Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
4 pages
1 file
YAŞAM SİNEMA / SİNEMA YAŞAM : Yaşamın Metaforu Olarak Sinema; DİSİPLİNLERİN SONSUZ KESİŞİMİ/YAPI SÖKÜMCÜ OKUMALARIN GÖLGESİNDE, FİLM YAZIMLARI. Bir sinema-senaryo-öykü inceleme grubu aktivitesi olarak yapılmış denemeler. Sinemayı kendinde bir yaşam metaforu olarak, yaşamsal anlam bilimleriyle kesiştirerek, dün/bugün/yarın üçgeninde yaşama dair bir fal açılabilir mi sorusuna aranan yanıtlar.. YAŞAM SİNEMA / SİNEMA YAŞAM : Yaşamın Metaforu Olarak Sinema; kendi tarihiyle dışsalın kurgusu/yaşamın ve var oluşun tanımında, mekanın kuruluşu/zamanın yıkılışında, toplumsalın kendisi/sosyolojinin mimarisinde , ekonomun "sine"si politiğin/"ması"nda, felsefenin derini/edebiyatın eriminde, şiirin perisi/sine-masal dünyanın büyülü evreninde... DİSİPLİNLERİN SONSUZ KESİŞİMİ/YAPI SÖKÜMCÜ OKUMALARIN GÖLGESİNDE, SİNEMASAL DÜNYADAN SİNEMESEL FİLM YAZIMLARI.
YAŞAM SİNEMA / SİNEMA YAŞAM : Yaşamın Metaforu Olarak Sinema; DİSİPLİNLERİN SONSUZ KESİŞİMİ/YAPI SÖKÜMCÜ OKUMALARIN GÖLGESİNDE, FİLM YAZIMLARI. Bir sinema-senaryo-öykü inceleme grubu aktivitesi olarak yapılmış denemeler. Sinemayı kendinde bir yaşam metaforu olarak, yaşamsal anlam bilimleriyle kesiştirerek, dün/bugün/yarın üçgeninde yaşama dair bir fal açılabilir mi sorusuna aranan yanıtlar.. YAŞAM SİNEMA / SİNEMA YAŞAM : Yaşamın Metaforu Olarak Sinema; kendi tarihiyle dışsalın kurgusu/yaşamın ve var oluşun tanımında, mekanın kuruluşu/zamanın yıkılışında, toplumsalın kendisi/sosyolojinin mimarisinde , ekonomun "sine"si politiğin/"ması"nda, felsefenin derini/edebiyatın eriminde, şiirin perisi/sine-masal dünyanın büyülü evreninde... DİSİPLİNLERİN SONSUZ KESİŞİMİ/YAPI SÖKÜMCÜ OKUMALARIN GÖLGESİNDE, SİNEMASAL DÜNYADAN SİNEMESEL FİLM YAZIMLARI.
Sümerler yazıyı, yazı da Sümerleri yaratmıştır desek abartı olmaz. Sıfırlı yılardan XIX. Yüzyıla kadar unutulmuş bir uygarlık iken, bulunan ve çözülen yazıtlar aracılığıyla insanlık yeniden bu uygarlıkla tanışmış oldu. 5300 yıl öncesinden gönderilen bir mektup gibi, çoğu kile kazınmış Sümer yazıtları, yazıya rağmen geçmişe gömülmüş bu ilklerin uygarlığından haberler getirdi. Sümercenin çözümüne katkı sağlamış ilk araştırmacılar bu dilin Altay dillerine olan yakınlığını gözden kaçırmamışlar ve bu dili tanımlamak için hep "Türkçe gibi" ifadesini kullanmışlardır. Kimi uzmanlar Türkçeyle olan bağlantısını seslendirmekten kaçınıp, bu dilin ne Hint-Avrupa ne de Sami dillerinden olmadığını söylemekle konuyu geçiştirmişlerdir. Gerçekten de Sümerce yapısal anlamda Altay dil ailesindeki dillerle oldukça fazla ortaklık barındırır. Ancak Altay dillerinin en belirgin örneği ve en geniş coğrafyaya yayılmış üyesi olan Türkçeyi Sümerce ile geniş çapta karşılaştıran olmamıştır. Kimi bireysel odaklanmalar örnekleyici ve açıklayıcı olsa da duygusal ve yanlı yorumlar durumun bilimselliğine yardımcı olmamıştır. Bu çalışma Saussure'de ifadesini bulan, dili dile anlattırma ilkesini kabul eder. Yapıda saklı dil doğasını dilbilimsel çözümlemelerle görünür ve anlaşılır kılmaya çalışır. Dilin kendi yapısında sakladığı tanıklıklara başvurmak ulaşılan sonuçların gerçekten yana ve sağlıklı olmasını sağlar. Bu çalışmamızda evrenin ve insanlığın üzerinde düğümlendiği ve bütün dünya dillerinde var olan bir sözcükten, (adam, adamu) yola çıkıp, iki dilin, Sümerce ve Türkçenin sözdizimsel ve biçimbilimsel buluşma noktalarını gerçek örnekler üzerinden çözümleyerek bu dillerde zaten var olanı görünür kılmaya çalıştık.
ÖZET 1 Ekim 1995 tarihinde yerel saat 17:57' de, Afyon ili Dinar ilçesinde orta büyüklükte bir deprem meydana geldi. 12 Ekim 1995 tarihindeki bilgilere göre deprem, 90 kişinin ölmesine ve 200 den fazla kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Depremde 4340 bina ağır hasar görerek oturulamaz hale gelmiştir. 3712 bina orta derecede ve 6104 bina hafif derecede hasar görmüştür. Bu olayda 10 trilyon TL den daha fazla maddi hasarın meydana geldiği tahmin edilmektedir. Deprem Araştırma Dairesi tarafından depremin magnitüdü, 5.9 olarak belirlenmiştir. Sismik moment ise 1.58 x 10 25 dynes/cm olarak saptanmıştır. Depremden hemen sonra kurtarma işlerine başlanılmıştır. Depremde 15 kişi yaralı olarak kurtarılmıştır. Anaşoktan önce magnitüdü 3.0'ın üzerinde öncü şokların olması nedeniyle halk dışarıda yaşamaya başlamış ve bunun sonucu olarak can kaybı az olmuştur. Dinar'daki yaşamı sağlayan hayati sistemlerinin hepsi depremden etkilenmiştir. Depremden hemen sonra elektrikler kesilmiş, su sistemi etkilenmiş ve hepsinden de önemlisi de PTT binası hasar görerek iletişim sistemi kısa süre için olsa bile kesilmiştir. Deprem, 55 km uzunlukta KB-GD doğrultusunda uzanan Keçiborlu-Dinar-Çivril fay hattının Dinar-Çivril arasında kalan 10 km'lik bir kısmını kırmıştır. Deprem ana kırığı her iki ucunda çatallanma göstermiştir. Yüzey faylanması, sağ yönlü doğrultu atım bileşenli normal faylanma özelliği göstermektedir. Deprem kırığı, fay boyunca ortalama 20-50 cm arasında düşey ve 5-10 cm arasında sağ yönlü doğrultu atımlar meydana getirmiştir. Deprem ana kırığının başlangıç ve bitiş noktaları ile hiposantr noktası geometrik ve mekanik olarak denetlenmiştir. B. Menderes nehri boyunca küçük ölçekte birkaç kum volkanı gelişmiştir. Deprem sonrasında, Dinarın 3 km kuzeyinde kırığın GD ucu yakınında bir hendek (trench) açılmıştır. Bu trench duvarlarında sadece 1 Ekim 1995 Dinar deprem kırığının izi gözlenmiştir. Bu fay izi boyunca trench duvarlarında yer alan birikinti yelpazesinin yatay tabakalı birimleri, 20 cm düşey olarak ötelenmişlerdir. Trench duvarlarında ne 1925 ne de 1875 de Dinar-Çivril arasında meydana gelen depremlerin izleri gözlenilmemiştir. Anaşokdan önce magnitüdleri 2.0 ile 4.7 arasında değişen 17 tane öncü şok kaydedilmiştir. Depremin dışmerkezi (episantrı), yüzey kırıkları ve hasar dağılımına göre Dinar'ın hemen 2-3 km kuzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Depremin aletsel koordinatı ise, 38.18 K-30.02 D olarak belirlenmiştir. Depremin odak derinliği 24 km olarak hesaplanmıştır. 1.10.1995 ile 15.11.1995 tarihleri arasında 1500 civarında artçı deprem kaydedilmiştir. Bu artçı depremlerden ML 3.0 olan deprem sayısı, yaklaşık 350 civarındadır ve bu depremler ana kırık boyunca yoğunlaşmışlardır. Deprem kırığı, muhtemelen içmerkezden (hiposantrdan) KB'ya doğru tek yönde ilerlemiştir. Anaşokun ve magnitüdü 4.0'dan büyük öncü ve artçı şokların odak mekanizması, sağ yönlü doğrultu atım bileşenli normal faylanmalar vermiştir. Deprem Araştırma Dairesi, Deprem Mühendisliği Şube Müdürlüğü tarafından işletilen ve Dinar Meteoroloji istasyonunda kurulu kuvvetli yer hareketi kayıdından, K-G yönde 275.29 gal, D-B yönünde 294.01 gal ve düşey yönde ise 111.10 gal maksimum ivme değerleri elde edilmiştir. Kuvvetli yer hareketin süresi 25 saniye olarak tahmin edildi. Artçı sarsıntıların yoğunlaşma yerleri, hasar dağılımları ve trench duvarlarındaki faylanma izi, bu deprem kırığının listrik bir faylanma modeline (patern) sahip olduğunu göstermektedir. ABSTRACT One moderate earthquake took place in Dinar, the province of Afyon, southwestern Turkey, at 5:57 p.m. local time on 1 October 1995. As of 12 the October 1995 the earthquake resulted in 90 people death and more than 200 injured. In this earthquake 4340 buildings heavily, 3712 moderately and 6104 slightly were damaged. According to local government the cost of property damage is estimated to be more than 500.000.
illegal translation of "Different Approaches to Male-Male Sexuality/Eroticism from Morocco to Uzbekistan". Although the Turkish translator&editor seems not to agree with my constructivist view he translated the complete book including the notes
CUMHURİYET'İN 100. YILINDA BALIKESİR'İN KÜLTÜREL BİRİKİMİ / BASIN VE YAYIN, 2023
4 Ocak 1935 tarihinde öğleden sonra 16.41’de Marmara Adası’nda 6.4 büyüklüğünde ve VIII yıkıcılığında bir deprem meydana gelmiştir. Deprem Marmara Adası batısında (40,64 N, 27,51 E) oluşmuştur. İlk günlerde gazeteler, depremin merkezini İstanbul’a 70 ila 200 km uzaklıkta olduğunu yazmışlar ve haberlerini İstanbul’u merkeze alarak yapmışlardır. Dönemin ulusal basınında deprem ancak 8 Ocak 1935 tarihinde yer almış, depremin asıl merkezinin Marmara Adası olduğu ise ancak bu bölgeyle iletişime geçilince anlaşılmıştır. 5 can kaybı ve büyük maddi hasara neden olan 4 Ocak 1935 Marmara Adası depremine dair detaylar, deprem anı ve sonrasında yaşanan süreçler, Ankara merkezli olarak yürütülen çalışmalar ve ülke çapındaki yardım toplama faaliyetleri gibi konular ulusal gazetelerden takip edilebilmektedir. İstanbul halkını büyük paniğe sevk eden depremle ilgili ulusal basında çok sayıda haber yer almıştır. Bu haberlerin yer yer abartılı dramatik unsurlara yer verdiği ve dezenformasyona neden olacak boyutta abartılar taşıdığı görülmektedir.
İnsan ruhunun karanlıklarında gezinen bir şiddet hikayesi… Amerika'da 1930'ların karanlık dinginliği yaşanmaktadır. Peşinde olan mafyadan kaçan güzel bir kadın olan Grace, barınmak amacıyla Colorado'da Dogville adlı küçük bir kasabaya sığınır. Dogville kasabasında yaşayan Tom, bir gece silah sesleri duyar ve Gangsterlerden kaçan Grace'le tanışır. Tom Grace'in saklanmasına yardım etmek için kasabalılarla konuşur. Grace kasabalılarla tanışır, kasabalılar onu tanımak için iki hafta süre verirler. Kasaba halkı geçmişinden kaçan bu güzel kadını kısa zamanda bağrına basar ve onun için üzülür. Dogville'de geçirdiği güzel günlerin ardından her şey değişmeye başlar. Kadının varlığı, köy halkı için büyük bir tehdit oluşturmaktadır ve kasaba sakinleri bu tehlike karşısında temkinli davranmak zorundadır. Grace günden güne bu kasabanın karanlık yüzünü keşfedecektir. Kıpırtısız bir hayat süren Dogville halkının hayatı birden bire kasabaya gelen bir kadınla değişiveriyor. Bu küçük coğrafyaya sığmayacak kadar tehlikeli bir kadın bu. Grace adlı kadının kasabada yaşamak için aldığı onaydan sonra yaşananlar ise ibret verici. Önceleri kadına ve bu yeni duruma karşı çekingen olan halk, aldıkları riskin de verdiği cesaretle Grace'den sonu gelmeyen isteklerde bulunmaya başlarlar. Lars von Trier'in şüpheci ve kışkırtıcı sinemasının özel örneklerinden biri olan Dogville, dağların arasında kalmış küçük bir Amerikan kasabasından tüme vararak Büyük Buhran'ın sıkıntılarıyla boğuşan Amerikan halkı portresi çizmeyi amaçlıyor. Tek mekan kullanımını yenilikçi bir şekilde yorumlayarak ortaya çıkardığı bu alegorik portre, sınırları kesin bir şekilde çizilmiş kasabalarına hapsolan halkın yabancılara karşı besledikleri şüpheyi, kini, bastırdıkları nefreti ve belli konulardaki kıskançlığı karakterler üzerinden beslerken, oldukça başarılı bir şekilde genel atmosfere de yaymayı başarıyor. Kasabanın gözlerden uzak olan her köşesinin aslında gözler önünde olması, Trier'in mekan tasarımını manipüle ederek yarattığı yenilikçi bir illüzyon olarak karşımıza çıkıyor. Dogville, açılış sekansıyla bu basit illüzyonu büyüterek, filmin merkezine alıyor ve izleyicisinin filmi hangi ön yargılarla izleyeceğine de ön ayak oluyor. İlk sahnede bir kroki çizimi gibi görünen Dogville kasabası, kameranın Elm Sokağı'na doğru yaklaşmasıyla birlikte bütün çıplaklığıyla kendini gösteriyor. Duvarların, kapıların, kilitlerin ve insanlara herhangi bir mahremiyeti vadeden hiçbir kavramın sembolik bir şekilde dahi temsil edilmediği bu kasabada kendilerine yetebilen ve huzurlu bir hayat süren Dogville halkı, bir gün Grace adında yabancı bir kadının (Nicole Kidman) kasabaya gelmesiyle neye uğradığını şaşırıyor. Grace'in gangsterlerden kaçtığını öğrendikleri anda ise misafirperver yüzlerini gösteriyorlar.
Bu metin, 28.12.2016 – 30-07-2017 tarihleri arasında İstanbul Modern’de izlenen Roger Ballen: Retrospektif sergisi için yazılmış, sergi kitabında yer almıştır.
IOSR Journals
British Journal of Middle Eastern Studies , 2024
Tạp chí Nghiên cứu Y học, 2021
הארץ, תרבות וספרות, 2021
18ª MIPE - MOSTRA INTEGRADA DE ENSINO, PESQUISA, EXTENSÃO E CULTURA , 2024
Histoire Antique et Médievale, 2013
arXiv (Cornell University), 2024
Academy of education and social sciences review, 2024
International Political Anthropology Vol. 7 (2014) No. 2 , 2020
Computer-Aided Design, 2019
American Journal of Physiology-Heart and Circulatory Physiology, 2021
MRS Proceedings, 2001
Magnificat Cultura i Literatura Medievals, 2020
Measurement, 2019
Acta Geologica Sinica - English Edition, 2016
Journal of Computational and Graphical Statistics, 2014