Academia.eduAcademia.edu

SURİYE NEREYE: DÜMENSİZ SEYREDEN BİR GEMİ

Arap Baharı kapsamındaki halk hareketleri 2011 yılında Suriye'ye de sıçramış olup, o günden beri Suriye'de ciddi bir savaş verilmektedir. Günümüze kadar Suriye'de pekçok değişiklik olsa da değişmeyen terk gerçeklik tüm çabalara karşın Esad'ın iktidarını korumasıdır. Bu süreçte Amerika'nın başını çektiği tasfiye ekibi, yaşanan gelişmeler paralelinde stratejilerinde değişikliğe gitme mecburiyetinde kalmış olup, şuan için geliştirdikleri politikalarla Suriye'deki gelişmeleri belirleyici konumlarını kaybetmişler ve tam tersine daha çok Suriye'deki gelişmelere göre politikalarını belirlemek durumunda kalmışlardır.

EKOGÖRÜŞ / ECOVISION 50 51 Suriye Nereye: Dümensiz Seyreden Bir Gemi! Syria Where: A Rudderless Ship Sailing! Selim Kurt GİRESUN ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ GIRESUN UNIVERSITY FACULTY MEMBER ARAP BAHARI KAPSAMINDA GELIŞEN HALK HAREKETLERININ 2011 YILINDA SURIYE’YE DE SIÇRAMASI SONUCUNDA PATLAK VEREN OLAYLAR TÜM BÖLGEYI DERINDEN ETKILEMIŞTIR. rap Baharı kapsamında gelişen halk hareketlerinin 2011 yılında Suriye’ye de sıçraması sonucunda patlak veren olaylar tüm bölgeyi derinden etkilemiştir. Başlangıçta A taralardan biri (Amerika Birleşik Devletleri (ABD), bazı Avrupalı ülkeler, Körfez Ülkeleri ve Türkiye) Esad rejimini tasiye edip Suriye’de her ne pahasına olursa olsun rejim değişikliğini hedelerken, diğer taraf (Rusya, İran ve Çin) rejimi reformlara ikna edip, Suriye’nin bölgedeki rolünü muhafaza etmeye çalışmıştır. Ancak tasiye taraftarlarının bu işi Suriye içinden bir muhalefet eliyle yapma girişimleri, ciddi anlamda bir taban bulamamaları ve var olan muhalilerin birlikte hareket edememeleri dolayısıyla başarısız olmuştur.[1] Ayrıca, 2013 yılında Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah’ın, “Hizbullah militanları zafere yemin etti. Esad rejiminin devrilmesi söz konusu ol- mayacaktır.”[2], şeklindeki beyanatıyla Esad’ın İran destekli Hizbullah’ın yardımını sağlaması ve 2003’de “tek taralı” olarak Irak’a saldırarak işgal eden ABD’nin, Orta Doğu bölgesine yönelik yumuşak gücünün aşınması nedeniyle, bu tür müdahalelerde “çok taralı” bir zeminde hareket etmeye özen göstermesi gibi nedenler, tasiye ekibinin elini zayılatmıştır. Günümüze gelindiğinde ise, Suriye olayına ilişkin yeni ve kritik gelişmelerin yaşandığını görmekteyiz. Peki, bu gelişmeler nelerdir ve Suriye’nin geleceğini ne şekilde etkileyeceklerdir? Bu gelişmelerin neler olduğu hususunda 2013-2015 döneminde Beyaz Saray’ın Orta Doğu, Kuzey Afrika THE EVENTS THAT ERUPTED AS A RESULT OF THE SPLASHING OF PEOPLE’S MOVEMENTS THAT DEVELOPED WITHIN THE CONTEXT OF THE ARAB SPRING TO SYRIA ALSO IN 2011 DEEPLY AFFECTED THE REGION. T he events that erupted as a result of the splashing of people’s movements that developed within the context of the Arab Spring to Syria also in 2011 deeply affected the region. At the beginning, while one of the parties (United States of America (USA), some European countries, the Gulf countries and Turkey) aiming a change of regime in Syria at any price by eliminating Assad regime, the other party (Russia Iran, China) tried to maintain Syria’s role in the region by persuading the regime to reforms. However, elimination supporters failed as their attempts to realize this by the hand of an opposition from inside of Syria couldn’t ind a serious base and as the existing oppositions were unable to act together. Also, with such reasons that; by Hezbollah Secretary-General Hassan Nasrallah’s declaration “Hezbollah militants vowed to victory. The over- throw of the Assad regime will not come to question”, Assad’s gaining the help of Hezbollah backed by Iran and the erosion of the US soft power directed to the Middle East due to their invading Iraq in 2003 by attacking “unilaterally” and US’s being attentive to act on “multilateral” base in such interventions weakened the hands of the elimination team. When we come to the present time; we see that new and critical developments are being experienced. Well, what are these developments and how will they affect Syria’s future? In respect of what these developments are, the determinations in the article of Philip Gordon who was the White House’ 52 EKOGÖRÜŞ / ECOVISION 53 cretizing the verbal support. Additionally, with the beginning of the appearance of Islamic State of Iraq and the Levant (ISIL) who is controlling an important region in Iraq and in Syria also, as a major actor, the falling of Obama Administration’s into ‘’lame duck’’ position who has lost his majority in the Congress in the bye election, also, other important developments that will determine the fate of Syria. THE REFUGEE CRISIS THAT HAS BEEN LIVED IN EUROPE MAY CAUSE THE EUROPEAN GOVERNMENTS TO WAIVE THE POLICIES OF ASSAD’S OVERTHROW. ve Körfez Bölgesi Koordinatörlüğü görevini yürüten Philip Gordon’un “It’s Time to Rethink Syria” (Suriye’yi Yeniden Düşünme Zamanı) adlı yazısındaki tespitlerden faydalanılabilir. Öncelikle Gordon, Suriye olayına ilişkin gelişmeleri üç noktada toplamaktadır. Bunlardan ilki; daha iyi bir yaşam umuduyla binlerce mültecinin Avrupa’ya akın etmesi, ikincisi; ABD’nin Esad rejimini içeriden bir muhalefet eliyle devirmek için başlattığı eğit-donat programının başarısız olması ve üçüncüsü ise; Rusya’nın Suriye’ye verdiği sözlü desteği somutlaştırarak, aktif olarak sahada Esad’a yardım etmeye başlamasıdır.[3] İlaveten Irak’ın yanı sıra Suriye’de de önemli bir bölgeyi kontrol eden Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) temel bir aktör olarak belirmeye başlamasıyla birlikte, ABD’de yapılan 4 Kasım 2014 tarihli ara seçimlerde, Kongre’deki çoğunluğunu kaybeden Obama yönetiminin “Topal Ördek”[4] pozisyonuna düşmesi de Suriye’nin kaderini belirleyecek olan diğer önemli gelişmelerdir. AVRUPA’DA YAŞANAN MÜLTECI KRIZI, AVRUPA HÜKÜMETLERININ ESAD’IN IKTIDARDAN UZAKLAŞTIRILMASI POLITIKASINDAN VAZGEÇMELERINE NEDEN OLABILIR. İlk gelişme olan Avrupa’da yaşanan mülteci krizi, Avrupa hükümetlerinin Esad’ın iktidardan uzaklaştırılması poli- Coordinator of the Middle East, the North Africa and the Gulf Region in the 2013-2015 period, named ‘’It’s Time to Rethink Syria’’ can be useful. Gordon, irstly, collects the developments relating the Syrian event in three points. First of these, streaming of thousands of refugees’ to Europe with the hope of better living, second; failure of the ‘’Train-Equip’’ program in order to overthrow the Assad regime by the hand of the oppositions from inside and thirdly; Russia’s starting to help Assad actively by con- The refugee crisis that has been lived in Europe which is the irst development may cause the European Governments to waive the policies of Assad’s overthrow. Because, when the Assad government overthrown, as there will not be a valid authority to govern the country and the refugee crisis will deepen even further, the European countries will consent to the Assad regime to remain in power as long as they do not see a better alternatives. In this context, German Prime Minister Angela Merkel’s declaration who talked after the European Union (EU) Summit in which refugee crisis discussed that “To end the war in Syria, Assad must attend the negotiations” and the Prime Minister of England David Cameron’s declaration “Assad may become the part of the transitional government” are the declarations which support this view As a matter of fact, USA’s ‘’Train-Equip’’ Program to overthrow the Assad regime by the hand of an opposition from the inside of Syria was a complete failure. Within the scope of the said program, the irst trainequip group was attacked by al-Nusra front which is a branch of Al-Qaida and some were killed and some were captured. The second group also suffered from the same fate and their weapons and equipment are coniscated by al-Nusra. Apart from this, Russia’s involvement actively to Syria under the pretext of ighting against ISIL complicated the equation even more. In this concern, Igor Korotçenko, the editor of the Russia based National Defense Magazine who talked to the AFP Agency declared that “Russia forwarded all weapons to ight against ISIL” and ”the weapons and military equipment forwarded are both for detection and airstrike and ground attack.” Within the framework of this move that strengthens the hand of Assad, the irst airstrike in Syria was realized several hours after Putin received the 54 EKOGÖRÜŞ / ECOVISION tikasından vazgeçmelerine neden olabilir. Çünkü Esad hükümeti devrilince ortada ülkeyi yönetecek meşru bir otorite kalmayacağından mülteci krizi daha da derinleşeceği için, Avrupa ülkeleri Esad yönetiminin iktidarda kalmasına, daha iyi bir alternatif görmedikleri sürece, rıza göstereceklerdir. Bu çerçevede göçmen krizinin ele alındığı Avrupa Birliği (AB) Zirvesinden sonra konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Suriye’deki savaşın sona erdirilmesi için yapılan görüşmelere Esad’ın da katılması gerekir.”[5] yönündeki beyanı ile İngiltere Başbakanı David Cameron’ın “Esad Suriye’de geçici hükümetin parçası olabilir.” şeklindeki beyanı bu görüşü destekler nitelikteki açıklamalardır.[6] Ayrıca ABD’nin Esad’ı Suriye içinden bir muhalefet eliyle devirmek için başlattığı Eğit-Donat Programı tam bir başarısızlığa uğramıştır. Söz konusu program kapsamda, Suriye’ye gönderilen ilk eğit-donat grubu, El Kaide’nin bir kolu olan Nusra Cephesi’nin saldırısına uğramış ve bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı da esir alınmıştır. İkinci grup da benzer bir akıbete uğramış ve silah ve teçhizatlarına Nusra Cephesi tarafından el konulmuştur.[7] Diğer taraftan Rusya’nın IŞİD ile savaşma bahanesiyle Suriye’ye aktif olarak müdahil olması Suriye’deki denklemi daha da karmaşıklaştırmıştır. Bu hususta AFP ajansına konuşan Rusya merkezli Milli Savunma dergisi editörü İgor Korotçenko, Rusya’nın “IŞİD ile savaşmak için gerekli tüm silahları gönderdiğini” ve sevk edilen silah ve askeri malzemenin “hem keşif hem de hava ve kara saldırılarını amaçladığını” açıklamıştır.[8] Esad’ın elini güçlendiren bu hamle çerçevesinde, Suriye’deki ilk hava harekatı, 30 Eylül 2015’de Putin’in parlamentodan yurtdışında askeri operasyon izni almasından birkaç saat sonra gerçekleştirilmiştir.[9] Radikal İslami grupların, 11 Eylül saldırıları ile zirveye çıkan ve takiben çeşitli Avrupa ülkelerine de yayılan eylemleri, günümüzde Batı medeniyetine en büyük meydan okumayı teşkil etmektedir. Esad rejiminin devrilmesini takiben bu grupların bir devamı olan IŞİD’in Suriye’nin tamamının yönetimine hakim olması korkusu, özellikle Avrupa için Esad korkusunun önüne geçmiş gözükmektedir. Bu nedenle Avrupalı liderlerin Esad’ın şimdilik de olsa iktidarda kalmasına zımnen rıza gösterdikleri, Merkel ile Cameron’ın yukarıdaki açıklamalarından da anlaşılabilmektedir. Mevcut şartlarda Esad yönetiminin içeriden bir muhalefet eliyle devrilemeyeceği açıktır. Yine de Esad’ın devrilmek istenmesi halinde (şu an için bu amacı güden pek olmasa da) böyle bir harekatın öncülüğünü yapabilecek tek ülke, daha önceki örneklerde de görüldüğü üzere, ABD’dir. Ancak 4 Kasım 2014’de ABD’de yapılan seçimlerde Kongre desteğini kaybeden Obama yönetiminin böyle bir şeye kalkışması da zor gözükmektedir. Suriye’deki önceliğini bölgeden IŞİD’in temizlenmesine veren ABD, bu amaçla SURIYE’DEKI ÖNCELIĞINI BÖLGEDEN IŞID’IN TEMIZLENMESINE VEREN ABD, BU AMAÇLA MÜTTEFIKLERIYLE BIRLIKTE, IŞID HEDEFLERINE YÖNELIK HAVA HAREKATLARI DÜZENLEMEKTEDIR. mütteikleriyle birlikte, IŞİD hedelerine yönelik hava harekatları düzenlemektedir. Ancak hava harekatı yeterli olmayacağından, ABD, 2003 yılında Kürtler tarafından Kuzey Suriye’de kurulan PYD’nin askeri kolu olan YPG ile koordinasyon içerisinde hareket etmektedir. ABD’nin kara birliği gibi hareket eden PYD söz konusu operasyonlar kapsamında Kilis’in karşısında yer alan Azez-Cerablus hattı ile Hatay’ın güneyindeki İdlib ve Lazkiye hariç tüm Kuzey Suriye’ye hakim olmuştur. Ayrıca ABD’nin desteği ile daha da güçlenen PYD tüm Kuzey Suriye’ye hakim olursa, kontrolü altında bulunan bölgelerden çıkardığı petrolü doğrudan deniz yoluyla ihraç etme imkanına da kavuşacaktır ki, bu bir bakıma PKK’nın çok büyük bir ekonomik destek elde etmesi olarak da değerlendirilebilir.[10] Tüm bu gelişmeler Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından son derece kaygı vericidir. Türkiye bu endişesini dile getirmesine karşın, ABD her fırsatta Suriye’de IŞİD’e karşı kullandığı PYD’yi PKK’dan ayırdığını söyleyerek, 55 permission for military operation abroad from the Parliament in 30 September 2015. The spreading of actions by the Radical Islamic Groups which peaked with 11th September attacks and following to various European countries also constitutes the biggest challenge against the Western Civi- lization today. The fear of domination of the management of the entire Syria by ISIL which is the continuation of these groups following the overthrow of the Assad regime seems to get ahead of the Assad fear especially by Europe. For this reason, the European leaders’ tacit consent for Assad to remain in power, though for now, can be understood from the declarations of Merkel and Cameron. It is clear in the current circumstances that the Assad Administration cannot be overthrown by the hand of an opposition from inside. Still, in case Assad desired to be overthrown (although for the moment no one is pursuing this goal), the only country to be able to take the lead in such an action is USA, as seen in the previous examples. On the other hand, for Obama Administration that lost the support of the Congress in 4th November 2014, it seems dificult to attempt such a thing. USA who has given the priority in Syria for cleaning ISIL from the region, has been organizing air operations, for this purpose, together with her allies. But, since air operations would not be suficient, USA is act- USA WHO HAS GIVEN THE PRIORITY IN SYRIA FOR CLEANING ISIL FROM THE REGION, HAS BEEN ORGANIZING AIR OPERATIONS, FOR THIS PURPOSE, TOGETHER WITH HER ALLIES. ing in coordination with the YPG which is the military branch of the PYD established in the North Syria. PYD who is acting as if USA’s land troop, within the scope of the said operations, has been dominating the entire North Syria, except Azez-Jarabulus line located across from Kilis and Idlib and Latakia located in the South of Hatay. Besides, if PYD, who further strengthened by the support of the USA, dominates all of the North Syria will have the opportunity to export the oil directly by sea produced from the regions under their control and this may be interpreted in a sense that PKK will have a very big economical support. All these developments are extremely perturbative in respect of Turkey’s national se- 56 EKOGÖRÜŞ / ECOVISION bir terör örgütü olarak görmediğini ifade etmektedir.[11] Değişen koşullara göre politikalarını revize etmekte zorlanan Türkiye, Suriye denkleminde oyunda kalmaya çalışmaktadır. Ancak başlangıçtan beri savunduğu Esad’ın devrilmesi planından, neredeyse tüm mütteiklerinin vazgeçmesi nedeniyle, geri adım atmış gözükmektedir.[12] Şu an için Suriye’deki gelişmeler daha çok kendi iç dinamikleri tarafından yönlendirilmekte olup, ABD’deki karar alıcılar dahi politikalarını bu gelişmelere göre dizayn etmeye SURIYE’DE OLAYLARIN ILK PATLAK VERDIĞI 2011’DEN BU YANA PEK ÇOK YENI GELIŞME YAŞANSA DA, SONUÇ DEĞIŞMEMIŞ GÖZÜKMEKTEDIR. başlamıştır. Suriye’de olayların ilk patlak verdiği 2011’den bu yana pek çok yeni gelişme yaşansa da, sonuç değişmemiş gözükmektedir. Yaşanan gelişmeler, mevcut şartlarda Esad iktidarının, önemli aktörlerin hayati çıkarlarını esaslı bir şekilde tehdit etmediği sürece, devam edeceğini göstermektedir. Dipnotlar/Footnotes: [1] Yiğit Musab, “Suriye’ye Müdahale ve Meşru Savunma”, (4 Ekim 2012), http://www.ydh.com.tr/ HD10813_suriyeyemudahale-ve-mesru-savunma. html, 27 Haziran 2013. [2] “Hizbullah'tan Suriye'de Dengeleri Değiştirecek Tercih”, (27 Haziran 2013), http://www.gazeteport. com.tr/haber/135027/hizbullahtan-suriyede-dengeleri-degistiren-tercih, 27 Haziran 2013. [3] Philip Gordon, “It’s Time to Rethink Syria”, (26 Eylül 2015), http://www.politico.com/magazine/ story/2015/09/its-time-to-rethink-syria-213184, 26 Eylül 2015. [4] ABD Başkanlarının, muhalif Kongreyle çalışmak zorunda kaldığı duruma “topal ördek” denmektedir. Daha fazla bilgi için bkz. “ABD’de “topal ördek” pozisyonunda başkan çok”, (26 Eylül 2015), http:// www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-de-topal-ordekpozisyonunda-baskan-cok/10387, 26 Eylül 2015. [5] “Almanya Başbakanı Merkel’den Esad çıkışı”, (26 Eylül 2015), http://www.cnnturk.com/video/dunya/ almanya-basbakani-merkelden-esad-cikisi, 26 Eylül 2015. [6] “İngiltere Başbakanı Cameron’dan Esad açıklaması”, (27 Eylül 2015), http://www.ntv.com. tr/dunya/ingiltere-basbakani-camerondan-esadaciklamasi,FnAWZMFt_ki0c7rYGFWXLA, 27 Eylül 2015. [7] “Eğit - donat komutanı cephaneyi Nusra Cephesi’ne teslim etti”, (26 Eylül 2015), http://www. hurriyet.com.tr/abd-fiyaskoyu-itiraf-etti-30166100, 30 Eylül 2015, [8] “Suriye’deki Rus Silahları”, http://www.aljazeera. com.tr/haber/suriyedeki-rus-silahlari, 26 Eylül 2015. [9] “Rus uçaklarından Suriye’de ilk hava operasyonu”, (30 Eylül 2015) http://www.aljazeera.com.tr/haber/ rus-ucaklarindan-suriyede-ilk-hava-operasyonu, 30 Eylül 2015. [10] “PYD petrol çıkarıyor!”, (31 Temmuz 2015), http://www.radikal.com.tr/dunya/pyd_petrol_cikariyor-1406868, 01 Ekim 2015. [11] “ABD: YPG’yi terörist örgüt olarak görmüyoruz”, (22 Eylül 2015), http://www.haberturk.com/dunya/ haber/1131455-abd-ypgyi-terorist-orgut-olarakgormuyoruz, 01 Ekim 2015. [12] Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Emirgan Hamid-i Evvel Camisi’nde Bayram namazını kıldıktan sonra yaptığı açıklama politika değişikliğinin izlerini taşımaktadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması: “Tabi burada Esed’siz bir sürecin olması veyahut da bir geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme diye bir şey olabilir” ifadelerini kullandı.” bkz. “Erdoğan: Esad ile geçiş dönemi olabilir”, (24 Eylül 2015), http://www. birgun.net/haber-detay/erdogan-esad-ile-gecis-donemi-olabilir-90390.html, 27 Eylül 2015. curity. Although Turkey has been uttering her anxiety, USA, who has been using PYD against ISIL in every opportunity, has been expressing that they do not see PYD as a terrorist organization by separating it from PKK. Turkey who is slogging on revising her policies in accordance with the changing conditions is trying to stay in the game in the Syria equation. However, it seems to have stepped back from the plan for overthrowing Assad which is advocated from the beginning because almost all the allies have waived. ALTHOUGH A LOT OF NEW DEVELOPMENTS EXPERIENCED IN SYRIA, SINCE 2011, WHEN THE INCIDENTS FIRST ERUPTED, THE RESULTS SEEM UNCHANGED. For now, the developments in Syria are guided more by their own internal dynamics and decision makers in the USA have started to design their policies in accordance with these developments. Although a lot of new developments experienced in Syria, since 2011, when the incidents irst erupted, the results seem unchanged. Developments lived are showing that The Assad government will continue under the present conditions, unless it threatens vital beneits of the important actors.