Academia.eduAcademia.edu

Babil Krallıgı Ve Hammurabi

Eski Babil Krallığının kurucuları Ammurlu göçmenlerdir. İlk olarak M.ö. 3. Binyılın sonlarında Arap çölünün çevresinde görülmüştürler ve daha sonrasında Mezopotamya’ya girmeye başlamıştırlar. Babil Krallığı M.ö 1894 ile M.ö. 1595 yılları arasında Mezopotamya da hüküm sürmüştür. 299 yıllık tarihi boyunca toplamda 11 kralın varlığı hakkında bilgimiz bulunmaktadır. Fakat 6. Kral olan Hammurabi’den önceki krallar hakkında fazla bilgimiz bulunmamaktadır. Hammurabi’den önceki az sayıda yazıttan anladığımıza göre fazla etkin olmayan krallar, kent surlarını inşa ettirmiş ve ekonomik devamlılığı sağlamak için kanallar açtırmışlardır. Kent Akad döneminde kurulmuştur daha sonrasında Eski Babil Krallığının kurulmasıyla Krallığın başkenti olmuştur. Hammurabi döneminde yaklaşık olarak 00 hektarlık bir alanı kaplamıştır. Bu dönemde kentin nüfusunun 200.000’e kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. Babil kentinin isim olarak anlamı ‘’Tanrı Kapısı’’dır. Kentte yapılan Arkeolojik kazılar daha çok geç dönem katmanlarında gerçekleştirilmiştir. Bundan kaynaklı Eski Babil Dönemine ait az sayıda mimari kalıntı ortaya çıkarılabilmiştir. Yeni Babil Döneminde kentteki höyük dolguları 25 metre yüksekliğine kadar ulaşabilmektedir.

Babil Krallığı Eski Babil Krallığının kurucuları Ammurlu göçmenlerdir. İlk olarak M.ö. 3. Binyılın sonlarında Arap çölünün çevresinde görülmüştürler ve daha sonrasında Mezopotamya’ya girmeye başlamıştırlar. Babil Krallığı M.ö 1894 ile M.ö. 1595 yılları arasında Mezopotamya da hüküm sürmüştür. 299 yıllık tarihi boyunca toplamda 11 kralın varlığı hakkında bilgimiz bulunmaktadır. Fakat 6. Kral olan Hammurabi’den önceki krallar hakkında fazla bilgimiz bulunmamaktadır. Hammurabi’den önceki az sayıda yazıttan anladığımıza göre fazla etkin olmayan krallar, kent surlarını inşa ettirmiş ve ekonomik devamlılığı sağlamak için kanallar açtırmışlardır. Kent Akad döneminde kurulmuştur daha sonrasında Eski Babil Krallığının kurulmasıyla Krallığın başkenti olmuştur. Hammurabi döneminde yaklaşık olarak 00 hektarlık bir alanı kaplamıştır. Bu dönemde kentin nüfusunun 200.000’e kadar ulaştığı tahmin edilmektedir. Babil kentinin isim olarak anlamı ‘’Tanrı Kapısı’’dır. Kentte yapılan Arkeolojik kazılar daha çok geç dönem katmanlarında gerçekleştirilmiştir. Bundan kaynaklı Eski Babil Dönemine ait az sayıda mimari kalıntı ortaya çıkarılabilmiştir. Yeni Babil Döneminde kentteki höyük dolguları 25 metre yüksekliğine kadar ulaşabilmektedir. Babil Krallığı Coğrafi Konumu Bağdat’ın 85 kilometre güneyinde bulunmaktadır. Orta Mezopotamya’da Fırat nehrinin her iki kenarında yer almaktadır. Babil Ülkesinin Sosyal Yapısı Babil Krallığının toplumsal yapısında Awilum, Muşkenum, Vardum şeklinde üç sınıfın var olduğu anlaşılmaktadır. Fakat temelde toprak sahipleri ve onlara bağlı olanlar şeklinde ikiye ayrılmaktadır ve Asker sınıfı yoktur. Din adamları özel statülere sahip değildirler. Avilum: Toplumdaki özgür kişileri temsil etmektedir. Bunlar toprak sahibi ve aile reisi olarak tanımlanabilirler. Muşkenum: Ne anlama geldiği hala tartışılmaktadır, fakat bu tanım Avilum’dan daha alt düzeyde özel bir grubun üyelerini ifade etmektedir. Kral bu gruba bakmakla yükümlüdür. Bu kişiler devlet ve kral hizmetinde çalışırlar ve karşılığında mal veya devredilemeyen arazii alırlar. Kanunlar Muşkenumları koruma altına almıştır. Muşkenumlar bakıldığı zaman devletin siyasi, ekonomik ve dini işlerinde çalışan memur sınıfını kastediyor olabilir. Vardum: Köle anlamına gelmektedir fakat bu tanım klasik köle anlayışından farklıdır. Borcunu ödemeyen yoksul erkek ve kadınlar kendilerini veya çocuklarını köle olarak satarlar, ya da alacaklılar tarafından alıkoyulurlardı. Az da olsa yabancı köle ticareti de mevcuttu. Kuzeyli Subarturlar tercih edilirdi. Ayrıca savaş tutsakları da kralın ve devletin kölesi sayılırdı. Babil’de kentliler için kentin oğulları anlamına gelen ‘’Maru alim’’ terimi kullanılmıştır. Babil’de Avilum ve maru alimlerin oluşturduğu puhrum denilen bir meclis bulunmaktadır. Bu meclis içerisinde şibutum olarak adlandırılan yaşlıların oluşturduğu özel bir danışma kurulu mevcuttur. Bu kurul yüksek olasılıkla etkin aile reislerinden oluşmaktadır. Otokratik bir yönetim sistimine sahip olan Babil toplumunun bu tür meclislere yetki vermesi ilginç bir idari yapıyı ortaya çıkarmıştır. Babil Ülkesinin Ekonomik Yapısı Eski Babil döneminde bir kölenin ortalama fiyatı 20 şekeldir. 1 şekel ortalama 8.33 gram gümüşe tekabül etmektedir. Ücretli İşçilerin ise yıllık kazancı 10 şekeldir, yani ortalama olarak 83,3 gram gümüş kazanmaktadırlar. Tarım işlerinde yarıcı denilen bir sistem de kullanılmaktadır. Bu sistem toprak sahiplerinden ürünün bir kısmını kendilerine bırakmak üzere arazi kiralanması ya da tohum, hayvan ve araç gereç kiralaması yapılmaktadır. Babil Kralları Kronolojisi Sumu-Abum M.ö. 1894 – M.ö 1881 Sumu-la-El M.ö. 1880 – M.ö 1845 Sabium M.ö. 1844 – M.ö 1831 Apil-Sin M.ö. 1830 – M.ö 1813 Sin-muballit M.ö. 1812 – M.ö 1793 Hammurabi M.ö. 1792 – M.ö 1750 Şamsu-iluna M.ö. 1749 – M.ö 1712 Abi-eshuh M.ö. 1711 – M.ö 1684 Ammiditana M.ö. 1683 – M.ö 1647 Ammisaduqa M.ö. 1646 – M.ö 1626 Şamsuditana M.ö. 1625 – M.ö 1595 Hammurabi Hammurabi M.ö 1792 – M.ö 1750 yılları arasında 42 yıl hüküm sürmüştür. Mezopotamya’nın en önemli figürlerinden biridir. Hırslı ve kararlı devlet adamı kişiliği ile bir imparatorluk yaratan Hammurabi günümüzde bile, kısasa kısas hukukunun temellerini oluşturduğu kabul edilen meşhur ‘’Hammurabi Kanunları’’ ile bilinmektedir. Hammurabi’nin kurduğu büyük devletin siyasi ve dini merkezi ‘’Tanrı kapısı’’ anlamına gelen Babil kentidir. İlk yıllarında henüz bağımsız bir yönetici konumunda değildir. Babil ve yakın çevresine hükmeden yerel bir bağlı bey olarak tanımlaya biliriz. Yıl isimlerinden yola çıkılarak, M.ö. 1787 yılında Uruk ve İsin’i aldığını ve M.ö. 1784’te Rapikum, Malgium’a karşı seferler düzenlediğini anlayabilmekteyiz. M.ö. 1783’teki bir sözleşmeye göre Hammurabi’nin Şamsi-Adad’ın bir bağlı kralı olduğunu anlamaktayız. Hammurabi Kanunları Toplamda 59 madde bulunmaktadır. Bu maddelerin içerisinde; cinayet, hırsızlık, borçlanma, haksız kazanç elde etme, yargıçların aldığı kararları yazılı bir şekilde kaydını tutması, yargıçların verdiği yanlış hükümler sonucu alacağı cezalar, tarımsal faaliyetler hakkında yapılabilecek olan ihmaller sonucu oluşabilecek zararlar veya iklimsel koşul ve şartlardan kaynaklı verimli geçmeyen hasat dönemi hakkında toprak sahibi ve yetiştirici için haklarını koruyucu kanunlar, toprakların kiracıya yönelik ve toprakları satın alan kişilere yönelik yazılı hak koruyucu kanunlar, subay veya erlerin savaş sonrası geri dönememesi sonucu topraklarının satılması sonucu eğer tekrar dönerse toprak haklarının geri iade edilmesi gibi toplumun haklarını ve toplum sosyal yapısını korumaya yönelik kesin hükümler içeren kanunları bulunmaktadır. 59 kanun içerisinde 13. Kanun yoktur çünkü 13 sayısı uğursuz olarak kabul edilmektedir. Hammurabi kanunlarının, günümüzde bile, kısasa kısas hukukunun temellerini oluşturduğu kabul edilir.