"yalnız ölen bizimdir, bizim olan yalnız yitirdiğimizdir."
Favorite films
Recent activity
AllRecent reviews
More-
Hesitation Wound 2023
Filmin eksikleri çok, müvekkilini sorguladığı yerler çok hızlı geçilmiş ama yönetmenin iki uzun metrajında da vermek istediği şey aynı. Hayatımızın içinden sahneler gösteriyor ve hayat gibi başı ve sonu belli olmayan bir yerde başlayıp bitiyor. Ben bu tarzı sevdim, farklı buldum ve keyif aldım. Adliye sahneleriyle ilgili iyi bir hukukçudan danışmanlık almışlar, jandarmanın hareketlerine kadar çok başarılı aktarılmış ama maalesef ki duruşmalarda başka şeyleri de göstermek adına duruşma gerçekliğini kaybetmişler. Haftada 20 civarında ağır ceza duruşmasına giren birisi olarak detaylar başarılı ama esası sıkıntılı maalesef. Yine de ben sevdim, yönetmenin bir sonraki filmini de izlerim.
Translated from by -
9 2002
Rashomon'u ilk izlediğimde etkisinden çıkmam öyle uzun vakit almamıştı ama gerçek sinemanın ne olduğuna dair beni uzun uzun düşündürmüştü. Sinemayı anlatırken bazen cümlelerimin eksik kaldığını hissettiğimde Akira Kurosawa'nın Rashomon'una atıfta bulunurdum. Çünkü sinemaya dair bir şey okumamış insanlar bile o filmi izlediğinde sinemanın diğer güzel sanatlardan ayrılan tarafının ne olduğunu sözcüklere dökemese bile hissederdi. Zaten sinemanın alametifarikası da bu hislerdir. Bu filmi listeme alma ve 1 buçuk saat sabretme sebebim de Türk bir yönetmenin Kurosawa'dan ne anladığı ve ondan ne…
Translated from by
Popular reviews
More-
My Night at Maud's 1969
İsmet Özel, Süleyman Çobanoğlu için "Şiir geldi. Aniden, beklenmedik bir anda ve ayak seslerini duyurmadan. Tıpkı iki Almanya'nın birleşmesi gibi. İki Almanya birleşince bir Almanya olmadı. Çünkü Almanya üçe bölünmüştü. Kelimeli, mısralı, bütünlüklü şiiri bekliyorduk. Gelen odur. Nereden mi biliyorum? İyi şiirleri (iyi müzikte olduğu gibi) okuduktan (dinledikten) sonra eserde kendimize ait ve hiç kimseden ödünç almadığımız bir şeyi unutmuş, kaybetmiş, bırakmış gibi oluruz." demişti. Bu film kesinlikle sinemanın gelişi, hem de bu saatte aniden, beklenmedik ve ayak seslerini duyurmadan. İyi ki Süleyman Çobanoğlu, iyi ki Eric Rohmer var.
Translated from by -
The Breath 2009
"Canım, birtanem, çiçeğim, aşkım
keşke’ diyemeyeceğim kadar uzağım artık
başını göğsüme koyduğunda nefesim dolaşsın isterdim yüzünde
o kadar ısıtmak isterdim ki nefesimle sırtını
keşke yüreğine en güzel aşk şarkılarını fısıldayabilseydim
yapamadım aşkım
kelimelerden utandım
ellerim ellerini sevdi çiçeğim
dudaklarım koynunu
gözlerim yüreğini
o güzel, içinde güneş saklı yüreğini
zannettim ki bakarsam korkmadan bulutlara korkar kaçarlar
elimden bir şey gelmiyor.
artık çok geç
yalvarırım kızma bana
bir bulut gözlerimi esir aldı aşkım
kapatamadım
olmadı aşkım
onlar kaçacağına ben bulut oldum
güneş…Translated from by