Film, diyalogların neredeyse hiç kullanılmadığı minimalist anlatımıyla seyirciyi görsel bir şiirin içine çekiyor. Sessizlik, yalnızca bir stil tercihi değil, aynı zamanda karakterlerin iç dünyalarını ve ilişkilerini aktarmak için kullanılan güçlü bir sinema dili haline geliyor. Tae-suk ve Sun-hwa’nın iletişim kurmak için kelimelere ihtiyaç duymaması, filmin temel çatışmasını da ortaya koyar: Toplumun dayattığı kurallara karşı sessiz bir direniş. Bu sessizlik, yönetmenin kamera hareketleriyle desteklenir. Örneğin, karakterlerin birbirine dokunuşları veya bakışları, yakın plan çekimlerle öyle yoğunlaştırılır ki, diyalog eksikliği bir boşluk değil,…