kemal sunal fransada doğsa ve ertem eğilmez de godard olsa nasıl olurdu filmi. ama tatlı replikleri de yok değildi hani:
Bunca zaman ben sana kendimi anlattım sen de bana kendini anlattın. Halbuki ben sana seni anlatmalıydım sen de bana beni.
kemal sunal fransada doğsa ve ertem eğilmez de godard olsa nasıl olurdu filmi. ama tatlı replikleri de yok değildi hani:
Bunca zaman ben sana kendimi anlattım sen de bana kendini anlattın. Halbuki ben sana seni anlatmalıydım sen de bana beni.
Yakın zamanda izlediğim Dune: Part Two ve Autumn Sonata gibi filmler olmasa yüksek ihtimalle tam puan verirdim. Bu eserin başarısı hatalarını çok iyi örtüyor. Hikayenin duygusal vuruculuğu (abi-kardeş hikayesi olunca tutamıyorum kendimi) yapımın başından sonuna devamlı etkisi altında tutuyor bizi. Final sahnesinde ise kalbimize indiren ama disney böyle bir şey yapmaz deyip sonunda bizi şaşırtmayan disneye de üzüldüm. Maalesef bu animasyonların çocuklar için yapılması bizleri etkileyici bir sondan uzaklaştırıp aksine tahmin edilebilir sona itiyor.
FAKAT FİLM MUHTEŞEM
Buram buram bilim kurgu. Everything Everywhere All at Once izledikten sonra bilim kurgunun sinemada böylesine büyük bir etkiyi tekrar yaratmada zorlanacağını düşünüyordum. Mad Max: Fury Road gibi artık etkilemeyen, tarikatçı bağnaz toplumların köleleştirilmesi, sınıf mücadelesi ve biraz da akıl almaz şiddeti gibi meseleleri çölde yansıtma heyecanı bilim kurguda sıkça karşımıza çıksa da tatmin edici olmuyor ve doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir zaman da tatmin etmedi. Sınıf mücadelesi Snowpiercer veya Platform gibi yapımlarda kör göze parmak cinsinden olunca albenisini kaybediyor benim nezdimde. Fakat Dune…
Ömrünü bir narsistin gölgesinde geçirmek galiba bilinmeyecek, görülmeyecek ya da yaşanmayacak şey değil. Bir ucundan hepimize dokunmuştur böyle insanlar mutlaka. Onların mutluluğu için etrafının verdiği çaba ve onların etrafına yaydığı korku onu kaybedecekler mi diye. Alışılmadık değil aksine içinden çıkılmadık bir durum bu.
Tanrının ilk insan yaratısını daha da mükemmelleştirdiği Eva ve İlyada’nın her şeyi başlatan uğruna koca Ege’nin birbirine girdiği güzeller güzeli Helen’in kendisi için birer engel olduğunu düşünen doğruyu yaşamaktan ziyade kendisinin, başkalarının ve en kötüsü de hayatın…