekan 1’in tabanına ulaşıldıktan sonra sokak dolgusu biraz daha kazılmıştır. Bu alanda üst seviyeden beri kazılan kalın kerpiç dolgusunun çok ince bir kısmının kaldığı anlaşılmıştır. Kerpiç dolgu kaldırıldıktan sonra altta bir çöp çukuru saptanmış fakat içindeki dolgu boşaltılmamıştır. Mekan 2’nin içi olarak belirttiğimiz kısımda derinleşmeye devam edilmiştir. Alandaki toprak yapısı D2 duvarının bitişiğinde kerpiç içeren bir yapı gösterirken bir kısmı batı profiline giren taş temelli kerpiç duvarlı dikdörtgen siloya doğru ve silonun tabanının bir kısmında çok yumuşak ve yanık bir dolgu görülmektedir. Büyük ihtimalle burası büyük bir ocağa aittir. D2 duvarının halen devam ettiği anlaşılırken yine bu duvarın hemen bitişiğinde mil yuvası olan bir eşik taşı tespit edilmiştir. D2’nin kuzeydoğu ucunda yaptığımız çalışmalar sonucunda tahrip olduğu anlaşılmıştır. İnilen seviyede bu uçta alttan taşların devam ettiği anlaşılmıştır. Mekan 2’nin kuzeyinde oval, kerpiç duvarlı bir silo tespit edilmiştir. Bu alanda sert ve kerpiçli bir dolgu saptanmıştır. Silonun kerpiç duvarlarının altında yuvarlak taş sırası (KB kısmında) belirmeye başlamıştır. Fakat diğer kısımlarda taşlar yakalanamamıştır. Yukarıda bahsedilen yapıların İTÇ I’ e ait olduğu ele geçirilen çanak çömlekten anlaşılmıştır. Açmanın kuzeyinde ve kuzeybatısında sıra veren iki ayrı taş duvar daha ortaya çıkmıştır. Bu duvarların 2014 yılında Aİ 13 açması kazılırken açığa çıkarılan taş duvarların devamı olduğu saptanmıştır. Alanda dört adet sığ çöp çukuru tespit edilmiş olup, bu çukurlar buranın sonraki evrede boş alan ya da bir avlu olabileceğine işaret etmektedir. Ayrıca mekan 2’nin hemen kuzeyinde kerpiç duvarlı ve çok az kısmı batı profilinde kalan ince kerpiç tuğla ile duvarları örülü bir silo bulunmaktadır. Ele geçirilen buluntular içinde bir adet tek kulplu fincan (Resim: 3), bir adet ağırşak ve bir adet bronz bız (Resim: 4) yer almaktadır. Bu kesimde elde edilen radyokarbon sonucu İTÇ I’in sonlarına işaret etmektedir. Dolayısıyla bu bilgi bu alandaki mimarinin aşağıda bilgileri verilecek olan alttaki mezarlar ile zamansal açıdan farklılığını da ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Önceki senelerdeki çalışmalarda bu alanın altına doğru uzandığını tespit ettiğimiz mezarlar ile birlikte ele alındığında şehrin İTÇ I dönemi sonlarına doğru mezarlık alanının en azıdan bir kısmının üzerine gelecek şekilde genişlediğini göstermektedir. Dolayısıyla mezarlık alanında neden İTÇ II veya III’e ait mezar bulunmadığı sorusu da cevaplanmış gibi görünmektedir. İTÇ II ve III Döneminde mezarlık büyük olasılıkla farklı bir alana taşınmıştır. 95 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Mezarlık Alanında Gerçekleştirilen Çalışmalar AJ 11 Plankaresi 2021 yılında mezarlık alanında Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal öncülüğündeki uzman ekiple gerçekleştirilmiştir. Plankarede ilk olarak önceki yıllarda tespit edilmiş olan pithos mezarda çalışılmıştır. Pithos mezarın içindeki bebeğe ait iskelet (G32) dağınık olarak tespit edilmiş hemen kafatasının güneybatısında bronz saç halkası ele geçirilmiştir (Resim: 5). Pithosun parçalarının kaldırılması sırasında aynı alanda küçük boyutlu bir taş sandukaya rastlanmıştır. Alanın genişletilmesi gerektiğinden buradaki çalışmalar durdurulmuştur. Alanını temizlenmesi sırasında taş sandukanın güneyinde, güney profiline yakın konumda dağılmış bir bebek iskeleti (G36) açılmış ve kaldırılmıştır. Bu iskelet kaldırıldıktan sonra açma içerisinde derinleşmeye devam edilmiştir. Bu çalışmalar esnasında 8 adet pithos mezar, 2 adet basit toprak ve 1 adet taş sanduka mezar tespit edilmiştir. Ayrıca taş sanduka mezarın kuzeybatısında başka bir taş sandukaya ait olması olası olan 8 cm. kalınlığında yassı taş levha saptanmış olup batı profili altında kaldığından mezar açılmadan bırakılmıştır. 2021 yılı çalışmaları sırasında açığa çıkan mezarların bazılarının profilde kalması sebebiyle açma kuzey hattında 1 metre genişletilmiştir. Kuzey profiline değen 2 adet pithosun sınırları bu çalışma sırasında belirginleştirilmiştir. Alanın kuzeybatı ve kuzeydoğu kesiminde sert milli ve çakıllı bir toprak yapısı ile karşılaşılmıştır. Çalışmalar sırasında G53 ve G54 olarak isimlendirdiğimiz pithos mezarlar açılmıştır. G53 numaralı mezar pithos türünde bir mezar olup tahrip olduğundan sadece kenarlarındaki parçaları ele geçirilebilmiştir. Bu pithosun çevresinden dağınık halde erişkin bir bireye ait femur ele geçirilmiştir. Ancak bu parçalar G53 mezarının etrafından elde edilen kemikler olarak kayıt altına alınmıştır. Mezarda derinleştikçe doğuda ve seviyece altta bulunan pithosun diğer parçaları da gelmiştir. Ancak G53 numaralı pithosa ait taban olabilecek hiçbir pithos parçası açığa çıkarılamamıştır. Bu durum mezarın üzerinin yarım bir pithos parçası ile örtüldüğünü göstermektedir. Dolayısıyla bu gömü tipi yalancı pithos olarak değerlendirilmiştir. AJ 13 Plankaresi AJ 13 ve çevresinde hem yüzey hem de 2019 yılında tespit edilen ve açılamayan mezarların üzerleri temizlenmiştir. Yine 2019 yılında açığa çıkarılan ve Orta Tunç Çağına Geçiş Dönemine (Geç İTÇ III) tarihlenen yuvarlak taş duvarlı silonun çevresinde ve içinde derinleşilmiş ve silonun altında kalan dolguda çalışmak ve olası mezarlığın bu yönde devam edip etmediğini görmek için silo kaldırılmıştır. Silonun taşları kaldırıldıktan sonra açmanın güneybatısında güneybatı-kuzeydoğu yönlü tek sıra küçük taşlar ile örülmüş dikdörtgen bir duvar örgüsü saptanmıştır. Küçük boyutlu taşlar ile yapılan bu mekanın benzeri 2019 yılında yine bu plankare içerisinde üst seviyede bulunmuştur. İşlevi tam olarak anlaşılamayan bu mekan alanda derinleşebilmek için kaldırılmıştır. Açmanın güneydoğu köşesinde ise tespit 96 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 edilen küp parçaları ve insana ait olabilecek kemikler seviye olarak yukarıda bırakılmıştır (G24). Alanın tamamında kerpiç döküntü izleriyle beraber yanık izleri de saptanmıştır. Bu alanda dışa doğru açılan ve hafif yükselen ağızlı, şişkin karınlı ve küresel gövdeli tümlenebilir testi bulunmuştur. Alanın doğusunda gerçekleştirilen çalışmalarda da alanın toprak yapısının yoğun küllü olmakla beraber orta kısımda sert milli çakıllı kerpiç olduğu anlaşılmıştır. Bu kısımda kaldırılan G23 pithos mezarının oturduğu tabana kadar derinleşilmiştir. Kuzeydoğu ve doğu profillerine yakın pithos mezarların sınırları belirlenmiştir (G27, G30). Alanda tüm kap (Bul. No:82/1) ve tüme yakın (Bul. No:82/2) ikinci bir kap tespit edilmiştir. Bu kesimde alandaki toprak yapısı yoğun küllü ve kerpiçlidir. Kerpiç hatlar bu seviyede belirginleşmeye başlamıştır. Bu kerpiç hattın hemen yüzeyinde (Bul. No. 86/1) kulplu, yükselen ağızlı, şişkin karınlı ve küresel gövdeli bir testi bulunmuştur. Açma içerisinde dağınık halde, bir bütünlük sağlamayan insan kemikleri bulunmuştur. Ayrıca silo kaldırıldıktan sonra hemen altından 2019 yılında AJ 12’deki ana toprağa oyulmuş ve üst kısmı kerpiç ile yükseltilmiş benzer yapıda silolara AJ 13’te de rastlanılmıştır. Burada bu siloların bir tanesinde batı profiline doğru uzanan tabana ulaşılmış, büyük ihtimalle bu tabanın yenileme evresi olduğu düşünülmektedir. Söz konusu silonun aşağıya doğru devam etmesi olasıdır. Toprak yapısına bakıldığında çok yumuşak küllü ve yanık bir dolgu ile karşılaşılmıştır. AJ 13’ün kuzeybatısındaki kerpiç hattın AJ 12’deki güneybatıya uzanan kerpiç hat ile birleştiği gözlemlenmiştir. Kerpicin açmanın neredeyse tümüne yayıldığı anlaşılmaktadır. Yine alanın kuzeybatısında iki ayrı niş şeklinde ön tarafları açık kerpiç duvarlı silolar yer almaktadır. Bu siloların iç kısımlarındaki toprak yapısı küllü, yanıklı ve çok yumuşaktır. Bu kısımda ele geçirilen çakmaktaşlarının da yanmasından dolayı ufalandıkları gözlemlenmiştir. Belirtilen bu alanlardan İTÇ I çanak çömleği ele geçirilmiştir (Resim: 6). Alanın batısında yine kuzeybatıdan uzanıp gelen kerpiç hat (duvar) açmanın doğusuna doğru yuvarlak bir hat çizip güneybatıdan profile girmektedir. Bu kısmın da silo olduğu düşünülmektedir. Belirtilen bu silonun hemen yüzeyinde taban tespit edilmiştir. Ayrıca çalışılan gridler içerisinde güneye doğru üst seviye çalışmalarında hat vermediği için herhangi bir mimari ögeyle bağlantısı kurulamayan- yuvarlak sınır çizen ve kötü korunmuş taban tespit edilmiştir. Alanın neredeyse tümüne yayılan dağınık şekilde insan kemikleri gelmektedir. Bunun yanı sıra yoğun saman katkılı kerpicin yandığı da görülmüştür. Açmanın kuzeydoğusunda kerpiç bir hat tespit edilmiştir. Kerpiç hattın kuzeybatı- güneydoğu doğrultusunda olduğu görülmüştür. Bu kerpicin açmanın kuzeybatısında yer alan kerpiç duvarlı silolarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bu plankare içerisinde bulunan mezarlar yukarıda bahsedilen kerpiçli dolgunun üzerinde konumlandırılmıştır. Genel olarak mezarların 10-15 cm. üst seviyesinde tek sıra yuvarlak şekilde dizilmiş düzgün kenar vermeyen yuvarlak taşlar bulunmaktadır. Mezar yeri işareti olduğu düşünülen bu taşların bulunduğu alanlarda derinleştikçe üzeri kırık ve parçalı olan pithoslar ortaya çıkarılmıştır. İskeletler hocker pozisyonda tekli birincil inhumasyon pithos mezar olarak gömülmüştür. İskelet ve pithosların önemli bir kısmı tahrip olmuştur. Bunun nedeni yüzeye çok ya- 97 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ kın olmalarıdır. İskeletlerin yön birliğinden bahsetmek mümkün değildir. Ancak çoğunlukla kuzeybatı-güneydoğu yönlü oldukları söylenebilir. İskeletlerin yüzü genelde batıya bakar vaziyettedir. Bu sezon AJ-13 plankaresi içerisinde 12 mezar açığa çıkarılmış olup AJ/AK-13 plankaresindeki 3 mezar da eklendiğinde bu alanda toplamda 15 adet mezar bulunmuştur. Bunlar içerisinde pithos başta olmak üzere taş sanduka, kerpiç sanduka (Resim: 7) ve basit toprak mezarlar bulunmaktadır. AK 13 Plankaresi Mezarlığın doğuya doğru ne şekilde devam ettiğinin anlaşılabilmesi için AK 13 plankaresinde kazılara başlanmıştır. Bu alanda ilk etapta 5x5 m.lik bir açmada derinleşmeye karar verilmiştir. Bu alanda yüzeyde bir yapıya ait taş temeller ve mezarlık alanının doğu uzantısı tespit edilmiştir. Burada iki adet pithosa ait parçalar ve çok sayıda dağınık kemikler gelmiştir. Mezarlar tespit edildikten sonra mezarların devamını yakalamak için açmanın kuzey tarafında kalan 5x5 m.lik kısım da açılmaya başlanmıştır. Çalışılan alanın ortasında taşlar yer almaktadır. Bu taşların yanında ve çevresinde insana ait dağınık parmak (falanks) kemikleri gelmektedir. Bahsedilen bu taşların büyük ihtimalle bir iskeleti çevrelediği düşünülmektedir. Ayrıca yoğun kırık küp parçaları da ele geçirilmiştir. Genel olarak İTÇ I nitelikli çanak çömlek grubu (siyah açkılı, oluklu Beycesultan İTÇ. I karakterinde) bulunmaktadır. Çalışmalar sırasında bronz iğne parçası bulunmuştur. Çalışılan alanın kuzeydoğu köşesinde Mekan 1 (M1) olarak isimlendirilmiş bir mekan açığa çıkarılmıştır. Çıkarılan duvarlar kuzeybatı-güneydoğu güneydoğu yönlü olan D1, güneybatı-kuzeydoğu yönlü D2 ve mekanın kuzeybatısında güneybatı-kuzeydoğu yönlü D3 olarak kodlanmıştır. D1 2,12x40 cm. D2 1,40x30 cm .boyutlarındadır. İki sıra taş örgülü duvarda kullanılan taşların ortalama boyutları 14x32 cm.dir. Mekanın içerisinde yoğun kerpiç dolgusu gelmektedir. Dolgunun çok yumuşak olduğu ve yer yer kerpiç döküntünün geldiği anlaşılmıştır. Kerpiç döküntü kazılan mekanın batısına denk gelmektedir. Mekan 1’in kuzeybatısında öbek halinde taşlar saptanmış, kuzeybatı köşesinde ise pithos parçaları ve insana ait kemikler yer almaktadır. Bul. No. 12/1: 1 adet sapan tanesi ve Bul. No. 12/2, 12/3 ağırlık? bulunmuştur. Alanda iki adet çömlek mezar açığa çıkarılmış ve tüm alan içerisinde dağınık halde kemik parçaları ele geçirilmiştir. Fakat alandaki kemiklerin herhangi bir mezarla ilişkisi anlaşılamamıştır. Bu alandaki tahribat yoğun bir şekilde gözlemlenmiştir. Açmanın güney profilinde doğu-batı uzantılı çok az kısmı açığa çıkarılmış duvar tespit edilmiş fakat duvarın geri kalan kısmı ise profilin içinde kalmıştır. Bu duvarın hemen alt seviyesinde M1’in güneyinde devamı güney profiline giren M2 olarak adlandırılan mekana ait kerpiç duvarlar saptanmıştır. Mekanın kuzeydoğu-güneybatı duvarı D1, kuzeybatı-güneydoğu yönlü duvarı ise D2 olarak kodlanmıştır. Kuzeydoğu-güneybatı yönelimli olan duvar kuzeydoğu taraftan köşe yapıp güney profiline doğru uzanmaktadır. M1’i açtıktan sonra bu mekanın D2 duvarının devamının tespiti ve mezarlığını devamını saptayabilmek amacıyla plankarenin kalan 5x10 m.lik kısmı da kazılmaya başlanmıştır. 98 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 Alandan tanımlayabildiğimiz malzeme olarak bead-rim kase parçalarının geldiği görülmüş ayrıca (Bul. No: 17/2) yassı balta parçası bulunmuştur. Dolayısıyla söz konusu mekanın en azından Küllüoba’da daha önce mimari ve stratigrafik olarak saptanmış olan Orta Tunç Çağının Geçiş Evresine ait olduğu ve bu mekanın mezarları tahrip ettiği anlaşılmaktadır (Resim: 8). Mekan 2’nin D2 duvarının geriye kalan kısmı açığa çıkarılmış fakat kuzeydoğuya doğru devam etmediği ve kesildiği anlaşılmıştır. Bu alan içerisinde yine dağınık pithos parçaları gelmekle beraber orta kısımda ve güney profiline doğru mezar olduğunu düşündüğümüz pithos parçaları gelmiştir. Bu alanda güney profiline yakın pithos parçalarının yanında pişmiş topraktan dört ip delik yeri olan küçük bir damga mühür bulunmuştur. Ayrıca dışa dönük ağızlı çift kulplu omurgalı, konik dipli kap (Geç İTÇ III) ele geçirilmiştir. Fakat D2 duvarının kuzeydoğu ucunda yassı, diklemesine seviye altında kalan büyük bir taş yer almaktadır. Bu taşın hemen kuzeyinde yine kaldırdığımız M1 duvarlarının altından insana ait kafatası parçaları gelmiştir. Alanda derinleşilmeye devam edilmiştir. Alt seviyede alandaki toprak yapısı çok yumuşak olmakla beraber yer yer yanık ve kerpiç döküntü izlerine rastlanmıştır. Bu kerpiç hattın güneydoğusunda iç tarafında insana ait kaburga kemikleri gelmiş bu yüzden buradaki seviye yukarıda bırakılmış, herhangi bir iskelet kalıntısına rastlanmadığı için kerpiç blok kaldırılmıştır. Bu alanda taştan yapılmış kulak tıkacı bulunmuştur. Kerpiç hattın kuzeybatısında döküntü kerpiçle beraber yanık izlerine de rastlanmıştır. Alanın orta kısmından başlayarak kuzeydoğu kesimine doğru sert bir tabaka vardır. Bu sert toprak kerpiç ile mevcut olmakla beraber genel olarak mezarların bu kerpiç zeminin üzerinde ya da içine gömülerek konulduğu anlaşılmıştır. Bahsedilen bu kerpiç AK13 plankaresinin batı kesiminde yer almakta ve AJ13 plankaresinde devam eden ve silo olarak tanımlanan kerpiç hattın devamı olduğu düşünülmektedir. Plankarenin güneybatı kesiminde çömlek mezar (G43) bulunmuş bu çömleğin ağzının kerpiç ile kapatıldığı anlaşılmıştır. Bu çömleğin hemen kuzeyinde küllü ve yanık bir kısım yer almaktadır. Plankarenin batı kesiminde toprak kerpiç içermekte olup, doğuya doğru sağlam bir tabaka yer almaktadır. Bu kısımlarda toprak sert, tabana benzer bir yapıda olup tüm alana yayılmaktadır. Açmada seviye inerken bu sert yapıdaki toprağın altına inilmiştir. Bu seviyede pithos ve çömlek mezarların kapak kısımları da açığa çıkmıştır Ayrıca plankarenin kuzeydoğu köşesinde dağınık gelen insan kemiklerinin yanında karşılıklı iki kulplu kırmızı astarlı, dışa açılan ağızlı ve küresel gövdeli küçük bir çömlek bulunmuştur. Ayrıca yine bu alanda kum taşından delikli ağırlık parçası ve kum taşından taş ağırlık saptanmıştır. AJ 13 plankaresinde de bahsedildiği gibi AK13 plankaresinde açığa çıkarılan mezarlarda da herhangi bir yön birliğinden bahsetmek mümkün değildir. Mezarların gelişigüzel konumlandırıldığı anlaşılmıştır. Genel olarak mezarlarda çok az sayıda ölü hediyelerine rastlanmaktadır. AK 13 plankaresinde 7 adet pithos mezar (G25, G33, G35, G41, G47, G49, G52), 6 adet basit toprak mezar (G40, G41, G57A-B, G58, G59), 4 çömlek mezar (G28, G43, G45 99 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Resim: 9), G50), 1 adet taş sanduka mezar (G51) (Resim: 10) ve 1 adet dağınık şekilde olan iskelet (G26) açılmış ve kaldırılmıştır. Kemiklerden alınan radyokarbon tarihlerinin kalibre edilmiş sonuçları M.Ö. 3. binyılın hemen başlarına denk gelmektedir. 2019 yılında ortaya çıkarılan taş sanduka ile birlikte değerlendirildiğinde mezarlık alanının M.Ö. 3300 ile M.Ö. 2900 aralığında uzun bir süre kullanıldığını ve daha sonra bu alana başka bir gömü yapılmadığını göstermektedir. Zaman zaman birbirini tahrip eden mezarların varlığı, ikincil gömü gibi uygulamalar da bu uzun süreli kullanımın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Güneydoğu Kesimde Gerçekleştirilen Çalışmalar AF 22 Plankaresi AF- 22 plankaresindeki çalışmalar İlk Tunç Çağı II’ye ait tabakaları teyit etmek ve AF22 plankaresi içinde ve bir kısmı AG-22 plankaresi içinde kalan mekanın sınırlarının ve özelliklerinin daha iyi anlaşılması amacıyla çalışmalara başlanmıştır. AF-22 plankaresinde 2007 yılında yapılan çalışmalardan sonra üzeri koruma amaçlı kapatılan alanlar temizlenerek kazılacak hale getirilmiştir. Söz konusu gridlerde yapılan çalışmalarda daha önceki yıllarda tespit edilen birbirine bitişik iki silo ve bu siloların içinde bulunduğu mekanda çalışmalar yapılmıştır. İTÇ II’nin erken evresine ait silolar yine önceki yıllarda açığa çıkartılan mekanın batı duvarına dayandırılarak yapılmıştır. Tamamı kerpiçten yapılan siloların kuzeyde yer alanı daha büyük olup 2x2,30 m. boyutlarındayken, güneyde yer alan ve daha küçük olan silo ise 1x2,30 m. boyutlarındadır (Resim: 11). İlk çalışmaların yapıldığı büyük siloda derinleşme çalışmaları sırasında dolgunun turuncumsu ve yoğun kerpiçli sert bir yapıya sahip olduğu görülmüştür. Tabanına ulaşılan silonun tüm duvarları oldukça iyi korunmuş sarımsı bir sıvaya sahiptir. Çalışmaların devamında silonun kuzey duvarının dibinde in-situ olarak sadece gaga kısmı kırık bir testi ve bir damga mühür ele geçirilmiştir. Damga mühür çok tahrip olduğu için damga yüzeyindeki motif tamamen silinmiş olup ip delikli tutamak az bir kısmı korunagelmiştir. Ayrıca bir adet andiron, bir adet öğütme taşı, bir adet ağırşak, bir obsidyen parçası, bir adet öğütme taşı, bir adet p.t. sapan tanesi, bir adet sapan taşı, bir adet kemik bız ve bir adet kemik alet parçası da diğer buluntular arasındadır. Plankarenin güneydeki küçük silo içinde yapılan çalışmalar sonucunda büyük depolama kaplarına ait parçaların yoğun olarak ele geçirilmesi ve söz konusu silonun küçük boyutlu olmasından dolayı bu depolama biriminin büyük pithosların konulduğu magazin olduğu anlaşılmıştır. Yapılan çalışmalarda alan içerisinde, bir adet incruste bezemeli olan ve literatürde Demircihüyük şişesi olarak bilinen bir çömlek ve bir adet delikli taş nesne ile bir adet metal iğne parçası ele geçirilmiştir. Silolardaki bu çalışmalarda her iki silonun tabanında birer yassı büyük taş açığa çıkartılmıştır. Bu taşlar olasılıkla siloların üst yapısını taşıyan direklerin altına yerleştirilmiş kaide taşları olmalıdır. 100 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 Siloların dışında plankarede siloların güneyi, kuzeyi ve doğu taraflarında çalışmalar yapılmıştır. Kuzey ve doğu taraftaki çalışmalar AG-22 açmasının batı profilinde görünen dolgu katmanlarının takibi yapılarak silo tabanlarının bulunduğu seviyeye kadar devam etmiştir. Kuzey ve doğuda yanmış kerpiçli molozla doldurulmuş dolguda derinleşme çalışmaları yapılmış ve dolgu kaldırılmıştır. Söz konusu yanmış dolgu kuzeye ve batıya doğru gri renkte kerpiçli bir moloz görüntüsündedir. Bu dolguda yapılan çalışmalarda, bir adet hayvan figürini (boğa), ağırşak, sapan taşı, idol parçası, boncuk, işlenmiş taş, andiron parçaları ve ağırlık ele geçirilmiştir. Bu yanmış dolgudan sonra turuncu kerpiçli dolguya kadar derinleşilmeye devam edilmiştir. Siloların doğusunda kalan alanda ise yumuşak bir yapıda küllü siyah dolgu kazılmıştır. Eğimli bu dolgu kuzeydeki turuncu kerpiçli dolguya gelinene kadar devam edilmiştir. Güneyden 930,60 ve kuzeyde 930,40 seviyelerine kadar derinleşilen alanda bir adet pişmiş toprak nesne, bir adet ağırşak parçası, bir adet sapan taşı, bir adet pandantif, iki adet ağırşak ve iki adet tümlenebilir kap ele geçirilmiştir. Siloların güneyinde kalan alanda yapılan çalışmalarda, alanın doğusunda gri küllü, batısında açık kahverengi dolgu tespit edilmiştir. Çalışmalarda alanın güneydoğu köşesinde bir silo olduğu saptanmıştır. 50x50 cm. ebatlarında olan siloda derinleşilmeye başlanmış fakat içerisinden herhangi bir malzeme gelmemiştir. Benzer bir silo da alanın güneydoğu köşesinde saptanmıştır. 50x50 m. ebatlarında 9.30- 10.0/ 0.0- 0.55 gridleri içerisinde yer alan siloda 931,12 seviyelerinde derinleşilmeye başlanmış fakat içerisinden herhangi bir malzeme ele geçirilmemiştir. Güney kısımdaki yürütülen tüm bu çalışmalarda, bir adet perdah taşı, bir adet taş ağırlık, bir adet taş kap, bir adet minyatür kap, bir adet kemik bız, bir adet biley taşı ve 4 adet pişmiş toprak ağırlık ele geçirilmiştir. AF-22 plankaresinde, yapılan bir diğer çalışma ise, plankarenin güneydoğu kısmında bulunan ve önceki yıllarda tespit edilen duvarın batıya devamının olup olmadığını anlamaya yönelik olarak gerçekleşmiştir. Büyük bir kısmı AG-22 plankaresinde kalan duvarın, batıya doğru devam etmediği görülmüştür. Siloların yanı sıra yapının depolama işlevi ile bağlantılı olduğu düşünülen bir mühür baskısı da hemen plankarenin güneybatısında yer alan ve daha önceki yıllarda açığa çıkarılan taş duvar hattının doğusunda yer alan büyük taşların arasındaki alandan bir adet mühür baskısı ele geçirilmiştir. Bugüne kadar Küllüoba’da saptanabilen ilk örnek olan baskının benzeri daha önce bölgede Demircihüyük’ten bilinmektedir2. AG 22 Plankaresindeki Çalışmalar İlk Tunç Çağı I’in erken evrelerini daha geniş alanda saptamak ve höyükte önemli bir eksik olan İlk Tunç Çağı I stratigrafisini anlamaya yönelik olarak höyüğün güneydoğu kesiminde yer alan AG-22 plankaresindeki çalışmalara devam edilmiştir. 2 Obladen-Kauder 1996:286,fig.136.5 101 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2021 yılındaki mekan içi çalışmaları, ilk olarak 2020 yılında açığa çıkartılan mekanın batı duvarını anlamaya yönelik gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 60 cm. yüksekliğindeki mekanın batı duvarını oluşturan ince sıva hattı ve bunun batısında yer kuzey- güney doğrultulu taş duvarın mekan boyunca devam ettiği gözlemlenmiştir. Tahrip olmuş taş duvar yaklaşık 90 cm. genişliğindedir. Güney kısımda kesintiye uğrayan duvar kuzeyde önceki yıllarda tespit edilen ve doğu-batı uzantılı büyük duvara yaslanmaktadır. Taş duvar ile ince sıva arasındaki dolgunun; küllü, kerpiçli yanık dolgunun yanı sıra bazı yerlerde nispeten daha steril bir yapıya sahip olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca çalışmalar sırasında duvarın güneyinden bir adet boğa figürini (Bul. No. 372/2) ele geçirilmiştir. Yapının ortasında bir ocak, girişin batısında bir silo, kuzey duvarının ortasında seramik tabanlı bir fırın ile Demircihüyük ev planları ile yakın benzerlik gösterir3. İlerleyen çalışmalarda yine 2020 yılındaki çalışmalarda açığa çıkarılan İTÇ I (VB-C) evresine ait mekanın güneybatı köşesinde yer alan yarım ay şeklindeki silo içerisinde derinleşilmiştir. Çalışmalar sırasında silonun tabanına ulaşılmış ve taban kaldırılarak çalışmalara devam edilmiştir. Burada silonun orta kısmına denk gelecek şekilde yerleştirilmiş yassı taşlar açığa çıkartılmıştır. Silo içerisinden herhangi bir malzeme gelmemiş ve alan taban seviyesinde tesviye edilmiştir. Devam eden derinleşme çalışmalarında tabanın altından başka bir yapı evresine ait geldiği saptanmıştır. Bu iki taban arasında steril bir dolgu olduğu görülmüştür. Alan içerisinde, iki dikme deliği yeri, mekanın tam ortasında girişin hemen karşısına denk gelecek şekilde konumlandırılmış oldukça düzgün bir yuvarlak hat veren bir ocak ve ocağın hemen kuzeyinde kap yerleştirmek için yapıldığı düşünülen 50x50 cm. ebatlarında kerpiçten yapılmış yuvarlak bir alan tespit edilmiştir. Yine alanın, kuzeydoğusunda 5 cm. kalınlığında kerpiç harcıyla yapılmış 50x50 cm. ebatlarında köz çukuru açığa çıkarılmıştır. Ayrıca alanın kuzeybatısında oldukça tahrip olmuş seramik döşemeli bir fırın tabanı ve batı kısmında kuzey- güney yönlü uzanan sıva hattı, tespit edilmiş ve belgeleme işlemlerinden sonra kaldırılmıştır. Plankarenin daha sonraki çalışmaları, mekanın güney kesiminde İTÇ I yapı katlarının ne kadar aşağı seviyeye gittiğini anlamak için daraltılarak devam etmiştir. Derinleşme çalışmalarında batı duvarının iki evreli olduğu saptanmıştır. Yaklaşık 90-95 cm. genişliğindeki üst evre duvarının kuzey ve güney ucunun tamamen tahrip olduğu görülmüştür. Alt evre duvarının ise şu anki çalışmalar neticesinde nispeten iyi korunmuş durumda olduğu anlaşılmıştır. Üst evreden daha ince olan alt evre, duvarına D1 kuzey-güney uzantılı olup, küçük taşlardan örülmüştür. 60 cm. genişliğinde, 5.90 m. uzunluğundaki duvar, her iki yana yerleştirilen küçük taşlar ve bu taşların arasına doldurulmuş kerpiç harcıyla yapılmıştır. Bu açıdan höyükteki İTÇ I duvar yapım tekniğinin karakteristik bir örneğidir. 3 102 Korfmann 1983:Abb.352. 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 D1 kuzeyde önceki yıllarda saptanmış olan doğu-batı uzantılı büyük duvarla birleşirken, güney kısımda ise kazılmamış alanın içine doğru devam etmektedir. Plankarede devam eden çalışmalar sırasında doğu-batı doğrultusunda uzanan bir taş duvar daha saptanmış ve bu duvara D2 kodu verilmiştir. D2 duvarının batıya doğru devam ettiği ve aşağı seviyelere doğru devam ettiği tespit edilmiştir. D2’nin, batı ucunda kuzey-güney doğrultulu bir taş hattı daha saptanmış ve bu duvar hattının D2’den bağımsız bir duvar hattı olduğu anlaşılarak bu duvara D3 kodu verilmiştir (Resim: 12). Alanda tabana ulaşılmış ve taban altında derinleşme çalışmaları yapılmıştır. Yaklaşık 90 cm. kadar derinleşilen alanda bir adet biley taşı, bir adet minyatür kap, bir adet ağırşak parçası, bir adet kum taşından yapılmış yassı balta kalıbı, iki adet minyatür kap ve bir adet yarım ezgi taşı ele geçirilmiştir. Buluntular bir atölye kullanımına işaret etse de henüz kesin olarak değerlendirmek mümkün değildir. Bu nedenle önümüzdeki kazı sezonunda da bu alanda çalışmalara devam edilecektir. Daraltarak tabakaları takip ettiğimiz bu alandan hem kemik hem de ahşap malzemeden elde edilen radyokarbon sonuçları İlk Tunç Çağı I’in başlangıcından sonuna kadar olan zaman dilimine ait olup, hem mezarlık alanı hem de mezarlığın üzerine gelen yapılar ile çağdaş evreler içermektedir. SONUÇ 2021 yılı çalışmaları sonuçları açısından ele alındığında İç Batı Anadolu’da şimdilik bilinen en erken yerleşim dışı mezarlık alanının saptanmış olması, mezarlık alanının 400 yıl gibi bir süre kullanıldıktan sonra başka bir alanın tercih edildiğinin anlaşılması, Anadolu’da bilinen en erken kerpiç sanduka mezarların saptanmış olması, İTÇ I yerleşiminin sınırlarının tahmin edilenden daha geniş olduğunun saptanması, höyüğün güneydoğusu ile kuzeydoğusundaki stratigrafik bağlantıların ortaya konması ve İTÇ II’de depolama birimlerinin kullanımında belli bir kontrol sisteminin varlığına işaret eden bulgular elde edilmiş olması öne çıkan başlıklardır. Mezarlık alanında ve İTÇ I ile ilgili araştırmalara önümüzdeki yıllarda da devam edilmesi planlanmaktadır. Kazılarımıza katılarak emek veren tüm öğrencilerimize, çalışmalarımıza destek sağlayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne, Türk Tarih Kurumuna, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesine, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine ve Knauf Insulation’a teşekkürlerimizi sunarız. KAYNAKÇA Korfmann, M. 1983. Demircihüyük I: Die Ergebnisse Der Ausgrabungen 1975 -1978: Architektur, Stratigraphie Und Befunde. Mainz am Rhein: Philip von Zabern. Seeher, A.B - J. Obladen–Kauder, 1996. Demircihüyük IV: Die Ergebnisse der Ausgrabungen 1975 - 1978: Die Kleinfunde. Ed. M. O. Korfmann. Mainz am Rhein: Philip von Zabern, 1996. 103 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Resim 1: Çalışılan alanlar (2021 yılı kırmızı ile gösterilmiştir). Resim 2: Aİ 14 plankaresinde ortaya çıkartılan mimari öğeler. 104 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 Resim 3: Aİ 14 plankaresinde bulunan tek kulplu fincan. Resim 4: Aİ 14 plankaresinde bulunan bronz bız. 105 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Resim 5: G32 no.lu pithos gömü ve saç halkası. Resim 6: AJ 11 plankaresinde bulunan İTÇ I Dönemi çanak çömleklerinden örnekler. 106 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 Resim 7: AJ 11 plankaresinde saptanan kerpiç sanduka gömü. Resim 8: AJ 11 ve AK 11 plankareleri havadan görünümü. 107 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Resim 9: G45 no.lu pithos gömü. Resim 10: G51 no.lu taş sanduka gömü. 108 42. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI / CİLT 4 Resim 11: AF 22 plankaresinde ortaya çıkarılan silolar. Resim 12: AG 22 plankaresi havadan görünümü ve kum taşı balta kalıbı. 109 KÜLTÜR VARLIKLARI VE MÜZELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 110 Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü