Zaman ve kelimelerce belirlenmiş cyberpunk bir distopya olarak, Alphaville bundan çıkışı melodramik bir aşkta bulmaktadır.
Film-noir izlerini taşımakla beraber tek boyutlu karakterleri ve görüntünün önüne geçen imge kullanımlarıyla yorucu ve tekdüze bir deneyim haline geliyor.
Koza, yetişkinliğe geçerken koruyan ve yeni hayatı hazırlayan bir mekân olduğu gibi aynı zamanda bir hapishanedir.Bu durum Nuri Bilge'nin gelecek sinematografisi için 'taşra' olarak yer alacak kavramın ilk izleri olarak okunmayı mümkün kılıyor.
Nuri Bilge'nin kasti ve zorunlu müphemlik içinde bir çiftin buluşmasını doğa tasvirlerine eşlik eden bir çocuk üzerinden melankolik bir sunumu olarak Koza; Mayıs Sıkıntısı'nda çekilen film olarak daha öncesinde karşımıza çıkan Kasaba yerine çekilmek istenedir.Bunun farkına Mayıs Sıkıntısı'nda çekilen filmin izlenmesi sırasında varılır.
Koza'da çocuk figürü üzerinden…
Modern insanın doğayla başbaşa kalışı daima şaşkınlık ve yabancılık barındırırken, normal olanın ne olduğunu kendine sormasıyla başlayan bir yüzleşmeyi beraberinde getirir.
Yol imgesi alışıldığı üzere, hedefe varmak uğruna bir araçtan çok süreç içinde kendine ve yaşananlara dair bir sorgulama için imkan sağlamak bakımından amacı kendinde taşır.
Modernitenin temsilcisi ile doğanın bir uzaktısı olan insanın karşı karşıya gelişi yine bu "yolda" olacak ve süreç içinde kendi yüzleşmelerini yaşacaklardır.
Modernite insanı sadece ahlâki bakımdan değil pratik açıdan da şekillendirmekte beklentilerini ve ötekiye…
