Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
Kültürel Bellek, (Hazırlayanlar: Pelin Şahin Tekinalp-Gonca Gökalp Alpaslan), HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI, 2019
Anadolu Selçukluları’nın siyasi çöküşü ile birlikte Batı Anadolu, uç beylikleri biçiminde örgütlenmiş Türkmenlerin eline geçmiştir. Bu süreçte, birçoğu sınır savaşlarının ürünü olan otuzdan fazla beylikten biri olan Aydınoğulları (1308-1426), Birgi merkezli yerleşim bölgesini kendilerine seçmişler ve Birgi, Ayasuluğ/Selçuk, Tire gibi dönemin önemli kentlerini içerisine alan bu bölgede, hepsi günümüze ulaşamamış olmakla birlikte, önemli ölçüde mimari eserler vermişlerdir. Mimari anlamda özel uygulamaların da karşımıza çıktığı Aydınoğlu Beyliğinin sanat ürünleri “kültürel bellek” ve “gelenek” kavramlarının tartışılmasına olanak verecek niteliktedir. Bu nedenle amaçlanan Aydınoğlu Beylerinin tercihleri üzerinden bazı gözlemler yapmak, mevcut veriler doğrultusunda tespit edilebilen benzerlik ve farklılıkları, Beyliğin siyasi yapısı göz önünde bulundurularak anlamaya/anlamlandırmaya çalışmaktır. Bu şekilde kültürel bellek çalışmaları kapsamında ileri sürülen ilişki boyutlarına, farklı bir pencereden de ulaşılmaya çalışılacaktır.
XIV. yüzyılın başlarında Kütahya, Afyon ve Denizli bölgesinde hâkim olan Germiyanoğullannın batıya yaptıkları akınlar sırasında Aydınoğlu Mehmed Bey ve kardeşleri önemli rol oynamışlar, daha sonrasında Ege bölgesinde yaklaşık yüz yirmi yıl hüküm sürerek bölgeye hâkim olmuşlardır (M.1308-1390 / M.1403-1426). Çalışmamız bu dönemde Aydınoğulları tarafından basılan sikkeler üzerindeki darp yerlerini tanıtmayı amaçlamaktadır. Aydınoğlu beylerinden; Mübarizeddin Mehmed Bey, I. Umur Bey, Hızır Bey, İbrahim Bahadır Bey, Süleymanşah, Yakup Bey, İsa Bey, Musa bey, II. Umur Bey, Cüneyd Bey ve Mustafa Bey’e ait sikkelerden örnekler günümüze ulaşabilmiştir. Sikkeler üzerinde görülen darp yerleri; Ayasuluk, Birgi, Sultanhisar, İzmir, Lâdik, Tire ve Yenişehir’dir. Çalışmamızda Aydınoğulları tarafından bastırılan sikkeler darphane bazında değerlendirilmeye çalışılacaktır.
The Tragedy of Displacement of the Azerbaijani People in the "Tears of the Caspian Sea" (Based on The Novel of the Same Name by Writer Aziza Jafarzadeh) 111-114 Vefa QULİYEVA (Azerbaijan), Background of Armenian Territorial Claims 115-122 Prof. Aysen SOYSALDI-Arş. Gör. (Res. Assist.) Hatice ELVER (Turkey),
AKARYAKIT İSTASYONLARINDA ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ (İSG) BİLİNCİ, 2018
AKARYAKIT İSTASYONLARINDA ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ (İSG) BİLİNCİ Employee Awareness About Occupational Safet&Healt at Fuel Stations
Ravza yay., 2022
Şeyh Muhammed Kâzım Aydın (1906-1996) Hazretleri’ni (K.S.) kendisini görmüş ve tanımış olan dostlarına, müritlerine, talebelerine, kanaat önderlerine, aşiret reislerine, çocuklarına, kısacası onu bilen ve tanıyan ulaşabildiğimiz herkese sorduk. Onlar anlattı, biz kaydettik. Bu saha araştırması neticesinde ortaya çıkan “menakıpname” türü çalışmamızda; hayatını irşada adamış, çok sayıda kan davalı ya da kavgalı ailelerin barışmalarına vesile olmuş, iyi eğitim almış, ilmi yönü yüksek, sünnet ahlâkına sahip, alçakgönüllü, kanaatkâr, cömert, merhametli, dürüst, adaletli bir âlim olan Şeyh Muhammed Kâzım Aydın el-Hâlidî en-Nakşibendî Hazretleri’nin adanmış hayatını tanıkların ağzından okuyuculara aktarmaya çalıştık. Neticede 20’nci Yüzyılda yaşamış olan bir büyük âlimin 21’inci yüzyılda yazılan bu menakıpnamesi, bildiğimiz kadarıyla içinde bulunduğumuz “Yüzyılın ilk menakıpname türünde yazılmış eseri” olarak siz okurlarımıza takdim edilmiş oldu. Bu adanmış örnek hayatın tüm okurlarımıza hayırlara vesile olması temennilerimizle…
Ahkâm Kesmenin Dayanılmaz Cazibesi “Âlim”İn Gerçeği Ve Sahtesi Fetva Verme Sorumluluğu Maksat Kılıf Bulmak Mı? Mesele Sadece Cehalet Mi? Fetva Verme İştahı Fetva Sorma Sorumluluğu Arızanın Kaynağı Yarım Hocaların Dinden Ediş Usulü
(14. -16. YÜZYILLAR) Çağla CANER YÜKSEL Özet: Anadolu'da 14. -16. yüzyıllarda inşa edilen yapı toplulukları dönemin mimari pratikleri bağlamında dikkat çekici yer tutmaktadır. Çoğunlukla yönetici sınıfını oluşturan baniler hayır sahibi iyi birer Müslüman olmak adına, kamu yararı için, imar iskâna yönelik ve güçlerini somutlaştırdıkları propaganda amaçlı yapı toplulukları yaptırmışlardır. Bu yapı toplulukları bir cami etrafında gelişen sosyal kuruluşlar ya da Beylikler ve Erken Osmanlı dönemlerinde son derece etkin olan heterodoks dervişlerin fethettikleri toprakları "şenlendirmek" için yaptırdıkları zaviyeler biçiminde olabilir. Zaviyeler daha çok kırsalda etkili olurken kent içinde, Tire örneğinde görüldüğü üzere, bir cami etrafında çeşitli işlevleri içeren birimlerin bir araya geldiği en başından planlanarak ya da zaman içinde eklenerek inşa edilen yapı toplulukları içinde bulundukları kentsel bağlamları da dönüştürmek, geliştirmek ve biçimlendirmek üzere etkili olmuşlardır. İşte bu çalışma 14. -16. yüzyıllar arasında Tire'de Aydınoğulları ve devamında Osmanlılar tarafından yaptırılan bu yapı topluluklarının mimari gelişim ve dönüşümlerini ve ait oldukları kentsel bağlamlarına katkılarını irdelemekte ve karşılaştırmalı olarak değerlendirmektedir.
Türk Romanında Aydın Tipi, 2021
Türkiye’de Tanzimat’la birlikte başlayan Batılılaşma hareketleri doğal olarak edebiyata da yansımıştır. Batılılaşma hareketleri Türk edebiyatına yeni türler kazandırmakla birlikte, bir aydın sorununu gündeme getirmiştir. Türk romanının yoğun olarak işlediği konuların başında aydın sorunu gelmektedir. Gerek Tanzimat dönemi romanları, gerek Milli edebiyat ve Cumhuriyet dönemlerinde yazılan romanlar; hatta günümüzde yazılan romanlarda bile bir aydın tipi veya karakteri değişik şekillerde karşımıza çıkar. Bu çalışmada aydın sorunun Türk romanında nasıl anlatıldığı ve gösterildiği, Tanzimat’tan bugüne toplumsal, ekonomik, siyasi değişimler bağlamında, romanlarda çizilen aydın tipleri ve yaşanan değişiklikler incelenmiştir.
Journal of International Social Research, 2015
Klâsik Türk edebiyatında dinî-tasavvufî amaçla yazılmış manzum ve mensur pek çok eser mevcuttur. Bunların bir kısmı çeşitli divan ve mesnevilerin parçası hâlindeyken bir kısmı da müstakil eserler hüviyetindedir. Tevhid, münâcât, na't gibi türler kısmen daha küçük hacimde olup divan ve mesnevilerin başında, giriş bölümünde yer alır. Hacim ve muhtevaları sebebiyle müstakil olarak kaleme alınan dinî metinler ise kırk hadis tercümeleri, mi'râciyye, hilye, mevlid, şemâ'il, esmâ-i nebî gibi türlerdir. Bu eserler arasında esmâ-i hüsnâ metinleri de önemli yer tutmaktadır. Esmâ-i hüsnâ türünde yazılan eserler temelde Allah'ın isimlerini ve bunların mânâlarını konu edinmektedir. Bu eserlerin bazıları daha hacimli olup İlâhî isimlerin şerhi mahiyetindedir. Türün "havâss-ı esmâ-i hüsnâ" olarak isimlendiren numuneleri ise esmâ-i hüsnânın ne gibi faydaları bulunduğunu, hangi dertlere şifa olduğunu ve bu isimlerden nasıl istifade edilmesi gerektiğini anlatmaktadır. Bu türün edebiyatımızdaki en eski örneklerinden biri de H. 901 (M. 1496) yılında Şeyhoğlu isimli müellif tarafından yazılmıştır. Şeyhoğlu, manzum-mensur karışık bir havâss-ı esmâ-i hüsnâ kaleme almıştır. Müellif bu eserinde Allah'ın isimlerinin faydalarını anlatmakta; bu isimlerin ne zaman, ne şekilde ve kaç kez zikredilmesi gerektiğini izah etmektedir. Söz konusu eserin mecmualarda yer alan iki yazma nüshası tespit edilmiş; müellif hattına ulaşılamamıştır. Bu çalışmada, Şeyhoğlu'nun kim olduğu araştırılmış; eserinden hareketle hakkında verilebilecek hükümler bildirilmiştir. Eldeki iki nüshadan hareketle eserin tenkitli metni kurulmuş ve metinden hareketle eserin incelemesi yapılmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
The Medieval Networks in East Central Europe. Commerce, Contacts, Communication, ed. B. Nagy, F. Schmieder, A. Vadas. London - New York, Routledge 2019, p. 209-226, 2019
Proceedings of the 21st International Congress of Aesthetics - ISBN 978-86-7924-224-2, 2019
Journal of Emerging Technologies and Innovative Research, 2023
Venezuela – Dimensions of the Crisis. Contributions to Political Science, 2023
History of Education, 2018
SWP Comment 2022/C 63, 2022
Toxicology - New Aspects to This Scientific Conundrum, 2016
Frontiers in Psychiatry, 2021
Soil Science Society of America Journal, 2011
Fertile Ground for Europe?, 2009
Multicultural Shakespeare, 2020
ROMA: Ruang Opini Mahasiswa FEB UNEJ, 2021
Journal of General Internal Medicine, 2020
Frontiers in Public Health, 2018