Academia.eduAcademia.edu

ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI

2012, ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI

Makalede Azerbaycan çocuk edebiyatının, özellikle, çocuk nesrin'in 1960’dan günümüze kadarki dönemi ele alınmaktadır. Eski Sovyetler Birliği'nde yaşanan siyasi-ideolojik süreçlerin ulusal edebiyatımıza ve çocuk edebiyatına etkisi analiz edilmektedir. Tanınmış yazarlar: Z. Halil, R. Yusifoğlu, A. Sametli, M. Aslan, A. Babayeva’nın yanı sıra dünya çocuk yazarları H. C. Andersen, C. Perrault, A. Lindgren, A. S. Exupery vb. yazarların eserleri temelinde Azerbaycan çocuk edebiyatının janr sorunlarına açıklık getiriliyor. Ayrıca, B. Nebiyev, R. Yusifoğlu, F. Askerli, İ. Motyaşov gibi edebiyatçıların bilimsel eserlerinden örnekler verilmekle, çocuk edebiyatının genel manzarası edebi eserler üzerine açıklaması yapılmıştır

İstanbul Kültür Üniversitesi IV. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Öğrenci Kongresi 2012 TUDOK 2012 27 – 28 Ağustos 2012 BİLDİRİLER *** Istanbul Kültür University 4th International Student Congress of Turkish Language and Literature 2012 TUDOK 2012 27 – 28 August 2010 PROCEEDINGS Yayına Hazırlayanlar K. Şahan - H. B. Yeşiltaş M. O. Hasdedeoğlu - N. Gür - K. Yıldırım E. B. Yeni – Y. Yalçınkaya IV. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİ KONGRESİ TUDOK 2012 İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları: Kitap No: Baskı Tarihi: ISBN: Editör: Baskı: G. M. Matbaacılık ve Ticaret A.Ş. 100 Yıl M. MAS-SİT 1. C. No:88 Bağcılar-İstanbul (212) 6290024-25 © İstanbul Kültür Üniversitesi İstanbul Kültür Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Ataköy Yerleşkesi 34156 Bakırköy – İstanbul Türkiye +90 212 4984141 http://www.iku.edu.tr Kitaptaki makalelerin tüm yasal sorumluluğu yazarlarına aittir. Katalog Bilgisi: ƏBDÜRRAUF FİTRƏTİN “ƏSL SEVGİ” PYESİNDƏ CƏDİDÇİLİK İDEYALARI Nərgiz HÜSEYN ..................................................................................................................... 535 ROMAN VE SİNEMA İLİŞKİSİNE KURAMSAL BİR BAKIŞ Özlem KALE ........................................................................................................................... 543 SEZAİ KARAKOÇ’UN YAĞMUR DUASI ŞİİRİNDE ESTETİK DEĞER OLARAK YÜCELİK KATEGORİSİ Mine KARATAŞ ..................................................................................................................... 553 CEMAL SÜREYA’NIN GUILLAUME APOLLINAIRE ÇEVİRİLERİ VE KENDİ ŞİİRİNE ETKİSİ Emine KARTAL ..................................................................................................................... 557 KEMAL TAHİR’İN SAĞIRDERE ROMANINDA SOSYOLOJİK ARKA PLAN Bilal KÖKSAL ......................................................................................................................... 571 ANAYURT OTELİ’NDE BİR YALNIZ: ZEBERCET Selmin KUŞ ............................................................................................................................ 583 ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI Rövşen MEMMEDOV ........................................................................................................... 589 EDEBİYATIN DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜNÜ EDEBİ ESERLER ÜZERİNDEN OKUMA DENEMESİ Elif ÖKSÜZ GÜNEŞ ................................................................................................................ 597 İLETİŞİMSİZLİĞİN SOMUT GÖRÜNGÜSÜ VE BİREY: MURATHAN MUNGAN’IN KİBRİT ÇÖPLERİ Arif ÖZGEN ............................................................................................................................. 611 ANTITHETIC MACRO-DIALOGUE MODEL IN ORHAN PAMUK'S NOVEL WHITE CASTLE Katerina POSOKHOVA ....................................................................................................... 621 “TEKAZÂ-YI ÜSLÛB”A VEDA VE BAŞLANGICIN SONU “SENİN İÇİN” CENAB ŞAHABETTİN’E STİLİSTİK VE TEMATİK BİR BAKIŞ Gökhan REYHANOĞULLARI .............................................................................................. 629 ANAYURT OTELİ ROMANINDA KADININ TEMSİLİ İlhan SÜZGÜN ....................................................................................................................... 641 ÇOK KATMANLI POSTMODERN BİR ROMAN: MAHREM Necati TONGA ....................................................................................................................... 649 ADALET AĞAOĞLU'NUN ÇATIDAKİ ÇATLAK ADLI OYUNUNUN YAPISALCILIK IŞIĞINDA TAHLİLİ Yavuz Sinan ULU .................................................................................................................. 663 XI ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI Rövşen MEMMEDOV Sumgayıt Devlet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Azerbaycan ve Yabancı Ülkeler Edebiyatı Bölümü ÖZET Makalede Azerbaycan çocuk edebiyatının, özellikle, çocuk nesrin'in 1960’dan günümüze kadarki dönemi ele alınmaktadır. Eski Sovyetler Birliği'nde yaşanan siyasi-ideolojik süreçlerin ulusal edebiyatımıza ve çocuk edebiyatına etkisi analiz edilmektedir. Tanınmış yazarlar: Z. Halil, R. Yusifoğlu, A. Sametli, M. Aslan, A. Babayeva’nın yanı sıra dünya çocuk yazarları H. C. Andersen, C. Perrault, A. Lindgren, A. S. Exupery vb. yazarların eserleri temelinde Azerbaycan çocuk edebiyatının janr sorunlarına açıklık getiriliyor. Ayrıca, B. Nebiyev, R. Yusifoğlu, F. Askerli, İ. Motyaşov gibi edebiyatçıların bilimsel eserlerinden örnekler verilmekle, çocuk edebiyatının genel manzarası edebi eserler üzerine açıklaması yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı, çocuk karakterleri, hikaye, folklor, milli-manevi değerler ABSTRACT The article is dedicated to children’s literature of Azerbaijan, in particular its period between the 60s of the last century and nowadays. It analyzes the impact of political and ideological processes going on in the former Soviet Union to our national literature, including children’s literature. The article highlights genre problems of national children’s literature on the basis of works of our prominent writers, such as Z.Khalil, R.Yusifoghlu, M.Aslan and A.Babayeva, and prominent international writers, such as Hans Christian Andersen, Charles Perrault, Astrid Lindgren, Antoine de Saint-Exupéry, etc. Apart from that, the article elucidates, on the basis of literary works, the overall landscape of children’s literature drawing examples from the scientific works on literary scholars, such as B.Nabiyev, R.Yusifoghlu, F.Asgarli and I.Motyashov. Key Words: Child literature, child characters, story, folk-lore, national-moral values İkinci Dünya Savaşı dönemi ve sonraki yıllarda halkın büyük mahrumiyetlere mecbur edilmesi ve cumhuriyetlerin servetinin sömrülmesine göre Sovyetler Birliğinin prestijli uluslararası askeri-siyasi yürürlüğe, nükleer devletine dönüştürmek, sosyalist sistemini genişletmek ve bu bloğun içinde egemen konumları korunması için merkezde ve yerlerde totaliter rejimi, idari bürokratik yönetim mekanizmasını daha da güçlendirmek gerekliliği ortaya çıkmıştı. Sovyetlerde tüm siyasi hakimiyet Stalin’in, ulusal cumhuriyetlerde ise onun kendi adamları olan ‘cumhuriyet parti başkanlarının’ elinde birleşmişti. Komünist ideolojisinin bilim, edebiyat ve sanat üzerinde sömürgeciliği daha total karakter almıştı. Komünist Partisinin 1947-1951 yıllarında felsefi, siyasi ekonomi, edebiyat, dil bilimi vb. bilim alanlarında açtığı tartışmalara "Marksist" akademisyenlerin eliyle verdiği nihai sonuçlar uzun yıllar bu bilimlerin gelişmesini engelledi. Rövşen MEMMEDOV İ. V. Stalinin ölümünden sonra her alanda olduğu gibi, yaratıcılık alanında de “yenileşme-yumuşama” hareketlerinde göreceli olsa da söz ve düşünce özgürlüğü oluştu. Edebiyat sahası bu imkânları verimli şekilde kullanarak yeni başarılar elde etti. Hayatın paradoksal yaşamına karşı yazar ilişkileri, ilkesel sanatçı tutumu önemli yer tuttu. “Korkulu kuralların buzları” erirken, insanın kendisine bakış ve güveni önemli ölçüde değişti ve bu yeni yaklaşım tamamen toplumun genel ruhuna, sosyal fikre ciddi ölçüde olumlu etki gösterdi”1. Belirttiğimiz gibi, 1960’lı yıllardan başlayarak, küresel sosyo-politik atmosferin ılımlı hale dönüşmesi, Sovyetler Birliğinde ideolojik zincirlerin zayıflatılması sonucunda sanat yaratıcılık alanına gelen genç yetenekler mevcut siyasi yapının eleştirisini ortaya koyan eserler yazmaya başladılar. 1950. yılların sonu 1960. yılların başlarında dünya arenasında ve Sovyet toplumlarında meydana gelen ideolojik değişimler edebiyat ve sanatın tamamen yeni yönde gelişmesine zemin yaratmıştır. Artık oluşan yeni eserlerde insan faaliyetinden ziyade, onun iç âlemi tercih ediliyordu ve burada insan basit emek öncüsü değil, düşünce faaliyetinin doğrudan oluştuğu aydın idi. “Konu; kişiliğe, maneviyata, psikolojiye ve bireye artan meraktan geliyordu. Manevi potansiyeli doğrudan ‘sosyal sistem ve yapı’ olarak değil, daha önce vicdani, etik saltanat, ahlak mihrabı gibi açan sanat tahlil ve araştırmalar oluşturmaktadır”2. Böylece 1960’lı yıllardan başlayarak Azerbaycan ulusal edebiyatı sadece Sovyet edebiyatının son aşamasına katkıda bulunmakla beraber aynı zamanda ulusal kaynaklar noktasında öz gelişim kurallarına döndü, onu zaman-zaman restore etmeye çalıştı. Azerbaycan Türk edebiyatının yeni döneme ayak uydurması doğal olarak çocuk edebiyatına pozitif etkisini gösterdi. 1970-1980’li yıllar çocuk edebiyatının gelişmesi önceki onyıllıkların edebiyatlarından farklıdır. Öyle ki, yukarıda adı geçen dönemin çocuk düzyazı eserleri gerek janr açısından, gerekse de konu açısından oldukça çeşitlidir. Artık oluşan eserlerde insana, onun dahili âlemine dikkat derinleşti, özellikle, milli manevi değerler önemli biçimde tezahür etmeye başladı. Sadece büyükler için değil, küçük okurlar için de daha derin problemler eserlerde yer almıştır. Yeni neslin temsilcileri olan; T. Mahmut, Z. Halil, A. Sametli, N. Süleymanov, E. Mahmudov, A. Babayeva, M. Aslan, B. Hasanov, A. Ahmedova, A. Mansurzade, İ. Hümmetov , H. Hasilova, T. Ağayev, F. Tarverdiyev ve başkaları halkımızın asırlar boyu şekillenen milli-manevi değerlerini ideolojik düzlemde edebi yönünden tahlil ederek bambaşka biçimde hikaye ve edebi masallar aracılığıyla küçük okurlara anlatıyorlardı. Yazılan eserlerde çocuk karakterleri yapay diyalog kurmuyor, abartı kahramanlık göstermiyor, üniversite eğitimi almış öğrenci gibi konuşmuyor, olay ve olguları gerçek hayatta olduğu gibi yaşıyor, kabul ediyor ve yerine getiriyorlardı. Bu da öncelikle ulusal edebiyatımızın sınırlı çerçeveden, ‘kişiliğe merak’ zincirinden, en önemlisi ‘çatışma olgusundan’ muaf olmasından ileri geliyordu3. Belirttiğimiz yenilikler hiç kuşkusuz hem de çocuk edebiyatının çağdaş, lirikpsikolojik, felsefi çalarlarla zenginleşmesinin önemli nedenlerindendi. Dünya ve Abbasova, S., (2001), İsi Melikzadenin Hayat və Yaradıcılığı, Bakı, Nurlan Yayınevi, s. 12 Karayev, Y., (1988), Kriter-Şahsiyyettir, Bakı, Yazıçı Yayınevi, s. 124 3 Memmedov, R., (2006), “Azerbaycan Edebiyatında Egzistensializm”, Sumgayıt Dövlet Üniversitesi Elmi Xeberler Jurnalı, No. 4, s. 15-18 1 2 590 ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI Avrupa edebiyatında ulus ötesi alanda yaşanan sosyo-politik değişimlere geleneksel açıdan yaklaşımlar farklı karakterlerin, aynı zamanda yeni çocuk karakterlerinin oluşması, onların bakış açısının daha da derinleşmesi, çocuk düzyazısının artık yeni biçimde gelişmesini sağladı. Bu literatüre ‘burjuva’ damgası vuran ‘Sovyetler toplumu’ istemese de, dünyada oluşan modern hikâye ve romanlar imparatorluğun sınırlarını aşarak tüm ülke topraklarına, ayrıca uluslararasına da yayıldı. Genel edebiyatın manzarası gibi, çocuk edebiyatı da biçim ve içerik özellikleri bakımından değişikliğe uğradı. Artık Sovyet edebiyatında çağdaş, özellikle, ‘antisovyet’ konuları ün kazanmaya başladı. B. Pasternak (Doktor Jivaqo), A. Soljinitsın (İvan Denisoviçin Bir Günü), V. Şolohov (Sakin Don Nehri), V. Oveçkin (Bileşik Yaz), V. Panova (Yılın Günleri), F. Abramov (Kız Kardeşler ve Kardeşler) gibi yazarlar bu edebiyatın ileri temsilcileri olarak kendilerine özgü hat seçtiler ve doğal olarak yazdıkları eserlerden dolayı Sovyet sisteminin tüm ‘armağan’ larından mahrum kaldılar. Sovyet toplumunda oluşan bu ‘yumuşama’ kolay olmamakla beraber aynı zamanda süreklilik teşkil etmemekteydi. Edebiyatta demokratikleşme, yazarların aşamalı olarak hedef ve gayretleriyle çözülüyordu. 1960–1970’li yıllardaki birçok tartışmalar sonucunda Sovyet edebiyatının yaratıcı yönteminin bütünlüğü hakkında resmi bakış açısına rağmen, farklı estetik okulların ve edebi yönlerin yanı sıra edebi sürecin karmaşık ve gerçekçi olması hakkında fikirler şekillendi4. Bu süreç ulusal edebiyatımıza da katkı sağladı ve modern çocuk yayınına E. Ağayev, H. Hasilova, E. Emrahov, A. Babayeva, H. Zeynalova, E. Mahmudov, A. Ahmedova, B. Hasanov, N. Süleymanov, A. Mansurzade, T. Mahmut, İ. Hümmetov, Z. Halil, E. Bakış ve F. Tarverdiyev gibi yeni genç edebiyatçılar geldi. Son dönemdeki yazarlar, bir anlamda düzyazının sosyal içeriğini ve manevi değerini güçlendirmekle edebiyatın konumunu netleştirdiler, yeni qlobal konulara seri taleple daha dolgun, bitkin düzyazı eserler ortaya koydular. Böylece hayata, insan ve topluma felsefi bakış güçlendi, emprizm daha gerçekçi şekilde kaleme alındı. Dolayısıyla, çocuk düzyazısının önemi daha da fark edilmeye başlandı. Belirttiğimiz gibi bu yıllarda oluşmuş Azerbaycan çocuk düzyazı eserleri janr ve stil açısından oldukça çeşitlidir. Genellikle hikaye ve öykü tarzının bu yıllara kadar Azerbaycan çocuk edebiyatında önemli rol oynadığını biliyoruz. Çeşitli yıllarda milli edebiyatımızın ünlü yazarları M. İbrahimov, S. Rahimov, A.Veliyev, M. Rzakuluzade, M. Calal, A. Memmethanlı, G. İlkin, S.Veliyev ve diğer seçkin yazarlar bu dalda kendi marifetlerini göstermişler. Mir Celal’in Kaymak, Emzik, M. İbrahimov’un Perviz’in Hayatı, Anneme Derim Da!, S. Rahimov’un Mendili, Peri Çakılı, Kanarya Efsanesi, A.Veliyev’in Dalın Anıları, Çocuklara Armağan, Bir Çift Yıldız, M. Rzakuluzade’nin Deniz Masalı, Kuş Dili Bilen Orhan, S. Veliyev’in Bir Testi Su, Hayatın Tadı, Taşlı Çeşme vb. hikaye ve öykülerde bunları görmek mümkündür 5. Bilinen gerçek şu ki, Dünya ve Avrupa edebiyatında yaşanan “antiromançılar harekatı” hikaye tarzının gelişmesine katkı vermiştir. Hikayenin önemli janr gibi eski Sovyet edebiyatına girişi çocuk edebiyatının bu dala ağırlık vermesini sağlamıştı. Bu nedenle, çocuk yazarları ağırlıklı olarak bu dala başvurmakta, kendi görüşlerini, ideallerini, yeteneklerini hikayeler aracılığıyla küçük okurlara anlatıyorlardı. Ancak bazı 4 Abbasova, S., (2001), s.5 Askerli, F., (2009), Uşaq Edebiyatının Devamlı İnkişafı, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Universiteti Yayınları, s. 280. 5 591 Rövşen MEMMEDOV yazarlar çocuk hayatını daha dolgun tarif etmek amacıyla öyküler de yazıyor, burada istedikleri konuların kapsama alanını daha da genişletiyorlardı. Örneğin; A. Sametli Sihirli Halı, Kibrit Taneciklerinin Macerası, Z. Halil Azmanla Cırtdanın Masalları, Kalbinurun Başından Geçenler, T. Mahmut Yere Dağılan Boncuklar vb. öyküler yazıyorlardı. Ancak öyle yazarlar var ki, onlar sadece küçük hikayeler yazmakla çocukların büyük ilgisini çekiyorlardı 6. Bu dönemin en akılda kalıcı özelliği ise hiç kuşkusuz edebi masal tarzının ün kazanmasıydı. İnsan küçük yaşlarından sırlı-sihirli âleme büyük ilgi gösteriyor, mucizelere inanıyor, bu yüzden masal dünyasına daha sık bağlandıkları görülüyor. Bu nedenle, dönemin çocuk düzyazısını önemli yapan en önemli etkenlerinden biri de işte edebi masalların kurulmasıydı. Nitekim çocuk yazarları 1970-1980’li yıllarda edebi masal yaratmakta bir tür yaratıcılık yarışmasına girmişlerdi. Yazılan tüm eserlerde başlıca konu eğitim-öğretim, bilim ve eğitim, ulusal değerlerin tanıtımı ile ilgiliydi. Orman masalı, Ben Herkesin Yavrusuyum (A. Mansurzade), Horoz Bilmiyor ki..., Camın Civcivi, Zirve (A. Sametli), Coğrafya Dersinde Takılan Gözlük, Üçgen Ülkenin Adamları (Z. Halil), Tahta Kaşık (E. Ağayev), Moruklu Çeşme (İ. Hümmetov), Nergis’le Nigarın Masalları (H. Abbaszade), Usta üc-üc, Çocukların Sohbetleri (M. Aslan), Duy, İnanma, Öze, Kanaryanın Nağmesi (A. Babayeva), Atlı Gençler, En Tatlı Şey (E. Bakış), Yolda, İlk Kar (B. Hasanov ), Yere Dağılan Boncuklar, Japon Atkısı, Rengarenk Işıklar ve Çikolatalar (T. Mahmut) vb. eserler bunlara örnek verilebilir7. XX. yüzyılın ruhunu ve yüzünü belirleyen bilimsel ve teknik keşifler çocuk edebiyatında da kurgu tarzının oluşmasına ve gelişmesine ciddi katkı sağladı. İşte bu dönemden (1970-1980’li yıllar) başlayarak bilimin gelişmesini, tekniğin geleceğini tasvir eden ilginç eserler oluşmaya başladı. E. Mahmudov’un Venüsün Gökleri Ateş İçindedir, Not Olmuş Sesler, Demir Nasıl Ayak Açtı, Zulmet Denizi, Yıldızlar Yolumuzu Bekliyor, Güçlü Basamak gibi eserler ulusal çocuk edebiyatında bu dalda büyük ihtiyaç olduğundan haber veriyordu . Yazar N. Abdullayevin bu dalda kaleme aldığı Sihirli Erkek, Kayıp Dünya, Küçük Kiberin Maceraları, Geceler Uzanaydı, Yaya Vezire Dönüşür adlı kitapları okurların beğenisini kazanmıştı 8. Ancak ne yazık ki, edebiyatın bu ilginç türü ile uğraşan yazarlar son derece az olduğu gibi, bu dalda kaleme alınan eserler de azınlık teşkil ediyordu. Bu dönemde yazılan düzyazı eserlerinin bazıları doğrudan, bazıları ise yaratıcı hayal gücünün yetenek ürünü gibi folklor ve onların temelinde oluşan ayrı ayrı klasik edebiyat örnekleri ile ilgili olarak tezahür ediyordu. A. Sametli, M. Aslan, E. Bakış gibi yazarlar sözlü halk edebiyatına müracaat etmişlerse de Z. Halil, N.Süleymanov dünya çocuk edebiyatı örneklerinden yararlanmakla (C. Perrault, A. S. Exupery, H. C. Andersen, R. Kipling, C. Rodari, N. Nosov vb.) farklı manada kendi dünyalarını yaratıyorlardı9. Bu da kendi bünyesinde çocuk edebiyatında yenilikci geleneklerini geliştiriyordu. Genellikle geleneğe bağlı kalmakla onu yaratıcı biçimde devam ettirmeğe gayret eden edebiyat (edebiyatçılar) belirli koşullar yenilikci önemiyle seçilir. Buna dünya edebiyatından istenilen kadar alıntılar getirmek mümkündür. Örneğin; dünyaca ünlü çocuk yazar, Danimarkalı Hans Christian Andersen’i dünya çocuklarının Aliyev, V., (1990), Edebiyat ve Heqiqet, Bakı, Maarif Yayınevi, s. 32 Askerli, F., (2003), Yazarın Uşaq Dünyası, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Üniversitesi Yayınları, s. 44 8 Aliyev, R., (2006), Uşaq Edebiyatı, Bakı, Şirvanneşr Yayınevi, s. 56 9 Aliyev, R., (2006), s. 78 6 7 592 ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI sevgilisine çeviren halk yaratıcılığından kullanarak yazdığı dolgun, anlamlı, milli ruhlu masalları ve hikayeleri olmuştur. Bu masal ve hikayelerin (Kanarya, Çirkin Ötlek Yavrusu, Su Perisi, Nohut Üstünde Yatan Prenses Kız, Küçük Tuk) konusu halk masallarından, uzun yıllar yaptığı hayat bakışından, insanlara beslediği hümanist düşüncelerinden oluşmuştur. Ayrıca ünlü çocuk yazarlarından Fransız asıllı Charles Perrault’a da asıl zaferi ve dünya ününü kazandıran, elbette, masal dalında yazdığı edebi eserleri (Kırmızı Şapka, Çizmeli Kedi, Civcivler, Sihirbaz Kadın, Mavi Sakal) olmuştur. Charles Perrault, halk masalları temelinde, halk prensibi üzere, bu üslupla oluşan eserleri - masal janrını antik değerciliğe (M. Rzakuluzade) karşı koymakla takdire ibretli, ahlaki-eğitim eserler yazmakla halk masallarının tükenmez bir şiir hazinesi olduğunu hem iddia hem ispat etmiş hem de masalı genellikle yazılı sanat edebiyatın kompozisyon sırasına almıştır10. Böylece masal şahsında edebiyatın demokratikleşmesine ve döneminin Fransız edebiyatına bu alanda gelişmesine hizmet vermiştir. Görüldüğü gibi dünya çocuk edebiyatında halk sanatçılığından yararlanma her yazarı ülkesinden bağımsız olarak tüm dünya çocuklarının sevgilisine dönüştürmüştür. 1970-1980’li yıllar Azerbaycan çocuk düzyazı eserlerinin folklore sık sık başvurması işte yukarıda belirttiğimiz örenklerle doğrudan ilgilidir. Adı geçen dönemin çocuk edebiyatını niteleyen yazar E. Efendiyev şöyle yazıyor: “Bizim çocuk edebiyatının yetenekle yazılmış örneklerinde yazarlarımıza çocuklarla folklore özgü berrak ve tatlı dille konuşmayı başarıyor, halk ruhunu koruyabiliyor, folkloruna temel motiflerini oluşturan iyilik, dostluk, sadakat, itibar ve kahramanlık gibi üstün ahlaki özellikleri halk deyimi tarzına uygun bir doğallıkla telkin eder. Bütün bunlar bu eserlere çocuk psikolojisinin ve hafizasının önemli yönünü teşkil eden metoformizim getiriyor, sonuç itibariyle de çocuk edebiyatının stil olanaklarını genişletiyor”11. İnsanlık, vatanseverlik, çalışkanlık, cömertlik, doğruluk, yaşlılara saygı, yaşça kendinden küçüklere ilgi göstermek gibi normlar adı geçen dönemin çocuk eserlerinin üstünde duran konulardan idi. Bunlardan en önde geleni vatanseverlik konusuydu. Ünlü şair S. Vurgun diyor ki: “Bugünkü gençliyimiz halkımızın, yaşadığımız toprağın varlığını, onun büyük tarihini, güzelliklerini, doğal kaynaklarını, onun güzel insanlarını istenilen derecede bilmiyor. Ancak bütün bunları bilmeden vatanı sevmek, yurtsever olmak sadece bir dağınıklık halinde meydana çıkıyor ki, ona bilinçli bir muhabbet, idraki bir vatanseverlik adı vermek olmaz”12. Çocuk Edebiyatı uzmanlarından biri olarak Prof C. Ahmedov S. Vurgun’un görüşlerine istinaden yazıyor ki, “S. Vurgun çocuk eserlerinde vatanseverlik duygusu hakkında teorik mülahazalar söylemekle yetinmiyor, kendi fikirlerini okul kitaplarından, çocuk şairlerinin yaratıcılıklarında getirdiği örneklerle netleşdiriyordu. Bu şairin hassas ve yüksek sanat zevkinin, vâridâtın inandırıcılığına ve kamilliğine delalet ediyordu” 13. Nitekim yurtseverlik düşüncesi vatanın doğasına ait çalarlarla belirtildiği gibi aynı zamanda halk yaratıcılığından gelen öğelerle de kendi sanatsal olanaklarını genişletiyor. Rzakuluzade, M., (1955), “Azerbaycan Sovyet Edebiyatında Mevzu Ve Nitelik Problemi”, Azerbaycan Jurnalı No. 8, s. 132 11 Efendiyev, E., (1982), “Azerbaycan Uşaq Edebiyatı Hakkında Düşünceler”, Uldız Jurnalı, No. 4, s. 45. 12 Vurgun, S., (1972), Eserleri, 5. Cilt, Bakı, Bilim Yayınevi, s. 318. 13 Ahmedov, C., (1976), S. Vurgun ve Uşaq Eedebiyatının Bazı Problemleri, Bakı, Azerbaycan Dövlet Universiteti Yayınları, s. 54. 10 593 Rövşen MEMMEDOV Modern çocuk yayınında folklor öğelerinin kullanılması ona özel bir değer kazandırır: Bu değerler sırasıyla: 1. Bu ilk önce halk dili ile Nesrin dilini indirgemek 2. Bundan sonra ona milli değer kazandırmak 3. Geleneksel karakter ve motiflerle eseri zenginleştirmek 4. Sanat gerçeğini gerçek sanata çevirmek için ona milli ruh vermektir 14 Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra (1992) mevcut olan ‘formaca ulusal, muhtevası sosyalist’ davası doğal olarak ortadan kaldırıldı ve edebi yaratıcılıktan yeni bir aşama başladı. Bu gelişme aşamasında kaleme alınan eserler, özellikle şiir janrı kendini daha çok halk özgürlük hareketinin etkisinde gösterdi. Azerbaycan yazarlarının X. sempozyumunda (1997) N. Caferov, Bugünkü Azerbaycan Şiiri isimli raporunu 1990’ların edebi ortamına derinden nüfuz etmiş, onun geniş açıklamasını vermiştir: “Azerbaycan Şiiri son yıllarda hem büyüklüğü, hem de kalitesine göre on yıllarca ölçülebilen gerçekten tarihi bir yol geçmiştir. Kuşkusuz bunun temel nedeni 1980’li yılların sonu, 1990’lı yılların başlarından itibaren Azerbaycan toplumunda ulusal sosyal-manevi, estetik bilinçte yaşanan küresel darbeler ve geniş çaplı çalkantılar olmuştur. Bu darbeler sonucunda Azerbaycan şiirinin içinde on yıllar boyu en az gizlice varolan özgürlük, bağımsızlık tutkusu adeta güçlü bir volkan gibi püskürdü. Azerbaycan toplumunun tüm doğal ve tarihi zenginliği, keskinliği, tereddütleri ile yansıdığını gösterdi. Böylece neredeyse son beş yılın şiirinin başlıca fikir motiflerinin önemli nesnesi milli kimlik, ulusalcılık, özgürlük, bağımsızlık ve hürriyet idi” 15. Şairi Zahid Halil bu sempozyumda konuşma yaparak, 1990’lı yıllardaki çocuk edebiyatın şöyle vasıflandırmıştır: “Azerbaycan çocuk edebiyatının son beş-altı yıldaki başarılarını gözden geçirirken bile söz sanatımızıin bu alanının verimliliği önceki yıllardan hayli az olduğuna karar verebilirz. Onun işçilik arayışları da dikkati çekecek kadar düşüktür. Fakat bu edebiyatın konu ve fikirlerin, fikri ifade tarzında bağımsız, geleceği huzurlu olacak bir ülkenin çocuk edebiyatının ilk fidanlarını görmek mümkündür. Onun dilinde bayrak çocuk kalbini ferah hissi ile dolduran, yaşamaya, mücadele etmeye ruhlandıran üç renkli Azerbaycan bayrağıdır”16. Görüldüğü gibi, 1990’lı yıllardan sonra yeni yönde gelişen edebi süreçte, özellikle çocuk edebiyatında bir yenileşme kendini gösteriyordu ve bu modern çağın gelişme safhası bağlamında bakabilirz. Bağımsızlık yıllarında Azerbaycan ulusal çocuk literatüründe yeni sanatsal biçim arayışlarına eğilim güçlendi. Artık 1990’lı yıllarda şair ve yazarlar çocuklar için ilginç kitaplar yayınladılar. A. Ahmedovanın Bir muhabbet Burulğanı (1990), H. Hasilovanın Horozlu Havlu (1994), A. Sametlinin Generalin Çocukluğu (1991), Zahid Halil'in Odlar yurdunun başkenti (1992), Ayçiçekler büyüyecek (1992), A. Babayevanın Anahtar (1991), M. Kuliyevin (Kaçar) Temsiller (1996), Alegorik Skeçler (1997), R. Yusifoğlunun Aylı Çığır (1992), A. Kuluzadenin Alay Komutanı (1999), M. Taptıkovanın Baba Yurdu (1999), B. Berdelinin Menekşeler Açınca (1996), R. Musanın Temsiller (1997) ve sair eserler çocuklara armağan edildi 17. Memmedova, S., (2005), Azerbaycan Uşaq Teatrı, Bakı, Elm yayınevi, s. 11 Caferov, N., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı, s.117. 16 Halil, Z., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı, s.184-185. 17 Askerli, F., (2009), s. 5 14 15 594 ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI Yirminci yüzyılın sonu ve XXI. yüzyılın başlarında Azerbaycan eğitim sisteminin Avrupa’ya uyum süreci ile ilgili olarak ulusal çocuk edebiyatımızın karşısında yeni görevler oluştu. Yazarlar ve yayınevleri, yazılan her bir edebiyat mutlaka okul hayatı ile yakından ilgili olmalı, bu eserlerde kaldırılan zorunlu sorunlar okul birlikteliğini düşündüren konularla birlikte aynı amaca hizmet etmesi gerektiğinin farkına vardılar. Bu yıllarda faaliyet gösteren Güvercin, Savalan, Elli, Aysel, Cik-Çik, Bal-Yavru, Torun ve başka çocuk dergileri yeni konu arayışına girdiler. XXI. yüzyılın ilk yıllarında kaleme alınmış çeşitli janrlı ulusal çocuk edebiyyatımızda, yazarlarımız modern tefekkürlü yeni neslin talebine, dönemin edebi sürecine uygun eserler yaratmak için gayretle çalıştığı kanaati hakim. İ. Taptıg Şiir Seven Yavrular (2005), Z. Halil Dünyanın En Küçük Masalları (2002), Orhan ve Arkadaşları (2004), G. İsabeyli Elnur, Ekil ve Onların Başına Gelenler (2004), Rüzgar, Neden Esiyorsun (2006), Samur At Biniyor (2006), Anam Yalnızdır (2008), R. Yusifoğlu Çiçek Yağmuru (2000), Deniz Seviyesi (2005), Daha Çocuk Değilim (2006), Ana dilim (2007), A. Kuluzadenin Mahallemizin Çocukları (2004), Sepet (2007) vb. çocuk eserleri söylenenleri doğruluyor 18. Ancak bu yıllarda çocuk edebiyatını kolay alan olarak bilen ve bu alana zorla nüfuz etmeye çalışan sadece kitap yazmak aşkına veya bir kalem sahibi gibi tanınmak isteği ile yaşayan yazarlara da rastlamak mümkündür. Bağımsızlık yıllarına kadar karşılıklı edebi ilişkilerin ve tercüme sanatının ulusal çocuk edebiyatımızın gelişiminde rolü inkar edilemez olduğu için bu alana özel önem verilmiştir. Çeşitli janrlı dünya edebiyatının, özellikle, yeni motifli Rus çocuk edebiyatının dilimize çevirisi bu alanın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Edebiyatın milli yüzünü korunması şartı ile çeşitli janrlı sanat çeviri örneklerinden yararlanmıştır çocuk yazarlarımız kendi orijinal eserlerini yazmış, aynı zamanda, bu alanın gelişimine de çalışmışlardır. Ayrıca, işçilik açısından yüksek değerlendirilmiştir. Orijinal eserler çeşitli dünya halklarının dillerine tercüme edilmiştir. Çünkü bir yazar belli sosyo-politik ortamda sadece kendi halkı içerisinde değil, başka halklar içerisinde de ün kazanır. Onun eserlerindeki sahne ve formasyon başka ulusal literatürde yer bulmuyor olabilir. Fakat onun ileri sürdüğü fikirler, eleştiri hedefleri bu halk için de gerekli görülmektedir. Milli edebiyatta oluşan yeni eserlerin fikir içeriğine yön vermekte yabancı halkın sanatkârı önemli rol oynuyor. Belki milli edebiyyat o sanatçıların eserlerindeki sorunlara yakın motifleri yeniden milli ve manevi biçimde kaleme alırken daha ileri gidebilir. Öte yandan bu kendini sanatsal bağlamda da gösterebiliyor 19. Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, çocuk edebiyatının gelişmesinde yeni dönem bağımsızlık sonrasıdır. 1990’lı yıllardan başlayarak H. Aliyevin yarattığı ve devlet ideolojisine dönüştürdüğü ‘Azerbaycanlılık (Türklük) ideolojisi’, bağımsızlık stratejisi, çocuk edebiyatına ve onun araştırılmasına yöneldi. Tüm bunlar gelecekte Azerbaycan çocuk edebiyatının daha da gelişmesini sağlıyacaktır. 18 19 Mustafayeva, H., (2011), Azerbaycan Uşaq Edebiyatı, Bakı, Elm Yayınevi, s. 229 Gasımzade G., (1980), “Karşılıklı Edebi Tesir Problemi”, Azerbaycan Jurnalı, No. 1, s. 124-149. 595 Rövşen MEMMEDOV Kaynakça Abbasova S., (2001), İsi Melikzadenin Hayat və Yaradıcılığı, Bakı, Nurlan Yayınevi. Ahmedov C., (1976), S.Vurgun ve Uşaq Edebiyatının Bazı Problemleri, Bakı, Azerbaycan Dövlet Universiteti Yayınları. Aliyev, V., (1990), Edebiyat ve Hakikat, Bakı, Maarif Yayınevi. Aliyev, R., (2006), Uşaq Edebiyatı, Bakı, Şirvanneşr Yayınevi. Askerli, F., (2003), Yazarın Uşaq Dünyası, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Üniversiteti Yayınları. Askerli, F., (2009), Uşaq Edebiyatının Davamlı İnkişafı, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Universiteti Yayınları. Caferov, N., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı. Efendiyev E., (1982), “Azerbaycan Uşaq Edebiyatı Haqqında Düşünceler”, Ulduz Jurnalı, No. 4. Gasımzade G., (1980) ,“Karşılıklı Edebi Tesir Problemi”, Azerbaycan Jurnalı, No. 1. Halil, Z., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı. Karayev, Y., (1988), Kriter-Şahsiyyettir, Bakı, Yazıçı Yayınevi. Memmedov, R., (2006), “Azerbaycan Edebiyatında Egzistensializm”, Sumgayıt Devlet Üniversitesi Elmi Xeberler Jurnalı Memmedova, S., (2005), Azerbaycan Uşaq Teatrı, Bakı, Elm yayınevi. Mustafayeva, H., (2011), Azerbaycan Çocuk Edebiyatı, Bakı, Elm Yayınevi. Rzakuluzade, M., (1955), “Azerbaycan Sovyet Edebiyatında Mevzu Ve Nitelik Problemi”, Azerbaycan Jurnalı No. 8. Vurgun, S., (1972), Eserleri, 5. Cilt, Bakı, Elm Yayınevi. 596