SAYI
NİSA
AN 2014
4
YÜKSEK KALİTE
KUSURSUZ HİZMET
ERSİN
GÜRDAL
AZ ENERJİ
YÜKSEK PERFORMANS
BİNALAR
TEMİZ GAZLI YANGIN
SÖNDÜRME SİSTEMLERİ
İŞ DÜNYASININ VAZGEÇİLMEZ SPORU: GOLF
GÜNEŞ DOST MU? DÜŞMAN MI?
GÜNEY EGEʼYE YAZ GELDİ
başyazı
Başyazı
Merhabalar;
0
7 - 10 Mayıs 2014 tarihleri sizlerin de bildiği gibi sektörümüz için
çok önemlidir. ISK - SODEX 2014 Uluslararası Isıtma, Soğutma,
Klima, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma ve
Güneş Enerjisi Sistemleri Fuarı 07 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Fuar
Merkezi’nde Yeşilköy’de start alıyor.
Mechanic dergisi olarak diğer tüm fuarlarda olduğu gibi bu fuarda da
siz değerli okurlarımıza hizmet vermek için orada olacağız.
Sizlerden aldığımız enerji ile bu sayımızda daha güçlü, daha coşkulu,
daha keyifli ve sektörün nabzının attığı bir yayınla karşınızdayız.
Sektörde 50 yılı aşkın tecrübesiyle birçok önemli projeye imza atan
Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A. . kurucusu Mak. Yük.
Müh. Ersin Gürdal ile Almanya’dan Türkiye’ye uzanan meslek hayatını ve
sektöre yönelik hayallerini konuştuk.
Az enerji tüketip, yüksek performans sağlayan bina tasarımları ile ilgili
etkileyici bir makale ile sizleri sürdürülebilir dünyaya davet ettik.
Hibrit yangın söndürme sistemlerinden su soğutma cihazlarında
ısı geri kazanımına, ticari hayatımız için büyük önem taşıyan fatura
alacakları yazısı ile hukuk köşesinden iş dünyasının vazgeçilmez
sporu golf’e, bir veri haberleşme protokolü olan BACnet için 5-N 1-K
yaklaşımından eşsiz güzellikteki Ege’ye, özellikle tasarruflu ve konforlu
olmaları sebebiyle artık standart ısıtma tesisatı yelpazesinin bir parçası
olan yerden ısıtma tesisatlarından güneşin bize dost mu? düşman mı?
olduğuna kadar dolu dolu bir yayınla karşınızdayız.
Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür
ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni
Makina Mühendisi
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA
İmtiyaz Sahibi
EVREN DEMİRCİ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni
EVREN DEMİRCİ
Teknik Danışmanlar
CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH
Yayın Danışmanı
EMİNE BANKOĞLU
içindekiler
MECHANIC
Yıl: 1 Sayı: 4
20
Genel Koordinatör
ÖZGÜR PARLAK
Yayın Koordinatörü
ASUMAN DEMİRCİ
26
Yayın ve Web Editörü
HAKAN ARSLAN
28
Görsel Yönetmen
ÖZGÜ URAL
30
Reklam Servisi
ESAT KAYGUSUZ
Katkıda Bulunanlar
SELCEN PARLAK, GENCAY
TATLIDAMAK, EVREN UYGUR,
ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN,
SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT
BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM
YASMUT
32
14
Yönetim Yeri
Deko Medya A.Ş.
Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin
Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL
Tel: (0212) 236 53 30
Faks:(0212) 236 53 31
www.mechanic.com.tr
info@mechanic.com.tr
06 Türkiye Danimarka işbirliğinde yeni
Yayın Türü
Yaygın Süreli
08
Baskı - Cilt
Dünya Yayıncılık A.Ş.
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
Dağıtım
Dünya Süper Dağıtım A.Ş
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir
yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine
uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar
kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
10
12
14
20
22
24
bir süper güç: Sondex-Tanpera
ortaklığı
Üçay Mühendislik’ten verimli enerji
çözümleri açılımı
Teknogen yatırımlarına devam
ediyor
Mitsubishi Electric Klima Sistemleri
uyarıyor, klimanızı doğru seçin
Ersin Gürdal “Mekanik tesisatta
altın kural yenilikleri takip etmektir”
Mas Pompa Denizli Akkent Projesi
Fujitherma ısı pompaları
İSİB Antalya Çalıştayı gerçekleşti
34
36
38
40
44
46
48
Üntes MCE fuarında yine
yerini aldı
Daikin gelecek hedeflerini
paylaştı
Das Yalıtım %100 yerli
ürünleri ile ISK-Sodex
Fuarı’nda
Erensan’dan yatırım ve
istihdam hedefleri
Form Temiz Enerji Solarex
Fuarı’ndaydı
Ayvaz indoor-flex bina içi
tesisat hortumu
Vaillant Türkiye, inşaat
sektörünün öncülerini
Almanya’daki üretim
tesislerinde ağırladı
İSİB Antalya Çalıştayı’nda
gerçekleşen ASHRAE
sunumu
Baymak yeni Magnus
kazanlarını tanıttı
Avrupa yalıtım sektörü,
İzoder’in ev sahipliğinde
Türkiye’de buluştu
Tav İnşaat, Abu Dabi’de
yılın en iyi havalimanı
müteahhidi seçildi
52
54
ATLAS
65
CİVA
ve Konferansı 20.yaşında
13
ÇİFTÇİLER
Vadistanbul’a Mitsubishi
35
DAF ENERJİ
Electric Klima Sistemleri imzası
53
DANFOSS
19
DEKOGROUP
2
DUYAR
ISKAV olağan genel kurulu
İnşaat sektörü iç pazarla birlikte
80
Temiz gazlı yangın söndürme
sistemleri
60
64
66
Fatura alacakları
90
94
51
GRUNDFOSS
27
INVENT
84
11
JOHNSON CONTROLS
KLİMA PLUS
47
LOWARA
21
MAS-DAF
23
MERTES
57
NORM KELEPÇE
31
ONEFLEX
45
PREIS - AYDIN GROUP
Victaulic Vortex hibrit yangın
71
PROKONTROL
söndürme sistemi
29
REHAU
1
RES ENERJİ
41
TAMPERA
39
TEKNOGEN
9
THERMAFLEX
7
ÜÇAY MÜHENDİSLİK
Güney Ege’ye yaz geldi
79
ÜNTES
İş Dünyasının vazgeçilmez
49
VENTAS
sporu: Golf
96
VİCTAULİC
Büyük projelere de tek imza
BACnet için 5-N 1-K yaklaşımı
Su soğutma cihazlarında ısı geri
Yerden ısıtma sistemlerinde
86
hidrolik dengeleme
84
86
GIACOMINI - UNIVAL
KONTROLMATİK
kazanımı
80
FORM
43
33
YORK YK
76
25
37
Sözleşme ve şartnamelerde
paylaşımı
72
74
Ö.K.İ. EBITT
A.K.İ. IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE
Sürdürülebilirlik ve yeni oluşum
iş güvenliği sorumluluğunun
68
ARI YANGIN
91
ihracat ağırlıklı büyüyecek
58
ALTHERM
55
Uluslararası Enerji Çevre Fuarı
yapıldı
56
95
Hayata dair
Eğlenceli zeka soruları
90
A.K. WILO
REKLAM DIZINI
50
AIRONN
REKLAM DİZİNİ
74
93
5
Haberler
Türkiye-Danimarka işbirliğinde
yeni bir süper güç:
Sondex-Tanpera ortaklığı
Sondex-Tanpera, Türk-Danimarka ortaklığı ile sadece Türkiye’de değil, bölge pazarlarında
da liderliğe oynayacak.
PLAKALI ısı eşanjörleri sektörünün
küresel oyuncusu Sondex ile Türkiye’nin
ürün ve hizmet kalitesi ile öne çıkan
kuruluşlarından Tanpera, geçtiğimiz
günlerde bu iki önemli gücü bir araya
getiren bir şirket evliliği gerçekleştirdi.
Marka güçlerini tek çatı altında toplayan
Sondex-Tanpera kuruluşu, Tanpera’nın
“değişimler yaşatır” sloganını bir kez daha
doğruladı.
Danimarka menşeli, 28 ülkede faaliyet
gösteren uluslararası bir kuruluş olan
Sondex ile istikrarlı ve başarılı grafiği
ile Türkiye pazarının dinamiklerine
hakim bir firma olan Tanpera Türkiye’de
yollarına aynı çatı altında devam etmeyi
tercih ettiler. Tanpera, Sondex’in güçlü
teknik altyapısı ile kaliteli ve geniş
ürün programını da arkasına alarak
müşterilerine daha yüksek nitelikte
hizmet sunabilme amacını ve güçlü
bir uluslararası açılım avantajını göz
önüne alarak Sondex’e “evet” dedi.
Sondex-Tanpera şirketi, hem Sondex’in
hem de Tanpera’nın ürün gruplarını
bünyesinde barındıracak. Bu yeni ortaklık
tarafından, sadece Türkiye’de değil Türki
Cumhuriyetler ve civar ülkelerde de hem
Tanpera hem de Sondex ürünlerinin
satışı yapılacak. Tanpera, bu güç birliği
ile Türkiye’de üretimini yaptığı % 100
yerli boyler, akümülasyon tankı, buffer
tank gibi ürünlerini, Sondex’in uluslararası
ağı aracılığıyla dünyanın birçok ülkesine
ulaştırma olanağına sahip olacak.
Konuyla ilgili Sondex-Tanpera
Genel Müdürü Ufuk Atamtürk, özetle
şunları söyledi: “Sondex’in ağır endüstri,
6
denizcilik, kimya, şeker endüstrisi,
gıda, bölgesel ısıtma, jeotermal, HVAC
gibi birçok alanlardaki uygulamalar
için geliştirilmiş, standart plakalı
ısı değiştiriciler, çelik kaynaklı ısı
değiştiriciler, spiral ısı değiştiriciler,
free flow ısı değiştiriciler, çift cidarlı ısı
değiştiriciler gibi ürünler içeren çok geniş
bir programı bulunmaktadır. Gelişmiş arge olanakları ile sürekli yeni ürün tasarımı
yapılmakta ve çok çeşitli uygulamalara
yönelik ürünler Sondex ürün programında
yer almaktadır.
Bu güç birliğinin, hizmet kalitemizi
artırmanın yanı sıra, üretim
kabiliyetlerimizi de geliştireceğine ve
ülkemizdeki yeni yatırımlara zemin
oluşturabilecek önemli bir adım olduğuna
inanıyoruz. Sektörümüze SondexTanpera’nın geniş ürün yelpazesi ile
birlikte dünya standartlarında hizmet ve
çözümler sunmak için daha fazla olanak
bulacağımıza inanıyoruz.”
Sondex-Tanpera şirketi ile Tanpera’nın
kuruluşundan bu yana Ankara’da bulunan
merkezi, İstanbul’a taşınmaktadır.
Sondex-Tanpera’nın, İstanbul’daki yeni
adresi; erifali Mah. Bayraktar Bulvarı
Kule Sokak No:25/1 34775 Ümraniye /
İSTANBUL ‘dur.
Haberler
Üçay Mühendislik’ten
verimli enerji çözümleri açılımı
Isıtma sektöründe 2000 yılından itibaren faaliyet gösteren Üçay Mühendislik, özellikle
bireysel ısıtma sistemlerinde girmiş olduğu tüm illerde lider olmayı başarmış bir firmadır.
17 ilde 29 şubesi bulunan firma 120’nin
üzerindeki satış personeliyle müşterilerine
hizmet vermektedir. 2014 yılında yapmış
olduğu “verimli enerji çözümleri” açılımı
ile hizmet çeşitliliğinde ciddi bir atağa
kalkmayı hedeflemektedir. Kaskad kazan
sistemleri ve yenilenebilir enerji sistemleri
ile ilgili olarak yapılanmasını tamamlayan
firma, kurulumu tamamlanan verimli
enerji çözümleri departmanı ile
müşterilerine yenilikçi, verimli ve optimum
8
çözümler sunmayı planlamaktadır. Yapmış
olduğu bütün proje çözümlemelerinde
önce teknik olarak uygunluk arayan bir
anlayışa sahip olan firma, “Mühendislik
anlayışımıza uymayan hiçbir projenin
altında Üçay imzası olamaz” diyerek
bu konuda ne kadar kararlı olduğunu
göstermektedir. Güçlü satışçı ve teknik
kadrosu ile bireysel ısıtma sistemlerinin
yanı sıra yoğuşmalı kazan ve kaskad
sistemlerinde, ısı pompası sistemlerinde
ve Güneş Enerjisi sistemlerinde çok aktif
olarak yer alacaklarını belirten firma
yetkilileri, öncelikli hedeflerinin satıştan
önce teknik hizmet vermek olduğunu
çok net bir biçimde belirtmektedirler.
Satışın fiyattan ziyade teknik ile
yapılacağını, farkın ancak teknik bilgi
ile yaratılabileceğini düşünen Üçay, en
büyük gücün teknik bilgi olduğunu ve ana
hedeflerinin de bu gücün geliştirilmesi
olduğunu belirtmiştir.
Haberler
Teknogen yatırımlarına devam ediyor
Son yıllarda Hvac sektörünün dinamik oyuncusu olma yolunda önemli adımlar atan
Teknogen merkezini, Atatürk Mah. eref Sok. No.46 Ataşehir - İstanbul adresine taşıdı.
KONU ile ilgili olarak şirket genel
müdürü Bülent Yavuzcan “2014 yılı
bizim için yeniliklerle başladı. Önce
şirket yapımızı A. .’ye dönüştürdük.
Merkezimizi 700m2 büyüklüğünde
yeni binamıza taşıdık. Bu taşınma ile
operasyonel olarak müşterilerimize daha
iyi hizmet verebileceğimize inanıyoruz.
Yeni binamızda, klima santrali ve chiller
dışındaki tüm cihazlarımızın çalışır
durumda ziyaretçilerimiz tarafından
incelenebileceği 250m2’lik bir
showroom oluşturuyoruz. Showroom
ile birlikte yürüyen bir diğer projemizde,
tamamlandığında tüm Türkiye’ye yayılmış
olan servislerimiz ile taahhüt firmalarına
ürünlerimize ait teknik verilerin
aktarılacağı ve eğitim programlarının
uygulanabileceği bir seminer odası.
Her ikisini de yaz sezonu sonunda hazır
etmeyi planlıyoruz.’’ şeklinde görüşlerini
ifade etti.
Yavuzcan; “Üretim tarafında ise
geçtiğimiz yıl Haziran ayından bu yana
İzmir Serbest Bölge’deki tesisimizde
üretimimizi de sürdürüyoruz. Sektörümüz
ciddi bir büyüme içerisinde. Bu büyüme
ülkemizdeki projeler kadar komşu
ülkelerdeki projelerden de besleniyor.
Bu nedenle İzmir Serbest Bölgede
üretime başlamanın doğru bir karar
olacağını değerlendirmiştik. Son on iki
aylık satış dağılımımızı incelediğimizde
ihracatımızın büyük bir ivme yakaladığını
gözlemledik. u anda Irak, Azerbaycan,
Romanya, Ukrayna, Türkmenistan gibi
birçok ülkede distribütörlerimiz aracılığı
1100
ile önemli satış rakamlarına ulaşmış
durumdayız. Komşu ülkeler kadar,
özellikle Avrupa’ya ısı geri kazanım cihazı
konusunda ihracatımız var. Avrupa’da
birçok ülkede ısı geri kazanım cihazlarının
evlerde dahi bulundurulma zorunluluğu
var. Böylesine önemli pazarda bir çok
Avrupalı markaya OEM üretim yapıyoruz
ve fabrikamızın bu kanalda önemli bir
üretici olmasını hedefliyoruz. Ülkemizdeki
artan talebi karşılamak amacıyla yine
İzmir’de Pancar bölgesinde ikinci bir
fabrika açtık. Teknogen olarak yeni
fabrikamız ile sektörün bu büyümesine
katkı sağlamayı hedefledik. Her iki
fabrikamızda sıcak hava apereyi, fancoil,
hücreli aspiratör klima santrali gibi ürün
portföyümüzde yer alan bir çok cihazı
üretmekteyiz. Eurovent sertifikasyonu
için çalışmalarımız devam ediyor ve bu
çalışmayı kısa sürede sonuçlandırmayı
hedefliyoruz. Kalite ve performans olarak
kendini ispatlamış, Avrupa’nın önemli
firmalarına ait komponentler kullanıp,
tecrübeli üretim ve tasarım ekibimizin
işgücünü ekleyerek üst düzey cihazlar
üretiyoruz. Üretim uzun soluklu ve her
zaman hassasiyet isteyen, tüm süreçlerin
standartlaştırıldığı ve kalitenin en önemli
parametre olduğu bir süreç. Bu nedenle
fabrikamızdaki cihaz parkuru için ciddi
yatırımlar yaptık. Kısa sürede Avrupa’ya
ihracat yapar hale gelmemiz aslında
doğru yolda olduğumuzun göstergesi.’’
şeklinde görüşlerini ifade ederken
yeni ürünler konusunda ise’’ Fan ve
konvektörler de artık ürün portföyümüze
dahil oldu. Bu ürün grubunda da sektörün
önemli üreticilerinden olmayı planlıyoruz.”
dedi.
Teknogen 2014 yılı ile birlikte
pazarlama faaliyetleribi arttırdı. 2014
yılı Sodex fuarına 350m2’lik bir alanda
katılıyor. Bu sayede ürünlerinin tamamını
tanıtma imkanı yakalayacaklar. Fuar
Teknogen’e tüm dünyadan ziyaretçilere
ulaşma şansını da getirecek. Hedef
pazarları olan Türkmenistan, Kazakistan,
İran, Irak ve Azerbaycan’daki tüm fuarlara
da katılacaklarını belirten Yavuzcan;
“yetiştirebilirsek yılın son çeyreğinde, en
geç 2015’ün ilk çeyreğinde Teknogen
Rusya şubesini faaliyete sokmayı
planlıyoruz. Rusya’da bizim için önemli
pazarlardan” diyerek hedeflerini açıkladı.
Haberler
Mitsubishi Electric Klima
Sistemleri uyarıyor,
klimanızı doğru seçin
Mitsubishi electric klima sistemleri, klimaları ile insanların
konforunu artırmanın yanı sıra sağladığı kaliteli havayla
sağlıklı yaşam alanları oluşturuyor. Konforlu bir klima
için öncelikli üç şart: Doğru seçim, doğru montaj, yüksek
enerji verimliliği.
KLİMA alırken, klima kapasitesinin
belirlenmesinde ve kurulacağı yerin
seçiminde mutlaka bir uzmandan
destek alınması gerekiyor. Klimanın
verimliliği göz önünde bulundurulmalı,
klasik tip (on-off çalışan) klimalar
yerine çok daha tasarruflu inverter
klimalar tercih edilmeli. Isıtma, klima
ile yapılacaksa istenen dış ortam
şartlarında ısıtma yapabilen ısı pompalı
(heat-pump) modeller seçilmeli.
Klimanın ses seviyesine de dikkat
edilerek düşük ses seviyeli cihazlar
tercih edilmeli.
İdeal ortam sıcaklığı, yazın 24 ila
26ºC, kışın 20 ila 22ºC arasında.
Doğru filtre seçimi, sağlıklı
ortamlar oluşturulmasına
katkı sağlıyor.
Klima filtrelerinin hava kirliliğini
temizleyen, bakteri, virüs, alerjen
ve tozları nötralize eden özellikte
olmasına özen göstermek gerekiyor.
En yeni teknolojiler ile geliştirilmiş
filtreler sayesinde bakteri, virüs, toz
ve alerjenlerden arınmış, sağlıklı bir
ortam yaratmak mümkün. Gelişmiş
filtre sistemleri, alerjik reaksiyonları da
önlemeye yardımcı oluyor.
Klima spreyi kullanmayın,
yılda iki kez bakım yaptırın.
Uzmanlar da klima bakımlarının
periyodik olarak yılda iki kez
12
yapılmasını tavsiye ediyor. Klimaların
yanı sıra filtrelerin de düzenli olarak
temizlenmesi önemli. Çünkü hava
filtreleri düzenli olarak temizlenmezse
klimanın ısıtma ve soğutma kapasitesi
düşüyor ve gereksiz elektrik sarfiyatı
oluyor. Klima spreylerinin ise klimanın
iç parçalarına zarar verebileceği
ihtimaline karşı kullanımı önerilmiyor.
Filtrenin temizliği kadar değiştirilme
periyodunun takibi de oldukça önemli.
Eğer klimanız hava temizleme filtresi
ve/veya anti alerjik enzim filtresi ile
donatılmışsa bu filtrelerin düzenli
olarak bakımının yapılmış olması ve
değiştirilmesi gerekiyor.
Beko’dan
yeni
inverter
klimalar
BEKO’NUN yeni A sınıfı
klimaları maksimum enerji
verimliliği sağlarken bir yandan
da yüksek performans gösteriyor.
Beko’nun yazı rahat geçirmenize
yardımcı olacak klimaları
konfor, enerji tasarrufu, kullanım
kolaylığı, dayanıklılık, hijyen ve
performans gibi özellikleriyle öne
çıkıyor.
Beko’nun yeni 418410 A
Plasma Plus Inverter ve 312410
A Ionizer Inverter klimalarında
plazma veya ionizer hava
temizleme sisteminin yanı sıra
anti alerji ve yıkanabilir anti
bakteriyel filtre bulunuyor. Hızlı
soğutma ve ısıtma özellikleriyle
kullanım kolaylığı sunan klima,
24 saat programlanabiliyor. 4
yöne otomatik hava yönlendirme
yapabilen üründe, buz çözme
(defrost) özelliği yer alıyor.
Klimalardaki ionizer teknolojisi
sayesinde 1 milyondan fazla iyon,
sadece klimanın verdiği havayı
değil, çevredeki zararlı partikülleri
de sterilize ediyor ve kötü
kokuları bertaraf ediyor. 1 saat
içinde ortamdaki sigara dumanı,
polen, virüs, bakteri ve maytlar
arındırılarak hava temizleniyor.
Söyleşi
Mühendislik sorun
çözme sanatıdır.
Mak. Yük. Müh. Ersin Gürdal
Gürdal Mühendislik ve
Müşavirlik Hizmetleri A. .
14
Mekanik tesisatta
l
a
r
u
k
n
ı
alt
yenilikleri takip etmektir
S
EKTÖRDE 50 yılı aşkın tecrübesiyle
birçok önemli projeye imza atan
Gürdal Mühendislik ve Müşavirlik
Hizmetleri A. . kurucusu Mak. Yük.
Müh. Ersin Gürdal ile Almanya’ dan
Türkiye’ ye uzanan meslek hayatını
ve sektöre yönelik hayallerini konuştuk.
Mesleğinize nasıl başladınız?
1935 yılında Zonguldak’da doğdum. 1960 yılında
İTÜ’den Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun
oldum. Önce bir müddet imalat sanayinde görev
aldım. Mekanik tesisat konularına yönelişime,
askerlik hizmetim vesile olmuştur. Topçu
Okulu’nda eğitim aldıktan sonra İstanbul Deniz
İnşaat Grup Komutanlığı’nda Deniz Kuvvetleri’ne
ait inşaatların mekanik tesisat işlerinin proje ve
uygulamalarını takip etmekle görevlendirildim.
İlk yaptığım işlerden biri Heybeli Ada Deniz
Harp Okulu mutfak ve çamaşırhane projelerini
hazırlamak olmuştu. Aynı zamanda proje
kontrolleri yapıyordum. Bazı projeler çok iyi
geliyordu, bazılarında ise kalite iyi değildi. Baktım,
iyi projeler Kevork Çilingiroğlu’ndan geliyordu.
Ben de bu konuya eğildim ve askerlikten sonra
iyi bir tesisat mühendisi olabilmek için, bir
ağabeyimizin de tesiriyle bu işi en iyi Almanya’da
öğrenebileceğime karar verdim.
Neden Almanya’ya gittiniz?
Almanya’ya gidiş nedenim, Mekanik Tesisat
konularında yenilikleri takip ve öncelikle iyi bir
dizayn mühendisi olmaktı. Önce İstanbul’da
Almanca kurslarına gittim. Almanya’ya gidince
dil kurslarına devam ettim. Hem uygulama,
hem de proje firmalarında çalıştım. Buralarda
hazırladığım veya içinde görev aldığım projeler
içinde önemsediğim Regensburg Üniversitesi
havalandırma ve klima projelerini ve Münih’de
Osram Araştırma Binası komple mekanik tesisat
projelerini söyleyebilirim. Uzun zaman Almanya’da
çalıştım.(1963-1970)
Türkiye’ ye ne zaman döndünüz?
Türkiye’ye 1970 yılında döndüm. Yeşilköy
THY Uçak Bakım Üssü projelerinin yapımını
taahhüd eden Phlipp Holzmann firması proje
ekibi içerisinde Mekanik Tesisat projelerini ve
ihale dosyasını hazırladım. 1972 yılında Gürdal
Planlama Bürosu’nu, 1983 yılında ise Gürdal
Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri A. . yi
kurduk. Benim yaptığım işin ismi ‘’Müşavir
Mühendislik’’ tir. Müşavir Mühendis etüd ve
proje yapar, ayrıca Teknik Danışmanlık yapar.
İşin gereğine göre fizibilitesinden başlar. Öneri
raporu, avan proje, kesin proje, uygulama projesi
ve detayları hazırlar, en sonra malzeme keşifleri,
şartnameler ve ihale dosyaları hazırlanır.
15
Söyleşi
Hepsi
tamam olunca,
işi ihaleye çıkartan
yatırımcılara
danışmanlık
yaparsınız. Yaptığınız
Y ğ
projeyi savunabilecek durumda
olmalısınız. Mühendislik sorun çözme sanatıdır.
Çözülemeyecek sorun yoktur. Planlama yaparak,
vazgeçmeden, üşenmeden, ertelemeden
sorunun üzerine gitmek gerekir.
Önemli projeleriniz nelerdir?
Atatürk Hava Limanı şimdiki İç Hatlar Terminali,
eski yıllarda Dış Hatlar Terminali idi. Gençlik
yıllarımda hazırladığımız bir proje idi. Yıllar
sonra Yeni Terminal ve Katlı Otopark tesisleri
projelerini olgunluk yıllarımda hazırladık. İlkini
1975’li yıllarda tamamladık. İkincisine 1999’da
başladık, genişleme projeleri ile birlikte 2007’li
yıllara kadar emek verdik. Atatürk Hava Limanı
Yeni Dış Hatlar Terminali ve Katlı Otopark
Tesisleri, bizim en ilginç projemiz olduğunu
söyleyebilirim.
Dış hatlar terminalinde, komple mekanik
tesisat, ısıtma, havalandırma, klima, yangından
korunma, temiz ve kirli su, yağmur suyu
tesisatları, hepsi bizim projemizdir. İçinde bir de
otel vardır, Airport Hotel, transit yolcular için.
Toplam 128 oda (256 yatak)
Bu terminalin en önemli özelliği hem çatıdan
hem etraftan bol ışık almasıdır.Kullanılan cam,
ısı geçirgenliği oldukça düşük, teknolojisi yüksek
bir camdır.
Öyle ki güneş radyasyonu ile bina çok güzel
ısınır. Yani bir güneş kolektörü gibi bina ısıyı
16
alır, dışarıya ısıyı yavaş verme özelliği taşır.
Böylelikle ısıyı tasarruf eder.
Otomasyon sistemi de mükemmeldir.
Otomatik kontroller ve bina otomasyonu ile
büyük enerji tasarrufuna sahiptir.
Yangından korunma konusunda ise,
yangın bölmeleri arasında izolasyonlara
dikkat edilmiştir.
Isıtma ve klimatizasyonu, kanallı
havalandırma sistemleri ile ve gerekli
yerlerde fan coil cihazları ile gerçekleştirildi.
Sistemler asma tavanların içinde gizlidir,
görünmez.
Katlı otoparkı ilginçtir. Biz, burada özel bir
çözüm geliştirdik. Hiç bir yerde egzos gazları
duramaz. Belirli aralıklarla ön gördüğümüz
açıklıklardan, havadan hafif gazlar uçar
gider, havadan ağır olanları da teras tipi
aspiratörlerle emilerek atılır. Katlı otopark
oldukça büyük ve tertemizdir.
Bizim projemizde bulunmayan ve son
yıllarda tesis edilen kojenerasyon sistemini,
bir ara gidip görmek istiyorum.
Diğer önemli projeleriniz nelerdir?
En son hazırladığımız bir başka projemiz ise,
basın yolu üzerinde Marriot Hotel projesidir.
Anadolu Sağlık Merkezi, müşavir
mühendislik kuruluşu olarak
gerçekleştirdiğimiz mühim bir hastane
projesidir. Her referans bir başka işi getiriyor.
Amerikan Hastanesi ilave yeni tesislerinin
projelerini hazırlamıştık, referans oluyor.
Anadolu Sağlık Merkezi geliyor.
17
Söyleşi
18
Hastane projeleri özeldir. İhtisas bölümleri çoktur.
İlgili doktorlar ve teknik personel ile bilgi alışverişi
yapmak zorundasınız. unu demek istiyorum: Otel
komplikedir. Hastane daha komplikedir.
Tıp teknolojisi, mikroplu ve mikropsuz bölümlerin
havası birbirine karıştırılmamalı. Nükleer tıp var.
Cihazların özellikleri var. Uzmanların bilgilerini
toplayarak çalışmak gerekir. Her proje bir ekip
çalışmasıdır. Biz mükemmel bir ekibe sahiptik. İşlerimiz
de mükemmel sonuçlanmıştır.
Bir hastane projesi sıfırdan başlayarak, adım adım
düşünerek, bütün kurallara uyularak hazırlanması
gerekir.
İlaç fabrikaları da son derece özeldir. Çeşitli
sertifikalar almaları gerekir. Kurallarına uyularak
projelendirilmez ve uygulanmaz ise, bu sertifikaları
alamazlar. Yenibosna’daki Mustafa Nevzat İlaç
Fabrikaları Yeni Tesisleri, bizim projemizdir.
kullanarak Türkiye’de henüz bu taleplerin pek
yapılmadığı, zorunlulukların olmadığı zamanlarda bile,
gerekli önlemleri almaya özen gösterdik.
Enerji verimliliğinde başta izolasyon, buna
paralel de otomatik kontroller ve otomasyon gelir.
Otomasyonu iyi kurarsanız, enerji tasarrufu temin
edersiniz. Türkiye’de geç yaygınlaşmaya başlayan
termostatik vanalar, kısa sürede parasını geri
öder. Isı pay ölçer kullanmak istemeyen binalar
hala çok günümüzde. Eskiden bu cihazlar sıvı
buharlaştırılmalıydı, uygulaması daire sakinlerine
sıkıntı veriyor idi. Ancak bugün elektronik ısı pay
ölçerlerle son derece pratik ve daireye girmeden
dışarıdan ölçüm kaydedilebiliyor. Bu konular ülkemize
geç geldi.
Isı verimliliğini konuşuyorsak, baca gazlarını göz
ardı edemeyiz. Doğalgaz kullanıyorsak, muhakkak
yoğuşmalı kazanlar ve kombi cihazlar kullanmalıyız.
Enerji verimliliğini nasıl sağlıyorsunuz?
Geçmişte (Akıllı Bina) kavramı henüz yaygın değil iken,
biz otomatik kontrolleri kullanıyorduk. Otomasyon
daima vardı. Zamanla gelişti, daha küçük cihazlar ile
daha kapsamlı çözümler üretildi.
Yangın şartnameleri henüz gelişmemiş iken,
biz bina komplekslerimizde yangından korunma
sistemlerini kullandık. Almanya’daki deneyimlerimi
Meslekte sihirli bir gücünüz olsa ne
yapardınız?
Bana meslekte sihirli bir gücünüz olsa idi ne
yapardınız diyorsunuz. Mühendislikte daima hayal
kurmak vardır. Peki kuralım: Acaba minyatür radyoaktif
maddeleri, uranyum, baryum, kobalt gibi, kapsulleyip,
enerjilerini lokal ısıtmalarda kullanmak başarılabilir mi?
Bilemezsiniz, belki bir gün...
Haberler
Mas Pompa Denizli Akkent Pompaj Sulaması projesi
DSİ 21. Bölge Müdürlüğü Aydın sınırları
dahilinde inşaa edilecekte olan “DenizliAkkent Pompaj Sulaması Proje Yapım
işi” kapsamında bulunan Çal Pompa
istasyonuna ait cihaz tedarikleri Mas
Pompa tarafından yapılmıştır.
Sistemde kullanılan yatay
kademeli santrifüj pompalar GGG
40 sfero döküm gövdeli, çarkı AISI
329 paslanmaz çelik, mili AISI 420
paslanmaz çelik, bronz aşınma halkalı
ve yumuşak salmastralı üretilmektedir.
Motor sargılarına istenilenler
doğrultusunda sıcaklık artışını
izlemek amacıyla PT100 termometre
eklenmiştir.
Konya Stadyum projesinde Mas Pompa
KONYA Büyükşehir Belediyesi
tarafından yapımı sürdürülen
Konyaspor’un maçlarına ev
sahipliği yapacak olan 42 bin
kişilik Yeni Konya Stadyumu
Mas kalitesini tercih etti.
Enerji verimliliğinin ön
planda olduğu projede frekans
kontrollü paslanmaz hidroforlar,
dalgıç pompalar, genleşme
tankları vs. ürünlerin kullanıldığı
400 bin metrekarelik bir alanda
90.000 metrekare kapalı
alanda 42.000 seyirci kapasiteli
projenin tamamı kapalı
tribünlerden oluşacak, Zeminden
ısıtmalı futbol sahası, ısıtmalı
koltuklar, localar, alışveriş
merkezleri, restoranlar, amatör
spor kulüplerine tahsis edilecek
antrenman alanları, ofisler,
84 turnike ve 22 asansör
bulunacaktır.
20
Haberler
Fujitherma ısı pompaları
Isı pompaları düşük sıcaklıktaki bir ortamdan çektiği enerjiyi daha yüksek sıcaklıktaki bir
ortama aktaran, içinde termodinamik bir soğutma çevrimi barındıran paket cihazlardır.
ISI pompası sistemleri Konderser de
dolaşan soğutucu akışkan tipine göre
çeşitli isimler alabilirler. (Hava kaynaklı ısı
pompaları, su kaynaklı ısı pompaları).
Cihazlar temel olarak standart bir
soğutma çevriminde yer alan Kondenser,
Evoparator, Kompresör ve Expansion Valve
ve 4 yollu vanadan oluşur. 4 yollu vana
sayesinde sistem tersinir olarak çalışır ve
cihaz soğutma ile birlikte ısıtma yapabilme
yeteneği de kazanır.
Su kaynaklı ısı pompası sistemleri
ısı bertaraf şekillerine göre farklı isimler
alabilirler. (Kule-Kazan destekli sistemler,
Toprak kaynaklı sistemler, göl-nehir-deniz
kaynaklı sistemler.) Toprak kaynaklı ısı
pompası sistemleri yüksek verimli sistemler
olmasına rağmen, ilk yatırım maliyetlerinin
yüksek olması sebebiyle çok uygulama
alanı bulamamaktadır. Günümüzde ısı
pompası sistemleri çoğunlukla kule-kazan
destekli olarak dizayn edilirler. Özellikle
AVM gibi farklı zonlarda farklı yükler
barındıran yapılar için çok uygun bir çözüm
sunan wshp sistemleri ülkemizde de yoğun
olarak kullanılmaktadır. İki borulu olarak
uygulanan wshp sistemlerinde eş zamanlı
olarak ısıtma ve soğutma yapabilmek
mümkündür, cihazlarda kapalı ortamlarda
kullanılmak için tasarlanmıştır ve dış
üniteleri yoktur. Bu sebeple her cihaz
enerjisini içinde bulunduğu mahalin elektrik
panosundan alır ve bu sayede cihazlar arası
enerji harcaması paylaşımı yapılmış olur.
Sistemde bakır boru tesisatı olmaması da
uygulama açısından bir avantaj meydana
getirir. Sistem genellikle 5 C sıcaklık
farkına göre çalışır ve Isıtmada dönüş suyu
sıcaklığı 15 C altına düşmez bu sayede
boru yüzeylerinde yoğuşma meydana
gelmez ve borular üzerine izolasyon
yapmaya gerek kalmaz. Kule-Kazan
destekli ısı pompası sistemleri, kondenser
giriş suyu sıcaklığı 20 C-30 C olarak dizayn
edilirler. Kule-Kazan destekli sistemlerde
Kurulacak bir otomasyon ve kullanılan
kontrol vanaları sayesinde su sıcaklığı 30
C üzerine çıkarsa kule, 20 C altına düşerse
Kazan devreye girer ve kondenser giriş
suyu sıcaklığı dizayn kriterlerini sağlamış
olur. Eğer su sıcaklığı 20-30 C arasında
kalır ise bir by-pass hattı sayesinde su,
kule –kazan hattını by pass ederek sisteme
geri döner. (Kule ve Kazan devre dışıdır).
Genellikle geçiş mevsimlerinde rastlanan
ve dengeli sistem olarak adlandırılan bu
durum işletme açısından ciddi bir tasarruf
yaratır ve AVM gibi farklı zonlarda farklı
yükler bulunan ticari yapılar için mükemmel
bir çözüm sunar. Fujitherma ısı pompaları
2,8 kw - 45 kw geniş kapasite aralığı ve
yatay-dikey tip seçenekleri ile kullanıcılara
esnek çözüm imkanı sağlar. Cihaz içinde
yer alan monofaze rotary tip (2,8-148
kw) ve trifaze Scroll tip ( 18-45 kw)
kompresörler aşırı yüklemeye karşı termal
koruma ve kauçuk titreşim engelleyici ile
donatılmıştır. IP54 koruma seviyesinde
santrifüj fan 3 kademelidir ve termostat
üzerinden kolayca fan hızı kontrolü
yapılabilir. Fujitherma sudan havaya Isı
pompaları, Yüksek verimlilik ve esnek
uygulama imkanı sağlarken, kullandığı
R410a çevreci gazı ile doğaya karşı
sorumluluğunu da yerine getirir.
Systemair HSK, temiz hava konusundaki
iddiasını konutlara da taşıyor
SYSTEMAIR’İN Yeşil Havalandırma
(Green Ventilation) konseptine uygun olarak
geliştirilen Systemair Konut Tipi Klima
Santralleri, konutlarda ve rezidanslarda gün
boyunca taze ve hijyenik hava sağlarken, ısı
kayıplarını da minimize ediyor. Yüksek katlı
binalarda camların açılamaması nedeniyle
düşük olan hava kalitesi; baş ağrısı, halsizlik,
nefes daralması, baş dönmesi, mide
bulantısı gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açıyor.
Systemair Konut Tipi Klima Santralleri,
22
ortamdaki havanın kalitesini yükseltirken,
filtreleri sayesinde alerjilere karşı kalkan
oluşturuyor ve fonksiyonel özelliğiyle
ortamdaki istenmeyen kokuları yok ediyor.
Systemair Konut Tipi Klima Santralleri;
ocak üstü, duvar ve tavan arasına
yerleştirilerek farklı dizayn seçenekleri ile
evinizin dekoruna uygun çözümler sunuyor.
Systemair HSK, ISK–SODEX Fuarı’nda,
misafirlerini, 2 numaralı salonda yer alan
standında ağırlayacak.
Haberler
İSİB Antalya Çalıştayı gerçekleşti
İSİB Antalya Çalıştayı 2 - 5 Nisan 2014 tarihlerinde Antalya Belek, Calista Luxury Resort
Hotel’de 210 kişinin katılımı ile gerçekleşti.
İKLİMLENDİRME sektörünü
2023 yılı hedeflerine taşıyacak olan
stratejilerin, sektörün sorunlarının ve
çözüm önerilerinin tartışıldığı “Proje
Değerlendirme Ve Gözden Geçirme
Çalıştayı” yapıldı.
İSİB üyelerinin, öğretim görevlilerinin
ve sektör basınının izlediği Çalıştay, her
biri farklı konu başlıklarında geliştirdikleri
projeleri aktarmak üzere masa üyelerinin
katılımı ve başkanları’nın sunumlarıyla
devam etti.
İSİB Yönetim Kurulu Başkanı S. Zeki
Poyraz’ın 2 Nisan öğleden sonra açılış
konuşması ile başlayan etkinlik, Can
Fuat Gürlesel – Dünya Ekonomisi ve G.
Kore İhracata Dayalı Büyüme Modeli
konuşması ile ilk günü tamamladı.
İSİB Çalıştayı’nın ikinci ve üçüncü günleri;
Masa 1Proje sunumunu Murat Demirta yaptı.
Konu:Yeni pazarlarda yol açıcı payda ların olu turulması, talebin yöneti ve
geli tirilmesi.
Masa 11 Proje Sunumunu Macit Toksoy yaptı.
Konu: İklimlendirmede Uzman Mühendislik kurumu
Masa 2 Proje sunumunu Prof. Dr. İsmail Ekmekçi yaptı.
Konu:Üniversiteler ara tırmaları konusunda uzmanla acakları alanları
seçmeli, bu konuda yetkin olarak stratejik planlarını üretmeliler.
Masa 14 Proje Sunumunu Naci ahin yaptı.
Konu: Firmaların mühendislik, ar-ge, inovasyon ihtiyaçlarının belirlenmesi ve
bu ihtiyaçlar için gereken araçların olu turulması
Masa 3 Proje sunumunu Hüseyin Bulgurcu yaptı.
Konu:Endüstri Meslek Liseleri ve Meslek Yüksekokullarının İklimlendirme
Alanlarında Görev Yapan Öğretim Elemanlarının Yeterliliklerinin Geli tirilmesi
Masa 15 Proje Sunumunu Mur it Çelikkol yaptı.
Konu: Müteahhitler ile i birliği geli tirme
Masa 4 Proje sunumunu Vural Eroğlu yaptı.
Konu:Üst yönetimlere farkındalık eğitimi
Masa 5 Proje sunumunu Murat Bakanay yaptı.
Konu.Pazar ara tırma, veri toplama çalı malarında ve yeni pazarlara
girilmesi sırasında i birliği
Masa 13 Proje Sunumunu Uğur Otaran yaptı.
Konu: Meslek liselerinde eğitimcilerin eğitimi ve üretken MYO ların
yapılanması
Özel Sunum:
Yaman KOÇ - “Dı ticaret istihbarat elmanları ile geli melidir.”
Masa 7 Proje Sunumunu Murat Kurtalan yaptı.
Konu: İklimlendirme ürünlerini kapsayan Avrupa ve Türkiyede ki standartların
incelenerek kar ıla tırılması
Masa 6 Proje Sunumunu Metin Akda yaptı.
konu: Kümelenme ile rekabet gücü yaratmak
24
Masa 9 Proje Sunumunu Turhan Karakaya yaptı.
Konu: İklimlendirme sektörü firmaların kurumsalla maları için araç
sağlanması
Masa 10 Proje Sunumunu Ertuğrul en ve Hakkı Buyruk yaptı.
Konu: İklimlendirme faaliyetlerinin Lobi çalı maları
MASA 12 Proje Sunumunu Bahadırhan Tari yaptı. Resim yok
Konu: Üniversite sanayi i birliğinin sağlanması için etkin bir modelin
geli tirilmesi
Ashrae Chapter Türkiye Ba kanı Prof. Dr. Barı Özerdem
Konu: Ashrae’nin dünyadaki yeri ve Ashrae Türkiye Chapter’ın kurulu u, yol
haritası hakkında bilgiler verdi.
Kapanı Konu ması : S. Zeki Poyraz, yönetim ve denetim kurulunu davet
ederek “bu çalı maların arkasındaki güce te ekkür ediyorum” dedi. Ayrıca
bu organizasyonda emeği geçen her kese te ekkür ederek, çalı taydaki
sunumları özetledi. İSİB’in düzenlediği Tasarım Yarı ması hakkında bilgi verdi
ve katılım için çağrıda bulundu. 30 Nisan’da Ankara’da ba arılı ihracatçılara
verilecek ödül töreninin bilgisini vererek sektörü davet etti.
Haberler
Üntes Mostra Convegno Expocomfort
(MCE) fuarında yine yerini aldı
Son yıllarda değişen fuarlara katılım stratejisiyle Üntes, sektörün önde gelen tüm
fuarlarında olduğu gibi MCE fuarında da bu yıl yine yerini aldı.
HIZLA değişen ve gelişen firma
ülkemiz içinde çok anlamlı olduğunu
düşünülen yeni ürünleri ile ziyaretçilerin
yüksek ilgisine sahip oldu. Özellikle
İtalyan ortağıyla birlikte Türkiye’de
üretime başladığı A sınıfı verimliliğe
sahip, Eurovent sertifikalı vidalı ve
scroll kompresörlü su soğutma grupları
(Chiller) fuarda taraflı tarafsız herkesin
takdirini topladı. Üntes, fuarda ülkemizi
su soğutma grupları ile temsil eden tek
firma oldu. Standına gelen ziyaretçiler
su soğutma gruplarındaki ürünleriyle
dünya devleri ile giriştiği mücadeledeki
başarısını takdir ettiler. Özellikle üretimi
tamamlanan tüm ürünlerin tek tek, en
son teknolojiler kullanılarak kurdukları ve
Avrupa’da dahi çok az sayıda örneği olan
laboratuarlarında, performans ve üretim
testleri yapıldıktan sonra sevk ediliyor
olması ziyaretçilerde güven yarattı.
Bunun yanı sıra, fancoiller için özel
olarak yine son teknolojileri kullanarak
kurdukları laboratuarları sayesinde
fancoiller, yeni dizaynıyla ilk defa bu
fuarda ziyaretçilerle buluştu ve yüksek
ilgi gördü. Yeni dizaynıyla eskisine oranla
daha estetik, daha sessiz ve daha iyi
çalışma performansına sahip fancoiller,
Türkiye’de olduğu gibi, tüm dünyada
Üntes’e güç kattı.
Havuz nem alma klima santralleri
ve hijyenik alanlar için dizayn edilen
paket hijyenik klima santralleri fuarda
sergilediği diğer ürünlerdi. Türkiye’nin
önde gelen klima santrali üreticilerinden
biri olarak, özel uygulamalara yönelik bu
tür ürünler, Üntes’i rakiplerinden ayıran
en önemli özelliği olarak öne çıktı. Havuz
nem alma klima santrallerinde uyguladığı
EC motor-fan uygulaması ve paket
hijyenik klima santrallerinde heat-pump
uygulamaları bu yıl bu fuarla birlikte
ziyaretçilerle tanıştırdığı yeniliklerindendi.
KBSB önderliğinde termik santrallerde yerlileştirme
platformu (TSYB)oluşturuldu.
KISA adı KBSB olan Kazan ve Basınçlı
Kap Sanayicileri Birliği’nin önderliğinde
Termik Santrallerde Yerlileştirme
Platformu oluşturuldu.
Platformda; Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı’ndan EÜA Termik Santraller
Daire Başkanlığı, Enerji İşleri Genel
Müdürlüğü; Bilim Teknoloji ve Sanayi
Bakanlığı’ndan Tübitak MAM Enerji
26
Enstitüsü ve Sanayi Genel Müdürlüğü
yetkilileri ile özel sektörü temsilen
Mimsan End. Kazan San. A. , Isı Sanayi
A. , Alfa Mak. Kazan San. A. , Selnikel Isı
Klima Cih. San. A. , Handar Çelik Konst.
Ltd. ti. yetkilileri yer aldılar.
Termik santrallerde yerlileştirme
platformu(TSYP) Ankara’da yaptığı ilk
toplantıda hedefini cari açığı yıllık 2.5
Milyar $ azaltmak olarak belirledi. u
anda yerli katkı oranının % 5 olduğu
Termik Santral pazarında 2023 yılına
kadar bu katkının % 90 ‘a çıkarılması
hedef olarak benimsendi. Bu sayede
ülkemizde yıllık 2.5 Milyar $ döviz
çıkışı engellenmiş ve 200.000 kişilik
bir istihdam kapasitesi açılmış olacağı
toplantıda dile getirildi.
Haberler
Daikin, gelecek hedeflerini paylaştı
Daikin, ürün ve hizmet alımı yaptığı şirket yöneticileri ile bir araya gelerek, gelecek
hedeflerini paylaştı. “İnsana saygılı, doğaya duyarlı, dünya iklimlendirme uzmanı” sloganı
ile The Green Park Pendik Hotel & Convention Center’da gerçekleşen Daikin Paydaş
Toplantısı, 200’den fazla tedarikçi ile Daikin yöneticilerini buluşturdu.
DAIKIN Türkiye CEO’su Hasan Önder,
13 kişi ile çıktıkları yola bugün bir dünya
devinin çatısı altında devam ettiklerini
hatırlatırken, “ u an sektörümüzde
hem ürün gamı hem de cirosal olarak
en büyük markayız. Daikin’in faaliyet
gösterdiği 160 ülke arasında en hızlı
büyüyen marka olmayı başardık.
Tüm paydaşlarımızı da yanımızda
görmek istiyoruz. Biz büyüyorsak siz de
büyümelisiniz. Bizim kuşağın durmak
gibi bir lüksü yok, çok çalışacağız, hep
birlikte kazanacağız, ülkemiz kazanacak.
Japonların mantık ve planlamaya ağırlık
veren yönleri ile Türkler’in duygusal ve
hızlı aksiyona geçen yönlerinin birbirini
tamamlıyor. Tüm tedarikçiler bu yapıdan
yararlanabilir.” dedi.
Daikin Türkiye’nin yeni Başkan
Yardımcısı Hideki Nishumura’yı tanıtan
Önder, “Daha önce bizimle birlikte olan
28
Takayuki Kamekawa Daikin İtalya’nın
başına atandı. Bu bizim için bir gurur
kaynağı” dedi.
Daikin Akademi çalışmalarına
katılmalarını öneren Önder, “Arkamızda
büyük bir markanın gücü var, 5 yıllık
planlar dahilinde hep birlikte bölgemizde
ve Avrupa’da önemli işlere imza atacağız”
diye konuştu.
Daikin Üretim Departmanı Müdürü
Cemil Yiğit, tedarikçilerden Daikin’in
Hendek Tesisleri’ni ‘dünyaya açılan kapı’
olarak görmelerini istedi.
Daikin Satın Alma Müdürü Alper
Reisoğlu ise, PDS olarak tanımlanan
Daikin Üretim Sistemi’ni anlatırken, bunun
“Planla-Uygula-Kontrol et ve Önlem Al”
döngüsüne göre şekillendiğini vurguladı.
Daikin Genel Müdür Yardımcısı Tansel
Büyükakten de, Daikin’in geleceğe yatırım
yapan bir marka oluğunu vurgulayarak,
bu doğrultuda hep uzun vadeli planlarla
hareket ettiklerini, paydaşlardan
beklentilerinin de bu yönde olduğunu dile
getirdi.
Daikin Hendek Fabrika Müdürü
Shigeru Nozaki, PDS’in üzerinde durduğu
en önemli konuları “kalite, maliyet ve
teslimat” olarak sıralarken, “İşletmelerde
çok büyük oranda maliyet düşüşü
sağlamak zordur, önemli olan küçük
iyileştirmeleri sürekli kılmaktır” dedi.
Daikin Satış Sonrası Hizmetler
Direktörü ve Daikin Akademi
Koordinatörü Neslihan Yeşilyurt da,
“düşünebilen, araştıran ve üretebilen
insanlar yetiştirme” misyonu ile yeniden
yapılandırılan akademinin faaliyetleri
hakkında bilgi verdi. Bu yıl Maltepe’de
yeni binasına taşınacak olan Daikin
Akademi eğitimlerinden tedarikçilerin
yararlanabileceğini de belirtti.
Haberler
Das Yalıtım, 100% yerli ürünleri ile
ISK-Sodex Fuarı’nda
Das Yalıtım A. ., bünyesinde bulunan Oneflex markalı ürünleri ile salon 5, stand C-10 da
yerini alıyor.
YÜKSEK ısı yalıtım değerine sahip olan
Oneflex elastomerik kauçuk köpükler
suya ve buhara karşı dirençli olmalarının
yanı sıra, UV (Ultra Violet-Mor Ötesi)
ışınlarına, zorlu hava koşullarına, yağlara
karşı da direnç özelliği taşıyor. Yüksek
buhar difüzyon değerine sahip olan
elastomerik kauçuk köpük malzemeler,
tesisatlarda iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma
kontrolü sağlıyor. Oneflex elastomerik
kauçuk köpüğü ısıtma, soğutma,
klima tesisatı, kanal, boru ekipman ve
armatürleri için özel olarak üretiliyor.
Oneflex Levha - Elastomerik Kauçuk
Köpüğü Yalıtım Levhaları, hem çeşitli
kalınlıklarda hem de dikdörtgen kesitli
havalandırma kanallarının flanşları
arasındaki mesafelere göre 100 ve
120 cm olmak üzere 2 farklı genişlikte
üretiliyor.
Oneflex Boru - Elastomerik Kauçuk
Köpüğü Yalıtım Boruları, Isıtma, soğutma
tesisatı, havalandırma sistemlerinde
düşük ısı iletkenlik katsayısı (0,033W/mK)
ile maximum tasarruflu ve çevre dostu
olup ideal bir çözüm sunuyor.
Fonec Levha - Yeni ürün - Yüksek
Performanslı Akustik & Ses Yalıtım
Malzemesi olup elastomerik kauçuk
köpüğü üretiminin firelerinin
değerlendirilmesi ile hem çevreci hem de
mükemmel bir performans ürünüdür.
Oneflex Artist - Yeni ürün Lamineli Alüminyum Folyo Arası
Kauçuk Köpüklü Flexible Boru, ısıtma,
soğutma, havalandırma ve atık gaz
geçiş hatlarında, yüksek gerilimli çelik
tel takviyeli, iç ve dış yüzeyi lamineli
alüminyum folyo ve bu yüzeyler arasında
kauçuk köpük izolasyon malzemesi
ile tam lamine edilerek üretilen esnek
havalandırma kanalıdır.
Grundfos, Y.T.Ü tarafından düzenlenen
kariyer panayırı etkinliğine katıldı
GRUNDFOS Türkiye, 25-26-27 Mart
tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi
Davutpaşa kampüsünde gerçekleşen
“Kariyer Panayırı”nda yerini aldı.
Yıldız Teknik Üniversitesi, İşletme
Kulübü tarafından organize edilen ve 3
gün süren etkinlik çerçevesinde, mezun
olmak üzere olan birçok öğrencinin
merak ettikleri yanıtlandı ve iş başvuruları
değerlendirilirdi. Panayırda yerini alan
Grundfos Türkiye standına ilgi yoğundu.
Öğrenciler, firma hakkında bilgi edinirken,
sunulan staj imkanlarını da değerlendirme
fırsatı yakaladılar.
30
Haberler
Erensan’dan
yatırım ve istihdam hedefleri
Isı sektörünün ülkemizdeki öncü markası Erensan’ın Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren’in
ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısında ısıtma sektörü, Erensan’ın sektöre
sağladığı katma değer ve istihdamın yanı sıra son dönemde dünya gündemini oldukça
meşgul eden tasarruf, çevre ve enerji verimliliği konuları konuşuldu.
ERENSAN’IN ısıtma sektöründeki yeri
ve sektöre yönelik faaliyetlerine değinen
Ayhan Eren, “Erensan sektörde yarım
asrı geride bırakmış ülkemizin öncü
ve kendi sektöründe lider markasıdır.
Ekonomi çevrelerince cari açığa reçete
kabul edilen bir rol model olarak sunulan
Atlantic Group ile bildiğiniz gibi bir
ortaklık gerçekleştirdik. Bu ortaklığın
ardından bugüne kadar 25 milyon lira
yatırım yaptığımız Yozgat’taki tesisimizi
büyüttük ve ihracat yaptığımız ülke sayısı
100 ülkeye ulaştı. Gerçekleştirdiğimiz
bu yatırımlarla ülke ekonomisine ve
istihdama katkı sağladık. Yozgat, 2011
yılında yapılan ortaklıkla beraber Atlantic
Group’unun kazan üretim üssüne dönüştü.
Kısa ve orta vadede geliştirdiğimiz yeni
ürünlerin üretimi için 5 milyon liralık
ayrıca yeni bir yatırım ve sağladığımız
istihdamı yüzde 20 artırma hedefimiz
var” diye konuştu.
“Tamamı yerli hammadde kullanıyor
olmamız ve istihdamı da katarsak ülke
ekonomisi için ciddi bir katma değer
yaratıyoruz diyebilirim” diyen Eren,
“Dünya ‘Made in Yozgat’ imzalı kazanlar
kullanmaya başladı. Yozgat işçisinin
yaptığı ürün bugün İtalya’da Torino
Hastanesi’nde, İngiltere Cambridge
Üniversitesi’nde, Avusturalya’da
insanların evlerinde, Afrika’da süt ürünleri
üreten mandıralarında, Kazakistan’da
yağ fabrikasında, Rusya’da şehirlerin
ısıtılmasında, Meksika’da kozmetik
fabrikasında ve yaklaşık 100 ülkede
çalışıyor. Biz de bunu istikrarlı bir biçimde
geleceğe taşımak istiyoruz” dedi.
Ayhan Eren, “Isıtma sektörü,
inşaat ve sanayi yatırımları sektörüne
32
bağlı ürünler geliştirerek, söz konusu
sektörlerde yaşanan değişimlere paralel
bir seyir izliyor. Dolayısıyla İnşaat
sektöründeki büyüme; TOKİ ve özel
sektör yatırımlarının yanı sıra Binalarda
Enerji Verimliliği Kanunu (BEP), ısıtma
sektöründe talep artışı yaşanmasına
sebep oldu. Binalarda Enerji Verimliliği
Kanunu sayesinde 2000 m2 den
büyük binalarda Merkezi Sistem Kazan
Kullanımı şartı ile Merkezi Sistem Kazan
satışlarında bir büyüme gerçekleşti.
Kentsel Dönüşüm yasasıyla depreme
dayanıklı olmayan binaların yeniden
yapılandırılması veya yıkılarak yeniden
yapılması da başlayınca ısıtma sektörü
hareketli bir döneme girdi” dedi.
Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan
Eren, “Dünya çevreye duyarlı, enerji
verimliliği ve tüketimde tasarruf sağlayan
ürünlere odaklandı. Enerji verimliliği
çıkan yasa ve yönetmeliklerle, yapılan
uluslararası anlaşmalarla zorunlu hale
gelmeye başladı. Enerji verimliliği yasası
ile kaliteyi düşürmeden, ekonomik
kalkınma ve sosyal refahı engellemeden
enerji tüketimini en aza indirmek
amaçlanmaktadır. Bu noktada Türkiye’nin
kendinden yoğuşmalı ilk kazanını da
üreten Erensan bunun yanında geniş ürün
gamı ile enerji verimliliği ve sektörde
önemli bir açığı kapatıyor” dedi.
Haberler
FORM Temiz
Enerji Solarex
Fuarı’ndaydı
AFS, Chinaref’ten
memnun döndü
Güneşten elektrik üretme konusunda
anahtar teslim projeler gerçekleştiren
Form Temiz Enerji, 7. Uluslararası
Güneş Enerjisi ve Teknolojileri Solarex
Fuarı’nda endüstriyel kuruluşlara
yönelik güneşten elektrik üretimi
konusunda geliştirdiği çözüm önerilerini
ziyaretçilerle paylaştı.
10-12 NİSAN 2014 tarihleri arasında Form Temiz
Enerji fuarda, çözüm ortağı Yingli Solar’ın son nesil güneş
panellerini sergileme imkanı buldu.
Fuarla ilgili olarak Enis Behar “Sektörde güneş panelleri
ile ilgili uygulama yapmış olan çok az firma olmasından
dolayı ziyaretçilerin ana beklentilerinden biri gerçek iş
deneyimi olan firmalar ile görüşmekti. Bu anlamda çözüm
arayan şirketler için Form Temiz Enerji uygulamaları ile
doğru adres oldu. Fotovoltaik sektörü, 1 MW altı serbest
kurulum ve 1MW üstü lisanslı uygulamalar ile ilgili kanunların
da çıkmış olmasından dolayı oldukça hareketli bir yıl
yaşamakta. Yingli Solar, Fronius, Power-One, SMA, Schletter
gibi alanında dünyanın bir numarası olan markalarla iş
birliğimiz sayesinde müşterilerimize Türkiye’nin en verimli
güneş enerjisi sistemlerini kurma fırsatını elde ediyoruz” dedi.
1 kw anahtar teslim kurulumu sistem maliyetini 1.000 Avro
mertebelerinde yapabiliyor olduklarını belirten Enis Behar,
“hali hazırda çalışan referanslarımız ve ekibimiz sayesinde
de uygulama yapmak isteyen müşteriler için çok güvenilir bir
çözüm sağlayıcı oluyoruz “ dedi.
FormSolar, Yapı Kredi Leasing ile 60 ay vade, Turseff ile
banka kredilendirmesi olmak üzere halen Türkiye’de en geniş
alternatif ödeme seçenekleri ile müşterilerine hizmet veriyor.
34
AFS, üretimini yaptığı havalandırma
ekipmanları ile 9-11 Nisan tarihlerinde
gerçekleştirilen Chinaref 2014 fuarında
yerini aldı.
ULUSLARARASI fuar organizasyonlarının ihracat
pazarlarını geliştirmede önemli bir fırsat olduğunu söyleyen
AFS Genel Koordinatörü Zahid Poyraz, üretimini yaptıkları
flexible hava kanalları, anemostadlar/panjurlar, montaj
elemanları ve endüstriyel hortumları fuar katılımcıları ile
paylaştıklarını ifade etti.
Yoğun ve çok verimli üç gün geçirdiklerini dile getiren
Poyraz, “ Fuarda yeni iş ortaklıkları imkanı yakaladık.
Genişleyen ürün yelpazemiz profesyonel ziyaretçilerin
ilgisini çekti. Üretici kimliğimizi ön planda tuttuk. Çünkü
AFS dünyanın 70 ülkesine ihracat yapıyor. Made in
Turkey markasını global arenada layıkı ile taşıdığımıza ve
tanıttığımıza inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin 2013 yılında Çin’e olan ihracatının 48
milyon dolardan 78 milyon dolara yükseldiğine de işaret
eden Poyraz, “Çin hepimizin bildiği gibi hem tüketimde
hem de üretimde son yılların en popüler pazarı. Böyle bir
realite karşısında AFS’nin de gelecek yıllardaki en önemli
hedeflerinden biri, Uzakdoğu pazarında daha etkin ve
geniş bir ihracat yelpazesine sahip olmaktır. Yatırımlarım
kararlarımız içinde orta vadede Çin’de üretime adım atmak
da bulunuyor. Çin’in sektördeki gücüne rağmen, ürünlerimize
gösterilen ilgiden memnun kaldık. Her zaman olduğu
gelecekte de yurt dışı fuarlara ağırlık vermeye devam
edeceğiz “ dedi.
Haberler
Ayvaz indoor-flex bina içi
tesisat hortumu
Ayvaz komple paslanmaz çelik malzeme kullanarak, TS EN 15266 standardına uygun
olarak ürettiği Indoor-flex gaz hortumlarıyla, müteahhit ve tesisatçılara bina içi doğalgaz
tesisatlarındaki gaz dağıtımı ve gazın tüm kullanım yerlerine ulaştırılması
ş
için
ç daha esnek,
güvenilir ve etkin bir çözüm getiriyor.
DO ALGAZI bina içi (daire içi)
tesisatlarında kullanım yerlerine
ulaştırmak, tesisatçılar için rijit boru ve
fitingslerin kullanımından kaynaklanan
pek çok nedenden ötürü hep sıkıntılı bir
konu olmuştur. Bu malzemeler kullanılarak
yapılan klasik bina içi doğalgaz tesisatları,
zaman ve işçilik maliyetlerini artırdığı
gibi her dönüş noktasında bakım ihtiyacı
doğurmaktadır.
Indoor-flex, rijit boru bağlantılarına
kıyasla mükemmel bir performans ve
tesisat avantajı sunar. Ek parçaya gerek
duymayan yapısı ve yüksek esneklikte
doğalgaz dağıtım sistemi olmasının
yanı sıra, deprem riski yüksek bölgelerde
de kullanıcı güvenliği açısından üstün
özellikler taşıyan bir sistemdir.
Avrupa Standardı EN 15266’ya
uygun olarak üretilen sistem, Amerika
ve Japonya’da 30, Avrupa’da ise 3 yıldır
güvenle kullanılıyor.
Indoor-flex Bina İçi Tesisat
Hortumunun Avantajları
Indoor-flex sistemi geleneksel
uygulamalara kıyasla; taşıma, ölçme,
kesme, diş çekme, boru sabitleme ve
bağlama gibi yoğun iş gücü gerektiren
konularda büyük avantajlar sunar.
Indoor-flex’in rijit sisteme oranla
en büyük özelliklerinden biri hafif ve
kolay taşınabilir olmasıdır. Makara ve
kangal formda piyasaya sunulduğu için,
montajı yapılacak yere bir kişi tarafından
kolayca taşınabilir. Ayrıca az yer tuttuğu
için depolama alanından da tasarruf
sağlar. Indoor-flex pratik bir bağlantı
alternatifidir; basit kesme ve sıyırma
aparatları kullanarak montajı yapılabilir.
Daire içi doğalgaz tesisatını, rijit boru
kullanılan geleneksel sistemlere oranla çok
daha hızlı yapar ve zamandan kazanırsınız.
36
Indoor-flex’i geleneksel sistemlerden
ayıran en önemli özelliklerden biri de
güvenliğidir. Rijit boru kullanarak doğalgaz
tesisatı yaptığınızda, çok sayıda ara
bağlantı kullanırsınız. Indoor-flex ise
esnek olduğu için ara bağlantı parçası
veya dirsek gerektirmez; deprem riski
bulunan bölgelerde rijit boruya kıyasla çok
daha güvenlidir. Tüm bu avantajlara ek
olarak Indoor-flex mutfağınızın güzelliğini
bozmaz. Hortumları gizleyen kanallar
sayesinde dekoratif bir görüntü sunar.
Indoor-flex’in Uygulanması
Indoor-flex, depolaması ve taşıması
kadar uygulaması da kolay yepyeni bir
sistemdir. Aşağıdaki adımları izleyerek
siz de güvenli bir bağlantıyı kolayca
uygulayabilirsiniz.
1 - Tesisat Yolunun Seçilmesi: Tesisat
yolunu seçerken en kısa ve dönüşlerin
en az olduğu yol seçilmelidir. Seçim
yaparken uygunluk tespitine de dikkat
edilmesi gerekir.
2 - Hortum Çaplarının Tespiti: Hortum
çaplarının tespiti sistemde gereken
akışkan debisine göre sistemi
tasarlayan mühendisler tarafından
hesaplanır.
3 - Ayrım Noktalarının Tespiti: Ayrım
noktalarının tespiti, gaz yakıcı cihaz ve
tesisat yolunun fiziki durumu ile basınç
kayıplarına göre tespit edilir.
4 - Hortum Kanalının Montajı: Hortum
kanalları daire içlerinde 2
metrenin altındaki yerlerde
daire dışında kalan
kısımda ise komple kanal
kullanılması zorunludur.
Daire içinde 2 metrenin
üstündeki yerlerde isteğe
bağlı olarak hortum
kelepçesiyle de montaj yapılabilir.
5 - Hortum Montajı: Hortumu monte
ederken şu kurallara uyulmalıdır.
Hortumun ucu 4 cm kadar
düzleştirilmeli ve PVC kaplama
sıyrılmalıdır. Hortum kesildikten sonra
bağlantı parçası montajlanmalı ve son
olarak somunlar sıkılmalıdır.
6 - Vanaların Montajı: Vanaların
montajında dişli bağlantılarında
muhakkak sızdırmazlık elemanı
kullanılmalıdır. Tesisatta hortumların
burulmaması için öncelikle dişli
bağlantılar yapılmalı, sonrasında
hortum bağlantısı yapılmalıdır. Vana
bağlantılarında vanaları kelepce ile
sabitlenmelidir.
7 - Kaçak Testi: Hattın doğru kurulduğunu
kontrol etmek ve gaz kaçaklarına
mahal vermemek için kaçak testi
yapınız.
8 - Plastik Kapakların Kapatılması: Sistem
montajından sonra kanal kapaklarını
kapatarak işlemi tamamlayınız.
Haberler
Vaillant Türkiye, inşaat sektörünün öncülerini
Almanya’daki üretim tesislerinde ağırladı
Vaillant Türkiye, inşaat sektöründen 40 yönetici ve mimarı ileri teknolojide üretilen enerji
ürünleri ve sistemlerini tanıtmak amacıyla Almanya’daki üretim tesislerinde ağırladı.
GERÇEKLEŞTİRİLEN gezi ile
ziyaretçilere Vaillant’ın üretim
teknolojisi, Ar-Ge merkezleri, satış
sonrası hizmetlerindeki farklı çözümler
ile proje ve dizaynla ilgili teknik konular
hakkında bilgi verildi. Ziyaretçiler,
Remscheid’daki fabrikada yeni nesil
ecoTEC tam yoğuşmalı kombi üretim
tesisini ve Gelsenkirshen’de bulunan solar,
ısı pompası, kazan, mini kojenerasyon
üretim tesislerini yakından görme imkânı
buldular.
Davetlilere Vaillant Group’un dünyada
ki konumu, üretim tesisleri, vizyonu ve
hedefleri hakkında bilgi veren Vaillant
Group Türkiye CEO’su Dr. Axel Busch,
Vaillant Türkiye’nin Vaillant Group’ta
yer alan diğer ülkelere örnek teşkil
ettiğini ve yetkili satıcı sistemi, servis
organizasyonu ve şikayet bölümü gibi
satış sonrası hizmetleri ile grupta tek
olduğunu ifade etti. Vaillant Group
TekniktenSorumlu Genel Müdür Dr.
Carsten Stelzer ise konuklarla Vaillant
Türkiye’nin grup içindeki yeri ve önemi
hakkındaki bilgileri paylaştı. Dr. Stelzer;
Vaillant’ın Türkiye’ye yönelik gelecek
planları, vizyonu ve ürünleri hakkında
bilgi verdi. İnşaat sektörünün dinamik
ve sürekli gelişen yapısı nedeniyle
Türkiye ‘ye Vaillant Group olarak çok
güvendiklerini belirten Dr. Stelzer,
Türkiye’nin şimdi olduğu gibi gelecekte
de grubun sürükleyici ülkelerinden biri
olacağına vurgu yaptı.
Ayvaz, Mostra Convegno Fuarında
yenilikçi ürünleriyle öne çıktı
Tesisat sektörünün öncüsü Ayvaz, 18-21 Mart 2014 tarihleri arasında İtalya’nın Milano
kentinde gerçekleştirilen MCE Mostra Convegno Expocomfort fuarına katıldı.
AVRUPA’NIN en büyük HVAC
organizasyonlarından biri olan fuarda
Ayvaz ürünleri ziyaretçiler tarafından
büyük ilgi gördü. Indoor-flex bina içi
doğal gaz tesisat hortumları, N-Gas
doğal gaz bağlantı hortumları, sprinkler
bağlantı hortumları, U-flex / V-flex
bağlantı elemanları ve kardan mafsallı
kompansatörler ile öne çıkan Ayvaz, 72
metrekarelik standında yeni ürünlerini de
ziyaretçilere sundu.
Konuyla ilgili görüşlerini bildiren Ayvaz
A. . Dış Satış Müdürü Yeşim Saraç,
şirketin bugün geldiği noktada hızla
38
büyümeye devam ettiğini belirtti, “Ayvaz
daima geleceğe bakarak büyümesini
sürdürüyor. Bu doğrultuda yurt dışında
Almanya, İtalya, Brezilya, İngiltere
ve Ortadoğu’da yeni depo ve satış
ofislerimizi oluşturuyor, yurt dışında daha
da büyüyerek hak ettiğimiz yeri almak
için çaba sarf ediyoruz, 2013 yılında 86
ülkeye ihracat yaptık” dedi.
“2010 yılından itibaren Rusya’da,
2011’den itibaren de Bulgaristan’da
esnek metal hortum üretimine başladık.
Buralardaki fabrikalar, özellikle Rusya’dan
gelen gaz hortumu taleplerini karşılıyor”
diyen Dış Satış Müdürü, yılda ortalama
25-30 yurt dışı fuara katıldıklarını, bu
organizasyonlarda Ayvaz’ın tüm ürün
gruplarının büyük rağbet gördüğünü de
sözlerine ekledi.
Haberler
İSİB Antalya Çalıştayı’nda
gerçekleşen Ashrae sunumu
Prof. Dr. Barış Özerdem / Ashrae Turkish Chapter Başkanı
1894 yılında ASHVE (American Society of Heating and Ventilation Engineers)derneği
kuruluyor. 1904’de ise ASRE (American Society of Refrigeration Engineers) derneği
faaliyete geçiyor. ASHVE, 1954 yılında adını ASHAE (American Society of Heating and Airconditioning Engineers) olarak değiştiriyor ve 1959 yılında ASRE ile birleşerek bugünkü
ASHRAE (American Society of Heating Refrigeration and Air-conditioning Engineers)
derneği adını alıyor.
ASHRAE, adındaki «American»
ibaresine karşın 1980’lerde küresel
bir yapıya kavuşarak pek çok ülkede
“chapter” ve “section” oluşturdu.
Halihazırda 130 ülkede 54.000’nin
üzerinde üyesi mevcuttur. Mühendislerin
yanı sıra mimarlar, müteahhitler,
üreticiler, satıcılar üye olabiliyor.
ASHRAE’nin odaklandığı konular bina
tesisat sistemleri, enerji verimliliği, iç
hava kalitesi ve sürdürülebilirlik olarak
tanımlanıyor.
Faaliyetleri, üyelerin ihtiyaç duyduğu
teknik bilgileri sunmak, standartları
oluşturmak, paylaşmak, mesleki eğitime
40
katkı sağlamak ve üyeleri arasında
iletişim sağlamak. Kendi ar-ge bütçesi
olan ender sektör dinamiklerinden bir
tanesi.
Organizasyon yapısı 14 bölgeden
oluşuyor.12 si Amerika’da, 1 ‘i Asya
bölgesi, Geniş bölge olarak tanımlanan
7 ülkeyi içeren bir bölge var. Türkiye
Chapter olarak Avrupa alt bölgesinde
oluştu. Diğer alt bölgelerin başlıca
ülkeleri, Srilanka, Hindistan,Bangladeş,
Pakistan ve bazı Ortadoğu ülkeleri.
u anda 14 bölge altında 176 tane
Chapter var.
Chapter’ın daha küçük birimi olan
Section daha az sayıda. Biz de geçen
yıl Section olarak kurulduk. Bir yıl içinde
Chapter olduk. Bu Ashrae Üyelerimizin
başarısıdır, üstelikte daha önce daha
önce görülmemiş bir başarıdır.
Örneğin Benelux ülkelerinin
oluşturduğu “section” bizden önce
kurulmuş olmasına rağmen Chapter
olamamış, Section olarak devam ediyor.
ASHRAE’nin misyonu, ısıtma,
havalandırma, iklimlendirme ve soğutma
bilimi ile ilgili insani faktörleri halkın
ve ASHRAE’nin değişen ihtiyaçları
doğrultusunda hizmet vermek üzere
geliştirmektir.
Haberler
Üç vizyonu ise şöyle
sıralanabilir:
1- Isıtma, havalandırma, iklimlendirme,
soğutma birimleri alanında küresel
anlamda lider olmak,
2-Teknik bilgi ve standartlar ve kılavuzlar
konusunda dünyada otorite olmak,
3- Mesleki gelişme, demografik değişimin
tanımı ve adapte olma ile farklılıkların
kucaklama imkanlarının da başlıca
sağlayıcısı olmak.
Temel değerlerine baktığımızda,
program, kurs, yayın ve diğer faaliyetlerde
mükemmelliyetçiliği görüyoruz.
Teknoloji transferi veya eğitim yoluyla
halkın yararına tesisat sektörünü ya da
tesisat mühendisliği birimini geliştirmek
olarak görüyoruz.
Ashrae ayrıca etik kurallarında
belirtildiği gibi mesleği ifa etme
esnasında dürüst davranmayı temel değer
olarak kabul eden bir yapılanma.
Sektöre liderlik etmek çok önemli,
üyelerinin bilgilendirme özelliklerini de
sektörel anlamda geliştirmek en büyük
temel değerlerinden bir tanesi.
Ve bütün bunların gerek yenileme
gerekse de halka hizmet vermeyi söz
veren Ashrae Turkish Chapter şöyle bir yol
haritasına sahip.
2012 yılında Ashrae üyelerinin
Türkiye’de bir Ashrae birliği örgütlenme
çalışmaları neticesinde 2013’de Dallas’da
yapılan Kış Konferansı’nda üyeler konseyi
tarafından Section olarak onaylandı.
Tam bir yıl geçtikten sonra bu yıl
New York’ta yapılan Kış Konferansı’nda
Chapter statüsüne yükseltildi.
Bu süreçler ile ilgi detaylı bilgileri,
oluşturduğumuz Linkedin ve Yahoo
Grupları’nda ve bazı yayın organlarında
ben ve arkadaşlarım paylaştı.
Bu grupları izlemek için Ashrae üyelik
zorunluluğu yok, herkese açıktır.
27 mart 2014’de İSİB Sponsorluğu’nda
yapılan yemekli törende Ashrae Başkanı
Mr. William Bahnfleth, ve Geniş Bölge
Başkanı olan Ashok Vimani katılımı ile
Chapter beratımız bize takdim edildi.
Burada Yürütme Kurulu arkadaşlarımızı
görüyorsunuz.
Aynı zamanda Penn State
Üniversitesi’nde profesör olan Başkan
Mr. William Bahnfleth 27 Mart tarihinde
42
Bahçeşehir Üniversitesi’nde ve 28 Mart
tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde
“iç hava kalitesi ile binalarda enerji
verimliliğinin entegrasyonu” konusunda iki
adet seminer verdi. Bu da bizim Chapter
olarak ilk faaliyetimiz oldu.
Niçin Chapter olduk?
Üyelerimize daha iyi hizmet sunup üye
sayımızı artırmak imkanı veriyor. u anda
80’in üzerinde üyemiz var.
En az üç yıl süre içinde Chapter olarak
görev yaptıktan sonra kendi içinizde
Section veya Chapter üretebiliyorsunuz,
Türkiye’de bu sayılar artabilir.
Her Chapter’ın genel çerçeveleri
Ashrae tarafından belirlenmiş olmakla
birlikte kendine özgü bazı idare anlamda
maddeleri içeren bir tüzüğü var.
Türkish Chapter olarak geniş bölgenin
yönetimindeki seçimlerine katılma, oy
verme veya göreve seçilme imkanlarına
sahip oluyoruz. Bu da bize yayın ve
standartlara aktif katılım imkanı veriyor.
Ashrae’nin seçkin bir konuşmacı
programı vardır. Tüm dünyada Ashrae
tarafından tescillenmiş konuşmacılar,
belirli sürelerde Chapterları ziyaret edip
bu seminerleri veriyorlar. Dolayısı ile o
programa katılma imkanı oluyor.
Bu arada geniş bölgenin de benzer
programı var. Her iki seçkin konuşmacı
programında konuşma tertiplenmiş
oluyor. Gerek her yıl yapılan geniş bölge
kongrelerinde ya da Ashrae kongrelerinde
tüzüğün değişik maddelerine ilave etmek
gerektiğini düşündüklerimiz içinde önerge
verme hakkımız oluyor.
Üniversitelerimizde öğrenci üyelerimiz
oluyor. 25 $ gibi bir rakam ile üye olmaları
sağlanabiliyor. Gerek öğrenci prowjeleri
olsun gerekse diğer projeler olsun bu
yarışmalara Chapter üzerinden katılma
imkanımız oluyor.
Ahrae’nin sertifikasyon eğitimleri
oluyor, bize en yakın Atina’da bu eğitimler
var. Belkide bundan böyle bu eğitimleri
Türkiye’de yapabileceğiz.
Çeşitli ulusal ve uluslararası
organizasyonlarda Ashrae’nin desteğini
alabilme imkanımız var.
Ashrae, ar-ge desteği veren nadir
sektör derneklerinden biridir. Bu yıl
yaklaşık 5 milyon $ sadece Amerika dışı
ayrılmış bütçesi var.
Türkish Chapter olarak uygun projeler
önerir ve başvurursak bu bütçeden pay
alabiliriz.
2014 Ocak ayında ASHRAE Kış
Konferansı ve Sergisi vardı.
Burada başlıca; bina bilgi sistemleri,
devreye alma, işletme, bakım, soğutma,
çevre sağlığı tesisat sistemleri ve genel
anlamda uygulamalarıyla yüksek binaların
performansı üzerinde duruldu.
Sunulan teknik bilgilere ilave olarak
bu benzer alanlarda çalıştayların,
seminerlerin ya da konferansların ve
poster sunumların yapıldığını gördük.
Değişik kurslarda düzenlenmişti. Bu
esnada çeşitli ödüller de verildi.
u anda başlangıçta olduğumuzun
bilincindeyiz. Tüm bunların sizlerce de
bilinmesini arzu ediyoruz.
Yeni kurulduğumuz için henüz bütçemiz
yok, bundan böyle Ashrae’nin hesabına
resmi hesap açma imkanımız olacak.
Biz bu çalışmalara İSİB ‘den bağımsız
olarak başladık.
Section olduktan sonra İSİB bize
yardımcı olmaya başladı. Sadece İSİB
değil ilgili tüm dernekler ile irtibatımız
oldu. Her konuda işbirliğine açık
olduğumuzu söyledik. TTMD ile Ashrae
ilişkilerini daha da ileriye götürmemiz
bize güç katacaktır. İSİB’in kuruluşumuza
müdahil olmamıştır. Sadece ülkemizin
iklimlendirme sektörünün gücünü
göstermek için Ashrae Başkanı ve
yetkililerinden oluşan davetlilerimizi
ağırlama konusunda yardımları oldu.
Öğrenci üyelere ise İSİB katkıda
bulunacağını ifade etti. Öğrenci üyelerin
ücretinin yarısını İSİB ödemek istediğini
belirtti. Bu da ülkemiz ve öğrencilerimiz
için önemli bir katkıdır.
Kurulması zorunlu Komitelerimiz ve
Opsiyonel Komitelerimiz var. Bunları
kısa sürede 80’in üzerindeki üyemiz ile
biraraya gelerek yol haritamızı çizeceğiz.
Dernek, Oda ve Birlikler ile ilişkilerimizi en
iyi olacak şekilde düzenleyeceğiz. imdilik
burada iyi niyetimizi anlatmak istedik.
Bu süreçleri sorunsuz yaşayacağımız
düşünüyoruz. İşbirliklerine açık
olduğumuzu söylüyoruz.
Sektördeki her derneğe aynı
mesafedeyiz.
Haberler
Baymak yeni Magnus kazanlarını tanıttı
Baymak, 8 Nisan tarihinde yaptığı bir basın toplantısı ile Magnus kazanlarını tanıttı.
TOPLANTIDA konuşan Baymak Genel
Müdürü Ender Çolak, “Baymak Magnus’un
ileri teknoloji ile üretildiğini, yüksek enerji
verimliliğine sahip olduğunu, Baymak’ın
yeni ürünlerinde çevreci olmasına dikkat
ettiklerini, yeni ürünler geliştirmenin
stratejik öneme sahip olduğu” söyledi
ve “Magnus’un ihtiyaca göre enerjiyi
kullanan bir kazan” olduğunun altını
çizdi. Magnus’un şimdilik Hollanda’dan
getirildiğini ancak yakında ülkemizde
üretileceğinin de müjdesi verdi. Hollanda
teknolojili yer tipi yoğuşmalı kazan
Magnus, 7 bar kazan su çalışma basıncı
sayesinde 20 - 23 katlı binalar veya
daha yüksek katlı binaların ısıtması için
kullanılabiliyor ve mekanik tesisatın
yapısına bağlı olarak, değişik mekanik
tasarımlarla gökdelenlerin ısıtması
yapılabiliyor. Düşük emisyon değerleri ile
de çevre dostu bir ürün olduğu belirtilen
Magnus kazanlar, tek cihazla 285 kw
kapasiteden 1300 kw kapasiteye kadar
12 değişik modelde, binanın ısı ihtiyacına
cevap verebilen, kapasite ihtiyacına
bağlı olarak; tek kazan kontrol paneli ile
beraber 15 adet kazanı kaskad olarak
çalıştırabiliyor. Magnus’un kontrol panosu
üzerindeki dijital ekranı sayesinde
çalışma / arıza ve kazan set değerleri
kolayca görülebiliyor. Üstelik bilgisayar
sistemine bağlanarak; uzaktan erişim
ile kazan değerleri ve ayarları kolayca
değiştirilebiliyor. Enerji tasarrufu ve
yüksek verimliliği ile ‘’ Yenilenebilir
Enerjili Binalarda ve LEED projelerinde’’
kullanılabilme özelliğine sahip. Kazanlar
ısı gücü kapasitesine bağlı olarak % 20 100 oranında modülasyon yaparak; yakıt
tasarrufu sağlıyor.
Das Yalıtım, Oneflex markalı ürünleri Maslak
No/l’in tercihi oldu.
ÜNLÜ Mimar Emre Arolat’ın “Green
Good Design Ödülü”ne layık görülen
projelerinden biri olan Maslak No/l Ofis
Plaza, gelişmiş teknolojisi sayesinde
yüzde 40 enerji tasarrufunu kendi kendine
sağlıyor. Toplam 26 kattan oluşan ofis
plazanın 20 katında, bin 42 metrekarelik
tek kat kullanımlı ofisler yer alırken, 5
katı otoparka ayrıldı. Yaşam katında;
toplantı salonları, cafe, sağlık merkezi gibi
yiyecek ve ek hizmetler ile profesyonel iş
hayatının ihtiyacı olan her şey bulunurken,
her katta sahip olduğu bahçeleri, yeşil
terasları, geniş bahçe ve havuz alanları ile
oksijen kaynağı da oluşturmakta.
Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü;
ısıtma, soğutma, klima tesisatı, kanal,
boru ekipman ve armatürleri için
kullanılmaktadır. Yüksek buhar difüzyon
değerine sahip olan elastomerik kauçuk
44
köpük malzemeler, tesisatlarda iyi bir ısı
yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyor.
Yeni ürün Fonec ise ses yalıtımı için hem
sağlıklı hem de çevreci özelliğe sahip.
Kurulduğu 2011 yılında ülkemizin en iyi
yatırım ödülünü alan DAS Yalıtım, 3 yıl gibi
kısa sürede Türkiye ve ihracat yaptığı 30’u
aşkın ülkede başarılı çalışmalar yapıyor.
Haberler
Avrupa yalıtım sektörü, İZODER’in
ev sahipliğinde Türkiye’de buluştu
11 Avrupa Birliği ülkesinden ısı yalıtımı ve mantolama konusunda faaliyetleri bulunan
derneklerin oluşturduğu bir üst yapı olan Avrupa Mantolama Birliği (EAE), genel kurul
toplantısını İzoder’in ev sahipliğinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdi.
27 MART 2014 tarihinde İstanbul
Radisson Blue Hotel’de yapılan toplantıya
Çevre ve ehircilik Bakanlığı Müsteşarı
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Çevre ve ehircilik
Bakanlığı Enerji Verimliliği Dairesi Başkan
Vekili Murat Bayram, Çevre ve ehircilik
Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdür
Yrd. Atila Erenler, İzoder Yönetim Kurulu
Üyeleri ve EAE üyeleri katıldı.
Toplatıda konuşan Çevre ve ehircilik
Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa
Öztürk, bakanlığın enerji verimliliği
alanındaki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği
ile enerji açısından performansı yüksek
binaların yapılmasının hedeflendiğinini
belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk şunları
söyledi: “Bu yönetmeliğin çıktısı olan
Enerji Kimlik Belgesi uygulaması, 1
Ocak 2011 tarihinde yeni yapılacak
binalarda başlatıldı. Bugüne kadar
160.000’in üzerinde Enerji Kimlik Belgesi
üretildi. Gelecekte bina satın alırken
veya kiralarken enerji sınıfına göre
değerlendirme yapılmasının öncelikli
kriterler arasına gireceğinden kuşkumuz
bulunmamaktadır. Tapu kayıtlarında
binanın enerji sınıfına ilişkin belirtme
yapılmasına yönelik çalışmalarımız
da devam etmektedir. Yine bu sistem,
mevcut binalara ne gibi iyileştirmeler
yapabilecekleri konusunda açıklamalar
yapacaktır. Bu çerçevede enerji verimliliği,
yalıtım gibi sektörlerin gelişmesine katkı
sağlayacak, ayrıca işsizlik ile mücadelede
önemli bir işgücü yaratacaktır. Ülkemize
enerji, çevre ve istihdam alanlarında
önemli bir katma değer yaratacaktır.
Ayrıca kamu olarak bizler de gelecekte
daha verimli binalar elde edebilmek
için mevzuat ve standartlarımızı
geliştirecek şekilde stratejiler oluşturmayı
hedefliyoruz.”
46
Yapı malzemeleri yönetmeliği
2013 yılında revize edildi
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, 2007 yılında
yürürlüğe giren yapı malzemeleri
yönetmeliği’nin Avrupa’daki gelişmelere
paralel olarak 2013 yılında revize
edildildiğini, yapı malzemelerinin denetim
çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
Mevzuat ve standartlar dahilinde yalıtım
yapılmasının, sadece yasal prosedürü
sağlamak olarak görülmemesi gerektiğine
dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Öztürk,
yalıtımın, toplumun ve bireyin hayat
kalitesini yükselten, ülke ekonomisine
fayda sağlayan bir girişim olarak görülmesi
gerektiğini ifade etti. Öztürk, bu konuda
kamuoyu bilincinin artırılmasına ve teknik
çalışmalara katkı sağladığı için İzoder’e
teşekkür etti.
İzoder enerji verimliliği
çalışmalarına destek veriyor
İzoder Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Fatih Öktem EAE üyelerini Türkiye’de
ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile
getirerek, ‘’EAE, Avrupa Birliği’nin enerji
verimliliği konusunda çalışma yürüten ve
politikalar geliştiren komisyonunda etkin
bir kurum. Biz de İzoder olarak Türkiye’de
binalarda enerji verimliliği konusunda her
türlü çalışmaya katılıyor ve katkı veriyoruz.
Enerji verimliliği bilincinin oluşmasında;
eğitimde, mevzuat çalışmalarında,
belgelendirmelerde öncü, katılımcı veya
destekçi rolümüzü her platformda ortaya
koyuyoruz. EAE üyeliğinin ülkemizin AB’ye
tam üye olma çalışmalarında kendi faaliyet
alanımızda katkı sağlayacağına inanıyoruz.
EAE’ nin sektörümüzle ilgili var olan AB
mevzuatlarını, gelecek ile ilgili düşünce
ve planlarını daha yakın izlemek ve daha
önemlisi bu konuda söyleyecek sözlerimiz
için önemli bir platform olduğunu
düşünüyoruz. Orta ve uzun vadeli enerji
stratejilerinin geliştirilmesinde etkin bir
kuruma üye olarak AB nezdindeki enerji
politikalarının belirlenmesine katkı verecek
ve oradaki gelişmelerden de sektörümüzü
haberdar edecek bir konuma gelmiş
olduk’’ dedi İzoder Isı Yalıtımı Komisyonu
Başkan Yardımcıları Gülay Dindoruk ve
Altuğ Akbaş, Türkiye yalıtım sektörü
pazarı, ilgili mevzuatlar ile teknik açıdan
gelinen noktayı katılımcılarla paylaştılar.
Toplantıda İzoder üyelik sertifikası da EAE
Başkanı Lothar Bombös tarafından İzoder
yönetim kurulu başkan yardımcısı Ertuğrul
en’e verildi. İzoder’in Avrupa mantolama
birliği (EAE) üyeliği İzoder, 11 Avrupa
Birliği ülkesinden ısı yalıtımı ve mantolama
konusunda faaliyetleri bulunan derneklerin
oluşturduğu bir üst yapı olan Avrupa
Mantolama Birliği’ne (EAE) Ocak 2014
tarihinde üye oldu. İZODER Yönetim Kurulu
Başkanı Ferdi Erdoğan, 11 Avrupa Birliği
ülkesi ile birlikte Türkiye’nin de aralarında
bulunduğu ısı yalıtımı ve mantolama
derneklerinin üye olduğu bir üst yapı olan
Avrupa Mantolama Birliği (EAE) genel kurul
toplantısının ülkemizde düzenlenmesinin,
hızla büyüyen sektörümüz açısından
önemli bir gelişme olduğunu kaydetti. Ferdi
Erdoğan, sektörün daha da gelişmesi için,
İZODER olarak, Avrupa Mantolama Birliği
gibi uluslararası bir kuruluşta aktif rol
almak istiyoruz şeklinde konuştu.
Haberler
TAV İnşaat, Abu Dabi’de yılın en
iyi havalimanı müteahhidi seçildi
Havacılık sektörünün en iyilerinin belirlendiği Emerging Markets Airporst Awards,
TAV İnşaat’ı “Yılın En İyi Havalimanı Müteahhidi” seçti.
BİRLEŞİK Arap Emirlikleri’nde Abu
Dabi’de gerçekleştirilen ödül töreninde,
bölgede kontrat bedeli 11 milyar dolara
varan projelerdeki imzasıyla TAV İnşaat,
havacılık profesyonellerinin ilk tercihi
oldu.
Uluslararası havacılık sektörü
otoritelerini bir araya getiren Birleşik
Arap Emirlikleri’nden Abu Dabi’deki
Emerging Markets Airports Awards Gelişen Piyasalar Havalimanı Ödülleri
kapsamında TAV İnşaat, “Yılın En İyi
Havalimanı Müteahhidi” seçildi. Abu
Dabi’de düzenlenen törende, TAV İnşaat
“Yılın En İyi Havalimanı Müteahhidi”
ödülünü kazanarak bu bölgedeki
başarısını bir kez daha belgeledi.
TAV İnşaat Ortadoğu Direktörü
Yusuf Akçayoğlu, “Dünyada havalimanı
yatırımlarının en yoğun olarak
gerçekleştiği bir bölgede yılın en
iyi havalimanı müteahhidi olarak
seçilmek bizi gururlandırdı. Havalimanı
inşaatlarındaki uzmanlığımızı ve
işlerimizin kalitesini bir kere daha
48
gösterdiğimizi düşünüyoruz. Katar’da
tamamladığımız Hamad Uluslararası
Havalimanı Yolcu Terminali Kompleksi
ve inşaatına devam ettiğimiz Abu
Dabi Uluslararası Havalimanı Midfield
Terminal Binası projeleri başta olmak
üzere Körfez Bölgesi’nde kontrat bedeli
11 milyar dolara varan projelerimiz ile
en başarılı Türk müteahhitleri arasında
bulunuyoruz. Bu bölgedeki havalimanı
projelerinin her birinde en seçkin mimarlık
ofisleri ve mühendislik firmaları çalışıyor.
Umman’da, Suudi Arabistan, Katar, Mısır,
Tunus ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde her
biri mühendislik harikası olan bu prestijli
projelerin tamamında değişmeyen
tek isim TAV İnşaat; tüm bu işverenler
tarafından tercih edilmenin gururunu
yaşıyoruz. TAV İnşaat olarak bölgede
iz bırakan projeler yapmaya devam
edeceğiz” dedi.
Arabian Reach tarafından bu yıl
dördüncüsü düzenlenen 2014 Emerging
Markets Airports Awards 23 kategoride
sahiplerini buldu. Havacılık, Uzay,
Kargo ve Lojistik sektörlerinde faaliyet
gösteren havalimanı profesyonellerini
bir araya getiren organizasyonda geçen
yıl TAV Grubu CEO’su M. Sani ener
“Yılın Havalimanı Profesyoneli” olarak
gösterilmiş, TAV İnşaat tarafından yapılan
İzmir Adnan Menderes Havalimanı
da “Ekolojik Yenilik Açısından En İyi
Havalimanı” seçilmişti.
Haberler
Uluslararası Enerji-Çevre Fuarı ve
Konferansı 20. Yaşında
20. ULUSLARARASI Enerji ve Çevre
Fuarı ve Konferansı (ICCI 2014) İstanbul
Fuar Merkezi’nde 24 - 25 - 26 Nisan
2014 tarihlerinde gerçekleşecek. Toplam
12 bin metrekarelik alanda ve 3 salonda
düzenlenecek ICCI 2014, toplamda 16 bine
yakın ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanıyor.
Fuar, sektörün en iyi tedarikçilerinin
geliştirdiği enerji ve çevre teknolojilerini,
enerji sektörü ve sanayisi ile buluşturmayı
amaçlıyor. ICCI 2014’de enerji sektörü
dışında çevre sektörü de yer alıyor. Açılış
töreni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız tarafından İstanbul Fuar
Merkezi’nde 24 Nisan 2014 tarihinde saat
10.00’da yapılıyor.
Kosgeb tarafından desteklenen fuarlar
kapsamında yer alan ve Türkiye’nin çevre
ülkeleri arasındaki en büyük ve en kapsamlı
enerji fuarı olma özelliğine sahip ICCI
2014’e 350’ye yakın firma ve 16 bine yakın
sektör temsilcisinin katılması hedefleniyor.
ICCI 2014, Türkiye’nin karbon nötr olma
özelliğini taşıyan en çevreci fuarı ve
konferansı olma özelliğiyle de öne çıkıyor.
WILO’nun Katkılarıyla
“Sudaki İzler” 100. Bölüme Ulaştı
ÜRETTİ İ pompa ve pompa sistemleri ile suya hayatın ihtiyaç
duyulan her alanında yön veren WILO’nun katkılarıyla İz TV’de
yayınlanan “Sudaki İzler” programı, 100. bölüme ulaşmanın
mutluluğunu yaşıyor. Ünlü sunucu ve belgesel yapımcısı Savaş
Karakaş’ın sunduğu “Sudaki İzler” programı 100. bölümünde
izleyicileri heyecan dolu bir maceraya çıkarıyor. “Sudaki İzler”,
dünyada en çok dalış kazasının yaşandığı yer olarak bilinen,
Mısır’ın Dahab bölgesindeki “Blue Hole – Mavi Delik” sularının
gizeminin peşine düşüyor. Yetersiz dalış eğitimi veya aşırı
öz güven nedeniyle “Blue Hole – Mavi Delik” sularında 100’ü
aşkın dalıcı hayatını kaybetmiş. Savaş Karakaş, bugün “dalgıç
mezarlığı” olarak anılan noktada yaşanmış dalış kazalarının
anatomilerini incelemek ve nedenlerini sorgulamak için
Dahab’da iz sürüyor.
50
Haberler
Vadistanbul’a Mitsubishi Electric Klima Sistemleri imzası
Dev Vadistanbul’un ilk etabı Teras’ta mimari estetiğe uyumlu
Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalar kullanılacak
İstanbul’da yeni bir simge haline gelme hedefiyle Artaş Grup, Aydınlı Grup ve Keleşoğlu
tarafından hayata geçirilen Vadistanbul’un birinci etabı olan Vadistanbul Teras’ta
iklimlendirme çözüm ortağı olarak KlimaPlus seçildi. 1.111 konuttan oluşan Vadistanbul
Teras’ta her mevsim sorunsuz çalışan, sessiz ve kontrolü kolay Mitsubishi Electric Multi
Sistem Klimalar kullanılacak.
PROJEDE sadece 17,5 santimetre
yüksekliğiyle mimari estetiğe uyumlu
Mitsubishi Electric MLZ-KA serisi iç üniteler
tercih edildi.
Yaşam alanlarındaki kalite
standartları yeniden belirleniyor
En yüksek standartları barındıran,
yaşayanlara eşsiz bir yaşam vadeden bu
muhteşem projede, hayatı kolaylaştıracak
tüm detaylar düşünüldü. Vadistanbul,
kaliteli zaman geçirmek için sosyal
mekanlar, zamanınızı verimli kullanmanız
için benzeri görülmemiş ulaşım sistemleri
ve dünya markaları ile kaliteli bir hayatı
yaşayanlara sunuyor. Kişisel konfor
şartlarını en üst seviyeye çıkarmak
amacıyla hayata geçirilen özel ulaşım
olanakları, sağlıklı nefes almak için doğayla
içiçe bir yaşam, sağlıklı bir yaşam için
oluşturulmuş spor kompleksleri ile tüm
iç mekanlar, A sınıfı konfor anlayışla
düzenlendi. Kişisel kullanım ihtiyaçlarına
en yüksek düzeyde özen gösterilen konfor
odaklı projede, iç mekanlar da bu vizyonla
dizayn edildi. Vadistanbul Teras’ın sağlıklı
bir yaşam için doğallıktan esinlenilen
yaşam alanlarında, iç ortam hava kalitesini
maksimize edecek klima sistemleri tercih
edildi. Gelişmiş filtreleme sistemleri
ile MLZ-KA Serisi klimalara takılabilen
Anti-Alerjik Enzim Filtre sağlıklı hava
solunmasını destekler nitelikte. Konfor
koşulları tüm detayları ile düşünülen
projede, estetikten de ödün verilmedi.
Enerji verimliliği yüksek, tamamen
bireysel ihtiyaçlara göre ayarlanabilecek,
sessiz iç üniteler ile yaşam alanlarındaki
kalite en üst seviyeye çıkarıldı. Klima iç
ünitesi ile mekan estetiği doğrudan ilgili.
52
Vadistanbul Teras’ta yüksekliklerinin
sadece 17,5 santimetre olması, mekan
estetiği içerisinde kaybolması ve sessizce
ısıtma/soğutma görevini yerine getirmesi
nedeniyle Mitsubishi Electric’in tek yöne
üflemeli kaset tip MLZ-KA serisi iç üniteleri
tercih edildi. Projede, yaşam alanlarındaki
konfor odaklı dizaynın korunması için
cihaz yüksekliği en düşük olan iç üniteler
seçildi. Mekan estetiğiyle uyumlu görünüm,
kullanım ve bakım kolaylığı ile öne çıkan
bu ürünün tercih edilmesinin bir başka
sebebiyse montaj ve müdahale kolaylığı.
Tek yöne üflemeli iç ünite kullanılması
ile menfez, kanal, müdahale kapağı gibi
ilave işlere gerek kalmıyor. Üstelik iç
ünitelerin bakım kolaylığı özelliği ile hijyen
sağlanması kolaylaştırılıyor. Klimanın
filtreleri için sürekli klima servislerini
eve çağırmaya ve profesyonel destek
alınmasına gerek kalmıyor.
Sorun birden fazla odada klima
ise çözüm: Multi Sistemler
Multi sistem klimalar, çoklu split anlamına
geliyor ve bire bir split klimalarda olduğu
gibi tek dış ünitesi bulunuyor. Birden fazla
iç ünite, bu tek dış üniteye bağlanabiliyor.
Bu nedenle birden fazla odada klima
kullanılacak konutlarda ideal bir çözüm
oluyor. Mitsubishi Electric Multi Sistem
Klimalarda, çalışma sırasında tüm odalarda
aynı anda ısıtma veya soğutma yapılırken,
her bir odanın sıcaklığı birbirinden bağımsız
olarak kontrol edilebiliyor.
Mitsubishi Electric Multi Sistem
Klimalar sessizliğiyle varlığını
unutturuyor
Mitsubishi Electric Multi Sistem Klimalarda,
ses kaynağı
olan genleşme
vanaları, dış
ortama konulan
dış üniteler
üzerinde ya da
iç ortamdan
uzak bir noktaya
konulabilen
branşman
kutularında
yer aldığı
için yaşam
alanı konforu
artıyor.
Mitsubishi
Electric
Multi Sistem
Klimalarda
sadece iç değil
dış üniteler de
son derece sessiz.
Vadistanbul
Teras’ta kullanılan
Mitsubishi Electric Multi dış ünite fan
kanatlarının ve koruyucu ızgara şeklinin
özel dizaynı sayesinde, çalışma ses basıncı
değerleri 50 dB(A)’nın üzerine çıkmıyor. Dış
hava sıcaklığı ve iç ortamda ihtiyaç duyulan
soğutma/ısıtma yükü düştükçe Multi dış
üniteler, otomatik olarak düşük ses seviyesi
moduna geçiyor. Bu fonksiyonel özellik ile
çalışma ses seviyesi normalden 3 dB(A)
daha azalarak 47 dB(A) mertebesine
düşüyor.
Mitsubishi Electric Multi Sistem
Klimaların tamamı A++’a kadar yüksek
sezonsal enerji sınıfları ile sektörün en
yüksek verimlilik sınıfına sahip klimaları
arasında yer alıyor.
Haberler
ISKAV olağan genel kurulu yapıldı
ISKAV mütevelli heyeti olağan genel kurulu 1 Nisan 2014 tarihinde ISKAV genel merkez
adresinde gerçekleşti. Divan Başkanlığına Prof.Dr. Nilüfer Eğrican, Başkan Yardımcılığına
Mustafa Arslancan, sekreterliğine Asrin Bakır Gerçek seçildi.
ISKAV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer
Ünlü 2013 yılı faaliyet raporunu sundu.
Ünlü, Taner Yönet başkanlığındaki FTK
(Fonksiyon Test Ayar Kontrol) Komisyonu,
Metin Duruk başkanlığındaki yayın
komisyonu, Levent Aydın başkanlığındaki
Etik Değerler Komisyonu, Hüseyin
Vatansever başkanlığındaki Yeni
Projeler Komisyonu, Nurettin Özdemir
başkanlığındaki Eğitim ve Laboratuar
Komisyonu ile Vural Eroğlu başkanlığındaki
İGP (İklimlendirme Güvence Platformu)
Grubu çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
Verilen bilgilere göre; Eğitim ve
Laboratuar Komisyonunun çalışmaları
başlığı altında teknik eğitimler, kurslar
ve seminerler, eğitimcilerin eğitimi,
üniversitelerin makine mühendisliği
bölümlerinde iklimlendirme programı
açılması ile ilgili çalışmalar, öğrencilere
yönelik eğitimler ve yöneticilere yönelik
eğitimler yer aldı.
Teknik eğitimler çerçevesinde
2013 yılı içinde 235 kişiye eğitim
verildi. Eğitimcilerin eğitimi çalışmaları
kapsamında, MYO ve ML öğretim
görevlilerinin en son teknolojileri takip
etmeleri, cihaz ve ekipmanları yerlerinde
görerek tanımalarını amacı ile teori ve
uygulamayı birlikte ele alan faaliyetler,
Alarko-Carrier, Friterm, Erbay ve Bahçıvan
firmalarının katkıları ile gerçekleştirildi.
Üniversitelerin makine mühendisliği
54
bölümlerinde iklimlendirme programı
açılması ile ilgili çalışmaların önemli
bir kilometre taşı olarak YTÜ Makine
Fakültesi’nde İklimlendirme dalı açılarak
ilk öğrencileri 2012-2013 öğretim
yılında kaydedildi. 201 3-2014 öğretim
yılında fakültenin 3.sınıfından 17 öğrenci
kaydı gerçekleştirildi. Bir önceki dönem
kayıtlarından 4 öğrenci iklimlendirme
bölümünden mezun oldu. Yöneticilere
yönelik eğitimlerin ilki 23-24 Kasım 2013
tarihlerinde 20 kişinin katılımıyla Yalova’da
yapıldı. Program çerçevesinde “Türkiye
ve dünya ekonomisindeki gelişmeler ve
beklentiler” başlığı altında, Prof.Dr.Sadi
Uzunoğlu’nun sunumundaki öngörüler
de gerçekleşti. 22 Kasım 2013 tarihinde
Limak Termal Otel’de gerçekleşen
çalıştayda misyon-vizyon yenilenerek “Yeni
Projeler” Komisyonu oluşturuldu. ISKAV’ın
Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak için
öncülüğünü yaptığı “Fonksiyon Test Ayar
Kontrol” süreci için çalışan komisyonu
önceleri bünyesindeki profesyonellerle ve
devamında ilgili şirketlerle müşterek olarak
çalışmalar gerçekleştirdi. Bu kapsamda
Marmaray projesinin 6 istasyonunda fan
ve havalandırma ekipmanlarının test,
ayar ve dengeleme çalışmaları ISKAV’ın
deneyimli uzmanlarınca projenin %90’ı
7 ayda tamamlandı. Gebze Doğalgaz
Çevrim Santrali’nin TAD çalışmaları
da yine ISKAV uzmanları tarafından
gerçekleştirildi. ISKAV, Amerikan standart
kuruluşu NEBB’in standartlarını Türkiye’ye
kazandırdı. Bunların TSE’ye eklemlenmesi
için TSE ile görüşmeleri sürdürüyor.
Bu çalışmaların sonucunda ISKAV’ın
hedefi, NEBB’in Türkiye’deki firmaları
sertifikalandırması, ISKAV’ın da bu süreçte
denetim kuruluşu olarak yer almasıdır.
Yayın Komisyonunun çalışmaları içinde
“Klima Santralleri” kitabının genişletilmiş
ve yenilenmiş 3.baskısı ile “Endüstri
Kazanları” kitabı yer alıyor. Söz konusu
kitapların Mayıs 2013’e kadar basımı
tamamlanacak. ISKAV’ın yeni web
sitesi yayına alındı ve yenilenen sitesi
içerisinde geniş kapsamlı bir bilgi bankası
yar alıyor. Haksız rekabeti önlemek,
firmaların küresel rekabet gücünü
artırmak, kurumsallaşma süreçlerine ivme
kazandırmak ve “güvenilir firma” algısını
güçlendirmek hedefleri için sürdürülen
çalışmalar İGP (İklimlendirme Güvence
Platformu) başlığı altında toplandı
ve yoğunlaştığı ilk disiplini mekanik
taahhüt müteahhitleri oldu. Yeni Projeler
Komisyonu çalışmaları içinde İSTKA’nın
2014 Mali Programı içinde “Verimli ve
Temiz Enerji Mali Destek Programı”na
sunulan proje ile BEP-TR öncesi ve
sonrasında, seçilen iki ayrı bölgenin
(Kartal ve Başakşehir) enerji verimliliğini
karşılaştırma projesi yer alıyor.
Haberler
İnşaat sektörü iç pazarla birlikte
ihracat ağırlıklı büyüyecek
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından düzenlenen
“Yerel Seçimlerin Ardından Ekonomide Beklentiler” konulu ekonomi toplantısı, Ortaköy
Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi.
TÜRKİYE İMSAD Yönetim Kurulu
Başkanı Dündar Yetişener’in açış
konuşmasını yaptığı toplantıda, Nişantaşı
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin,
Ekonomi Strateji Danışmanlık Hizmetleri
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Can Fuat
Gürlesel ve CNN Türk Ekonomi Müdürü
Emin Çapa, sunum ve değerlendirmeleri
ile yer aldılar.
Türkiye İMSAD’ın Mart 2014 Ekonomi
Raporu’na göre; ekonomi, inşaat ve inşaat
malzemeleri sektöründe öne çıkan 2014
yılına ilişkin bazı ilk veriler:
• İşsizlik 2013 Aralık ayında yüzde 10
oldu.
• Sanayi üretimi Ocak’ta yüzde 7,1
oranında arttı.
• Cari açık 2014 yılında gerilemeye
başladı ve Ocak ayında yıllık 64,0
milyar dolar oldu.
• Kredi büyümesi yavaşlıyor; yıllık yüzde
22,6 oranında.
• İnşaat sektöründe istihdam 2013
Aralık ayında 1,75 milyon oldu.
• Türk Lirası kredi faiz oranları artıyor;
yıllık yüzde 14,5 oranında.
• ABD’de inşaat ve konut sektörlerinde
toparlanma sürüyor.
• Avrupa Birliği ülkelerinde inşaat
sektörü 3 yılın sonunda ilk kez 2014’te
büyüdü.
• 2014’ün ilk iki ayında konut satışları
yüzde 3,2 oranında geriledi.
• Yeni konut fiyatlarında yıllık artış
yüzde 13,7 oranında gerçekleşti.
• Konut kredisi aylık ortalama faiz oranı
yükselme seyrinde ve 2014 Mart
ayında yüzde 1,08 oldu.
• İnşaat malzemesi sanayi üretiminde
kuvvetli artış görüldü.
• 2014 Ocak ayında yüzde 16,9 artan
ihracat 1,75 milyar dolar oldu.
• İthalat yüzde 7,5 oranında geriledi ve
718 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Das Yalıtım, Oneflex ürünleri ile
AquaTherm 2014’e katıldı
İKLİMLENDİRME sektörümüzün
kauçuk köpüğü yalıtım markası Oneflex,
Rusya’nın St Petersburg kentinde 09-12
Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenen
Aqua-Therm Fuarı’na katıldı. AquaTherm St Petersburg fuarı, ısıtma, su
arıtım, sıhhi tesisat teknolojileri, klima,
havalandırma, havuz, sauna konulu
sektöründe bölgenin önde gelen etkinliği
ve yeniliklerin gösterildiği önemli bir iş
platformu. Ortalama 40.000 ziyaretçinin
katıldığı,Aqua - Therm Fuarı’nda Oneflex
56
Dilek Doğruer,
Koray Sarı
standını ziyaret eden Ateşemiz Dilek
Doğruer, Koray Sarı ile görüşerek
ürünler ve ihracat rakamları hakkında
bilgiler aldı.
Evren UYGUR
Makine Mühendisi Firma Sahibi
Yangın
Temiz gazlı
yangın söndürme sistemleri
genel özellikler ve gereklilikler
“TEMİZ GAZLAR” olarak üretilen tüm söndürücü
gazların kullanımı; 80 li yılların sonunda “halon” bazlı
gazların üretiminde sınırlandırmanın kararlaştırıldığı
Montreal Protokolü’nün imzalanması ile yaygınlaşmıştır.
Çevre ve insana minimum düzeyde zarar içeren bu gazlar,
aynı zamanda elektriksel olarak yalıtkan ve buharlaşma
ile kalıntı bırakmayan özelliktedir.
Bu gazlar; su ile reaksiyona girebilecek materyal
içeren veya suyun söndürücü etken olarak kullanılamadığı
mahallerde, sistem olarak etkin söndürme araçları olarak
kullanılmaktadır. Ayrıca; sık periyotlarla ve uzun sürelerde
insanlı kullanılan ve söndürme gazı olarak karbondioksitin
sakıncalı olduğu mahallerde de direkt çözüm olmaktadır.
En sık olarak kullanılan temel gazlar; Halokarbon bazlı
ve Inert bazlı gazlar olmaktadır. Genel kullanılan tipleri,
kimyasal içeriklerindeki değişkenliklere göre, Halokarbon
gazlarda HFC-227ea, HFC-124, HFC-125 ve HFC-23,
inert gazlarda ise Nitrojen (IG-100), Argon (IG-01),
Argonite (IG-55) ve Inergen (IG-541) olmaktadır. Sistem
kullanımı ve sınırlandırmalarda; standartların refere
ettiği kriterler haricinde, özel nozüller, akış oranları,
uygulama metotları, nozül yerleşimleri, basınç kademeleri,
aktivasyon ve montaj teknikleri, borulama materyalleri,
akış ve etki sürelerine bağlı olarak, test laboratuarlarında
ön dizayn montaj testleri yapılmış sistem komponentleri
veya diğer otomatik söndürme üniteleri de temel
olabilecektir. Özel testler ile kanıtlanmadığı taktirde;
58
temiz gazların, havasız ortamlarda hızlı oksitlenme
özelliğine sahip selüloz nitrat, barut gibi materyaller,
lityum, sodyum, potasyum, magnezyum, titanyum,
zirkonyum, uranyum, plütonyum gibi reaktif metaller,
metal hidratlar, organik peroksit ve hidrazin gibi içten
termal parçalanmaya elverişli kimyasallar üzerinde
oluşabilecek yangınlarda kullanılmaları kesinlikle uygun
olmamaktadır.
Söndürme sistemlerinin uygulanması; söndürme
etkisi olarak çok daha verimli “tüm mahal hacmini
doldurma” (total-flooding) veya lokal-bölgesel olarak
yapılabilecektir. Tüm mahal hacmi doldurma yönteminde,
kullanılan gazın tanımlı konsantrasyonu sağlaması
ve tanımlı süre içinde bu konsantrasyonu devam
ettirmesi için tam kapalı ve sızdırmaz mahal koşulları
sağlanmalıdır. Açıklıkların; korunacak mahalden diğer
mahallere gaz ulaşımını önleyen, sızdırmazlığı sağlayan
veya sistem aktivasyonunda otomatik kapanan cihaz
veya uygulamalar ile izole edilmesi gerekmektedir.
Mahalin sızdırmazlığı, prosedürler ve tanımlı hesaplama
metotlarına göre test edilmelidir. Gazların kullanımı
ve sistem dizaynında, uluslararası standartlara bağlı
kalınarak kullanıcı riskleri ve güvenlik şartlarını
sağlamak birinci öncelik olmalıdır. Buna göre, gazın
niteliğine bağlı olarak tanımlı etki sürelerinde ve limit
konsantrasyonlarda dizayn yapılmalıdır. Gaz boşaltımı ve
boşaltım sonrası tanımlı gaz tutma süresince; korunan
mahale korunmasız personel girişi engellenmeli, etki ve
acil kaçış analizleri oluşturulmalıdır. Sistem aktivasyonları
da; gaz boşaltım etki sürelerine göre, ön alarm sistemli ve
geciktirmeli boşaltıma uyumlu şekilde oluşturulmalıdır. Bu
koşulların haricinde; tahliye ve kullanımı kolaylaştıracak
ve hızlandıracak; kolaylıkla görülebilir uyarı levhaları
ve etiketlemeleri, uygun alarm cihazları, tahliye planları
ve gaz maskeleri kullanılmalı, sık periyotlar ile kullanıcı
eğitimleri ve tatbikatları uygulanmalıdır.
Ana sistemdeki arıza, değişimi bakım vb. durum ve
işlemlerden dolayı oluşabilecek korunmasız periyotları
ortadan kaldırma adına, aynı kapasite ve komponentler
ile yedek sistem oluşturulması ek güvenlik sağlayacaktır.
Gazı ihtiva eden tüplerin lokasyonu; test, bakım, yeniden
dolum ve kontrol işlemlerinde minimum güvenlik boşluğu
yaratacak şekilde, korunan mahalin içerisinde veya dışında
mümkün olan en yakın alanda, dış ortam koşullarına ve
mekanik hasara karşı korunmalı oluşturulmalıdır. Tüp
lokasyonu ortam sıcaklıkları, üretici gerekliliklerine göre
belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
Sistem boruları, bağlantı elemanları, vanalar, fittingsler,
nozüller ve borulama işlemleri, kullanılan gazın kimyasal
karakteristiğine ve tanımlı gaz uygulama basıncına uygun
şekilde onaylı-sertifikalı seçilmeli ve uygulanmalıdır.
Korozif ortamlarda, korozyona dayanıklı veya korozyon
korumalı malzemeler kullanılmalıdır.
Sistem algılama ve aktivasyon kısımları hem manuel
hem de otomatik çalışmaya göre dizayn edilmeli
ve uygulanmalıdır. Aksi, karar merci tarafıwndan
belirtilmedikçe veya uygulabilirliği kanıtlanmadıkça,
yalnızca manuel aktivasyon kullanılmamalıdır. Algılama
kademeleri; duman, ısı, alev, yanıcı buhar veya mahaldeki
anormal durumları belirtir şekilde olabilecektir. Algılama
ve aktivasyon sistemi sürekli ve güvenilir asıl, ve en
az 24 saat devamlılığı olan yedek enerji kaynağından
beslenebilir olacaktır. Alarmlar, görsel ve işitsel olarak
güvenli ve hızlı tahliyeyi sağlayacak şekilde oluşturulmalı,
sürekli izlenebilir genel güvenlik istasyonlarına da bilgi
vermelidir. Yanlış ve gereksiz gaz boşalmasını önleme
adına izlenebilir durdurma buton veya anahtarları
kullanılmalıdır. Genel çalışma-aktivasyon ve uyarı akışı,
aşağıdaki şemalar ile belirtilmiştir :
Kaynaklar:
NFPA-2001_Standart_on_Clean _Agent_Fire_
Extinguishing_Systems
FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_Sheets_4-9
Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_Yönetmelik
59
Makale
Prof. Dr. Gerhard Hausladen
Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak
gencay.tatlidamak@
ibhausladen.de
Sürdürülebilirlik ve yeni oluşum
(Az enerji – yüksek
performans binalar)
Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen
Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen
florian.hausladen@ibhausladen.de
Yakın gelecekte fosil yakıtların oldukça azalacağı ve buna bağlı olarak enerji
fiyatlarının artacağı gerçeği, yenilelenebilir enerji kaynaklarının ve az enerji
tüketip, yüksek performans sağlayan bina tasarımlarının önünü açacaktır.
Avrupa ve Amerika da gerek enerji performansları gerekse de çevreye olan
duyarlılıklarından dolayı bu projelere büyük yatırımlar yapılmaktadır.
G
ÜNÜMÜZDE sürdürülebilir, ekolojik, yeşil,
çevre dostu, akıllı bina gibi pek çok isim
altında karşımıza çıkan projelerin amacı
aslında ait olduğumuz yere; doğaya saygı
duymamızı ve ona gereken özeni göstermemizi
sağlamaktır.
Küresel ısınma, susuzluk, çevre kirliliği ve doğal
kaynakların hızla tüketilmesi gibi ekolojik sorunlar
karşısında insanlık uyanmaya başlamış ve ekolojik
mimarinin getirilerine olan acil ihtiyaç ortaya
çıkmıştır. Eko-teknolojik gelişmeler sayesinde de
artan imkanları çekinmeden kullanmaya başlamıştır.
Sürdürülebilir proje tasarımları daha iyi bir dünyaya
katkıda bulunacağı için, bu projelerde ekolojik olarak
60
duyarlılığa dayalı multi disipliner çalışma gruplarının
önemi gün geçtikçe artacaktır. Sürdürülebilirlik kavram
olarak sosyal süreç, ekonomik refah ve çevremize
duyduğumuz saygının bütününden oluşmaktadır. Bu üç
öğeden birinin diğerlerini yalnız bırakması, uzun vadede
sürdürülebilirliğin yetersiz ve eksik kalmasına neden
olur. Sürdürülebilir bina tasarımlarının amacı çevreyle
uyumlu alanlar yaratmaktır. Sürdürülebilirlik kavramı
bize yaşam alanımız için alternatif sunmaktadır; bunlar
da sürdürülebilir binalar. Sürdürülebilir binaların ekolojik
performansları, çağdaş mimariye yeni bir estetik
ve işlevsel boyut kazandırmaktadır. Sürdürülebilir
binaların temelini kullanım süreleri boyunca en az
enerji ile yüksek performans sağlayabilmeleri oluşturur.
Bu yaklaşım binaların tasarım aşamalarında akıllı
çözümler getirmekte en düşük tekniği sağlayarak
düşük enerji konseptini yakalamakta. Bu akıllı çözümler
doğrultusunda binalar yaşam süreleri boyunca kendi
performansları ve geri dönüşüm kullanımlarına göre
sınıflandırılır, sertifikalandırılırlar. Dünya’nın önde gelen
sertifika sistemleri; ABD’nin Leed (Leadership in Energy
and Environmental Design) İngiltere’nin BREEAM (
BRE Environmental Assessment Method) Almanya’nın
DGNB ‘sidir (Deutsche Gesellschaft für Nachhaltiges
Bauen ). Alman DGNB sistemini diğerlerinden ayıran en
önemli özellik, binaların yaşam döngüleri maliyetlerini
( life cycle cost) de göz önünde bulundurarak
sertifikalandırmasıdır. Almanya’da, ENEV 2009 enerji
yönetmeliğine göre tasarlanan okul, ofis ve hastane
binaları direkt LEED SILVER sertifikası alabilecek
düzeydedir. Bu da ülkeler için düzgün enerji stratejileri
ve yönetmelikleri çıkarmanın ne kadar önemli olduğunu
göstermektedir. Sürdürülebilir bina uygulamaları ile
ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel amaçlar güdülerek
konforlu bir yaşam ortamı hedeflenmektedir.
Ekolojik hedef
Görülmektedir ki yeni proje yatırım kararları alınırken
genellikle binaların dolaylı ya da dolaysız neden
olduğu hava kirliliği ve buna bağlı olarak ortaya çıkan
sağlık sorunları ile çevreye verdiği zararlar göz ardı
edilmektedir. Bu zararların kaynağı binalarda kullanılan
enerjinin yenilenebilir kaynaklardan olmayıp; genellikle
fosil yakıt ya da benzeri kaynaklardan elde edilmesidir.
Unutulmamalıdır ki havada bulunan karbondioksit
salımının %40’ı binalardan dolayı ortaya çıkmaktadır
Bu nedenle elimizdeki doğal kaynakların kalitesini
ve miktarını artıracak ve gelecek nesillerin de bu
kaynaklardan maksimum şekilde yararlanmasını
sağlayacak stratejiler geliştirilmelidir. İşte tam bu
noktada yeşil; sürdürülebilir binaların önemi, gerek
enerji ihtiyaçları gerekse de emisyon oranlarından
dolayı daha değer kazanmaktadır. Sürdürülebilir bina
tasarımında ekolojik açıdan dikkat edilen hususlar;
biyolojik çeşitliliği arttırmak, emisyonları azaltmak (
sıfıra kadar indirilebilir), doğal su kaynaklarını korumak,
atıkları azaltmak, geri dönüşümü arttırmak, fosil
yakıtlardan elde edilen enerjinin kullanımını minimuma
indirmek, yenilenebilir enerji kaynaklarını maksimum
seviyede kullanmaktır. ( güneş, rüzgar, jeotermal enerji,
yağmur ve su kaynakları) Sürdürülebilir bina tasarımı;
binanın çevre üzerindeki genel etkisini en aza indirmeyi
ve binanın kullanımı süresince değerini en yüksek
seviyeye çıkarmayı hedef alır. Yakın gelecekte fosil
yakıtların oldukça azalması ve buna bağlı olarak enerji
fiyatlarının artacağı da öngörülürse yenilelenebilir
enerji kaynaklarına yönelmek çok doğru ve yerinde bir
adım olacaktır.
Ekonomik hedef
Enerji, bina operasyon maliyetlerinin en önemlisidir.
Bu ana giderin azaltılabilmesi için yüksek kaliteli akıllı
çözümler gereklidir. Enerji giderleri sürdürülebilir
bina konsepti içinde çok farklı oranlarda azaltılabilir.
Örneğin bina tasarım aşamasında, akıllı cephe
sistemleri ile çözülmüş bir yapıda normal bir
binaya göre %30-%40 oranlarında bir tasarruf elde
edilebilir. Akıllı bir cephe, doğal aydınlatma ve verimli
iklimlendirme cihazlarından oluşan bir sistem ile
de %60-% 70 tasarruf sağlanırken, bu konsepte
yenilenebilir enerji sistemlerinin eklenmesi ile
enerji tasarrufunda %100 e varılabilir. Bu rakamlar
sürdürülebilir bina konsept dizaynının başlangıcında
alınacak yatırım kararları ile direkt bağlantılıdır. Yalnız
şu unutulmamalıdır ki,Türkiye gibi güneş, rüzgar ve
geotermal enerji performanslarının oldukça yüksek
olduğu bir coğrafyada yatırımların geri dönüşüm
zamanı kuzey avrupa ülkelerine nazaran daha hızlı
olacaktır. Sürdürülebilir bina tasarımında enerji
tasarrufu açısından dikkat edilen hususlar; düşük
yüklü ısıtma-soğutma ve aydınlatma ekipmanları,
yenilenebilir enerji sistemlerinin maksimum kullanılması
(doğal aydınlatma, doğal havalandırma, pasif ısıtma,
photo voltayk, salor termal, geo termal, ve yer altı
suyu), daha verimli iklimlendirme sistemleri (HVAC).
Tüm bu sistemlerin konsept tasarımlarının ardından
verimliliklerinin ve performanslarının bilgisayar
simülasyonları ve çeşitli testlerle (rüzgar tüneli ve gök
yüzü simülatörü) onaylanması konsept tasarımı kadar
büyük bir önem taşır.
Sürdürülebilir bina tasarımı yeni proje
konseptlerinde uygulandığı gibi kullanılmakta
olan mevcut binaların restorasyonu nda da
rahatlıkla uygulanabilmektedir.
61
Makale
Örnek; BMW Tower Restorasyon Projesi (Munich)
Akıllı sistem çözümleri ile mevcut binalarda da yüksek tasarruf sağlamak mümkündür. Örnekte de görüldüğü
gibi binanın mevcut cephe görüntüsünde hiç bir değişiklik yapılmadan %75 ‘den fazla tasarruf sağlanmıştır.
u anda Türkiye’deki enerji fiyatları ve bunların ileride yükseleceği göz önünde bulundurulursa, mevcut
binaların restorasyonu ve yeni bina tasarımları için sürdürülebilirlik ilkeleri göz önünde bulundurularak projelerin
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Sosyal hedef
Sürdürülebilir binalar insanlar için daha uygun ve konforlu yaşama mekanları sağlar. Çalışan insanlar hayatlarının
%90 gibi bir oranını ofis ya da ticari binalarda geçirir. Geleneksel binalarda düşük hava ve aydınlatma kalitesinden
dolayı ortaya sağlık ve performans kaybı sorunları ortaya çıkar. Ancak sürdürülebilir binalar konsept olarak; yüksek
kaliteli kontrol edilebilir doğal havalandırma, ısı kontrolü ve maksimum doğal aydınlatma ile bina içindeki insan
performansını ve verimliliği artırır. İnsanların bina içindeki klima ortamından kaynaklanan stres ve uzun süre
çalışamama sorunlarını giderir.
Yenilenebilir kaynaklar ve kullanımı
Güneş; Sürdürülebilir binalar kış aylarında güneşten maksimum, yaz aylarında ise minimum ısı kazanımı
sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Özel cam ve modüllerin birleştirilmesi ile oluşturulmuş bir akıllı cephe ile ısı
kayıp ve kazanımları kontrol edilebilirken doğal aydınlatma da sağlanır.
Rüzgar; Akıllıca çözülmüş cephe sistemlerinde dış cephe yüzeylerinde tasarlanmış hava giriş-çıkış
açıklıklarından kontrollü bir şekilde doğal havalandırma sağlanarak daha sağlıklı ve verimli ortam yaratılır. Bu
62
sistemde kullanılan ve bize yüksek
oranda verimlilik sağlayan ise doğada
hazır bulunan ve sadece yönlendirilmesi
gereken rüzgardır.
Su; Binaların özellikle ısıtma-soğutma
sistemlerinde ve bina ihtiyaçlarında
kullanılacak su; direkt mevcut su kaynağı
ya da yağmur suyunun depolanması ile
de sağlanabilir. Suyun geri dönüşüm
performansı yüksek olduğu için çeşitli
filtrelendirmelerden geçirilerek sistem
içinde tekrar yüksek verimlilik ile
kullanılabilir. Özellikle solar yöntem ile
ısıtılmış su, gerek kış aylarında ısıtma
için depolanabilir, gerek ise de yeni eko
teknolojik sistemlerle yazın binaların
soğutulmasında kullanılabilir.
Geotermal; Toprak altındaki ısı
enerjisinin mevsimlere bağlı olarak
gösterdiği farklı performanslar, yer altına
yapılacak kanallarla su veya havanın
öngörülen ısılara ulaşmasını sağlar.
Peyzaj; Sürdürülebilir binalarda peyzaj tasarımı estetik kaygının giderilmesi yanında işlevsel bir amaç da
taşımalıdır. Özellikle mevcut ya da kullanılacak olan bitkilerin kışın soğuk rüzgarı kesicek, aynı zamanda da
güneş ışınımını engellemeyecek şekilde olmasına, yazın ise hem rüzgarı binaya yönlendirmesine hem de binayı
gölgelendirmesine dikkat edilir.
Bütün bu anlatılan özelliklerin başarılı bir sürdürülebilir bina tasarımında etkili olabilmeleri için multi-disipliner
bir çalışma grubu gerekmektedir. Her sistemin çalışması ve öngörülen verimliliğe ulaşması sürdürülebilir bina
tasarım sürecinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Diğer bir açıdan ise bu tip projelerin bina ve şehir planlamacılığındaki gelişimi gelecek kuşaklara daha verimli
bir hayat sağlayacaktır.
Tekrar vurgulamak gerekirse, günümüzde kullandığımız enerjinin yakın gelecekte azalması ve bununla birlikte
gittikçe pahalılaşması, yenilenebilir enerji sistemleri ile çözülecek bu projelerin değerlerini kat kat artıracak ve bu
konuda uzmanlaşmış sektörleri daha yüksek seviyelere taşıyacaktır.
63
avmuratbilir@gmail.com
Murat GÜRTAN BİLİR
Hukuk
Fatura alacakları
TİCARİ hayatta şirket cironuzun yüksek olması ve
gerçekleştirildiğiniz ürün veya hizmet satışları ne kadar
önemliyse elde ettiğiniz kar kısaca “tahsilat” da bir
o kadar önemlidir. Buna göre ister ürün ister hizmet
sektöründe faaliyet gösterin ticari hayattaki tek gerçek,
ürün veya hizmet satışının, tahsilat ile tamamlanmış
sayılacağıdır. Bu noktada alacağınızın vadesini takip
etmek ve vade geldiğinde de hızlı bir şekilde tahsilat
sürecini başlatmak oldukça önemlidir.
Vadesi gelmiş ancak tahsilatı karşılıklı görüşmeler
sonucunda gerçekleşmemiş alacağınızı ne şekilde
tahsil edeceğiniz, müşterilerinizden aldığınız teminatın
niteliğine göre değişim gösterecektir. Elinizde hiçbir
teminat veya çek, bono gibi bir kıymetli evrak yok ise
bu halde müşterinize gönderdiğiniz faturalar önem arz
edecektir. Fatura, Vergi Usul Kanunu madde 229’da,
“Satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin
borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan
veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen
ticari vesikadır” şeklinde tanımlanmıştır. Bu halde
fatura yalnızca taraflar arasındaki ticari ilişkinin
varlığını doğrulayan bir vesika olarak görülmüştür.
Bununla birlikte kanuni tanımları mevcut olmasa da
uygulamada faturanın üst tarafına atılacak yetkili
imzası ile fatura açık, kısaca bedeli ödenmemiş nitelikte
düzenlenebileceği gibi bedelin peşin tahsil edildiği
hallerde “bedeli alınmıştır” ibaresi yazılmak ve faturanın
alt tarafına atılacak yetkili imzası ile kapalı, kısaca
bedeli ödenmiş nitelikte de düzenlenebileceği kabul
edilmektedir.
Fatura yoluyla alacak tahsilatının tercih edilmesi
halinde öncelikle fatura içeriğinin gerçekleri yansıtması
ve aradaki ticari ilişkiye göre hizmetin görülmüş veya
malın teslim edilmiş olması gerekmektedir. Ticaret
Kanunumuzun 23/2 maddesinde fatura içeriğine itiraz
için 8 günlük süre öngörülmüş olup bu süre içinde itiraz
edilmeyen fatura içeriği kabul edilmiş sayılacaktır.
Bu halde, fatura içeriğine itiraz etmemeniz, fatura
içeriğini kabul ettiğinize ilişkin karine oluşturacak olsa
64
da mahkeme sürecinde aksini ispat mümkün olacak
ancak itiraz konusu faturaya ilişkin malı veya hizmeti
almadığınıza dair ispat külfeti de tarafınıza ait olacaktır.
Buna göre faturanın ne şekilde gönderildiği de önem
arz etmektedir nitekim pek çok olayda 8 günlük sürenin
ne zaman başladığı dahi bir sorun haline gelmektedir.
Buna göre fatura, kanunda öngörüldüğü üzere noter,
iadeli taahhütlü mektup, telgraf veya kayıtlı elektronik
posta yoluyla gönderilebileceği gibi taraflar arasında
teamül oluşmuş olması şartıyla kargo ile gönderim de
mümkündür.
Yine fatura yoluyla tahsilat sürecinde muhtemel
olarak açılacak dava ve icra takipleri için önemli rol
oynayacak ve delil arz edecek olan ticari defterlerde,
faturaların kayıtlı olması, defterlerin gerektiği şekilde
düzenlenmesi ve günümüz ticari hayatının olmazsa
olmaz unsuru olarak aradaki ticari şartları net bir
şekilde düzenleyen bir sözleşmenin varlığı tahsilat
sürecinde sizi her daim bir adım önde tutacaktır.
Tüm bunlarla birlikte günümüz şartlarında
ekonomik durumu bozulan pek çok tacir fatura yoluyla
aleyhlerinde başlatılmış icra takiplerine çoğunlukla
zaman kazanmak amacıyla itiraz etmekte ve itirazın
dava yoluyla düşürülmesi oldukça uzun zaman
almaktadır. Bu tip davalarda haksız yere itiraz ettikleri
gerekçesiyle borçlu taraf aleyhine hükmedilecek
icra inkar tazminat oranları da caydırıcı nitelik
taşımadığından haksız yere itirazda bulunanların sayısı
artmakta ve tahsilat süreçleri her geçen gün daha
da zora girmektedir. Bu noktada tavsiyemiz, ticari
hayatta mutlaka, sözle hareket etmek yerine ticari
şartlarınızı net bir şekilde ortaya koyacak bir sözleşme
akdetmeniz, tahsilat süreçlerinde gerekli hukuki desteği
almanız ve müşterilerinizden mümkün olduğu nispette
faturaya göre tahsil kabiliyeti çok daha yüksek olan
çek veya bono gibi kambiyo evraklarını temin etmeniz
olacaktır.
Bir sonraki yazımızda kambiyo evraklarına dair
tahsilat süreçleri üzerinde duracağız.
İlter Mutlu TÜRK
Makine Mühendisi / İş Güvenliği Uzm.
Uras İş Güvenliği / Firma Sahibi
İş güvenliği
Sözleşme ve şartnamelerde
iş güvenliği sorumluluğunun
paylaşımı
6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği
Kanunu’nun ve müteakip yönetmeliklerin
peş peşe yürürlüğe girmesiyle birlikte
işverenlerin sorumlulukları arttı. Kanunda
işverenin işçi sağlığı ve güvenliği için
her türlü tedbiri alması gerektiği ifade
ediliyor. Dikkat edilirse burada “mevzuatta
belirtilen her türlü tedbir” ifadesi yerine
“her türlü tedbir” şeklinde ucu açık bir
ifade kullanılmış. İşçiye baret almak
yetmemekte, takmasını da sağlamak
gerekmektedir. Buna karşılık işverene de
tazminatsız fesih hakkı verilmiştir.
Bu durum özellikle inşaat ve alt
sektörlerde konunun çok büyük ciddiyetle
ele alınmasını gerektirmektedir. Çünkü
inşaat sektörü tüm iş kazalarının
%10’unun, ölümlü iş kazalarının
%30’unun, sürekli iş göremezlikle
(sakatlık) sonuçlanan iş kazalarının ise
%25’inin meydana geldiği bir sektör
konumundadır. Buna ek olarak Türkiye’de
çalışan işçilerin %13’ü inşaatlarda
çalışmaktadır. Dolayısıyla inşaatlardaki
iş kazası sayısı azaldığı zaman toplam
istatistiklerde gözle görülür, olumlu bir
düzelme söz konusu olacaktır.
Peki neden inşaat sektöründe bu
kadar çok iş kazası oluyor?
Üretim şekli ve kullanılan malzemeler çok
çeşitlidir.
66
Yapılan çalışmalar sürekli değişim
gösterir.
Çalışma alanı genellikle geniş ve
dağınıktır.
Geçici işlerdir, diğer taraftan günlük
çalışma süreleri uzun veya çalışma
saatleri düzensizdir.
Çalışanlar sık değişir, işçi sirkülasyonu
fazladır.
Eğitimsiz ve vasıfsız işçilerin çok sayıda
çalıştığı bir sektördür.
Termal konfor şartları bakımından her
türlü olumsuzluğa açıktır.
Kullanılan iş makinesi ve ekipman sayısı
fazladır.
Düşme ve malzeme düşme riski fazladır.
Bütün bu olumsuzlukların etkileri
ancak işveren, alt işveren ve taşeronların
iş güvenliği konusunda birlikte hareket
etmesiyle azaltılabilir. Ancak bu konuda
maalesef tarafların birlikte hareket
etmek yerine sözleşme ve şartnameler
üzerinden sorumluluğu hiyerarşik olarak
aşağıda olana yüklemeye çalıştıklarını
görmekteyiz.
Burada öncelikle bilinmesi gereken
husus şudur. Cezai sorumluluklar
devredilemez. Sözleşmede iş güvenliği ile
ilgili tüm hukuki sorumlulukların bir tarafa
ait olduğu belirtilse dahi böyle bir madde
hukuken geçersizdir. Sözleşmeyle, sadece tazminatlarla
ilgili rücu hakkı alınabilir.
Bir örnekle açıklayalım :
B Holding’in, yeni fabrika binasının inşaatı işini
C İnşaat almış olsun. C İnşaat yapının mekanik
tesisat işlerini D Mühendislik’e versin ve şantiyede D
Mühendislik’in taşeronlarından E Tesisat’ın bir personeli
iş kazası sonucu hayatını kaybetmiş olsun. Bilirkişi tespiti
sonucunda meydana gelen kaza ile ilgili olarak tarafların
kusur oranları tespit edilir. Burada işçiden, A Holding’e
kadar uzanan bir sorumluluk paylaşımı söz konusu
olabilir. öyle ki,
İşçinin sorumluluğu %10,
E Tesisat’ın sorumluluğu %20
D Mühendislik’in sorumluluğu %50
C İnşaat’ın sorumluluğu %15
B Holding’in sorumluluğu %5
Açılacak ceza davasında D Mühendislik yönetici/
personeli/iş güvenliği uzmanı taksirle adam öldürme
suçundan yargılanabilir. Sözleşmelerde ne yazarsa
yazsın bu husus değişmez. Ceza davasının yanında
açılacak maddi ve manevi tazminat davaları ile SGK’nın
ölen kişinin yakınlarına bağladığı maaş için açacağı
rücu davası sonucu kesinleşen cezalar da taraflarca
sorumlulukları oranında ödenir. Ödeme yapıldıktan sonra
sözleşmede bu yönde madde varsa bu tazminat tutarı
diğer taraflardan talep edilebilir.
Bazı sözleşmelerde işveren, alt işverene veya
taşeronlarına kendi iş güvenliği uzmanıyla çalışma
zorunluluğu getirmektedir. Örnek üzerinden gidecek
olursak B Holding, C İnşaat ile yaptığı sözleşmede
şantiyenin B Holding’in belirlediği veya bünyesinde
çalışan iş güvenliği uzmanından hizmet alacağını
belirtmektedir. Başka bir deyişle işveren iş kazasından
doğacak tazminatı alt işverene yüklemekte ancak
alt işverenin iş güvenliği hizmetini kimden alacağına
da kendisi karar vermektedir. Bu husus bir çelişki
yaratmaktadır. Alt işveren ve taşeron bir yandan
maddi tazminatları karşılama yükümlülüğünü üzerine
almakta ancak diğer yandan şantiyedeki iş güvenliği
yönetiminde söz sahibi olamamaktadırlar. Burada bir
çelişki de şudur: ayet iş güvenliği hizmeti dışarıdan
alınıyorsa ve eğer kazanın iş güvenliği uzmanının kusuru
nedeniyle meydana geldiği yönünde bir tespit yapılırsa
o zaman tüm sorumluluk dolaylı olarak B Holding’in iş
güvenliği uzmanına yıkılacaktır. B Holding sözleşmeyle
hem kontrolü eline aldığını hem de sorumluluktan
kurtulduğunu düşünürken tam tersi bir tablo ortaya
çıkabilir.
Bu hususun sözleşme aşamasında taraflar arasında
mütalaa edilmesi çok önemlidir. Çözüm olarak, işverenin
iş güvenliği uzmanı belirli aralıklarla alt işveren ve/
veya taşeronların iş güvenliği uzmanlarına bilgilendirme
yapabilir, seyrek de olsa alt işveren ve/veya taşerona
bağlı iş güvenliği uzmanının şantiyeyi ziyaretine izin
verilebilir. İş güvenliği ile ilgili hususlarda alt işveren ve/
veya taşeronların ana işvereni yazılı olarak uyardığı
hususlarla ilgili tazminat muafiyeti getirilerek bu husus
sözleşmeye derç edilebilir.
67
Johnson Controls İklimlendirme
Sistemleri Satış Müdürü
Şahin BÜYÜKKAYA
Teknik yazı
Büyük projelere de
tek imza
YORK® YK
YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü
soğutma grupları YORK® tasarımlarının öncüsüdür. YK
soğutma grupları çevreci HFC-134a gazını ve opsiyonel
değişken hız sürücüsü teknolojisini (VSD) kullanarak;
endüstriyel tesislerde ya da otel, havalimanı, alışveriş
merkezi ve yüksek bina projeleri gibi konfor amaçlı
kullanımlarda gerek ilk yatırım maliyet avantajı gerekse
geniş kapasite aralığı ve yüksek verimliliği sayesinde
sektöre yön verir.
YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü
soğutma grupları kullanıcılarına aşağıdaki avantajları
sağlayarak farklılık yaratır:
• Tek kompresörle 1000-10.000 kW aralığında
68
soğutma kapasitesi sağlar,
• Minimum kule dönüş suyu sıcaklığında 12.8°C
derece ile rakipsizdir,
• Frekans invertör (VSD) opsiyonu ile 12°C lere varan
12 COP’a varan yük verimi sağlar
• HOt gaz by pass opsiyonu ile % 0– %100 kapasite
aralığında çalışabilmektedir,
• Orta gerilim beslemelerinde (OG),York® YK soğutma
grupları genis kapasite alternatifi ve frekans
invertörlu starter opsiyonu sunmaktadır,
• Enerji verimliliği ile ön plana çıkan buz depolama
sistemlerinde ikili çalışma modu özelliği sayesinde
tercih sebebidir,
• Turbin havası iyileştirme tesislerinde yüksek
kapasite ve verimlilik ihtiyacı sebebiyle York®
YK soğutma grupları yatırımcıya büyük avantaj
sağlamaktadır,
Aşağıda basit soğutma çevrimi olarak gösterilen
sistemde; YORK® YK soğutma gruplarının en önemli
özelliği santrifuj kompresorun açık tip motor ile tahrik
ediliyor olmasıdır. Açık tip motor uygulamasının en
belirgin avantajları;
• Açık tip motor kompresor daha kısa sürede servis ve
bakım verilebildiği için daha güvenilir bir tasarımdır
• YORK santrifuj kompresörlü soğutma gruplarının
açık dizaynı sayesinde motor sargıları hava ile
soğutulur böylece hermetik cihazların motor
sargılarında görünen kontaminizasyon sorunu
(duran motor sargıları üzerinde katılaşan akışkan)
yaşanmaz,
• Hermetik dizaynda kullanılamayan alternatif tahrik
sistemleri açık tip
kompresör dizaynı
ile York® Santrifuj
kompresörlü
soğutma gruplarında
kullanılabilecek
motor tahrik
alternatifleri;
1. Elektrik
motoru tahrikli
santifuj kompresörlü
soğutma grubu
2. Buhar türbünü
tahrikli santifuj
kompresörlü
soğutma grubu 2
3. Gaz motoru
tahrikli santifuj
kompresörlü
soğutma grubu 3
Soğutma grubu elektrik tüketiminin işletmelerde
büyük bir maliyet oluşturduğu bilinen bir gerçektir.
YORK® santrifüj kompresörlü soğutma gruplarının
düşük kule suyu sıcaklığında (12.8°) yüksek verimlilik
sağlama özelliği yatırımcının işletme maliyetlerini
azaltır.
ekil-1 ve ekil-2 de kondensere giren kule suyu
sıcaklığına bağlı kompresörün çalışma prensibi
görünmektedir.
Sekil-1 de görülen soğutma çevriminde; evaporator
sistemden çekilen ısıyı , kondenser sistemden atılan
ısıyı gösterirken kompresörün yaptığı iş ‘’head’’ basma
basıncı olarak tarif edilir. Su soğutmalı soğutma
gruplarında kompresörün elektrik tüketimi kuleden
69
Teknik yazı
soğuyarak gelen ve kondensere giren suyun sıcaklığı
ile dogru orantılı olarak değişmektedir.
Sekil-2 de görüleceği gibi kondensere giren suyun
sıcaklığının düşmesi ile kompresörün basma basıncı
düser, kompresör yükünü azaltır ve sistemin enerji
tüketimi azalmış olur.
Düşük kondenser sıcaklığı çalışma özelliği
ileYORK® rakiplerini geride bırakmıştır.
Aşağıdaki tablo YORK® soğutma gruplarının düşük
kule suyu sıcaklığında rakiplerine göre verimlilik
üstünlüğü göstermektedir. 12.8 °C kondenser giriş
suyu sıcaklığında sorunsuz çalışarak sistemin elektrik
tüketimini azaltmaktadır.
Frekans inverterli starter
Frekans invertörlü starter (VSD) opsiyonu ile
santrifuj kompresörlü grupları arayüklerde (NPLV
ekil-1
70
) COP 1:12 verim değeri ile klasik yıldız-üçgen ve
solid state starterlere(SSS) göre büyük bir verim farkı
oluşturmaktadır.Frekans invertorlü starter kullanımı
aynı zamanda soğutma gruplarının kalkış akımını
da minimumda tutarak, trafo,jenerator,kesmesalteri
gibi sistemin elektriksel ilk yatırımında avantaj
sağlamaktadır. Çok hassas harmonik değer
gerektiren projelerde geliştirilmiş harmonik filtre
opsiyonu mevcuttur.
Endüstriyel ya da konfor amaçlı projelerde tercih
edilen YORK ® YK su soğutmalı santrifüj kompresörlü
soğutma grupları Johnson Controls’ün Teksas –
Amerika’da bulunan fabriksında üretilmektedir.
Teknolojik üretim hattına sahip bu fabrikasında
aynı zamanda uluslararası standartlara uygun test
merkezimiz de bulunmaktadır.Fabrika testi istenen
projelerde opsiyonel olarak tam yük testi,ara yük
testi,run testi seçenekleri sunulmaktadır.
ekil-2
Emre ÖZMEN
Yüksek Mühendis
Makine Müh. Lisans (İTÜ)
Robotik, Yüksek Lisans (İTÜ)
Bina otomasyonu
BACnet için
5-N 1-K yaklaşımı
BACnet nedir?
Veri haberleşme protokolü olan BACnet, açık
(entegrasyona açık) bina sistemleri ağı oluşturmak için
üzerinde mutabık kalınmış bir dizi haberleşme kuralıdır.
Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme
Mühendisleri derneği (ASHRAE; www.ashrae.org)
tarafından geliştirilmiştir. ASHRAE bünyesinde
üretici firmaların yanı sıra son kullanıcılar, projeciler
ve danışmanlardan oluşan bir komite tarafından
yönetilmektedir.
Zamanla Amerikan milli standartı (ASHRAE/ANSI
135-2012), Avrupa standartı (CEN TC 247) , otuzdan
fazla ülkede milli standart ve ISO global standartı (ISO16484-5) haline gelmiştir.
2012 BACnet standartında tanımlanan ve desteklenen
yedi ağ tipi :
• BACnet/IP
• BACnet MS/TP (Master-Slave/Token Passing)
• BACnet ISO 8802-3 (Ethernet)
• BACnet over ARCNET
• BACnet Point-to-Point (EIA-232 and Telephone)
• BACnet over LonTalk Foreign Frames
• BACnet over ZigBee
Ne zaman başladı? (Tarihçesi)
İlk olarak 1987 de A.B.D.’de ASHRAE tarafından
geliştirilmeye başlandı.
1995’te ASHRAE/ANSI Standardı 135 olarak kabul
edildi.
2003’te ISO 16484-5 olarak kabul edildi. (BSR/
ASHRAE Standard 135.1)
2003’te Avrupa Birliği’nde standart olarak kabul
edildi. (CEN TC 247)
72
Sırasıyla, 2004’te, 2008’de, 2010’da ve son olarak
2012’de güncellendi. Güncel hali ASHRAE/ANSI
Standard 135/ 2012’dir.
Nerede kullanılır ?
Değişik cihazların (chiller, pompa, rooftop , VRV,
yangın algılama paneli v.b..) paylaştığı mesajları ve bu
mesajların nasıl iletildiğini tanımlamaktadır. Protokol,
tüm bina sistemlerini ( mekanik, elektrik, güvenlik ve
transport) kapsamaktadır.
Mekanik otomasyon sisteminde yer alan soğutma
grubu, kazan, pompa, rooftop, paket nem alma
üniteleri, paket ısı geri kazanım üniteleri, VRV, jet
fan, değişken frekans sürücüsü gibi cihazların tek
bir data hattı üzerinden ilgili tüm izleme ve kontrol
bilgilerinin kendi aralarında ve kullanıcı ekranı arasında
alışverişinin düşük maliyetle (düşük kablolama ve DDC
ünite maliyeti) gerçekleştirilmesi BACnet üzerinden
sağlanır (Dikey Entegrasyon).
Aydınlatma otomasyonu, elektrik enerji izleme ve
yönetim sistemi, taşıma sistemleri ( asansör, yürüyen
merdiven), ısıl enerji/elektrik enerjisi/su tüketimi ölçüm
ve paylaştırma sistemleri, yangın algılama sistemi, CO
algılama sistemi, kartlı geçiş sistemi, CCTV sistemi
gibi bina sistemlerinin kendi aralarında haberleşmesi
sayesinde bina “akıllı bina senaryoları” olarak
adlandırılabilecek ortak rol oynama yeteneği kazanmış
olacaktır. Bu durum, binanın belli durumlarda önceden
planlanmış refleksleri otomatik olarak (kullanıcıdan
bağımsız) göstermesi olarak da adlandırılabilir.
Örnek olarak; yangın durumunda yangın senaryosu
doğrultusunda ilgili kartlı geçiş kilitlerinin boşa düşmesi
için yangın algılama ile kartlı geçiş sisteminin BACnet
üzerinden haberleşmesi verilebilir. (Yatay
Entegrasyon).
Entegre senaryoların yanı sıra,
tüm bu sistemler aynı yazılım çatısı
altında toplanabileceğinden, tüm veriler
ortak veri tabanında toplanabilecek
dolayısıyla, analiz, raporlama, işletme ve
bakım kolaylığı gibi konularda avantaj
sağlanacaktır.
Gerek dikey entegrasyon, gerekse
de yatay entegrasyon için aynı marka
sistem olma şartı yoktur. Herhangi bir
markanın BACnet uyumlu cihazı/sistemi
entegrasyonu mümkün kılabilmektedir.
Neden BACnet?
✔Açık standart olan BACnet, bina
işletmecilerine markadan bağımsız
ürün kullanabilme imkanı sağlar.
BACnet haberleşme yeteneğine sahip
bir ürün marka gözetmeksizin sisteme
dahil edilebilir. Bu durum işletmeci
firmaları gelecek adına marka
bağımlılığından kurtarır.
✔Buna ilaveten, BACnet standartı gelişen
teknolojik girişimlere kendini sürekli
olarak adapte ettiği için bina sistem
entegrasyonu kapsamında gerek
güncel, gerekse de geleceğe yönelik
ihtiyaçları karşılayabilmektedir.
✔BACnet tam manasıyla bina sistem
haberleşmesinde tüm dünyada geçerli
standart olmuştur. Bu kadar geniş
alanda kabul gören bir tercih ve
standart olması dolayısıyla, kullanıcısı
hiçbir zaman teknoloji savaşlarına
yanlış tarafta yakalanmaz.
✔Özellikle bina sistemleri için
geliştirilmiştir.
✔Düşük maliyetli ağ yapısı kullanır ve
sistem mimarisi açısından LAN tipi
olarak en üst düzeyde esneklik sağlar.
✔Gelişmiş zaman programı, trend ve
alarm fonksiyonları
✔Her büyüklükteki proje için her seviyede
kolaylıkla uygulanabilir
✔Tamamen açık ve özel bir donanıma
ihtiyaç duymaz.
✔Otomatik cihaz tanıma fonksiyonu
sayesinde devreye alma süresi
(dolayısıyla maliyeti) daha kısadır.
Eksileri
✪ Donanım konfigürasyonu için standart
araç tanımlamamaktadır. Devreye
alma sırasında kullanılan programlama
araçları üreticiye göre değişmektedir.
✪ Henüz tak-çalıştır yetenekte değildir.
✪ Kurumsal Yönetim Sistemleri (ERP
v.b..) ile entegrasyonu mümkün kılan
XML ve .NET üzerinden haberleşme
henüz mümkün değil. (SSPC 135 XML
komitesi üzerinde çalışmaktadır).
Nasıl tedarik edilmeli? (Tedarik
sürecinde özellikle dikkat
edilmesi gerekenler)
• BTL (BACnet Testing Laboratory)
onayı aranmalı. (http://www.
bacnetinternational.net/btl/ adresinden
sorgulanabilir).
BTL (BACnet Testing
Laboratories)
BACnet International kurumunun
bağımsız bir kolu olan BACnet test
laboratuvarıdır. Ürün testi yapmak,
doğrulamak ve BACnet yeteneği taşıyan
ürün listesini güncel olarak yayınlamak
amacıyla kurulmuştur. BTL test sürecini
başarıyla geçen ürünler BTL logosunu
taşımaya hak kazanırlar.
• Native BACnet (Doğal BACnet)
özelliği aranmalı. Doğal BACNet sıfatı
taşıyan bir cihaz başlangıç tasarım
aşamasında BACnet özelliğine haizdir.
Doğal BACnet sıfatı taşımayan BACnet
cihazlarda başlangıç tasarımı farklı bir
protokol olup, BACnet fonksiyonu daha
sonradan eklenmiş durumdadır. Örnek
kıyaslama: motorsiklet / sonradan
motor takılmış bisiklet)
• PICS (Protocol Implementation
Conformance Statements) özellikleri
kontrol edilmeli. Bu konuda teknik
departmandan veya danışmandan
destek alınmalıdır.
BACnet’i kim desteklemektedir?
BACnet topluluğu ASHRAE üyeleri,
kullanıcı ilgi grupları, üreticiler, sistem
integratörleri, otomasyon yüklenicileri ve
bina sahiplerinden oluşmaktadır.
ASHRAE bünyesindeki mevcut proje
komitesi SSPC 135, yedi alt çalışma
grubu marifetiyle, bu standartın sürekli
gelişimini temin etmektedir. Resmi
BACnet web sitesi; www.bacnet.org ‘dir.
BACnet ilgi grupları / dünya
organizasyonu : Kuzey Amerika,
Avustralya-Asya, Avrupa, Finlandiya,
İsveç, Rusya, Orta Doğu.
Öte yandan, endüstriyel ticari
organizasyon olan “BACnet International”
(www.bacnetinternational.org) BACnet
standartının bina otomasyonunda
ve kontrol sistemlerinde başarılı
kullanılmasının önünü açacak
faaliyetlerde (entegrasyon testleri,
eğitim programları, destekleyici
aktiviteler v.s..) bulunur.
BACnet International üyeleri, BACnet
protokolü kullanan kontrol cihazlarını
tasarlayan, imal eden, montajı ve
devreye almayı gerçekleştiren ve
bakımını yapan firmalardan ve
bireylerden oluşmaktadır.
REFERANSLAR:
1. Standard 135-2012-- BACnet--A Data
Communication Protocol for Building
Automation and Control Networks
(ANSI Approved). 2012.
2. Dorsey, Ben H. “BACnet Basics”, KMC
Controls, Inc.
3. BACnet International, “Introduction
to BACnet For Building Owners and
Engineers”
4. Newman, H.Michael, “BACNET: THE
GLOBAL STANDARD FOR BUILDING
AUTOMATION AND CONTROL
NETWORKS” , ASHRAE/Momentum
Press . 2013.
5. Steven T. Tom, “BACnet for a city”.
ASHRAE Journal, November 2012.
6. Newman, H. Michael, “BACnet®
Explained, Part One” ASHRAE Journal,
November 2013.
73
Teknik yazı
Burak ISIN
Yangın Sistemleri
Türkiye Satış Müdürü
Victaulic vortex hibrit yangın söndürme sistemi
Kritik önem taşıyan uygulamaları neredeyse
hiç su kullanmadan ve oda sızdırmazlığı
gerektirmeksizin koruyan yeni sistem
burak.isin@victaulic.com
YİVLİ boru bağlantı sisteminin
mucidi, dünyanın önde gelen
mekanik boru birleştirme ve
yangına karşı koruma sistemleri
üreticisi Victaulic,, yangınları
zehirli kimyasallar kullanmadan
ve devam eden operasyonların
aksamasını minimuma indirerek
hızlı biçimde söndüren ve
bu özellikleriyle endüstriyel
uygulamalar ve veri merkezleri
için ideal bir tercih olan, FM
onaylı bir hibrit nitrojen ve su
çözümü Victaulic Vortex® Yangın
Söndürme Sistemini Amerika’dan
sonra Avrupa pazarına da
sunmaya başladı
Vortex tehlike bölgesini
soğutmak ve yangının devamını
sağlayan oksijeni yüksek hız ve
düşük basınçla tahliye etmek için,
hem su hem de nitrojen içeren
bir süspansiyondan yararlanıyor.
Girdap şeklinde yayılan bu
süspansiyon, tehlike bölgesini
64 km/s’lik (40 mph) bir hızla
dolduruyor ve geride neredeyse
hiç su bırakmadan yangını hızla
söndürüyor .
Victaulic Vortex sistemi
veri merkezleri, türbin
odaları,endüstriyel montaj hatları
ve makine daireleri için yenilikçi,
güvenli ve etkin bir yangına
karşı koruma çözümü sunuyor.
Bu benzersiz hibrit teknoloji
74
yaklaşık 10 mikron boyutunda
su damlacıkları püskürterek
ekipmanlar veya ortamın
kayda değer biçimde ıslanması
durumunu ortadan kaldırıyor. Bu
ultra küçük su partikülleri standart
sprinklerlerin oluşturduğundan
90 kat daha geniş bir ısı absorbe
edici yüzey alanı sağlamaktadır.
Ardında dikkate değer
miktarda nem ve hiç kimyasal
bırakmayan ve tam bir tasarım
esnekliği sunan Victaulic Vortex
sistemi, sağladığı koruma yangın
Vortex 500 - Veri Merkezi Dolabı
“Victaulic Vortex 500 Yangın Söndürme
Sistemi bilgi teknolojisi ortamları için
kusursuz çözümdür.”
söndürme özellikleriyle mevcut
teknolojilerin sınırlarını aşıyor.
Sistem, kapalı veya açık
alanlarda kullanılabiliyor ve
kullanıldıktan sonra tesisin
hizmet dışı kalacağı süreyi
en aza indirecek şekilde hızla
sıfırlanabiliyor.
Ayrıca bu sistem algılama
sistemlerinin yanısıra tesis
güvenliği teknolojilerine
kusursuz biçimde entegre
olabiliyor ve zehirli kimyasal
maddeler kullanan diğer
teknolojilerden farklı olarak
tahliye için beklemeye gerek
kalmaksızın yangının tespit
edildiği anda devreye giriyor.
Bina sahipleri ve bilgi
teknolojisi merkezlerinin
işletmecileri ile enerji, imalat
ve diğer endüstrilerden
işletmeciler, sistemin esnek
ve kendi kendine yeterli
tasarımından, minimal düzeyde
su kullanımı ve ekonomik
yeniden dolumundan, anında
devreye girmesinden ve oda
sızdırmazlığı gerektirmeyişinden
büyük faydalar sağlayacaklardır.
Bu sistemde kullanılan
teknoloji %100 sürdürülebilirdir
ve püskürtülen homojen
süspansiyon, ABD Çevre Koruma
Ajansı (EPA) tarafından Halon
1301 yerine kullanılabilecek
uygun bir alternatif olarak
tanımlanmıştır.
Victaulic Vortex FM 5580
Sınıfı bir Hibrit (su ve soy
gaz) Yangın Söndürme
Sistemidir. Bu sisteme onay
verirken FM Vortex’e özel bir
kategori oluşturmuştur çünkü
bu sistem onay kuruluşunun
mevcut sınırları dahilinde
sınıflandırılamamıştır.
Daha fazla bilgi edinmek için
lütfen www.victaulicvortex.com
adresini ziyaret edin.
Victaulic - Vortex
“Victaulic Vortex 1000 ve 1500 Yangın Söndürme Sistemleri enerji, otomotiv, petrol ve gaz ile diğer
endüstrilerdeki uygulamalar için idealdir.”
Victaulic - Vortex Aktivasyon
‘’Vortex hibrit teknolojisi yaklaşık 10 mikron
boyutunda su damlacıkları püskürterek ekipmanlar
veya ortamın kayda değer biçimde ıslanması
durumunu ortadan kaldırıyor.”
Vortex - Install
“Victaulic Vortex sistemi geride çok sınırlı nem
bırakarak ve hiç zehirli kimyasal bırakmadan
koruma ve yangın söndürmenin yanında kapsamlı
tasarım esnekliği sağlıyor.”
75
Teknik yazı
Üntes Proje Yöneticisi
Bekir CANSEVDİ
Su soğutma cihazlarında
ısı geri kazanımı
Katkıda bulunanlar: Erhan Budak, Ali Güngör
Giriş
Fosil yakıtların rezervlerinin azalmaya başladığı
bu dönemde fosil yakıtlara ihtiyaç da her geçen
gün hızla artmaktadır. Bundan dolayı birim enerji
maliyetleri de son 25 yıldır sürekli artan bir evre
geçirmektedir. Enerjinin önemi her geçen gün, her
alanda olduğu gibi su soğutma sistemlerinde de
hızla artmaktadır. Soğutma sistemlerinin ağırlıklı
kullanıldığı mekanlar iş merkezleri, alış veriş
merkezleri, oteller, konut (rezidans) gibi mekanlardır.
Bu mekânlarda soğutma esnasında ciddi miktarda
kullanım amaçlı sıcak su ihtiyaç vardır. Bilindiği
üzere kullanım sıcak suyu depolama sıcaklığı ~70
°C civarındadır. Kullanım amaçlı tesisatta dönen
kullanım suyun sıcaklığının ise 45~50 °C civarında
olması gerekmektedir. Soğutma çevriminde de
35~55 ° C sıcak su üretiminin kolaylıkla sağlanabilme
imkânı vardır. Bu sıcak su için gerekli enerji, soğutma
kapasitesinin %15 ile %100 arasında istenilen
koşulda soğutma sisteminin ısıtma özelliğinden
yararlanılabilir. Bu nedenle enerji harcamadan
76
ısıtma yapılması durumunda, kullanılan enerjilerin
azaltılması sonucunda soğutma sisteminde enerji
verimliliği değeri artmaktadır.
Isı geri kazanımlı sistemler
Otel, AVM, iş merkezi, hastane, fabrika, okul gibi
soğutma esnasında kullanım sıcak suyu ihtiyacı olan
tesislerde kullanım suyu depolama sı caklığı 70 ºC
kullanım suyu sıcaklığı ise 45 ~ 50 ºC civarındadır.
Su soğutma cihazından atılan ısının sıcaklığının
da 35 ~ 60 ºC olduğu bir gerçektir. Üstelik bu
atılan ısı soğutmadaki enerjiden daha fazladır. Bu
ısı kullanılabildiği durumda tesisin toplam enerji
maliyetinde önemli azalmalar olacaktır.
Soğutma sitemlerinde ısı geri kazanımı iki şekilde
gerçekleştirilir:
%100 ısı geri kazanımlı (paralel eşanjörlü)
sistemler
Kısmi ısı geri kazanımlı (seri eşanjörlü) sistemler
ekil 1.Hava Soğutmalı Paralel Eşanjörlü Soğutma
Sistemi
% 100 ısı geri kazanımlı (paralel eşanjörlü)
sistemler
Soğutma ile birlikte çok yüksek miktarda ısıtma
enerjisine ihtiyaç olan tesislerde ön ısıtma amaçlı
kullanılır. Soğutma sisteminin verimliliğini, ısıtma
suyunun sıcaklığı tayin eder. Sistemde mevcut
kondensere paralel ikinci bir sulu eşanjör vardır. Isıtma
ihtiyacı olduğu sürece ısıtma eşanjörü çalışır. Isıtma
ihtiyacının ortadan kalkması durumunda normal
kondenser devreye girer.
Su soğutma cihazlarının verimliliği kondenserde
oluşan kondenzasyon (yoğuşma) sıcaklığına bağlıdır.
Kondenzasyon sıcaklığı dış hava sıcaklığının fonksiyonu
olarak oluşur. Dış hava sıcaklığı artıkça kondenzasyon
sıcaklığı artar ve cihazın enerji tüketimi de artar.
Su soğutma cihazlarının yıllık kullanım süreleri (konfor
kliması için) 750~1750 saat arasında bir değerdedir.
Bu çalışma ömrünün ancak %5 civarında bir bölümünü
yüksek kondenzasyon şartlarında çalışmaktadır. Bu
sürede toplamda 25~100 saat civarındadır. %100
Isı geri kazanımlı sistemlerde su soğutma cihazları
genellikle yüksek kondenzasyonda çalışırlar.
ekil 2.Dış Hava Sıcaklığına Bağlı Cihaz Enerji
Tüketimi
Bu durumda normalde daha az enerji tüketen cihaz
daha fazla enerji tüketmeye başlar.
Bu durumda enerji tüketim maliyeti miktarlarının
farkı ısı geri kazanımda kazanılan enerjinin maliyet
değeri olmaktadır.
Yukarıdaki tanımlamalardan da görüldüğü gibi %100
ısı geri kazanımında kazanılan enerjinin bir maliyeti
vardır.
Bu maliyet ısı geri kazanımda kullanılan suyun
sıcaklığı ile alakalıdır. Sıcaklığın düşük tutulması
durumunda ısı geri kazanım enerji maliyeti azalır. Bu
kazanım ile ilgili optimizasyon kullanılan bölgenin iklim
koşulları ve sistemin çalışma süreci dikkate alınarak
yapılmalıdır.
Örnek : 3
Ankara’da bir fabrikanın yaz aylarında soğutma
ihtiyacı 1600 kW tır. Isıtma suyu ihtiyacı (40ºC) 2100 kW
tır. Fabrikanın yoğunluğu %80 dir. Fabrikada kullanılan
enerjinin birim elektrik fiyatı 0.13 TL/kWh doğal gaz
birim fiyatı 0.06 TL/kWh dir. Bu tesiste ısı geri kazanımlı
soğutma sistemi kullanılabilir mi? Optimizasyon sıcaklığı
kaç derece olmalı? Yılık kazanç ne kadar olur?
Bu cihazı klasik soğutma cihazı olarak
tasarladığımızda
Ankara dış hava sıcaklığı yaz ayları için. 35 ºC
Ankara soğutma sezonu 750 saat kadardır.
Su soğutma cihazının çalışma sıcaklığı aralığı 7 -12 ºC
Ankara için ortalama dış hava sıcaklığı 26ºC
Kullanılan cihaz TCAVBZ 21020 modelidir.
Cihazın soğutma kapasitesi 2173 kW tır.
Cihazın Tüketeceği enerji 578 kW tır.
Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen
enerji 0,27 kW/kW
Aynı cihazı ısı geri kazanımlı olarak tasarladığımızda
Cihazın soğutma kapasitesi 1936 kW tır.
Cihazın ısıtma kapasitesi 2200 kW
Cihazın Tüketeceği enerji 726 kW tır.
Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen
enerji 0,32 kW/kW
(0,37-0,27)*1600= 160kW
160*750*0.8=96000kWh ısı geri kazanım için fazladan
tüketilen enerjidir.
96000*0,13=12480TL ısı geri kazanım için harcanan
sezonsal enerji bedelidir.
2000*750*0,8=1200000kWh doğal gaz kullanılması
durumunda sarf edilecek enerjidir.
1200000*0,06=72000 TL doğal gaz kullanılması
durumunda sezonsal enerji bedelidir.
Kazanım 72000-12480=59520 TL/yıl
Isı geri kazanım maliyeti 50000 € dur.
Yapılan sistemin geri dönüşümü
50000*2.5/59520= 2.10 yıldır.
Ancak tüketilen ısı enerjisinin azalması durumunda
soğutma maliyetleri artmakta veya sıcak su ihtiyacının
40 ºC yerine 45 ºC çıkması durumunda sistemin geri
dönüş süresi 4 yıla çıkar.
Kısmi ısı geri kazanımlı (desuperheater)
(seri eşanjörlü ) sistemler.
77
Teknik yazı
% 100 ısı geri kazanımlı sistemlerin ısı geri
kazanım esnasında ısıtılan suyun sıcaklığının
yüksekliği soğutma kapasitesini olumsuz yönde
etkilemektedir. Bu nedenle soğutma sisteminin
gerek ilk yatırımında gerekse işletmesi esnasında
bir maliyet artışı getirmektedir. Bu durum ısı geri
kazanımında meydana getirdiği işletme maliyeti ile
ısı yüklerinin ihtiyacı az olduğu durumlarda ekonomik
olmayabilir.
Isı yüklerinin az olduğu durumlarda soğutma
sisteminin işletme maliyetini değiştirmeden (yani
0 işletme maliyetli ısı geri kazanım) yapılması
mümkündür. Bu durum kondenserin desuperheater
bölgesindeki enerji kazanılarak sağlanır. Bu enerji
kondenserin attığı enerjinin %10 ~ %25 arasında bir
değerdedir.Burada kazanılan enerjinin sıcaklığı %100
ısı geri kazanımdaki maksimum sıcaklıktan 5~10
K yüksek olabilir. Kısmi ısı geri kazanım sıcaklığın
yükselmesi ısı geri kazanım kapasitesinin azalmasına
neden olur.
Şekil 3.Hava Soğutmalı Seri Eşanjörlü Soğutma Sistemi
Örnek : 4
Ankara da bir fabrikanın yaz aylarında soğutma
ihtiyacı 1250 kW tır. Isıtma suyu ihtiyacı (45ºC) 750
kW tır. f abrikanın yoğunluğu %80 dir. Fabrikada
kullanılan enerjinin birim elektrik fiyatı 0.13 TL/kWh
doğal gaz birim fiyatı 0.06 TL/kWh dir. Bu tesiste
ısı geri kazanımlı soğutma sistemi kullanılabilir mi?
Optimasyon sıcaklığı kaç derece olmalı? Yılık kazanç
ne kadar olur?
Ankara dış hava sıcaklığı yaz ayları için. 35 ºC
Ankara soğutma sezonu 750 saat kadardır.
Su soğutma cihazının çalışma sıcaklığı 7 -12 ºC
Ankara için ortalama dış hava sıcaklığı 26ºC
Kullanılan cihaz TCAVBZ 21250 modelidir.
Cihazın soğutma kapasitesi (mks temp) 1250 kW tır.
Cihazın soğutma kapasitesi (26ºC temp) 1345 kW tır.
Cihazın Tüketeceği enerji (mks temp) 397.7 kW tır.
Cihazın Tüketeceği enerji (26ºC temp) 329 kW tır.
Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen
enerji 0,24 kW/kW
Aynı cihazı ısı geri kazanımlı olarak tasarladığımızda
Cihazın soğutma kapasitesi 1345 kW tır.
Cihazın ısıtma kapasitesi 250 kW
Cihazın Tüketeceği enerji 329 kW tır.
Birim soğutma kapasitesine karşılık tüketilen
enerji 0,24 kW/kW
78
Yukarıdaki tablodan görüldüğü gibi ısı geri kazanım
için ekstra bir enerji harcaması yoktur.
250*750*0,8=150000kWh
150000*0,06=9000 TL
Kazanım 9000 TL/yıl
Isı geri kazanım maliyeti 7500 € dur.
Yapılan sistemin geri dönüşümü
7500*2.4/9000=2 yıldır.
Yukarıda görüldüğü üzere kısmi ısı geri kazanımlı
sistemler yan ürün olarak sıcak su üretmekte ve
sıcak su üretiminin kullanıp kullanılmaması soğutma
sistemine herhangi bir tesiri olmamaktadır.
Kısmi ısı geri kazanımının çok sıcak havalarda
kullanılması sistemin bu havalardaki kapasite
kayıplarını da kısmen veya tamamen ortadan
kaldırmaktadır.
Sonuç ve değerlendirmeler
Soğutma sezonu esnasında sıcak su kullanımı da
söz konusu olan projelerde kısmi ısı geri kazanımlı
cihazların değerlendirilmesinde önemli kazanımlar
olabilir.
Soğutma sezonu boyunca yüksek kapasitede ısı
enerjisine ihtiyaç duyulan projelerde de %100 ısı geri
kazanımlı cihazlar değerlendirilmelidir.
REHAU Polimeri Kimya San. A.Ş,
Teknik Planlama Takım Lideri
Makine Mühendisi
Yoni ALTARAS
Makale
Yerden ısıtma sistemlerinde
hidrolik dengeleme
Yerden ısıtma sistemleri özellikle tasarruflu ve konforlu
olmaları sebebiyle artık standart ısıtma tesisatı yelpazesinin
bir parçası oldular.
YERDEN ısıtma sistemleri özellikle tasarruflu ve
konforlu olmaları sebebiyle artık standart ısıtma
tesisatı yelpazesinin bir parçası oldular. Fakat
pratikte ve teoride bilinmeyen veya atlanan bazı
esaslardan ötürü yapılan uygulamalar sonucunda
son kullanıcılardan sıklıkla “mahallerin bazıları
ısınıyor, bazıları hiç ısınmıyor” şeklinde şikayetler
gelebiliyor. Bu yazının amacı bu şikayetin en önemli
sebeplerinden olan yerden ısıtma sistemlerinde
hidrolik dengeleme konusuna sebep ve sonuçlarıyla
80
genel bir bakış atmak ve çözüm yollarını anlatmaktır.
Günümüzde kullanılan düşük sıcaklıklı su
üreteçlerin yardımı ile çok verimli ısıtma sistemleri
kurmak mümkün olmaktadır. Fakat tabi ki bu üreteç
tarafından beslenen ısıtma yüzeylerinin tedarik edilen
su sıcaklıkları ile uyumlu olmaları ve hizmet verdikleri
mahali ısıtabilmeleri gerekir. Düşen gidiş suyu
sıcaklıklarının beraberinde getirdiği sonuçlardan biri
de kullanılan yüzey alanının artmasının gerekliliğidir.
Yani merkezi bir noktaya yığılan yüksek sıcaklıklı bir
ısı kaynağı (örn 80ºC sıcaklığında radyatör) yerine
düşük zemin sıcaklığına sahip (azami 29ºC) geniş
zemin alanı ile ısıtma yapmak mümkün olmaktadır.
Genel bilgiler
Gerekli olduğu taktirde yukarıda bahsi geçen azami
29ºC’lik zemin sıcaklığına ulaşabilmek için hesaba
katılması gereken belirli etkenler vardır. Örneğin
10x1,1 çapında çok ince bir PE-X borunun sahip
olduğu ısı transfer yüzeyi ile 20 x 2,9 ölçülerine
sahip bir metal-polimer kompozit borunun ısı
transfer yüzeyi bir değildir. Ve tabi ki aynı debiye
maruz kalan küçük çaplı bir boruda oluşacak
basınç kaybı büyük çaplı borudakine göre daha
büyük olacaktır. Modülasyon aralığı, yani boruların
döşeme aralığının da uygulanan döşemeden ısıtma
sisteminin vereceğin gücün üzerinde etkisi vardır. 10
cm’lik modülasyon aralığı uygulanması durumunda
kullanılacak boru metrajı yüksek olacak, fakat sistem
zemindeki ısıyı oldukça homojen olarak dağıtacaktır.
Buna karşın 30 cm’lik modülasyon aralığı
uygulanması durumunda kullanılacak boru metrajı
düşük olacaktır. Böyle bir sistem ise yüzeye daha
düşük güç verilmesini sağlayacak ve diğer yandan
zeminde borular arasındaki sıcaklık dalgalanmaları
daha fazla olacağı için ortalama zemin sıcaklığı
düşecektir. Sistemin toplam yapısına bakıldığı
zaman ayrıca şap kalınlığının ve yüzey kaplama
malzemesinin döşemeden ısıtma sistemi üzerinde
önemli bir etkiye sahip olduğu da belirtilmelidir.
Bir örnek için yapılan kabuller
Yazının bundan sonraki kısmında ele alınacak
örnek için aşağıdaki kabulleri yapalım :
Isı üreticinin çıkış sıcaklığı 47ºC olsun. Özellikle
20ºC sıcaklıkta talep edilen Yemek Odası ve 22ºC
sıcaklıkta talep edilen Oturma Odası’nı göz önünde
bulunduralım. 17 x2,0 mm PE-Xa borularla yapılmış
standart bir yerden ısıtma uygulamasını varsayalım.
Mahallerin ısı kayıpları TS EN 128311 uyarınca
hesaplanmış olsun. Buradan yola çıkarak Yemek
Odası’nda 400 Watt’lık, Oturma Odası’nda ise 922
Watt’lık birim alana oranlandığı zaman Yemek Odası
için 49 W/m2, Oturma Odası içinse 68 W/m2’lik
karşılanması gereken bir ısı kaybı gerekli olsun. Yani
döşemeden ısıtma sistemi, yüzeye birbirinden farklı
iki gücü iletmek durumunda olsun.
Hesaplama sonuçları
REHAU RAUWIN 4.0 yerden ısıtma hesaplama
yazılımı ile sistem simüle edilerek ilgili parametreler
hesaplanmıştır. Yemek Odası’nda ısı kayıplarını
karşılamak için 24,7ºC’lik bir zemin sıcaklığının yeterli
olacağı görülürken, Oturma Odası için bu değerin
28,4ºC olması gerektiği saptanmıştır. Bunun sebebi
açıktır: Oturma Odası mahali için hem özgül ısı
ihtiyacı daha fazladır, hem de mahalde ulaşılmak
istenen sıcaklık 2 derece daha yüksektir; döşemeden
ısıtmanın verdiği güç mahal ile döşeme arasındaki
sıcaklık farkına bağlı olduğu için bu normaldir. Yemek
Odası’nda 30 cm’lik bir modülasyon aralığı yeterli
iken, Oturma Odası’nda modülasyon aralığı 15 cm’e
kadar daraltılmıştır. İlgili devrelerde arzu edilen
sıcaklıklara ulaşılabilmesi için farklı bir etken daha
devreye girer; o da ısıtma suyunun sıcaklığıdır. İki
81
Makale
devre de normal olarak ısı üreteci tarafından tedarik
edilen 45ºC gidiş suyu sıcaklığına sahip ve bununla
yetinmek durumundadırlar. Fakat suyun devrelerdeki
akış hızı değişebilir bir paratmetredir. Hesaplamalara
göre Yemek Odası’nın görece daha küçük devresinde
su daha yavaş sirküle olurken (0,09 m/s), Oturma
Odası’nda yer alan devreler bunun iki katı bir hızla
sirküle olmaktadır. Yemek Odası için gerekli olan su
debisi 40,8 l/h iken, Oturma Odası’nın bir devresi
için gerekli olan su debisi bunun iki katından fazladır.
Bu farklı su debilerinin sebebi açıktır ve basitçe
açıklanabilir: Su ısıtma borularında yavaş sirküle olursa
ilk metrelerde hızlıca soğur, kolektöre döndüğünde ise
sıcaklık oldukça düşmüş olur. Buna karşın su devrelerde
yüksek hızla sirküle ederse, kolektörden sürekli çıkan
su soğumaya karşı konmasına bir nebze yardımcı
olur. Geriye kalan asıl ve bu yazının amacı olan soru/
konu ise farklı debilere sahip devreler ile sistemin
nasıl işleyebileceğidir. Sonuçta tüm farklı devreler için
sadece tek bir sirkülasyon pompası hizmet verecektir.
Hesaplama yazılımından elde edilen sonuçlar aşağıdaki
tabloda özetlenmiştir.
sonunda devreler arasında bir hidrolik balanslama
yapmak zaruridir. Bu işlemi yapabilmek için öncelikle
kullanılan yerden ısıtma kolektörünün hidrolik
balanslamaya müsaade eden bir yapısının olması, yani
gidiş veya dönüş barında her devreyi açıp kısmaya
yarayan entegre vanalara sahip olması gereklidir. Düz
kolektör barına sahip yerden ısıtma kolektörlerinde
bunu sağlamak mümkün değildir, kolektörlerin
çıkışlarına takılan mini küresel vanalar da bu iş için
gerekli hassasiyete sahip değildir.
Farklı devrelere farklı debilerin gönderilmesi
kolektör üzerinde yaratılacak ek dirençlerle mümkün
olacaktır. Gerektiğinden fazla debi ile sirküle eden bir
hat için direnç önceden hesaplanan debi değerine
ulaşılana kadar arttırılır. Bunu abartılı olarak bahçe
sulama hortumunun ucunu parmağımızla kapatmaya
benzetebiliriz. Tam tersine yeteri kadar su sirküle
etmeyen bir devrenin vanası ise uygun miktarda açılır.
Bunu ise yine bahçe hortumunun ucunu biraz serbest
bırakmaya benzetebiliriz. Sonuç olarak ilgili hatta sahip
reglaj vanasını ne kadar açarsak o devreye o kadar
fazle debinin, yani gücün gönderilmesini sağlayabiliriz.
Hidrolik balanslama (Reglaj)
Peki herşey sadece teoride mi?
Ülkemizde yaygınlıkla zannedildiği gibi farklı
kolektör ağızlarına bağlanan döşemeden ısıtma
devrelerinin uzunluklarının aynı olması yerden ısıtma
sisteminde ek bir hidrolik balanslama ihtiyacının
ortadan kalkmasına sebep olmamaktadır. Bunun
sebebine yukarıda değinilmişti, fakat tekrar özetlemek
gerekirse, iki farklı mahalin alanları, ısı kayıpları, zemin
malzemeleri birbirinden farklı olduğu için bu mahallere
verilmesi gereken güç, yani gönderilmesi gereken
debi birbirinden hep farklı olacaktır. İki mahalin
alanları ve ısı kayıpları aynı, fakat zemin malzemeleri
farklı (örneğin birinde mermer, birinde ise parke)
olsun, mahallere gönderilmesi gereken debiler yine
birbirinden farklı olacaktır. Bu sebeplerden
ötürü tüm yerden ısıtma
uygulamalarının
Tüm bu değerlendirmelerden sonra geriye kalan tek
soru, önceden hesaplanan hacim debilerinin kolektörde
nasıl ayarlanabileceğidir. Son derece hassas ve
eğitimli kulağımızı boruya yaklaştırarak suyun sesini
dinleyip onu değerlendirerek mi ? Tabi ki hayır! Bu
yüzden de döşemeden ısıtma sistemlerini planlarken
bu son aşamada bize gerekli ayarları verebilecek bir
hesaplama/simülasyon yazılımı kullanmamız anlamlı
olacaktır. Kullanacağımız kolektör debi göstergesiz bir
kolektör ise (bkz. Resim 2) hesaplama yazılımının hangi
vananın kaç tur açılıp kaç tur kapanacağı ile ilgili
sonuçlarını sahada
Resim 2
82
Resim 3
Resim 4
uygulamak gereklidir. Kullanacağımız kolektör
debi göstergeli bir kolektör ise (bkz. Resim 3 ve
Resim 4) yapılacak işlem çok daha kolaydır, çünkü
hesaplama yazılımının verdiği debi değerlerini debi
göstergesinde ayarlamak yeterli olacaktır; ayrıca
hassasiyet ve dikkat gerektiren tur sayılarına gerek
kalmayacaktır.
Debi göstergeli kolektörlerin
özelliği suyun içinde sirküle
ettiğinin göründüğü şeffaf ve
üzerinde debi skalası bulunan
yapı bileşenlerine (bkz. Resim
5) sahip olmalarıdır. Bu şeffaf
kısımlar içerisinde yüzer bir cisim
bulunur ve bu cisim debi ölçerden su
geçtiği zaman havaya kalkar. Buradan geçen debi
arttıkça bu yüzer cismin yüksekliği de artar. Örneğin
bu cisim dakikada bir litrelik hacim debisinde bir
santimetre kadar kalkıyorsa, debi dakikada beş
litreye çıkınca bu yükseklik de beş santimetreye
çıkar. Hesaplama çıktılarından alınan değerler reglaj
vanasından ayarlanırken debi ölçerde de karşılık
gelen değer okunur. Tabi ki kolektörde ayarlanan
farklı debiler birbirlerini etkilerler. Prensip olarak bir
devrenin debisi kısılırsa diğer devrelere daha çok debi
kalır. Her bir devrenin ayarlanması diğer devreleri
etkiler. Yine de birkaç ayarlama adımı ile tüm
devrelerin son kullanıcının memnuniyetini sağlayacak
şekilde ayarlanması mümkün olacaktır.
Farklı devrelerin kendi aralarında hidrolik olarak
dengelenmemeleri durumunda sıcak su basınç
kaybının düşük olan devreye doğru akacağından
ihtiyaç duyulan hacim debilerinin tüm devrelere
gönderilmesi mümkün olmayacaktır. Bu yüzden
hidrolik balanslama tüm döşemeden ısıtma
sistemleri için olmazsa olmaz bir husustur.
Belirtilmesi gereken diğer bir husus da reglaj
ayarlı bir kolektör kullanılsa bile sistemi planlarken
boruların devre uzunluklarına ve mahallere
gönderilecek debilere dikkat edilmesi gereklidir,
sonuçta kullanılacak ayar vanalarının belirli bir
hassasiyete sahip olduğu ve pratikte istenildiği kadar
kısılamayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu
yüzden de devre uzunluklarını ve debileri olabildiğince
birbirlerine yakın şekilde tasarlamak anlamlı olacaktır.
Bir kolektörde kendileri arasında dengeleme
yapılan devrelere benzer olarak, farklı toplam debi ve
basınç kaybına sahip kolektörlerin de kendi aralarında
dengelenmesi gerekmektedir. Aksi taktirde bir kolon
hattına bağlı iki kolektöre ihtiyaç duyulan debilerin
gitmemesi sorunu söz konusu olabilir. Kolektör
girişlerinde balans vanaları kullanarak bu ihtimali
ortadan kaldırmak mümkün olmaktadır.
Sonuç olarak, yerden ısıtma sistem
tasarımının
sadece bir mahale döşenecek
t
boru
uzunluğunun belirlenmesinden
b
ibaret
olmadığını, sistemin kolektörün ilk
i
devresinden son devresine, ilk kolektörden
son
s kolektöre kadar hidronik bir bütün
olarak ele alınması gerektiğini söylemek
mümkündür. Ancak bir bütün olarak
ddüşünülen ve planlanan sistemler
son kullanıcısının memnuniyetini
sağlayabilecektir.
Dipnot
1. TS EN 12831 : Isıtma sistemleriBinalar için-Isı yükünün hesaplanması ve
ttasarımı icin metod
Resim 5
83
gezgin
Yaz tatillerinin vazgeçilmez mekanlarını içinde barındıran Güney Ege, her yıl olduğu gibi
bütün ihtişamıyla yine davetkar.
Güney Ege’ye
i
d
l
e
g
yaz
H
AVA sıcaklığı arttıkça
herkes tatil için uygun yerler
araştırıyor. Kışın stresini
atabileceğiniz, doğayla
denizi buluşturan, farklı
tatlar yaşatabilecek birçok seçenek
mevcut. Eğer bu yaz bronzlaşırken aynı
zamanda da tarihi ve turistik yerleri
gezmek istiyorsanız, Bodrum, Marmaris,
Fethiye ve Dalyan sizi bekliyor.
BODRUM
Antik tiyatro: Bodrum-Turgutreis
yolu üzerinde yer alıyor. 13 bin kişilik
tiyatronun yapılan kazılarda sahne bölümü
ortaya çıkarıldı ve oturma yerleri restore
edildi.
Kaya mezarları: Tiyatronun daha
yukarısında ve yamaçta Helenistik
ve Roma devrine ait kaya mezarları
bulunuyor.
Myndos Kapısı: Kentin batısında,
84
Halikarnassos’un giriş kapılarından biriy.
Myndos kapısı iki anıtsal kule ile onların
ardında şehre girilen kapının yer aldığı bir
iç avludan oluşuyor.
Çıfıt Kale (Aspat): Yarımadanın
güneybatısında Bağla Koyu’na yakın
bir kayalık üzerinde kurulmuştur. Çeşitli
uygarlıklara ait kalıntılar yer alır.
Antik kentler: Myndos (Gümüşlük),
Termena (Akçaalan) Telmisos (Gürece),
Kadıyanda (Aşağıgöl), Theangela (Etrin)
yarımadada bulunan antik kentlerdir.
Bodrum Kalesi (Saint Petrum) : MS
15. yüzyılda Rodos övalyeleri tarafından
St. Peter adına 99 yılda inşa edildi.
Halikarnassos’un ilk kurulduğu noktada
Zephyrion Adası üzerindedir.
MARMARİS
Marmaris, çam ağaçlarının arasında doğal
limanıyla, palmiye ağaçlarıyla kaplı kıyı
şeridinin ucundaki mimarisi, eşsiz plajları,
harika denizi, yüzme ve her türlü su sporu
ile yatçılık için ideal bir tatil beldesi. Ege
Bölgesi’nin en güzel turistik beldelerinden
ve önde gelen yatçılık merkezlerinden
biri olan Marmaris, sahip olduğu çam
ormanları nedeniyle halk arasında “Yeşil
Marmaris” olarak bilinir. Marmaris ilçe
sınırları içinde yer alan antik kentler
ise şöyle sıralanabilir: Physkos (Beldibi,
Asartepe), Amos (Hisarönü, Turunç),
Bybassos (Hisarönü), Kastabos (Hisarönü),
Syrna (Bayır köyü), Larymna (Bozburun),
Thyssanos (Söğüt), Phoenix (Taşlıca),
Loryma (Bozukkale), Kasara (Serçe
limanı), Kedrai (Sedir Adası), Euthena ve
Amnistos (Karacasöğüt).
Sedir Adası (Kedrai): GökovaAkyaka’dan ya da Çamlıköy’den denizyolu
ile ulaşılabilen Sedir Adası, doğal ve
tarihi güzellikleriyle yörenin gözde ören
yerlerinden biri.
FETHİYE
Xanthos: Fethiye-Kaş yolu üzerinde,
Kınık köyünün yakınında Eşen Çayı’nın
ayırdığı Muğla-Antalya il sınırı
üzerindedir. Kınık köyünün hemen
yanından Xanthos harabelerine çıkılır.
Bizans döneminde bir piskoposluk
merkezi olan Xanthos, Arap akınları
başlayınca terk edildi.
Pınara: Fethiye-Kaş karayolu üzerinde
Eşen yakınından ayrılan yol, sizi 6
kilometre sonra Minare köyüne götürür.
Pınara harabeleri de bu köyün gerisinde
bulunur.
Telmessos: Fethiye, Mendos Dağı’nın
eteklerinde, adını verdiği körfezin
kenarına eski Telmessos’un üzerine
kurulu. Kentin adını tanrı Apollon’un oğlu
Telmessos’tan aldığı söylenir.
Cadianda: Kadyanda harabeleri
Fethiye’den 18 kilometre uzaklıktaki
Üzümlü köyünün 9 kilometre uzağında
bir tepe üzerindedir. Üzümlü’nün 400
metre yukarısında ve denizden 915
metre yükseklikteki harabelerde Roma
imparatorluk çağı eserleri görülür.
Patara: Patara antik kenti FethiyeKalkan arasındaki Xanthos vadisinin
güneybatı ucunda yer alır. Ana
yoldan Gelemiş yoluna sapıldığında 5
kilometrelik yol sizi Patara harabelerine
götürür. Son yapılan kazılarda MÖ VII.
yüzyıla ait seramiklerin ve paraların
bulunması Patara’nın tarihini daha
eskilere götürmemize sebep olmaktadır.
Patara, Lykia’nın en önemli ve en eski
şehirlerinden birisidir.
Letoon: Kaş-Fethiye karayolunda, Kaş’a
50 kilometre uzaklıkta, Kınık yakınından
ayrılan 4 kilometrelik bir yol sizi Bozoluk
köyündeki Letoon harabelerine ulaştırır.
Leto adına kurulan Letoon kenti Lykia’nın
kutsal merkezidir.
Fethiye Müzesi: Arkeoloji yönünden
zengin olan ilçede yöreye ait eserlerin
bir mekan içerisinde sergilenmesi
fikri, 1960’lı yılların başında dönemin
yetkililerince tasarlanmış, müzenin ilk
çekirdeği o yıllarda oluşturulmuştur.
DALYAN
Dalyan, denizi, gölleri, tarihi, şifalı kaplıca
suları, kısacası her yönüyle harikalar
diyarı. Güney Ege’ye gidip Dalyan’a
uğramadan tatilin tadını çıkarmak
olası değil. Üstelik yaşayacağınız bütün
güzelliklerin yanı sıra çamur banyosuyla
bütün kış mevsiminin yorgunluğunu
atabilirsiniz. Kaunos antik kenti, Dalyan’a
göre kıyının diğer tarafında yer alıyor.
Kasabanın tam karşısına ise ünlü
kaya mezarları düşüyor. Arkeologların
tamamıyla Kaunos’a özgü olduğunu
saptadığı tapınak cepheli kaya mezarları,
kentin zengin geçmişinden kalan en
güçlü iz.
85
Spor
İş dünyasının vazgeçilmez sporu
Bir işadamı hangi sporla uğraşır diye düşündüğünüzde ilk akla gelen spor
herhalde golftür. Golf, sporun ötesinde kimi zaman stresten uzaklaşmak
için bir nefes, kimi zaman ise iş ilişkilerini güçlendirmek için bir vesiledir iş
adamları için. Her spor gibi golfün de kişinin karakterini ortaya çıkardığı
söylenir. Toplantı odasının sınırlı ortamından yeşil sahalara çıkınca birçok iş
adamı kendini daha özgür hisseder, kendi gibi daha doğal davranır.
O
YUN oynaması, golf sopasını
tutuşundan sopa seçimine, topa
vuruşundan oyun taktiğine kadar
karakterinin bir yansımasıdır.
Zorluklarla nasıl mücadele edeceği,
uzun soluklu bir projede nasıl bir yol izleyeceği,
çalışma arkadaşlarına yönelik tutumu, sabrı ve yapıcı
çözümler geliştirip geliştirmediği oyunun içinde
gizlidir. İş adamının oyunu dikkatle gözlemlemesiyle
86
iş arkadaşıyla ilgili uzun zamanda keşfedebileceği
davranışlarını oyun süresince görmesi mümkün
hale gelir. İşte bu özelliği sayesinde golf birçok iş
adamının potansiyel iş ortaklarını veya işe alacakları
yöneticilerini yakından tanımak için oynadıkları bir
oyun halini aldı. Üstelik, oyun sırasında gündelik
konuşmalar ve samimi paylaşımlar sayesinde sadece
iş yapış tarzı değil, kişiyi birçok yönüyle tanımak da
mümkün.
Golf nasıl bir oyun?
Golf sopaları ve toplarıyla golf
sahasında farklı uzaklıklardaki
deliklere en az sayıda vuruşla isabet
etmeyi hedefleyen bir oyun. 9
veya 18 delikten oluşan dünyadaki
tüm golf sahaları birbirinden
farklı: alanlarının büyüklüğü,
yüzeylerindeki engebeler, göller,
eğimler, zorluk dereceleri her sahada
değişik. Yani, her golf sahası farklı
zorluklar içeriyor aynı iş hayatında
geçen günler gibi. Her gün yeni
mücadeleler, yeni projeler, yeni
müşteriler... Yaptığınız iş aynı da olsa
birçok değişkene göre farklı hareket
etmeniz gerekmekte.
Doğası iş sporu olmaya yatkın
Öncelikle golfün hızı ve süresi oyunculara
konuşma imkanı tanıyor. Yorucu olmayan, oldukça
yavaş seyreden, birçok aradan ve vuruşlar arası
boş zamanlardan oluşan bir oyun. Oynayanları iş
stresinden uzaklaştıran ve kafalarını rahatlatan bir
yönü var. Böyle rahatlatıcı bir ortamda komplike
konuları konuşmak, farklı fikirleri tartışmak
ve karar almak daha kolay olabiliyor. Bir oyun
yaklaşık 4 saat sürüyor, bu süre oyuncuların
birbirini tanıması ve güven oluşturması için yeterli.
Oyunun sonunda bu adam güvenilir mi, hangi
konulara hakim, işte yaşanabilecek zorluklara
karşı nasıl bir tutum izler gibi birçok soruya cevap
bulunuyor. Aslında hiç iş konuşmadan sadece
oyuncunun oyunundan bile birçok sonuç çıkarmak,
oyuncunun kişiliğine dair önemli izlenimler
edinmek mümkün. Golf sahasında CEO’sundan
yönetici adayına tüm oyuncular eşit seviyede.
Örneğin, uzun zamandır görüşme ayarlamak
için asistanının peşinde koştuğunuz bir endüstri
lideriyle fikir alışverişi yapmak ve bir sorunla ilgili
önerinizi dile getirmek için golf sahasından daha
iyi bir alan düşünülemez.
87
Sağlık
e ki
bir enerji kaynağı. Öyl
ez
m
ile
eç
zg
va
in
iç
iz
m
güneşe
Güneş hepi
i ve vücut sağlığı için
im
liş
ge
ik
m
ke
es
rk
he
büyük küçük
ak durmamız çok da
uz
en
şt
ne
gü
e
nl
de
ne
ihtiyaç duyar. Bu
arlamak çok önemli…
ay
nu
zu
do
n
nu
bu
a
mümkün değil. Am
88
Güneş dost mu
?
ı
m
n
a
düşm
I
ŞIK kaynağımız güneş aynı zamanda bize mutluluk
ve enerji sağlıyor, fakat ışınları cildimiz için çok zararlı
etkilere sahip olabiliyor. Sabah uyandığımız anda neşeyle
yataktan kalktığımız ve çoğu zaman varlığıyla enerjimizi
yüksek tutan güneş, acaba bize dost mu yoksa düşman
mı? Güneşin bize verdiği zararlar hemen gerçekleşen ve bir
anda ortaya çıkan zararlar olmadığı için belki de uzun vadeli
olumsuz etkilerini hemen fark edemiyoruz.
Güneş kremleri ve losyonları kullanmak kesinlikle güneşin
zararlarından korunma yöntemlerinin başında geliyor. Yazın
plajda en şık mayomuz ve güneş gözlüğümüzle güzel havanın
tadını çıkarırken, ten rengimiz ve hassasiyetiyle uyumlu bir
güneş kremi kullanmak kesinlikle ana çözümlerden biri. Güneş
gözlükleri de güneşin zararlı ışınlarından, gözlerimizi korumak
için birebir. Hassas bir yapınız olsun olmasın, güneşe çıkarken
almanız gereken önlemlerden bir diğeri ise, şapka takmak ya
da açık renkli bir fular ya da şalı saçlarınızın üzerinden başınızı
koruyacak şekilde bağlamak...
Cildiniz güneşe çeşitli şekillerde reaksiyon gösterebilir.
Bu reaksiyonlar az veya çok hızlı bir şekilde ortaya çıkabilir.
Bronzlaşma, cildin morötesi (ultraviyole) ışınlarına karşı
doğal bir reaksiyonudur. Güneş çarpması ise, UVB’lerin bir
etkisi ve güneşe aşırı maruz kalmanın sonucunda ortaya
çıkar. Birinci derece yanığında, güneşe maruz kalan bölgeler
kızarır ve bu durum rahatsızlık verir. İkinci derece güneş
yanığında ise vücutta kabarcıklar oluşur ve vücut su toplar.
Baş dönmesi, baş ağrıları, ateş ve sıcak çarpmasından ileri
gelen susuz kalma ise oluşacak diğer problemler. Ayrıca uzun
süre güneşe maruz kalmak, cildinizin bağ dokusunu etkiliyor
ve erken yaşlanmasına neden oluyor. Öte yandan, yıllarla
birlikte gelişebilecek cilt kanserinden ise söz etmek dahi
istemiyoruz…
Önlemler
•
•
•
•
•
11.00-15.00 saatleri arasında güneşe çıkmayın.
Sık dokuma ve renkli giysiler tercih edin.
apka ve gözlük kullanın.
Güneşe çıkmadan yarım saat önce güneş kremi
uygulayın ve bunu üç saatte bir tekrarlayın.
Denizden, havuzdan çıkınca veya terleyince duş alarak
•
•
tekrar krem sürün.
Beyaz tenliler, sarışın ve açık renk gözlü kişiler, çocuklar,
yaşlılar ve güneşe duyarlılığı olanlar SPF 30 ve üzerinde
olan güneş koruyucu kullanmalı.
Buğday tenli veya esmerseniz SPF 15 ve üzerinde olan
ürünleri tercih edin.
89
hayata dair
Justin Timberlake solo perfor ansı ile İstanbul’da
Tarih: 26 Mayıs 2014 18:00
Yer: İTÜ Stadyumu, İstanbul
Justin Timberlake ‘Dünya Turnesi’ kapsamında 26 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul,
İTÜ Stadyumu’nda olacak. Konser, Justin Timberlake’in Türkiye’deki ilk solo performansı
olacak! Dünya çapında 2013 yılının listelerinde baskın yer alan The 20/20 Experience
World Tour ve The 20/20 Experience – 2 of 2 tüm dünyada müzik marketlerinde satışta.
Timberlake, şimdi bu heyecan verici canlı şovunu dünya çapında bir turne ile fanlarıyla
buluşturuyor.
Justin Timberlake Dünya Turnesi’nin Türkiye konseri BKM ve MAP organizasyonu ile
gerçekleşecektir.
Tim’ de
Colorgecesi
Sky 5K
Blues Brothers
Tarih: 01 Haziran 2014 09:30
Yer: Atatürk Sahil Park, Ankara
Tüm dünyayı kasıp kavuran renkli koşu Ankara’da
başlıyor! Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilecek en
çılgın, en eğlenceli ve en renkli 5 km koşusunu
kaçırmayın!
Amerika’da başlayıp tüm dünyaya yayılan
5 km renkli koşusu şimdi Türkiye’de. Sports
International sponsorluğunda yapılacak Color
Sky 5K ile stresinizi bir kenara atacak, hayatınıza
renk katacak, daha önce hiç yaşamadığınız bir
deneyim yaşayacaksınız!
Her yaştan, her bedenden
insanın ister koşarak, ister
yürüyerek ama mutlaka çok
eğlenerek tamamlayacağı
renkli koşu bir yarış değil,
bir koşu festivalidir. Bu
etkinlik davetine aileniz ve
arkadaşlarınızla beraber katılabilir ve bu sıradışı
deneyimi birlikte yaşayabilirsiniz. Sevdiklerinizle
unutamayacağınız bir pazar günü geçirmeye
hazır mısınız?
I am Hardwell
:00
Tarih:17 Mayıs 2014 16
çka İstanbul
Ma
k,
Par
ik
iftl
ükç
Yer: Küç
a Türkiye’de!
aki yeni 1 numarası ilk def
Elektronik müziğin dünyad
ra Music
Ult
,
ella
ach
nd, Sensation, Co
Tomorrowland, Mysteryla
n Hardwell
ala
ne
sah
de
ller
re en büyük festiva
Festival başta olmak üze
çarpıcı biçimde
yeteneğini ve vizyonunu
(Robbert van de Corput),
‘I AM HARDWELL’
onuyla heyecan uyandıran
yansıtan; görsel prodüksiy
ik Park Maçka’da!
a 17 Mayıs’ta KüçükÇiftl
dünya turnesi kapsamınd
90
hayata dair
USTAM VE BEN
Yazar: Elif afak
Yayınevi: Doğan Kitap
KARDEŞİMİN HİKAYESİ
Yazar: Zülfü Livaneli
Yayınevi: Doğan Kitap
Serenad fırtınasından sonra
Livaneliden nefes kesen bir
roman
Sakin bir balıkçı köyünde
genç bir kadının cinayete
kurban gitmesiyle başlar
her şey. Dünyadan elini
eteğini çekmiş emekli
inşaat mühendisiyle genç,
güzel ve meraklı gazeteci
kızın tanışmasına da
bu cinayet vesile olur.
Kurguyla gerçeğin karıştığı,
duyguların en karanlık, en
kuytu bölgelerine girildiği
hikâye, daha doğrusu
hikâye içinde hikâye de
böylece başlar. Modern
bir Binbir Gece Masalının
kapıları aralanır. Ancak bu
kez ehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın
mutlulukta ulaşılacak
son nokta olduğuna
inananları bir kez daha
düşünmeye davet eden,
aşka, aşkın karmaşıklığına
ve tehlikelerine dair nefes
kesen bir roman. Her
sayfada yeni bir gerçekliği
keşfedecek, kuşku ile
kesinliğin sınırlarında
dolaşacaksınız.
92
AYNI YILDIZIN
ALTINDA
Yazar: John Green
Yayınevi: Pegasus
Hayatın Anlamını
Bulmanın, Âşık Olmanın
ve Alınan Her Nefesin
Farkına Varmanın
Öyküsü
On altı yaşındaki
kanser hastası Hazel
Gracein birkaç yıl daha
yaşamasını garanti
eden tıp mucizesine
rağmen hastalığı
ölümcüldür ve konulan
teşhisle birlikte
yıldızlar, öyküsünün
son bölümünü çoktan
kaleme almıştır.
Fakat Augustus
Waters isimli yakışıklı
bir sürpriz karakter,
Kanserli Çocuklar İçin
Destek Grubunda boy
gösterince Hazel’in
hayatı bambaşka bir
yöne sapar ve bu zeki
çocuğun çekimine karşı
koyamayan kızın öyküsü
yeniden yazılır...
Tarihimizin en önemli ve
çalkantılı dönemlerinden biri
olan 16. yüzyılda İstanbul…
Hindistandan gelen beyaz
bir fil ve onun sırlarla dolu
bakıcısı: Çota ile Cihan.
Filbaz aynı zamanda bir
üstadın çırağı. Ustası
ise Sinan. Bu toprakların
yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif afakın muazzam
hayal gücü ve zengin
diliyle Osmanlı tarihinin
derinliklerine doğru şaşırtıcı
bir yolculuğa çıkıyoruz.
Karşılıksız bir aşk, iktidar
kavgaları, yobazlığın
ortasında yeşeren sanat ve
beklenmedik bir ihanet.
Bir tarafta bilime ve
öğrenmeye inananlar,
bir tarafta gelişmeyi
durduranlar.
Ustam ve Ben, tarihi
kişiliklerin, camilerin,
kütüphanelerin, türbelerin,
köprülerin resmi geçit
yaptığı, rengârenk, canlı,
sürprizlerle dolu bir dönem
hikâyesi.
Öyle bir hayal dünyası
ki içindeki konular ve
tartışmalar günümüze
dair de çok şey söylüyor.
Uzun süre hafızalardan
silinmeyecek, çok
konuşulacak bir roman.
KAYIP KIZLAR ADASI
Yazar: Jennifer McMahon
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Tavşanın uzattığı patiyi küçük
eliyle tutan Ernie, annesinin
arabasından inip altın rengi
Volkswagen’e gitti ve hiç
karşı koymadan, tereddüt
etmeden yolcu koltuğuna
oturdu. Yüzündeki gülümseme
bir an bile kaybolmamıştı.
O gün Rhonda Farr, Pike’s
Crossing kasabasında
hiçbir şeyin göründüğü gibi
olmadığını anlamıştı. Benzin
istasyonunda öyle garip bir
şey görmüştü ki, bir suçun
işlenmesine tanıklık ettiğini ilk
anda fark edememişti. Tavşan
kostümü giymiş birinin küçük
bir kızı kaçırmasını izlemişti.
Olaya müdahale etmediği
için perişan olan Rhonda,
soruşturmaya yardımcı olmaya
karar verdi. Fakat kızı kaçıran
kişiyi bulmaya yaklaştıkça,
başka bir kayıp çocukla, yıllar
önce ortadan kaybolan en
yakın arkadaşı Lizzy ile ilgili
gerçeklere de adım adım
yaklaştığının farkında değildi.
ı
r
a
l
u
r
o
s
a
k
e
z
i
l
e
c
n
e
l
Eg
1. Kural
uştur. Bu
şturulm
la göre olu
kural
ura
ayısı bir k
037 s
6519428
nedir?
3. 36
2. Tren
Öyle bir sayı bulun ki
aralarında fark 2 ve
bu sayıların karelerinin
arasındaki fark 36 olsun.
kikada 1km ise,
da bir trenin hızı da
un
luğ
un
uz
re
et
1 kilom
geçmesi ne kadar
tünelden tamamen
n
ola
km
1
u
luğ
uzun
zaman alır?
e ile
4. Ann aşı
y
kızının
5. Boş kalan yer
Tabloda boş kalan yere
hangi sayı gelmelidir?
2
3
4
ının
yaşı kız ıl sonra
in
n
e
n
. 12 y
Bir an
2
katıdır
3
ın
yaşının
yaşın
kızının
ı
ş
a
y
in
annen
?
caktır.
ı kaçtır
o
ı
t
ka la ızının yaşlar
ek
Anne il
?=13
Kızın yaşı 12, annenin yaşı ise 36’ dır
?x2-6=20
8 ile 10
5x6-10=20
2 dakika alır
3x9- 7=20
üç, yedi
8x4-12=20
sıralanmışlardır: altı, beş, bir, dokuz, dört, iki, sekiz, sıfır,
CEVAPLAR
1. Rakamlar yazılışlarına göre alfabetik olarak
5
13
İ
İ
İ
İ
İ
İ
İ
İŞ
İ
İ
İ
Ş
Ş
ʼ
İ