Academia.eduAcademia.edu

ACAIBULMAHLUKAT Tanıtım 1 15

2024, Acaibü'l-Mahlukat

1202 yılının Ocak ayında Kazvin'de doğdu. Enes bin Malik'in torunlarındandır. Ensari ve Enesî olarak biliniyordu. Gençlik döneminde Dımaşk'ta Muhyiddin İbnü'l Arabî ile tanıştı. Musul'da Esîrüddîn el Ebherî'nin talebesi oldu. Geometri alanında bu hocasını en büyük üstad olarak kabul etti. Bağdat'ta kadılık yaptı. Vâsıt kadılığı da yaptı. 7 Nisan 1283'te Vâsıt'ta vefat etti.

ZEKERİYA EL KAZVİNÎ 1202 yılının Ocak ayında Kazvin’de doğdu. Enes bin Malik’in torunlarındandır. Ensari ve Enesî olarak biliniyordu. Gençlik döneminde Dımaşk’ta Muhyiddin İbnü’l Arabî ile tanıştı. Musul’da Esîrüddîn el Ebherî’nin talebesi oldu. Geometri alanında bu hocasını en büyük üstad olarak kabul etti. Bağdat’ta kadılık yaptı. Vâsıt kadılığı da yaptı. 7 Nisan 1283’te Vâsıt’ta vefat etti. DOÇ. DR. MEHMET GEDİZLİ 1972 yılında Manisa’da doğdu. Fırat Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Yüksek Lisans yaptı. Sakarya Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümünde çalıştı. Kocaeli Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Doktorasını tamamladı. 2016-18 yıllarında Makedonya’da Kalkandelen Üniversitesi, Aziz Kiril-Metody Üniversitesi ve Uluslararası Balkan Üniversitesi Türkoloji, Türkçe Öğretmenliği ve Üsküp Yunus Emre Enstitüsü’nde ders verdi. 2019 yılında Cezayir II Üniversitesi Türkoloji Bölümünde görev yaptı. 2021 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümüne Doçent olarak atanan yazar, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı olarak görevine devam etmektedir. Yazabilmek (2004), Söyleyebilmek (2005), Okuyabilmek (2006), Saçaklı-zade Muhammed El-Maraşi’nin Risaletü’s-Sürur ve’l-Ferah Tercümesi (2015), Tek Kelimeyle Üç Dil (2017), Dilinizdeki Kelimelerimiz (2018), İki Söyle Bir Dinle (2018), Türkçede Benzer Anlamlı Kelimeler (2019), Türkçede Karşıt Benzer Anlamlı Kelimeler (2019), Türkçenin Fiiller Sözlüğü (2019), Türkçede Öbek İsimler Sözlüğü (2019), Türkçenin İsimler Sözlüğü (2020), Kutadgu Bilig –Herkes Okuyabilsin Diye- (Kapı 2022), Garibnâme –Herkes Okuyabilsin Diye- (Kapı 2023). Erdem ile Kerem’in babası ve Aslı’nın eşi olan yazar, çalışmalarını Türkçevren’in imar ve inşası yolunda sürdürmektedir. Kapı Yayınları 920 Edebiyat 373 Acâibü’l Mahlûkat Kazvinî 1. Basım: Ocak 2024 ISBN: 978-625-8096-95-8 Sertifika No: 43949 Editör: Çağla Anılmış Kapak Tasarımı: Elif Çepikkurt Sayfa Tasarımı: Gökhan Özmen © 2024; bu kitabın yayın hakları Kapı Yayınları’na aittir. Kapı Yayınları Ticarethane Sokak No: 15 Cağaloğlu/İstanbul Tel: (212) 513 34 20-21 Faks: (212) 512 33 76 e-posta: bilgi@kapiyayinlari.com www.kapiyayinlari.com Baskı ve Cilt Melisa Matbaacılık Matbaa Sertifika No: 45099 Çiftehavuzlar Yolu Acar Sanayi Sitesi No: 8 Bayrampaşa/İstanbul Tel: (212) 674 97 23 Faks: (212) 674 97 29 Genel Dağıtım Alfa Basım Yayım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Ticarethane Sokak No: 15 Cağaloğlu/İstanbul Tel: (212) 511 53 03 Faks: (212) 519 33 00 Kapı Yayınları, Alfa Yayın Grubu’nun tescilli markasıdır. KAZVİNÎ ACÂİBÜ’L MAHLÛKAT Hazırlayan Mehmet Gedizli İÇİNDEKİLER GİRİŞ ................................................................................... 9 TERCÜMEYE GİRİŞ ......................................................... 13 BİRİNCİ BÖLÜM: GÖKLERDEKİ ACAYİPLER .............................................. 31 Kutup ............................................................................ 39 Ruhaniler ...................................................................... 42 Kutuplar........................................................................ 43 Felekler ......................................................................... 47 Gökyüzü ........................................................................ 47 Mecusi’nin Sefaleti ...................................................... 50 Güneş ............................................................................ 51 Ay .................................................................................. 57 Yıldızlar ........................................................................ 60 Burçlar .......................................................................... 64 İKİNCİ BÖLÜM: ATEŞİN ACÂYİPLERİ........................................................ 73 Mecusilik ve Ateşperestler .......................................... 74 Yıldırım, Kuyruklu Yıldızlar, Şimşek ve Gök Gürültüsü ......................................................... 77 Havayla Rüzgârın Acayiplikleri ve Güzellikleri ....... 79 Havanın Kuvveti .......................................................... 80 Rüzgârlar ...................................................................... 82 Bulutlar ....................................................................... 82 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: YERİN ve SUYUN ACAYİPLERİ ....................................... 87 Sular ............................................................................. 87 Denizler ........................................................................ 89 Kaynaklar, Nehirler ve Dereler ................................... 97 Kuyular ....................................................................... 103 Yeryüzü ...................................................................... 105 Enlem Çizgileri .......................................................... 106 Âlemin Yüzölçümü ..................................................... 109 Taşlar ve Cevherler ................................................... 118 İşlenmiş Taşlar .......................................................... 132 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: BELDELER, MESCİTLER, KİLİSELER VE DİĞERLERİ ............................................................... 137 Mescitler ..................................................................... 137 Kiliseler ...................................................................... 145 Kaleler ve Beldeler ..................................................... 147 Şehirler ....................................................................... 161 Cezalandırılan Yerler ................................................. 218 Depremler ................................................................... 223 Toplu Ölümler ve Veba Salgınları ............................. 225 Taş Yağması Ve Yere Batma ....................................... 227 BEŞİNCİ BÖLÜM: AĞAÇLAR, MEYVELER VE OTLAR ............................... 229 Bilinmeyen Garip Ağaçlar ......................................... 247 ALTINCI BÖLÜM: YASAKLANAN NAKIŞ VE SURETLER .......................... 251 Nebilerin Suretleri ..................................................... 252 Garip Suretler ............................................................ 257 YEDİNCİ BÖLÜM: İNSANIN YARATILIŞI .................................................... 261 Çalgı Çalmayı Bilmek veya Bilmemek ...................... 265 İnsanlar: Ahlakları ve Suretleri ................................ 276 Tüm Zamanlarda İnsanoğlu ...................................... 284 Sudanlılar, Hintliler ve Zenciler .............................. 293 Neşnaslar ................................................................... 297 İnsanlar ve Dereceleri ............................................... 299 Kimya .......................................................................... 314 Tıp ve İlaçlar .............................................................. 316 SEKİZİNCİ BÖLÜM: CİNLER, ŞEYTANLAR ve DEVLER ............................... 341 Melekler ile İnsan Arasında Evlilik Olur Mu? ......... 344 DOKUZUNCU BÖLÜM: KUŞLAR ........................................................................... 360 Ufuklardaki Tuhaf Kuşlar.......................................... 376 Toplu Uçan Kuşlar ..................................................... 379 ONUNCU BÖLÜM: KARADAKİ ve DENİZDEKİ HAYVANLAR .................... 386 Deniz Hayvanları ....................................................... 429 Yılanlar, Zehirler ve Ejderhalar ................................ 437 GİRİŞ Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla Kudretiyle varlıkların acayipliklerini yaratan ve hikmetiyle güzelleştiren Allah’a hamdolsun. Belaların defedilmesi, derecelerin yükseltilmesi ve iyiliğin yayılıp kötülüğün kaldırılması adına çalışmamı tamamlamak için O’na tevekkül ettim; Salat, kıyamet gününde büyük şefaat sahibi Hz. Muhammed vesilesiyle peygamberlerin canlarının canı üzerine olsun. Allah’ın nimetlerine şükredip peygambere salavat getirdikten sonra adaletin padişahı, bütün yaratılanların koruyucusu ve dünyanın işleri faslıdır. Ona şükretmek vaciptir. Nimetler onsuz yoktur, belki de nimetlerin aslına ve gelişmesine şükredilmezse onlar ortaya çıkmaz. Zira bilinir ki nimetin aslı, bütün yaratılanlar nezdinde âlemin düzenidir. Müminlerin emiri Ali, onun üç yönü üzerine şöyle buyurmuştur; emniyet, sıhhat ve yeterlilikte nihayet yoktur. Bu üç nesnenin sebebi olarak zafer, Allah’ın kulları arasındaki yardımladır. Allah’ım, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et. Onun yakalamasıyla Rum’un kuralları sarsıldı, vuruşuyla Konstantin’in temelleri yıkıldı. Allah’ın düşmanlarını kahreden ilk emin kişi ve Allah’ın şehitleri arasında şerefli bir yardımcı olan Osman oğlu; elinde savaşçıları olan büyük emir Orhan oğlu Murad Han Allah yolunda şehit ve Allah’ın kullarına yardımda mücahittir. Büyük melikin oğlu, şehitlerin kutlu9 su ve gazilerin sultanı Bâyezid Han oğlu, din ve dünyada hakkın yardımcısı, İslâmın ve Müslümanların hizmetkârı, saygın günlerin güneşi ve halkın efendisi Ebü’l-feth Hüdavendigar Muhammed’dir. Allah’ın iyiliği onların üzerini örtsün. Cennet bahçelerinde meskûn eylesin. Allah padişahımızın adaletinin nurunu yaysın ve hayır bulutlarını mükemmel bir şekilde açıp yeryüzünün bütün iklimlerinde daim eylesin. Günlerin tamamında yüceliklerini devam ettirsin. [Çünkü o] devletin kurallarını ebedîlik ve devamlılık esaslarına bağladı. Dinin temelleri güzel ve anlamlı sözlerle, ilmin temelleri ise sevgi ve şefkatle atılırsa daim olur. Allah, “Âmin!” diyen kuluna merhamet etsin. Çünkü o acizlerin ve âlemdekilerin sığınağı, düşkünler için emir buyurunca bana da bu emri yerine getirmek düştü ve bu Acâ’ibü’l-Mahlûkât kitabını tercüme ettim. Zira bu kitap, düşünceleri doğru söyleyen itibarlı bir eser, örneklerin eşsiz bir kaynağı, dünya ve ahiret bilgilerinin bulunduğu hikmet ilimleriyle doludur. Zira o, Kur’an’ın öncülüğündeki anlamları, sevgili peygamberi, hikmet ve hayat ilmini inceleyen kavramları içerir. Muhakkak ki bu tercümede benim kusurlarım ortadadır ve o hazrete uygun ifadeler söylenmiştir. Ancak bu kitabın sonsuza kadar kalması için bu tercüme işiyle uğraşmaya karar verdik. Sonuçta bu tercümeyle onun güzel hâlleri dünyanın sonuna kadar baki kalsın. Şiir: Ey dünya ehli, geçmiş geçmişte kalmıştır. Bu dua dünyada yaşayan iyiler içindir. Padişahın duasını ve isteğini terk etmek saygısızlık olmasaydı, bunun gibi pek çok kitap yazılıp tamamlanamazdı. 10 Şiir: Misk ve gülle yıkanmış ağzımı seni övmek için binlerce kez açtığım, Senin şanını anlatmaya gücüm yetmedi. De ki, Rabb’imin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadar da ilâve etsek, Rabb’imin sözleri tükenmeden önce denizler tükenirdi. Şiir: Muhakkak övgümle Hz. Muhammed değer kazanmadı, Aksine benim övgüm Hz. Muhammed’le değer kazandı. Eğer insanlar bir eksiklik ve kusur görürse bunu ayıplayıp kınamak yerine mazur görsünler. Ey Rabb’imiz, unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma. Şiir: Kerem sahibi insanlar katında özür makbuldür, Ancak affedici insanlar yanında lütuf boldur. Şiir: Bütün ayıplara hoşgörülü bakmak insana bir taçtır, Lakin kötülükler gazaplı bakışlara görünür. 11 TERCÜMEYE GİRİŞ Şu bilinmelidir; Kisra padişahları nazarında sözün fazlası değerli bulunmadı ve bundan sonra kıymetli sözlerden fazlası hiç kullanılmadı. Onların övündüğü şey bilmek idi. Sözün ikiye ayrıldığını bilmek gerekir; bir kısmı manzum bir kısmı da mensurdur. Manzum söz, sevimli ve dilde de akıcıdır ama mensur sözün de şerefi vardır; o da manzum sözde yoktur. Zira Allah’ın kelamı manzum değil, mensurdur. Allah, hem “...saçılmış inciler...” buyurdu hem de “Şairlere ise; haddi aşan azgınlar uyarlar.” buyurarak manzumu eleştirdi. Sözün her bir kısmı iki türlüdür. Birinci tür söz ne dinlemeye ne de yazmaya, ikinci tür söz ise hem dinlemeye hem de yazmaya yarar. Söyleyenin ağzından çıkıp işitenin kulağına varınca şu gereklidir; söyleyenin diline ve işitenin rahatlamasına sebep olmalı ve bu hem yazmaya hem de dinlemeye yaramalıdır. Hâl böyle olunca biz de istedik ki konuları toparlayıp okuyana ve dinleyene yabancılık çektirmeyelim [ki] bütün dünyayı gezmeden bütün varlıkların acayipliklerini öğrenip Allah’ın yüceliğini ve büyüklüğünü gönlünde açıkça görsün. Çünkü yaratanın büyüklüğü ve kudreti, yarattıklarından belli olur. Âlemi gezenlerin istekleri kendilerinin karşısına çıkar. İskender, acayiplikleri görmek için âlemi gezdi. İsa peygamber de âlemde gezerdi; o zaman lakabı Kelimetullah ve Ruhullah idi ve Allah’ın izniyle ölüyü diriltirdi; bu onun devrinin acayipliklerindendi ve dünyayı gezdiği için ona Mesih adı verildi. İbrahim peygamber de 13 zamanında büyük bir istekle âlemin acayipliklerini görmeyi diledi. Bir gün bir cenazeye gitti ve “Allah’ım, bunu nasıl dirilttiğini bana göster.” dedi. Allah, “Sen benim ölüyü dirilttiğimi bilmez misin?” dedi. “Bilirim, ancak gözlerimle görmek isterim.” deyince Allah, İbrahim’e, “... Öyleyse dört kuş tut...” ayetini buyurdu: “Sen dört kuş al, her birini parça parça et, tüylerini, etlerini ve kemiklerini birbirine karıştır, sonra da bunları dörde bölüp dört farklı dağın başına bırak ve sana gelmeleri için onları çağır, o zaman onları nasıl dirilttiğimi görürsün.” dedi. İbrahim peygamber gidip kaz, horoz, tavus ve karga aldı. Bunları kesip parçaladı, parçalarını birbirine karıştırdı ve dörde ayırıp her birini bir dağ başına bıraktı. Kedisi dağların ortasında durdu ve bunları çağırdı. Allah’ın emriyle her birinin etleri ve kemikleri ayrışıp kendilerinin olan parçalarla bütünleşti. Her bir organ kendi türüne kavuştu. Her birinin yünü diğerine karışmadan dirildi ve İbrahim peygamberin eline kondu. Sonra Allah buyurdu ki, “...bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir; hüküm ve hikmet sahibidir.” Yani, ey İbrahim, Allah güçlüdür, yücedir; mülkünde işleri ilmine uygun bilgedir. Soru: İbrahim peygamberin bütün hayvanlar arasından başkalarını değil de bu dördünü tercih etmesinin hikmeti nedir? Cevap: Kaz, çok yiyicidir; tavus, çok güzeldir; horoz çok cinsel ilişkide bulunur ve karga da çok hırslıdır. Bunları bir araya getirmeye engel olacak kötü özellikler, bu dört kuşta bulunmaktadır; bunları kendinden uzak tutasın. Bu hikâyeden maksat, İbrahim peygamberin gönlüyle doğruluğunu kabul ettiğini gözüyle görmek istemesidir. Bu kıssadan acayiplikler işitip öğren. Bir kişi Şam’da hacamat yaptırıp biraz kan orada dökülse, batıda tırnağını kesip tırnağı orada kalsa, doğuda 14 saçını kestirip orada bıraksa sonra da Kulzüm Denizi’ne düşüp boğulsa, bir balık onu yese, başka bir balık da o balığı yese; o balığın yarısını timsah, diğer yarısını da canavar yese, bu timsah ve canavarın yediklerinin bir kısmı kan, bir kısmı et, bir kısmı da kuvvet olup gerisi dışkı olsa, o dışkı toprağa karışıp çürüse, o topraktan kerpiç yapıp yola koysalar, İsrafil sura üfleyip “Ey çürümüş kemikler, dağılmış kıllar ve paramparça olmuş deriler!” dese, hepsi durup ayağa kalkar. Zira Allah, çürümüş nesneleri diriltmeğe muktedirdir. Bizim peygamberimiz, günahkârlara şefaat eder. Muhammed Mustafa bunları anlatınca kâfirler inkâr ettiler ve Allah da resulünü tasdik etmek için şu ayeti gönderdi: “De ki, onları ilk defa var eden, diriltecektir. Yani, ey Muhammed, onları yokken var ettiğim gibi o çürümüş gövdeleri dirilttiğimi de söyle. Yani, var olandan diriltmek, olmayandan var etmekten daha kolaydır.” Durum bu olunca biz de bu kitabı hazırladık. Âlemde var olan görülmüş ve duyulmuş acayiplikleri bu kitapta anlattık. Âlemi baştan başa gezip dünyanın tuhaflıklarını ve acayipliklerini görmek kimsenin elinden gelmez. Kitabın adına da, okuyanların Allah’ın yarattıklarının acayipliklerini ve varlıkların tuhaflıklarını görmeleri için Acayibü’l-Mahlûkat ve Garayibü’l-Mevcudat dedik. Bu gördükleri acayipliklerle de tefekkür etsinler. Peygamber efendimiz, “Bir saatlik tefekkür, altmış senelik ibadetten hayırlıdır.” buyurur. Yani, Allah’ın yaptıklarını düşünmek, altmış yıl ibadet etmekten daha hayırlıdır. : İskender, dünyanın ülkelerini baştan başa gezdi ve türlü türlü bilgiler edindi. Keyd denilen Hint hükümdarı İskender’e tabi olmadığı için ona mektup yazıp “Bana tabi ol, eğer tabi olmazsan başka hükümdarlara yaptığım gibi seni de zorla kendime tabi ederim!” 15