Selami Alan
Related Authors
Ahmet Tunç Şen
Columbia University
Armando Marques-Guedes
UNL - New University of Lisbon
Julia Hell
University of Michigan
Peter B Golden
Rutgers, The State University of New Jersey
Esra Almas
Bilkent University
Erhan Aydın
Dokuz Eylül University
Süer Eker
Baskent University
Mikhail (Mykhailo) Minakov
Woodrow Wilson International Center for Scholars
Viacheslav Kuleshov
Stockholm University
İsa Sarı
Hitit University
InterestsView All (10)
Uploads
Books by Selami Alan
aktarma düşüncesinin bir neticesidir. Bu kapsamda edebiyatın; kâğıt, matbaa, gazete, dergi, radyo, fotoğraf, televizyon, bilgisayar, internet ve nihayetinde yapay zekâ ile kurduğu bağ ele alınmıştır. Tarihsel süreçlerine değinilen bu teknolojik buluşların edebiyatla ilişkileri olumlu ve olumsuz yönleriyle irdelenmiştir. Teknolojinin, insan zihninin tahayyül sınırlarını zorladığı günümüz dünyasında, edebiyatın teknolojiye ve sanal âleme nasıl uyum sağladığı; şiir, roman ve hikâye türleri bağlamında incelenmiştir.
Teknolojinin edebî dinamikler üzerindeki etkisine yönelik kapsamlı bir analiz sunan bu
kitap hem edebiyatseverler hem de dijital çağın edebiyatını anlamak isteyenler için mühim bir kaynak niteliğindedir.
Papers by Selami Alan
duran varoluşçuluk, belli başlı izlekler üzerinden ilerler. Bunlar; varlık, hiçlik,
bunalım, özgürlük, yabancılaşma, sorumluluk, yalnızlık gibi kavramlardır.
İnsan, özünü oluştururken bu izlekler altında ruhsal bir savaş verir.
Teknolojinin ilerlemesi, rasyonalist ve materyalist yaklaşımlar, değerlerin
yitirilmesi, insanın doğadan uzaklaşması gibi etmenler, varoluşçu izleklerin
oluşma kaynaklarıdır.
Ayşe Şasa, 2004 yılında yazdığı Şebek Romanı adlı romanında din olgusu
üzerinde durmuştur. Şebekleşme kavramı üzerinden yozlaşmaya dikkat çeken
Şasa, 2075 yılında geçen bir zamanın tekno-uygarlığını kurgulamıştır. Din
olgusu üzerinden ilerlerken kahramanlar kendi özlerini bulma yolculuğuna
çıkmıştır. Bu yolculuk, varoluşçu izlekler üzerinden geçmektedir. Kurguladığı
tekno-uygarlıkta yaşayan kahramanlar, varoluşçu izleklerin izini taşımaktadır.
Bu makalede; bir bilimkurgu parodisi olan Şebek Romanı ve varoluşçu
izleklerden izler taşıyan roman kahramanları incelenmiştir. Din olgusundan
yola çıkarak, kahramanların özüne ulaşırken etkisinde kaldığı varoluşçu
izleklerin izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. İnceleme; varoluşçuluğun temel izlekleri olan bunalım, yalnızlık, yabancılaşma ve özgürlük olmak üzere dört alt başlığa ayrılmıştır.
aktarma düşüncesinin bir neticesidir. Bu kapsamda edebiyatın; kâğıt, matbaa, gazete, dergi, radyo, fotoğraf, televizyon, bilgisayar, internet ve nihayetinde yapay zekâ ile kurduğu bağ ele alınmıştır. Tarihsel süreçlerine değinilen bu teknolojik buluşların edebiyatla ilişkileri olumlu ve olumsuz yönleriyle irdelenmiştir. Teknolojinin, insan zihninin tahayyül sınırlarını zorladığı günümüz dünyasında, edebiyatın teknolojiye ve sanal âleme nasıl uyum sağladığı; şiir, roman ve hikâye türleri bağlamında incelenmiştir.
Teknolojinin edebî dinamikler üzerindeki etkisine yönelik kapsamlı bir analiz sunan bu
kitap hem edebiyatseverler hem de dijital çağın edebiyatını anlamak isteyenler için mühim bir kaynak niteliğindedir.
duran varoluşçuluk, belli başlı izlekler üzerinden ilerler. Bunlar; varlık, hiçlik,
bunalım, özgürlük, yabancılaşma, sorumluluk, yalnızlık gibi kavramlardır.
İnsan, özünü oluştururken bu izlekler altında ruhsal bir savaş verir.
Teknolojinin ilerlemesi, rasyonalist ve materyalist yaklaşımlar, değerlerin
yitirilmesi, insanın doğadan uzaklaşması gibi etmenler, varoluşçu izleklerin
oluşma kaynaklarıdır.
Ayşe Şasa, 2004 yılında yazdığı Şebek Romanı adlı romanında din olgusu
üzerinde durmuştur. Şebekleşme kavramı üzerinden yozlaşmaya dikkat çeken
Şasa, 2075 yılında geçen bir zamanın tekno-uygarlığını kurgulamıştır. Din
olgusu üzerinden ilerlerken kahramanlar kendi özlerini bulma yolculuğuna
çıkmıştır. Bu yolculuk, varoluşçu izlekler üzerinden geçmektedir. Kurguladığı
tekno-uygarlıkta yaşayan kahramanlar, varoluşçu izleklerin izini taşımaktadır.
Bu makalede; bir bilimkurgu parodisi olan Şebek Romanı ve varoluşçu
izleklerden izler taşıyan roman kahramanları incelenmiştir. Din olgusundan
yola çıkarak, kahramanların özüne ulaşırken etkisinde kaldığı varoluşçu
izleklerin izleri tespit edilmeye çalışılmıştır. İnceleme; varoluşçuluğun temel izlekleri olan bunalım, yalnızlık, yabancılaşma ve özgürlük olmak üzere dört alt başlığa ayrılmıştır.
hakkında destanlar söylenen yiğit bir kahramandır. Babasının gözlerine
mil çeken ve yaptıklarıyla halkı bezdiren zalim Bolu Beyi’nden intikam
almak için dağlara çıkan bir özgürlük savaşçısıdır. O, tıpkı diğer tarihî
kahramanlar gibi; cesur, mücadeleci, özgür ruhlu, adil, iyiliksever ve âşık
kişiliğiyle toplum tarafından hayal edilen insan profilinin bir sembolü
olmuştur. Bu yönüyle de aslında kim olduğu hâlâ net olarak
bilinmemesine karşın, kendisine atfedilen hikâyelerle değişik türde birçok
anlatının kahramanı hâline gelmiş ve varlığını günümüze kadar
sürdürmüştür. Köroğlu’nun destansı kişiliğini kullanarak topluma yön
vermek ve kimlik kazandırmak isteyenlerden biri de Ahmet Kutsi Tecer
olmuştur. Kaleme aldığı “Koçyiğit Köroğlu” adlı tiyatro eseriyle, Türk
tarihinin eski zamanlarına dönerek seyircisine kültürel ve manevi
değerlerle donatılmış bir rol-model sunmuştur. Bu vesileyle,
bebekliklerinden itibaren çevrelerindeki kişileri gözlemleyerek nasıl biri
olmaları gerektiğine karar veren insanlara, taklit edebilecekleri bir örnek
şahsiyet göstermeyi istemiştir. Yapılan bu çalışmayla ise, Ahmet Kutsi
Tecer’in, ideal kahraman Köroğlu üzerinden seyircilerine kazandırmak
istediği değerlerin tespit edilmesi hedeflenmiştir. Böylece hem
Köroğlu’na yüklenen vasıfların hem de bir aydın sorumluluğuyla hareket
eden yazarın edebiyat aracılığıyla inşa etmeyi arzuladığı insan modelinin
belirlenmesi amaçlanmıştır.