KİTABEVİ • 895
Av Kitabı
Hazırlayan
Emine Gürsoy Naskali
Kapak Tasarım
Onur Sönmez
Dizgi/İç Düzen
Hülya Aşkın
Baskı - Cilt
Hünkar Organizasyon Ltd. Şti.
Balabanağa Mah. Büyük Reşitpaşa Cad.
Doğruman İş Merkezi
No: 6 Büro: 5/6 Fatih / İST.
Tel: 0212 520 72 69
Sertifika No: 52653
1. Baskı 100 Adet
İstanbul, 2023
ISBN 978-605-8055-56-6
T.C.
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sertifika No: 51261
Online Satış
www.kitabeviyayinlari.com
© Bütün yayın hakları “KİTABEVİ Yayınları”na aittir.
Kaynak gösterilerek tanıtım amacıyla ve araştırma için
yapılacak kısa alıntılar dışında, yayıncının yazılı izni
olmaksızın hiçbir şekilde kopya edilemez, elektronik ve
mekanik yolla çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.
Yerebatan Caddesi. No: 33/6 Cağaloğlu-İSTANBUL
Tel: 0 212 527 11 16 e-mail:kitabevivaris@gmail.com
Av Kitabı
Hazırlayan
EMİNE GÜRSOY NASKALİ
KİTABEVİ
Av Tutulmas› ile ‹lgili ‹nanç ve Ritüeller:
Mersin Halk Kültürü Örne¤i1
Nilgün Ç›blak Coflkun*
‹brahim Soysal**
1. Mersin Halk Kültüründe Av ve Avc›l›k
Avc›l›k faaliyetleri, resmî kurum ve kurulufllar taraf›ndan
düzenlenip denetlenmekle birlikte kökeni ‹slamiyet öncesi dönemlere uzanan avc›l›kla ilgili inanç ve ritüeller, günümüzde
hâlâ etkin bir flekilde varl›¤›n› devam ettirmektedir. Özünde
av›n bereketli geçmesi, avc›y› çeflitli felaketlerden koruma, av
iyeleriyle iyi geçinme gibi esaslar olan bu ritüeller, sözlü kültür
ortam›nda kuflaklar boyu aktar›larak Anadolu'ya da tafl›nm›flt›r.
Bugün de halk kültüründe av öncesinden bafllay›p av esnas›na,
akabinde av sonras›na kadar uzayan çeflitli inanç ve ritüellerin,
avc›l›¤›n yap›ld›¤› bölgelerde avc›lar aras›nda oldukça yayg›n
oldu¤u dikkati çekmektedir.
1
Bu makale, "Mersin Halk Kültüründe Av ve Avc›l›k" bafll›kl› yüksek lisans
tezinden yararlan›larak ç›kart›lm›flt›r.
* Prof. Dr., Mersin Üniversitesi, ‹nsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Türk Dili
ve Edebiyat› Bölümü Ö¤retim Üyesi, Mersin.
** Uzm., Mersin Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyat›
Ana Bilim Dal›, Doktora Ö¤rencisi, Mersin.
158 • Av Kitab›
Türkiye’de avc›l›¤›n bir gelenek halinde sürdürüldü¤ü
kentlerden birisi de Mersin'dir. Bu çal›flmada özellikle kara avc›l›¤›yla ilgili olarak halk aras›nda av›n bereketli ya da bereketsiz geçmesine neden oldu¤una inan›lan inanç ve pratikler üzerinde durulmufltur. Bu ba¤lamda öncelikle Mersin halk kültüründe avc›l›k gelene¤i hakk›nda genel bir bilgi verilmifl, ard›ndan ço¤unlukla sözlü ve kimi zaman yaz›l› kaynaklardan elde
edilen bilgilerden yola ç›k›larak avc›lar›n kendi aralar›nda “av
tutulmas› / tüfek tutulmas›” ad›n› verdikleri ve av›n bereketini
kaç›rd›¤›na inan›lan inanç ve ritüeller ile av bereketini geri getirmeye yönelik pratikler hakk›nda bilgi verilmifltir. Av tutulmas› ile ilgili gelenekler, avc›n›n do¤rudan kendisiyle ilgili olan
yasak ve kaç›nmalar ile nazar sonucu meydana geldi¤ine inan›lan ritüeller olmak üzere iki k›s›mda incelemeye al›nm›flt›r. Zira
nazar inanc›, avc›l›k gelene¤inde oldukça kapsaml› bir yer tutmaktad›r. Di¤er taraftan çal›flmada, “av tutulmas› /tüfek tutulmas›” etraf›nda kümelenen geleneklerin ‹slamiyet öncesi kökenleri üzerinde de durulmufltur.
‹nceleme alan› Mersin, Akdeniz ikliminin tipik özelliklerine
sahiptir. Bunun yan› s›ra k›y› fleridinden iç kesimlere do¤ru geçildikçe bölgede karasal iklim özellikleri kendini gösterir. K›y›larda yaz aylar› s›cak ve nemli, k›fllar› ise ›l›k ve ya¤›fll› geçer.
Yüksek kesimlerde yazlar› serin ve kurak, k›fl aylar› so¤uk ve
kar ya¤›fll›d›r. Bitki örtüsü ise oldukça zengindir. Ovalar› tah›l
ve di¤er ürünlerin yetifltirildi¤i tarlalarla; k›y› fleridi ise muz ve
narenciye bahçeleri, vadileri meyve a¤açlar› ile kapl›d›r. ‹l yüzölçümünün büyük bir bölümü da¤l›k olup ormanl›k ve fundal›klarla kapl›d›r.
Kentin içinde bulundu¤u bölge tarihi süreç içinde konargöçer yaflam tarz› sürdüren oymaklara ev sahipli¤i yapm›flt›r.
Günümüzde her ne kadar konar-göçerlerin büyük bir k›sm› yerleflik düzene geçse dahi yaz aylar›n› yaylalarda geçirme gelene¤inin yayg›n oldu¤u, kimi oymaklar›n ise yaylak k›fllak hayat›-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 159
n› devam ettirdi¤i görülmektedir. Genel anlamda halk›n geçim
kayna¤›n› çiftçilik, ba¤ ve bahçecilik gibi tar›msal faaliyetler
olufltursa da hayvanc›l›k da bölgede önemli bir yere sahiptir.
Co¤rafi ve do¤al özellikler bak›m›ndan bu bölge, yaban
hayvanlar› için elveriflli bir alana sahiptir. Bu durum Mersin'de
av ve avc›l›kla ilgili faaliyetlerin geçmiflten günümüze yo¤un
olarak devam ettirilmesini sa¤lam›flt›r.
Yöre insan›n›n tar›m ve hayvanc›l›kla geçimini sa¤lamas›,
Mersin'de avc›l›¤›n bir hobi olarak, bir e¤lence arac› olarak görülmesinin yan› s›ra zorunlu durumlarda da yap›lmas›na yol açm›flt›r. Mahsulünü ya da küçükbafl hayvan›n›, yaban hayvanlar›na karfl› korumak zorunda olan k›rsal bölge insan›, avc›l›k gelene¤ini günümüze kadar tafl›m›flt›r. Bu durumun fark›nda olan
devlet, üreticinin yan›nda yer alarak onlar›n belirli kurallar dâhilinde ekinini ya da sürüsünü korumas›na yard›mc› olmak ad›na avc›l›¤a izin vermifltir.
Kaynak kiflilerin belirtti¤ine göre; domuz, kurt, tilki, gelincik, sansar gibi tarladaki mahsule veya hayvanc›l›kla u¤raflanlar›n sürüsüne zarar veren canl›lar›n avlanmas› devlet taraf›ndan
onaylanm›flt›r. Buna göre “köy avc›lar›” sistemi kurulmufl, bu
sisteme göre her köye bir avc› ve o avc›ya bir de tüfek tahsis
edilmifltir. Bu görevli, köylülerin ürünlerine zarar veren canl›lar› vurmakla görevlendirilmifltir.
Kaynak kiflilerin eski dönemlere ait köy avc›lar› hakk›nda
verdikleri bilgiler flu flekildedir:
1. Eskiden (1960-1990 y›llar›nda) tilki vurdu¤umuz zaman
onun kuyru¤unu Ziraat’a (Orman ‹flletme Müdürlü¤üne) götürürdük. Bu götürdü¤ümüz tilkinin kuyru¤una karfl›l›k üç tane
bedava fiflek verirlerdi. Ben köyün (Mut-Elbeyli) bekçili¤ini yap›yordum. Devletin tahsis etti¤i tüfek, benim elimde olurdu. Köylünün tarlas›na domuz dadand›¤› zaman ya da sürüye kurt gel-
160 • Av Kitab›
di¤i zaman onu vurmaya giderdim. O hayvanlar› vurduktan sonra onlar›n bir taraf›n› kan›t olarak Ziraat’a götürdü¤üm zaman
bana bedava av malzemesi (fiflek, barut, saçma) verirlerdi (K1).
2. Ben y›llarca (25-30 y›l) köy avc›l›¤› yapt›m. Eskiden her
köyün resmî avc›s› olurdu. Bu avc› ayn› bekçi gibiydi, köylünün
hasad›n› ekinini domuzdan; davar›n› da canavar (kurt)'dan korurdu. Ziraat (Orman ‹flletme Müdürlü¤ü), bana tüfek, saçma,
kurflun ve barut verir; beni domuz av›na gönderirdi. Ziraat, bana flu köye gideceksin derdi, ben onlar›n dedi¤i köye gider, köylüleri toplar, onlar› bask›n av›na ç›kar›rd›m. Gülnar'›n Korucuk,
Delikkaya, Be¤dili, Örenp›nar›, Örtülü, T›rnak köylerinde avc›l›k yapt›m (K2).
3. Benim dedeme Kara Yusuf derlerdi ve dedem iyi bir avc›yd›. Eskiden ormanc›lar bizim köye (Gülnar-Mollaömerli) dedemin yan›na gelip dedeme mavzeri emanet ederlerdi. Dedem
de onlardan ald›¤› mavzerle canavar (kurt) avlard›. Avlad›¤› canavar›n kuyru¤unu kesip ormanc›lara verirdi. Ormanc›lar da
dedeme barutla mermi mi verirdi ya da para m› verirdi hat›rlam›yorum. Eskiden canavar çoktu ve sürekli davarlara sald›r›yordu, o yüzden devlet iyi avc›lar› bulup onlara mavzer emanet
ederdi. Avc›lar da canavar› avlay›p mavzeri geri götürürdü (K2).
Mersin halk kültüründe avc›l›k, geçimini tar›m ve hayvanc›l›ktan sa¤layan kesim aras›nda zorunluluk gere¤i yap›l›rken
baz› kifliler aras›nda sportif bir faaliyet, bir hobi ya da tutku halinde, devletin izin verdi¤i kurallar dâhilinde sürdürülmüfltür.
Bu kesim aras›nda avc›l›k, eski dönemlerdeki gibi insanlar›n temel ihtiyaçlar›n› karfl›lamaktan ziyade, sportif bir aktivite, do¤a
ile bafl bafla kalma iste¤i, stres atma, en önemlisi de yaban hayatla mücadele arzusu ön plana ç›kmaktad›r.
Bu grupta yer alan avc›lar için da¤lara ç›k›p avlanmak bir
tutkudur. Da¤lar›n sarp doruklar›nda, sessizli¤in ve tehlikenin
bir arada oldu¤u ortamlarda av heyecan›n› her defas›nda yeni-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 161
den yaflamak avc›lar› kendisine ba¤layan özelliklerdir (fienocak,
2021: 1258).
Mersin’de yaflayan avc›lar, avc›l›k faaliyetlerini yürütürken
resmi kanun hükümlerine riayet etmifllerdir. Kaynak kiflilerin
yukar›da verdi¤i bilgilerden de anlafl›laca¤› üzere yöredeki avc›lar, 1937 y›l›nda Resmi Gazete'de yay›mlanan Avc›l›k Kanunu
Madde 6'da yer alan “Avc›l›¤›n yasak edildi¤i yerlerde ve zamanlarda ilmî ve fennî araflt›rmalar için her hangi bir usul ile avlanmak Ziraat Bakanl›¤›'n›n iznine ba¤l›d›r. Ayn› maksad için, avlan›lmas› yasak edilen av hayvanlar›n›n avlanmas›na da Ziraat Bakanl›¤› izin verebilir.” (https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/3603.pdf) fleklindeki hüküm gere¤i Ziraat Bakanl›¤›'n›n izni do¤rultusunda
avlanma faaliyetlerini yürütmüfllerdir.
Avc›lar aras›nda kanun hükümlerinin yan›nda sözlü gelenekteki kurallara da büyük bir hassasiyetle uyuldu¤u tespit
edilmifltir. Buna göre av›n kaç›p kurtulma flans›n› elde edecek
durumda olmas›, hayvanlar›n su ihtiyac›n›n av tuza¤› olarak
kullan›lmamas›, hayvanlar›n üreme dönemlerinde ava ç›k›lmamas›, yavrulu hayvanlar›n vurulmamas› ya da av›n yavru olmamas›, av esnas›nda açgözlü bir tutum sergilenmemesi vb. hususlar uyulmas› gereken sözlü kurallar aras›nda yerini alm›flt›r.
Bu kurallar›n temelinde do¤aya ve yaban hayvanlar›na karfl›
sayg›l› bir tutum sergilemek düflüncesi ön plana ç›kmaktad›r.
Mersin'de yaflayan avc›lara göre gerçek avc›, h›rs› yüzünden ihtiyac›ndan fazla hayvan vurmayan; av hayvan›na eziyet
etmeyen; av hayvan›n›n üremesi, su içmesi, yemek yemesi gibi
içgüdüsel ve temel ihtiyaçlar›ndan faydalan›p onu öldürmeye
kalk›flmayan kiflidir. Avc›, çevresine, do¤aya ve hayvanlara karfl› sayg›l›, yaban hayat›ndaki dengeyi bozmamak için çaba gösteren ve koruyan kiflidir. Av ise kaçma flans› olan, yavruluk dönemini atlatm›fl, sa¤l›kl› yabani hayvan olarak tan›mlan›r (Soysal, 2021: 21).
162 • Av Kitab›
Sürdürülebilir avc›l›k için her fleyden önce av kaynaklar›n›n
yani av hayvanlar›n›n ve yaban hayat›n›n süreklilik arz etmesi
gerekir. Bunun için de avc›n›n, sürdürülebilir avc›l›k fikrine sahip olmas› zaruridir. E¤er avc› sürdürülebilir avc›l›k fikrine vak›f olursa; av esnas›nda yasalara uymas› gerekti¤ini bilen ve yasalardan daha da önemlisi vicdan›n›n sesine kulak verebilen bir
kifli olmas› gerekti¤ini bilir. Avc› yaban hayat›n›n düflman› de¤il dostu oldu¤unu unutmamal›d›r ve bunun için de yaban hayat›n›n korumas›n› en iyi flekilde kendisi gerçeklefltirmelidir
(Soysal, 2021: 18).
Mersin’de yap›lan avc›l›k faaliyetleri aç›s›ndan yöre halk›n›n
geçiminin genel olarak tar›m ve hayvanc›l›¤a dayal› olmas› sebebiyle avc›l›k faaliyetlerinin yer yer ziraî mücadelede ve a¤›l hayvanlar›n›n korunmas› amac›yla yap›ld›¤›n›, buna ba¤l› olarak yöre
halk›n›n do¤an›n dengesini korumaya yönelik derin bir avc›l›k bilgisine sahip oldu¤unu, zorunlu durumlar d›fl›nda halk›n avc›l›k
faaliyetlerini hobi olarak sürdürdü¤ünü söylemek mümkündür.
2. Av Tutulmas› / Tüfek Tutulmas›
Avc›lar aras›nda do¤aya, ormana, av hayvan›na vb. varl›klara karfl› herhangi bir sayg›s›zl›k yap›lmas› durumunda av›n
bereketinin kaçarak “av tutulmas›” ya da “tüfek tutulmas›” ad›
verilen olay›n gerçekleflece¤ine ve bunun sonucu olarak da av›n
istenildi¤i flekilde geçmeyece¤ine dair yayg›n bir inan›fl vard›r.
Av tutulmas› / tüfek tutulmas› olay›, silah›n tutukluk yapmas›yla ilgili de¤ildir. Bu durum, silah›n mekanizmas›nda, at›fl gücünde herhangi bir sorun olmamas›na ra¤men av hayvan› ç›kt›¤› zaman, avc›n›n av hayvan›na çok yak›n mesafeden ya da av
hayvan›n›n kaç›r›lmas› mümkün olmayan yerden atefl edip de
vuramamas›na verilen bir isimdir. Av tutulmas›nda as›l cezaland›r›lan kifli avc›d›r. Bununla birlikte ceza dolayl› olarak av
aletine yani av tüfe¤ine mal edilmifltir.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 163
Mersin’deki avc›lar aras›nda “av tutulmas› / tüfek tutulmas›” inanc› oldukça yayg›nd›r. Yörede bu olumsuzlu¤a neden oldu¤una ve bu durumu ortadan kald›rd›¤›na inan›lan birtak›m
yasak ve kaç›nmalar ile karfl›lafl›lmaktad›r.
Sözlü kaynaklardan “av tutulmas›/tüfek tutulmas›”yla ilgili olarak afla¤›daki bilgiler elde edilmifltir:
1. Bir zaman gelir, önünden keklikler sa¤l› sollu kalk›fl›verir. Bu kalk›flan kekliklerden hem sa¤dan vurdu¤un olur hem
de soldan vurdu¤un olur, ama baz› zaman da önündeki kekli¤e
on sefer tüfek atars›n vuramad›¤›n olur. Bu flekilde bafl›na bir
u¤ursuzluk gelirse buna “av tutulmas›” denir (K12).
2. Tavflana, kekli¤e tüfek atars›n, bu hayvanlar› bir türlü vuramazs›n. Bu birkaç defa üst üste oldu¤u zaman avc›n›n av› tutulmufltur (K9).
3. Avc›l›kta hay›z dönemindeki kad›n ile hamile kad›n›n av
eti yememesi, bu kiflilerin av aletlerine dokunmamas› gibi kurallar var. Bu kurallara uymazsan bafl›na u¤ursuzluk gelir. Tüfe¤inin ar›zas› yok, niflan alabiliyorsun, sende hiçbir s›k›nt› yok
ama önüne ç›kan av› vuram›yorsun. Bu durum sürekli olursa, o
zaman o avc›n›n av› tutulmufl derler (K2, K3, K5, K6, K8, K9,
K17, K19, K22, K23, K24, K37, K40).
‹nan›fla göre regl dönemindeki kad›n›n ya da hamile kad›n›n av etinden yemesi, kad›nlar›n av aletlerine dokunmas› gibi
durumlarda av tutulmas› meydana gelmektedir. Av tutulmas›na u¤rayan avc›lar uzun bir süre av vuramamaktad›r.
Mersin halk kültüründe “av tutulmas›” ile ilgili söz konusu
inan›fllar yayg›n bir flekilde kabul görmektedir. Bununla birlikte belirli bir e¤itim alm›fl, kent ortam›yla iletiflim halinde olan ya
da kent merkezlerinde yaflayan, kimi modern av araçlar›n› kullanan baz› avc›lar aras›nda ise bu inan›fl›n pek benimsenmedi¤i,
“av tutulmas›” ile ilgili yaflananlar›n bat›l inan›fl olarak nitelendirildi¤i de dikkati çekmektedir.
164 • Av Kitab›
Bu konuda kaynak kiflilerin görüflleri flu flekildedir:
1. Avc›, yanl›fl tüfek seçiminden, yanl›fl fiflek seçiminden veya gününde olmamas›ndan dolay› bazen av kaç›rabilir. Bu gibi
durumlarda avc›, av vuramad›kça daha çok psikolojik bir bask›
hisseder üzerinde ve “hurafelere” inanmaya bafllar. Ben, “av tutulmas›” denilen inanca sayg› duyuyorum fakat, inanm›yorum
(K4, K6).
2. Hay›z gören bir kad›n av etini yerse avc›n›n av› tutulur
derler, ama ben böyle bir fleye inanm›yorum. Ben zaman›nda
vurdu¤um av hayvanlar›n› konu komfluya çok da¤›t›rd›m. ‹llaki bu da¤›tt›¤›m evlerde hay›z gören bir kad›n benim verdi¤im
av etini yemifltir. Bu mant›kla bak›nca benim de av›m›n tutulmas› laz›m. Avc›, bir iki defa vurulacak yerden av hayvan›n› vuramay›nca av›m tutuldu, diyor. Av vuramayan avc›, o psikoloji
ile av yapam›yor (K25).
3. Bir avc›n›n silah› iyiyse, at›c›l›¤› iyiyse, hava flartlar› ve co¤rafya elveriflli ise av tutulmas› hikâyedir. Ben böyle fleylere inanmad›m. Bunlar sanaka (bat›l inan›fl)’d›r, hurafedir (K14, K18).
Mersin'in co¤rafî özellikleri av hayvanlar› için uygun bir
yaflam alan› oluflturmufl, bölgenin bu özellikleri ve halk›n geçim
kaynaklar› göz önünde bulunduruldu¤unda avc›l›kla ilgili
inanç ve ritüeller de günümüze kadar tafl›nm›flt›r. Kaynak kiflilerin verdi¤i bilgilerden de anlafl›laca¤› üzere belirli bir e¤itim
alm›fl olup da özellikle kent merkezleriyle iletiflim halinde olan
baz› avc›lar “av tutulmas›” ad› verilen inan›fl› bilmelerine ve buna karfl› kimi zaman sayg›l› bir tutum sergilemelerine karfl›l›k
bu olay› bat›l inan›fl olarak kabul etmekte ve kiflinin istedi¤i flekilde avlanamamas›n›n sebebini onun becerisine, ruh haline kimi zaman av aletinin niteli¤ine, kullan›lan fifle¤in kalitesine, av
alan›n›n co¤rafî özelliklerine ya da hava flartlar› gibi daha gerçekçi sebeplere ba¤lamaktad›rlar.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 165
K›rsal kesimde yaflay›p da yafll› ya da orta yafl kategorisinde olan avc›lar ise “av tutulmas›” inanc›n› benimsemekte ve bu
inanc› genç avc›lara aktarmaktad›rlar. Bu grupta yer alan avc›lar, belli bafll› yasaklar›n çi¤nenmesi durumunda avc›n›n kendisinin, ailesinin ya da av aletlerinin cezaland›r›laca¤›na inanmaktad›r.
Avc›l›k, pek çok toplumda içeri¤inde öldürme eyleminin
bulunmas› ve erginlenmenin neticesinde gerçeklefltirilmesi beklenen, sorumluluk isteyen bir eylem kabul edilmesinden dolay›
bir güç gösterisi olarak de¤erlendirilmifltir. Bir varl›¤›n can›n› almak asl›nda bir yönüyle Tanr›'n›n/kutsal›n fonksiyonunu üstlenmek anlam›na gelmektedir. Bu nedenle yetki sahibi olmayanlar›n bu eylemi gerçeklefltirmesine izin verilmemifltir. Sadece
kutsal›n can verip can ald›¤› inanç sitemi içinde bu tür bir eylemde bulunmak dolayl› olarak da olsa kutsal›n güçlerine öykünmedir. Kutsal, gerekli ritüeller yerine getirilmedi¤i takdirde bu eylemi yapan kiflinin kendisine karfl› sayg›s›z bir tav›r sergiledi¤ini
düflünerek kifliyi cezaland›rabilecektir. Buna göre avlanman›n
tafl›d›¤› flartlar do¤rultusunda bir ceza ya da mükâfata dönüfltü¤ü kabul edilince bu eylemleri kutsal›n yetkisiyle/izniyle gerçeklefltirenlerin güçlendi¤ine ve di¤er insanlardan farkl› bir nitelik kazand›¤›na; bu yetkiye sahip olmayanlar›n ise mutlak suretle cezaland›r›laca¤›na inan›lm›flt›r (Öncül, 2009: 1681-1682). Psikolojik temelinde bu düflünce yatmakla birlikte tarihi süreçte avc›l›k, toplumlar›n sosyal, dinî ve ekonomik hayat›nda etkin bir
rol üstlenmifl, çevresinde kümelenen çeflitli inanç ve ritüellerle
anlam, önem ve ifllevini günümüze kadar devam ettirmifltir.
Bir canl›n›n beslenme ya da hayat›n› devam ettirebilme
kayg›s›yla bir baflka canl›y› öldürme zorunlulu¤u, kiflinin kendi
yaflam alan›ndan ç›karak bir baflka yaflam alan›na müdahalede
bulunmas›na yol açm›flt›r. Bu durum do¤adaki bütün varl›klar›n bir ›ss›, iyesi oldu¤una inanan toplumlarda, söz konusu eylemin belirli kurallar dâhilinde gerçeklefltirilmesini de zaruri
166 • Av Kitab›
hale getirmifltir. Bu zorunluluk gere¤i bozk›r Türk devletlerinin
en kudretli geleneklerinden birini oluflturan avc›l›k, Altay Türk
boylar›n›n ekonomik hayat›nda rol oynamakla kalmam›fl, ayn›
zamanda toplum hayat›ndaki güçlü etkisiyle bir dinî kültün ve
inanc›n do¤mas›nda da etkili olmufltur. Bu inanc›n bafl›nda Altay sahas›n›n bafll›ca co¤rafî özelli¤ini oluflturan da¤l›k alanlar›n, “tayga” ad› verilen s›k da¤l›k ormanlar›n sahibi bulunan
ruhlarla ilgili olan› gelmektedir. ‹nan›fla göre av›n verimlili¤i ve
zenginli¤i tamam›yla bu ruhlar›n korumas› alt›ndad›r. ‹çerisinde kolayl›kla kaybolma tehlikesi bulunan uçsuz bucaks›z taygalara giren her avc›, kendisini tehlikelerden koruyacak tek kuvvetin tayga ve da¤ sahipleri oldu¤una inanm›fl ve ava bu inanca sar›larak ç›km›flt›r. Bu düflünce ile her Altayl› bu iyelerle aras›nda manevi bir ba¤ kurmufl, hayat›n› ve geçimini buna göre
flekillendirmifl, dolay›s›yla ava ç›kmadan önce üzerine düflen dinî yükümlülüklerini yerine getirmifl, av›n bereketli geçmesi için
ilgili örf ve âdetlere riayet etmifltir (Cafero¤lu, 1972: 169).
Mersin halk kültüründe avc›l›k gelene¤i içerisinde yer alan
“av tutulmas›/ tüfek tutulmas›” inanc›n›n temelinde de ‹slamiyet öncesi bu inan›fllar yatmaktad›r. Avc› psikolojik arka planda, avc›l›k kültü çevresinde sorumluluklar›n› yerine getirerek
orman ve da¤ iyeleriyle, hayvanlar› korudu¤una inan›lan güçlerle iyi geçinmeyi ve bu varl›klara ba¤l›l›¤›n› göstermeyi amaçlamaktad›r.
3. Av Tutulmas› / Tüfek Tutulmas› ile ‹lgili ‹nanç ve
Ritüeller
Mersin halk kültüründe av tutulmas› / tüfek tutulmas› ile
ilgili inanç ve ritüeller, avc›n›n dikkat etmesi gereken birtak›m
“yasak ve kaç›nmalar” ile “nazar” kaynakl› inan›fllar, uygulamalar olmak üzere iki bafll›kta incelemeye al›nm›flt›r.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 167
3.1. Av Tutulmas› ile ‹lgili Yasak ve Kaç›nmalar
Türk halk kültüründe avc›l›k çevresinde kümelenen inanç
ve ritüeller avc›lar taraf›ndan bilinir ve bu kurallara genellikle
uyulur. Mersin'de sözlü kaynaklardan elde edilen bilgilerden
yola ç›k›larak “av tutulmas›” çevresinde tespit edilen yasak ve
kaç›nmalar, “av öncesi, av esnas› ve av sonras›” olmak üzere üç
bafll›kta ele al›n›p incelenmifltir.
Avc›lar, av öncesindeki, avlanma sürecindeki ve sonras›ndaki tutum ve davran›fllar›n›n av›n verimlili¤ini etkiledi¤ine inanmaktad›rlar. Buna göre bir avc›n›n gelene¤e göre do¤ru ve yanl›fl kabul edilen hal ve hareketleri, tutumlar›, çevredekilerin sayg›s›z konuflmalar›, tav›r ya da eylemleri av›n bereketini do¤rudan etkileyebilmektedir. ‹nan›fla göre söz konusu yanl›fl tutum ve davran›fllar, do¤rudan “av tüfe¤i”ne yans›yarak “av tutulmas›” ad› verilen olay›n yaflanmas›na neden
olmaktad›r.
3.1.1. Av Öncesindeki Yasak ve Kaç›nmalar
Av öncesi yasak ve kaç›nmalarla ilgili sözlü ve yaz›l› kaynaklardan elde edilen bilgiler flu flekildedir:
1. Av etini, lohusa ya da hay›z dönemindeki kad›nlar yedi¤i ya da av tüfe¤ine dokundu¤u zaman av›m›z tutulur (K2, K3,
K5, K6, K8, K9, K10, K15, K16, K17, K19, K22, K23, K24, K25,
K28, K31, K32, K33, K34, K36, K40).
2. Tüfe¤e bir kad›n de¤erse, özellikle hamile kad›n de¤erse,
kad›n ya da erkek fark etmez, birisi tüfe¤in üstünden atlarsa o
zaman av›m›z tutulur (K3, K5, K9, K10, K15, K17, K19, K22).
3. Ben av vurdu¤um zaman eve getirdi¤imde evde lohusal› birisi varsa anam o av›n etini lohusal› kad›na yedirmezdi.
“O¤lum lohusal› kad›n av›n›n etini yerse av›n tutulur yedirme
sak›n”, derdi (K32).
168 • Av Kitab›
4. Dedem, “Kad›nlar›n tüfe¤ine ve av eflyalar›na dokunmas›na izin verme”, derdi. “Kad›nlar tüfe¤ini ellerse veya üstünden atlarsa tüfe¤in av vurmaz olur”, derdi (K19).
5. Bir avc›ya “U¤urlar olsun.” denilmez, denilirse u¤ursuzluk say›l›r. Bu durumda avc› ava gitmekten vazgeçer. Cünüp
adam ya da hay›z gören kad›n av tüfe¤ine dokunmaz. Cünüp
adam, av tüfe¤iyle at›fl yaparsa av› tutulur (U¤ur, 2021: 354).
6. Ava gitti¤in yeri herkese söylersen av›na u¤ursuzluk gelir. Baflkalar› avland›¤›m›z yeri ö¤renip orada avlanmas›n diye
ve av›m›z tutulmas›n diye ava gidece¤imiz yeri söylemeyiz Ava
gittik demek yerine “gezmeye gittik, dolaflmaya gittik”, diyeceksin. Bunlara “gocakar› sanakas›” derler. fiimdiki gençler bunu pek bilmiyor ama biz bunlara uyard›k (K9, K13).
7. Ava gidece¤imiz zaman ço¤u kifli bizim ava gitti¤imizi
bilir. Elimizde tüfek, üzerimizde kamuflaj, yan›m›zda köpek
olunca ava gitti¤imizi tahmin etmesi pek zor de¤il. Ava giden
kifliye nereye gidiyorsun diye sorulmaz. E¤er sorulursa da avc›
nereye gitti¤ini söylemez. Bu durum ava u¤ursuzluk getirir. Benim babam›n bafl›ndan böyle bir olay geçmiflti, av› bu yüzden
tutulmufltu. Bir gün babam sabah erken saatte haz›rlanm›fl yola
koyulmufl, ava gidiyormufl. Kendini bilmezin birisi babam› görüp “Selim A¤a! Günayd›n, nere gidiyorsun?”, diye sormufl. Babam da sinirlenmifl. Yani anlam›yor musun be adam nere gitti¤imi der gibisinden söylenmifl, cevap vermemifl o adama. Babam, o gün sabahtan akflama kadar avda kalm›fl ve hiç av vuramadan geri dönmüfl. Yine baflka bir gün ayn› bunun gibi bir
olay olmufl. Babam ava giderken “Nere gidiyorsun, ava m› gidiyorsun?”, diye sormufllar. Babam›n da daha yoldayken aya¤› tökezlemifl ve düflmüfl, aya¤›n› k›rm›fl. O gün ava bile gidememifl.
Babam bu olaylardan sonra av›n›n tutulmamas› için ava giderken yolunu de¤ifltirirdi. Kimseyle karfl›laflmak istemezdi (K4).
8. Ava giderken birisinin nereye gitti¤ine dair soru sormas›
o ava u¤ursuzluk getirir. Bir keresinde sabah haz›rland›m, üze-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 169
rime avc› yele¤imi giydim, omzuma tüfe¤imi ast›m, yan›ma da
köpe¤imi ald›m gidiyorum. Kad›n›n birisi beni görüp “Mehmet
A¤a nere giden?”, dedi. Çenene k›ran (buz parças›) girsin, nereye gidece¤im tatile gidecek halim yok herhalde dedim içimden.
Cevap vermedim yoluma devam ettim. Avda önüme bir canl›
bile ç›kmad›. Eli bofl flekilde geri döndüm (K34).
9. Avc›n›n ava giderken önünden bir kad›n geçerse o avc›,
ava gitse bile bir fley vuramaz. Avc› bunu bildi¤i için evine geri
döner (K26).
10. Rahmetli amcam, ava giderken önüne bir kad›n ç›kt›¤›
zaman ava gitmekten vazgeçerdi. Gerisin geri eve dönerdi
(K29).
11. Ava alkollü gitmeyiz. (K8).
12. Benim kay›npederle arkadafllar› zaman›nda bizim Beci
Yaylas›'na (Mersin-Mut) ava gitmifller. Gece yaylada yat›p sabah
da gün do¤arken ava gideceklermifl. Bir tane de ormanc› varm›fl,
o da avlan›yormufl. Hep beraber gece yaylada yatm›fllar. Gece
adama (ormanc›ya) fleytan eriflmifl. N'örelim n'örelim diye düflünmüfller. Adam me¤er cünüp geziyormufl. Kaynar›n (su ç›kan
yer) bafl›na gelmifller, koca bir atafl yakm›fllar. O kaynar›n suyuyla adama abdest ald›rm›fllar. Ondan sonra adam düzelmifl (K13).
13. Av öncesi baykufl görmek ve sonras›nda baykufl avlamak u¤ursuzluk getirir (K8).
14. Ava giderken tavflan görmek iyi say›lmaz (U¤ur, 2021:
354)
15. Avdan önce tilki gördü¤ümüz zaman av›n u¤ursuz geçece¤ine inan›r›z. Tilki görürsek o av›n bereketi olmayacak deriz (K11).
Mersin halk kültüründe av öncesi döneme ait yasak ve kaç›nmalar hem avc›n›n kendisinin hem de yak›nlar› ile komflula-
170 • Av Kitab›
r›n›n birtak›m hal ve hareketleriyle ilgilidir. Kaç›n›lmas› gereken eylemleri; “›. Hamile ya da lohusa dönemindeki kad›nlar›n
av etinden yemesi ya da av tüfe¤ine dokunmas›, ››. Regl dönemindeki kad›n›n av etinden yemesi yahut av tüfe¤ine dokunmas›, ›››. Genel olarak kad›nlar›n av tüfe¤ine ya da av aletlerine dokunmas›, ›v. Av yolculu¤unda bir kad›nla karfl›lafl›lmas›,
v. Kad›n ya da erkek herhangi bir kiflinin av tüfe¤inin üzerinden atlamas›, v›. Av öncesi cinsî münasebette bulunulmas›, v››.
Cünüp halde ava ç›k›lmas›, v›››. Av öncesi alkol al›nmas›, ›x.
Avc›n›n av bölgesini ya da ne amaçla evden ç›kt›¤›n› bir baflkas›na söylemesi, x. Avc›n›n u¤urlanmas›, x›. Ava giderken baykufl görülmesi, x››. Ava giderken tavflan görülmesi, x›››. Avdan
önce tilki görülmesi” fleklinde on üç bafll›kta toplamak mümkündür.
Av›n bereketli geçmesiyle ilgili söz konusu inanç ve ritüeller, ‹slamiyet öncesi dönemde eski Türk geleneklerinde de karfl›m›za ç›kmaktad›r. Avc›-toplay›c› toplumlarda avc›l›k yaflamsal bir öneme sahip oldu¤undan avlanma ile ilgili olarak sadece
avc›lara de¤il toplumun di¤er fertlerine de büyük görevler düflmektedir. Topluluk mensuplar›n›n orman ve da¤ iyelerine, avc›lara yard›m etmeleri için dua etme, bu ruhlar› k›zd›racak hal
ve hareketlerden kaç›nma gibi sorumluluklar› vard›r. Ayr›ca avc›n›n ava ç›kaca¤› gece cinsi münasebette bulunmamas›, avlanaca¤› yer hakk›nda kimseye bilgi vermemesi, av eflyalar›na kad›nlara dokundurmamas›, ava temiz vaziyette gitmesi vb. temel
kurallara uymas› gerekmektedir. Hakaslar ve fiorlarda av ruhu,
avc›n›n temiz sözlü temiz vücutlu olmas›n› ister. Bu temizlik avc›lar›n aileleri için de geçerlidir. Hatta avc›lar avda oldu¤u sürece ve dönünceye kadar obada oyun oynamak, flakalaflmak yahut e¤lenmek, av hakk›nda konuflmak yasakt›r (Bayat, 2005: 51).
Altay Türklerinde av, kutsal bir eylem olup avc›l›k etraf›nda kendine özgü belirli ritüellerin oluflturuldu¤u görülmektedir. Buna göre avc›l›k konusunda hiçbir zaman böbürlenilmez,
Yusuf ve Kuyu • 171Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 171
yalan söylenmez ve alay edilmez. Ava gidifl sürecinden itibaren
belirli kurallara riayet edilir (Potapov, 2012: 179).
fior Türklerinde avc›lar, evden ç›kt›klar›nda geri dönüp
bakmazlar, nereye gitti¤ini soranlara cevap vermezler. Evden
ç›karken kimseyle flakalafl›lmamas›na dikkat ederler. Ciddiyetle
ve a¤›rbafll› bir flekilde ava giderler. Avc›n›n yolunun kesilmesine asla izin vermezler. fiorlar, Kumandiler ve Tubalarda avc›n›n
yolunu kesen bir kad›n olursa geri dönmek gerekir. Bunun d›fl›nda avc›n›n yolundan bir y›lan sürünerek geçerse bunu da
u¤ursuz bir iflaret sayarlar. Teleütlerde ise avc› yolda tavflan ile
karfl›lafl›rsa bu tavflana atefl eder (Potapov, 2012: 188-189).
Mersin'deki avc›lar da av öncesi kimseyle konuflmamaya,
ava gittikleri bölgeyi kimseye söylememeye dikkat ederler.
Bunda da hem av›n tutulaca¤›na iliflkin geleneksel inan›fllar›n
etkisi hem de av bölgesinin baflka avc›lar taraf›ndan ö¤renilerek
o bölgede avlanabilecekleri, dolays›yla av hayvanlar›n›n azalabilece¤i endiflesi etkilidir.
Av yolu ise gelenekte, av sürecinin bir parças› olarak kabul
edilir. Dolay›s›yla avc›n›n önüne ç›kan kad›n, onun nereye gitti¤ini soran bir kifli ya da yolda karfl›lafl›lan bir hayvan vb. av›n
bereketli ya da bereketsiz geçece¤ine dair alametlerdir. ‹nan›fla
göre avc›, bu alametleri dikkate alarak ava ç›kmal›d›r.
Kutsal olan›n, kutsall›¤› bozulmufl olan taraf›ndan feshi, ilk
olarak temasla bafllar (Durkheim 2005: 361) ancak bu temas sadece dokunma ile s›n›rland›r›lamaz. Nitekim göz temas› da bunun bir fleklidir. Avc›y›, avlanma gibi kutsal kabul edilen eyleme götüren yol önemlidir. Bu yolda u¤ursuz kabul edilen tavflan, baykufl, tilki vb. bir hayvanla ya da hay›z gördü¤ü için kendisinde kötü güçleri bar›nd›rd›¤›na inan›lan kad›n ile karfl›lafl›lmas›, bu varl›klarla göz temas› kurulmas›, av›n bereketini kaç›rabilecek hususlar olarak kabul edilir. Bu durum sadece av›n
kutsall›¤›n› bozmakla kalmaz, ayn› zamanda avc›n›n da birta-
172 • Av Kitab›
k›m olumsuzluklar yaflamas›na neden olabilir. Mersin’deki avc›lardan birinin benzer bir durumla karfl›laflmas› sonucunda
aya¤›n›n k›r›lmas› buna örnek verilebilir.
Avc›l›k, Türklerde büyük bir ciddiyetle yap›lm›fl hem av
hayvanlar›na karfl› hem de do¤aya karfl› sayg›s›zl›k ya da açgözlülük içeren davran›fllardan kaç›n›lm›flt›r. Mersin halk kültüründe tabiata ve av hayvanlar›na karfl› yap›lan bir sayg›s›zl›¤›n
yine av tutulmas›na neden olaca¤›na dair yayg›n inan›fl da kökeni orman ve av iyelerine yönelik inan›fllardand›r.
3.1.2. Av Esnas›ndaki Yasak ve Kaç›nmalar
Avc›lar, av›n bereketli geçmesi için av süresince baz› kurallara uymakla yükümlüdür. Av esnas›nda avc›lar›n av yönünü
tayin etme; yolu ya da güzergah› tarif etme; tüfek, fiflek, b›çak
ya da ekmek ihtiyac› konusunda yard›mlaflmalar› en do¤al durumlar aras›ndad›r. Ancak bu tür durumlarda dahi avc›lar oldukça temkinli olmak zorundad›r.
Sözlü kaynaklar›n av s›ras›nda dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili verdikleri bilgiler flu flekildedir:
1. Av s›ras›nda birbirimize fiflek vermeyiz. Fiflek vermek zorunda kal›rsak birimiz dolu fiflek verirken öbürü bofl fiflek verir.
E¤er böyle yapmazsak av›m›z tutulur (K8).
2. Hayvan vurdu¤umuz zaman iç organlar›n› hemen ç›kart›veririz, yoksa o hayvan kokar. Bunun için avc›n›n yan›nda bulunmas› gereken malzemelerin bafl›nda tüfekten sonra b›çak gelir. Baz› arkadafllar›m›z›n yan›nda b›çak olmuyor, biz de birbirimize b›çak verirken “tuu” deriz, tükürür gibi yapar›z. Yoksa ya
bafl›m›za bir ifl gelir ya da av›m›z tutulur (K9, K13).
3. Bir keresinde köyden yaylaya gidiyorduk. Giderken de
hem içiyorduk hem avlan›yorduk. Yan›mda da kuflçu dedi¤im
arkadafl vard›. Neyse biz giderken yola s›f›r mesafede tavflan
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 173
ç›kt›. Befl defa s›kt›m tavflana. Yan›mdaki kuflçu dedi¤im arkadafl besmele çekmeye bafllad›. ‘Bu tavflan falan de¤il kaçal›m’,
dedi. Kaçt›k gittik oradan. 5-6 metreden befl defa atefl ettim.
Tavflan› vuramay›nca da korktum. Ben orada alkollüyüm diye
öyle oldu. Bu olaydan sonra bir süre av›m tutuldu (K13).
4. Av s›ras›nda flakalaflma, gülüflme, ba¤r›flma olmaz. Av›
e¤lence için yapar›z, ama bu e¤lence ciddi bir e¤lencedir. Baz›lar› ava giderken veya av esnas›nda da¤da söve söve konufluyor. Sonra etraf› pis b›rak›yor. Avc›, bu flekilde avlan›rsa vuraca¤› ava söverse ve avla dalga geçerse Allah bir daha o avc›ya
av yapt›rmaz (K8).
Mersin'de av esnas›nda dikkat edilmesi gereken kurallar›;
“›. Av araçlar›n›n gelifligüzel de¤ifltirilmesi ya da al›flveriflinin
yap›lmas›, ››. Av esnas›nda alkol al›nmas›, ›››. Avlanma an›nda
avc›lar›n flakalaflmas›, gülüflmeleri, ba¤r›flmalar›, ›v. Av hayvan›na ya da do¤aya sayg›s›z tav›rlar içinde bulunulmas›” fleklinde dört gruba ayr›lm›flt›r.
Avc›lar›n en çok gereksinim duyduklar› araçlar; fiflek ve b›çakt›r. Bu malzemeleri kendi aralar›nda al›p verirken bile baz›
kurallara uyduklar› ve bu kurallara uyulmamas› durumunda
ise av›n tutulaca¤›na inand›klar› tespit edilmifltir.
Avc›l›kta, av öncesinde oldu¤u gibi av süresince de alkol
al›nmamas› gerekmektedir. Bu yasa¤a uyulmamas› durumunda
ise avc›lar bafllar›na bir felaket gelece¤ine inanmaktad›r. Ayn›
flekilde av esnas›nda avc›n›n tak›nd›¤› sayg›s›z bir tutum da av
tutulmas›na yol açmaktad›r. Benzer flekilde Altayl› Türklerde
de avc›n›n ormana girerken gülmesi, ba¤›rmas› hatta bazen konuflmas› yasakt›r. Sibirya Türklerindeki avc›lara göre hayvanlar
insan dilini anlayabildikleri için konuflulan her fley avc›n›n zarar›na olabilir. fiayet konuflmak gerekirse avc›lar, eflyalara ve hayvanlara gizli ad vererek konuflurlard›, böylelikle hayvanlar›n
kendilerini anlamayaca¤›na inan›l›rd›. Bugün dahi Altay-Sayan
174 • Av Kitab›
avc›lar›n›n sadece kendilerinin anlayabilece¤i gizli bir dili vard›r (Bayat, 2005: 51-52).
Mersin'deki avc›lar aras›ndaki gelenekler de bu yönüyle eski Türk inan›fllar›na dayanmakla birlikte kimi zaman orman ve
da¤ iyeleriyle ilgili inan›fllar›n ‹slami bir kisveye bürünerek bugün de varl›¤›n› devam ettirdi¤i, herhangi bir sayg›s›zl›k durumunda karfl›laflt›klar› olumsuzluklar› “fleytan çarpma” vb. durumlara ba¤lad›klar› dikkati çekmektedir.
3.1.3. Av Sonras›ndaki Yasak ve Kaç›nmalar
Avc›lar, av sonras›ndaki baz› tutum ve davran›fllar›n bir
sonraki av›n iyi veya kötü geçip geçmeyece¤i hakk›nda büyük
etkisi oldu¤una inan›rlar. Konuyla ilgili inanç ve uygulamalar,
av sonras›n› kapsad›¤› için genellikle vurulan av hayvanlar›yla
ilgilidir.
Mersin halk kültüründe av sonras›na ait sözlü ve yaz›l› kaynaklardan elde edilen inan›fllar afla¤›da verilmifltir:
1. Vurulan av hayvan›n›n a¤z› aç›lmaz. Özellikle de kekli¤in a¤z› aç›lmaz. Aksi halde av tutulur. (K13, K21)
2. Vurulan kuflun gagas› aç›l›rsa avc›n›n tüfe¤i tutulur
(U¤ur, 2021: 354).
3. Babam kekli¤in kafas›n› kesinlikle atmazd›, çizerdi (dizerdi), saklard› onlar›. Biz onlarla bazen oynayacak olurduk bize k›zard›. Babam, kekli¤in a¤z›n› açman diye ba¤›r›rd›. Av›n›n
tutulaca¤›na inan›rd› (K30).
4. Kekli¤in kafas›n› bazen çöpe at›yoruz. Asl›nda böyle yapmamak laz›m. Av›n tutulmas›n› engellemek için kekli¤in kafas›n› bir yere gömmek gerekiyor. Kekli¤in kafas›n› çöpe veya sa¤a
sola att›¤›m›z ya da kediye köpe¤e verdi¤imiz için av›m›z tutuluyor, bir yere gömersek av›m›z tutulmuyor (K8, K27).
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 175
5. Tavflan›n, kekli¤in, b›ld›rc›n›n kafas›n› yemeyiz. Onun
kafas›n› yersen av tutulur derler (K12, K13).
6. Kekli¤in veya tavflan›n kafas›n› kendin yersen ya da av
köpe¤ine yedirirsen av›n tutulur (K36).
Av tutulmas›na neden oldu¤u düflünülen inan›fllar›; “›. Avlanan kuflun a¤z›n›n aç›lmas›, ››. Av etinden hamile ya da regl
dönemindeki bir kad›n›n yemesi, ›››. Avlanan hayvan›n›n özellikle kufl kafas› gibi yenilmesi yasak k›s›mlar›n›n yenilmesi ya
da av köpeklerine yedirilmesi, ›v. Tavflan kafas›n›n yenilmesi, v.
Av hayvan›n›n yenilmeyen k›s›mlar›n›n gömülmesi gerekirken
çöp niyetine at›lmas›, v›. Avlanan kuflun kedi taraf›ndan yenilmesi, v››. Avlanmada açgözlü davran›lmas›” fleklinde yedi gruba ay›rmak mümkündür.
Mersin’deki avc›lar tavflan, keklik, b›ld›rc›n gibi av hayvanlar›n›n özellikle kafas›n› yemediklerini vurgulamaktad›r. Avc›lar, sadece kendileri de¤il av köpeklerine de vurduklar› bu hayvan ve kufl türlerinin kafas›n› yedirmemektedir. Aksi halde avlar›n›n tutulaca¤›na inanmaktad›rlar.
Mersin avc›lar› aras›nda tespit edilen bu inan›fllara, Yakut
ve Telengit avc›lar›nda da rastlanmaktad›r. Buna göre Yakut avc›l›k inançlar›nda avlanan hayvan›n kulaklar›n›n yenmesi yasaklanm›flt›r. E¤er bu yasa¤a uyulmazsa kula¤› yenilen hayvan›, avc›n›n bir daha avlayamayaca¤›na inan›lm›flt›r. Telengit avc›lar› da ayn› inan›fl do¤rultusunda avlad›klar› hayvanlar›n gözlerini yememifltir (Bayat, 2005: 52).
Avc›l›k gelene¤inde avlanan kufllar›n a¤›zlar›n›n aç›lmas›,
av etinden hamile kad›n›n yemesi veya av hayvan›n›n uygun olmayan yerlerinin yenmesi sonucunda bir sonraki av›n bereketsiz geçece¤ine, avc›n›n bir sonraki av›n›n tutulaca¤›na dair inan›fl Mersin'de günümüzde de etkisini devam ettirmektedir.
176 • Av Kitab›
3.1.4. Yasak ve Kaç›nmalara Dayal› Av Tutulmas›n›n
Ortadan Kald›r›lmas›yla ‹lgili ‹nanç ve Ritüeller
Mersin halk kültüründe avc›n›n uymas› gereken yasak ve
kaç›nmalar›n ihlali durumunda meydana geldi¤ine inan›lan av
tutulmas›, ‹slamiyet öncesi inan›fllarla ‹slami kaynakl› unsurlar›
bünyesinde bar›nd›ran çeflitli ritüeller ile ortadan kald›r›lmaya
çal›fl›lm›flt›r.
Burada özellikle av tüfe¤inin bir tak›m dinî ve büyüsel ritüellere tabi tutulmas› oldukça ilgi çekicidir. Bu uygulamalar genellikle kad›nlar taraf›ndan gerçeklefltirilmektedir ancak kimi
zaman iki eflli bir erke¤in ya da a¤aç vb. unsurlar›n da ritüellere dâhil edilerek tüfekteki u¤ursuz durumun kald›r›lmaya çal›fl›ld›¤› görülmektedir.
Sözlü kaynaklardan av›n aç›lmas› için tüfekle ilgili gerçeklefltirilen dinî ve büyüsel uygulamalara “avs›nlama/ avfl›nlama” (afsunlama) ya da “öreseleme” ad›n›n verildi¤i tespit edilmifltir.
Mersin'de av›n aç›lmas›, tüfe¤in tekrar hedefi vurabilmesi için kad›nlar taraf›ndan gerçeklefltirilen ritüeller flu flekildedir:
1. Av›m›z tutuldu¤u zaman tüfe¤i ikiz çocuk do¤uran bir
kad›na veririz. Bu kad›n bir günlü¤üne o tüfe¤i k›rklar. K›rklama ifllemi, kad›n›n tüfe¤i donunun ve flalvar›n›n içinden geçirmesiyle ve bu s›rada tüfe¤e okuyup üflemesiyle olur. Kad›n bu
uygulamay› yapt›ktan sonra av›m›z aç›l›r. Benim de ikiz kardeflim var, benim av›m da zaman›nda çok tutuldu. Ben anama tüfe¤i verirdim. “Ana benim tüfe¤i k›rkla”, derdim. Anam da
“Yavrum, b›çak k›n›n› kesmezmifl”, derdi. Yani benim faydam
sana dokunmaz, derdi. Ben de baflka ikiz do¤uran bir anaya götürürdüm. Bizim köyde (Mersin-Mut-Çaml›ca) Ayfle Ebe diye
bir kad›n vard›. O da ikiz do¤urmufltu. Tüfe¤i Ayfle Ebe’ye götürürdüm. Ayfle Ebe bunu iyice bir oku, tavflan› iyice göstersin”,
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 177
derdim. O da “Bir güzel okudum, ikindin bir tavflan isterim”,
derdi (K8).
2. Av tutuldu¤u zaman ikiz do¤uran bir ana buluruz. O
ana, tüfe¤in üstünden üç defa atlar. Benim av›m tutuldu¤u zaman ikiz do¤uran bir ana bulurdum. Buldu¤um kad›n tüfe¤in
üzerinden atlard›. Sonra ilk vurdu¤um av› ona hediye ederdim
(K3, K35).
3. Benim ebem ikiz do¤urmufl. Eskiden köydeki avc›lar, avlar›n›n aç›lmas› için ebeme tüfeklerini getirirlerdi. Ebem de onlar›n tüfeklerinin üzerinden atlard›. “‹lk av›n›z benim olsun”,
derdi (K37).
4. Av›m tutuldu¤u zaman anama sorard›m “Ana av›m tutuldu ne yapaca¤›z”, derdim. Anam da “Buralarda (Gülnar) ikiz
do¤uran bir kad›n bulal›m, ben tüfe¤i avs›nlat›r›m”, derdi.
Anam ikiz do¤uran bir kad›n bulurdu. Anamla beraber motora
biner, bu ikiz do¤uran kad›n›n evine giderdik. Ben d›flar›da beklerdim, anam içeri girer tüfe¤i avs›nlat›rd›. Anam d›flar› ç›kt›¤›nda tüfe¤i avs›nlayan kad›n›n ne yapt›¤›n› sorard›m. Anam da kad›n›n tüfe¤i flalvar›n›n ve iç çamafl›r›n›n içinden geçirdi¤ini, bu
ifli yaparken bir yandan da dua okudu¤unu söylerdi (K34).
5. Av›n aç›lmas› için bir kocakar›ya öreseleme yapt›r›l›r. Bu
öreselemede, kad›n tüfe¤e do¤ru üç sefer dua okur ve tüfe¤i flalvar›n›n içinden geçirir. Sonra da “‹lk av›n benim olsun”, der.
Kad›n öreseleme yapt›ktan sonra avc›n›n av› aç›l›r ve av› aç›ld›ktan sonra da ilk vurdu¤u hayvan› tüfe¤ine dua okuyan kad›na hediye olarak götürür (K26).
6. Av› tutulan bir kifli, hamile bir kad›n bulur. Avc›n›n buldu¤u bu kad›n, tüfe¤in üzerinden üç defa atlar ve avc›n›n av›
aç›l›r (K7, K17, K19).
7. Bir avc›, sürekli av kaç›r›yorsa ve ava at›p at›p vuram›yorsa “Tüfe¤imin av› tutulmufl”, der. Bu tüfek art›k “çileli”dir.
178 • Av Kitab›
Böyle durumlarda han›m›n›n flalvar›n›n paças›ndan bu tüfe¤i
üç defa geçirir, ard›ndan han›m›na “Bu tüfe¤in üstüne bir çö¤dür (idrar yapmak)” der ve han›m› bunu yapt›ktan sonra o tüfe¤in av› aç›l›r (K20).
8. Av› tutulan kifli bir evde bekâr bir k›z bulur. O k›z›n üstüne bol fleyler giydirirler. O k›z tüfe¤i al›p flalvar›n›n aras›ndan
geçirir, sonra tüfe¤i paças›ndan sokup gö¤sünden ç›kar›r. Bunu
yaparsa av aç›l›r (K8, K33).
Mersin'de tüfekteki olumsuzlu¤un kald›r›lmas› için kad›nlar›n yan› s›ra iki eflli erkeklerin de bu uygulamalara dahil edildi¤i görülür. Konuyla ilgili kaynak kifliler flu bilgileri vermifltir:
1. Bizim burada (Mersin-Mut-Tekeli) av› tutulan bir kifli, iki
eflli bir adam bulur. O efllerden birisine tüfe¤ini verir, o kad›n
tüfe¤in üstünden atlar, böylece av tutulmas› kald›r›l›r. Mesela
benim babam iki evliydi. Bazen birisi tüfek getirirdi, anam da
tüfe¤in üstünden atlard› (K10).
2. Av› tutulan kifli, iki evli bir adam bulurdu. Eskiden evlerin içinde ocak olurdu. Av› tutulan kifli, iki evli adam›n evine
var›rd› ve bu evin oca¤›na çivi çakard›. Bunu yapt›¤› zaman o
avc›n›n av› aç›l›rd› (K10).
Tah›l ürünleri ve ekmek, tüm toplumlarda yaflamsal bir
öneme sahip oldu¤u için kutsal kabul edilmifl, dinî ve sosyal hayatta bereketin sembolü kabul edilmifltir. Mersin’deki avc›lar,
tüfe¤in içinde bulundu¤u çileli durumdan ç›kart›lmas› için ekmekten de faydalanm›fllard›r. Konuyla ilgili olarak inceleme
alan›ndan afla¤›daki bilgiler elde edilmifltir:
Bizim burada (Mersin-Toroslar-Resul) tüfek tutuldu¤u zaman kimisi tüfe¤in üzerine ekmek serpiyor ve tüfe¤i o gevrek
ekmekle birkaç gün bekletiyor, daha sonra bu ekme¤i kufllara
veriyor. Bunu yaparsa av›n›n aç›laca¤›na inan›yor (K11).
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 179
Buradaki uygulamada ise tüfe¤in üstüne ekmek serpilmesi,
tüfe¤in bereketinin dolay›s›yla avc›n›n bereketinin aç›lmas›n› istemeye yöneliktir.
Mersin'de tüfekle yap›lan ifllemlerden baz›s› ise avc›n›n
kendisiyle ya da çevresindeki hayvanlarla ilgili büyüsel ifllemleri içermektedir. Bu uygulamalardan baz›s› flu flekildedir:
1. Av› tutulan birisi, kendi d›flk›s›n› aç›k bir alana yapar.
Ondan sonra kendi tüfe¤iyle d›flk›s›na birkaç el atefl eder. Böyle
yap›ld›¤› zaman av›n aç›laca¤›na inan›l›r (K8, K15, K18, K32,
K40).
2. Av› tutulan birisi fifle¤inin içine t›rnak, tavuk pisli¤i veya
insan pisli¤i koyar. Bu pislikle bofl bir yere bir kere atefl eder.
Böylelikle av› aç›l›r (K8, K27, K42).
Av›n aç›lmas› için tabiat unsurlar›ndan, özellikle de a¤açtan
yararlan›ld›¤› da görülmektedir. Mersin'deki avc›lar aras›nda
a¤açla ilgili uygulamalar flu flekildedir:
1. Av›m daha önce bir defa tutuldu. Av›m›n aç›lmas› için bir
tane a¤aç kestik. Kesti¤imiz a¤ac›n ortas›n› yard›k. Tüfe¤i yar›ktan üç defa dua okuyarak geçirdik. Bunu yapt›ktan sonra av
aç›ld› (K31).
2. Av›n aç›lmas› için tüfek, tespih a¤ac›n›n ortas›ndaki delikten üç defa geçirilir. Bu delikten geçirilirken de her seferinde
ihlas suresi okunur (K24, K28).
Buraya kadar sözlü kaynaklar›n verdi¤i bilgilerden yola ç›karak Mersin'de avc›lar aras›nda av tutulmas› neticesinde gerçeklefltirilen tüfekle ilgili uygulamalar›; “›. Kad›nlar taraf›ndan
gerçeklefltirilen dinî ve büyüsel uygulamalar, ››. ‹ki eflli erke¤in
han›m› ya da evinin oca¤› ile ilgili dinî ve büyüsel uygulamalar,
›››. Tüfe¤in üzerine ekmek serpilmesi ile ilgili dinî ve büyüsel uygulamalar, ›v. Tüfe¤e dua okunmas›, v. A¤açla ilgili dinî ve büyüsel uygulamalar” fleklinde befl gruba ay›rmak mümkündür.
180 • Av Kitab›
Bu uygulamalar aras›nda, kad›nlar taraf›ndan gerçeklefltirilen ve sekiz gruba ayr›lan; “›. ‹kiz çocuklar› olan bir kad›n›n tutukluk yapan tüfe¤i k›rklamas›, ››. ‹kiz do¤um yapan kad›n›n
tüfe¤in üzerinden üç kez atlamas›, ›››. ‹kiz do¤urmufl kad›n›n,
tüfe¤i gömle¤inin ya da flalvar›n›n içinden üç kez geçirmesi, ›v.
Hamile kad›n›n tüfe¤in üzerinden üç kez atlamas›, v. Hamile
kad›n›n tüfe¤in üzerine idrar›n› yapmas›, v›. Bekâr bir k›z›n tüfe¤i flalvar›n›n içinden üç kez geçirmesi, v››. ‹ki eflli bir adam›n
kar›s›n›n tüfek üzerinden atlamas›, v›››. ‹ki eflli bir adam›n evindeki oca¤a çivi çak›lmas› vb.” fleklinde s›ralayabilece¤imiz dinî
ve büyüsel pratiklerden de anlafl›laca¤› üzere kad›n tüfekle ilgili olumsuzlu¤un bertaraf edilmesinde bafl aktör konumundad›r.
Altay ve Sibirya'n›n ormanl›k bölgelerinde yaflayan avc›lar,
avlar›n›n sürekli u¤ursuz ve bereketsiz geçti¤i durumlarda, bu
durumun nedenlerini araflt›rmak için flamana baflvurur (Bayat,
2005: 50-51). Do¤aüstü güçlere sahip insanlar olarak kabul edilen flamanlar, do¤aya zarar vermeyi önleyen, hastal›klar› iyilefltiren, gelecekten ya da gaipten haber veren, ruhlarla konuflan,
dinî ritüelleri icra eden kiflilerdir.
Mitolojik ve ritüelistik ba¤lamda ise flaman, kozmosla kaosu birlefltiren arabulucu, ikili z›tl›klar› birlefltiren, yaflam›yla
kozmos ile kaos aras›nda gidip gelen birisidir. fiamanda “delilik, ölüp dirilme, parçalan›p yenilme vb.” kaosun bütün iflaretleri vard›r. O bir bütün varl›k olarak dikey dünyalar› birlefltirdi¤i gibi yatay âlemleri de birlefltirebilir. Her daim ruhlarla iletiflim halindedir. Bu karmafl›k flamanl›k olgusu içinde kad›n flamanlar›n hususi bir yeri vard›r. Hatta pek çok kavimde ilk flamanlar›n kad›nlar oldu¤una dair yayg›n bir inan›fl mevcuttur.
Buna göre kad›n, do¤umun efendisi olarak kabul edilmesi, gebelik dönemi, dünyaya bir can getirmesi, üremenin tek sahibi
olmas›, çocuklar›n› yetifltirmesi itibariyle toplumun biyolojik ve
tinsel merkezi durumuna getirilmifltir. Özellikle do¤urma yetisi
onu kutsallaflt›rm›flt›r. Ayr›ca baz› özel durumlar› nedeniyle ka-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 181
d›nlar, karanl›k güçlerle de iliflkili ve temas halinde kabul edilmifllerdir. Bunlara ilaveten flifac›, otac›, kâhin, falc›, dinî ritüellerde vecd halinde dans etmesi vb. özellikleri onu kozmik yolcu
konumuna getirmifltir (Bayat, 2010: 21-22).
Kad›na yüklenen bu özellikler, Türk halk kültüründeki çeflitli inanç ve ritüellerde oldu¤u üzere avc›l›kla ilgili inan›fllarda
da kendisini göstermektedir. Nitekim av tutulmas›nda, “çileli
tüfek” kabul edilen av aletindeki u¤ursuzlu¤un ortadan kald›r›lmas› görevi kad›na verilmifltir. Bununla birlikte av›n aç›lmas›
için yard›m al›nan kad›nlarda belli bafll› özellikler aranm›flt›r.
Bu özellikler; kad›n›n daha önce ikiz çocuk do¤urmufl olmas›,
hamile olmas›, bakire olmas› veya bir kiflinin ikinci efli olmas› gibi farkl› özelliklerdir. Av›n aç›lmas› için yörede en çok ikiz çocuk do¤uran kad›nlardan yard›m al›nd›¤› dikkati çekmektedir.
Avc›lar›n, av›n aç›lmas› uygulamas›nda özellikle ikiz do¤uran bir kad›n bularak tüfek üzerinden çeflitli pratiklerin gerçeklefltirilmesinin temelinde kad›n›n kadim dönemlerden itibaren
toplum yaflam›ndaki önemi, daha da önemlisi ikiz çocuk do¤urmas›yla bolluk ve bereketin sembolü kabul edilmesi yatmaktad›r.
‹kiz do¤uran kad›nlardan bir k›sm›n›n av›n aç›lmas› için tüfe¤e dua okudu¤u bir di¤er k›sm›n›n ise tüfe¤i flalvar›n›n aras›ndan geçirdi¤i veya tüfe¤in üstünden atlad›klar› hatta baz› kad›nlar›n bu uygulamalar›n hepsini bir arada yapt›¤› tespit edilmifltir. Bu pratiklere kimi zaman duan›n da efllik etmesi, tüfek
tutulmas›nda ‹slamiyet öncesi gelenekler ile ‹slami geleneklerin
bir arada yaflat›ld›¤›n› göstermesi bak›m›ndan önemlidir.
Kad›n›n tüfe¤i flalvar›n›n içinden geçirmesi de eski flaman
gelenekleriyle ilgili olmal›d›r. Sibirya Tatar flamanlar› kimi ritüellerinde kötü güçleri korkutarak iyilefltirme yöntemini uygulamaktad›rlar. Buna göre flaman, ani bir hareketle ete¤ini yukar›
kald›r›r ve kötü ruha cinsel organ›n› gösterir. fiaman inanc›na
182 • Av Kitab›
göre kötü ruhlar, kad›n›n cinsel organ›n› gördüklerinde hasta
bedenini terk ederler (Bayat, 2006: 257-258). Mersin'de tüfe¤in
flalvar›n içinden geçirilmesi gelene¤i de kötü güçleri kovmaya
yönelik söz konusu flaman ritüelinin arkaik bir kal›nt›s› olmal›d›r.
Mersin halk kültüründe tüfekle ilgili pratikleri gerçeklefltiren kad›nlara, yard›mlar› karfl›l›¤›nda para verilmedi¤i bunun
yerine av›n aç›lmas› neticesindeki ilk av›n bu kad›nlara hediye
edildi¤i ya da ufak tefek ar›l›klar›n verildi¤i tespit edilmifltir.
Benzer gelenek ‹slamiyet öncesi dönemde fiamanist Türklerde
de görülmektedir.
V. Priklonsky'in tespit etti¤i bir flaman yemin duas›nda
“Mutsuzlar›n koruyucusu, fakirlerin atas›, öksüzlerin anas› olaca¤›ma söz veriyorum...” fleklindeki ifadeler, bu görevlilerin
topluma yapt›klar› hizmetler için herhangi bir para almad›¤›n›
ortaya koymaktad›r (Bayat, 2006: 98). Buna göre flamanlar, bu
mesle¤i para kazanmak için de¤il toplumun ihtiyaç ve s›k›nt›lar›n› gidermek için yapmaktad›rlar.
Avc›l›k gelene¤inde esas›nda avc›ya yönelik olumsuzluklar
genel anlamda tüfe¤e mal edilmifltir. Bu sebeple olumsuzlu¤u
üzerinde toplam›fl olan tüfek birtak›m büyüsel uygulamalara tabi tutularak, tüfekteki kötü gücün korkutulup uzaklaflt›r›lmas›
hedeflenmifltir.
Mersin'de iki evli bir adam›n oca¤›na çivi çak›larak av›n
aç›lmas›n›n sa¤lanmas› ise ‹slamiyet öncesi eski Türk inan›fllar›ndan birisi olan “atefl kültü” ile alakal› olmal›d›r. Ateflin temizleyicilik, ar›nd›r›c›l›k özelli¤inin yan› s›ra ata ruhlar›n›n ocakta
tezahür etti¤i inanc›, aile oca¤›n› da kutsal hale getirmifltir. Oca¤›n tütmesi soyun devaml›l›¤›na iflarettir. Bu ba¤lamda avc›l›k
gelene¤inde ateflin yak›ld›¤› oca¤a çivi çak›lmas› büyüsel anlamda kötü güçleri atefl arac›¤›yla temizleyip yok etme düflüncesinin yans›mas›d›r. Bu ifllemin yine kült konusu olan bir de-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 183
mir parças›yla yani çivi yard›m›yla yap›lmas› da ilgili prati¤in
daha etkili olmas›n› sa¤lama bak›m›ndan önemlidir.
Av tutulmas›n› kald›rmaya yönelik uygulamalar aras›nda,
avc›n›n kendi t›rna¤› ya da d›flk›s›na atefl etmesi ise kökeni eski
geleneklere dayanan büyüsel pratiklerdendir.
Altay Türklerinde avc›, da¤ iyesinin varl›¤›n› ormanda,
kendi yak›n›nda hissetti¤i gibi kimi zaman rüya gibi farkl› boyutlarda da deneyimlemektedir. Nitekim rüyada görülen hayvanlar, olaylar av›n bereketli ya da bereketsiz geçece¤iyle ilgili
ipuçlar› verebilmektedir. Buna göre kiflinin kendisini insan d›flk›s› ile kirlenmifl görmesi avda baflar›l› olaca¤› anlam›na gelmektedir (Potapov, 2012: 183). Mersin'deki avc›lar aras›nda tespit edilen pratikte de eski inan›fllar›n izleri görülmekle birlikte
söz konusu büyüsel uygulamay›, avc›n›n kendisinde var oldu¤una inand›¤› kötü ruhu, kendisinden bir parçay› hedef al›p vurarak yok etmeyi amaçlamas› fleklinde yorumlamak da mümkündür.
Mersin halk kültüründe av›n aç›lmas› için yap›lan uygulamalar aras›nda a¤açtan yararlan›lmas›, a¤aç deli¤inden tüfe¤in
geçirilerek olumsuz durumun ortadan kald›r›lmaya çal›fl›lmas›
ise a¤aç kültüyle ilgilidir. Bilindi¤i üzere a¤aç, yeralt›ndaki kökleri, yeryüzündeki gövdesi ve gö¤e do¤ru uzanan dal ve budaklar›yla yeri ve gö¤ü birlefltirmesi; mevsimden mevsime kendisini yenilemesi vb. özellikleriyle geçmiflten günümüze pek çok
toplulukta hayat›n ve ebedili¤in sembolü kabul edilmifltir. Bu
özellikleriyle kutsal say›lm›fl ve animizmin etkisiyle içeri¤inde
bir iyeye sahip oldu¤una inan›larak çevresinde kült oluflturulmufltur. Eski Türklerde ve günümüz Türk halk kültüründe
a¤açlara bez ba¤lanarak dilekte bulunulmas›, ulu heybetli a¤açlara zarar verenlerin bafllar›na bir felaket gelece¤ine inan›lmas›
ya da sa¤alt›m amaçl› belirli a¤açlar›n ziyaret edilmesi vb. inan›fllar a¤aç kültünün ritüel özelliklerini yans›tmaktad›r.
184 • Av Kitab›
Mersin'de avc›lar›n bir a¤aç kovu¤undan ya da yar›¤›ndan
tüfeklerini geçirmeleri de a¤açta var oldu¤una inan›lan iyenin
temas yoluyla tüfe¤e geçmesi ve böylelikle yaflanan olumsuzlu¤un ortadan kald›r›lmas› amaçl› uygulanan bir pratiktir. Bu yönüyle eski Türk inan›fllar›nda ve mitolojisinde a¤aç etraf›nda
kümelenen inanç ve ritüeller, günümüzde hâlâ varl›¤›n› devam
ettirmektedir.
3.2. Nazar Kaynakl› Av Tutulmas›
Halk aras›nda bak›fllar›nda zararl› güç bulundu¤una inan›lan kiflilerin bu özellikleriyle canl› varl›klar üzerinde hastalanma, ölme; cans›z varl›klar üzerinde bozulma, k›r›lma gibi
olumsuz bir etki b›rakmas›na nazar ad› verilir (Ç›blak, 2004:
103).
‹nan›fla göre nazar, toplum içinde güzelli¤i, hüneri, zekas›,
becerisi, baflar›s›, mutlulu¤u, maddi durumu vb. özellikleriyle
ön plana ç›kan kiflilere, ayr›ca iyi mahsul veren ba¤-bahçe ya da
tarlaya; güzel görünümlü, hofl kokulu bitki ve çiçeklere; iyi süt
veren ineklere; herkes taraf›ndan be¤enilen bir ev eflyas›na vb.
de¤ebilir. Bu tür özelliklere sahip canl› ya da cans›z varl›klara
karfl› herhangi bir kimsenin k›skançl›k dolu gözlerle bakmas›,
nazar›n meydana gelmesine yol açar. Öte yandan nazar, k›skançl›k gibi kötü duygulardan gelebilece¤i gibi kiflinin yak›nlar›na duydu¤u afl›r› sevgiden de kaynaklanabilir (Ç›blak, 2004:
105).
Mersin halk kültüründe avc›lar aras›nda, baflka bir kiflinin
avc›n›n avc›l›k yetene¤ine, avlad›¤› av hayvanlar›na ya da avlanmaya yard›mc› köpe¤ine, tuzak için kullan›lan “kafes kekli¤i”ne vb. imrenerek bakmas› sonucunda av tutulmas› olay›n›n
gerçekleflebildi¤ine dair yayg›n bir inan›fl vard›r.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 185
3.2.1. Avc›ya, Av Köpe¤i ya da Kafes Kekli¤ine Nazar
De¤mesi
Nazar de¤mesi sonucunda gerçekleflen av tutulmas›nda avc›, kendisinde veya tüfe¤inde herhangi bir s›k›nt› olmamas›na
ra¤men av›n› vuramamaktad›r.
Konuyla ilgili olarak inceleme alan› Mersin’de kaynak kiflilerin verdi¤i bilgiler flu flekildedir:
1. Avc›ya nazar de¤mesi, av tutulmas›ndan biraz farkl›d›r.
Avc›ya nazar de¤mesinin hay›z dönemindeki kad›n›n av eti yemesiyle alakas› yoktur. Baz› kifliler, avc›n›n at›fl›na veya vurdu¤u hayvanlara özenerek bakar ve göz de¤dirir. Avc›ya göz de¤erse avc› av yapamaz olur (K31).
2. Avc›ya birisi nazar ederse avc›n›n av› tutulur. Ben bir keresinde bir grupla ava gitmifltim. Bir iki tane hayvan vurduktan
sonra o gruptaki avc›lar “Biz böyle tüfek atan adam görmedik”,
dediler. Onlar böyle dedikten sonra ben bir daha av vuramad›m
(K7).
3. Bir avda iki tane keklik vurmufltum. Elimde kekliklerle
evime giderken yolda bir kad›n beni ve elimdeki keklikleri görüp “Ne güzel kekliklermifl”, dedi. O kad›n öyle dedikten sonra
benim bir süre av›m tutuldu (K39).
4. Bir keresinde bir ava gittim. Av›n daha ortalar›ndayken
üç tane tavflan vurdum. Tan›mad›¤›m adam›n birisi de beni görmüfl. Bu adam bana gelip “Ben senin gibi tüfek atsam tarlam› satar en güzel tüfe¤i al›r›m”, dedi. Ben de sa¤ olas›n deyip av›ma
devam ettim. Bu adam bana böyle dedikten sonra önüme bir
tavflan ve bir keklik ç›kt›, alt› defa tüfek patlatt›m, ama bir saçma bile de¤diremedim. Bundan sonraki avlarda da av vuramaz
oldum (K43).
Kaynak kiflilerden elde edilen bilgilere göre avc›lar›n özellikle avc›l›k konusundaki becerileri, kendilerine nazar de¤mesi-
186 • Av Kitab›
ne yol açm›flt›r. Mersin’de kaynak kifliler, sadece avc›ya de¤il av
köpe¤ine, kimi zaman kafes kekli¤ine de nazar de¤di¤ini, bu flekilde nazar de¤mesi sonucunda avc›lar›n belli bir süre avlanamad›¤›n› ifade etmifllerdir:
1. Av tutulmas› ava nazar de¤erse olur. Bizim akrabalarla
beraber bahçede çal›fl›yorduk. Tabii hepimiz ayr› ayr› yerdeydik. Birisi bana “Mehmet A¤a burada tavflan gördük, mahsule
zarar veriyor, tüfe¤ini kap da gel”, dedi. Benim yan›mda av köpe¤im de vard›. Av köpe¤imle beraber tavflan›n oldu¤u yere
vard›m. Köpe¤im tavflan› kovdu kovdu, önüme getirdi. Ben de
tavflana bir s›kt›m, düfltü. Sonra baflka bir yerden bir tane daha
tavflan ç›kt›, ona da s›kt›m o da düfltü. ‹ki defa tüfek att›m ve iki
tavflan vurdum. Ben elimde tavflanlarla bizimkilerin yan›na gelince onlar da imrenerek bakt›lar ve “Mehmet A¤a iki tane tavflan vurmufl”, dediler. Ben de keflke bir “Maflallah” deseydiniz,
dedim. Bu avdan üç dört gün sonra bir ava gittim, o tavflan› kovup önüme getiren zehir gibi köpek, av yapmay›verdi. Köpekten umudumu kestim. Benim önüme birkaç defa tavflan ç›kt›,
onlar› da vuramad›m. Anlayaca¤›n hem av›ma hem de köpe¤ime nazar de¤di, av›m tutuldu. Ben bu olaydan sonra tüfe¤imi
avs›nlatt›m, ama köpe¤e bir çare bulamad›m. Köpe¤i hocaya
götürüp okuyup üfletmeyi düflündüm ama hocaya karfl› ay›p
olur diye götürmedim (K34).
2. Avc›ya nazar çok de¤er. Av tutulmas›na nazar da sebep
olur. Birisi gelip bu adam da ne iyi avc›ym›fl derse o günden
sonra o kifli av vuramaz. Bana bu flekilde birkaç defa nazar de¤di ve av›m tutuldu. Ayr›ca kafes kekli¤ine veya av köpe¤ine de
nazar de¤ebilir. Birisinin kekli¤ine veya av köpe¤ine gözü de¤ebilir. Bu flekilde birkaç defa kekli¤im ve köpe¤im öldü (K41).
Nazarla ilgili olarak bir baflkas›n›n nazar› de¤ebilece¤i gibi
kiflinin kendi kendisine de nazar de¤direbilece¤i kaynak kifliler
taraf›ndan dile getirilmifltir:
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 187
Av tutulmas›, kimi zaman avc›n›n kendi kendisine nazar etmesiyle de olur. Avc› bazen çok zor yerlerden çok iyi at›fllar yapar. Avc› kendi kendisine ben bunu nas›l vurdum, nas›l iyi att›m diye düflünür. Böyle dedi¤i zaman kendisine nazar etmifl
olur (K12).
Kaynak kiflilerin belirttiklerine göre avc›ya ya da avlanmaya yard›mc› olan kafes kekli¤i ve av köpe¤i gibi hayvanlara nazar de¤mesi sonucunda av›n tutulaca¤› tespit edilmifltir. Nazar
de¤mesi sonucunda av tutulmas›nda avc›n›n do¤aya ya da ava
karfl› bir sayg›s›zl›¤›, yanl›fl herhangi davran›fl› olmad›¤› tespit
edilmifltir. Buradaki av tutulmas›na sebep olan fley ço¤unlukla
di¤er kiflilerin imrenme ya da k›skançl›k gibi hislerinden kaynakl› oldu¤u, kimi zaman avc›n›n da kendi kendisine nazar
de¤direbildi¤i anlafl›lmaktad›r.
Nazar inanc› ve nazar› ortadan kald›rmaya yönelik dinî ve
büyüsel uygulamalar, geçmiflten günümüze hemen her toplumda önemli bir yer edinmifltir. Eski Türk boylar›nda da nazardan
korunmak veya kurtulmak amac›yla kurt difli, ay› ya da kartal
t›rna¤› gibi nesnelerin, tafl ya da bitkilerin t›ls›m amaçl› kullan›ld›¤›; çocuklar›n kötü iyelere ve göz de¤mesine karfl› ilaçla efsunland›¤›; hatta ba¤, bostan gibi yerlere korkuluk (abak›) ve
nazarl›k (kösgük) dikildi¤i; at›n boynuna nazarl›k olarak “moncuk” denilen bir tafl ve bir çeflit muskan›n tak›ld›¤› kaynaklardan edinilen bilgiler aras›ndad›r (‹nan, 1976: 208-209; Tanyu,
1992: 503; Araz, 1995: 171-172).
Nazar ile ilgili inan›fllar, ‹slamiyet'in kabulünden sonra
Anadolu'ya da tafl›nm›flt›r. Mersin'deki avc›lar aras›nda nazar
inanc› oldukça yayg›nd›r. Asl›nda avc›n›n geçici olarak av becerisini kaybetmesinin belirli nedenleri vard›r. Buna göre kulland›¤› av tüfe¤i avc›n›n fizikî özelliklerine uygun olmayabilir, av
bölgesi co¤rafî özellikleri bak›m›ndan zorlu olabilir ya da avc›n›n av s›ras›ndaki psikolojisi avlanmaya uygun de¤ildir. Ancak
188 • Av Kitab›
avc›, gerek kendisinden gerekse çevresel faktörlerden kaynakl›
zorluklara ba¤l› olarak avlanamad›¤› durumlarda, bu olumsuzlu¤un nedenini do¤aüstü güçlerle ya da kötü niyetli kiflilerde
var oldu¤una inand›¤› birtak›m mistik güçlerle aç›klama yoluna
gitmifltir.
3.2.2. Nazar›n Kald›r›lmas›yla ‹lgili ‹nanç ve Pratikler
Mersin halk kültüründe kendilerine, av köpe¤i ya da kafes
kekli¤ine nazar de¤di¤ine inanan avc›lar, nazar› kald›rmak için
sa¤alt›m konusunda özel yetenekleri oldu¤una inan›lan kiflilere
baflvurarak birtak›m büyüsel uygulamalarla ya da dua okutma,
muska yazd›rma gibi dinî içerikli yöntemlerle nazar› kald›rma
yoluna gitmifllerdir.
Yörede nazar›n kald›r›lmas› için en s›k karfl›lafl›lan yöntem
se¤ (sey) s›vatma ritüelidir. Halk aras›nda se¤ olarak bilinen flap
tafl›, do¤ada saf halde bulunan, renksiz ve kokusuz bir çeflit tuz
olup sa¤alt›m pratiklerinde yayg›n olarak kullan›lm›flt›r.
‹nceleme alan›ndaki kaynak kifliler se¤ s›vama ile ilgili afla¤›daki bilgileri vermifltir:
1. Av tutulmas›n› geçirmek için köyde se¤ s›vayan kad›nlar›n yan›na giderdik. Tüfe¤imizi elimize al›r kendimize se¤ s›vat›rd›k (K12).
2. Av› tutulan, av›na nazar de¤en bir kifli tüfe¤ini eline al›r,
se¤ s›vayacak kiflinin karfl›s›na oturur. Bu se¤ s›vama iflini bilen
kifli, avc›ya se¤ s›var. Yani se¤ tafl›n› avc›n›n önce bafl›nda, sonra s›ras›yla sa¤ omuz ve kolunda, sol omuz ve kolunda, s›rt›nda
üç kez “ihlas” suresini okuyarak gezdirir. Bu ifllemden sonra
se¤ tafl› atefle at›l›r. Ateflte eriyen tafl çeflitli flekillere bürünür, bu
flekillere bakarak kimin nazar› de¤di¤i konusunda çeflitli yorumlar yap›l›r. Se¤ tafl› ateflten al›n›r, so¤umaya b›rak›l›r, sonra
avc›n›n elinin içinde b›çakla çizilir ve parçalara ayr›l›r. Parçalanan tafl bir kap suyun içine at›l›r. Avc› bu sudan biraz içer, su-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 189
dan eline yüzüne sürer. Sudan al›n›p avc›n›n üzerine serpilir.
E¤er kab›n içinde biraz su kal›rsa bu su, ayak basmad›k bir yere dökülür (K12, K38).
3. O¤lumun av› tutuldu¤u zaman onu elinde tüfe¤iyle beraber bir sandalyeye oturturum ve se¤ s›var›m. Se¤ s›vamaya
bafllamadan önce “Elim benim elim de¤il, Fatma Ana’n›n eli”,
derim. Bunu dedikten sonra ifle bafllar›m. Se¤i kaynat›r›m. Se¤i
kaynatt›ktan sonra kaynam›fl suyu o¤lumun üstüne çalar›m
(serpmek) ve çalarken de “Kulhuvellahu” (‹hlas Suresi) okurum. Bu duay› üç defa okurum. Daha sonra se¤i elime al›r›m, b›çakla üç defa keserim. O¤luma se¤i yalat›r›m, ondan sonra av›
aç›l›r (K38).
Mersin'deki avc›lar aras›nda nazara karfl› yafll› bir kad›na
giderek dua okutma gelene¤i de mevcuttur. Ancak dua okumas› istenen kad›n›n eli harama uzanmayan, kötü söz konuflmayan, genellikle de yafll› kifliler olmas›na özellikle dikkat edildi¤i
görülmektedir.
‹nceleme alan›ndan bu konuda afla¤›daki bilgiler elde edilmifltir:
Bir keresinde hem bana hem de kekli¤ime nazar de¤di. Ben
gitti¤im avlarda av vuram›yordum. Kekli¤im de hiç ötmüyordu. Oturdu¤umuz mahallede bir kocakar› vard›. Bu kad›n bana
“Gel, ben seni okuyup üfleyeyim,” dedi. Ben onun evinin bahçesine vard›m. Elime kekli¤imi ald›m, o kad›n geldi dua okudu
üfledi. Sonra evinin içinden bir çanak su getirdi. Bu suyu hem
benim hem de kekli¤in üzerine üç defa serpti. Kad›n bana bunlar› yapt›ktan sonra kekli¤im ç›kt›¤›m ilk avda ötmeye bafllad›.
Böylelikle av›m aç›ld› (K41).
‹nceleme alan›nda nazar›n kalkmas› için dua okutma gelene¤inin yan› s›ra muska yazd›r›ld›¤› da dikkati çekmektedir:
190 • Av Kitab›
Tüfe¤im tutuldu¤u zaman bir hocaya muska yazd›r›r, bunu
tüfe¤imin üzerine asard›m. Muska tüfe¤in üzerinde bir gün boyunca kal›rd›, ondan sonra da tüfe¤imin av› aç›l›rd› (K24).
Avc›lar aras›nda nazara karfl› “nazarl›k” takma âdeti de
yayg›nd›r. Konuyla ilgili kaynak kiflilerden birisi flu bilgiyi vermifltir:
Eskiden av›m tutuldu¤u zaman da¤a ç›kar, çalt› dikeni toplard›m. Çalt› dikenini tüfe¤in üzerine asar, bir hafta bekletirdim. Ondan sonra ava ç›kt›¤›mda tüfe¤imin av› aç›lm›fl olurdu
(K39).
Yörede, av tutulmas›n› kald›rmak için nazarl›k kullan›lmas›n›n yan› s›ra nazar› de¤di¤inden flüphelenilen kifliden gizlice
para, çaput vb. eflyalar›n ya da ayakkab›s›n›n alt›ndan bir toz
parças›n›n al›nd›¤›, bu unsurlarla birtak›m büyüsel uygulamalara gidildi¤i de tespit edilmifltir. Konuyla ilgili kaynak kiflilerin
verdi¤i bilgiler flu flekildedir:
1. Av› tutulan birisi av›na kimin nazar etti¤ini bulur. Av›n›n
tutulmas›na neden olan kifliden fark ettirmeden cüzi miktarda
para ya da çaput vb. fleyler al›r. Bunu yapt›ktan sonra av›n›n aç›laca¤›na inan›r (K25).
2. Av›n aç›lmas› için av›na nazar eden kifliyi bulursun. Bu
kifliden s›k›lama çaputu (tüfek s›k›lamas› için bez) al›rs›n. Ald›¤›n çaputla tüfe¤ini s›k›lars›n yani bofla bir defa atefl edersin.
Bunlar› yapt›ktan sonra nazar kalkar (K28).
3. Nazar› de¤en insan›n ayakkab›s›n›n alt›ndan gizlice toz
al›n›r. Bu toz su dolu bir barda¤a ya da çana¤a konur. Bu bardaktaki ya da çanaktaki tozlu su çamur k›vam›nda olmaz, suyun
rengi çok az de¤iflir. Bu su nazar de¤en kifliye içirilir. Bu ifllem
yap›ld›ktan sonra nazar kalkar. Ben çocukken köyde ve oturdu¤umuz yerlerde (Gülnar-Korucuk, Silifke-Pazarkafl› Mahallesi,
Mut-Do¤anc› Mahallesi) böyle yaparlard› (K21, K25, K43).
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 191
Görüldü¤ü üzere Mersin'de avc›ya ya da avda yard›mc› konumundaki hayvanlara nazar de¤di¤ine inan›lmakta ve bu
olumsuzlu¤u ortadan kald›rmak amac›yla; “›. Se¤ s›vatma, ››.
Dua okutma, ›››. Muska yazd›rma, ›v. Nazarl›k takma, v. Büyüye baflvurma” fleklinde befl bafll›kta inceleyebilece¤imiz farkl› ritüellere baflvurulmaktad›r.
Kaynak kiflilerin verdi¤i bilgilerden de anlafl›laca¤› üzere
nazar de¤mesi durumunda gerek se¤ s›vama gerekse dua okutma ritüelinde dikkati çeken husus, avc›n›n beraberinde tüfe¤ini
ya da avlanmaya yard›mc› kufl vb. hayvanlar›n› da bulundurmas›d›r.
Avc›, av›n› kendi yönüne çekebilmek için kimi zaman çeflitli tuzaklar kurar. Bu tuzaklardan birisi de “kafes av›”d›r. Bu tuzak çeflidinde canl› olarak yakalanan difli ya da erkek keklik, bir
kafese konur, bu kafes av bölgesinde üstü otlarla kapat›larak belirli bir yere gizlenir. ‹nceleme alan›nda bu olaya “kekli¤i kurmak” ad› verilir. Kafeste bulunan keklik, ötüflüyle karfl› cinsten
di¤er keklikleri ça¤›r›r. Mersin'deki avc›lar kafes avc›l›¤›n›, hayvanlar›n tuza¤a düflürülerek avlanmas› nedeniyle inançsal aç›dan do¤ru bulmamakta, bununla birlikte geçmiflte bu yöntemi
uygulayan avc›lar›n da bulundu¤unu, kimi zaman avc›lar›n güzel sesli kekliklerine de nazar de¤ebildi¤ini belirtmifllerdir (Soysal, 2021: 117). Kekli¤in yan›nda av köpe¤ine de nazar de¤ebildi¤i düflüncesiyle, se¤ s›vatma ya da di¤er pratiklerde söz konusu hayvanlar›n da avc›n›n yan›nda yer ald›¤› tespit edilmifltir.
Se¤ s›vatma ya da dua okutma gelene¤inde baflvurulan kiflilerin kad›n olmas› da av›n aç›lmas› ile ilgili ritüellerde oldu¤u
üzere, dikkat çekici olup kökeni flaman âdetlerine dayanmaktad›r.
Avc›lar aras›nda, av›n aç›lmas› için hoca olarak tan›nan kiflilere muska yazd›r›p av tüfe¤ine asma gelene¤iyle de nazar›n
kald›r›lmaya çal›fl›ld›¤› görülmektedir. ‹slam dininin büyü, fal,
192 • Av Kitab›
boncuk, muska vb. fleyleri yasaklamas›na ra¤men Kur'an'›n herhangi bir bölümünün nazardan ya da di¤er baz› kötülüklerden
korunmak amac›yla halk aras›nda kullan›ld›¤› bilinen bir gerçektir. Bunda da Kur'an'›n Tanr› buyru¤u olarak do¤aüstü varl›¤›n sözü olarak kabul edilmesi etkili olmufl olmal›d›r. Burada
üzerinde durulmas› gereken husus, di¤er ritüellerden farkl› olarak muska yazd›r›lan kiflinin erkek olmas›d›r. Bu da dinî kimli¤i olan ve yöre insan›na dinî konularda rehberlik eden kiflilerin
genellikle erkek olmas›yla alakal›d›r.
‹nceleme alan›nda nazarl›k olarak “çalt›” ya da “çalt› dikeni” ad› verilen dikenli bir bitkinin kullan›lmas› da ilginçtir. Yörede çalt›n›n hem çiçe¤i hem çiçe¤inin içindeki tohumu hem de
gövde k›sm› nazarl›k olarak kullan›lmaktad›r (Gündüz Alptürker, 2020: 709).
Çalt›n›n çiçe¤i, içindeki yuvarlak tohumu göze benzetildi¤i
için “göz de¤mesi” sonucunda meydana geldi¤ine inan›lan nazarda kullan›ld›¤› düflünülebilir. Bu durumu J. Frazer'in “benzer benzeri etkiler” fleklinde özetlenebilen “benzerlik ilkesi”ne
göre aç›klamak mümkündür (Frazer, 1991: 10). Buna göre nazar
de¤diren gözün benzerini temsil eden çalt› bitkisi, etkisinden
kaç›n›lmak istenen fley yani özgün olan üzerinde etkileyici bir
güce sahiptir. Benzerlik ilkesine göre herhangi bir etki, onu taklit ederek tekrar elde edilebilir. Bu yolla avc› üzerinde kem göze dayal› olarak meydana geldi¤ine inan›lan olumsuz etki, göz
fleklinde çiçekleri olan çalt›dan yap›lm›fl nazarl›k arac›l›yla temsil edilen kifli üzerinde de ayn› etki b›rak›l›r, kem bak›fl sahibine
iade edilir. Avc› da daha önceki av becerisine yeniden kavuflmufl olur.
Av›na nazar de¤en kiflinin kendisine nazar de¤diren kifliyi
bulup o kifliden gizlice çaput, para veya ayakkab›s›ndan toz alarak büyüsel uygulamalara baflvurmas› ise James Frazer’›n belirtti¤i gibi “temas büyüsü” ile aç›klanabilecek pratiklerdir (Fra-
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 193
zer, 1991: 10). Buna göre birbiriyle iliflkisi bulunan ya da bir kez
dahi olsa temas etmifl fleyler, fizikî temas olmasa bile birbirlerini etkileyebilecek güce sahiptir. Mersin’deki avc›lar aras›nda da
nazar de¤dirdi¤ine inan›lan kiflinin herhangi bir eflyas›n›n al›n›p büyüsel uygulamalara tabi tutulmas›, parça bütün iliflkisine
dayanarak as›l kifli üzerinde etki b›rakmaya yönelik temas büyüsü örneklerindendir.
Anadolu’da en yayg›n inan›fllardan olan “nazar” inanc›,
Mersin’deki avc›lar› da etkisi alt›na alm›flt›r. Avc›l›k, yetene¤e
ve ekipman kalitesine dayanan bir u¤rafl olmakla birlikte inan›fla göre avc›lara, kafes kekliklerine ve av köpeklerine nazar de¤ebilmektedir. Avc›lar ve avc› yak›nlar› avc›l›k faaliyetine nazar oldu¤unu anlad›¤› vakit genellikle büyüsel pratiklere baflvurmufllard›r, bununla birlikte bu pratiklere dua okutma, muska yazd›rma gibi dinî uygulamalar da eklenmifltir. Bir baflka
deyiflle ‹slamiyet öncesi inanç sistemlerine ait inanç ve pratikler, ‹slami gelenekler ile bir arada uygulanarak nazar ortadan
kald›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Bu uygulamalar sonras› avc›lar›n
psikolojik olarak rahatlad›klar› ve av avlayabildikleri tespit
edilmifltir.
Sonuç
Mersin'de yaflayan avc›lar, kimi zaman mahsulünü kimi zaman mal›n› korumak ya da bir hobi olarak avc›l›k faaliyetlerinde bulunarak ata gelene¤i olan avc›l›¤› devam ettirmektedir.
Bununla birlikte “av tutulmas› / tüfek tutulmas›”, akabinde
av›n tekrar aç›lmas› ile ilgili inanç ve ritüellerde de görüldü¤ü
üzere avlanma eylemi s›ras›nda do¤adaki canl›lara ve av hayvan›na karfl› sayg›l› olma, do¤an›n dengesini bozacak davran›fllardan kaç›nma, orman iyelerine karfl› sayg›s›zl›k fleklinde nitelendirilecek hal ve hareketlerden kaç›nma vb. hususlar avc›lar›n
uymas› gereken temel kurallar aras›ndad›r. Aksi durumda kifli-
194 • Av Kitab›
nin bafl›na bir felaket gelece¤ine inan›lmaktad›r. Bu yönüyle avc›l›¤›n belki de ekonomik boyutu günümüzde geri planda kalm›fl olsa da manevî ve sosyal hayattaki anlam, önem ve ifllevi etkin bir flekilde varl›¤›n› devam ettirmifltir.
Mersin halk kültüründe avc›lar, kökeni ‹slamiyet öncesi eski Türk geleneklerine uzanan av ritüellerine uymakta, av›n bereketini kaç›rd›¤›na inan›lan eylemlerden uzak durmakta, bu
konuda olumsuz bir durumla karfl›lafl›lmas› durumunda ise genellikle orman, da¤ ya da av iyeleriyle ilgili eski Türk inan›fllar›nda, ayn› flekilde fiamanl›k gelene¤inde tespit edilebilen çeflitli pratikleri uygulama yoluna gitmektedir. Bu bak›mdan günümüz avc›l›k gelenekleri, özelde ise “av tutulmas› / tüfek tutulmas›” ad› verilen inan›fl çevresinde kümelenen ritüeller, kültürel bellekte iz b›rakm›fl pek çok arkaik kodu bünyesinde bar›nd›rmaktad›r. Bu özelli¤iyle Anadolu sahas› avc›l›k ritüelleri,
Türk kültür tarihinin geçmifl ile günümüz aras›nda ba¤ kurma
ifllevine sahip önemli bir miras› olarak de¤erlendirilmelidir.
Kaynaklar
Araz, R›fat (1995), Harput'ta Eski Türk ‹nançlar› ve Halk Hekimli¤i,
Ankara: AKM Yay›nlar›.
Bayat, Fuzuli (2005), “Sosyo-Ekonomik Ba¤lamda Avc›l›k Kültü ve
Av ‹yesi”, Folklor/Edebiyat, C.11, S.44, s.49-62.
Bayat, Fuzuli (2006), Ana Hatlar›yla Türk fiamanl›¤›, 3. b., Ankara:
Ötüken Neflriyat.
Bayat, Fuzuli (2010), Türk Kültüründe Kad›n fiaman, Ankara: Ötüken
Neflriyat.
Cafero¤lu, Ahmet (1972), “Türklerde Av Kültü ve Müessesesi”, VII.
Türk Tarih Kongresi Bildirileri, C.I, Ankara: TTK Yay›nlar›,
s.169-175.
Ç›blak, Nilgün (2004), “Halk Kültüründe Nazar, Nazarl›k ‹nanc› ve
Bunlara Ba¤l› Uygulamalar”, TÜBAR, S.XV, s.103-125.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 195
Durkheim, Emile (2005), Dinî Hayat›n ‹lkel Biçimleri, Çev. Fuat Ayd›n, ‹stanbul: Ataç Yay›nlar›.
https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/3603.pdf
Frazer, James G. (1991), Alt›n Dal, Dinin ve Folklorun Kökleri, C.I,
Çev. Mehmet H. Do¤an, ‹stanbul: Payel Yay›nevi.
Gündüz Alptürker, ‹mran (2020), “Somut Olmayan Kültürel Miras
Ba¤lam›nda Bir Amulet/Nazarl›k Örne¤i: Çalt›”, Teke, S.9/2,
s.706-717.
‹nan, Abdulkadir (1976), Eski Türk Dini Tarihi, ‹stanbul: KB Yay›nlar›.
Öncül, Kürflat (2009), “Türk Kültüründe Av Ceza ‹liflkisi”, Turkish
Studies, 4/3, s.1680-1688.
Potapov, L. (2012), “Altay Türklerinde Avc› ‹nançlar› ve Gelenekleri”, Çev. Atilla Ba¤c›, Karadeniz Black Sea, Y.4, S.15, s.179-200.
Soysal, ‹brahim (2021), Mersin Halk Kültüründe Av ve Avc›l›k,
MEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyat› Ana Bilim Dal› (Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi), Mersin.
fienocak, Ebru (2021), “Elaz›¤ Halk Kültüründe Avc›l›k, Keklik ve
Keklik Av›”, Do¤an Kaya Arma¤an›, 70 Yafl Hat›ras›, C.2, Ed.
Serhat Sabri Y›lmaz vd., Sivas: Vilayet Kitabevi, s.1251-1279.
Tanyu, Hikmet (1992), “Büyü”, TDV ‹slam Ansiklopedisi, C.6, s.501506.
U¤ur, Sait (2021), ‹çel Folkloru, C.I-II-III, Haz. Nilgün Ç›blak Coflkun-Mete Bülent Deger, Çanakkale: Paradigma Akademi.
Kaynak Kifliler
Kaynak kiflilerle ilgili bilgiler; “ad›-soyad›, do¤um y›l› ve yeri, ö¤renim durumu, mesle¤i, medeni hali ve ikâmeti” s›ralamas›
göz önünde bulundurularak verilmifltir:
K1: Bayram Ali fiahin, 1955, Elbeyli Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul,
çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Elbeyli Mh.
K2: Süleyman Eyce, 1931, Mollaömerli Mh./ Gülnar/ Mersin, okuma-yazma yok, çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Mollaömerli Mh.
196 • Av Kitab›
K3: Gani fiimflek, 1947, Zeytinçukuru Mh. / Mut/ Mersin, yok, çoban, evli, Zeytinçukuru Mh.
K4: Hüseyin Akuzun,1944, Mersin, ön lisans, inflaat teknikeri, evli,
Mersin.
K5: Seyit Gür, 1932, Gözne Mh./ Toroslar/ Mersin, ilkokul, hayvanc›l›k, bekâr, Gözne Mh.
K6: Hüseyin Ünal, 1954, Burhan Mh./ Akdeniz/ Mersin, yüksekokul, emekli, evli, Mersin.
K7: Ali ‹hsan Demir, 1963, Gencali Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul,
çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Gencali Mh.
K8: Mehmet Telli, 1944, Çaml›ca Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul, çiftçilik/hayvanc›l›k, evli, Çaml›ca Mh.
K9: ‹brahim Özkan, 1948, Yap›nt› Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul, çiftçilik/hayvanc›l›k, evli, Yap›nt› Mh.
K10: Ali Yeter, 1945, Tekeli Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul, çiftçilikhayvanc›l›k, evli, Tekeli Mh.
K11: Ertu¤rul Aday, 1941, Resul Mh./ Toroslar/ Mersin, ortaokul,
emekli, evli, Resul Mh.
K12: Mehmet Kaya, 1939, Malya Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul,
emekli, evli, Malya Mh.
K13: Mustafa Karakufl, 1974, Çaml›ca Mh./ Mut/ Mersin, lise, çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Çaml›ca Mh.
K14: Mehmet Ayd›n, 1954, Korucuk Mh./ Gülnar/ Mersin, ortaokul, emekli, evli, Akbelen Mh./ Toroslar/ Mersin.
K15: ‹brahim Do¤ru, 1942, Yeflilköy Mh./Mut/Mersin, ilkokul, çiftçilik, evli, Yeflilköy Mh.
K16: Hamdi Metin,1935, Çukurba¤ Mh./Mut/Mersin, ilkokul, çiftçilik, evli, Çukurba¤ Mh.
K17: ‹smail Tafl, 1950, Çiftçiler Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul, çiftçilikhayvanc›l›k, evli, Mut.
K18: Ramazan Ayd›n, 1983, Yeflilköy Mh./ Mut/ Mersin, lise, esnaf, evli, Mut.
Nilgün Ç›blak Coflkun & ‹brahim Soysal • 197
K19: Halil Aksun, 1947, Köprübafl› Mh./Mut/ Mersin, ilkokul, çiftçilik, evli, Köprübafl› Mh.
K20: Mahmut U¤ur, 1940, De¤irmendere Mh./ Silifke/ Mersin, ilkokul, çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, De¤irmendere Mh.
K21: Mustafa Soysal, 1970, Pazarkafl› Mh./ Silifke/ Mersin, lisans,
memur, evli, Mersin.
K22: Ayhan Serbest, 1975, Sar›veller Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul,
çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Sar›veller Mh.
K23: Ali Çavdar, 1955, Mut/ Mersin, ortaokul, çiftçilik-hayvanc›l›k,
evli, Mut.
K24: Abdurrahman Karaman, 1965, Mut/ Mersin, lise, esnaf, evli,
Mut.
K25: Abdullah Ifl›k, 1945, Çömelek Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul,
emekli, evli, Mut.
K26: Mümin Yaz, 1944, Burunköy Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul, hayvanc›l›k, evli, Burunköy Mh.
K27: Naile fiahin, 1955, Elbeyli Mh./ Mut/ Mersin, ilkokul, ev han›m›, evli, Elbeyli Mh.
K28: Ali Kemal Eren, 1934, Çukurba¤ Mh./Mut/Mersin, ilkokul,
çiftçilik, evli, Çukurba¤ Mh.
K29: Mustafa Bafltu¤, 1936, Mut/ Mersin, okuma-yazmas› yok, kasap, evli, Mersin..
K30: Perihan Karakufl, 1976, Çaml›ca Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul,
ev han›m›, evli, Çaml›ca Mh.
K31: Halil Çiftçio¤lu, 1933, Çiftçiler Mh./ Mut/ Mersin, okumayazmas› yok, çiftçilik, evli, Çiftçiler Mh.
K32: Ömer Cedit, 1944, Yeflilköy Mh./ Mut/ Mersin, okuma yazma
biliyor, çiftçilik, evli, Yeflilköy Mh.
K33: Mehmet Baldemir, 1954, Korucuk Mh./ Gülnar/ Mersin, ilkokul, çiftçilik-hayvanc›l›k, bekâr, Korucuk Mh.
K34: Mehmet Dalk›l›ç, 1942, Gülnar / Mersin, ilkokul, emekli, evli,
Gülnar.
198 • Av Kitab›
K35: Murat Atalay, 1975, Evren Mh./ Mut/ Mersin, ortaokul, çiftçilik, evli, Evren Mh.
K36: Mehmet Akça, 1931, Kayrak Mh./Gülnar/ Mersin, ilkokul,
çiftçilik, evli, Kayrak Mh.
K37: Mehmet Bozkurt, 1940, Evren Mh. / Mut/ Mersin, ilkokul,
çiftçilik-hayvanc›l›k, evli, Evren Mh.
K38: Ayfle Karakufl, 1940, Çaml›ca Mh./ Mut/ Mersin, okuma-yazmas› yok, ev han›m›, evli, Çaml›ca Mh.
K39: Zeycan Çömeleklio¤lu , 1962, Çömelek Mh./ Mut/ Mersin, lise, emekli, evli, Mut.
K40: ‹brahim Cedit, 1942, Yeflilköy Mh./ Mut/Mersin, ilkokul, çiftçilik, evli, Yeflilköy Mh.
K41: R›za fianl›er, 1937, Mut/ Mersin, ilkokul, bak›rc›, evli, Mut.
K42: Musa Deniz, 1975, Anamur/ Mersin, ortaokul, emekli, evli,
Mersin.
K43: fiahin Yüzbafl›o¤lu, 1940, Gülnar/ Mersin, ilkokul, emekli,
bekâr, Gülnar.