SAYI
MAYIS
MAY
MA
S 20
2014
GERÇEK BİR LİDER
ZÜHTÜ
FERAH
PASİF EV TOPLU
KONUT PROJESİ
İHRACATIN YILDIZLARI
SODEX 2014ʼDE HEDEFE ULAŞTI
DUMAN KONTROLÜ
SAPPHIREʼDEN
PARAŞÜTLE
ATLADILAR
KEMİK TARAK USTALARI
ADAŞEHİR VENEDİK
başyazı
Başyazı
Merhabalar;
M
ayıs ayına sektörümüz için en önemli organizasyonlardan birisi olan
ISK-SODEX 2014 damgasını vurdu. 4 gün içerisinde 881 firmanın bir araya
geldiği, 10 bini yabancı, 84 bin kişinin ağırlandığı, toplam 11 salonda ve
55 bin metrekare alanda gerçekleşen etkileyici bir fuar olarak hafızalara kazındı.
Sodex’de proje ve taahhüt firmalarının stantlarının bulunması bu seneki en önemli
gelişmelerden biriydi. Sektörümüz için gerçekten ilk ve çok önemli bir adımdı ve
desteklenmesi gerektiği kanısındayım. Bunu bir başlangıç olarak kabul edip ileriki yıllarda
daha çok katılımcı sayısıyla ve stant olarak daha iyi yerlerde proje ve taahhüt firmalarını
fuarlarda görmeyi bekliyoruz ve buna olanak sağlayan, destekleyen herkese böyle güzel
bir organizasyona vesile oldukları için bizde teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Bu sayımızda; sektördeki tecrübesiyle birçok önemli projeye imza atan ve gerçek bir
lider olan Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık.
Yeşil makalemizde, Frankfurt’a yapılan pasif ev toplu konut projelerinin başlangıç
noktalarından biri olan Hansa Allee Westend Projesi ile sürdürülebilir dünyada
yolculuğumuza devam ettik.
Duman kontrolü için temel dizayn yaklaşımları ile yangın konusuna güvenli tahliye
açısından bir yaklaşımda bulunduk.
Adaşehir Venedik’in etkileyiciliğine ve Safir’den paraşütle atlamanın yani
Base Jump’ın heyecanına kapıldık.
Sizler için yine güçlü, coşkulu ve sektörün nabzının attığı dolu dolu bir yayın hazırladık.
Dergimizi okumaktan umarım keyif alırsınız.
Dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor bir daha ki
sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni
Makina Mühendisi
3
DEKOMEDYA A.Ş ADINA
İmtiyaz Sahibi
EVREN DEMİRCİ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni
EVREN DEMİRCİ
Teknik Danışmanlar
CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH
Yayın Danışmanı
EMİNE BANKOĞLU
içindekiler
MECHANIC
Yıl: 1 Sayı: 5
20
Genel Koordinatör
ÖZGÜR PARLAK
Yayın Koordinatörü
ASUMAN DEMİRCİ
Yayın ve Web Editörü
HAKAN ARSLAN
Görsel Yönetmen
ÖZGÜ URAL
22
Reklam Servisi
ESAT KAYGUSUZ
24
Katkıda Bulunanlar
SELCEN PARLAK, GENCAY
TATLIDAMAK, EVREN UYGUR,
ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN,
SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT
BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM
YASMUT
26
14
Yönetim Yeri
Deko Medya A.Ş.
Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin
Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4
Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL
Tel: (0212) 236 53 30
Faks:(0212) 236 53 31
www.mechanic.com.tr
info@mechanic.com.tr
28
30
32
Yayın Türü
Yaygın Süreli
06
Baskı - Cilt
Dünya Yayıncılık A.Ş.
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
Dağıtım
Dünya Süper Dağıtım A.Ş
Globus Dünya Basınevi
100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul
0212 440 24 24
10
12
14
Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir
yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine
uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar
kaynak gösterilerek kullanılabilir.
4
20
İhracatın yıldızları ISK Sodex
2014’te hedefe ulaştı
2013 yılı iklimlendirme sektörü
başarılı ihracatçılar ödül töreni
gerçekleştirildi
Daikin Türkiye, Hendek’i
iklimlendirme üssü yapacak
Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah
ile söyleşi
Xylem, yüksek verimli sirkülasyon
pompası
34
36
38
40
42
44
Form şirketler grubu,
endüstriyel ısıtma
sektöründe hızla ilerleyecek
Norm bağlantı 6 ayda 5
fuara katıldı
Demirdöküm 60.yılını
kutluyor
KBSB 2014 olağan genel
kurulu 07 Mayıs’ta yapıldı
Systemair HSK’ya ihracatta
başarı ödülü
Eskişehir Emniyet Genel
Müdürlüğü’nde Mas Pompa
kalitesi
AFS’ye İSİB’den iki ödül
Zanaat ve sanat Erensan’ın
Sodex fuarı standında
buluştu
Mitsubishi Electric yeni
Kirigamine Klima Serisi
POWERCIAT2’in HEE
sürümü
ODE, çevreci çalışmalarda
öncülüğünü sürdürüyor
MMO’nun işçi sağlığı ve iş
AIRONN
13
AIRPLUS
47
ALTERM
63
ARI YANGIN
69
ATLAS
53
CİVA
güvenliği raporu açıklandı
23
DAF ENERJİ
Duman kontrolü için temel
19
DEKO GROUP
2
DUYAR
6
dizayn yaklaşımları
50
Sürdürülebilir dünya makalesi
22
“Pasif ev toplu konut projesi”
54
58
A.K. EBITT
31
FORM
35
GETİ
43
GIACOMINI - UNIVAL
TTMD Uluslararası tesisat
29
INVENTTR
teknolojisi
80
IŞIK ENDÜSTRİYEL
11
JOHNSON CONTROLS
Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik
2013 yılı raporu lansman
toplantısı yapıldı
62
Nostalji: Kemik tarak ustaları
64
Lamborgini Huracan
66
Türkiye’nin ilk elektrikli
A.K.İ. KLİMA PLUS
54
otomobili
68
Babalar Günü seçenekleri
70
Adaşehir Venedik
72
Sapphire’den paraşütle atladılar
74
Panik atağın geçme ihtimali
64
neredeyse yok
76
Hayata Dair
79
Eğlenceli Zeka Soruları
70
REKLAM DIZINI
48
REKLAM DİZİNİ
67
61
KONTROLMATİK
21
LOWARA
33
MAS-DAF
41
MERTES
27
ONEFLEX
37
PREIS - AYDIN GROUP
65
PROKONTROL
25
REHAU
Ö.K.İ - 1 RES
55
TAMPERA
57
TEKNOGEN
45
THERMAFLEX
7
ÜÇAY MÜHENDİSLİK
39
ÜNTES
59
VENTAS
9
VİCTAULİC
5
Haberler
İhracatın yıldızları
ISK Sodex 2014’te hedefe ulaştı
Hannover-Messe Sodeks Fuarcılık tarafından Yeşilköy’de bulunan ve İstanbul Fuar
Merkezi’nde düzenlenen ISK - SODEX 2014 dünyanın üçüncü, Türkiye’ninse en büyük fuarı.
ISK-SODEX 2014’ü dört günde 84 binden fazla kişi ziyaret etti. ISK-SODEX 2014’e çevreci
ve enerji tasarruflu ürünler damgasını vurdu.
İİKLİMLENDİRME
İ
İ
ve tesisat sektöründe
faaliyet gösteren 881 firmayı bir
araya getiren ISK - SODEX 2014
(Uluslararası Isıtma, Soğutma, Klima,
Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana,
Tesisat, Su Arıtma ve Güneş Enerjisi
Sistemleri Fuarı), 84 binden fazla kişiyi
ağırladı. Fuarda yabancı ziyaretçi sayısı
10 binin üzerinde oldu. ISK - SODEX
2014, toplam 11 salonda ve 55 bin
metrekare alanda gerçekleşti. Bu yıl
fuara katılan firmaların yüzde 80’ini
6
yerli yüzde 20’sini ise ithalatçı firmaların
oluşturduğunu söyleyen HannoverMesse Sodeks Fuarcılık Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü
Murat Demirtaş, “Türk iklimlendirme
sektörü bugün tüm dünyaya ürün satar
hale geldi” dedi. 2 yılda bir düzenlenen
ISK - SODEX 2014’ün kendi alanında
dünyanın üçüncü, tüm sektörler içinde
Türkiye’ninse en büyük fuarı olduğunu
söyleyen Murat Demirtaş, “Fuara bu yıl
881firma katıldı. Fakat yer sorunumuz
olmasaydı şuankinin birbuçuk katı
büyüklüğe çok rahatlıkla ulaşabilirdik.
Türkiye’nin fuar alanı sorunu acil
olarak çözülmeli. İklimlendirme Sanayi
İhracatçıları Birliği (İSİB) verilerine göre,
2013 yılında Türkiye’nin iklimlendirme
sektörü ihracatı yüzde 10.7’lik artış
göstererek 4.2 milyar dolara yükseldi.
Sektör bu yıl 5 milyar dolarlık ihracat
hedefliyor. ” diye konuştu. Demirtaş’ın
verdiği bilgiye göre Türkiye’nin en fazla
ihraç ettiği ürünlerin başında 402 milyon
Haberler
dolarla radyatörler başı çekiyor. Onu 345
milyon dolarla merkezi ısıtma kazanları,
248 milyon dolarla vitrin tipi soğutucularderin dondurucular, 220 milyon dolarla
bağlantı elemanları ve 128 milyon dolarla
split sistem klimalar izliyor.
Fuarın açılışını Ekonomi Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez,
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği
(İSİB) Başkanı Zeki Poyraz, İklimlendirme
Soğutma Klima İmalatçıları Derneği
(İSKİD) Başkanı Naci ahin, Hannover
Messe International İstanbul Yönetim
Kurulu Başkanı Alexander Kühnel ve
Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A. .
Genel Müdürü Murat Demirtaş bulundu.
İklim Değişikliği ve Çevreye Etkisi’ konulu
Resim Yarışması’nın Ödül Töreni fuarın
açılışından hemen önce gerçekleşti.
Ayrıca İklimlendirme Sanayii İhracatçıları
Birliği (İSİB) tarafından düzenlenen
‘İklimlendirme Sanayii Tasarım ve
Uygulama Yarışması’ Ödül Töreni yapıldı.
6 Haziran’da Noter huzurunda yapılacak
çekilişle bir kişi Fiat Fiorino marka
ticari aracın sahibi olurken, 10 kişiye
Demirdöküm A3 9 klima ve yine 10 kişiye
Demirdöküm marka Atron H 24 kombi
hediye edilecek.
Ödül töreni düzenlendi
Fiat Fiorino sahibini bekliyor
ISK - SODEX 2014 bu yıl iki önemli
yarışmanın ödül törenine de ev sahipliği
yaptı. ISKAV, İSKİD, İZODER, TTMD,
DOSİDER ve HMSF tarafından düzenlenen
‘Küresel Isınmanın Yarattığı Sorunlar,
Bu arada ISK - SODEX 2014 kapsamında
bir de çekiliş düzenlendi. Çekilişe katılmak
için fuar girişinde verilen biletlerden
alanlar ve 9. ve 10. salonlarda bulunan
fuaye alanındaki sandığa atanlar arasında
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği’nin
(TTMD) bu yıl 11’incisini düzenlediği
sempozyum ISK-SODEX 2014 fuarı
kapsamında gerçekleşti. ‘Yarını bugünden
kurmak’ sloganıyla düzenlenen 11.
TTMD Sempozyumu’nda tasarım ve
inovatif ürünlerin önemi vurgulandı.
Sempozyumda bir konuşma yapan Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı
Murat Mercan, en az enerji üretimi
kadar önemli olan bir diğer konunun da
enerji verimliliği ve tasarrufu olduğunu
söyledi. Türkiye’nin toplam enerji
tüketiminin yüzde 75’inin ithalata dayalı
olduğunu ifade eden Mercan, Ar-Ge ve
inovasyon yatırımlarına hız vererek 2023
yılına kadar yüzde 20’lik bir tasarrufun
sağlanabileceğini açıkladı.
8
11. TTMD Sempozyumu yapıldı
Haberler
2013 yılı iklimlendirme sektörü başarılı
ihracatçılar ödül töreni gerçekleştirildi
30 Nisan 2014 tarihinde Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekçi’nin ve önemli kurum ve kuruluşların üst düzey
yetkililerinin katılımıyla Ankara’da İSİB merkezinde
(OAİB genel sekreterliğinde) gerçekleştirilen ödül
töreninde İSİB üyesi firmalara 18 kategoride toplam
56 ödül verildi. 2011 yılı sonunda faaliyetlerine
başlayan İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği
(İSİB), kuruluşundan itibaren her yıl üye firmalarını
İhracat Başarılarına göre ödüllendiriyor. Bu yıl da
düzenlediği “Başarılı İhracatçılar Ödül Töreni”nde İSİB,
2013 yılı İhracat Performanslarına Göre ödül verdi.
Ödül Kazanan İSİB Üye Firmaları Listesi aşağıda
verilmektedir.
ÖDÜL KAZANAN FİRMALAR
BRÜLÖRLER
1 TERMO ISI SİSTEMLERİ TİC. VE SAN. A. .
HAVALANDIRMA EKİPMANLARI
1 BAHÇIVAN ELEKTRİK MOTOR SANAYİ VE TİCARET LTD. Tİ.
2 SELNİKEL ISITMA KLİMA CİHAZLARI SANAYİİ A. .
2 PİTSAN MAKİNA SAN. VE TİC .LTD. Tİ.
3 MAKROTERM ISITMA SO .HAV. OTO. TUR. İN . SAN. VE TİC. LTD. Tİ.
3 ENEKO HAVALANDIRMA VE ISI EKON. SİS. TEK. MAK. SAN.VE TİC.A. .
KAZANLAR
1 BOSCH TERMOTEKNİK ISITMA VE KLİMA SAN.VE TİC.A . .
KLİMA SANTRALLERİ
1 ALARKO CARRİER SANAYİ VE TİCARET A. .
2 BAYMAK MAKİNA SAN. VE TİC. A. .
2 DAIKIN ISITMA VE SO UTMA SİSTEMLERİ SAN. TİC. A. .
3 VİESSMANN MANİSA ISI TEKNOLOJİLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. Tİ.
3 SYSTEMAIR HSK HAVALANDIRMA ENDÜSTRİ SAN. VE TİC. A. .
RADYATÖRLER
HAVA KANALLARI, KÖRÜKLER,
1 ELEKS DI TİCARET A. .
2 CO KUNÖZ RADYATÖR VE ISI SANAYİ TİCARET A. .
3 YAPI DI TİCARET LTD. Tİ.
SU ISITICILARI
1 TÜRK DEMİR DÖKÜM FABRİKALARI A. .
2 SOLİMPEKS ENERJİ SANAYİ VE TİCARET A. .
3 ISITES ISI INS.SAN.VE TIC.LTD. STI.
SOĞUTMALI KABİNLER/DERİN DONDURUCULAR
1 U UR SO UTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A. .
2 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A. .
3 AHMET YAR İÇ VE DI TİCARET LTD. Tİ.
SOĞUTMA KULELERİ
1 CENK ENDÜSTRİ TESİSLERİ İMALAT VE TAAHHÜT A. .
2 YOLYAPI SU SO UTMA KULELERİ SAN.VE TİC.A. .
3 06 SO UTMA KLİMA İTHALAT İHRACAT SAN.VE TİC.LTD. Tİ.
EŞANJÖRLER
1 FRİTERM TERMİK CİHAZLAR SAN.VE TİC.A. .
2 KARYER ISI TRANSFER SAN.VE TİC.A. .
3 TERMOKAR ISITMA SO UTMA KLİMA CİHAZLARI SAN.VE TİC.A. .
PLASTIK BORULAR VE BAĞLANTI ELEMANLARI
2 M.G.T. FİLTRE KLİMA TESİSAT İN AAT SAN. VE TİC. LTD. Tİ.
3 ULPATEK FİLTRE TİC. SAN. A. .
YALITIM MALZEMELERİ
1 İZOCAM TİCARET VE SANAYİ A. .
2 ERYAP PLASTİK SAN VE TİC.A. .
3 MAKRO TEKNİK ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ VE MAKİNE İMALAT SAN.TİC. A. .
NİTELİKLİ ÜRÜN
1 TOTOMAK MAKİNA VE YEDEK PARÇA SAN.VE TİC.A. .
2
ANTES KLİMA HAVALANDIRMA SO UTMA SAN.VE TİC.LTD. Tİ.
3 HÖMAK SO UTMA KABİNLERİ SAN. VE TİC. LTD. Tİ.
4 RİMA ISI SİSTEMLERİ SAN. A. .
DİĞER ÜRÜNLER
1 KONVEYOR BEYAZ ESYA VE OTOMOTIV YAN SAN.TIC.A.S.
2 GEMAK GENEL SOGUTMA MAKINALARI SANAYI VE TICARET LTD.STI.
EN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT
1 U UR SO UTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A. .
2 ELEKS DI TİCARET A. .
1 EGEPLAST EGE PLASTİK TİCARET VE SAN.A. .
3 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A. .
2 ERYAP PLASTİK SAN VE TİC.A. .
4 AFS FLEXIBLE KANAL TİCARETİ LTD. Tİ.
3 ARANGÜL PLASTİK KALIP SAN.VE TİC. LTD. STİ.
5 KARYER ISI TRANSFER SAN.VE TİC.A. .
VANALAR
1 FAF VANA SANAYİ VE TİCARET A. .
EN FAZLA İHRACAT YAPAN FİRMA
1 BOSCH TERMOTEKNİK ISITMA VE KLİMA SAN.VE TİC.A . .
2 VALFTEK VALF TEKNİK TESİSAT ELEMANLARI SAN.VE TİC.A. .
2 U UR SO UTMA MAKİNALARI SANAYİ VE TİC.A. .
3 DEMTA ISI VE ENDÜSTRİYEL TESİSLER SAN.VE TİC.LTD. Tİ.
3 TÜRK DEMİR DÖKÜM FABRİKALARI A. .
POMPALAR
1 TÜRBOSAN TÜRBOMAKİNALAR SAN. VE TİC.A. .
10
BAĞLANTI ELEMANLARI. FİLTRELER
1 AFS FLEXIBLE KANAL TİCARETİ LTD. Tİ.
4 KLİMASAN KLİMA SAN. VE TİC. A. .
5 ELEKS DI TİCARET A. .
Haberler
Daikin Türkiye, Hendek’i
iklimlendirme üssü yapacak
Hendek’teki fabrikasında ürettiği cihazları Çin’den Avrupa’ya kadar pek çok ülkeye ihraç
eden Daikin Türkiye, hedef büyüttü.
DAIKIN Türkiye Genel Müdür Yardımcısı
Tuna Gülenç, “Hendek’teki Üretim
Tesislerini ‘Daikin’in Hendek’teki
gururu’ olarak adlandırırken, “Bugün bu
tesislerimizde ürettiğimiz cihazları Çin’den
Avrupa’ya pek çok ülkeye ihraç ediyoruz.
Hedefimizde 2015 yılında Türkiye’nin
en büyük 100 şirketi arasına girebilmek,
sektörümüzün en büyük ihracatçısı olmak
var. Hendek, Daikin’in iklimlendirme üssü
olacak” dedi. Daikin’in Hendek Üretim
Tesisleri’nde Daikin Türkiye Genel Müdür
Yardımcısı Tuna Gülenç, Daikin Hendek
Fabrika Müdürü Shigeru Nozaki ve Daikin
Türkiye Üretim Departmanı Müdürü
Cemil Yiğit’in katılımı ile gerçekleşen
toplantıda, şirketin yeni döneme ilişkin
hedef ve planları açıklandı. Daikin
desteğinde geçirdiği sezonda üstün bir
başarı sergileyerek 2. Lige yükselen
Yeni Hendekspor Bayan Voleybol Takımı
Antrenörü İdris Demir ve oyuncularının da
katıldığı toplantıda, Daikin Türkiye Genel
Müdür Yardımcısı Tuna Gülenç, Hendek’in
Daikin için önemine vurgu yaptı. Tüm
Daikin Ailesi’nin kendisini Sakaryalıların ve
Hendeklilerin hemşeri olarak gördüğünü
dile getiren Tülenç, “Bu yıl 90’ıncı yılını
kutlayan ve 20 milyar doları bulan cirosu
ile iklimlendirme sektöründe dünya lideri
olan Daikin gibi bir kuruluşa, Hendek’in
12
ev sahipliği yapması bizim için çok
önemli bir gurur kaynağı. Buradaki
üretim tesislerimizi Daikin’in Hendek’teki
gururu olarak adlandırıyoruz. Son iki yılda
elde ettiğimiz başarılarla haklı bir gurur
duyarken, çok daha büyük hedeflere
sahip olduğumuzu da vurgulamak
isterim. Hendek’i sadece Türkiye’de
değil, uluslararası alanda en üst sıralara
taşıyacağız” diye konuştu.
Daikin Türkiye’nin 2014 yılı ciro
hedefi 820 milyon TL
Japonya merkezli uluslararası bir
şirket olarak Daikin’in iklimlendirme
sektöründe pek çok ilk’e imza attığını ve
‘en’ ile ifade edilen pek çok konuda da
liderliği üstlendiğini hatırlatan Gülenç,
“Daikin Türkiye olarak biz de kısa sürede
çok önemli başarılara imza attık ve
hedefimizde sahip olduğumuz en’lerin
sayısını artırmak var “ dedi. Airfel’in
Temmuz 2011’de Daikin bünyesine
katıldığını hatırlatan Gülenç, “Bu satın
alma Daikin’in Avrupa’da yaptığı en
büyük satın alma olmuştu. O tarihten
bu yana Daikin Türkiye, sadece Türkiye
ve Avrupa’nın değil, Daikin’in faaliyet
gösterdiği 160 ülkenin de en hızlı büyüyen
şirketi oldu. Geçen yıl ciromuz 704 milyon
TL’ye ulaşırken, bu yıl için 820 milyon
TL’lik ciro hedefi koyduk. Bu yıl da yüzde
25-30 bandında büyüme tempomuzu
aynı şekilde sürdüreceğiz. Çalışan sayımız
2011 yılında 420 kişi iken şu anda 850
kişiye yaklaştı. Hedefimizde Daikin
Ailesi’ni 2015 yılında Daikin Türkiye’yi
1000 kişiye ulaştırmak var” diye konuştu.
Daikin Türkiye’nin bugün ısıtma, soğutma
ve havalandırma alanında Türkiye’nin en
geniş ürün gamına sahip şirketi olduğuna
dikkat çeken Gülenç, şöyle konuştu: “Ürün
gamımız yeni cihazlarla genişlemeye
devam edecek. Çünkü iç pazarda olduğu
gibi yurtdışında da büyümeyi hedefliyoruz.
Uyguladığımız yatırım programı ile 125
bin açık, 70 bin metrekare kapalı alan
olmak üzere toplam 195 bin metrekareye
ulaşan Hendek tesislerimizde üretim
yapıyoruz ve buradan onlarca ülkeye
ürün satıyoruz. Kombi ihracatının yanı
sıra Hendek’te ürettiğimiz klimalarımızı
Avrupa’ya ihraç etmeyi başardık. Yani
Hendek’te Avrupa standartlarında üretim
yapıyor ve Avrupa’ya satabiliyoruz.” Daikin
Türkiye’nin CIS Ülkeleri (Türkmenistan,
Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan,
Özbekistan, Azerbaycan, Ermenistan,
Tacikistan) ve Kuzey Irak pazarlarının da
sorumluluğunu yürüttüğüne dikkat çeken
Gülenç, “İhracatta asıl büyümeyi buralarda
yapacak ve Hendek’i iklimlendirme üssü
haline getireceğiz” dedi. “Hedefimizde
2015 yılında Türkiye’nin en büyük 100
şirketi arasına girebilmek, sektörümüzün
en büyük ihracatçısı olmak, Türkiye’yi
bölgenin iklimlendirme lojistik üssü yapmak
var” diyen Gülenç, sözlerine şöyle devam
etti: “Bunu başarmamız demek, Hendek’in
başarması demek, ülkemizin kazanması
demek… Yüksek teknolojiye sahip, katma
degˆeri yüksek ürünlerle büyüyerek, üretim,
yatırım, ihracat ve istihdam açısından ülke
ekonomisine önemli katkılar sağlamak için
var gücümüzle çalışıyoruz.”
Söyleşi
“Ahde vefalı
olmalıyız ki,
bize de aynı
baksınlar”.
14
Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah
Mekanik tesisatta
en önemli gücünüz
ekibinizdir
kibinizdir
e
Zühtü Ferah ve Hasan Özoğul tara ndan 1998 yılında kurulan Dinamik Proje, yedi
kişi ile başladığı çalışma haya na bugün 60 kişi ile devam ediyor. Çok fonksiyonlu
binalardan (Ofis, konut, hotel, hastane, AVM vb.) havalimanlarına, enerji üre m
tesislerinden fabrikalara her tür binanın mekanik tesisat projeleri üzerine mühendislik
hizme veren Dinamik Proje, talep edilmesi halinde, projelendirme bi kten sonra
saha uygulamalarının aslına ve tekniğine uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol
ederek saha danışmanlık hizme de veriyor. Yurt içi ve yurt dışı birçok projeye imza
atan Dinamik Proje’nin, bugüne kadar başta Rusya olmak üzere, Türkî Cumhuriyetlerin
çoğunda ve bazı Ortadoğu ülkelerinde önemli çalışmalarda imzası bulunmaktadır.
D
İNAMİK PROJE LTD. ŞTİ. kurucu
ortaklarından Zühtü Ferah ile bu
sayımızda geçmişten günümüze
bir yolculuğa çıktık. Çocukluğunu,
mesleğe nasıl başladığını, ustalarını,
çalışma arkadaşlarını, önemli
projelerini, sektörün geçmişini ve geleceğini Ferah,
Mechanic dergisine anlattı.
Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1959 Rize - Pazar Akbucak Köyü doğumluyum. İlkokul
3. sınıfa kadar köy okulunda okudum. İlkokul 4.sınıftan
itibaren, Kumkapı Nişanca İlkokulu’nda, ortaokulu
Gedikpaşa Ortaokulu’nda, liseyi Pertevniyal Lisesi’nde,
üniversiteyi Yıldız Teknik Üniversitesi Makine
Fakültesi’nde tamamladım.
Meslek hayatıma, üniversite son yarı yılında, staj
amacıyla müracaat ettiğim, Gürdal Müh. A. . çatısı
altında başladım ve kısa dönem askerlik hizmet
sürem hariç, kesintisiz olarak 17 yıl, her zaman
minnet ile andığımız Ersin Gürdal ile birlikte çalıştım.
Devamında, Dinamik Proje’ yi bugünlere taşımadaki
en büyük pay sahibi ve kader arkadaşım, Hasan
Özoğul ile Dinamik Proje Ltd. ti.’yi kurduk ve yaklaşık
olarak 17 yıldır kesintisiz olarak ve projelerde aktif
olarak yer alarak çalışmaktayız.
Sizi tanımlayacak özellikleriniz nelerdir?
Kısmı olarak, aşağıdaki şekilde tanımlayabilirim;
Mühendislik mesleğinin çok fedakarlık gerektiren ve
ancak özel hayatını 2. plana atabilenlerin, hakkı ile
devam ettirebileceği bir meslek olduğuna inanırım.
Kesinlikle taraf birisiyim, ama asla taraftar değilim.
Bu yönümle, etrafımdan çokça eleştiri alırım ve
dostlarım beni anlamakta, bazen zorluk çekerler. Her
şeye ve tüm ilişkilerime, yüzde yüz inanarak başlarım.
İnanmaktan, sadakatten asla zarar gelmeyeceğine
inanırım. Yüksek teknolojinin vazgeçilmez olduğuna
inanırım. Yaptığım işi, dünyadaki en yüksek teknolojik
imkanları kullanarak yapmak isterim. Bu çaba zarar
ettirse dahi, asla vazgeçmeden, uyum sağlamak ve
verimli hale getirmek için, her türlü çabayı sarf ederim
ve ancak sonuç aldıktan sonra, o teknoloji hakkında
yorum yaparım. Ekip gücüne inanırım ve ekibimden
ayrı düştüğüm oranda, değerimin de azalacağına
inanırım. Dinamik Proje Ltd. ti ve kendi içinden
15
Söyleşi
mühendisliğin ve bu sektörde olmamamın, bana verilmiş
çok büyük bir ödül olduğunu düşünüyorum. Sektörümüz,
dünyadaki en gelişmiş ülkelerin bilgi birikimine paralel,
yada daha ileride bir bilgi birikimine sahip olduğuna
inanıyorum. Ancak yetişmiş eleman sayımızı, diğer gelişmiş
ve gelişmekte olan ülkelerde de olduğu gibi, ülkemizin
ve dünyanın gelişimine paralel olarak artıramadığımızı
düşünüyorum. Dolayısıyla, yetişmiş elemanlarımızın,
idari tarafa kaçmayıp, üretimde kalmalarının çok önemli
olduğunu burada bir defa daha vurgulamak istiyorum. Artık
bütün gücümüzle, kurumsallık yönünde çaba sarf etmeliyiz
diye düşünüyorum. Sektörümüzün, artık yurtdışında da
kalıcı organizasyonlar kurma hedefinde olmalıdır diye
düşünüyorum. Çünkü ancak yurtdışında kuracağımız
organizasyonlar ile dünyadaki hedef pazarlara daha hızlı
ve rekabetçi olarak ulaşabileceğimize inanıyorum. u anda
dünyadaki rakiplerimizin, kendi ülkelerinde, birim bazda,
bizden çok daha büyük organizasyonları yok. Ancak diğer
ülkelerde oluşturdukları organizasyonlar ile çok büyük
rakamlara ulaşabiliyorlar.
“Tüm mühendis ve teknikerlere
dil öğrenmelerini tavsiye ediyorum”
Sektörümüzün, bugün olduğu gibi, geleceğinde de, Rusya,
Afrika, Orta Asya, Ortadoğu da ve hatta Avrupa da, hizmet
üreteceğine ve üretmeye devam edeceğine inanıyorum.
Bu ülkelerde çok daha hızlı hareket edebilmek için, tüm
mühendis ve teknikerlerimizin, ben devlet okullarında
okudum, bunun için dil öğrenemedim, bahanesinin arkasına
sığınmadan, dil öğrenmek için gece gündüz çalışmalarını
öneriyorum. Bunu başarabileceklerinin bugüne kadar bir çok
örneğini gördüm.
“Projecilerin ve imalatçıların yurtdışına
açılmada en büyük destekçileri: Müteahhitler”
yarattığı kardeş ortak firmalarında, bugün, yaklaşık olarak
60 kişi maaş almaktadır ve bunların yaklaşık 30 adeti ile 10
ile 30 yıldır birlikte çalışmaktayız. Mesleğe birlikte başlayıp,
emekli olup, yine birlikte devam eden arkadaşlarımız her
yıl çoğalıyor. İçimizden yetişip, Dinamik Proje’nin geleceği
olacak ortaklarımızın sayısı da artmaya devam ediyor.
Vurgulayarak belirtmek isterim ki, yapabildiklerimiz ve
hayallerimizin arkasında tek önemli güç var; çalışma
arkadaşlarımızın birbirlerine olan bağlılıkları, bitmez
tükenmez mücadele güçleri ve inançları.
Türk Tesisat sektörünü nasıl görüyorsunuz?
Öncelikle belirtmek isterim ki, çok nitelikli bir sektördeyim
ve sektörden buluştuğum her kişi, bana çok şeyler katıyor,
16
İmalat sektörümüzde de ciddi çabalar var. İmal ettikleri
ürünleri yurtdışına da başarı ile pazarlayabiliyorlar, bunun
da gelişerek devam edeceğine inanıyorum. Gerek biz
projecilerin, gerekse imalatçıların yurtdışına açılmada
en büyük destekçilerinin müteahhitlerimiz olduğunu
da, burada, minnetle belirtmek istiyorum. Çok daha
yüksek yatırım maliyeti gerektiren imalatlara, güçlü
holdinglerimizin, yurtdışında firma satın alarak, artık
girmelerinin zamanı geldiğine inanıyorum. Çünkü yukarıda
da belirttiğim gibi, üretimlerini müteahhitlerimiz kanalı ile
tüm dünyaya pazarlama fırsatı bulacaklarına inanıyorum.
“Devletten ricam mesleğini hakkı ile
icra eden projecilere destek vermek için
fon oluşturması”
Diğer yandan, yurt dışında oluşturulacak proje
organizasyonlarının da, tüm sektöre çok büyük katkılar
sağlayacağına inanıyorum. Burada devletimizden de
ricam, artık mesleğini hakkı ile icra eden projecilere destek
vermek üzere bir fon oluşturması ve bu fonu bankalar
kanalı ile önemli oranda hibe ile desteklenmiş olarak
bizlere ulaştırmasıdır. Bu yapılırsa, devletimize dönüşü, en
az 1*1000 olacaktır. Buna yürekten inanıyorum.
Sektörün daha da gelişmesi için
neler yapılmalıdır?
Bence artık spesifik konularda da, yaygın olarak
uzmanlaşmamızın zamanı geldi. Bunu bir kaç firmamız
başardı ve devam ediyorlar. Bunu genele yaymalıyız.
Firmamız, Dinamik Projenin de önündeki en büyük ve en
zor hedeflerinden biri de budur. Bunu yapabilmek için
de, empatinin şart olduğuna inanıyorum. «İnanmalıyız ki,
inansınlar”,” kendimiz kadar düşünmeliyiz ki, onlarda bizi
kendileri kadar düşünsünler”. Bu vesile ile Sultan Hamam
ve Tahtakale kültürünü oluşturanları ve bizlere aktaranları
da minnetle anıyorum.
Tüm projelerde mimari, statik,mekanik ve
elektrik disiplinleri şu anda birlikte çalışıyorlar.
Sizce istenilen noktada mıyız?
Öncelikle belirtmeliyim ki, hiç bir zaman arzu ettiğimiz
yerde olmamalıyız. Hedefimiz, çok daha ileride olmalı.
Sonuçtan yola çıkalım, dünyanın ikinci en büyük müteahhit
ülkesi olmuşuz. Bu asla tesadüf olamaz. Ortada bir
organizasyon olmadan, bu asla başarılamaz. Demek ki, bu
koordinasyonu belli bir ölçüde başarmışız ve başarıyoruz.
Bu çok net. Bunun için de, zaten bugüne kadar sektör
olarak çok başarılı ve özverili çalışmalar yaptık, yapıyoruz.
ayet her grup diğerini de en az kendisi kadar düşünürse
ve çok daha paylaşımcı olursa, güncel teknolojik imkanları
sonuna kadar kullanırsa ve maalesef ki iş hayatını her
şeyin önünde tutmayı pes etmeden devam ettirebilirse,
işte o zaman, hep beraber, bugünden çok iyi noktalara
koşmaya devam edebiliriz diye düşünüyorum.
Bize prestijli projeleriniz hakkında genel bilgiler
verebilir misiniz?
Bu konuda gerçekten çok şanslı olduk. Meslek hayatıma
başladığımdan bu yana, her projemiz, hem ülkemizde
hem de yurt dışında, kendi branşındaki en önemli projeler
arasında oldu. Düşünebiliyor musunuz, benim stajyerken
ilk görev aldığım proje, Kırklareli işecam Fabrikaları
idi. İkinci yada üçüncü projem ise, o gün Türkiye’nin
de yurtdışında en önemli projelerinden biri olan, Suudi
Arabistan’daki ASSIR projesi idi. Bundan büyük şans, daha
ne olabilir ki. Bugün Dinamik Proje ile birlikte çalışan tüm
firmalar, Türkiye’de ve Dünya’da en güçlü olan firmalardır
ve hizmet beklentisi çok yüksek olan firmalardır.
Müşterilerimizin taleplerine cevap verebilmek için , her
gün kendimizi geliştirmek zorundayız. Çok büyük devamlı
bir müşterimizin, yaklaşık 12 yıl önce, St. Petersburg
daki çok büyük bir fabrika tesisi projesinde yanında yer
alabilmeyi, ancak toplantıdan 2 hafta önce işletmeye
alabildiğimiz bir software sayesinde başarabildik. Kesit
derinliği oluşturarak, kesit almayı da, masaya gitmeden 15
dakika önce çözebilmiştik. O gün o noktada olamasaydık,
müşterimiz çok istemesine rağmen yanında yer
alamayacaktık, Çünkü işverenimizden, işvereninin beklediği
hizmet kalitesi, ancak bu tip bir teknolojik imkanlar ile
karşılanabiliyordu. Dolayısıyla projecilik, bugün, büyük
bilgi birikimi yanında, tam bir teknolojik hizmettir. Her
an bir gelişim sergilemek zorundayız. Aksi taktirde bu
düzeyde kalabilmek ve daha da ileri gitmek mümkün
değildir. Dinamik Proje bugün, IT sistemlerine ve Software
yaptığı yıllık yatırım, bir kaç yüz bin doların üzerindedir
ve bu artarak devam etmektedir. Projelerimizin bazıları
için, bazıları diyorum, çünkü güncellemeyi henüz vakit
bulamadık.
www.dinamikproje.com’a bakınız.
Bizleri çalışma metotlarınız hakkında
kısaca bilgilendirir misiniz?
Bildiğiniz üzere, Dinamik Proje çok büyük ölçekli,
havalimanları, hastaneler, finans merkezleri, otel, ofis,
avm, rezidans, vb. projeleri yanında çok yoğun olarak da,
endüstriyel sektörde hizmet vermektedir. Projelerimizin
hemen hemen tamamı, çok yüksek bütçeli ve sektöründe
çok iddialı projelerdir. Bu nedenle, her projemize, o gün
dünyada yapılabilecek en üst düzeyde tekniğe sahip,
en verimli ve rekabete açık bir planlama yapma hedefli
olarak başlarız. Bir başka bakış ile, hemen hemen her
projeye bilinmezler ile başlarız. Bunun için, her seferinde,
öneri raporu safhasında çok detaylı bir araştırma
yapmaktayız. Bizim için sistem seçimi, her tesis için ve
her seferinde, baştan yapılması gereken, çok çok önemli
bir safhadır. Bunu takiben, önerilen sistemlerin temin
ve işletme maliyetlerinin tespit edildiği, çok detaylı ve
17
17
Söyleşi
çok yaklaşık, bir bütçe çalışması yapmaya çalışırız.
İşveren, bu çalışmadan sonra, işin bütçesine uygun
bazı müdahalelerde bulunursa ki genelde bulunur. Bu
durumda, alternatif öneriler safhasına geçeriz ve bu
çalışma, bütçeyi yakalayana kadar devam eder ve
devamında avan proje safhasına geçeriz. Avan proje
safhası da bizim için hayati önemli bir safhadır ve çok
yoğun bir mühendislik hizmeti veririz. Eğer öneri raporu
safhasında yaptığımız ilk bütçe çalışması, işveren için
çok limit noktalarda ise, avan projeden sonra da bir
bütçe etüdü yaparız. Avan proje tamamlanıp, bütçe
onayı aldıktan sonra, tatbikat ve detay proje safhalarına
geçeriz. ayet proje kararlarında bir değişiklik olmaz
ise, bu safhalar, diğer gruplardan bağımsız olarak
yürüttüğümüz aşamalardır.
“En büyük hedefimiz, sahada en az
düşünce gerektirecek ve en hızlı imal
edilecek bir tasarımı oluşturmaktır”
Bugün bu yönde yaptığımız planlamalar ile
müteahhitlerimizin sahadaki mühendis ve işçilik adam
saatlerini, her geçen gün ciddi oranda azalmaktayız.
Tatbikat ve detay safhası proje hizmetlerimizi
takiben, ihale dokümanı hazırlama hizmetine geçerek,
projelendirme safhamızı tamamlamaktayız. Bu
18
aşamadan sonra ise, tesis işletmeye girip, mükemmel
fonksiyon elde edilinceye kadar, işimizi takip ederiz.
Bu çalışma metodumuzu, Ersin Gürdal Bey ile çalışma
hayatına başlamamızdan buyana geliştirerek devam
ettirmekteyiz.
Özetle, bu bizim yaklaşık 50 yıllık şirket kültürü ve
geleneğimizdir. Bütün meslektaşlarıma, işlerini her
ne şartta almış olurlarsa olsun, bu çalışma metodunu
eksiksiz olarak, takip etmelerini öneririm.
Meslekte, elinizde sihirli bir güç olsa
gerçekleştirmek istediğiniz nedir?
Bizim için sihirli güç, hedeflerimize çok daha hızlı
koşabilmek için gerekli bütçe demektir.
Gereken diğer tüm çabaları, asla vazgeçmeden
göstermeye, daima hazır olduk Bu bütçemiz
elimizde olsa, yukarıda bahsettiğimiz yurt dışında
organizasyonları kurma ve geliştirme de çok daha
hızlı yol alırdık. Spesifik endüstriyel projeler için
ortaklıkları hemen kurardık ve dünyada da hepimizin
görmek istediği noktadaki, Dinamik Proje’yi, bir an
önce oluştururduk. Ama belirtmeliyiz ki, sihirli gücümüz
olmasa da, bu hedefe ulaşmak için çabamızı, her türlü
fedakarlığı yaparak ve asla vazgeçmeden devam
ettireceğiz.
Haberler
Bir sirkülasyon pompasından beklediğiniz herşey onda var
Xylem, yüksek verimli sirkülasyon pompa
serisini ecocirc XL ve XL Plus’la genişletti
ecocirc XL /XL Plus; HVAC ve jeotermal sistemleri için özel olarak tasarlanmıştır.
100kW’ a kadar olan daha küçük ecocirc serileri, transferi sağlanan sıvının ana
akışıyla, sabit manyetik bölümlerini birbirinden ayırarak, pompanın pislik ve kireçten
kaynaklı tıkanmalara karşı dayanımlı olmasını sağlayan eşsiz Anti-Blok Teknolojisine
sahiptir. Daha büyük modellerde ise bu sistem filtreli kapalı(canned) motor tasarımıyla
desteklenmektedir.
ÜRÜN gamı tekil, ikiz ve bronz olmak
üzere 3’e ayrılan yeni ecocirc XL / XL
Plus serisi; sabit/oransal basınç, sabit/
oransal debi olmak üzere kullanıcılara
çeşitli kontrol seçenekleri sunuyor.
Otomatik gece modu sayesinde pompaya
ihtiyaç olmadığı durumlarda, çalışma
performansını en düşük seviyeye
indirerek enerji maliyetinin ciddi şekilde
azalmasını sağlıyor.
Yeni ecocirc XL / XL Plus’ın kullanıcı
dostu dijital arayüzü, çalışma /hata
modu, akış control ve çalışma değerleri
gibi kullanıcıların girmiş olduğu verileri
hafızasında tutarken aynı zamanda
geçmişe dönük pompa verilerine,
mevcut durumu gösteren pompa
çalışma degerlerine laptop,tablet veya
akıllı telefon aracılığıyla kolaylıkla
ulaşılabiliyor. Akıllı telefonun kullanıldığı
durumlarda sisteme giriş için ayrıca bir
uygulamaya gerek olmadan sisteme
kolaylıkla herhangi bir browser aracılığıyla
ulaşılabiliyor.
Haberleşebilme yeteneği: Modbus ve
BACnet protokolleriyle uyumluyudur.
Sıcaklık Koruma: İzolasyon ceketi,
basınçlandırılan sıvının (ve ortam)
sıcaklığını olması gereken değerde
tutulmasını sağlar.
Kolay kullanım: Yeni ecocirc XL’ın
ekranı üzerine yerleştirilmiş dört
düğmesiyle kurulumu ve kullanımı son
derce kolaydır. BUS ve Wi-Fi (opsiyonel
modül) bağlantı özelliği sayesinde
20
bilgisayarınız, tabletiniz veya akıllı
telefonunuzu kullanarak gelişmiş pompa
ayarlarınıza kolaylıkla erişebilirsiniz.
Güvenli: Dahili kuru çalışma koruma
özelliği sayesinde su gelmediği
durumlarda pompayı kapatır ve bu şekilde
olası hasarları önler.
Esneklik: 4-20 mA ve 0-10V sinyalleri
için iki analog giriş ve bir adet sıcaklık
sensörü bulunmaktadır.
Soğuk suyla sorunsuz çalışma:
Soğuk su transfer edilirken yoğuşma
problemlerinin yaşanmaması için
elektronik aksam pompadan ayrılmıştır.
Az ışıklı ortamlarda bile rahat
okunabilen Led Ekran: Büyük rakamların
ve simgelerin yer aldığı ekranı az ışıklı
ortamlarda bile kolay okunabilme özelliği
sunar.
Düşük işletme maliyeti: Yüksek verimli
ECM motoru ve ErP 2015 düzeyinden
bile daha iyi olan EEI değeri ile işletme
maliyetleriniz en aza indirilir.
• Debi: 70m³/h
• Basma Yüksekliği: 13m
• Sıcaklık: -10˚C ÷ +110˚C
• İşletme Basıncı: PN10
• İzolasyon sınıfı: F
• Koruma sınıfı: IP44
• Aşınma Halkası: AISI304
Haberler
Form Şirketler Grubu, endüstriyel
ısıtma sektöründe hızla ilerleyecek
Klima ve Isıtma sektöründeki yeni ürünlerin ve endüstriyel gelişmelerin tanıtıldığı ISKSODEX 2014 Fuarı’na Form irketler Grubu, yeşil bina oluşumunu destekleyen, enerji
verimliliği yüksek ve uluslararası sertifikalı yeni ürünleri ile katıldı.
FORM irketler Grubu’nun ISK-SODEX
Fuarı’ndaki 530 m²’lik standında
LENNOX‘un yeni “ENERGY” serisi paket
klima ünitesi, DECSA CTI Sertifikalı
Soğutma Kulesi, MITSUBISHI HEAVY
yeni KXZ ve Su Soğutmalı KXZW VRF
klima üniteleri, DUNHAM-BUSH Santrifüj
ve Frekans Kontrollü üniteleri ile birlikte
endüstriyel ısıtma sektörü için yüksek
verimle çevre dostu ısıtma çözümleri
sunan APEN ve MARK ürünlerinin ilk kez
tanıtımı yapıldı. Bu ürünler dışında FORM,
Climate Master Isı pompaları, CLIVET
Soğutma Grupları, Fotovoltaik Sistem ve
uygulamalarını standında ziyaretçilerle
buluşturdu.
TÜYAP‘ta düzenlenen Yapı Fuar’ında
ise Form irketler Grubu, yerli imalat
22
ürünü SUNVIA Doğal Aydınlatma, RODA
ve TECNOCUPOLE Duman Tahliye
ve Havalandırma Sistemleri ve yeni
uygulamaları ile katılarak ziyaretçilerden
yoğun ilgi gördü.
Form irketler Grubu Yürütme Kurulu
Başkanı Tunç Korun, “ Bu yıl fuarda
merkezi iklimlendirme ve enerji alanındaki
yeni ve yüksek kaliteli ürünlerimizi
ziyaretçilere tanıttık. SODEX’te
firmamızdaki yenilikleri ziyaretçilere
birebir gösterme imkânı buluyoruz.
Fuar’da ilk kez tanıtımını yaptığımız
MITSUBISHI HEAVY yeni KXZ ve Su
Soğutmalı KXZW serisi cihazlar, tek
cihazla en büyük soğutma kapasitesine
sahip DUNHAM-BUSH Santrifüj ve
Frekans Kontrollü üniteler ve opsiyonel
olarak frekans inverterli kompresör
teknolojisini kullanan LENNOX yeni
“ENERGY” serisi paket klima ünitelerinin
sektöre önemli katkılar sağlayacağı
inancındayım. Bu yıl ISK-SODEX’te
Endüstriyel Isıtma sektörüne yönelik
ekonomik ve çevreci çözümler sunan
MARK ve APEN marka ürünlerimizi de
ilk kez sergiledik. Grubumuzun hedef
kitlesi içerisinde yer alan endüstriyel
ısıtma sektöründe de hızla ilerleyeceğiz
ve yenilikçi ürünlerimizle önümüzdeki
dönemde gerçekleşecek birçok büyük
projeye değer katacağız” dedi.
Haberler
Norm Bağlantı 6 ayda 5 fuara katıldı
FİRMA, Türkiye ve dünyanın sektördeki,
en prestijli fuarları olan “Big 5 DubaiAqua Therm Moskova- Big 5 CiddeMostra Convegno Milano ve Sodex
İstanbul” fuarlarına katılımcı olarak iştirak
etmiştir. Ürünlerini ve kalite belgelerini
ziyaretçilerin dikkatine sunan firma
büyük ilgi ve beğeni toplamıştır. Mevcut
bayileri ve sektör paydaşlarını standına
ağırlayan Norm Bağlantı geleceğe
yönelik olarak başarılı adımlar atmıştır.
31 ülkeye ihracat yapan firma başarısını
pekiştirmek ve ihracat yaptığı ülke
sayısını artırmak amacıyla fuar ve tanıtım
çalışmalarına devam edecektir.
Mall of İstanbul projesinde
Norm ürünleri kullanıldı
GÜNÜMÜZÜN en prestijli projelerinden biri olan Mall of
İstanbul projesinde Norm ürünleri tercih edildi. Türkiye’nin
ikinci en büyük alışveriş merkezini bünyesinde bulunduran
projenin mekanik uygulamacıları, daha önceki projelerinde
olduğu gibi bu projede de Norm markalı kelepçe ve askı
elemanlarını güvenle kullandılar.
Res Enerji Sistemleri, Reflex Türkiye ile
mesleki eğitim seminerlerine devam ediyor
RES Enerji Sistemleri A. . ve ReflexTürkiye , Res Enerji
Sistemleri Ankara Bölge Müdürlüğü seminer salonunda 04
Nisan 2014 Cuma günü “Büyük Sistemler için genleşme tankı
seçimi , pompalı ve kompresörlü genleşme tankları , hava ve
tortu ayırıcı seçim , çalışma prensipleri ve örnek uygulamalar”
konulu bir bilgi paylaşım toplantısı gerçekleştirmiştir.
Reflex teknik müdürü makine mühendisi Williem
Tieleman’ın sunumunu yaptığı,tesisat sektöründe çalışan
projeci ve uygulamacıların katıldığı seminerin ilk bölümünde
teorik bilgiler verilirken, ikinci bölümde ise genleşme tankı
seçimi ile ilgili örnekler verilmiştir.
24
Haberler
DemirDöküm
60. yılını kutluyor
60. yılını kutlayan DemirDöküm,
7-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında
ısıtma ve iklimlendirme sektörünün
temsilcilerini buluşturan ISK-SODEX
2014’e katıldı
ISITMA ve iklimlendirme sektöründe öncü kimliğiyle
fuar ziyaretçilerinden dört gün boyunca yoğun ilgi
gördü. Fuar kapsamında özel etkinliklere de imza attı.
DemirDöküm, ISK-SODEX’e özel tasarlanan sinema
salonu ve özel animasyon filmiyle de teknoloji ve
trendlere yakın kimliğini yansıttı.
Kemanı geniş kitlelere sevdiren, sahne şovları ve
sahneye getirdiği yeniliklerle Türkiye’nin en beğendiği
sanatçılarından olan Canan Anderson, DemirDöküm’ün
konuklarına özel bir gösteri gerçekleştirdi. Sevilen
radyo programcısı Geveze’nin ev sahipliğinde
DemirDöküm standında düzenlenen ‘Refleks
Yarışması’nda ise fuar konukları hızınızı ve dikkatini
sınarken, sürpriz hediyeler kazanma şansını yakaladı.
İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşen ISK-SODEX
2014’te, fuar girişinde temin edilen çekiliş kuponlarıyla
çekilişe katılan 10 kişi Demirdöküm A3 9 Klima, 10 kişi
ise Atron H 24 kombi kazanma şansını yakaladı.
Fuarda düzenlenen etkinlikleri yakından takip eden
DemirDöküm CEO’su Dr. Axel Busch “Türk ısıtma ve
soğutma pazarı birçok fırsat sunuyor. İşgücü, süreçler,
ürünler, satış ve pazarlama yaklaşımlarımızda iş
ortaklarımızla birlikte gücümüzü artırarak organize
olmalıyız. ISK-SODEX bu noktada hem sektör devleri
hem de KOBİ’ler için büyük fırsat…’’ ifadesini kullandı.
Busch, DemirDöküm’ün 60 yıllık geçmişinden aldığı
güçle bugünün ve geleceğin ısıtma ve iklimlendirme
markası olmaya devam ettiğini belirtti.
26
Yılın tesisat yalıtımı
özel ödülünü
Das Yalıtım’ın yeni ürünü
FONEC aldı
Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri kapsamında
bu yıl ilk kez verilen yılın tesisat yalıtımı özel
ödülüne “Fonec” ürünü ile Das Yalıtım layık
görüldü. Ödül, Das Yalıtım San. Ve Tic. A. .’nin
genel müdür yardımcısı Koray Sarı’ya verildi.
ONEFLEX®FONEC® akustik ses yalıtım malzemesi ubat 2014
tarihinde ilk kez Türkiye ve Oneflex İhracat pazarına kullanıma
sunuldu. %100 geri dönüşümden üretilmiş olup, elastomerik kauçuk
köpüğü üretiminin firelerinden oluştuğundan dolayı aynı zamanda
iyi bir ısı yalıtımı ve yoğuşma kontrolü malzemesidir. Ana hedefi,
efektif enerji tasarrufu olan yalıtım malzemesi üretmek olan Das
Yalıtım San. Ve Tic. A. .’nin böylelikle, üretim sürecinde oluşan tüm
fireyi, etkin bir şekilde, tekrar kullanım sürecine, farklı ve yepyeni
bir fonksiyonla çıkarmayı başarmış ve pazarın kullanımına, daha
önce sunulmamış bir ürün vermiştir. FONEC® akustik ses yalıtım
malzemesi aynı zamanda, hammaddesinden dolayı bir ısı yalıtım
malzemesidir ve hemen hemen aynı karakteristik özelliklere
sahiptir. FONEC sağlıklı bir üründür. Aynı amaçla kullanılan cam
yünü ürünlerinin olumsuz sağlık raporları mevcuttur, bu göz önüne
alındığında FONEC insan sağlığının dikkate alınması gerektiği her
yerde rahatlıkla kullanılabilir. Bu ürünün kullanıldığı yerler: Sanayici
için, hijyen özellikleri nedeniyle gıda sektöründe, özellikle süt ve
yoğurt üretiminde, ilaç sektöründe, otomotiv sektörü, inşaat ve enerji
sektöründe, petrol ve gaz endüstrisi için, jeneratörlerin kullanıldığı
yerlerde, klima santrallerinin kullanıldığı her yerde.
Haberler
Kazan ve basınçlı kap sanayicileri
birliği derneği (KBSB) 2014 olağan
genel kurulu 7 Mayıs’ta yapıldı
ISK SODEX Fuarı esnasında CNR Fuar Merkezi
Cafe de Artistes Restaurant’da toplanan genel
kurulda KBSB Gn. Sekr. Cemalettin Kutluca’nın
yaptığı açılış konuşmasının ardından Divan
Başkanlığı’na Sevgen Yağlı , Divan Üyeliklerine
de Ahmet Yağcı ve Osman Metin seçildi. KBSB
Gn.Bşk. H.Ahmet İlhan faaliyet raporunu sunmak
üzere yaptığı konuşmada , “Birlik olarak hareket
etmek zorundayız. Sektörümüzün sıkıntılarını
kamu kurumlarıyla görüşürken ne kadar güçlü
olursak o kadar taleplerimizin yerine gelme
imkanı artıyor. Geçtiğimiz dönem TSE ile
üyelerimize indirim antlaşması , Termik Santral
Platformu kurulması gibi önemli icraatlar yaptık.
Bu Genel Kurulun derneğimizin tarihinde bir
dönüm noktası olmasını arzu ediyoruz. Çok daha
yoğun bir şekilde faaliyetlerimize devam etmek
istiyoruz” dedi.
Yapılan seçimlerde Yönetim Kurulu’na
28
H. Ahmet İlhan (Mimsan) , Ali Eren (Erensan) , Cem Özyıldırım (Termo Isı ,
Ecostar) , Veysel Karabaş (Alfa Kazan) ve Cevat Akkaya (Akkaya Isı) seçildiler.
Haberler
Systemair HSK’ya ihracatta başarı ödülü
İKLİMLENDİRME sektörünün global
markalarından Systemair HSK, 2013
yılı boyunca gerçekleştirdiği ihracattaki
başarılı performansıyla İklimlendirme
Sanayi İhracatçıları Birliği – İSİB
tarafından verilen İhracatta Başarı
Ödülü’nü almaya hak kazandı.
İklimlendirme Sanayi İhracatçıları
Birliği’nin (İSİB), 2013 yılında ihracat
için büyük çabalar sarfeden üye
firmalarının başarılarını taçlandırmak
amacıyla düzenlediği “İhracatta Başarı
Ödül Töreni”ni 30 Nisan Çarşamba günü
gerçekleştirdi. Systemair HSK, 2013
yılında “Klima Santralleri” kategorisinde
gerçekleştirdiği başarılı ihracat
performansıyla ödül almaya hak kazandı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin
katılımlarıyla gerçekleşen İhracatçılar
Ödül Töreni’nde Systemair HSK adına
ödülü Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Vural Eroğlu aldı. Eroğlu, “Systemair HSK
olarak bu ödülü üst üste 3. kez kazanmış
olmak bize ayrı bir gurur veriyor” dedi.
Yalıtımlı Kontinü Panel Üreticileri Derneği
PANELDER kuruldu
YALITIM sektöründe faaliyet gösteren
ve ülkemizin önde gelen firmalarından
oluşan Kontinü Panel Üreticileri bir çatı
altında biraraya geldi. PANELDER adı ile
kurulan derneğin Yönetim Kurulu Başkanı,
İZOCAM Pazarlama ve Satıştan Sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı Fatih ÖKTEM
olurken, ATERMİT Endüstri ve Tic. A. .
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan ÖZGÜR
Başkan Yardımcısı ve TEKNOPANEL
Çatı ve Cephe Panelleri Üretim San. ve
Tic. A. . Yönetim Kurulu Başkanı Turgay
YÜKSEL de Sayman olarak belirlendi.
Dernek, 5 Mayıs 2014 tarihi itibariyle
faaliyetlerini YALITIM PLAZA, Hendem
Caddesi, Kıble Sokak, No: 58 Y. Dudullu,
Ümraniye, İstanbul adresinde sürdürüyor.
PANELDER, sektörün eğitim ihtiyacını
30
karşılamayı hedefleyerek, üretim ve
uygulamaların teknik kurallara uygun
yapılmasını ve ürünler ile ilgili uluslararası
standartların ülkemizde yerleştirilmesini
amaçlıyor. TSE, CE belgeleri gibi aranan
belgelendirmelerde, olması gereken
uygun ürün standartlarında bir ürün
ortaya çıkarmak, yalıtımlı panellerin
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği
(BEP) ve Yangın Yönetmeliği kapsamında
doğru biçimde kullanımına öncülük etmek
çerçevesinde faaliyetlerine başlayan
dernek, sektörde uluslararası düzeyde
rekabet gücü yüksek; ekonomik yönden
verimli, topluma karşı sorumlu, doğal,
tarihi ve kültürel çevreye saygılı bir yapı
ve işleyiş gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Haberler
Eskişehir Emniyet Genel Müdürlüğü’nde
Mas Pompa kalitesi
Eskişehir Emniyet Genel
Müdürlüğü yangın
pompaları ve pompa
sistemleri konusunda
Mas markasını tercih etti.
NFPA’20 standartlarına uygun olarak
elektrik ve dizel tahrikli seçilen yangın
pompaları yatay ayrılabilir gövdelidir.
Pompa mili AISI 316 paslanmaz
çelik malzemeden, gövdeler GG 25
döküm malzemeden, çarkları ise bronz
malzemeden üretilmiştir. Her pompa için
ayaklı tip, sesli-ışıklı uyarı sistemi ve test
sistemine sahip pano bulunmaktadır.
Pompaların giriş ve çıkış hattında
yükselen milli vana vardır. Sızdırmazlık
yumuşak salmastra ile sağlanıyor. Jokey
pompa komple paslanmaz çeliktir. Emme
ve basma hattında kelebek vana ve
çekvalf bulunmaktadır.
Kapalı genleşme tankı ve büzüşme
tankı değiştirilebilir hijyenik EPDM
membranlı, elektrostatik toz boyalıdır.
Farklı kapasitelerde seçilen 17 adet INM
Serisi gövde ve çarkı GG 25, mili AISI
420 paslanmaz, mekanik salmastralı
pompa seçilmiştir. Chiller pompası olarak
mekanik salmastralı, gövde ve çarkı GG
25, mili AISI 420 paslanmaz NM serisi
pompa tercih edilmiştir.
Dik milli pompalı olarak seçilen kullanma
suyu hidroforu GG 25 gövdeli, norly çarklı,
AISI 420 milli ve mekanik salmastralıdır.
Frekans kontrol panosu basınç
transmitterli seçilmiştir. Bahçe sulama
hidroforu da DB serisinden seçilmiş olup
yine basınç transmitteri dahil olarak
sisteme alınmıştır.
Modern karton tesislerine
Mas Pompa imzası
Yıllık 630.000 ton üretim kapasitesi ile faaliyet gösterdiği alanda Avrupa’nın en büyükleri
arasında yer alan Modern Karton, 2015 yılı içinde 280 Milyon € yatırım bedeli ile devreye
alınması planlanan ilave 400.000 ton yıllık kapasiteli tesisi için Mas Pompa ürünlerini
tercih etti.
PROJEDE gövde malzemesi GGG 40, çarkı GG 25, mili AISI 316,
mekanik salmastralı 120° sıcaklık için yatay norm santrifuj tip
sirkülasyon pompaları ve gövde GG 25, çarkı GG 25, mil AISI
420, mekanik salmastralı 60° sıcaklık için yatay norm santrifuj
pompalar ve 120° sıcaklık için komple paslanmaz iki pompalı
kollektörlü tip santrifuj pompalar kullanılmaktadır.
Ayrıca gövde malzemesi GGG 40, çarkı ve mili AISI 316 ve
mekanik salmastralı yatay salyangoz tip santrifuj pompaların
ve volumetrik digital dozaj pompaları ile çark ve mili AISI 304,
sızdırmazlığı mekanik salmastrayla sağlanan dik milli komple
paslanmaz hidroforlar, değiştirilebilir hijyenik EPDM membranlı
kapalı genleşme tanklarıda projede kullanılmıştır.
Modern Karton Sanayi ve Tic. A. . 540.000 m² açık 130.000
m² kapalı alan üzerine kurulu tesisindeki üretim teknolojisi ve
otomasyon sistemiyle kağıt sektöründe dünyanın en gelişmiş
teknolojisine sahip firmalarından biridir. Türkiye’de sektörün
lideri konumundaki Modern Karton ülkemiz oluklu mukavva kağıt
32
ihracatının neredeyse tamamını tek başına gerçekleştirmektedir.
Üretiminde % 100 atık kağıt kullanan tesis yılda 5 milyon
yetişkin ağacın kesilmesini önlemektedir. Kuruluş bu özelliği
ve 15 Milyon $ değerindeki arıtma sistemiyle tam bir çevre
dostudur.
Haberler
AFS’ye İSİB’den iki ödül
AFS, İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği
tarafından düzenlenen ve Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci’nin de katıldığı 2013 yılının Başarılı
İhracatçıları Ödül Töreni’nde “En fazla ülkeye ihracat
yapan firma” ile “hava kanalları, körükler, bağlantı
elemanları alanında en fazla ihracat yapan firma”
dallarında ödüle hak kazandı.
AFS Genel Koordinatör Zahid Poyraz,
AFS’nin ihracatta hızla büyüdüğünü
söyleyerek, “ kendi öz kaynaklarımız
ile üretimde, Ar-ge’de, yatırımlarda,
yurtdışı ve yurtiçi satışlarda büyüdük.
AFS ailesinin emeklerinin böylesi
ödüllerle karşılık bulması bizleri
gururlandırıyor. Bundan kısa bir
süre önce de KOSGEB’in en fazla
ihracat yapan kobisi olarak ödüle
layık bulunmuştuk. Bunlar çok güzel
ve mutluluk veren, motive eden
gelişmeler. Umuyoruz ki önümüzdeki
yıllarda da başarılarımız ve büyümemiz
devam edecek. Yurt içinde kendi
alanında pazar lideri olan, Avrupa’nın
34
ve Ortadoğu’nun en büyük üretim
kapasitesine sahip olan AFS’nin
yurtdışında da liderlik koltuğuna
oturmasını hedefliyoruz” diye konuştu.
İmalatın yüzde 80’inin ihracata
yönlendirildiğini ifade eden
Poyraz, AFS’nin 57 ülkeye ihracat
gerçekleştirdiğini, sağlanan müşteri
memnuniyeti, kaliteli üretim ve geniş
ürün yelpazesi ile global pazarda
güçlü bir konumda olduklarını kaydetti.
Poyraz, elde ettikleri marka değerini
korumak, daha fazla ihracat yapmak
ve ihracat yapılan ülke sayısını
arttırmak için çalışmaya devam
edeceklerini sözlerine ekledi.
Grundfos
Catef 2014’e
katıldı
Grundfos, 10 -12 Nisan 2014
tarihinde, Bakü Fuar Merkezi’nde
düzenlenen su temini endüstrisinin
fuarına Catef 2014’e katıldı. 24
ülkeden 79 şirketin katıldığı Güney
Kafkasya Bölgesi’nin su teknolojileri
temasıyla düzenlenen fuarda, su
temin sistemleri, atık ve yağmur
sularının arıtılmasında kullanılan
son teknolojiler, pompalar, ölçme ve
kontrol ekipmanları, yapı makinaları,
jeotermal teknolojiler su temini ve
atık su sistemlerine yönelik ürün
kategorileri sergilendi.
Grundfos standı yüksek verim
ve geniş performans aralığı sunan
mikserleri, CU 351 kontrolörü
sayesinde en zor basınçlandırma
işlemlerini dahi kolay ve doğru bir
şekilde gerçekleştiren Hydro MPC
Hidrofor, talebe göre hassas dozlama
yaparak kimyasal madde israfını
engelleyen Smart Dosing, DMH, DMX
dozaj çözümleri ve büyük katıların
serbest geçişine izin vererek sorunsuz
bir çalışma sunan SE ve SL serisi atık
su pompaları ile ziyaretçilerden büyük
ilgi gördü.
Haberler
Zanaat ve sanat Erensan’ın
Sodex Fuarı standında buluştu
ERENSAN Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan
Eren, “Sodex, Avrupa ve Ortadoğu
ülkeleri tarafından yakından takip edilen
ve ısıtma, soğutma, iklimlendirme
sektörlerinin nabzının tutulduğu en büyük
ve en kapsamlı fuar olma özelliğine
sahip. Biz de Erensan olarak yüzde yüz
yerli üretimle enerji verimliliği sağlayan
ürünlerimizle ISK-Sodex 2014’te yerimizi
aldık” dedi.
Eren, “Özellikle ESB - Yüksek Basınçlı
Üç Geçişli Buhar Kazanı, HDR -Buhar
Kazanı, EUROMAX C -Üç Geçişli Sıcak
Su Kazanı, TRC –Gaz Yakıtlı Üç Geçişli
Yoğuşmalı Kazan, TR-Üç Geçişli Sıcak
Su Kazanı, EOROWALL-F- Yoğuşmalı
Sıcak Su Kazanı, SSG-H – Su Borulu
Paket Buhar Jenaratörü, ESB-K Konveyör
Izgaralı Katı Yakıtlı Buhar Kazanı ile
yurtdışı fuarlarında gördüğümüz ilgiyi
ISK-Sodex’te de gördük. Bu sene
ayrıca stratejik ortağımız Atlantic Grup
ürünlerini de standımızda tüketiciyle
buluşturduk. Özellikle yeni teknoloji Isı
pompaları, hybrid kombi, havlu pan ve
sıcak su ısıtıcıları dikkat çeken ürünler
arasında yer aldı” dedi. Ayrıca Ygnis
markasının ürünleri arasında yer alan
Varfree Yoğuşmalı Kombi, Varino Grande
Yoğuşmalı Kazan ve Avrupa ERP
standartlarına uygun yüksek verim ve
düşük NOx standartları sağlayan VarMax
büyük ilgi gördü. Erensan, ISK-Sodex
2014 fuarında ürün sergisi dışında
bir de sanat gösterisi gerçekleştirdi.
Eren, “Böyle bir organizasyonu yapma
amacımız, tıpkı sanat gibi bizim
ürettiğimiz ürünlerin de hayatımızın bir
parçası olduğunu hatırlatmanın yanı sıra
mühendisi ve sanatçıyı biraraya getirerek
Erensan kimliğini kazan üzerine bir sanat
performansıyla yansıtmak istedik. Fuar
süresince devam eden aktivite, Ressam
Gamze Yalçın tarafından eski bir buhar
kazanı üzerinde gerçekleştirildi. Zanaat ve
sanat Erensan standında buluştu” dedi
WILO Türkiye yenilikçi ürünleri ile Sodex’e katıldı
WILO Türkiye, 7-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında İstanbul Fuar
Merkezi’nde düzenlenen, iklimlendirme ve tesisat alanlarında faaliyet
gösteren birçok firmayı bir araya getiren ISK-SODEX 2014 Fuarı’na
katıldı. İstanbul Fuar merkezinde kurduğu dikkat çekici standı ile WILO,
altyapı çözümleri sınıfında “Emuport” ve “FA” adlı ürünlerini ziyaretçilerle
buluşturdu. Bina teknolojileri sınıfında en yüksek verimlilik dereceleri ile
çalışan “Stratos”, “Yonos MAXO”, “Helix”, “Stratos GIGA”, “Yonos PICO”,
“SiBoost Smart (FC) Helix V” ve “Heatfixx” adlı ürünler de WILO standını
ziyaret eden sektör profesyonellerinin ilgisine sunuldu. WILO Türkiye Genel
Müdürü Ercüment Yalçın ve yurtdışından gelen üst düzey WILO yöneticileri
ile birlikte WILO Türkiye satış ve pazarlama ekibi de ISK-SODEX 2014
Fuarı’nda ziyaretçilerle bir araya geldi. WILO standında yapılan işbirliği
görüşmelerinin yanı sıra sosyal medya aktiviteleri ile renkli anlar da
yaşandı. WILO’nun Facebook veya Twitter sayfalarını beğenenlere ve günün
hashtag’i gibi farklı uygulamalara katılanlara sürpriz hediyeler verildi.
36
Ürün
Form Şirketler Grubu’ndan yeni ürünler
Mitsubishi Heavy Industries
yeni KXZ serisi
Değişken üfleme sıcaklığı kontrolü ile
%34’e varan enerji tasarrufu ve optimize
edilmiş kompresör motor dizaynı ile
yüksek verim sağlıyor.
Mitsubishi Heavy Industries su
soğutmalı KXZW serisi
Yeni su soğutmalı KXZW serisi yüksek
katlı binalar için enerji verimliliği yüksek
klima çözümleri sunuyor.
DUNHAM-BUSH su soğutmalı
santrifüj üniteler
Tek cihazda 14,000 kW kapasiteye kadar
soğutma sağlayabilen üniteler, çok düşük
ses ve titreşim seviyesinde çalışırlar.
Yüksek kapasitelerine oranla küçük
boyutlarda olup, düşük güç tüketim
seviyesi ile de verimlilikte ve güvenilirlikte
öne çıkmaktadır.
LENNOX yeni “ENERGY” serisi
paket klima üniteleri
Mark tüplü radyant ısıtma
çözümleri
Frekans kontrollü kompresör teknolojisini
kullanan LENNOX yeni “ENERGY” serisi
paket klima üniteleri, Eurovent A sınıfı
enerji verimliliğine sahiptir. Tek bir
paket cihaz ile tüm soğutma, ısıtma,
havalandırma ve filtrasyon ihtiyacına
çözüm sunar.
Mark’ ın geliştirdiği yeni nesil Infra
radyant ısıtıcılar, %95 yanma verimi
ve %76 radyant verimiyle, sektörün en
verimli radyant ısıtma üniteleri olarak
biliniyor.
DECSA CTI sertifikalı soğutma
kulesi
CTI sertifikalı DECSA soğutma kuleleri,
endüstri ve ticari klima çözümlerinde
garantili performans sunar.
ApenGroup endüstriyel gazlı
ısıtma çözümleri
Apen’in yüksek verim, güvenilir teknoloji
ve çevre dostu “Gaz yakmalı Sıcak Hava
Üreteçleri” işletme maliyetlerinde yüksek
tasarruf sağlar.
Doğal hava esintisi sayesinde
bahar yorgunluğuna son
Mitsubishi Electric’in Yeni Kirigamine
Serisi Klimaları havayı temizleyen özel
filtre sistemi Plasma Quad teknolojisi
sayesinde bahar aylarında sıkça görülen
polen, toz ve bakterilere geçit vermiyor,
ortamın hava kalitesini yükseltiyor.
Institute of Tokyo Environmental
Allergy (ITEA) Inc. ve Kitasato Research
Centre for Environmental Science isimli
bağımsız bilim ve araştırma kurumlarının
yaptığı testlerin sonucuna göre Plasma
Quad filtre sistemi, güçlü bir perdeye
benzeyen elektriksel alanı kullanarak
hava girişi boyunca ortamdaki bakteri,
virüs ve alerjenleri yüzde 99’a varan
oranda nötralize ediyor. Aynı zamanda
bulunduğunuz yeri ve uzak noktalardaki
sıcaklıkları algılayan 3D i-see Sensör
ve hava akımı yönlendirme sistemleri
ile farklı bir klima deneyimi sunan Yeni
Kirigamine, klima teknolojisinde zirvede
38
bulunuyor. Yeni
Kirigamine Klimalar’da
sağlıklı bir ortam
sağlamayı destekleyen
diğer bir üstün özellik
ise Natural Flow, yani
Doğal Hava Esintisi
teknolojisi. Doğal Hava
Esintisi teknolojisi,
ortamın aşırı soğumasına ve yorgunluk
hissine engel olarak bahar aylarını daha
dinç geçirmenize yardımcı oluyor.
Yeni Kirigamine Klimalar’da hava
akımının çok kuvvetli veya doğrudan
hissedildiği durumlarda, dolaylı hava
akımı ayarı kullanılarak akımın yönünü
değiştirmek mümkün. Böylece sıcak
bir günde girdiğiniz mekânda hızlıca
serinlemek ya da soğuk bir günde hızlıca
ısınmak istediğinizde doğrudan hava
akımını seçmeniz yeterli oluyor.
A+++ enerji sınıfındaki yeni
Kirigamine ile yüksek enerji
tasarrufu
Sağlığa katkılarının yanı sıra yüksek enerji
verimliliği ve konfor odaklı geliştirilmiş
teknolojisiyle de öne çıkan yeni Kirigamine
Klimalar, 2014 yılından itibaren ülkemizde
geçerli olan Sezonsal (Mevsimsel)
Verimlilik Kriterleri’ne göre hem
soğutmada hem ısıtmada A+++ enerji
sınıfında* yer alıyor. Bu sayede enerji
maliyetlerinde yüksek tasarruf sağlıyor.
Ürün
POWERCIAT2’in HEE sürümü
CIAT’ın 610 - 1350 kW arasında değişen soğutma kapasitesine sahip olan çevreci
tasarımlı POWERCIAT2 su soğutucusu artık Yüksek Enerji Verimliliği (HEE) sürümü ile
mevcuttur.
Son-nesil öğeleri sayesinde ve
özellikle mikro-kanal sargı
entegrasyonu ve CIAT’ın yeni
yüksek verimlikli evaporatörü
ile POWERCIAT2, HEE
standart modele göre %10
daha fazla enerji tasarrufu
sağlamaktadır. Ortalama 3.15
EER ve ortalama 4.1 ESEER
ile kanıtlanan olağanüstü
mevsimlik etkinlik seviyeleri
ile mümkün olan en yüksek
enerji derecesine ulaşmaktadır.
Çok yönlü olan POWERCIAT2
HEE sürümü özellikle oteller,
ofisler, alışveriş merkezleri ve
endüstri tesisleri gibi büyük binaların
havalandırılması için tasarlanmıştır.
POWERCIAT2 HEE, standart yelpazeyi
genişleten ve 600 - 1160 kW aralığında
soğutma kapasitesi sunan 10 adet yeni
su soğutucusu modelinden oluşmaktadır.
Enerji verimliliğini geliştirmek için,
CIAT’in ekipleri POWERCIAT2’nin standart
sürümünü kullanmış ve sargılarının ısı
aktarım alanı ve evaportörünü optimize
etmiştir ve oldukça düşük enerjili son
nesil vidalı kompresörleri eklemiştir.
Sonuç olarak gelişmiş soğutma
kapasitesi ve oldukça yüksek enerji
verimliliği sağlayan güç girdisi içeren bir
birim ortaya çıkmıştır.
Düşük güç tüketimine ek olarak,
POWERCIAT2 HEE standart sürümü aynı
yenilikleri ve performans seviyelerini
içermektedir, piyasadaki buzdolapları
için en iyi güç oranını önermektedir (7
kW soğutma/kg - R134a). POWERCIAT2
HEE şu anda hem mikro-kanal
sargısını hem de kabuk-boru kuru
buharlaştırıcı teknolojilerini birleştiren
tek su soğutucusudur. Çevreci tasarım
prensipleri kullanılarak tüm kullanım
40
süresi boyunca çevresel etkisini en aza
indirmek üzere tasarlanmıştır.
Bir önceki su soğutucusu nesli ile
kıyaslandığında, POWERCIAT2 HEE’nin
en önemli teknik yeniliği tamamıalüminyumdan oluşan mikro-kanal
sargıdır ve bunun sunduğu avantajların
arasında: %45 daha az soğutucu akışkan,
%20 daha hafif makineler (kullanımlarını,
ulaşımlarını ve alan üzerinde kurulumlarını
daha kolay hale getiren) ve %20 daha
az kapladığı alanıdır. Aynı zamanda
bakımı da kolaydır. Sargının dışındaki
katı yüzeyi yüksek-basınçlı temizleme
ile uyumludur ve tamamı-alüminyumdan
oluşan tasarım farklı metaller arasındaki
galvanik akımları ortadan kaldırmakta ve
daha büyük aşınma direnci sunmaktadır.
POWERCIAT2 HEE aynı zamanda
iki adet patent başvurusu yapılan
ve kabuktan-boruya kuru bir yeni
buharlaştırıcı olan COREVA2
içermektedir. COREVA2’nin olağanüstü
performans seviyeleri maksimum çıkış,
azaltılmış soğutucu ücretleri ve yüksek
enerji verimliliği sağlayan optimize
edilmiş basınç düşümleri içermektedir.
Bu teknoloji yeni çevresel zorluklara
ve en katı Avrupa standartlarına
mükemmel bir şekilde uyum
sağlamaktadır.
POWERCIAT2 HEE
üç gürültü seviyesi ile
mevcuttur: Standart,
Düşük Gürültü ve Ekstra
Düşük Gürültü. Ekstra
Düşük Gürültü sürümü
sadece 10 metre için
1160 kW ile 63 dB(A) ses
basınç seviyesine sahiptir. Dikkat
çekici bu seviye her bir öğenin gürültü
seviyesinde azaltıma gidilmesi ile
sağlanmaktadır. Son-nesil sessiz fanlar
hava akışını soğutma gereksinimlerine
göre otomatik olarak ayarlamakta ve
kompresörler, anti-titreşim tabanları
üzerine oturtulmakta ve akustik olarak
izole edilmiş kutular içermektedir ve
giriş boruları titreşimlerin aktarılmasını
engelleyen esnek kuplajlar ile
donatılmıştır.
POWERCIAT2 HEE’nin kısmi geri
kazanım seçeneği 60°C sıcaklığında
serbest sıcak su üretmek için atık
ısıyı kullanmakta ve otel benzeri
kuruluşların sıcak kullanım suyu ihtiyacını
karşılamaktadır.
POWERCIAT2 HEE, olağanüstü
performans seviyeleri sayesinde, üçüncül
sektördeki binalar için ısıtma, soğutma ve
iç hava kalitesi sağlayan Hysys® POWER
sisteminin merkezi öğesi konumuna
gelmiştir. Büyük ölçekli projeler için
optimize edilmiş bu sistem enerji üretimi
ile ilgili çevresel sorumluluk zorunluklarına
en gelişmiş çözüm olan bir CIAT Enerji
Havuzu içerebilir.
Ürün
GROHE’den yeni bataryalar
GROHE batarya yelpazesi tüm banyolar
ile uyumluluğu sağlamak üzere XS’ten
XL’e kadar çeşitli gövde ve çıkış ucu
uzunluklarının yanı sıra geniş yelpazeye
yayılmış farklı tasarım seçenekleri
de sunuyor. Sonuçta ise, ortaya
karşılanmamış hiçbir istek bırakmayan bir
batarya yelpazesi çıkıyor.
Her türlü biçim, ebat ve yükseklikteki
lavabolar için GROHE’de ihtiyaca uyacak
doğru bataryayı bulmak mümkün.
Quadra, Lineare, Eurocube, Eurodisc
Cosmopolitan ve Concetto’ya eklenen
yeni orta yükseklikteki bataryalar,
kullanıcının elini yıkaması için daha fazla
alan sağlayarak daha da yüksek konfor
sunuyor. Dahası, optimize edilmiş oranlar,
kumanda koluna daha konforlu erişim ve
daha ergonomik kumanda kolu kullanımı
sağlıyor. Allure, Quadra, Lineare, Eurocube
ve Eurodisc Cosmopolitan yelpazelerinde
artık ayaklı lavabolar için yeni tasarlanan
tek kumandalı bataryalar da bulunuyor.
Bataryaların yüksekliği ve erişimi bu
lavabo tarzlarına özel olarak uyarlandı.
Daha uzun çıkış uçları, kullanıcının elleri
için de daha fazla alan bırakarak mevcut
alanın optimum kullanımını sağlıyor.
Sorunsuz kullanım için yenilikçi
teknolojiler
Yeni ürün çeşitleri, şık görünümleri
ve üstün fonksiyonlarının yanı sıra,
kullanıcı güvenliği ve tasarrufunda da
tam puan alıyorlar. 28 mm GROHE
SilkMove® kartuşa sahip bataryalar,
sadece yanma riskine karşı güvenilir
korunma sağlamakla kalmayıp aynı
zamanda kullanıcıların enerji tüketimini
yönetmesine de yardımcı olan entegre
bir sıcaklık sınırlayıcıdan da yararlanıyor.
Ayrıca, GROHE EcoJoy® su tasarrufu
teknolojisi de su deneyiminden hiçbir şey
kaybettirmeksizin su tüketimini dakikada
5,7 litreye indiriyor. GROHE StarLight®
kaplama, bataryaların mükemmel
parlaklığını korurken, kir tutmamasını
ve çizilmeye karşı dayanıklı olmasını
da sağlayarak yıllarca ilk günkü gibi
görünmelerini güvence altına alıyor.
ODE, çevreci çalışmalardaki öncülüğünü
sürdürüyor: %100 Ozon Dostu Üretim
Çalışmalarını daha yaşanılabilir bir
dünya hedefine yoğunlaştıran, markasını
“Insulates the future” söylemiyle
özdeşleştirerek dünyanın geleceğini
korumayı bir misyon haline getiren ODE,
bu anlayışını somut çalışmalarla ortaya
koyuyor.
2009 yılında T.C. Çevre Bakanlığı
ve UNIDO iş birliği ile Türkiye’de
başlatılan Umbrella projesine 2010
yılında dahil olan ODE, projeyi başarıyla
sonuçlandıran ilk şirketlerden biri oldu.
Proje kapsamında köpük sektöründe ozon
tabakasının inceltilmesine yol açan HCFC
gazının kullanımının sonlandırılması için 2
yıl süren AR-GE çalışmasını tamamlayan
ODE, 2010 yılından itibaren kademeli
geçiş yaptığı yeni üretim sistemi
sayesinde şu anda %100 OZON DOSTU
üretim yapıyor.
42
ODE’nin böyle bir projeyi
tamamlayarak sektöre öncülük etmekten
büyük mutluluk duyduğunu belirten
Genel Müdür Ali Türker, “Dünyanın
geleceği için hepimize büyük görevler
düşüyor. Başta da elbette sanayi sektörü
geliyor. İnsan yaşamının bulunduğu her
ortamı daha korunaklı hale getirmeye
çalışan yalıtım sektörünün de bu konuda
ciddi önlemler alması gerekiyor. Biz ODE
olarak Umbrella projesini tamamladık
diye durmayacağız ve bu konudaki
çalışmalarımız artarak devam edecek.
AR-GE ekibimizin 2 yıllık çalışması
sonrasında HCFC22/142b gaz karışımını
kullanmayı bırakıp HFC 152a/DME
gaz karışımında dönüş sağladık. Bu
çalışmalarımızdan dolayı UNIDO’dan
842 bin 570 dolar hibe aldık. Bu gelişme
sevindirici olduğu kadar bize yeni
sorumluluklar da yükledi.
ODE olarak attığımız her adımın dünyaya
katkısını da hesaplayarak yol almaya
devam edeceğiz” dedi.
2013 yılında ürün ambalajlarında
değişikliğe giden ve yeni ambalaj
tasarımlarıyla 2 ödül birden alan ODE,
ambalajlarında kullandığı yeşil yaprak
simgesiyle tüm sosyal paydaşlarında
da çevreci çalışmalara karşı farkındalık
yaratmaya çalışıyor.
İş güvenliği
MMO’nun İşçi Sağlığı ve
İş Güvenliği Raporu açıklandı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası
(MMO), mevzuat, uygulama sorunları
ve resmi verileri, İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Oda Raporu’nda değerlendirdi.
Raporda dünyada durum, işçi sağlığı ve
iş güvenliği (İSG) kavramının gelişimi,
iş kazalarına dair veriler, meslek
hastalıkları, iş kazalarının nedenleri,
iş güvenliği, işyeri sağlık ve güvenlik
birimleri, ortak sağlık ve güvenlik
birimleri, iş güvenliği mühendisliği, işyeri
hekimliği, MMO’nun çalışmaları yer
alıyor.
İş kazaları ve meslek hastalıkları,
sermayenin azami kâr hırsı ve
emek aleyhine politikalardan
kaynaklanmaktadır. Neoliberal
serbestleştirme, özelleştirme,
sendikasızlaştırma, taşeronlaştırma,
esnek istihdam politikaları, çalışma
koşullarının ağır oluşu, kadın, genç,
çocuk emeği sömürüsü ve kayıtdışı
istihdam iş kazaları ve meslek
hastalıklarının artmasına neden
olmaktadır.
Türkiye’deki iş kazalarına
ilişkin bazı veriler
Yararlandığımız SGK verilerinin aktif
sigortalı kayıtlı çalışanları kapsadığı,
bütün SGK verilerini değerlendirirken
özellikle gözetilmelidir. Bu verilere göre
iş kazası ve meslek hastalığı sonucu
ölüm sayısı, 2011’de 10’u meslek
hastalığı sonucu olmak üzere 1.710;
2012’de 1’i meslek hastalığı sonucu
olmak üzere 745, İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Meclisi (İSİGM) verilerine
44
göre de en az 878’dir. 2013 verileri
SGK tarafından henüz açıklanmamıştır
ancak İSİGM verilerine göre 2013’te
en az 1.235 işçi iş kazası ve meslek
hastalığı sonucu yaşamını yitirmiştir.
Yine İSİGM verilerine göre 2014’ün ilk
üç ayında en az 276 işçi ölmüştür. Son
yıllarda iş kazaları sonucu toplu ölümler
artmaktadır.
2012’de iş kazalarının yüzde 49,5’i
işyerlerinin yüzde 61,7’sini oluşturan
ve 1–49 arası çalışanı olan İşyeri
Sağlık ve Güvenlik Birimi ile işyeri
hekimi, iş güvenliği mühendisi, işyeri
hemşiresi veya sağlık memuru istihdam
zorunluluğu bulunmayan işyerlerinde
yaşanmıştır. İş kazalarının yüzde 9,3’ü
işyerlerinin yüzde 9,7’sini oluşturan
ve 50–99 işçi çalıştıran işyerlerinde;
yüzde 22,5’i işyerlerinin yüzde 19,2’sini
oluşturan ve 100–499 arası işçi
çalıştıran işyerlerinde; yüzde 18,7’si
işyerlerinin yüzde 9,2’sini oluşturan
ve 500+ işçi çalıştıran işletmelerde
yaşanmıştır. İş kazalarının yüzde
58,98’i 1–99 işçi çalıştıran işyerlerinde,
yüzde 41,2’si 100+üzeri işçi çalıştıran
işletmelerde gerçekleşmiştir.
İş kazalarının en yüksek olduğu anlar
genelde işgününün ilk saatleri ile son
saatlerindedir. 2012’de, 8 saatlik işgünü
üzerinden, 12.304 kaza (yüzde 16,4)
birinci iş saatinde, 34.200 kaza (yüzde
46) ilk üç saatte; 8.289 (yüzde 11) kaza
son iş saatinde, 23.235 kaza (yüzde 31)
son üç iş saatinde yaşanmıştır.
İş kazalarının faaliyet gruplarına göre
dağılımında, kömür ve linyit çıkartılması
İİşş ggüvenliği
üvenliği
8.828 iş kazası (yüzde 11,79) ile birinci, fabrik metal
ürünleri 7.045 iş kazası (yüzde 9,40) ile ikinci, ana metal
sanayi 5.127 iş kazası (yüzde 6,84) ile üçüncü sırada yer
almıştır. Fabrik metal ürünler ile ana metal sanayi birlikte
alındığında metal sanayi birinci sıraya yerleşmektedir.
Birbirine çok yakın faaliyet grupları birlikte
düşünüldüğünde, önceki yıllarda SGK istatistiklerine
yansıdığı gibi iş kazalarında yapı işleri, metalden eşya
imalatı ve kömür madenciliği yine ön sıralardadır.
En fazla ölüm yaşanan faaliyet grupları sıralamasında
127 kişi (yüzde 17) ile inşaat faaliyetleri birinci sırada,
73 kişi (yüzde 9,8) ile kara ve boru hattı taşımacılığı
ikinci sırada gelmektedir. ilk sıradaki bina inşaatı, üçüncü
sıradaki bina dışı yapıların inşaatı ve dördüncü sıradaki
özel inşaat faaliyetlerinde gerçekleşen ölüm sayısı ise
256’dır (yüzde 34,4). Ölümlü iş kazalarının üçte biri yapı
işlerindedir.
74.871 iş kazasının 56.414’ü (yüzde 75,34’ü) 1.000’in
üzerinde en fazla iş kazası yaşanan 13 ilde olmuştur. Bu
iller sırasıyla İstanbul, İzmir, Bursa, Manisa, Zonguldak,
Tekirdağ, Kocaeli, Ankara, Denizli, Kayseri, Adana, Antalya
ve Kütahya’dır. En fazla iş kazası, sanayi yoğunluğu olan
illerde yaşanmaktadır. 10’un altında en az iş kazası
yaşanan iller Ağrı, Muş, Siirt, ırnak ve Ardahan olarak
görünmektedir. İş kazası yok görünen iller ise Çorum,
Hakkari ve Iğdır’dır.
İş kazası sonucu ölümlerin en fazla olduğu 17 il
sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep,
46
Konya, Kocaeli, Adana, Hatay, Manisa, Antalya, Erzurum,
Zonguldak, Mersin, Elazığ, Kayseri ve Tekirdağ’dır. En
yüksek ölüm oranına sahip iller K. Maraş (128 iş kazası,
36 ölüm, yüzde 28) ve Batman (103 iş kazası, 26 ölüm,
yüzde 25)’dır.
Kadınların en fazla iş kazası yaşadıkları faaliyet
grupları, tekstil ürünleri imalatı (1.140 kaza), gıda
ürünleri imalatı (729 kaza), giyim eşyaları imalatı (369
kaza), taşıma için depolama ve destek faaliyeti (311
kaza), perakende ticaret (310 kaza) metalik olmayan
ürünler imalatı (249 kaza) ve yiyecek ve içecek hizmeti
faaliyetleridir (283 kaza). Bu 7 faaliyet grubunda yaşanan
3.391 iş kazası, kadınların geçirdiği toplam 5.781 iş
kazasının yüzde 57,75’idir.
Kadınların en fazla iş kazasına maruz kaldığı iller
sıralaması Bursa (1.186 iş kazası), İstanbul (880 iş
kazası), İzmir (522 iş kazası), Tekirdağ (475 iş kazası),
Manisa (426 iş kazası), Denizli (344 iş kazası), Antalya
(273 iş kazası), Balıkesir (165 iş kazası), Kocaeli (156
iş kazası) şeklindedir. Bu 9 ilde iş kazasına maruz
kalan kadın çalışanlar (4.427), kadınların maruz kaldığı
toplam iş kazası sayısının (5.781) yüzde 76,57’sini
oluşturmaktadır.
Çalışma yaşamı ve işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili
tüm mevzuat düzenlemeleri, bu alanla ilgili emek ve
meslek örgütlerinin önerileri dikkate alınarak yapılmadığı
müddetçe, son yıllarda görüldüğü gibi mevcut sorunlar,
olaylar ve acılar ne yazık ki artacaktır.
Evren UYGUR
Makine Mühendisi Firma Sahibi
Yangın
Duman Kontrolü
için Temel Dizayn Yaklaşımları
BİNALARIN yangından korunumunda ; güvenli tahliye
gerekliliklerini sağlama, kullanıcıların duman ve buna
bağlı zehirli gazlar ile etkileşimini minimum düzeye
getirme veya ortadan kaldırma ve kayıp veya yayılımı
önleme adına başlıca koşullardan biri duman kontrolü
olmaktadır.
Yazımızın ilerleyen kısımlarında dumanın kontrolü,
yönetimi ve tahliyesi için kullanılacak sistem veya
uygulamaların dizaynında ön görülmesi ve düşünülmesi
gereken şartlar, koşullar ve parametreler ile ilgili
önemli noktalar belirtilmeye çalışılmıştır.
Öncelikle; duman kontrolü gerçekleştirmek için,
duman bölgeleri sınırları etrafında basınç farkı
yaratarak ve devamlılığını sağlayarak hapsetme, veya
hacimler içerisinde duman yönetimi metotlarından
biri veya tümü düşünülmelidir. Bunların dışında; asıl
duman zonu içerisinde dumanı hapsetme, son çıkışa
götüren tahliye kaçış yolları ve merdiven boyunca veya
sığınaklarda yeterli süre güvenli ortamı sağlamak,
hesaplamalar ve analizler ile belirlenmiş duman
katmanı derinliğini sağlamak ve devam ettirmek,
itfaiye müdehalesi için yeterli görüş mesafesini
sağlamak, toksik gaz ve yanma ürünlerinin yayılımını
engellemek spesifik dizayn hedefleri olmalıdır.
Duman hapsetme metodunda kullanılacak basınç
farkı yaratma uygulaması; mahalin sprinkler ile
korunması, mahal yüksekliği ve maksimum-minimum
dizayn basınç farkları parametrelerine bağlı olacaktır.
Duman yönetim methodunda ise; yakıt tipi-miktarılokasyonu, yayılım genişliği, otomatik söndürme
sistemi güvenilirliği, havalandırma sistem tipi ve
etki alanı, yükseklik-alan, mahal tipi ve lokasyonu,
bariyer kullanımı, kaçış yolları güzergahı ve var ise
sığınaklar dizayn ve uygulamada parametreleri
oluşturacaktır. Her iki methotda da; kullanılacak
ekipmanlar için sıcaklık sınıfları, yangına yakınlık ve
duman-sıcak gazların seyrelme etkilerine de bağlı
olarak bu ekipmanların öngörülen ortam koşullarında
hedeflenen operasyonuna göre belirlenmelidir. Duman
hapsetme metodu; merdiven basınçlandırma, asansör
48
basınçlandırma, zon basınçlandırma, yangın holleri
basınçlandırma ve sığınak bölgesi basınçlandırma
sistemlerinden biri veya birkaçının birlikte düşünüldüğü
uygulamalara bağlı olacaktır. Duman yönetim
sistemleri ise; duman katmanı sınırlandırması
sağlanması, mekanik duman tahliyesi, doğal yollar
ile duman tahliyesi, alanlar arası duman hareketini
önleyici karşı hava akışı sistemlerinden biri veya
birkaçının birlikte düşünüldüğü uygulamalara bağlı
olacaktır.
Dizayn Temel Kriterleri aşağıda
belirtilmiştir :
1. Dış ortam hava koşulları. ( Sıcaklık, rüzgar, vb. )
2. Duman bölgeleri sınırları çevresindeki oluşturulması
gereken basınç farkı değerleri.
3. Kapılar çevresinde aşılmaması gereken basınç ve
açma kuvveti değerleri.
4. Yangın lokasyonu.
5. Duman hareketi ve hava akışı
a. Taze hava besleme noktası, cihazları, akış oranı
ve hızı.
b. Sabit duman katmanı seviyesi sağlama, duman
bariyeri kullanımı veya karşı hava akışı.
c. Duman egzoz uygulaması.
6. Duman bariyerlerindeki kaçak veya açıklıklar.
Sistem operasyonlarında temel alınacak noktalar;
analizler ile belirlenmiş, tahliye süreleri, minimum
duman katman derinliği ( mahal tavan yüksekliğinin
%20 si veya mühendislik analizleri ), otomatik yollar ile
duman kontrol sistemi aktivasyonu, diğer operasyona
geçecek cihaz ve sistemlerin çalışma durumu olacaktır.
Duman kontrol sistemi methotlarının başlıcaları
için önemli detay uygulamaları ve noktaları
aşağıda belirtilmiştir. Belirtilenler dışında; yangın
güvenlik hollerinin duman kontrol sistemleri
içerisinde düşünülmesine zorunlu olmaması ile
birlikte izin verilebilir. Ayrıca genel olarak; duman
bariyerleri üzerinde konumlanmış kapıların tümü
kendinden kapanabilir veya duman kontrol sistemi
aktivasyonund
aktivasyonunda
k
da otomatikk kkapanabilir
apanabbillir tipte seçil
seçilmeli
lmelil ve
uygulanmalıdır.
Birden faza duman kontrol sistemi; kendi dizayn
hedeflerini sağladıkları sürece , birlikte çalışabilecektir.
1 Merdiven Basınçlandırma :
a. Maksimum ve minimum basınç farkları
belirlenmelidir.
b. Olası duman kaçakları sınırlandırılmalıdır.
c. Hesaplama ve analizlerde olası açılacak kapılar
öngörülmelidir.
d. Basınç farkları belirlenmesinde, tahliye sırasında
kapılar için tanımlı maksimum açma kuvveti
aşılmamalıdır.
e. Hava emiş beslemeleri; bina egzozlarından,
duman şaft çıkışlarından, çatı duman-ısı
havalandırmalarından, asansör açık havalandırma
şaftlarından ve binanın diğer duman kovucu
açıklıklarından ayrı tutulmamalıdır.
2. Asansör Basınçlandırma :
a. Maksimum ve minimum basınç farkları
belirlenmelidir.
b. Olası duman kaçakları sınırlandırılmalıdır.
c. Minimum basınç; geri çağırma katındaki
asansör kabini-kabin kapıları ve asansör
kuyusu havalandırma açıklıklarından devamlı
sağlanmalıdır.
d. Asansörler yangın anında tahliye aracı olarak
kullanılacak ise, basınçlandırma sistemi; ısı,
duman, alev, elektrik enerjisi kaybı, asansör
makine dairesi soğutma sistemi kaybı, su girişi
ve uygunsuz kontrol aktivasyonlarına karşı
korunmalıdır.
2. Bölgelendirilmiş Duman Kontrolü :
a. Duman bariyerleri ile duman zonları
yaratılmalıdır.
b. Bir duman kontrol zonu bir veya birden fazla
katı, bir kat bir veya birden fazla duman kontrol
zonunu içerebilir.
c. Maksimum ve minimum basınç farkları
belirlenmelidir.
dd.. Basınç ffarkları
arkl
kları bbelirlenmesinde,
elirl
l lenmesindde, tahl
hliye sıras
tahliye
sırasında
kapılar için tanımlı maksimum açma kuvvet
kuvveti
aşılmamalıdır.
e. Duman egzozu çıkışı bina dışına doğru olmalıdır.
Egzoz doğal veya mekanik yollar ile olabilir.
f. Duman zonu içerisindeki tehlikesiz ayrılmış
mahaller tahliye süresince sürekli korunmalı veya
sığınak olarak kullanılmalıdır.
Kaynaklar :
• FM Global-Property_Loss_Prevention_Data_
Sheets_1-45
• NFPA-92_Smoke_Control_Systems
• Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_
Yönetmelik
49
Sürdürülebilir Dünya
Prof. Dr. Gerhard Hausladen
Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak
gencay.tatlidamak@
ibhausladen.de
Pasif Ev Toplu Konut Projesi
“Hansa Allee
Westend”
Fotoğraf/Grafikler: Yüksek Mühendis Florian Hausladen
Enerji Danisman Mühendis, IBHausladen
florian.hausladen@ibhausladen.de
172 daireden oluşan Hansa Allee Westend projesi Frankfurt şehrinde
yeni yapılan pasif ev toplu konut projelerinin başlangıç noktalarından
biridir. Belediye meclisi tarafından alınan karara bağlı olarak, şehir de
yeni yapılacak toplu konut projelerinin sadece pasif ev kriterlerinde
olması gereklidir. İklimsel özelliği bakımından da Frankfurt şehri pasif
evler projeleri için oldukça uygun bir konumdur.
50
Makale
H
ansa Allee Westend, ABG Frankfurt
şirketinin Frankfurt´ta inşa ettiği önemli
pasif ev konutlarından biridir. Bu projedeki
hedef, standartları bir seviye daha yukarı
çekerek, gelecekteki konut sahipleri ve kiracılar için
olabildiğince düşük giderleri olan, aynı zamanda
da yüksek konforu sağlayabilen yaşam mekânlarını
gerçekleştirmekti. Bu hedef için düşük primer enerji
ihtiyacı olan, bu düşük enerji ihtiyacını yenilenebilir
enerji kaynaklarından sağlayabilen ve dolayısıyla da
çevreye daha az zarar veren bir konsept üzerinde
çalışılmıştır. Geliştirilen konseptin ve buna bağlı
olan enerji kalitesinin değerlendirilebilmesi için ise
Hansa Allee Westend konutları teslim edildikten
sonra gözlemlenmiş ve pasif ev referans binası ile de
karşılaştırılmıştır. Sonuç, tasarım grubunu, yatırımcıyı
ve kullanıcıyı memnun edecek değerler ortaya
çıkarmıştır. Hansa Allee Westend projesi pasif ev
standart değerlerin de düşük çıkmıştır.
Hansa Allee Westend projesi tradisyonel
Avrupa kenti mimarisi özelliklerinin farklı yönlerini
taşıyabilecek şekilde geliştirilmiştir. Bunun için
uluslararası düzeyde tanınan yerel ve önemli
mimarlık büroları ile beraber bütünleşik-kendi içinde
münferit- bir tasarım süreci başlatılmıştır. Kiralama
amacı ile yapılacak olan Blok B - Stefan Forster,
Blok C - Jo Franke ve Blok D - Karl Dudler mimarlık
büroları tarafından tasarlanmıştır. Satış amacı ile
inşa edilecek A1, A2 ve A3 blokları ise Mimar Michael
Landes tarafından tasarlanmıştır. A Blokları ayrıca
sertifikalı pasif evleridir. Diğer bloklar da yalıtım
ve mekanik sistemler pasif ev kriterlerine uygun
olarak yapılmış, ancak pasif ev sertifikasyonuna
gerek duyulmamıştır. Bloklar yalıtım ve teknik
açılarından büyük benzerlikler gösterirken, cephe
görünümleri mimarlık büroları tarafından farklı farklı
çözümlenmiştir. Blokların bütün tasarım süreçleri IB
Hausladen tarafından takip edilmiştir. Tasarımdan
kaynaklanabilecek termal ve teknik sorunlara anında
çözümler getirilerek optimizasyonlar yapılmıştır.
Detaylı ısı köprüsü analizleri, enerji hesaplamaları ve
blower testler dikkatle yapılmış, inşaat sürecinde de
denetlenmiştir.
Bloklar için tek bir enerji santrali planlanmıştır.
Bu enerji santrali ısıtma, soğutma ve sıcak su
ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Gerek duyulan ısıtma
yükü toprak kaynaklı ısı pompası ile sağlanmaktadır.
Isı pompası için enerji sondaj çukurları vasıtası
ile elde edilmektedir. Isı pompasının verimliliğini
yükseltmek için konutlar yerden ısıtma sistemi ile
donatılmıştır. Bu şekilde düşük ısılarda ısıtma –
yüksek ısılarda soğutma yapılabilmektedir. Bu da
51
Sürdürülebilir Dünya
enerji verimliliği açısından büyük önem taşımaktadır.
Pasif ev standartlarında olan dairelerin ısıtılması için
besleme sıcaklığının 30 oC olması yeterli görülmüştür.
Normal yapılar için bu değer ortalama 35 oC ´dir.
Aradaki 5 K´lik fark enerji ve üretim maliyetleri
yönlerinden büyük kazanç demektir.
Yaz döneminde ise sondaj kuyuları ve yerden
ısıtma sistemi soğutma ihtiyacını karşılamak için
çalışmaktadır. Bu şekilde tek bir sistem ile hem ısıtma
hem de soğutma çözümlenmiş olmaktadır. İki ayrı
fonksiyonun tek bir sistem ile çözülebilmesi yatırım
maliyetlerinde büyük avantajlar getirmiştir.
Konut projelerinde sıcak su ihtiyacı en önemli
tasarım kriterlinden biridir. Bu ihtiyacı karşılayabilmesi
için enerji santralinde doğal gaz kaynaklı merkezi
bir sistem ve çatılarda solar termal kolektörler
kullanılmıştır. Kolektörler güneş enerjisi ile yıllık su
ihtiyacının %28´ni karşılayabilmektedirler.
Her bir daire için ayrı bir mekanik havalandırma
sistemi yapılmıştır. Pasif ev standartlarında önemli bir
rol oynayan hava sızdırmazlığı ve havalandırmadan
kaynaklanan ısı kayıplarını giderebilmek için kontrollü
hava beslemesi yapılmalıdır. Mekanik havalandırmada
verimliliği artırabilmek için hava kanallarında kanal tipi
heat recovery sistemleri kullanılmıştır.
Isı pompası ve havalandırma sistemi fanları için
gerekli olan elektrik ihtiyacı C ve D blokları üzerinde
yer alan PV panellerden karşılanmaktadır.
Hansa Allee Westend tasarımı ve mühendisliği
yapılan hesaplamalarda ve gözlemlemelerde başarılı
sonuçlar vermiştir. Yıllık ısı enerjisi ihtiyacı 13 ile
15 kWh/m² aralığında yer almaktadır. Pasif ev
standardında bu rakam en fazla 15 kWh/m²a olmak
zorundadır. Pasif ev standartlarında yer alan diğer
bir enerji parametresi de primer enerji ihtiyacıdır. Bu
rakam standartlarda 120 kWh/m²a olarak belirtilmiştir
ve sadece ısı üretimi ve elektrik enerjisini içermektedir.
Primer enerji karşılaştırılması grafiğinde görüldüğü
gibi Hansa Allee Westend blokları referans bina
değerleri altında yer almaktadır. Ayrıca bloklara
ait değerlerde soğutma ihtiyacı ve güneş enerjisi
kazanımları da beraber hesaplanmıştır.
Özet ile yenilebilir enerji kullanımı, sistem
sıcaklıklarının optimizasyonu ve yüksek verimli ısı
pompası ile Hansa Allee Westend, pasif ev maksimum
değerlerinin altında yer almaktadır. Akılcı ve fizibil
ilave çözümler ile de sıfır enerji toplu konut projesine
döndürülebilme imkanı da her zaman vardır.
Bütünleşik tasarım ekibi:
İşveren
ABG Frankfurt Holding, Frankfurt
Mimar
Jo. Franzke, Frankfurt
Karl Dudler, Frankfurt
Landes & Partner, Frankfurt
Stefan Forster, Frankfurt
Pasif Ev Danışmanı IB Hausladen, Kirchheim
ve Enerji Konsepti
Pasif Ev Kontrolörü Passivhaus Dienstleistung GmbH
52
Sürdürülebilir Dünya
TTMD Uluslararası tesisat teknolojisi
yeşil binalar paneli Sodex Fuarı’nda gerçekleşti
Bahri Türkmen’in moderatörlüğünde gerçekleşen panele Dr. Duygu Erten, Orhan Turan,
Mehmet Okutan, Dr. İbrahim Çakmanus, konuşmacı olarak katıldılar. Panelde enerji etkin
binalar, yeşil binalar konusunda yapılması gerekenler tartışıldı.
PANELDE söz alan Mehmet Okutan:
“Türkiye’nin en önemli sektörlerinden
biri ekonomimize en çok katkı
sağlayan inşaat sektörüdür. Dünya
üzerindeki konumumuza baktığımızda
potansiyelimizi tam değerlendiremiyoruz.
Yapı sektörü çok farklı uzmanlıkları ve
farklı geçmişlerden gelen insanların
birarada çalışmasıyla oluşuyor. Yeşil
binalar son on senedir arttı. Özellikle
Amerika’da. Burada planlamanın
ve tasarımın önemi ortaya çıkıyor.
Teknolojiyi planlamak önemli. Biz aile
şirketiyiz. 50. yılımızı dolduruyoruz.
Önceden tasarım yapılmadan inşaata
geçmek büyük verim kayıplarına yol
açıyor. İşveren işin başında bina yapmak
54
istiyorum dediğinde bu hayali önce
tasarımcı duyuyor. Sonra da bu hayalin
zaman içinde ne kadar değiştiğini
görüyorsunuz. Projeler yapıldıktan
sonra her şeyin değişmesi planlamada
eksiklikten kaynaklanıyor. Multidisipline
hedeflerden bahsetmek gerekiyor.
Eskiden bir mimarın uzun zamanda
yaptığı binalar şimdi çok kısa zaman
da tamamlanıyor. Çok fazla uzmanlık
alanları var. Bu uzmanlıkların biraraya
gelmesi için başta planlama ve tasarım
çok önemli. Sonra malzeme, daha
tasarruflu cihazlar, daha iyi işletmeye
alma, en sonunda sertifikasyon geliyor.
Bunları çok önemli buluyorum. Ülkemizde
özel sektör yapıları 20-30 sene ayakta
kalacak şekilde yapılıyor. Tüketilen
malzeme haline gelmiş, oysa 100 senelik
projeksiyorlar gerekiyor. Devlet burada
yöntem göstermeli, toplumun kendini
geliştirmesi için bu yöntemleri empoze
etmek gerek” diyerek sözü Duygu Erten’e
bıraktı.
Sertifikasyon yeşil yapılmış bir
binanın taçlandırılmasıdır
Okutan’dan sonra konuşmalarına devam
eden Dr.Duygu Erten “Amerika’da
yirmi sene kaldım. Türkiye’ye dönünce
sertifikasyon konusunda Türkiye ayağını
oluşturduk. Sertifikasyon yeşil yapılmış
bir binanın taçlandırılmasıdır. Reklam
amaçlı, binanın inşaatının bitiminde
Sürdürülebilir Dünya
sertifika alınarak satışa sunulması
değildir. Türkiye’de sadece iki üç bina
gerçek anlamda yeşil binadır. Biz çevre
dostu yeşil binalar derneği olarak son üç
sene içinde ulusal sertifika oluşturduk,
katılım yüksekti ve çok çaba harcandı.
Uluslararası sertifikaların yerelleşmesi
son derece önemli. Her ülkenin iklimi
farklı. Önemli olan binaların daha az
enerji harcaması. Bizim kültürümüzde
bir sertifika alalım da nasıl olursa
olsun yerleşti. Oysa binaların sertifika
almasından daha önemlisi binaların
daha az enerji harcaması. Sertifikaların
derecesi önemli değil. İlla altın sertifika
almamızın bir önemi yok. küçük adımlar
ile başlayalım, bu ulusal konuyu TTMD
tarafından da sahiplenilmesi için çağrıda
bulunuyorum” dedi.
Orhan Turan enerji
verimliliğinde ısı izolasyonunun
önemini anlattı
Orhan Turan “Enerjiye önemli rakamlar
ödediğimize göre enerji yetkin binalar
yapmamız çok önemli, önümüzdeki
süreçte enerjinin daha fazla talebiyle
beraber enerji yetkin binaların
önemi artacak. Senelerdir Ar-ge,
enerji verimliliği konuşuluyor. Önce
koordinasyonu sağlamalıyız. Kentsel
dönüşümün başlamasıyla bir fırsatımız
var. Yalıtım konusunu topluma mal
etmemiz gerekiyor. Bu işin üç boyutu var.
Teknik, ekonomik, iletişim. Biz hep teknik
boyutunu konuşuyoruz. İşin ekonomik
ve iletişim boyutunu da konuşmalıyız.
Örneğin gazetelerde konut reklamlarında
binaların enerji verimliliğine hiç
değinilmiyor. Talep başladı ancak yavaş.
Sadece ısı yalıtımı değil, ses ve su yalıtımı
da önemlidir. Finansman konusunda
bankalar ile konuşmalıyız.Enerji verimliliği
ile ilgili yatırım yapan her kuruluş
rahatlıkla finans kaynaklarına ulaşabilir.
Sanayici bu kaynakları kullanıyor.
Konutlarda da talep edilmeli. Benim
gördüğüm, belgelendirmemi alayım ve
konuyu aşayım bakış açısı, bunu çok yanlış
buluyorum. Denetimlerin önemi devreye
giriyor” diyerek sözlerini tamamladı.
56
Tunç Korun mekanik tesisat
cihazlarının enerji verimli
olmasının önemini anlattı
Tunç Korun “İdeal ve en iyi sistem
diye bir şey yoktur. Mekanik projecinin
en önemli işi bir binaya birden fazla
sistemi uygulamaya çalışarak, yatırım
ve kullanım maliyetini değerlendirerek
bir sistem yapmaktır. Dönemsel olarak
moda sistemler olabilir. Yeşil binalarda
konulmuş bir takım kriterler, puanlamalar
var. Leed almak istiyorsanız 110 toplam
puan almanız gerekiyor. En yüksek rakam
da enerji konusunda veriliyor. Enerji
kategorisinde 35 puan alabiliyorsunuz.
Ne kadar verimli yapabilirseniz, elektrik
enerjisinin ne kadarını üretebiliyorsanız
puan artıyor. Yani binada hangi cihazları
kullandığınıza bakıp puan vermiyorlar.
Binanızı standart bina ile karşılaştırıp ne
kadar iyileştirme yaptığınıza göre puan
alıyorsunuz. Örneğin yüzde otuz daha
verimli kılabilirseniz 10 puan alıyorsunuz.
2008 de çıkan Binalarda Isı Performans
Yönetmeliği’ne göre 20 bin metrekarenin
üzerinde olan binalarda ısıtma soğutma
havalandırma sistemleri için binanın
ihtiyaçlarının tamamen veya kısmen
karşılanması amacıyla yenilenebilir enerji
kaynaklarının kullanılması öneriliyor. Isı
pompalarının kullanılması, kojenerasyon,
mikrojenerasyon kullanılması tasarımcılar
tarafından dahil edilmesi talep ediliyor.
Burada ısı pompası tek bir cihaz
olmadığını belirtmemiz gerek. Isı
pompasında ne tip cihazlar sorusuna
şunları söyleyebilirim. Bildiğiniz bir klima,
iç ve dış ünite, biraz geliştirin multusplit,
biraz daha geliştirin VRF geliyor. İki
borulu ve üç borulu aynı anda ısıtma ve
soğutma yapabilen sistemler mevcut.
Daha da ileriye gidelim, taze hava
ihtiyacının tamamını sadece ısı pompası
kullanarak klima santrali, kazan, soğutma
grubu, borulama, izolasyon otomasyonu
tek bir cihaz içerisinde paket olarak
yapabiliyorsunuz. 5 yıl önce başlayan
uzakdoğuda başlayan trendler -20
derece dış hava koşulunda +90 derece
sıcak su bağımsız ısı pompası var. En
azından 5 değişik firmadan bu tip cihazlar
alabilirsiniz. Çeşitli kaynaklardan elde
edilen ısı pompaları var, bizim tavsiyemiz
su kaynaklı uygulamalardır. Çok sayıda
otel ve AVM uygulamaları mevcut. Sonuçta
ısı pompasına baktığımızda tek bir
sistem yok. Geniş bir seçenek var. Doğru
binaya doğru şeklide uygulama yapılması
önemli. Devlet merkezi dağımdan yandır,
o nedenle yenilenebilir özellikle güneş
enerji kaynağı yavaş gelişiyor. Bizim
güneşte çeşitli uygulamalarımız var.
Güneşte dünyadaki kurulu güç 130 bin
megavat. Türkiye güneş alma açısından
son derece verimli bir iklime sahip, güneş
çok, ısı normal olmalı. Çok sıcak iklimde
verim düşüyor. Amacımız fotovoltaik
uygulamalar ile elektriğe daha az para
ödeyebilmek olmalı. Yeşil binalar da çok
önemli bir katkı koyuyor. Tavsiyem bu
konuya girmeniz.” dedi.
Dr.İbrahim Çakmanus yeşil
bina sistemlerinin otomasyonu
hakkında panelde bilgi verdi
Dr.İbrahim Çakmanus “ Binanın iyi
tasarım, kaliteli yapı ve iyi imalat ile
devreye alınması gerekiyor. Mal sahibi
projenin başlaması ile tasarım ekibini
de birlikte çalıştırmalı, test yapmalı ve
devreye almalı. çok iyi cihazlar seçtiniz
ancak hedeflenen senaryolara uyuyormu
bakmanız gerek. Fonksiyon testleri
yapılmalı, etiket değerlerine uyuyormu,
ayarlar ile sağlanmalı. Otomasyon
sistemleri çoko çok önemli. Cihazların
birlikte devreye girmesi ve çıkmaları
otomasyon ile verimli hale getiriliyor.
Leed sürecinde test raporlarının
yapılması, önerilen hususların mal
sahibine bildirilerek düzeltmelerinin
yapılması gerekiyor. Eğitim konusu da
önemli. İşletme personelinin sistemlere
hakim olması gerekiyor. Yetişmiş personel
çok önemli. İşletme sürecinde Ashrae
standardının tavsiyeleri var, bunları
da göz önüne almak gerekiyor. Yeni
binalarda enerji modelleme konusu var.
Gerçekten tasarruf hedeflerimize ulaştık
mı? Tespitlerin yapılması iyileştirmelerin
gerçekleşmesi gerekiyor. İşletme
esnasında yapılması için iyi eğitilmiş
personele sahip işletme firmaları
kurulmalı. Bu çözüm olabilir.” dedi.
Sürdürülebilir Dünya
Türkiye İMSAD Sürdürülebilirlik 2013 yılı
raporu lansman toplantısı yapıldı
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD) dünyada alanında
sektörel bir sivil toplum kuruluşu tarafından ilk olarak hazırlanan “Sürdürülebilirlik 2013
Raporu”nun lansman toplantısı yapıldı.
RAPORDA, inşaat malzemelerinde
ülkemizin önde gelen Türkiye
İMSAD üyesi sanayi firmalarının
gerçekleştirdikleri “en iyi sürdürülebilirlik
uygulamaları ve yatırım projeleri”
örnekleri de yer alıyor.
Türkiye İMSAD üyeleri ve
paydaşlarının, gündemlerinde bulunan
yüksek öncelikteki konuların baz alınarak
hazırlandığı Sürdürülebilirlik Raporu,
Küresel Raporlama Girişimi’nin (GRI) G4
rehberi kapsamında hazırlandı. Raporun
çerçevesi; Enerji Kullanımı-Verimliliği,
Sera Gazı Azaltımı, Doğal Kaynak ve
Su Kullanımı, Atık Yönetimi, Yaratılan
Ekonomik Değer, İstihdam, EğitimÖğretim, Toplum için Değer Yaratma,
Kentsel Dönüşüm ve İnovasyon başta
olmak üzere ekonomik, çevresel ve sosyal
bir dizi başlık altında incelendi.
Türkiye İMSAD, 77 sanayici kuruluş,
29 sektör derneği ve 8 paydaş üyesiyle
ülke genelinde 21 binden fazla noktaya
ulaşıyor, genel imalat sanayinde yüzde 17
pay, 54,8 milyar dolar iç pazar büyüklüğü
ve 21,3 milyar dolar ihracat ile ülkemiz
cari açığının azaltılmasına 10,9 milyar
dolar net katkı sağlıyor.
Türkiye İMSAD Başkanı Dündar
Yetişener, toplantının açılış konuşmasına,
bir ilke imza atarak Türkiye’nin
sektöründe ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu
kamuoyuna sunmaktan duyduğu
memnuniyeti ve gelecek 10 yılda tüm
dünyada çok daha hızlı bir değişimin
yaşanacağını belirten nüfus artışı, doğal
kaynakların azalması, hızlı tüketim artışı,
haksız rekabet ve kayıt dışı ekonomiye
ilişkin parametrelerin yanı sıra, yoğun
kullanımı dolayısıyla, enerji ve karbon
yönetiminin de Türkiye İMSAD üye ve
paydaşları tarafından öne çıkarılan,
raporun başlıca konular arasında yer
58
aldığını söyledi. Yetişener, “2012
yılında yapılan yasal düzenlemelerin
gereği olarak, ülkemizde ilk defa
şirketler 2016 yılında, 2015 yılına ilişkin
sera gazı salımlarını raporlayacaklar.
Sürdürülebilirlik Raporu, bu açıdan
da sektöre yön gösteren bir görev
üstlenmektedir” şeklinde konuştu.
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik
Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da
konuşmasında, araştırmaya katılan
şirketlerin verilerine dayanarak verdiği
bilgiye göre, bünyesinde çimento, cam,
seramik gibi karbon yoğun sektörleri
barındıran Türkiye İMSAD üyelerinin enerji
tüketimleri, referans yıl olarak alınan
2011’e göre, 2013 yılında yüzde 3,4
oranında arttı. Aynı şekilde üye şirketlerin
enerji tüketimleri de 2011 yılına göre
2013’te yüzde 3,4 arttığı halde, sera gazı
salımları yüzde 1,2 oranında azaldı.
Türkiye İMSAD sanayi üyelerinin yüzde
28’inde enerji yönetimi biriminin olması
ise, değişime ve geleceğe yatırıma
verdikleri önemin göstergesi olarak
değerlendiriliyor.
Gürdal, “Sürdürülebilirlik Raporu
ile yapmaya çalıştığımız; performans
ölçen, hedef koyan ve kurumsal değişimi
yöneten yaklaşımlarla, sürdürülebilirlik
kapsamındaki olumlu ve olumsuz etkileri
Sürdürülebilir Dünya
belirlemek vekurumların stratejileri
ile operasyonlarını bu doğrultuda
yönetebilmelerine ışık tutmaktır. Nihai
amacımız, daha az kaynak tüketerek,
daha uzun ömürlü ve verimli ürünlere
odaklanmaktır. Hazırladığımız bu
rapor, aynı zamanda şeffaflığın da bir
göstergesidir. Dünyada yeni bir ekonomik
düzen oluşuyor. Eskiden üretebilmek
yetkinlikti, şimdi ise esas olan,
geleceğe doğru sürdürülebilir ve verimli
üretkenliktir. Sürdürülebilirlik, var olmanın
en büyük şartıdır. Doğal kaynaklarımızın
sınırsız olduğunu düşünerek hareket
ettiğimizde, bazı yaptırımlarla
karşılaşacağımız muhakkaktır. Bizim
amacımız, o yaptırımlarla karşılaşmadan
sektör ve firmalar olarak kalıcı tedbirler
almaktır. Üretimden kullanıma, hatta imha
safhasına kadar, verimlilik süreçlerinin
esas alınmasını sağlamaktır.”
Sürdürülebilir üretkenliğin kritik
başarı faktörleri
Toplantıda, Garanti Bankası eski CEO’su,
WWF-Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi Vakfı
ve TED İstanbul Koleji Vakfı Mütevelli
Üyesi Akın Öngör de, sürdürülebilirlik,
ayak izlerimiz ve doğanın kaynak
yaratabilme kapasitesi konusunda yaptığı
konuşmasında, özellikle enerji verimliliği
konusu üzerinde durdu.
S360 Sürdürülebilirlik ve İletişim
Hizmetleri Genel Müdürü Kerem
Okumuş da, Sürdürülebilirlik Raporu’nun
uluslararası standartlarda hazırlanan
süreçlerini anlattı ve küresel ekonomide
kurumların geleceğinin inşasında,
sürdürülebilir üretkenliğin kritik başarı
faktörlerini dile getirdi.
Sürdürülebilirlik 2013 Raporu’nda yer
alan Türkiye İMSAD sanayici üyelerinin
“en iyi sürdürülebilir uygulama ve yatırım
projelerinden bazı örnekler şöyle:
● Çimsa, Mersin fabrikasında, atık
gazları elektrik enerjisine dönüştürdü
ve 2013 yılında 49 milyon kWh/yıl
elektrik üretti. Fabrikada, karbondioksit
salımı24.5 ton azaltıldı.
● Trakya Yenişehir Cam Fabrikası’nda
gerçekleştirilen ‘Atık Isı Enerji
Üretimi” projesi kapsamında; düz,
kaplamalı ve lamine cam ısı ve
güneş kontrol kaplamalı cam olarak
60
●
●
●
●
●
●
adlandırılan üretiminde, fırınların
kapasite kullanımına bağlı olarak 3,5
ila 5 MW aralığında elektrik üretildi.
Trakya Cam’ın, TRC Coolplus T ürünü
ise, kışın sıcağı içeride tutuyor ve
ısı kayıplarını standart çift cama
göre yüzde 50 oranında azaltarak
yakıt giderlerini azaltıyor. Ürün, yaz
aylarında içeri giren güneş ısısını
standart çift cama göre yüzde 40
azaltarak, soğutma giderlerinden
tasarruf sağlıyor.
Betek Boya tarafından
geliştirilen“Ecotech Sıvası”sera gazı
salımını yüzde 35 azaltıyor.
Pimaş“Hebe-Schiebe Sistemi” ile yılda
213,6 milyon dolar enerji tasarrufu
elde ediyor.
Sektörün Avrupa’daki ilk Leed Gold
sertifikalı yeşil binasını yapan WILO,
Tuzla’da tesisinde enerjiden yüzde 24,
su kullanımında yüzde 50 oranında
tasarruf sağlıyor.
Akçansa fabrikalarında 10,5 milyon
dolarlık yatırımla gerçekleştirilen;
arıtma çamuru, atıktan türetilmiş
yakıt ve ömrünü tamamlamış lastik
sistemleri sayesinde 2013 yılında
100 bin ton atık, enerji kaynağı
olarak değerlendirildi. 45.000 ton/yıl
evsel arıtma çamuru, fosil yakıtlara
alternatif enerji olarak kullanıldı ve
yılda 17.000 ton kömür tüketimi
tasarruf edildi. Yanma sırasında oluşan
yüzde 35-40 oranındaki kül de, sıfır
atık oluşturdu.
Türkiye’de ilk defa yoğuşmalı
kombilerde su yerine, aynı koşulların
oluşturularak, hava ile test edilebilecek
şekilde tasarlandığı Demirdöküm
tesisindeki üretimlerde artık su
kullanılmıyor. Bu yolla tesiste 2011
yılında 3 bin ton su tasarrufu sağandı.
2016 yılına kadar diğer ürünlerin
devreye alınmasıyla hedeflenen su
tasarrufu yılda 15 bin ton.
Üretim sırasında çıkan atıkları sisteme
geri döndürerek doğal kaynak kullanımı
azaltan Rigips Saint-Gobain’ın toz alçı
fabrikasında, yılda 700 ton civarında
atık kaynağı azaltılıyor. Uygulama
ile üretim verimi yüzde 1 oranında
artırılırken, elektrik tüketimi yüzde
14,5, doğal gaz tüketimi yüzde 4,5,
●
●
●
●
CO2 salımı ise yüzde 2,3 oranında
azaltıldı.
Eczacıbaşı Yapı Gereçleri fabrikasında,
seramik sağlık gereçlerinin arıtma
tesisinden çıkan atık çamurun tamamı
geri dönüştürülerek,karo üretiminde
alternatif hammadde olarak kullanıyor.
Türkiye’de ilk defa sanayide karşılıklı
fayda sağlayan endüstriyel mutualizm
sistemini kuran Eczacıbaşı, aylık
bazda600 ton, projenin başladığı 2010
yılından bu yana ise toplamda her
yıl 7,200 ton hammadde tasarrufu
sağladı. Ton başına 60 TL olmak üzere
yılda 432 bin TL maliyet avantajı elde
eden kurumun, yıllık bazdakarbon
tasarrufu 25 ton.
Jotun’un geliştirdiği yeni nesil dış
cephe boyası Jotashield Extreme,
kızılötesi ışınları, standart boyalara
kıyasla iki kat daha fazla geri
yansıtıyor. Ürün, binanın iç ortam
sıcaklığının 5, yüzey sıcaklığının 20
derece daha serin olmasını sağlıyor.
En zorlu hava şartlarına karşı 10
yıllık koruma sağlayan ürün, yapının
daha seyrek periyotlarda boyanması
avantajı sunuyor.
İzocam, mineral yün olarak bilinen
“camyünü ve taşyünü” ürünlerini;
yüzde 80 oranında kum, bazalt, doğal
mineraller ve geri dönüşümlü camlar
kullanarak üretiyor. Bir binanın 50
yıl olarak hesaplanan kullanım ömrü
boyunca, mineral yünler, üretim
sırasında kullanılan enerjinin ve sera
gazı salımının 100 katı kadar enerji
tasarrufu sağlıyor ve sera gazı salımını
azaltıyor.
Mars Konteyner Prefabrik Yapı, sıfır
karbon salımlı konteyner üretim
süreçlerindeki tüm enerji ihtiyacını, dış
kaynağa ihtiyaç duymaksızın, çatısına
28°’lik açı ile yerleştirilmiş fotovoltaik
paneller aracılığıyla karşılıyor.
Üretimde; soğutma, ısıtma, aydınlatma
ve ekipman olmak üzere toplamda
2,456,6 kWh’lik enerjiye gereksinim
duyuluyor. Oysa fotovoltaik panelleri,
yılda 2900 kWh’lik enerji üreterek,
tüketimden fazla enerji arzı sağlıyor.
Yüzde 118 oranında yenilenebilir enerji
kullanılarak üretilen bu ürünlerin, sıfır
karbon salımı ise sıfır düzeyinde.
Nostalji
Organik saç bakım ürünü
Sivas boynuz tarak
Sivas’ın en önemli el sanatlarından olan ve boynuzdan yapılan kemik taraklar, günümüzde
yerini plastik taraklara bıraktı. Gelişen teknolojiye yenik düşen boynuz tarak imalatı da bu
nedenle durma noktasına geldi. Aslında tarihi yüzyıllar öncesine dayanan boynuz taraklar,
insan derisine yakın bir maddeden üretildiği için; saç dökülmesine, elektriklenmeye ve
hatta kepeğe karşı bile oldukça etkili.
E
skiden Anadolu’nun pek çok
yerinde, evlenecek çiftlerin
çeyizinde eksik olmayan
boynuz tarak zamanla unutuldu.
Bu sanatı sürdürecek yeni ustaların
yetişmemesi nedeniyle de kaybolma
noktasına geldi. Aslında Sivas’ta tarihi
yüzyıllar öncesine dayanan boynuz
taraklar, insan derisine yakın bir
maddeden üretiliyor. Bu sebeple de; saç
dökülmesine, elektriklenmeye ve hatta
kepeğe karşı bile oldukça etkili. Birçok
uzman kemik tarakların alerji yapmadığını
belirtip, bu ürünü öneriyor.
plastik taraklara göre saç dökülmesi ve
kepeği önlediği biliniyor. Saçta statik
elektrik oluşturmayan kemik taraklar,
kırılmaları da azaltıyor. Saçtaki fazla yağı
tutan ve saçın daha kolay taranmasını
sağlayan taraklar, saça ve saç derisine
sağlık veriyor. Dermatoloji uzmanları,
boynuz tarağın doğal ve insan derisine
yakın bir maddeden yapıldığını, bu
nedenle de tarakların saçlarda alerji
yapmadığını ifade ediyor. Boynuzdan
yapılan tarak kullanımının daha sağlıklı
olduğunu söyleyen uzmanlar, plastiğin
kimyasal yapısından dolayı insan
derisinde alerji yaptığını belirtiyor.
Taraklar; koç, manda ve
öküzboynuzundan yapılıyor
Sivas kemik tarağı koç, manda ve öküz
boynuzundan imal ediliyor. Boynuzlar bir
müddet bekletilip kurutulduktan sonra
en ince ayrıntısına kadar temizlenip
ateş ocağına konuluyor. Ocakta ısıtılan
boynuzun düzleştirilmesi yapılıp, yapılacak
tarağın şekline göre kaba olarak kesiliyor.
Daha sonra tesviyesi yapılan boynuz
yeniden ateş ocağında ısıtılarak ikinci
kez düzeltme işlemi yapılıyor. Düzeltilen
boynuza zımparada tam şekli verilerek diş
açılıyor. Son işlem olarak parlatılan kemik
tarak, artık kullanıma hazır. Boynuzlu
tarağın; oymalı tarak, bayan tarağı, erkek
tarağı, sakal tarağı ve çanta tarağı diye
çeşitleri bulunuyor. Son zamanlarda kemik
tarağın dışında boynuzdan; kemik toka,
zarf açacağı, yemek kaşığı, çay tabağı ve
kolye ucu da üretiliyor.
Faydaları saymakla bitmiyor
Kemik tarakların, yaygın şekilde kullanılan
62
“Kemik taraklar yerini, maliyeti
ucuz plastik taraklara bıraktı”
Boynuz tarak işçiliğini Sivas’ta
yaklaşık yüz yıldır sürdüren
Kutluca ailesinden Zeki Kutluca.
Neredeyse durma noktasına gelen
boynuz tarak imalatının son kuşak varisi
ise, tarak ustası Mustafa Kutluca’nın
büyük oğlu Zeki Kutluca. Sivas’ta bu
sanatı yaşatmaya çalışan Zeki Kutluca,
koç, manda ve öküz boynuzlarından
tarak yapımı dışında bıçaklara sapta
yapıldığını söyledi. Boynuzdan çıkan
tozdan tutkal yapıldığını bunun yanı sıra
bu tozların gübre olarak da kullanıldığını
belirten Kutluca, “Bu sanatın tarihi kesin
olarak bilinmiyor. Rivayetlere göre ise,
boynuzdan tarak yapımı yaklaşık 150 yıllık
bir geçmişe sahip. Gelişen teknolojiyle
birlikte kemik tarakların yerini; maliyeti
ucuz, yapımı kolay ve seri üretime elverişli
polyester ve plastik malzemelerden
yapılan taraklar aldı. İnsan sağlığına
zararlı olan bu taraklarla günümüzde artık
rekabet etmek de zorlaştı” dedi.
lüks
Lamborghini ve NVIDIA’nın
güç ve hız konusundaki ortak tutkusu
kendine Huracán’da harika bir yer buldu
L
amborghini Huracán’da Süperarabanın Kas Gücü ile
Süperbilgisayar Beyinli Karbon seramik fren rotorları
harmanlanıyor. 5.2 litrelik, 610 beygirgücünde
V-10 motor. Karbon lifi ve alüminyumdan mamul
şasi. 237,250 dolarlık Lamborghini Huracán LP 610-4’ün
bir süperaraba olduğuna hiç şüphe yok. İşin sürpriz tarafı ise:
Lamborghini’nin süperbilgisayarın aklı ile süperarabanın gücünü
nasıl başarıyla harmanladığı.
Huracán bu amaçla yüksek performanslı diğer bir unsurdan
yararlanıyor: NVIDIA’nın Tegra 3 işlemcisi. Tegra 3 sürücünün
önünde duran 12.3 inçlik yüksek çözünürlüklü ince filmli bir
transistör ekranına güç veriyor. Bu unsur ilk kez bu arabada bir
64
gösterge grubu ekranında kullanılıyor. Ve sürücülerin gözlerini
yoldan ayırmamalarına yardımcı oluyor. Bu kadar güçlü bir
arabada bu şarttır. Huracán’ın saatte 60 mil hıza ulaşması
sadece 3.2 saniye sürer. Ancak, dijital takometre ibresi Tegra’nın
saniyede 60 karelik hızını yakalayabilir. Eğer yol yeterince
uzunsa, sürücü hız göstergesinin 200 mph sınırını geçip gittiğini
görebilir.
Bu yüksek güç beraberinde ayarlama kolaylığı da getirir.
Huracán bilgi ve eğlencenin orta konsoldan ayrıldığı ilk spor
arabalardan biridir. Sonuç: sürücünün kendi görmek istediği şeyi
görmesini sağlayan bir ekran.
Teknoloji
Kendini onaran plastik geliştirildi
Artık kırılan cep telefonları, çatlayan borular yenileme gerektirmeden
kendini onarabilecek.
Bilim adamları, insanın dolaşım sisteminden esinlenerek kendini onaran yeni bir
plastik türü geliştirdi. “Science” dergisinde yayımlanan çalışmaya göre yeni plastik,
3 santimetre genişlikteki delikleri bile onarma kapasitesine sahip. Illinois Üniversitesi
araştırmacıları, yeni plastiğin hasar gören bölgelere onarıcı kimyasalları gönderen
incecik borulardan oluşan bir ağa sahip olduğunu açıkladı. Bilim adamları, yeni
plastikten üretilecek cep telefonu ekranlarındaki çatlakların, tenis raketlerindeki
kırıkların, su borularındaki deliklerin kendini onaracağını belirtti. Yapılan testler, plastiğin
işlemin ardından eski gücünün yüzde 62’sini yeniden kazandığını gösterdi.
bili
Türkiye’nin ilk 4 lastikli elektrikli otomo
rı Ekibince (Solaris) tasarlanıp
Dokuz Eylül Üniversitesi Güneş Arabala
ekli 2 kişilik elektrikli
erl
tek
4
ilk
in
e’n
kiy
Tür
n,
ile
ştir
kle
rçe
ge
üretimi
le tanıtıldı.
aracı olduğu bildirilen DEMOBİL, tören
aları Ekibince (Solaris) tasarlanıp üretimi
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güneş Arab
2 kişilik elektrikli aracı olduğu
gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk 4 tekerlekli
yürütücülüğünü üstlenen DEÜ Üniversite
bildirilen DEMOBİL, törenle tanıtıldı. Proje
UM) Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman
Sanayi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DES
yen, girişimci ve öğrencilerden
Bayram, törendeki konuşmasında, akademis
ş arabalarıyla çeşitli yarışmalardan
oluşan Solaris’in, bugüne kadar ürettiği güne
en
elektrikle çalışan araç tasarladığına değin
dereceler aldığını belirtti. Solaris’in ilk kez
olan
li
destekledi. Üniversite tarihi için önem
Bayram, “İzmir Kalkınma Ajansı, projemizi
öğrenciler bir araya geldi. DEMOBİL,
ve
yen
projeyle farklı fakültelerden akademis
şarj edilebiliyor. Burada fark yarattık.
güneşten elde ettiğimiz elektrik enerjisiyle
yonları olacak. Sonraki aşama, güneşten
Bünyesinde kullanılacağı kampüste, şarj istas
dedi.
enerji üreten fotovoltaik hücre yapmak.»
Dünyanın en hafif LTE tableti Asus’tan geldi
Asus, Computex 2014 etkinliklerinde çarpıcı bir
tanıtım gerçekleştirdi. irketin Patronu Jonney
Shih’in bizzat katılım gösterdiği bu etkinlikte
tanıtılan Asus’lardan MEMO Pad 8, oldukça iddialı
bir tablet olarak karşımıza çıkıyor. 2,3 GHz saat
frekansına sahip 64-bit Intel işlemcili bu cihaz,
Full HD ekrana ve Gorilla Glass 3 koruma camına
sahip. Bu tabletin en önemli özelliği ise, bugüne dek
üretilmiş LTE tabletler arasında en hafifi olması!
Asus’un başındaki isim Jonney Shih’in bizzat sunduğu
bu tablet, sadece 299 gram ağırlığa sahip.
66
Babalar günü
r Günü’ne özel
la
a
b
a
B
n
a
’d
DESA
kleri
hediye seçene
Günü’nde
anız
DESA, Babalar
kahramanı bab
li
iz
g
n
zu
u
n
u
ğ
çocuklu
çenekleri
özel hediye se
n
e
d
in
ir
b
ir
b
için
sunuyor.
sa,
r arada sunan De
lığı ve kaliteyi bi
şık
da
hit
ın
ar
nl
iyo
Koleks
leksiyonunun en
14 yaz erkek ko
20
’nü
nü
Gü
r
la
Baba
yor.
mer, cüzdan
parçaları ile kutlu
balar için deri ke
ba
en
ey
rm
ve
ket ve
ıklığından taviz
r için bomber ce
ı, sportif babala
ket ile
ce
ri
de
r
ve evrak çantas
ke
lar içinse bi
ba
ba
i
nd
tre
,
bı
k daha fazlası…
spor ayakka
seçenekleri ve ço
bı
ka
ak
ay
ri
de
nubuk ve
Babanız Incase’in
süper çantasına bayılacak
Yaklaşan Babalar Günü’nde, babasını
sevindirmek isteyenlere şık ve işlevsel bir
hediye alternatifi
İş hayatı odağında evden ofise, ofisten toplantılara
koştururken Macbook Pro’sunu yanında taşıyan babalar,
Incase’in omuz askılı City Brief çantasıyla hem şıklıklarını
tamamlayacak hem de kullanmaktan keyif aldıkları
bilgisayarlarını mükemmel bir “koruma”ya emanet edecekler.
Pierre Cardin’den ikinci ürüne %50
indirim fırsatı
Erkek giyim modasının öncü firması
Pierre Cardin, Babalar Günü’nü sürpriz
bir kampanya ile kutluyor.
Ofis babalarını mutlu edecek ürün çeşitlerini bir arada
bulabileceğiniz Pierre Cardin’in vücut tipine uygun farklı
kalıplarda tasarlanan takım elbiseleri, kravat ve kol düğmeleri,
gömlek ve ayakkabılar, keten takımlar ve hafif montlar şıklığı ve
rahatlığı bir arada sunuyor. Maceracı ve trendi babalar içinse,
kendinden emin ve kararlı duruşu simgeleyen renkler, espadriller,
kanvaslar ve ketenler Pierre Cardin mağazalarında keşfedilmeyi
bekliyor.
68
Kiğılı’dan Babalar Günü’ne özel
anlamlı kampanya
Baba, hayattaki ilk öğretmenlerden
biridir sloganıyla reklam filmi
çeken ve büyük ses getiren
Kiğılı, reklam filmini izleyenlere
%60+%10 indirim kazandırıyor.
#babamdanöğrendim
hashtagiyle babasının kendine
kattıklarını paylaşanlar,
Kiğılı’dan hediye seti kazanma
şansı yakalıyorlar.
gezgin
Sular, gondollar, köprüler derken birden bire karşınıza çıkan San Marco Meydanı, Katedral,
Kiliseler, Campanelli, Dükler Sarayı ve diğer muhteşem binalar Venedik’in bitmeyen
güzellikleri olarak kendilerini gösterir
R
İ
H
E
Ş
ADA
VENEDİK
enedik; Kuzey İtalya’nın doğusunda Adriyatik
Denizi kıyılarında karaya 4 kilometre
uzunluğunda kara ve demir yolu köprüsü
ile bağlanan, yaklaşık 118 adacık üzerine
kurulu bir ada şehirdir. Venedik’te adacıkları
birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400
köprü bulunur.
V
Venedik; tarih boyunca Avrupa’nın en önemli ticaret
başkentlerinden biri olmuştur. Venedikliler, Türklerden
ve Araplardan öğrendikleri sayı sistemi ile ticaret
aritmetiğini en üst düzeye çıkarmışlar ve bu nedenle
bütün Avrupalı tacirler bu aritmetiği öğrenebilmek
için Venedik’te açılan birçok okula gelerek eğitim
almışlardır. Venedik nüfusu o dönemlerde 300 bin
civarındayken günümüzde 72 bine kadar düşmüş ve
halen azalmaktadır. Yaşlı nüfusun yoğunlukta olduğu
Venedik, artık anakarada bulunan Mestre adı verilen yeni
şehre doğru kaymaktadır. Venedik’te yaşayanların yüzde
50’den fazlası geçimlerini turizmden sağlamaktadırlar.
Bugüne kadarki rekor bir günde 150 bin turisttir. Bu
kadar turistik olması ve her şeyin deniz yoluyla taşınması
sonucu fiyatlar İtalya’nın geneline göre yüzde 10 daha
pahalıdır.
70
“Rüya gibi bir gezinti”
Grand Kanal:
Grand Kanal, Venedik’e geldiğinizde öncelikli olarak
görmeniz gereken, Venedik’in ana caddesidir.
Venedik’in karaya bağlandığı noktadan kalkan
Vaporetto’lardan birine bindiğinizde sizi, bu harika
caddeden sürprizlerle dolu bir rüyaya taşıyacaktır.
Evet, Grand Kanal’da suların üzerinde süzülürken
aklınızdan sıkça geçecek bir sorudur, “acaba rüyada
mıyım?” Vapurunuz ilerledikçe ne tarafa bakacağınızı
şaşırırsınız; bu durumda en iyisi bir gidiş bir de dönüş
turu yapmaktır ki hiçbir şeyi kaçırmayasınız. Öncelikle,
Venedik’in kendine has ev mimarisi sizi gülümsetir.
Hepsi birbirinden güzel renklere boyanmış suların
içinde yüzyıllardır solmayan çiçekler
gibidirler. Cam içlerinde
yine rengarenk çiçekler
sizi karşılar. Bir an
duraksarsınız bu evlerin kapılarının suya açıldığını
fark edince. Grand Kanal’dan turunuza devam ederken
buraya açılan küçük kanalcıkları görürsünüz, bazıları
sadece gondolların girebileceği genişliktedir. Yolun her
iki yakasında, kimi baston şekerler gibi boyanmış kimi
de ham kütük kazıklar görürsünüz ki bunlar teknelerin
park yerleridir. Sular, gondollar, köprüler derken birden
bire karşınıza çıkan San Marco Meydanı, katedral,
kiliseler, Campanelli, Dükler Sarayı ve diğer ihtişamlı
binalar Venedik’in bitmeyen güzellikleri olarak
kendilerini gösterir.
“Cıvıl cıvıl bir alışveriş mekanı”
Rialto Köprüsü:
Venedik kentinin en renkli mekanlarından
biridir Rialto Köprüsü. Yalnız iki
yakayı birbirine bağlamakla kalmaz;
aynı zamanda cıvıl cıvıl bir alış veriş
mekanıdır. Rialto Köprüsü’nün üzerinde,
girişinde ve çıkışında birbirinden
güzel cam eşyalar, maskeler, kuklalar,
ayakkabı-çanta ve meyve sebzeden
tutunda şekerleme ve çöreklere kadar
satın alabilecek her şeyi bulabilirsiniz.
Bütün bu alışveriş keyfinin ötesinde
Rialto Köprüsü’nün üzerinden Grand Kanal
manzarası bir harikadır. Altınızdan geçen
gondollar, vaporettolar; içinizi ısıtan
güneş veya gecenin içinde ışıl ışıl akan
sular, hele bir de binalardan yankılanan
gür sesiyle aria söyleyen gondolcular; işte
Venedik’te mutlu olmak bu kadar kolay.
71
Spor
n
e
d
’
e
r
i
Sa pph
paraşütle
atladılar
Dünyanın çeşitli ülkelerinden sporcular, Probase Dünya
Kupası’nın İstanbul ayağında 236 metre ile Avrupa’nın en yüksek
binası İstanbul Sapphire’den paraşütle atladı.
P
robase Word Cup Türkiye ayağı 236 metre
ile Avrupa’nın en yüksek binası olan İstanbul
Sapphire üzerinden yapılan atlayışlarla
gerçekleşti. ampiyonaya 18 ayrı ülkeden
65 lisanslı profesyonel paraşütçü katıldı.
Saatler öncesinden yarışmanın yapılacağı binaya
gelen sporcular hazırlıklarını büyük bir titizlikle
yaptı. Ayakkabılarını sıkı bağlayan, paraşütlerini
giyen adrenalin tutkunları, Türkiye’nin ve Avrupa’nın
en yüksek binasından kendilerini boşluğa bıraktı.
Atlayışlar sırasında herhangi bir sorun yaşanmaması
için sıkı güvenlik önlemleri alındı.
yüksek binası olan İstanbul Sapphire’den atlayacağını
söyledi. Koçak risk oranı yüksek olan paraşüt sporu
için ise iyi bir eğitimden geçilmesi gerektiğinin
altını çizdi. Yarışmaya geçen yılda katılan bir
diğer Türk sporcu Hasan Dökmetepelioğlu ise
paraşütle atlamanın inanılmaz bir duygu olduğunu
ifade etti. İstanbul Sapphire’in BASE Jump için
ideal bir yükseklikte olduğunu söyleyen Hasan
Dökmetepelioğlu yarışmanın puanlama sistemi
hakkında da bilgiler verdi. 5 ayrı noktada düzenlenen
yarışmaların Türkiye ayağı 3 gün boyunca devam
edecek. Yarışmada dereceye girenler 30 Mayıs’ta
ödüllerini alacak.
“İstanbul Sapphire Base Jump için ideal”
Yarışmanın Türk sporcularından olan Cengiz Koçak,
Base Jump şampiyonasında ilk kez Avrupa’nın en
72
Onlarca metre yükseklikte asılı kaldı
Base Jumps şampiyonası için Sapphire’den atlarken
Base Jump nedir?
İngilizce building (bina), antenna
(anten), span (köprü) ve earth
(dünya) kelimelerinin ilk harflerinin
birleşiminden oluşan base jump,
sabit bir yerden paraşütle atlamaya
verilen isim
binaya takılıp asılı kalan paraşütçü, itfaiyenin
1 saatlik operasyonuyla kurtarıldı. Üç arkadaşıyla
birlikte binadan atlayan paraşütçü binaya asılı
kaldı. Diğer yabancı uyruklu iki arkadaşı ise
başarıyla yere indi. Arkadaşlarının asılı kalması
üzerine yardım isteyen paraşütçülerin ihbarı
üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye,
236 metrelik binanın ortasında asılı
kalan paraşütçünün kurtarılması için gelen
merdivenin yetersiz kalması üzerine bina
yetkilileri ile görüştü. Kurtarma operasyonu
için seferber olan itfaiye zamanla yarışırken,
paraşütçünün arkadaşları uzun süre endişe ile
bekledi. Çevredeki vatandaşlar da paraşütçünün
kurtarılması çalışmalarını izledi.
İtfaiye paraşütçüyü cam silme asansörüyle kurtardı
Binanın yüksek oluşu ve merdivenin kısa kalması
üzerine bina yetkilileri ile görüşen itfaiye ekipleri,
binanın dış cephe cam silme asansörüyle inmeye karar
verdi. Yaklaşık bir saatlik bekleyişin ardından cam
silme asansörüne binen itfaiye erleri, paraşütçünün
takılı olduğu bölgeye kadar indi. Ardından paraşütçü
asılı kaldığı yerden kurtarılarak yukarı çekildi.
Paraşütçü daha sonra binadan alınarak ambulansla
hastaneye kaldırıldı. Öte yandan başarılı gerçekleşen
kurtarma operasyonunu ardından endişeli bekleyişleri
sona eren diğer sporcular, birbirlerine sarılarak
sevince ortak oldu. Çevredeki vatandaşlar da
kurtarma çalışmalarının korku ve endişe içerisinde
tamamlanmasını bekledi. Paraşütçünün kurtarılması
üzerine herkes derin bir nefes aldı.
73
Sağlık
Panik atağın kendiliğinden
k!
o
y
se
y
e
d
re
e
n
li
a
m
ti
ih
e
geçm
Hem klinik bulgular hem de bu alanda yapılan araştırmalar, panik atağın tedavi
edilmemesi durumunda kendiliğinden geçme ihtimalinin neredeyse yok denecek kadar
az olduğunu, ciddi anlamda kronikleşebilme riskinin ise yüksek olduğunu gösteriyor. Bu
nedenle atakların yaşanması halinde tedaviye başvurmak çok önemli.
Son yıllarda günlük dile de yerleşen panik atak, neredeyse
depresyonu tahtından indirecek bir semptom olma yolunda
ilerliyor. “Panik atak hastasıyım” ve “Panik atak geçireceğim” gibi
cümleleri çevremizde her geçen gün daha sık duyar hale geldik.
Peki, nedir bu panik atak? Panik atak hakkında merak ettiğiniz
her şeyi, Kadıköy ifa Ataşehir Hastanesi Uzman Klinik Psikoloğu
Merve Büyükkucak’a sorduk. İşte panik atakla ilgili en çok merak
edilenler:
Panik atak nedir? Belirtileri nelerdir?
Panik atak, çok ani ve beklenmedik şekilde gelişen, kişiyi çaresiz
ve işlevsiz kılan yoğun bir korku ve panik halidir. Bu atakların
en büyük özelliği; kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, nefes alamama,
mide bulantısı, baş dönmesi, el ve ayaklarda uyuşma, titreme
ve sıcak basmaları gibi birtakım bedensel şikâyetlerin bu korku
haline eşlik etmesiyle ortaya çıkar. Bu şikâyetlerin yanı sıra kişi,
o esnada kontrolünü kaybedeceğine, bayılacağına, kalp krizi
geçireceğine, öleceğine veya kimsenin
ona yardımcı olamayacağına dair
ciddi endişeler yaşar. Bu ataklar,
yaşayan kişi tarafından hem fiziksel
hem de duygusal olarak oldukça
zorlayıcı ve yorucu deneyimler olarak
tanımlanabilir. Öyle ki, atakların
sonrasında sakinleşmek ya da
atakların etkisinden kurtulmak
oldukça uzun süreler alabilmektedir.
Zaman zaman bu ataklar gece
uykuları sırasında da görülebilir. Gün
içinde yaşananlara oranla sıklığı
daha az olmasına rağmen bu ataklar,
kişiyi sebepsiz bir korkuyla aniden
uykusundan uyandırabilir ve kişinin
sakinleşerek kendine gelmesi epey
uzun zaman alabilir.
Hastaya tanı nasıl konulur?
Çok tipik olarak fiziksel bir sebebi
olmadan tekrarlayıcı birden çok atak
geçiren, yeniden bir atak geçireceğine
ve kontrolünü kaybedeceğine dair
ciddi korkuları olan ve bu ataklar
74
ışığında davranışlarında çeşitli değişiklikler ve kısıtlamalar yaşayan
insanlar bu noktada panik bozukluk tanısı alır. Burada ayırıcı tanı
konusu önem kazanmaktadır. Zira, diğer anksiyete spektrumundaki
hastalıklarda, posttravmatik stres bozukluğunda, bazı maddelerin
intoksikasyonu ya da geri çekilme reaksiyonlarında da panik atağa
benzer seyir gösterebilir. Bu nedenle tanı, tedavinin seyri açısından
büyük önem teşkil etmektedir.
Panik atak kadınlarda mı yoksa erkeklerde mi daha
sık görülüyor?
Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor. Panik atak,
yaşamın çeşitli dönemlerinde ortaya çıkmasına rağmen en sık,
genç yetişkinlikte kendini gösterir. Panik atağın ortaya çıkışını
anlamak üzere günümüze kadar birçok teori ortaya atıldı. Özellikle
son yıllarda bu konudaki araştırmaların sayısında artışlar meydana
geldi. Bunların en ünlülerinden biri, “korkunun korkusu” ya da
başka bir deyişle “korkudan korkmak” kavramından yola çıkarak,
bedensel duyumların bir kez kaygıyla eşleştiğinde takip eden, her
seferinde bu duyumların kaygı ve korkunun habercisi, tetikleyicisi
haline gelebildiğini ifade etmektedir. Bu döngüye ek olarak, söz
konusu kişi aynı zamanda bedeninde gelişen fiziksel semptomları
da bir felaket gibi yorumlamaktadır. Bu yorumlar da kaygı ve
korkunun daha da artmasına sebebiyet vererek döngüyü daha da
kuvvetlendirmektedir.
Kendini çok dinleyen kişilerin hastalığa daha yatkın
olduğu söyleniyor. Siz bu konuda neler söylemek
istersiniz?
Evet, kendini çok dinleyenler hastalığa daha yatkın oluyor.
Panik atak, son yıllarda kaygıya duyarlılık kavramıyla da
ilişkilendirilmektedir. Yapılan birçok yabancı kaynaklı araştırma,
vücudundaki değişimlere hassas olan, fiziksel semptomları felaket
olarak yorumlamaya daha yatkın olarak tanımlanan ve kaygı
hassasiyeti yüksek insanların panik atak geçirme risklerinin, bu
hassasiyeti daha az olan insanlara göre daha yüksek olduğunu
göstermektedir. Bunu destekler nitelikte, bu atakların duygu ve
düşüncelerden daha çok bedensel duyumlarına odaklanan ve
duygularını söze dökme becerileri görece daha zayıf olan kişilerde
görüldüğünü de söylemek mümkündür. Bu kişilerin zihninin
bedensel duyumlarla ve değişikliklerle daha çok meşgul olduğu
söylenebilir. Halk arasındaki tabiriyle belki “kendini, bedenini sık sık
dinleyen” kişiler bu gruba rahatlıkla dahil edilebilir.
İlk atağı tetikleyen unsurlar
nelerdir?
Biyopsikososyal yaklaşım, diğer birçok
duygusal sıkıntıda olduğu gibi paniğin
biyolojik hassasiyetler, düşünce şekli ve
birtakım sosyal stresörlerin birleşimiyle
ortaya çıktığını ifade eder. En başta
genetik geçirgenliğin etkili olduğunu,
ailesinde panik atak yaşayan bireyler
bulunan kişilerin hayatlarının bir döneminde
benzer ataklar geçirme olasılıklarının,
böyle bir aile öyküsü olmayanlara oranla
elbette ki daha fazla olacağı bilinmektedir.
Bu yönde ortaya atılan başka bir teori
ise, vücudumuzun gerçek ve fiziksel bir
tehdit karşısında harekete geçen ve
kendimizi korumamıza yol açan bir dizi
fiziksel ve zihinsel mekanizmalardan
oluşan alarm sisteminin ortada gerçek bir
tehdit ya da tehlike yokken gereksiz yere
harekete geçmesi şeklinde açıklanabilir.
Buradaki temel mekanizmalardan birinin
kişinin içinde bulunduğu durumu yanlış
yorumlaması olduğu belirtilmekte olsa
da, yine de bu durumun tam olarak nasıl
ortaya çıktığı sorusu henüz tam bir yanıta
kavuşmamıştır. Atakları tetikleyici sosyal
faktörlere bakacak olursak, ilk atağın
genellikle kayıpla bağlantılı bir stres
faktörüyle tetiklenebildiğini söylemek
mümkündür. Örneğin, geçirilen büyük bir
hastalık, bir yakının ölümü, iş yaşamında
bir stres veya büyük değişimler atakları
tetikleyebilmektedir. Bunun yanı sıra, birçok
araştırma, geçmişinde fiziksel ya da cinsel
taciz öyküsü olan kişilerin bu atakları
yaşama riskinin, böyle bir yaşam öyküsü
bulunmayan kişilere oranla daha yüksek
olduğunu göstermektedir.
Peki, genellikle panik atağa
depresyonun eşlik ettiğini
söyleyebilir miyiz?
Araştırmalar ve klinik bulgular, hastalık
sürecini en çok etkileyen faktörlerin
yaşanan panik atakların sıklığı, kaygının
derecesiyle panik bozukluğa sıklıkla eşlik
eden depresyon gibi diğer zorlanmaların
varlığı olduğunu göstermektedir.
Bunların yanı sıra, hastalığın sürecini
ve devamlılığını etkileyen en önemli
faktörlerden biri de, birçok hastada
görülebilen kaçınma davranışıdır. Buna
göre, kişi bir kez bir yerde panik atak
geçirdiğinde yeniden atak gelecek diye
korkarak gerçek dışı bir korku geliştirebilir
ve ortamlardan kaçınmaya başlayabilir.
Bu bazen öyle bir noktaya varabilir ki, kişi
evinden çıkmaya korkar hale gelebilir.
Bu durum agorafobinin eşlik ettiği panik
bozukluk olarak tanımlanır. Ya da daha
genel bir deyişle kaçma ve kaçınmanın
eşlik ettiği durumlar hastalığın sürmesine
ve daha kötü bir prognozu olmasına büyük
etki eder. Böyle bir durum elbette ki bu
atakların kişinin kendini birçok aktiviteden
de alıkoyması anlamına gelir ve yaşamını
iyice kısıtlamaya başlaması açısından da
büyük önem taşır.
Panik atağın tedavi edilmemesi
durumunda kendiliğinden geçme
ihtimali var mı?
Hem klinik bulgular hem de bu alanda
yapılan araştırmalar, panik atağın tedavi
edilmemesi durumunda kendiliğinden
geçme ihtimalinin neredeyse yok denecek
kadar az olduğunu, ciddi anlamda
kronikleşebilme riskinin ise yüksek olduğunu
gösteriyor. Bu nedenle bu atakların
yaşanması halinde tedaviye başvurmak
çok önemli. Ancak bu hastalar çoğunlukla
birçok tıbbi tetkikten geçmiş şekilde ruh
sağlığı uzmanlarına ulaşırlar. Bu birçok
hasta için aslında son duraktır. Çünkü ilk
etapta kendilerine bir şey olacağından
korkarak panik içinde hastanelere veya
en yakın sağlık kuruluşlarına başvururlar.
Fakat aldıkları sonuç bir anlamda hayal
kırıklığı yaratma derecesindedir. Çünkü
sonuçlar bedensel şikâyetlerinin fiziksel bir
dayanağı olmadığını gösterir. Bu noktada
somut bir şey duyamamak ve bu nedenle
de o esnada somut bir tedavi yöntemiyle
karşılaşamamak, kendisine ne olduğunu
ve semptomlarını anlamlandırmakta
zorlanan hastaları rahatlatmaz. Hatta ruh
sağlığı uzmanlarına başvuran hastalar dahi
şikâyetlerinin halen fiziksel bir dayanağı
olduğuna inanmak ister. Bu şekilde bir
tedavi sürecinin daha kolay olacağını
düşünürler ya da bunun ruhsal bir sorun
olduğunu bir türlü kabul etmek istemezler.
Birçoğu, doktorların birtakım şeyleri
gözden kaçırmış olabileceklerine dair
müthiş endişe duyarlar. Özellikle tedavinin
başlangıç aşamasında yine sıklıkla doktora
gitme ve çeşitli tahliller yaptırma gibi
davranışlar içine girebilirler. Bu hasta grubu
bu anlamda ne yazık ki tedavide iş birliği
sağlamanın görece biraz daha güç olduğu,
kısmen dirençli vakalardır denebilir. Ancak
iş birliği sağlandığında da tedavisi mümkün
olan bir durumdur.
Fiziksel bir dayanağının olmaması, yaşanan
bu kaygı ve korkunun büyüklüğüyle
bunun ciddiye alınması gereken ve
tedavisi mümkün olan bir durum olduğu
gerçeğini değiştirmez. Bu süreçte birçok
hasta için medikal destekle birlikte
psikoterapi en etkin çözümü sunar.
Ancak atakların çok sık olmadığı, kişinin
yaşam kalitesini ve günlük işlevselliğini
büyük oranda bozmadığı durumlarda,
ilaç tedavisi bir uzman değerlendirmesi
sonucunda önerilmeyebilir. İlaç desteği bir
parçası olmasa dahi, psikoterapi tedavi
protokolünün olmazsa olmaz bir parçasıdır.
Psikoterapi çalışmasıyla hastanın, bu
semptomların gelişmesine sebep olan
duygusal faktörleri ve düşünce süreçlerini
anlaması, bu faktörlerle nasıl baş
edeceğini, anksiyeteyi azaltıcı ve kontrol
altına alıcı çeşitli rahatlama tekniklerini ve
bu atakları engellemeyi ya da başladığında
kendisini yatıştırabilmesini öğrenebilmesi
hedeflenir. Salt ilaç tedavisinin uygulandığı
durumlarda atakların zaman içinde nüks
etme riski çok yüksektir. Eğer siz de bu
şikâyetleri yaşıyorsanız, gecikmeden bir
uzmana başvurmanız ve tedavi sürecine
mümkün olan en kısa sürede başlamanız
önerilir.
75
hayata dair
Geçmişin izleri
Vizyon tarihi: 20 Haziran 2014
Oyuncular: Nicole Kidman, Colin Firth , Stellan Skarsgård,
Jeremy Irvine, Hiroyuki Sanada
2. Dünya Savaşı’nda Japonya’da savaşmış olan bir İngiliz subayı olan Eric, esir
düştükten sonra çok ağır işkenceler görmüş, ancak bir Japon doktorun yoğun
tedavisiyle kurtulmuştur. Yıllar sonra doktorunun yaşadığını öğrenen Eric, onu
tekrar ziyaret etmek ister.
Soma için müzik
Tarih:14 – 24 Haziran 2014
Yer: İstanbul
Mayıs ve Haziran ayları içerisinde
gerçekleşecek One Love Festival,
Babylon Soundgarden İstanbul, Bob
Dylan, Travis, Pixies, Sun Ra Arkestra ve
Belleruche etkinliklerinin bilet gelirlerinin
tamamı Soma’ya destek olarak Toplum
Gönülleri Vakfı’nın Soma Gençlik Bursu’na
bağışlanacaktır.
Anadolu Ateşi Evolution,
Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde
Tarih: 22 Haziran 2014
esi, İstanbul
puzlu Açıkhava Sahn
Yer: Harbiye Cemil To
kapsamında 22 Haziran’da
ızlar Açıkhava’da konserleri
Yıld
ile
a
Ave
şi,
Ate
u
dol
Ana
uşuyor...
yurtiçi ve yurtdışında
İstanbullu izleyicileriyle bul
terileriyle, aralıksız olarak
gös
ı
adl
”
oya
“Tr
ve
on”
kadar; Yeni Zellanda’dan
“Anadolu Ateşi Evoluti
şi Dans Topluluğu, bugüne
Ate
u
dol
Ana
n
ede
am
3850 canlı performans ile
sahne almaya dev
ar 87 ülke ve 275 şehirde
kad
yn’e
hre
Ba
n
’da
irya
Amerika’ya, Sib
u.
35 milyon seyirciyle buluşt
76
Dabbe 5: Zehr-i Cin
Vizyon tarihi: 20 Haziran 2014
Oyuncular: A. Murat Özgen, Irmak Örnek, Elçin Atamgüç,
Sultan Köroğlu Kılıç
Onlar kanda dolaşan zehir gibidirler.
Tim’ de
Hayatımın
en köt
Blues Brothers
gecesigecesi
Vizyon tarihi: 27 Haziran 2014
Oyuncular: James Marsden, Elizabeth Banks, Ethan
Suplee, Oliver Hudson, Sarah Wright
Haber spikeri olmak isteyen muhabir, uzun zamandır hayalini
kurduğu spikerlik için iş görüşmesine çağırılır. Bir gün önce
yaşadığı tek gecelik ilişki sonrasında, iş görüşmesine gidebilmek
için yalnızca 8 saati vardır. 8 saat içinde şehrin bir ucuna gitmesi
gerekiyordur ama ne kimliği, ne de parası vardır.
Transfor ers: Kayıp çağ
an 2014
Vizyon tarihi: 27 Hazir
ola
erg, Stanley Tucci, Nic
hlb
Wa
rk
Oyuncular: Ma
phia Myles
Peltz, Jack Reynor, So
de Yeager (Mark
rinden 4 yıl geçmiştir. Ca
Chicago’nun işgalinin üze
hal
di inde yaşayan
(Nicola Peltz) birlikte ken
Wahlberg) kızı Tessa ile
bütün Autobot ve
nde
cittir. Ancak günün biri
bir araba tamircisi ve mu
yı başardığında,
ma
yap
’ı
bir Optimus Prime
iren
get
e
diz
rı
nla
tio
cep
De
acaktır.
huzurlu hayatları son bul
77
hayata dair
İYİ HEMŞİRE
Yazar: Charles
Graeber
Yayınevi: Okuyan Us
Yayınları
Aralık 2003’te
yakalanışının ardından
medya ona “Ölüm
Meleği” adını taktı.
Yaklaşık 300 hastayı
öldürmekle suçlanan
hemşire Charles
Cullen kendine özel
yöntemleriyle icra
ettiği seri katilliğe
ev hayvanlarından
başlamıştı. Charles
Cullen 16 yıllık iş
yaşamında düzinelerce
şikâyet ve disiplin
soruşturmasıyla
karşılaştı. 4 polis
soruşturması, 2 yalan
makinesi testi geçirdi,
belki 20 kez intihar
girişiminde bulundu ve
1 kez de tutuklandı...
ama bunların hiçbiri
mesleki sicilini
lekelemeye yetmedi,
başvurduğu işlerden,
ilginç bir şekilde, hiçbir
zaman geri çevrilmedi.
78
KİTAPLAR AŞKINA
Yazar: Ashton Lee
Yayınevi: Eksik Parça
HEPSİ FUTBOL
Yazar: Burak Tezcan
Yayınevi: NTV
Burak Tezcan; yıllarca
derlediği öyküleri,
istatistikleri ve
bilgileri bir araya
getirerek futbolun
ilginç rakamlarını ve
anekdotlarını yüzlerce
maddede bir araya
getiriyor ve adeta
bir «popüler futbol
ansiklopedisi sunuyor.
Her sayfasında futbol
tarihine bazen tanıklık
edecek bazen de
olaylara şaşıracaksınız.
Hepsi futbol; tarihi
milattan öncesine
dayanan dünyanın en
popüler sporuna farklı
bir açıdan bakmaya
çalışıyor. Futbolun
sadece taktikler,
yıldızlar ve puandan
ibaret olmadığını
ortaya koyan kitap
bir anlamda futbolun
hikâyesinin neticeden
fazlası olduğunun altını
çizerek sahada gizlenen
öyküleri ve rakamları
ortaya çıkarıyor.
Eğer izin verirseniz size
küçük kasabamızdan ve
sevgi dolu insanlarından
bahsetmek isterim. Ama
başımda ufak bir bela
var ve yardımınız gerekli.
Eğer ki ben bir şeyler
yapmaya başlamazsam
5 ay sonra, yıllardır
emek verdiğim ve benim
için anlamı büyük olan
kütüphanem kapanabilir,
hatta dozerler ile yıkılıp
yerine bir endüstriyel park
yapılabilir. Bu yüzden
gelin, kütüphanede
birlikte oturup, ailenizin
tarifleriyle yaptığınız
yemekler tadarken,
edebiyat klasiklerini
konuşalım. Tüm kasabanın
ilgisini yeniden kitaplara
vermesini sağlayalım ve
kitaplarımız için beraber
mücadele edelim. Anılarınızı
canlandıracak klasiklerle
ve birbirinden güzel
yemeklerle şenlenecek
buluşmalarımızdan sonra,
bizden ve kasabamızdan
vazgeçemeyeceğinize
eminim. Peki bütün bu
çabalarımız kütüphanemizin
bir geleceği olmasına
yetecek mi?
PALTO
Yazar: Nikolay Gogol
Yayınevi: Kolektif Kitap
Küçük adam”ın çektiği
sıkıntılar, maruz kaldığı
eşitsizlik ve acılar
bu uzun öykünün
başkahramanı Akakiy
Akakiyeviç’in hayatı
üzerinden yalın bir
gerçekçilikle anlatılıyor.
Böylesi bir anlatım,
her ne kadar dönemin
Çarlık Rusya’sında büyük
tepki alsa ve Gogol, Rus
insanını aşağılamakla
suçlansa da, Rus
edebiyatında büyük bir
çığır açıyor. Palto’yu
daha önce yayınlanmış
örneklerinden farklı
kılansa, otuzdan fazla
kitapta imzası olan
ödüllü çizer Noemí
Villamuza’nın büyüleyici
çizimleri.
ı
r
a
l
u
r
o
s
a
k
e
z
i
l
e
c
n
e
l
Eg
ara
1. Kumb
baraya
vdeki kum
e
e
d
n
ü
n
gü
çarlar.
her doğum
mbarayı a
n
u
u
k
n
e
u
d
ğ
u
in
c
iğ
o
ld
e hiç
Babası, ç
yaşına ge
daha önc
Çocuk 12
k kumbara
li
te
s
Ü
r.
1 TL atar.
çıka
dan 3 TL
lmuştur?
Kumbara
bu nasıl o
i,
k
e
P
r.
tı
ış
m
açılma
3. Asansör
2, Cep telefonu
basarsam önce
yazarken “3” tuşuna
j
sa
me
da
um
on
Cep telef
. DEDE yazabilmek
F’yi seçmiş olurum
da
a
nr
so
i,
E’y
a
nr
D’yi, so
kir?
defa basmam gere
için “3”tuşuna kaç
4. Say
ılar
5. Yaş
93 ?
23 47
1
1
isinde
5
2
sayı diz angi sayı
i
k
a
ıd
Yukar
erine h
areti y
soru iş
lidir?
gelme
3
5
8
6
2
Yasemin 14, Ersin 10
yaşında olduğuna göre,
Hasan Ahmet kaç
yaşındadır?
5. Yaş ile ismin harf sayısı arasında bir ilişki vardır. Yaş
ismin harf sayısının iki katıdır. Buna göre Hasan Ahmet 20
yaşındadır.
3. Adamın boyu kısa olduğundan ancak 13. kat düğmesine
basabiliyormuş.
4. Sayı dizisi 2, 6, 12, 24, 48 şeklinde ilerlemektedir. Soru
işareti yerine 189 gelmelidir.
1. Çocuk 29
2. Altı defa
ubat doğumludur.
1
Bir adam, gökdelende
25.katta oturuyormuş.
Bu adam her gün evine
çıkarken önce 13. kata
kadar asansörle, sonra da
25. kata kadar yürüyerek
çıkıyormuş. Acaba neden?
İ
İ
İ
İ
İ
ʼ
Ş
Ş
ʼ
İ
Ş
İ
İ