İstanbul Kültür Üniversitesi
IV. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Öğrenci Kongresi
2012
TUDOK 2012
27 – 28 Ağustos 2012
BİLDİRİLER
***
Istanbul Kültür University
4th International Student Congress of
Turkish Language and Literature
2012
TUDOK 2012
27 – 28 August 2010
PROCEEDINGS
Yayına Hazırlayanlar
K. Şahan - H. B. Yeşiltaş
M. O. Hasdedeoğlu - N. Gür - K. Yıldırım
E. B. Yeni – Y. Yalçınkaya
IV. ULUSLARARASI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
ÖĞRENCİ KONGRESİ
TUDOK 2012
İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları:
Kitap No:
Baskı Tarihi:
ISBN:
Editör:
Baskı: G. M. Matbaacılık ve Ticaret A.Ş.
100 Yıl M. MAS-SİT 1. C. No:88 Bağcılar-İstanbul (212) 6290024-25
© İstanbul Kültür Üniversitesi
İstanbul Kültür Üniversitesi
Fen – Edebiyat Fakültesi
Ataköy Yerleşkesi
34156 Bakırköy – İstanbul
Türkiye
+90 212 4984141
http://www.iku.edu.tr
Kitaptaki makalelerin tüm yasal sorumluluğu yazarlarına aittir.
Katalog Bilgisi:
ƏBDÜRRAUF FİTRƏTİN “ƏSL SEVGİ” PYESİNDƏ CƏDİDÇİLİK İDEYALARI
Nərgiz HÜSEYN ..................................................................................................................... 535
ROMAN VE SİNEMA İLİŞKİSİNE KURAMSAL BİR BAKIŞ
Özlem KALE ........................................................................................................................... 543
SEZAİ KARAKOÇ’UN YAĞMUR DUASI ŞİİRİNDE ESTETİK DEĞER OLARAK YÜCELİK
KATEGORİSİ
Mine KARATAŞ ..................................................................................................................... 553
CEMAL SÜREYA’NIN GUILLAUME APOLLINAIRE ÇEVİRİLERİ VE KENDİ ŞİİRİNE
ETKİSİ
Emine KARTAL ..................................................................................................................... 557
KEMAL TAHİR’İN SAĞIRDERE ROMANINDA SOSYOLOJİK ARKA PLAN
Bilal KÖKSAL ......................................................................................................................... 571
ANAYURT OTELİ’NDE BİR YALNIZ: ZEBERCET
Selmin KUŞ ............................................................................................................................ 583
ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI
Rövşen MEMMEDOV ........................................................................................................... 589
EDEBİYATIN DÖNÜŞTÜRÜCÜ GÜCÜNÜ EDEBİ ESERLER ÜZERİNDEN OKUMA
DENEMESİ
Elif ÖKSÜZ GÜNEŞ ................................................................................................................ 597
İLETİŞİMSİZLİĞİN SOMUT GÖRÜNGÜSÜ VE BİREY: MURATHAN MUNGAN’IN
KİBRİT ÇÖPLERİ
Arif ÖZGEN ............................................................................................................................. 611
ANTITHETIC MACRO-DIALOGUE MODEL IN ORHAN PAMUK'S NOVEL WHITE
CASTLE
Katerina POSOKHOVA ....................................................................................................... 621
“TEKAZÂ-YI ÜSLÛB”A VEDA VE BAŞLANGICIN SONU “SENİN İÇİN” CENAB
ŞAHABETTİN’E STİLİSTİK VE TEMATİK BİR BAKIŞ
Gökhan REYHANOĞULLARI .............................................................................................. 629
ANAYURT OTELİ ROMANINDA KADININ TEMSİLİ
İlhan SÜZGÜN ....................................................................................................................... 641
ÇOK KATMANLI POSTMODERN BİR ROMAN: MAHREM
Necati TONGA ....................................................................................................................... 649
ADALET AĞAOĞLU'NUN ÇATIDAKİ ÇATLAK ADLI OYUNUNUN YAPISALCILIK
IŞIĞINDA TAHLİLİ
Yavuz Sinan ULU .................................................................................................................. 663
XI
ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI
Rövşen MEMMEDOV
Sumgayıt Devlet Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Azerbaycan ve Yabancı Ülkeler Edebiyatı Bölümü
ÖZET
Makalede Azerbaycan çocuk edebiyatının, özellikle, çocuk nesrin'in 1960’dan günümüze
kadarki dönemi ele alınmaktadır. Eski Sovyetler Birliği'nde yaşanan siyasi-ideolojik süreçlerin
ulusal edebiyatımıza ve çocuk edebiyatına etkisi analiz edilmektedir. Tanınmış yazarlar: Z.
Halil, R. Yusifoğlu, A. Sametli, M. Aslan, A. Babayeva’nın yanı sıra dünya çocuk yazarları H.
C. Andersen, C. Perrault, A. Lindgren, A. S. Exupery vb. yazarların eserleri temelinde
Azerbaycan çocuk edebiyatının janr sorunlarına açıklık getiriliyor. Ayrıca, B. Nebiyev, R.
Yusifoğlu, F. Askerli, İ. Motyaşov gibi edebiyatçıların bilimsel eserlerinden örnekler
verilmekle, çocuk edebiyatının genel manzarası edebi eserler üzerine açıklaması yapılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çocuk edebiyatı, çocuk karakterleri, hikaye, folklor, milli-manevi
değerler
ABSTRACT
The article is dedicated to children’s literature of Azerbaijan, in particular its period
between the 60s of the last century and nowadays. It analyzes the impact of political and
ideological processes going on in the former Soviet Union to our national literature, including
children’s literature. The article highlights genre problems of national children’s literature on
the basis of works of our prominent writers, such as Z.Khalil, R.Yusifoghlu, M.Aslan and
A.Babayeva, and prominent international writers, such as Hans Christian Andersen, Charles
Perrault, Astrid Lindgren, Antoine de Saint-Exupéry, etc. Apart from that, the article elucidates,
on the basis of literary works, the overall landscape of children’s literature drawing examples
from the scientific works on literary scholars, such as B.Nabiyev, R.Yusifoghlu, F.Asgarli and
I.Motyashov.
Key Words: Child literature, child characters, story, folk-lore, national-moral values
İkinci Dünya Savaşı dönemi ve sonraki yıllarda halkın büyük mahrumiyetlere
mecbur edilmesi ve cumhuriyetlerin servetinin sömrülmesine göre Sovyetler Birliğinin
prestijli uluslararası askeri-siyasi yürürlüğe, nükleer devletine dönüştürmek, sosyalist
sistemini genişletmek ve bu bloğun içinde egemen konumları korunması için merkezde
ve yerlerde totaliter rejimi, idari bürokratik yönetim mekanizmasını daha da
güçlendirmek gerekliliği ortaya çıkmıştı. Sovyetlerde tüm siyasi hakimiyet Stalin’in,
ulusal cumhuriyetlerde ise onun kendi adamları olan ‘cumhuriyet parti başkanlarının’
elinde birleşmişti.
Komünist ideolojisinin bilim, edebiyat ve sanat üzerinde sömürgeciliği daha total
karakter almıştı. Komünist Partisinin 1947-1951 yıllarında felsefi, siyasi ekonomi,
edebiyat, dil bilimi vb. bilim alanlarında açtığı tartışmalara "Marksist"
akademisyenlerin eliyle verdiği nihai sonuçlar uzun yıllar bu bilimlerin gelişmesini
engelledi.
Rövşen MEMMEDOV
İ. V. Stalinin ölümünden sonra her alanda olduğu gibi, yaratıcılık alanında de
“yenileşme-yumuşama” hareketlerinde göreceli olsa da söz ve düşünce özgürlüğü
oluştu. Edebiyat sahası bu imkânları verimli şekilde kullanarak yeni başarılar elde etti.
Hayatın paradoksal yaşamına karşı yazar ilişkileri, ilkesel sanatçı tutumu önemli yer
tuttu. “Korkulu kuralların buzları” erirken, insanın kendisine bakış ve güveni önemli
ölçüde değişti ve bu yeni yaklaşım tamamen toplumun genel ruhuna, sosyal fikre ciddi
ölçüde olumlu etki gösterdi”1.
Belirttiğimiz gibi, 1960’lı yıllardan başlayarak, küresel sosyo-politik atmosferin
ılımlı hale dönüşmesi, Sovyetler Birliğinde ideolojik zincirlerin zayıflatılması
sonucunda sanat yaratıcılık alanına gelen genç yetenekler mevcut siyasi yapının
eleştirisini ortaya koyan eserler yazmaya başladılar.
1950. yılların sonu 1960. yılların başlarında dünya arenasında ve Sovyet
toplumlarında meydana gelen ideolojik değişimler edebiyat ve sanatın tamamen yeni
yönde gelişmesine zemin yaratmıştır. Artık oluşan yeni eserlerde insan faaliyetinden
ziyade, onun iç âlemi tercih ediliyordu ve burada insan basit emek öncüsü değil,
düşünce faaliyetinin doğrudan oluştuğu aydın idi. “Konu; kişiliğe, maneviyata,
psikolojiye ve bireye artan meraktan geliyordu. Manevi potansiyeli doğrudan ‘sosyal
sistem ve yapı’ olarak değil, daha önce vicdani, etik saltanat, ahlak mihrabı gibi açan
sanat tahlil ve araştırmalar oluşturmaktadır”2.
Böylece 1960’lı yıllardan başlayarak Azerbaycan ulusal edebiyatı sadece Sovyet
edebiyatının son aşamasına katkıda bulunmakla beraber aynı zamanda ulusal kaynaklar
noktasında öz gelişim kurallarına döndü, onu zaman-zaman restore etmeye çalıştı.
Azerbaycan Türk edebiyatının yeni döneme ayak uydurması doğal olarak çocuk
edebiyatına pozitif etkisini gösterdi.
1970-1980’li yıllar çocuk edebiyatının gelişmesi önceki onyıllıkların
edebiyatlarından farklıdır. Öyle ki, yukarıda adı geçen dönemin çocuk düzyazı eserleri
gerek janr açısından, gerekse de konu açısından oldukça çeşitlidir. Artık oluşan
eserlerde insana, onun dahili âlemine dikkat derinleşti, özellikle, milli manevi değerler
önemli biçimde tezahür etmeye başladı. Sadece büyükler için değil, küçük okurlar için
de daha derin problemler eserlerde yer almıştır. Yeni neslin temsilcileri olan; T.
Mahmut, Z. Halil, A. Sametli, N. Süleymanov, E. Mahmudov, A. Babayeva, M. Aslan,
B. Hasanov, A. Ahmedova, A. Mansurzade, İ. Hümmetov , H. Hasilova, T. Ağayev, F.
Tarverdiyev ve başkaları halkımızın asırlar boyu şekillenen milli-manevi değerlerini
ideolojik düzlemde edebi yönünden tahlil ederek bambaşka biçimde hikaye ve edebi
masallar aracılığıyla küçük okurlara anlatıyorlardı. Yazılan eserlerde çocuk karakterleri
yapay diyalog kurmuyor, abartı kahramanlık göstermiyor, üniversite eğitimi almış
öğrenci gibi konuşmuyor, olay ve olguları gerçek hayatta olduğu gibi yaşıyor, kabul
ediyor ve yerine getiriyorlardı. Bu da öncelikle ulusal edebiyatımızın sınırlı çerçeveden,
‘kişiliğe merak’ zincirinden, en önemlisi ‘çatışma olgusundan’ muaf olmasından ileri
geliyordu3.
Belirttiğimiz yenilikler hiç kuşkusuz hem de çocuk edebiyatının çağdaş, lirikpsikolojik, felsefi çalarlarla zenginleşmesinin önemli nedenlerindendi. Dünya ve
Abbasova, S., (2001), İsi Melikzadenin Hayat və Yaradıcılığı, Bakı, Nurlan Yayınevi, s. 12
Karayev, Y., (1988), Kriter-Şahsiyyettir, Bakı, Yazıçı Yayınevi, s. 124
3
Memmedov, R., (2006), “Azerbaycan Edebiyatında Egzistensializm”, Sumgayıt Dövlet Üniversitesi Elmi
Xeberler Jurnalı, No. 4, s. 15-18
1
2
590
ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI
Avrupa edebiyatında ulus ötesi alanda yaşanan sosyo-politik değişimlere geleneksel
açıdan yaklaşımlar farklı karakterlerin, aynı zamanda yeni çocuk karakterlerinin
oluşması, onların bakış açısının daha da derinleşmesi, çocuk düzyazısının artık yeni
biçimde gelişmesini sağladı. Bu literatüre ‘burjuva’ damgası vuran ‘Sovyetler toplumu’
istemese de, dünyada oluşan modern hikâye ve romanlar imparatorluğun sınırlarını
aşarak tüm ülke topraklarına, ayrıca uluslararasına da yayıldı.
Genel edebiyatın manzarası gibi, çocuk edebiyatı da biçim ve içerik özellikleri
bakımından değişikliğe uğradı. Artık Sovyet edebiyatında çağdaş, özellikle, ‘antisovyet’
konuları ün kazanmaya başladı. B. Pasternak (Doktor Jivaqo), A. Soljinitsın (İvan
Denisoviçin Bir Günü), V. Şolohov (Sakin Don Nehri), V. Oveçkin (Bileşik Yaz), V.
Panova (Yılın Günleri), F. Abramov (Kız Kardeşler ve Kardeşler) gibi yazarlar bu
edebiyatın ileri temsilcileri olarak kendilerine özgü hat seçtiler ve doğal olarak
yazdıkları eserlerden dolayı Sovyet sisteminin tüm ‘armağan’ larından mahrum kaldılar.
Sovyet toplumunda oluşan bu ‘yumuşama’ kolay olmamakla beraber aynı zamanda
süreklilik teşkil etmemekteydi. Edebiyatta demokratikleşme, yazarların aşamalı olarak
hedef ve gayretleriyle çözülüyordu. 1960–1970’li yıllardaki birçok tartışmalar
sonucunda Sovyet edebiyatının yaratıcı yönteminin bütünlüğü hakkında resmi bakış
açısına rağmen, farklı estetik okulların ve edebi yönlerin yanı sıra edebi sürecin
karmaşık ve gerçekçi olması hakkında fikirler şekillendi4.
Bu süreç ulusal edebiyatımıza da katkı sağladı ve modern çocuk yayınına E.
Ağayev, H. Hasilova, E. Emrahov, A. Babayeva, H. Zeynalova, E. Mahmudov, A.
Ahmedova, B. Hasanov, N. Süleymanov, A. Mansurzade, T. Mahmut, İ. Hümmetov, Z.
Halil, E. Bakış ve F. Tarverdiyev gibi yeni genç edebiyatçılar geldi.
Son dönemdeki yazarlar, bir anlamda düzyazının sosyal içeriğini ve manevi
değerini güçlendirmekle edebiyatın konumunu netleştirdiler, yeni qlobal konulara seri
taleple daha dolgun, bitkin düzyazı eserler ortaya koydular. Böylece hayata, insan ve
topluma felsefi bakış güçlendi, emprizm daha gerçekçi şekilde kaleme alındı.
Dolayısıyla, çocuk düzyazısının önemi daha da fark edilmeye başlandı.
Belirttiğimiz gibi bu yıllarda oluşmuş Azerbaycan çocuk düzyazı eserleri janr ve
stil açısından oldukça çeşitlidir. Genellikle hikaye ve öykü tarzının bu yıllara kadar
Azerbaycan çocuk edebiyatında önemli rol oynadığını biliyoruz. Çeşitli yıllarda milli
edebiyatımızın ünlü yazarları M. İbrahimov, S. Rahimov, A.Veliyev, M. Rzakuluzade,
M. Calal, A. Memmethanlı, G. İlkin, S.Veliyev ve diğer seçkin yazarlar bu dalda kendi
marifetlerini göstermişler. Mir Celal’in Kaymak, Emzik, M. İbrahimov’un Perviz’in
Hayatı, Anneme Derim Da!, S. Rahimov’un Mendili, Peri Çakılı, Kanarya Efsanesi,
A.Veliyev’in Dalın Anıları, Çocuklara Armağan, Bir Çift Yıldız, M. Rzakuluzade’nin
Deniz Masalı, Kuş Dili Bilen Orhan, S. Veliyev’in Bir Testi Su, Hayatın Tadı, Taşlı
Çeşme vb. hikaye ve öykülerde bunları görmek mümkündür 5.
Bilinen gerçek şu ki, Dünya ve Avrupa edebiyatında yaşanan “antiromançılar
harekatı” hikaye tarzının gelişmesine katkı vermiştir. Hikayenin önemli janr gibi eski
Sovyet edebiyatına girişi çocuk edebiyatının bu dala ağırlık vermesini sağlamıştı. Bu
nedenle, çocuk yazarları ağırlıklı olarak bu dala başvurmakta, kendi görüşlerini,
ideallerini, yeteneklerini hikayeler aracılığıyla küçük okurlara anlatıyorlardı. Ancak bazı
4
Abbasova, S., (2001), s.5
Askerli, F., (2009), Uşaq Edebiyatının Devamlı İnkişafı, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Universiteti
Yayınları, s. 280.
5
591
Rövşen MEMMEDOV
yazarlar çocuk hayatını daha dolgun tarif etmek amacıyla öyküler de yazıyor, burada
istedikleri konuların kapsama alanını daha da genişletiyorlardı. Örneğin; A. Sametli
Sihirli Halı, Kibrit Taneciklerinin Macerası, Z. Halil Azmanla Cırtdanın Masalları,
Kalbinurun Başından Geçenler, T. Mahmut Yere Dağılan Boncuklar vb. öyküler
yazıyorlardı. Ancak öyle yazarlar var ki, onlar sadece küçük hikayeler yazmakla
çocukların büyük ilgisini çekiyorlardı 6.
Bu dönemin en akılda kalıcı özelliği ise hiç kuşkusuz edebi masal tarzının ün
kazanmasıydı. İnsan küçük yaşlarından sırlı-sihirli âleme büyük ilgi gösteriyor,
mucizelere inanıyor, bu yüzden masal dünyasına daha sık bağlandıkları görülüyor. Bu
nedenle, dönemin çocuk düzyazısını önemli yapan en önemli etkenlerinden biri de işte
edebi masalların kurulmasıydı. Nitekim çocuk yazarları 1970-1980’li yıllarda edebi
masal yaratmakta bir tür yaratıcılık yarışmasına girmişlerdi. Yazılan tüm eserlerde
başlıca konu eğitim-öğretim, bilim ve eğitim, ulusal değerlerin tanıtımı ile ilgiliydi.
Orman masalı, Ben Herkesin Yavrusuyum (A. Mansurzade), Horoz Bilmiyor ki...,
Camın Civcivi, Zirve (A. Sametli), Coğrafya Dersinde Takılan Gözlük, Üçgen Ülkenin
Adamları (Z. Halil), Tahta Kaşık (E. Ağayev), Moruklu Çeşme (İ. Hümmetov),
Nergis’le Nigarın Masalları (H. Abbaszade), Usta üc-üc, Çocukların Sohbetleri (M.
Aslan), Duy, İnanma, Öze, Kanaryanın Nağmesi (A. Babayeva), Atlı Gençler, En Tatlı
Şey (E. Bakış), Yolda, İlk Kar (B. Hasanov ), Yere Dağılan Boncuklar, Japon Atkısı,
Rengarenk Işıklar ve Çikolatalar (T. Mahmut) vb. eserler bunlara örnek verilebilir7.
XX. yüzyılın ruhunu ve yüzünü belirleyen bilimsel ve teknik keşifler çocuk
edebiyatında da kurgu tarzının oluşmasına ve gelişmesine ciddi katkı sağladı. İşte bu
dönemden (1970-1980’li yıllar) başlayarak bilimin gelişmesini, tekniğin geleceğini
tasvir eden ilginç eserler oluşmaya başladı. E. Mahmudov’un Venüsün Gökleri Ateş
İçindedir, Not Olmuş Sesler, Demir Nasıl Ayak Açtı, Zulmet Denizi, Yıldızlar Yolumuzu
Bekliyor, Güçlü Basamak gibi eserler ulusal çocuk edebiyatında bu dalda büyük ihtiyaç
olduğundan haber veriyordu . Yazar N. Abdullayevin bu dalda kaleme aldığı Sihirli
Erkek, Kayıp Dünya, Küçük Kiberin Maceraları, Geceler Uzanaydı, Yaya Vezire
Dönüşür adlı kitapları okurların beğenisini kazanmıştı 8. Ancak ne yazık ki, edebiyatın
bu ilginç türü ile uğraşan yazarlar son derece az olduğu gibi, bu dalda kaleme alınan
eserler de azınlık teşkil ediyordu.
Bu dönemde yazılan düzyazı eserlerinin bazıları doğrudan, bazıları ise yaratıcı
hayal gücünün yetenek ürünü gibi folklor ve onların temelinde oluşan ayrı ayrı klasik
edebiyat örnekleri ile ilgili olarak tezahür ediyordu. A. Sametli, M. Aslan, E. Bakış gibi
yazarlar sözlü halk edebiyatına müracaat etmişlerse de Z. Halil, N.Süleymanov dünya
çocuk edebiyatı örneklerinden yararlanmakla (C. Perrault, A. S. Exupery, H. C.
Andersen, R. Kipling, C. Rodari, N. Nosov vb.) farklı manada kendi dünyalarını
yaratıyorlardı9. Bu da kendi bünyesinde çocuk edebiyatında yenilikci geleneklerini
geliştiriyordu. Genellikle geleneğe bağlı kalmakla onu yaratıcı biçimde devam ettirmeğe
gayret eden edebiyat (edebiyatçılar) belirli koşullar yenilikci önemiyle seçilir.
Buna dünya edebiyatından istenilen kadar alıntılar getirmek mümkündür. Örneğin;
dünyaca ünlü çocuk yazar, Danimarkalı Hans Christian Andersen’i dünya çocuklarının
Aliyev, V., (1990), Edebiyat ve Heqiqet, Bakı, Maarif Yayınevi, s. 32
Askerli, F., (2003), Yazarın Uşaq Dünyası, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji Üniversitesi Yayınları, s. 44
8
Aliyev, R., (2006), Uşaq Edebiyatı, Bakı, Şirvanneşr Yayınevi, s. 56
9
Aliyev, R., (2006), s. 78
6
7
592
ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI
sevgilisine çeviren halk yaratıcılığından kullanarak yazdığı dolgun, anlamlı, milli ruhlu
masalları ve hikayeleri olmuştur. Bu masal ve hikayelerin (Kanarya, Çirkin Ötlek
Yavrusu, Su Perisi, Nohut Üstünde Yatan Prenses Kız, Küçük Tuk) konusu halk
masallarından, uzun yıllar yaptığı hayat bakışından, insanlara beslediği hümanist
düşüncelerinden oluşmuştur. Ayrıca ünlü çocuk yazarlarından Fransız asıllı Charles
Perrault’a da asıl zaferi ve dünya ününü kazandıran, elbette, masal dalında yazdığı edebi
eserleri (Kırmızı Şapka, Çizmeli Kedi, Civcivler, Sihirbaz Kadın, Mavi Sakal) olmuştur.
Charles Perrault, halk masalları temelinde, halk prensibi üzere, bu üslupla oluşan
eserleri - masal janrını antik değerciliğe (M. Rzakuluzade) karşı koymakla takdire
ibretli, ahlaki-eğitim eserler yazmakla halk masallarının tükenmez bir şiir hazinesi
olduğunu hem iddia hem ispat etmiş hem de masalı genellikle yazılı sanat edebiyatın
kompozisyon
sırasına
almıştır10.
Böylece
masal
şahsında
edebiyatın
demokratikleşmesine ve döneminin Fransız edebiyatına bu alanda gelişmesine hizmet
vermiştir.
Görüldüğü gibi dünya çocuk edebiyatında halk sanatçılığından yararlanma her
yazarı ülkesinden bağımsız olarak tüm dünya çocuklarının sevgilisine dönüştürmüştür.
1970-1980’li yıllar Azerbaycan çocuk düzyazı eserlerinin folklore sık sık başvurması
işte yukarıda belirttiğimiz örenklerle doğrudan ilgilidir. Adı geçen dönemin çocuk
edebiyatını niteleyen yazar E. Efendiyev şöyle yazıyor: “Bizim çocuk edebiyatının
yetenekle yazılmış örneklerinde yazarlarımıza çocuklarla folklore özgü berrak ve tatlı
dille konuşmayı başarıyor, halk ruhunu koruyabiliyor, folkloruna temel motiflerini
oluşturan iyilik, dostluk, sadakat, itibar ve kahramanlık gibi üstün ahlaki özellikleri halk
deyimi tarzına uygun bir doğallıkla telkin eder. Bütün bunlar bu eserlere çocuk
psikolojisinin ve hafizasının önemli yönünü teşkil eden metoformizim getiriyor, sonuç
itibariyle de çocuk edebiyatının stil olanaklarını genişletiyor”11.
İnsanlık, vatanseverlik, çalışkanlık, cömertlik, doğruluk, yaşlılara saygı, yaşça
kendinden küçüklere ilgi göstermek gibi normlar adı geçen dönemin çocuk eserlerinin
üstünde duran konulardan idi. Bunlardan en önde geleni vatanseverlik konusuydu. Ünlü
şair S. Vurgun diyor ki: “Bugünkü gençliyimiz halkımızın, yaşadığımız toprağın
varlığını, onun büyük tarihini, güzelliklerini, doğal kaynaklarını, onun güzel insanlarını
istenilen derecede bilmiyor. Ancak bütün bunları bilmeden vatanı sevmek, yurtsever
olmak sadece bir dağınıklık halinde meydana çıkıyor ki, ona bilinçli bir muhabbet,
idraki bir vatanseverlik adı vermek olmaz”12.
Çocuk Edebiyatı uzmanlarından biri olarak Prof C. Ahmedov S. Vurgun’un
görüşlerine istinaden yazıyor ki, “S. Vurgun çocuk eserlerinde vatanseverlik duygusu
hakkında teorik mülahazalar söylemekle yetinmiyor, kendi fikirlerini okul kitaplarından,
çocuk şairlerinin yaratıcılıklarında getirdiği örneklerle netleşdiriyordu. Bu şairin hassas
ve yüksek sanat zevkinin, vâridâtın inandırıcılığına ve kamilliğine delalet ediyordu” 13.
Nitekim yurtseverlik düşüncesi vatanın doğasına ait çalarlarla belirtildiği gibi aynı
zamanda halk yaratıcılığından gelen öğelerle de kendi sanatsal olanaklarını genişletiyor.
Rzakuluzade, M., (1955), “Azerbaycan Sovyet Edebiyatında Mevzu Ve Nitelik Problemi”, Azerbaycan
Jurnalı No. 8, s. 132
11
Efendiyev, E., (1982), “Azerbaycan Uşaq Edebiyatı Hakkında Düşünceler”, Uldız Jurnalı, No. 4, s. 45.
12
Vurgun, S., (1972), Eserleri, 5. Cilt, Bakı, Bilim Yayınevi, s. 318.
13
Ahmedov, C., (1976), S. Vurgun ve Uşaq Eedebiyatının Bazı Problemleri, Bakı, Azerbaycan Dövlet
Universiteti Yayınları, s. 54.
10
593
Rövşen MEMMEDOV
Modern çocuk yayınında folklor öğelerinin kullanılması ona özel bir değer kazandırır:
Bu değerler sırasıyla:
1. Bu ilk önce halk dili ile Nesrin dilini indirgemek
2. Bundan sonra ona milli değer kazandırmak
3. Geleneksel karakter ve motiflerle eseri zenginleştirmek
4. Sanat gerçeğini gerçek sanata çevirmek için ona milli ruh vermektir 14
Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra (1992) mevcut olan ‘formaca ulusal,
muhtevası sosyalist’ davası doğal olarak ortadan kaldırıldı ve edebi yaratıcılıktan yeni
bir aşama başladı. Bu gelişme aşamasında kaleme alınan eserler, özellikle şiir janrı
kendini daha çok halk özgürlük hareketinin etkisinde gösterdi. Azerbaycan yazarlarının
X. sempozyumunda (1997) N. Caferov, Bugünkü Azerbaycan Şiiri isimli raporunu
1990’ların edebi ortamına derinden nüfuz etmiş, onun geniş açıklamasını vermiştir:
“Azerbaycan Şiiri son yıllarda hem büyüklüğü, hem de kalitesine göre on yıllarca
ölçülebilen gerçekten tarihi bir yol geçmiştir. Kuşkusuz bunun temel nedeni 1980’li
yılların sonu, 1990’lı yılların başlarından itibaren Azerbaycan toplumunda ulusal
sosyal-manevi, estetik bilinçte yaşanan küresel darbeler ve geniş çaplı çalkantılar
olmuştur. Bu darbeler sonucunda Azerbaycan şiirinin içinde on yıllar boyu en az gizlice
varolan özgürlük, bağımsızlık tutkusu adeta güçlü bir volkan gibi püskürdü.
Azerbaycan toplumunun tüm doğal ve tarihi zenginliği, keskinliği, tereddütleri ile
yansıdığını gösterdi. Böylece neredeyse son beş yılın şiirinin başlıca fikir motiflerinin
önemli nesnesi milli kimlik, ulusalcılık, özgürlük, bağımsızlık ve hürriyet idi” 15.
Şairi Zahid Halil bu sempozyumda konuşma yaparak, 1990’lı yıllardaki çocuk
edebiyatın şöyle vasıflandırmıştır: “Azerbaycan çocuk edebiyatının son beş-altı yıldaki
başarılarını gözden geçirirken bile söz sanatımızıin bu alanının verimliliği önceki
yıllardan hayli az olduğuna karar verebilirz. Onun işçilik arayışları da dikkati çekecek
kadar düşüktür. Fakat bu edebiyatın konu ve fikirlerin, fikri ifade tarzında bağımsız,
geleceği huzurlu olacak bir ülkenin çocuk edebiyatının ilk fidanlarını görmek
mümkündür. Onun dilinde bayrak çocuk kalbini ferah hissi ile dolduran, yaşamaya,
mücadele etmeye ruhlandıran üç renkli Azerbaycan bayrağıdır”16.
Görüldüğü gibi, 1990’lı yıllardan sonra yeni yönde gelişen edebi süreçte, özellikle
çocuk edebiyatında bir yenileşme kendini gösteriyordu ve bu modern çağın gelişme
safhası bağlamında bakabilirz.
Bağımsızlık yıllarında Azerbaycan ulusal çocuk literatüründe yeni sanatsal biçim
arayışlarına eğilim güçlendi. Artık 1990’lı yıllarda şair ve yazarlar çocuklar için ilginç
kitaplar yayınladılar. A. Ahmedovanın Bir muhabbet Burulğanı (1990), H. Hasilovanın
Horozlu Havlu (1994), A. Sametlinin Generalin Çocukluğu (1991), Zahid Halil'in Odlar
yurdunun başkenti (1992), Ayçiçekler büyüyecek (1992), A. Babayevanın Anahtar
(1991), M. Kuliyevin (Kaçar) Temsiller (1996), Alegorik Skeçler (1997), R.
Yusifoğlunun Aylı Çığır (1992), A. Kuluzadenin Alay Komutanı (1999), M.
Taptıkovanın Baba Yurdu (1999), B. Berdelinin Menekşeler Açınca (1996), R. Musanın
Temsiller (1997) ve sair eserler çocuklara armağan edildi 17.
Memmedova, S., (2005), Azerbaycan Uşaq Teatrı, Bakı, Elm yayınevi, s. 11
Caferov, N., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı, s.117.
16
Halil, Z., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı, s.184-185.
17
Askerli, F., (2009), s. 5
14
15
594
ÇAĞDAŞ AZERBAYCAN ÇOCUK EDEBİYATI
Yirminci yüzyılın sonu ve XXI. yüzyılın başlarında Azerbaycan eğitim sisteminin
Avrupa’ya uyum süreci ile ilgili olarak ulusal çocuk edebiyatımızın karşısında yeni
görevler oluştu. Yazarlar ve yayınevleri, yazılan her bir edebiyat mutlaka okul hayatı ile
yakından ilgili olmalı, bu eserlerde kaldırılan zorunlu sorunlar okul birlikteliğini
düşündüren konularla birlikte aynı amaca hizmet etmesi gerektiğinin farkına vardılar.
Bu yıllarda faaliyet gösteren Güvercin, Savalan, Elli, Aysel, Cik-Çik, Bal-Yavru, Torun
ve başka çocuk dergileri yeni konu arayışına girdiler.
XXI. yüzyılın ilk yıllarında kaleme alınmış çeşitli janrlı ulusal çocuk
edebiyyatımızda, yazarlarımız modern tefekkürlü yeni neslin talebine, dönemin edebi
sürecine uygun eserler yaratmak için gayretle çalıştığı kanaati hakim. İ. Taptıg Şiir
Seven Yavrular (2005), Z. Halil Dünyanın En Küçük Masalları (2002), Orhan ve
Arkadaşları (2004), G. İsabeyli Elnur, Ekil ve Onların Başına Gelenler (2004), Rüzgar,
Neden Esiyorsun (2006), Samur At Biniyor (2006), Anam Yalnızdır (2008), R.
Yusifoğlu Çiçek Yağmuru (2000), Deniz Seviyesi (2005), Daha Çocuk Değilim (2006),
Ana dilim (2007), A. Kuluzadenin Mahallemizin Çocukları (2004), Sepet (2007) vb.
çocuk eserleri söylenenleri doğruluyor 18. Ancak bu yıllarda çocuk edebiyatını kolay
alan olarak bilen ve bu alana zorla nüfuz etmeye çalışan sadece kitap yazmak aşkına
veya bir kalem sahibi gibi tanınmak isteği ile yaşayan yazarlara da rastlamak
mümkündür.
Bağımsızlık yıllarına kadar karşılıklı edebi ilişkilerin ve tercüme sanatının ulusal
çocuk edebiyatımızın gelişiminde rolü inkar edilemez olduğu için bu alana özel önem
verilmiştir. Çeşitli janrlı dünya edebiyatının, özellikle, yeni motifli Rus çocuk
edebiyatının dilimize çevirisi bu alanın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Edebiyatın
milli yüzünü korunması şartı ile çeşitli janrlı sanat çeviri örneklerinden yararlanmıştır
çocuk yazarlarımız kendi orijinal eserlerini yazmış, aynı zamanda, bu alanın gelişimine
de çalışmışlardır.
Ayrıca, işçilik açısından yüksek değerlendirilmiştir. Orijinal eserler çeşitli dünya
halklarının dillerine tercüme edilmiştir. Çünkü bir yazar belli sosyo-politik ortamda
sadece kendi halkı içerisinde değil, başka halklar içerisinde de ün kazanır. Onun
eserlerindeki sahne ve formasyon başka ulusal literatürde yer bulmuyor olabilir. Fakat
onun ileri sürdüğü fikirler, eleştiri hedefleri bu halk için de gerekli görülmektedir. Milli
edebiyatta oluşan yeni eserlerin fikir içeriğine yön vermekte yabancı halkın sanatkârı
önemli rol oynuyor. Belki milli edebiyyat o sanatçıların eserlerindeki sorunlara yakın
motifleri yeniden milli ve manevi biçimde kaleme alırken daha ileri gidebilir. Öte
yandan bu kendini sanatsal bağlamda da gösterebiliyor 19.
Sonuç olarak belirtmek gerekir ki, çocuk edebiyatının gelişmesinde yeni dönem
bağımsızlık sonrasıdır. 1990’lı yıllardan başlayarak H. Aliyevin yarattığı ve devlet
ideolojisine dönüştürdüğü ‘Azerbaycanlılık (Türklük) ideolojisi’, bağımsızlık stratejisi,
çocuk edebiyatına ve onun araştırılmasına yöneldi. Tüm bunlar gelecekte Azerbaycan
çocuk edebiyatının daha da gelişmesini sağlıyacaktır.
18
19
Mustafayeva, H., (2011), Azerbaycan Uşaq Edebiyatı, Bakı, Elm Yayınevi, s. 229
Gasımzade G., (1980), “Karşılıklı Edebi Tesir Problemi”, Azerbaycan Jurnalı, No. 1, s. 124-149.
595
Rövşen MEMMEDOV
Kaynakça
Abbasova S., (2001), İsi Melikzadenin Hayat və Yaradıcılığı, Bakı, Nurlan
Yayınevi.
Ahmedov C., (1976), S.Vurgun ve Uşaq Edebiyatının Bazı Problemleri, Bakı,
Azerbaycan Dövlet Universiteti Yayınları.
Aliyev, V., (1990), Edebiyat ve Hakikat, Bakı, Maarif Yayınevi.
Aliyev, R., (2006), Uşaq Edebiyatı, Bakı, Şirvanneşr Yayınevi.
Askerli, F., (2003), Yazarın Uşaq Dünyası, Bakı, Azerbaycan Dövlet Pedogoji
Üniversiteti Yayınları.
Askerli, F., (2009), Uşaq Edebiyatının Davamlı İnkişafı, Bakı, Azerbaycan Dövlet
Pedogoji Universiteti Yayınları.
Caferov, N., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı.
Efendiyev E., (1982), “Azerbaycan Uşaq Edebiyatı Haqqında Düşünceler”, Ulduz
Jurnalı, No. 4.
Gasımzade G., (1980) ,“Karşılıklı Edebi Tesir Problemi”, Azerbaycan Jurnalı, No.
1.
Halil, Z., (1998), Azerbaycan Yazıçılarının 10. Sempozyumu, Bakı.
Karayev, Y., (1988), Kriter-Şahsiyyettir, Bakı, Yazıçı Yayınevi.
Memmedov, R., (2006), “Azerbaycan Edebiyatında Egzistensializm”, Sumgayıt
Devlet Üniversitesi Elmi Xeberler Jurnalı
Memmedova, S., (2005), Azerbaycan Uşaq Teatrı, Bakı, Elm yayınevi.
Mustafayeva, H., (2011), Azerbaycan Çocuk Edebiyatı, Bakı, Elm Yayınevi.
Rzakuluzade, M., (1955), “Azerbaycan Sovyet Edebiyatında Mevzu Ve Nitelik
Problemi”, Azerbaycan Jurnalı No. 8.
Vurgun, S., (1972), Eserleri, 5. Cilt, Bakı, Elm Yayınevi.
596