Academia.eduAcademia.edu

Muazzez Tahsin Berkand (İlk Üretken Popüler Romancılardan)

2023, 100 Kadın Kaleminden 100 Öncü Kadın: Cumhuriyet’in 100. Yılı

Muazzez Tahsin Berkand ve onun gibi “Türk santimantal yazını” alanına hizmet etmiş olan kadın popüler romancılar, kadının kimlik inşasını erkek egemenliğinden kurtarmış, kadına kadın gözüyle bakmış, toplumsal cinsiyet kavramı üzerine yeni bakışlar geliştirmişlerdir. Cumhuriyet devrinde romanlarıyla ve diğer yapıtlarıyla kadın kimliği üzerine dikkat geliştiren Berkand, romanlarında, eğitim, kültür, sanat ve gündelik yaşam alanlarında idealize edilen cumhuriyet kadını profilini Türk toplumunun “enternasyonal kaideleri”ni göz önünde bulundurarak ortaya koymuştur. Hayatı boyunca telif, çeviri ve adaptasyon olmak üzere elli iki roman kaleme almış olan üretken yazar sevilerek okunmuştur. Berkand, bütün eserlerinde aşk konusunu merkeze almış, yerel ve batılı adab-ı muaşeret kaidelerini kaynaştırarak verme yoluna gitmiştir. Romanları beyaz perdeye aktarılan Berkand, cumhuriyetin öngördüğü ideal kadını ve yaşama alanını yaratmış ve sevilerek okunmuştur.

CUMHURİYET’İN 100. YILI 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN Editörler Hatice BAHTİYAR Esra ALKAN Toplumsal Dönüşüm Yayınları: 420 Araştırma-İnceleme Editörler Hatice BAHTİYAR, Esra ALKAN Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Zeki TAŞTAN Mizanpaj Meral GÖK Kapak Tasarım Serkan İPEKÇİ Yayıncı Sertifika No: 72287 ISBN: 978-975-9086-80-0 e-ISBN: 978-975-9086-79-4 1. Baskı: 2023 İstanbul Copyright© Tüm hakları saklıdır. Bu kitabın telif hakları, 5846 sayılı yasanın hükmüne göre, kitabı yayımlayan Toplumsal Dönüşüm Kitabevi Dağıtım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye aittir. Yayımcının ve yazarın izni olmaksızın elektronik ve mekanik herhangi bir kayıt sistemi veya fotokopi ile çoğaltılamaz, kopyalanamaz. Ancak kaynak gösterilerek kısa alıntı yapılabilir. Her hakkı mahfuzdur. Bu kitapta yayınlanan yazıların etik, bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazar(lar) a aittir. Yayınevi uluslararası bir yayınevidir. 100 kadın kaleminden 100 öncü kadın: Cumhuriyet’in 100. yılı / editörler Hatice Bahtiyar, Esra Alkan.—1. Baskı. -- İstanbul: Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 2023. 496 sayfa: şekil, tablo; 21 cm. – (Toplumsal Dönüşüm Yayınları; 420. Araştırma - İnceleme) ISBN: 978-975-9086-80-0 e-ISBN: 978-975-9086-79-4 Kaynakça bölüm sonlarındadır. 1.Kadınlar -- Türkiye. 2. Kadınlar – Biyografi. 3. Türkiye -- Cumhuriyet dönemi. I. Bahtiyar, Hatice. II. Alkan, Esra. III. Dizi. HQ1726.7/.Y99 2023 305.42/YÜZ 2023 Baskı-Cilt: Yalın Yayıncılık Sertifika No: 53595 GENEL SATIŞ PAZARLAMA VE YAYINEVİ Toplumsal Dönüşüm Kitabevi Dağıtım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş Hobyar Mah. Cemal Nadir Sokak No: 24 Büyük Milas Han Kat: 3 Daire: 311 Fatih / İstanbul Tel: 0507 217 47 67 E-mail: toplumsaldonusum@gmail.com Hatice BAHTİYAR Sivas Divriği’de dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında Sivas’ın kültür ve edebiyat ortamından etkilendi. Âşıklık geleneğine büyük ilgi duydu. Küçük yaşlarda kitap okuma merakı onu İstanbul’a yönlendirdi. Romanlarda okuduğu ve âşık olduğu İstanbul tutkusu lise yıllarında gerçeğe dönüştü. İstanbul’a varması onda çocukluk hayalinin diğer bir yüzünü gösterdi. Biten hasretle birlikte o, çok sevdiği kitaplarla ömür boyu sürecek yakınlığı da yakalamış oluyordu. Kapı kapıyı açmaya başladı. Cağaloğlu’nda başladığı kitap satma işini, bu defa yeni kapıların açılması takip etti. Cağaloğlu kitabın başkentiydi ve buraya adım atmakla o, hem İstanbul’a hem de kitaplarına kavuşmuş oluyordu. Bu başlangıç geri dönülemez bir kader çizgisiydi. Eğitim hayatını sürdürmek için başladığı küçük ticaret hayatı bu kez iki farklı kapının da anahtarını açtı. Hem üniversiteyi kazandı hem de yayıncılık sektörüne el attı. İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde başlayan eğitim hayatı, Ticaret Üniversitesi’nde SAPTEY (Sanayi Politikaları ve Teknoloji) alanında yüksek lisansını tamamlayana kadar devam etti. Toplumsal Dönüşüm Yayınları’nın kurucu ortağı olan ve birçok yayınevinde çalışan Bahtiyar, yüzlerce kitabın yayımlanmasında öncülük etti. Hâlen Hiperyayınevi’nde editör olarak çalışan Bahtiyar, 16 yaşında adım attığı İstanbul hengâmesinin tüm güçlüklerini birer birer aşarak Cağaloğlu yokuşunda, onu çağıran kitap kokusuna doğru biteviye yürümeye devam ediyor. Esra ALKAN Şanlıurfa, Viranşehir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladı. Adıyaman Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünden dereceyle mezun oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalında yüksek lisansa başladı. Prof. Dr. Zeki Taştan’ın danışmanlığında hazırladığı “Behiç Ak’ın Çocuk Kitaplarında Muhteva” adlı yüksek lisans tezini savunarak 2019’da mezun oldu. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda doktora eğitimine başladı. Hâlen bu eğitimine devam eden Alkan, yayımlanmış birçok bilimsel makalesinin yanı sıra; Milli Eğitim; Başkent Üniversitesi Dil Araştırma ve Uygulama Merkezi, İktisadi Kalkınma ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (İKSAD) ile Yunus Emre Enstitüsü’nde eğitmenlik tecrübesine de sahiptir. İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ ...................................................................................... 15 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. EDEBİYAT / MÜZİK / SİNEMA / SANAT / EĞİTİM ZEYNEB HATUN (ZEYNÜNNİSÂ) - İlk Kadın Şairlerden ............................................................................. 21 Esra AKA PADİŞAH HATUN - Şair Sultan ..................................... 25 Gözde DEDE TEMİZALTIN ÂDİLE SULTÂN - Son Dönem Osmanlı Sarayı’nda Padişah Kızı Müstesna Bir Şaire ......................................... 28 Sedanur DİNÇER ARSLAN ZAFER HANIM - Roman Yazan İlk Kadın .....................34 Tülin ARSEVEN FEHİME NÜZHET HANIM - Meşrutiyet Döneminin Öncü Kadınlarından ............................................................39 Nesrin KARACA HATİCE NAKİYYE HANIM - İlk Sözlük Yazarı ..........46 Ümral DEVECİ LEYL SAZ HANIM - İlk Hatırat, Şair, Yazar ve Musikişinas ..........................................................................50 Sedef Kendir KURTTEKİN MADAM GÜLNAR HANIM - İlk Rusça Çevirmen ve Şarkiyatçı ........................................................................54 Nurgül ÖZDEMİR NİGÂR HANIM - Yeni Türk Edebiyatının İlk Kadın Şairlerinden.......................................................................... 59 Yasemin ULUTÜRK SAKARYA 10. FATMA ALİYE HANIM - İlk Romancı ve Öncü Bir Kadın ..........................................................................64 Duygu OYLUBAŞ KATFAR 11. EMİNE SEMİYE HANIM - Çok Cepheli Bir Kadın ......68 Şahika KARACA 12. MAKBULE LEMAN - Yenileşme Dönemi Yazarlarından ....73 Sema UĞURCAN 13. SELMA RIZ FERACELİ - Cesur ve Pervasız Bir Kadın ............................................................................. 78 Jale Gülgen BÖRKLÜ 14. GÜLİSTAN İSMET ASIM - Yabancı Bir Okulda Okuyan İlk Müslüman Kadın .............................................85 Mine Hoşcan BİLGE 15. EVLİYAZADE NACİYE ve MAKBULE KARDEŞLER İzmir’in Öncü Kadın Yazarları...........................................88 Şerife ÇAĞIN 16. FATMA FAHRÜNNİSA HANIM - İlk Seyahatname Yazarı ................................................................................... 93 Ummahan NERKİZ 17. İHSAN RAİF HANIM - Hecenin ve Millî Romantizmin Kadın Sesi ....................................................98 Elif DURAN OTO 18. AZİZ HAYDAR HANIM - Kız Çocuklarının Eğitimine Adanmış Bir Yaşam ........................................ 104 Gamze BEYAZ 19. YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ) - İşçi Haklarının Savunucusu, Emekçi Şair ................................................. 109 Gökşen YILDIRIM 20. ŞEFİKA EFENDİZADE - Azerbaycan’da Bir Öncü Kadın........................................................................ 114 Gizem AKYOL 21. HALİDE EDİB ADIVAR - Çok Cepheli Bir Yazar ....... 119 İnci ENGİNÜN 22. GÜZİDE SABRİ AYGÜN - 16 Yaşında Bir Roman Yazarı ................................................................................. 123 Esra ÇINAR 23. ŞEFİKA GASPIRALI - Türk Dünyasının Dertli Kalemlerinden ................................................................... 127 Ayşe DEMİR 24. MİHRİ MÜŞFİK HANIM - İlk Kadın Ressam .............. 131 Zeynep Sare DİNÇKAL 25. PRENSES KADRİYE HÜSEYİN - İlk Kadın Denemecilerden ................................................................. 135 Tülay KARATEKİN TOR 26. NEZİHE MUHİDDİN - Kadın Hareketi Öncülerinden .... 139 Damlanur KÜÇÜKYILDIZ GÖZELCE 27. SABİHA SERTEL - İlk Profesyonel Kadın Gazeteci .... 145 Aydan ENER SU 28. MUAZZEZ TAHSİN BERKAND - İlk Üretken Popüler Romancılardan ..................................................... 153 Yasemin BAYRAKTAR 29. ŞUKÛFE NİHAL - Şair, Yazar, Öğretmen, Kadın Hakları Savunucusu ............................................... 161 Zihniye OKRAY 30. NİHAL YALAZA TALUY - Rusçadan Türkçeye Çeviri Çalışmalarında Öncü Bir Kadın ........................... 166 Emine SAĞLAM 31. HALİDE NUSRET ZORLUTUNA - Kadın Yazarların Annesi ................................................................................ 170 Sema ERYÜKSEL 32. SAFİYE EROL - İlk Kadın Tarihî Roman Yazarı.......... 176 İlknur TATAR KIRILMIŞ 33. SAHNEYE DÜŞEN İLK JALE - İlk Kadın Tiyatro Oyuncusu: Afife Jale ........................................................ 181 Esra AKPINAR 34. NEVESER KÖKDEŞ - Besteleriyle Musikide Yeniliğin Öncü Kadını ...................................................... 186 Zeynep DURAK 35. FATMA NUDIYE YALÇI - İlk Kadın Tiyatro Yazarı .. 193 Esra KÜRÜM 36. SABİHA ZİYA BENGÜTAŞ - İlk Kadın Heykeltıraş ...199 Hande EMEKÇİ 37. SUAT DERVİŞ - Eserleri Birçok Yabancı Dile Çevrilen İlklerin Kadını ................................................................... 203 Gülşen TORUSDAĞ 38. SÂMİHA AYVERDİ - İlk Mistik Roman Yazarlarından ....209 Özge YÜCESOY 39. CAHİT UÇUK - Cumhuriyet Dönemi Çocuk Edebiyatının İlk Kadın Kalemi ........................................ 215 Tuba DALAR 40. FERHUNDE (REMZİ) ERKİN - İlk Konser Piyanisti .. 221 Ayşenur ONAY 41. FEVZİYE ABDULLAH TANSEL - İlk Edebiyat Eleştirmenimiz .................................................................. 225 Canan OLPAK KOÇ 42. SEMİHA ES - İlk Kadın Savaş Muhabiri ....................... 232 Halenur KARAGÖZ 43. AZRA ERHAT - İlk Kadın Denemeci ve Çevirmen .....236 Mine Nihan DOĞAN 44. ZÜLFİYE İSRAİLOVA - Çağdaş Özbek Şiirinin Öncülerinden ..................................................................... 241 Burcu TÜTAK 45. MÎNA URGAN - İngiliz Edebiyatının İlk Üretken Çevirmeni .......................................................................... 245 Sena Merve KÖHNETARFUN 46. FATMA REFET ANGIN - İlk Öğretmenlerden ............. 249 Zehra TURAN ÇETİNKAYA 47. KERİME NADİR - Romanları Sinemaya En Çok Uyarlanan İlk Kadın ......................................................... 252 Hanife ÖZER ..................................................................... 252 48. CAHİDE SONKU - Türk Sinemasının İlk Oyuncu ve Yönetmeni..................................................................... 256 Funda MASDAR 49. URKİYE MİNE BALMAN - Kıbrıslı İlk Şairlerden..... 262 Tuğçe MEÇ 50. FATMA MÜJGÂN CUNBUR - Edebiyat Doktorluğundan Milli Kütüphane Yöneticiliğine Uzanan Güçlü Kariyeriyle Örnek Bir Cumhuriyet Kadını ...................... 267 Esmeray KARATAŞ 51. ADALET AĞAOĞLU - Almanya’ya Göçü Konu Alan İlk Kadın Yazarlardan....................................................... 271 Sema ÖZHER 52. LEYL ERBİL - Nobel Edebiyat Ödülüne Aday Gösterilen İlk Kadın Yazar ............................................... 278 Elmas ŞAHİN 53. GÜLTEN DAYIOĞLU - Çocuk Edebiyatının İlk Üretken Yazarlarından ......................................................284 Hülya SÖNMEZ 54. FATMA MERAL HORNE SEVER - İlk Kadın Seyyah......289 Rojbin ÖZARAZ 55. TOMRİS UYAR - Postmodern Kurgunun Öncü Kadın Yazarlarından .................................................................... 293 Hayrünnisa TOPÇU 56. ŞAHSENEM BACI / SENEM AKKAŞ - İlk Kadın Ozanlarımızdan .................................................................298 Melisnur ÇALIŞKAN 57. ALEV ALATLI - Filistin Özgürlük Madalyası Sahibi ..303 Esra ALKAN 58. EMİNE SEVGİ ÖZDAMAR - Göçmen Edebiyatında Anılan İlk Kadınlardan.....................................................308 Gülşah KIRAN ELKOCA 59. ERENDİZ ATASÜ - Eczacılık Kökenli Akademisyen Bir Edebiyatçı .................................................................... 313 Alev ÖNDER 60. ELENİ KÜREMAN - İlk Kadın Foto Muhabiri ............. 318 Aysel SOYLU 61. İNCİ ÖZDİL - İlk Kadın Orkestra Şefi ........................... 321 Ayşen ALPASAR 62. 63. 64. 65. 66. 67. SİYASET GÜL ESİN HANIM - İlk Kadın Muhtar......................... 327 Mihriban ERİNÇ BEHİCE SADIK BORAN - İlk Siyasal Parti Genel Başkanı ..............................................................................332 Sedef KÖKSAL TÜRKAN AKYOL - İlk Kadın Bakan ........................... 337 Şevval ÇIKIŞ TANSU ÇİLLER - İlk Kadın Başbakan ..........................342 Dilay NAKIŞ ROZA OTUNBAYEVA - Türk Dünyasının İlk Kadın Cumhurbaşkanı ...................................................... 347 Ulvıyya QASIMOVA MERAL AKŞENER - İlk Kadın İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı Adayı ...................................................... 351 Ferah GÜÇLÜ YILMAZ 68. 69. 70. 71. 72. 73. 74. 75. 76. 77. 78. 79. 80. BİLİM / AKADEMİ / SAĞLIK / FEN / MÜHENDİSLİK / MİMARÎ SENİHA SAMİ MORALI - İlk Kadın Müzeci .............. 359 Ecem KALAFAT SAFİYE ALİ - İlk Kadın Doktor.....................................363 Semra İREZ REMZİYE HİSAR - Kimya Mesleğinin Kadın Öncülerinden .....................................................................369 Hilal ÇELİK KAZICI MERVER ANSEL - İlk Kadın Veteriner Hekim ............ 372 Nermin RÜSTEMLİ ESMA DENİZ - İlk Kadın Hemşire ................................ 374 Zeynep Beyza KULAZ AYŞE SAFFET RIZA ALPAR - İlk Kadın Rektör ........ 379 Gamze ÖZOK FATMA BELKIS DERMAN - İlk Kadın Serbest Eczacı.....384 Esin Akarsu ORUNÇ AFET İNAN - İlk Tarih Profesörü ..................................389 Rengin AK NÜZHET TOYDEMİR GÖKDOĞAN - İlk Kadın Gökbilimci .........................................................................393 Fatma AKBUDAK SABİHA GÜRAYMAN ECEBİLGE - İlk Yüksek Mühendis ...........................................................................398 Elif Su DİREK LEMAN CEVAT TOMSU - İlk Diplomalı Kadın Mimar....401 Yaşar SUBAŞI DİREK MÜNEVVER BELEN GÖZELER - İlk Kadın Yüksek Mimar ................................................................................407 İrem Melis BOYNUKARA JALE İNAN - İlk Kadın Arkeolog .................................. 411 Berna Ak BİNGÜL 81. NERMİN ABADAN UNAT - İletişim Biliminde Öncü Bir Kadın ........................................................................... 416 İlknur KOYUNCU 82. SELMA SOYSAL - İlk Kadın Matematik Profesörü ..... 420 Aslı ALKAN 83. İNCİ ENGİNÜN - Yeni Türk Edebiyatı Sahasının İlk Kadın Profesörü........................................................... 423 Hülya ARGUNŞAH 84. HANDE ÖZDİNLER - Ölen Hücreleri Dirilten Bir Türk Kadını ....................................................................... 428 Burcu TALUĞ TAŞTAN 85. BURCU ÖZSOY - Kutupların İlk Türk Kadını ..............432 Hatice BAHTİYAR HUKUK / BÜROKRASİ / DİPLOMASİ / MÜLKİ İDARE / ORDU / SPOR 86. KARA FATMA - Milli Mücadele’nin İlk Direnişçi Kadın Kahramanlarından .................................437 Güneş ŞAHİN 87. SÜREYYA AĞAOĞLU - İlk Kadın Avukat ...................443 Emine Asya DİŞLİ 88. ADİLE AYDA - İlk Kadın Diplomat...............................448 İrem KILIÇ 89. SABİHA GÖKÇEN - İlk Kadın Savaş Pilotu .................453 Şevval GÜNERİ 90. İCLAL ERSİN - İlk Banka Müdiresi, Ekonomist ..........458 Sümeyya Şevin POLAT 91. FÜRUZAN İKİNCİOĞULLARI - İlk Kadın Danıştay Başkanı .............................................................................. 461 Kader BÜLBÜL 92. FİLİZ DİNÇMEN - İlk Kadın Büyükelçi........................464 Ayşenur HALİDİ LORCİ 14 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN 93. TÜLAY TUĞCU - İlk Kadın Anayasa Mahkemesi Başkanı ..............................................................................467 Nurhayat KÖKSAL 94. LALE AYTAMAN - İlk Kadın Vali .............................. 472 Nükhet HASGÜL KÖKSAL 95. FERİHA SANERK - İlk Kadın Emniyet Müdürü.......... 476 Gamze ALGÜL 96. FİLİZ SARAÇ - İlk Kadın Baro Başkanı ....................... 479 Nurgül KÖKSAL 97. DRAHŞAN ARDA - İlk Kadın Futbol Hakemi .............482 Gülcan KUŞ 98. ÖZNUR ALUMUR - Görme Engelli Bir Kadının Büyük Başarısı ..................................................................486 Zeynep KİŞİ 99. GÖKÇEN FIRAT - İlk Kadın Amiral ve Gemi Komutanı ...........................................................................489 Şeyma KOCA 100. HAFİZE GAYE ERKAN- Finsans ve Ekonomi Sektörünün Öncüsü, TC. Merkez Bankası İlk Kadın Müdiresi.......... 491 Ayşe YERGİN ÖN SÖZ Türk tarihinde Tanzimat’tan sonra Batılı anlamda bazı değişiklikler yaşanmışsa da kadının toplumda, iş dünyasında, siyasette, hâsılı hayatın her alanında bir özne olarak yerini alması için uzun bir süre beklemek zorunda kaldığımız bir gerçektir. İstanbul’da tiyatro sahnesine ilk kez çıkan Müslüman bir Türk kadınının (Afife Jale) 1920’li yıllarda yaşadıkları, takip ve tutuklamalarla devam eden zorlu hayatı bu anlamda incelenmeye değerdir. Şüphesiz Türk kadınının kamusal alanda varlık kazanması için Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması beklenecektir. Türk kadının kamusal alanda özgürlüğünü kazanmasında; siyasette, bürokraside, eğitim camiasında yer almasında Mustafa Kemal Atatürk’ün kadına bakış açısının önemli bir yeri vardır. Ancak Tanzimat’tan Cumhuriyet yıllarına gelinceye kadar Türk kadınını temsil edecek isimleri de unutmamak gerekmektedir. Hatta bu süreçte eğitim, sanat, basın dünyasında yer alan isimlere göz attığınızda kadının taşıdığı niteliğe dikkat kesiliyor ve birçok örneğe hayranlıkla bakıyorsunuz. Bu kitabın maddeleri arasında olan Zafer Hanım, Fatma Aliye Hanım, Nigar Hanım, Ruhsan Nevvare, Halide Edip, Selma Rıza, Madam Gülnar Hanım, Yaşar Nezihe Hanım, Şükufe Nihal, Nezihe Muhittin, Evliyazade Naciye, Âdile Sultan, İhsan Raif Hanım, Prenses Kadriye Hüseyin, Fatma Fahrünnisa Hanım, Leyla Saz, Gülistan İsmet Hanım, Şefika Gaspıralı gibi birçok kadın Cumhuriyet’e gelinceye kadar veya kuruluşun ilk yıllarında aldıkları eğitim, kültür, edebiyat, sanat gibi birçok alanda hayranlık uyandıracak meziyetlerle karşımıza çıkar. Şüphesiz bu isimlerin öncü olduklarını ancak daha birçok kadının da yeterince araştırılmadığını da eklemek gerekir. Söz konusu kadınların birçoğu ilk etapta varlıklı, yüksek zümreye mensup, kültürlü, eğitimli ailelerde yetişmelerini ve üstelik çok 16 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN iyi hocalardan ders almalarını bir avantaj olarak değerlendirebilirsiniz. Yaşadıkları muhitin de fırsatlarını kullanarak birçoğu yurt dışı seyahatleri de gerçekleştirmişlerdir. Ancak günümüzde bu imkânlara sahip olan kadınlar yok mudur? Elbette vardır. Ancak en azından varlıklı ve kültürlü ailelerde yetişmelerine ve avantajlarına rağmen yukarıda saydıklarımız isimler gibi nitelikli kadınların çıkmayabileceğini de itiraf etmek gerekir. Osmanlı kadınlarının aldıkları eğitim ve yetişme tarzlarıyla münevver sayılabilecek bir kişilik yarattıkları bir gerçektir. Bu zorlu sürecin kadınları; birkaç yabancı dil bilen, yurt dışına seyahat etmiş, matbuatta çalışan, dergi ve gazetede yazıları olan, basında yöneticilik yapan, sahneye çıkan, kürsülerde halka hitap eden; toplumu coşturan; şiir, roman, tiyatro, hatıra, seyahat, öykü kitapları yayımlayan, kadın hakları savunucusu, mücadeleci, kültürlü bir profili temsil etmektedir. Bu da eğitimli Türk kadının Osmanlı dönemindeki donanımını göstermesi açısından oldukça değerlidir. Kitabın yazılma amaçlarından biri de budur: Cumhuriyet’in 100. yılında, “100 Kadın Kaleminden 100 Öncü Kadın”ın tespit edilmesinde cinsiyet algısından önce kadının niteliği ve kapasitesinin ön planda tutulmasıdır. Biz bu çalışmamızda Türk tarihinde 100 öncü kadını anlatmaktan ziyade Türk kadınları arasında ilkleri başarmış ancak daha çok niteliği ve yeteneğiyle öne çıkan kadınları ele almaya çalıştık. Ve ağırlık noktasını ise Tanzimat’tan Cumhuriyet yıllarına kadar geçen süreç teşkil etti. Ancak günümüzden de birkaç başarılı kadın kitaba alındı. Hatta Türk kadınını sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne hapsetmeyerek Azerbaycan’dan Özbekistan’a ve Kırgızistan’dan Kıbrıs’a kadar Türk devletlerinden de bir iki örnek seçildi. Türk kadınının kapasitesini ve niteliğini, öncü rolünü tabii ki 100 kadınla sınırlamak beyhude bir çabadır. Türk kadını artık kabına sığmayarak dünya çapında başarılarına devam etmekte ÖN SÖZ • 17 ve birçok alanda öncülüğünü göstermektedir. Bu anlamda Türk kadınının başarısını tek bir kitapta çözmek mümkün değildir. Cumhuriyet’in 100. yılı münasebetiyle “100 Kadın” temalı birçok çalışmanın yapılması da bu zenginliğin bir göstergesidir. Ancak bu kitabın diğer çalışmalardan bazı farkları bulunmaktadır. Kitabın en orijinal yönlerinden biri madde yazarlarının tamamının kadınlardan oluşmasıdır. Diğer bir orijinalitesi de yazıların akademik camia tarafından kaleme alınmasıdır. Ayrıca her bir madde bilimsel kriterlere göre kaleme alınmıştır. Bu anlamda şunu iddia edebiliriz ki Türk tarihinde 100 kadın tarafından 100 kadın üzerine bilimsel olarak yazılmış 100 makaleden oluşan tek kitap elinizdeki eserdir. Kitapta kadınların uzmanlık alanlarını belirlemek üzere kişiler edebiyat / müzik / sinema / sanat / siyaset / eğitim / bilim / akademi/ sağlık / fen mühendislik / mimari / hukuk / bürokrasi / diplomasi / mülki idare / ordu / spor gibi bazı başlıklarda incelenmiştir. Kadınlar sıralanırken de her bir başlık altında doğum tarihleri esas alınmıştır. Kitabın yazılmasında emeği geçen değerli hocalarımıza, akademisyenlere ve tüm yazarlara minnettarlığımızı bildirmek isteriz. Bilhassa Prof. Dr. İnci Enginün, Prof. Dr. Sema Uğurcan, Prof. Dr. Hülya Argunşah, Prof. Dr. Nesrin Karaca, Doç. Dr. Hayrünnisa Topçu, Sema Eryüksel ile Tuğçe Meç’e; kitabın basılması üstlenen Toplumsal Dönüşüm Yayınları’na ve her bir bölümün yazılması külfetine katlanan yazarlarımıza teşekkürü bir borç bilir; kitabın bilim dünyasına hayırlı olmasını dilerim. Prof. Dr. Zeki TAŞTAN (Genel Yayın Yönetmeni) MUAZZEZ TAHSİN BERKAND (İlk Üretken Popüler Romancılardan) Yasemin BAYRAKTAR* M eryem Muazzez olarak 1899 (Rumi 1315) yılında Selanik’te dünyaya gözlerini açmış olan Muazzez Tahsin Berkand (ö. 4 Ekim 1984, İstanbul), Cumhuriyet dönemi popüler Türk romanının üretken kadın temsilcilerindendir. Yazarlık, öğretmenlik, çevirmenlik, sekreterlik gibi meslekleri icra etmiş olan Berkand, üretken ve çalışkan kimliğiyle dikkat çeker. Cumhuriyetin erken döneminde Türk modernleşmesine ve çağdaşlaşma sürecine popüler roman örnekleriyle önemli katkılarda bulunan Berkand, Cumhuriyet kadınına yeni bir kimlik kazanması konusunda yol göstermiştir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında geleneksel yapılarla modernizmin kol kola yürüdüğü bir süreçte toplumsal rollerin dağılımı, Türk kadının yeni bir kimlik kazanması, onun toplumdaki konumu, kadın hakları, aile hayatı ve kültürel kimliği vb. unsurlar modernleşme olgusuyla birlikte yeni bir gerçeklik ve yeni bir dünya algısı yaratmıştır. Kadının toplumda öngörülen yeni kimliğini belirleyen siyasi ve hukuki düzenlemeler, kadınlara verilen hakların ve özgürlük alanının edebiyat eserlerinde de yansımalar bulmasına zemin hazırlamıştır. Popüler aşk romanlarını, az veya çok seviyede toplumsal gerçekliği yansıtan bütün romanlar gibi sosyal hayatın bir yorumu, aynası olarak okumak mümkündür. Cumhuriyet döneminin ilk kuşak kadın yazarlarından olan Muazzez Tahsin Berkand, yirmi telif romanıyla, ayrıca kaleme aldığı uyarlama ve çeviri romanlarıyla ulaştığı elli iki eserlik külliyatıyla Türk kadınının değişen/ dönüşen toplumdaki kimliğine ilişkin önemli katkılarda bulun* Dr. Öğretim Üyesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Türkçe Öğretmenliği, yaseminbayraktar@sdu.edu.tr 154 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN muştur. Yazar, romanlarında ele aldığı aşk konusunu kadın-erkek ilişkileri ekseninde toplumdaki sosyal değişmeyi yansıtarak ortaya koymuştur. Muazzez Tahsin’in romanlarında “aşk teması üzerinden oluşturulan hikayeler çerçevesinde, Kemalist modernleşmenin yaratmayı amaçladığı ‘modern kadın’ kimliğinin tasvir/inşa edildiği görülmektedir.” (Polat: 2009: 81) Yazarın biyografisine bakıldığında onun daha küçük yaşta özel dil dersleri aldığı, Balkan Harbinden sonra ailesiyle birlikte Selanik’ten İstanbul’a göçtüğü, yaşamının ilerleyen döneminde bir süre Türkçe ve Fransızca dersler vermek suretiyle öğretmenlik yaptığı görülür. Çeşitli kurumlarda çevirmenlik yapmış olan Berkand’ın edebiyata olan ilgisi daha küçük yaşlarda başlamıştır. Klâsik edebiyatta Fuzulî ve Nedim’i sevdiğini belirten yazar, Tanzimat Edebiyatının memleketi uyandırdığını, Edebiyatı-ı Cedidenin de az bir zaman içinde Türk toplumunun kültür seviyesini gözle görülecek derecede yükselttiğine inanır (Yazar: 1938: 276). Ayrıca başta Halide Edip Adıvar olmak üzere Ahmet Haşim, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, Yahya Kemal Beyatlı, Reşat Nuri Güntekin, Orhan Seyfi Orhon gibi Türk yazar ve şairlerine sevgi beslediği ve bu isimlerin bazılarından etkilendiği, Fransız ve İngiliz klasikleri içerisinde Pierre Loti ve Anatole France’ı özellikle okuduğu ve onlara ilgi duyduğu bilinmektedir. Onun Halide Edip Adıvar’a duyduğu derin hayranlık yazarın Halide Edip’in Suriye’de açtığı Beyrut Kız Sultanî ve Darülmuallimatı’nda iki yıl boyunca Türkçe öğretmenliği yapmasına yol açmıştır. Küçük yaşta yazı denemelerine başlamış olan yazar, on iki yaşında öykü yazmış, on beş yaşında ise ilk romanı Kırılan Ümitler’i kaleme almıştır. Yazılarında Romantizmi tercih ettiğini belirten (Yazar: 1938: 276) Muazzez Tahsin Berkand’ın popüler roman yazma serüveni asıl olarak Milliyet’te tefrika edilen ve aynı yıl Resimli Ay tarafından basılan Sen ve Ben (1933) adlı romanıyla başlamıştır (Tepedelen: 2020). Halkın beğenisi ve ilgisi üzerine Yasemin BAYR AKTAR • 155 roman yazmaya devam etmiş olan yazar, yirmi telif eser kaleme almıştır. Aşk Fırtınası (1935), Bahar Çiçeği (1935), Sonsuz Gece (1938), O ve Kızı (1940), Kezban (1941), Muallâ (1941), Bir Genç Kızın Romanı (1943), Bülbül Yuvası (1943), Dağların Esrarı (1943), Perdeler (1943), Bir Garip İzdivaç (1944), Kalbin Sesi (1944), Küçük Hanımefendi (1945), Nişan Yüzüğü (1945), Lâle (1945), Saadet Güneşi (1947), Çiçeksiz Bahçe (1947), Aşk Tılsımı (1949), Çamlar Altında (1949), Gönül Yolu (1950), Sarmaşık Gülleri (1950), Sevmek Korkusu (1953), Kırılan Ümitler (1957), Aşk ve İntikam (1958), Bir Rüya Gibi (1958), Sabah Yıldızı (1958), Mağrur Kadın (1958), Büyük Yalan (1958), Bir Bahar Akşamı (1966), Bulutlar Dağılınca (1967), Uzayan Yollar (1968), Işık Yağmuru (1971), İki Kalp Arasında (1972), Bir Gün Sabah Olacak mı? (1972), Uğur Böceği (1974) ve Yabancı Adam (1980) yazarın romanlarının bir kısmıdır (Necatigil: 2006: 99). Ömer Türkeş, Muazzez Tahsin Berkand’ın l933’ten başlayarak telif, çeviri, uyarlama elli iki roman yazdığını ve bugün bile rahat okunan bir dil kullandığını belirtir (Türkeş: 2001: 439). Popüler kültür, adını Latincedeki “popularis” (insanlara ait, halka ait) kelimesinden alır. “Çoğunluğun beğenisine uygun” olan her yapıt popüler kültür kavramının içerisine girer. Şehirleşme olgusu içerisinde “köyden şehre göç ederek, iki kültürü de sürdürmeye çalışanların kültürleri” de popüler kültürdür (Çetindaş: 2019: 34). Popüler kültürün önemli bir türü olan popüler roman, diğer tüm roman türleri gibi Batıdan “alınmış”tır. Farklı alt kategorilere ayrılan popüler romanın Türk edebiyatına dâhil olması Türk kültür hayatının her döneminde önemli bir rol üstlenen tercüme faaliyetleriyle gelişmiştir. Tanzimat Dönemi sonrasında batılılaşma yolunun önünü açan tercüme faaliyetleri özellikle Fransız edebî ürünleri üzerinde dikkat geliştirmiştir. Telif, tercüme ve adaptasyon olmak üzere, gazete tirajlarını arttırma kaygısıyla daha çok tefrikalar halinde yayımlanan popüler romanın en çok rağbet gören türlerini aşk romanları, polisiye romanlar ve tarihî romanlar başlıkları altında 156 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN toplamak mümkündür. Popüler aşk romanları kaleme alan Berkand, “özellikle harf devriminden sonra okuma-yazma hevesi uyandırmada, geniş halk kesimlerine yeni rejimin ilkelerini benimsetmede önemli bir rol üstlenmiştir” (Oktay: 1993: 125). Popüler roman, “tüm toplumların edebiyatlarında millî bir çerçeve içinde beliren; geniş kitleler için ortak bir payda teşkil eden; bütünüyle yazılı kültüre ve gelişmiş baskı tekniklerine bağlı olan; dilindeki sadelik, okunmasındaki anlaşılırlık ve kolaylık nedeniyle çok çabuk tüketilebilen; insanları bir çekim alanında tutarak onlara günlük hayatın uzağında bir dünya açabilen; kalıcı olamasa da kalıcılığa giden yolu aralayan bir roman türü” olarak değerlendirilebilir (Çetindaş: 2006: 69). Kalabalık okur kitlesinin yoğun ilgisiyle karşılanan popüler romanlar araştırmacılar tarafından edebiyat kanonu göz önünde bulundurularak genelde “sanat bakımından oldukça zayıf” (Çakmakcı: 2012: 64) eserler olarak nitelendirilmiştir. Berkand’ın yazarlığı, yetiştiği dönemin yaygın popüler roman anlayışının sürdüğü bir zaman dilimine denk gelmiştir. Yazarın küçük yaşlardan itibaren Fransızca öğrenmesi, İstanbul’a döndükten sonra Kumkapı’da bulunan Fransız rahibelerin okulu Saeurs d’Assomption’da okuması, yaşamının belirli dönemlerinde Fransızca öğretmenliği ve tercümanlık yapması onun doğal olarak bu dilin edebiyatıyla yakından ilgilenmesine yol açmış görünmektedir. Bu bağlamda yazarın telif eserleri yanında Fransızcadan dilimize yaptığı tercümeleri ve uyarlama romanları anlam kazanır. Berkand’ın Fransızcadan uyarladığı düşünülen romanlarında çoğunlukla kaynak göstermemesi, fakat Türk kültür ve hayatına uygun şekilde bu romanları yeniden yazması onun Türk okuyucusuna kendi kültürünün içinden hitap etmesi olarak yorumlanabilir. Yazarın edebiyat üretimleri bakımından tercüme, adapte ve taklit eserlerde “enternasyonal kaideler”e uyulması (Yazar: 1938: 277) yönündeki temennileri de bunun açık bir göstergesi olarak belirmektedir. Yasemin BAYR AKTAR • 157 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu bir ulusal inşa döneminin başlangıcıdır. Gündelik yaşamdan sanata, kentleşmeden bilime kadar Türk kültür hayatının her alanında değişim ve dönüşüme yol açan ulusal inşa anlayışı, cumhuriyetin kuruluşundan önce başlamış, fakat Mustafa Kemal Atatürk’ün demokrasi temeline dayalı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasıyla asıl anlamına ulaşmıştır. Bu bağlamda “bürokratik elitin anlatıları olarak medeniyetin sınıfsal yorumunu sunan popüler aşk romanları aynı zamanda medenileşme seferberliğinde üst kültür yaratmanın aracı hâline gelmişlerdir” (Güneş: 2005: 2). Milli bir kimliğin ve yeni bir toplumsal düzenin inşa edilmeye çalışıldığı bu dönemde popüler edebiyatın kitle kültürünü şekillendirme aracı olarak kullanılması dikkat çeker (Altıntaş: 2021: 843). Kadının giyim kuşamından davranış biçimlerine, modern görüntüsünden toplum yapılanmasındaki rollerine, eğitim hakkına ve evlilik hayatına kadar birçok alanı kuşatan ve yansıtan aşk romanları, değişen Türk kültür hayatında kadının kendini sorgulamasına ve yeniden inşa etmesine katkılarda bulunmuştur. Telif eserlerinde popüler roman içeriğine uygun düşen şekilde yoğun bir duygusallık atmosferi içinde aşk konusunu işleyen Muazzez Tahsin Berkand, “okunması kolay” eserleriyle daha çok genç kızlara ve kadınlara hitap etmiştir. Eserlerini romantizmin etkisiyle kaleme aldığını ifade eden yazar, romanlarının kurgusunu daha çok tesadüfler, kader olgusunun yarattığı imkânsızlık içeren aşklar ve masallardan dönüşen yapılar üzerine inşa etmiştir. Romanlarında, aşk, ıstırap, hüzün, üvey anne motifi, merhametsizlik, kurban rolü, iyi-kötü kutupluluğu, masumiyet, hırs, intikam, fakirlik vb. unsurlar ana izlekler olarak belirir. Adab-ı Muaşeret romanlarının evliliği değil, “flört”ü anlattığını, flörte ilişkin bir dizi kural, uygun eş seçimi için yararlı ipuçları içerdiğini (Güneş: 2005: 27) ifade eden Güneş, popüler roman anlayışında ilk dönemlerinden itibaren yerini alan ve Muazzez Tahsin Berkand’ın da romanlarında sürdürdüğü yapıya işaret eder. 158 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN Cumhuriyet ideallerini benimsemiş olan Berkand, adab-ı muaşeret konusunda okuyucusuna bir yol haritası çizerken “roman kişilerini özgür, modern bir hayatı yaşayan ama sevgilisine veya kocasına sadık kadınlar şeklinde canlandırır” (Uğur: 2013: 36). Evlilik konusu, yoğun aşk duygularının işlendiği romanlarda kendiliğinden belirir. Olumlu ve olumsuz örnekler üzerinden mesajlar verilir. Evlilik, toplumun onayladığı aile kurumunun başlangıcı olarak yazarın romanlarında desteklenir. Berkand’ın eserlerinde kadınlar eğitimli ve kültürlüdür. Örneğin batı müziği, onun romanlarında “bir eğlence unsuru olduğu gibi romantik aşk ilişkisinde yer alan kişiler arasında bir duygu alışverişi görevi taşımaktadır” (Çakmakcı: 2013: 43). Muazzez Tahsin’in romanlarının başkişileri konumundaki genç kızlar, derin mûsikî bilgisi ve kültürüne sahip kişilerdir (Çakmakcı: 2013: 46). Ömer Türkeş’e göre Berkand’ın romanları, “Cumhuriyet ideolojisinin yaratmak istediği kadın tipinin inşasına katkıda bulunmak isteyen bir çabanın ürünü biçiminde değerlendirilebilir; canlandırdığı genç kız ve kadınlar, kendilerine güvenli, namuslu, sadık ve erkeği ile neredeyse eşittirler” (Türkeş: 2001: 439). Muazzez Tahsin’in inşa ettiği kadın tipi, “Kemalist Cumhuriyet’in küçük burjuva aydın kadınının örnek bir temsili; dönemin kadın dergilerinde -özellikle ‘Cumhuriyet Kadını’ndatanımlanan ‘Cumhuriyet kadını fikri mücadelelere, edebiyat hareketlerine, spora ve aynı zamanda ev kadınlığına, anneliğe ve zevceliğe merbut, mükemmel kadındır’ fikrinin romanda vücut bulmuş halidir” (Türkeş: 2001: 439). Selim İleri’nin belirlemelerine göre Berkand’ın romanlarında “Fransız edebiyatının aşk romanlarında sık karşılaşılan, çay, balo, kır ve çiftlik yaşamı sahneleriyle” kaynaşan (İleri: 2005: 535) romanları batılılaşma anlayışının bir süreği olarak yorumlanmalıdır. Yazarın romanlarında çocuklar ve genç karakterler sanatla ilgilenen kişiler olarak dikkat çekerler. “Güzel sanatların farklı dallarında eğitim alarak sanatı hayatlarının bir parçası hâline getirmeye çalışan çocuklar, hem medenî hayatın bir göstergesi olarak romanlardaki yerlerini alırlar hem de Yasemin BAYR AKTAR • 159 gösterdikleri ulusal ve uluslararası başarılar ile genç Cumhuriyet’i temsil eden ideal kimlikler olarak sunulurlar” (Zambak: 2014: 175). Modaya ve devrin beklentilerine bağlı olan popüler roman, “aynı zamanda sinematografik bir yapıya da sahiptir” (Çetindaş: 2019: 37). Türk sinemasında 1960 ile 1972 arası, film yapım sayısı ve yerli filmlerin ülke çapındaki popülerliği açısından altın dönem özelliğini taşıyan Yeşilçam, Berkand’ın romanlarından on sekizini sinemaya uyarlamıştır (Dede: 2014: 199). Bazı yapıtlarından uyarlanan filmler, farklı tarihlerde, farklı yönetmenler tarafından tekrar filme alınmıştır (Atan: 2008: 180). Hülya Koçyiğit, Belgin Doruk, Türkan Şoray gibi önemli sinema sanatçılarımızın canlandırdığı karakterler kadınlar tarafından ilgiyle izlenmiştir. Romanlarda ve filmlerde yer alan baş kadın kahramanların yegâne idealinin mutlu sona ulaşmak (Atan: 2008: 169) olması dikkat çekicidir. Muazzez Tahsin Berkand, görüldüğü üzere sadece romanlarıyla değil, romanlarından uyarlanan filmleriyle de geniş kitlelere ulaşmış, her daim halkın beğenisini kazanmış ve yeni bir kadın tipi yaratmıştır. Muazzez Tahsin Berkand ve onun gibi “Türk santimantal yazını” alanına hizmet etmiş olan kadın popüler romancılar, kadının kimlik inşasını erkek egemenliğinden kurtarmış, kadına kadın gözüyle bakmış, toplumsal cinsiyet kavramı üzerine yeni bakışlar geliştirmişlerdir. Cumhuriyet devrinde romanlarıyla ve diğer yapıtlarıyla kadın kimliği üzerine dikkat geliştiren Berkand, romanlarında, eğitim, kültür, sanat ve gündelik yaşam alanlarında idealize edilen cumhuriyet kadını profilini Türk toplumunun “enternasyonal kaideleri”ni göz önünde bulundurarak ortaya koymuştur. Hayatı boyunca telif, çeviri ve adaptasyon olmak üzere elli iki roman kaleme almış olan üretken yazar sevilerek okunmuştur. Berkand, bütün eserlerinde aşk konusunu merkeze almış, yerel ve batılı adab-ı muaşeret kaidelerini kaynaştırarak verme yoluna gitmiştir. Romanları beyaz perdeye aktarılan Berkand, cumhuriyetin öngördüğü ideal kadını ve yaşama alanını yaratmış ve sevilerek okunmuştur. 160 • 100 KADIN KALEMİNDEN 100 ÖNCÜ KADIN Kaynakça Altıntaş, Özge (2021), “İlk Türk Popüler Edebiyat Eserlerinde Çeviri Yoluyla Milli Kimlik İnşası”, Folklor/Edebiyat, 27(107), 839-855. Atan, Özlem, Polat (2008), Kerime Nadir ve Muazzez Tahsin Berkand’ın Romanlarından Sinemaya Kadın İmgesi, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Çakmakcı, Selami (2012), Popüler Roman ve Muazzez Tahsin Berkand, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Fırat Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ. Çakmakcı, Selami (2013), “Muazzez Tahsin’in Romanlarında Batılı Yaşam Tarzının Sosyal Yaşamdaki Araçlarından Biri Olarak Musikî”, Millî Eğitim, (198), 42-58. Çetindaş, Dilek (2006), Popüler Tarihî Romanlar ve M. Turhan Tan, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, Kayseri. Çetindaş, Dilek (2019), “Pembe Roman Yazarı Olarak Peride Celâl”, The Journal of Academic Social Science, (97), 33-52. Dede, Kadir (2014), “Toplumsal Cinsiyet Rollerinin Yeniden Üretiminde Aşk Romanlarının Rolü: Muazzez Tahsin Berkand’la İzdivaç”, Ataturk University Journal of Economics & Administrative Sciences, 28(4),193-212. Güneş, Aslı (2005), Kemalist Modernleşmenin Adab-ı Muaşeret Romanları: Popüler Aşk Anlatıları, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Bilkent Üniversitesi, Ankara. İleri, Selim (Ed.) (2005), Türk Romanından Altın Sayfalar, Doğan Kitapçılık, İstanbul. Necatigil, Behçet (2006), Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, 23.Basım, Varlık Yayınevi, İstanbul. Oktay, Ahmet (1993), Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı 1, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara. Polat, Gamze (2009), Cumhuriyet Dönemi Popüler Aşk Romanlarında Kadın Temsilleri: Muazzez Tahsin Berkand ve Kerime Nadir Romanlarının İncelenmesi, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Tepedelen, Hülya (2020), https://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/berkandmuazzez-tahsin Türkeş, Ömer (2001), “Güdük Bir Edebiyat Kanonu”, Modern Türkiye’de Siyasi Düşünce, 2. Cilt, 425-448. Yazar, Mehmet Behçet (1938), Edebiyatçılarımız ve Türk Edebiyatı, Kanaat Kitabevi, İstanbul. Zambak, Ferda (2014), Dört Kadın Yazarın Romanlarında Makbul Aile (Halide Nusret Zorlutuna, Muazzez Tahsin Berkand, Kerime Nadir Azrak, Sâmiha Ayverdi), Yayımlanmamış Doktora Tezi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Muğla.