DOI: https://doi.org/10.29135/std.854357
Sanat Tarihi Dergisi, 30/1, Nisan|April, 2021, 497-535.
Araştırma | Research
NURUOSMANİYE CAMİSİ TAÇKAPILARI*
PORTALS OF NURUOSMANİYE MOSQUE*
Kasım İNCE**
Mustafa EKMEKCİ***
ÖZ
Nuruosmaniye Camisi, Osmanlı mimari geleneğindeki klasik çizgilerden
uzaklaşmanın başladığı ancak temelde yine klasik normlara bağlı kalınarak hareket edildiğini
gösteren bir geçiş dönemi örneğidir. Caminin ibadet mekânını oluşturan harimin, dört
büyük askı kemeriyle taşınan tek kubbeyle örtüldüğü benzer örnekler Osmanlı mimarisinde
daha önce de görülmüştür. Bunun yanında harim-avlu birleşiminin 15. yüzyıldan
itibaren Osmanlı camilerinde uygulanıyor olması yerleşim prensiplerinin korunduğunu
göstermektedir. Bu yönüyle, mimari geleneğin devam ettirildiği caminin, yarım oval plânlı
avlusu, 18. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren Osmanlı mimarisinde görülmeye başlayan
Batı menşeli sanat akımlarının, cami plânına tesirini gösteren ilk somut örneğidir. Avlunun
yarım oval formuyla Barok dönemin eliptik uygulamalarını hatırlatması, Avrupa’daki
Barok üslupla ilişkilendirilmiştir. Geleneksel ve batılı uygulamaların bir arada kullanıldığı
Camide benzer bir durum, taçkapılar için de söz konusudur. Plân olarak geleneksel şemayı
yansıtan taçkapılarda, süslemede, tamamen Barok karakterli örnekler tercih edilmiştir.
Taçkapılardaki bu değişim, yüzyılın ikinci yarısındaki örneklerin plânlarına da etki ederek,
bezemeci anlayışın daha ağır bastığı yeni tasarımlara yerini bırakacaktır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Mimarisi, 18. yüzyıl, Nuruosmaniye Camisi, Taçkapı,
Barok
* Bu çalışma, Prof. Dr. Kasım İnce danışmanlığında Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Sanat Tarihi Anabilim Dalı’nda 2020’de tamamlanan “XVIII. Yüzyıl İstanbul Yapılarında Taçkapılar” adlı
doktora tezinden faydalanılarak üretilmiş ve Pamukkale Üniversitesi BAP Koordinatörlüğü tarafından
2014SOBE018 numaralı doktora tez projesi olarak desteklenmiştir. İlgili birime çok teşekkür ederiz.
* This study derived from the PhD thesis titled “The portals in the eighteenth century İstanbul structures”
which was completed in 2020 under the supervision of Prof. Dr. Kasım İnce, in the Pamukkale University
- Institute of Social Sciences - Department of Art History. The study has been supported by the Scientific
Research Projects Coordination of Pamukkale Univ. We would like to thank the coordination department.
** Prof. Dr., Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Denizli.
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0002-8224-103X ♦ E-mail: kince@pau.edu.tr
*** Dr. Arş. Gör., Pamukkale Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü, Denizli.
ORCID ID: https://orcid.org/0000-0001-7138-8856 ♦ E-mail: mekmekci@pau.edu.tr
Geliş Tarihi | Received: 05.01.2021
Kabul Tarihi | Accepted: 10.04.2021
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
ABSTRACT
Nuruosmaniye Mosque, which was beginning to be built by the order of Sultan
Mahmud I’s order and completed after his death by his brother Sultan Osman III, is the
most important building of Ottoman Westernization Period architecture. Architects of the
complex, which includes a mosque, a sultan’s pavilion, a madrasa, a library, a tomb, a sebil,
a fountain, an imaret, and shops, are Mustafa Agha and his aide Simeon Kalfa. The mosque
has a planning scheme formed by the square-planned prayer area covered with a single
dome, the polygonal mihrab projection on the south wall, and the semi-oval courtyard
to the north. The traditional scheme imposed on the main body of the mosque and the
Baroque effect on the mihrab and courtyard wall; make the mosque an example that shows
traditional and westerner applications together. Nuruosmaniye Mosque is a transition era
example that started moving away from classical lines of Ottoman architectural tradition yet
abide by classical norms. The architectural design of the praying area consists of a square
planned section covered by a single dome carried by four great arches that had been seen
in Ottoman architecture before. Moreover, the implementation of merging the praying zone
with the courtyard since the 15th century shows that settlement principles were maintained.
From this aspect, while the mosque continues to reflect the traditional architecture, the
semi-elliptical planned courtyard of the mosque is the first concrete example of how
art movements originated in the West from the first quarter of the 18th century onwards
affected mosque plans. The semi-elliptical form of the courtyard that reminds the elliptical
implementations of the Baroque era has been related to the Baroque style in Europe.
A similar situation was observed on the portals of the mosque in which traditional and
western practices are used together. While portals reflect the traditional scheme in planning,
baroque characters are exclusively preferred in ornaments. The traditional scheme which
was constituted with side niches located on both sides of the side wings and the intrados of
the main niche is continued to be used. Although the plan is traditional, usage of baroque
style ornaments solely shows that classical and western implementations were evaluated
together. Horizontal moldings filled with baroque style ornamentations replaced intrados
filled with muqarnas. This innovation seen in decoration shows itself in the context of
architectural elements in the replacement of small columns by plasters corners on side
niches of the main niche. Especially preferring not to place the main niche on the design of
the inner court northern-side portal is a clear sign of change in the portal plans. In addition,
placing independent decorative columns on the front side of the same portal shows that it
had been influential on the other selatin mosques built after Nuruosmaniye Mosque. This
change and transformation regarding portal designs and plans tell us that portals in Ottoman
architecture were continued to be designed and implemented as they were treated in
traditional styles until Ottomans meet western affected art movements. The aforementioned
alterations started with Nuruosmaniye Mosque would affect other examples in the second
half of the century and give a place to designs with more ornamental styles.
Keywords: Ottoman Architecture, 18th Century, Nuruosmaniye Mosque, Portal,
Baroque
498 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Giriş
Cepheden taşıntılı, yan kanatlı, anıtsal görünüşlü ve dış cephenin en belirgin
unsuru konumundaki taçkapılar, Anadolu öncesi Türk mimari geleneğinin sürdürüldüğü
ögeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Anadolu’da, Osmanlı öncesi Türk mimarisinde,
dikdörtgen prizma kütleleriyle, hemen her tür yapı grubunda uygulanan taçkapılar, gerek
bezeme gerek biçimleniş açısından Orta Çağ Türk mimarisini tanımlayan unsurlardan biri
olmuştur1. Nitekim bu geleneğin, Osmanlı dönemindeki taçkapılarda da devam ettirildiği
izlenmekle birlikte, taçkapıların bir takım değişikliğe uğrayarak varlıklarını sürdürdükleri
görülmektedir.
Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde, daha çok camilerde görülen taçkapıların2,
ibadet mekânının kuzey cephesindeki son cemaat yeri ve avlu uygulamalarından dolayı
boyutları küçülmüş, fakat temelde birtakım özellikleri korunarak uygulama devam
ettirilmiştir3. 15. yüzyılın ortalarına doğru inşa edilen Edirne Üç Şerefeli Camisi (1437/38
– 1447/48)4 ile ortaya çıkan revaklı/şadırvanlı avlu uygulamasıyla, avlu cephelerinde
de taçkapılara yer verilmiştir. Özellikle mihrap, harim kuzey ve avlu kuzey taçkapısı
ekseninin takip edildiği bu kapılarda, abidevi şema korunmuştur. Ayrıca aynı yapının
harim kuzey taçkapısı haricinde, harimin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşeleri ile batı
cephesinde de taçkapılara yer verilmiştir. Tali girişler olarak nitelendirilen bu kapılar,
harim kuzey taçkapısı kadar olmasalar da, cephede belirgin biçimde, ancak daha sade ve
küçük olarak düzenlenmişlerdir.
16. yüzyılın başlarına tarihlenen İstanbul II. Bayezid Camisi (1501-05)5, Edirne
Üç Şerefeli Camisi ile başlayan revaklı avlu şemasını devam ettiren yapılardandır. Burada
erken dönemdeki avlu kuzey taçkapısının, avlu doğu-batı cephelerindeki taçkapılardan
daha anıtsal biçimde ifade edilmesinin dışına çıkılarak tüm avlu kapıları eşdeğer nitelikte
biçimlendirilmiştir6. Mimar Sinan’ın Hassa Mimarbaşılığında ortaya konan eserlere
bakıldığında ise geleneksel taçkapı tasarımının uygulanmaya devam edildiği görülmekle
birlikte çıraklık, kalfalık ve ustalık eserlerindeki anıtsal kapılarında, kronolojik bir gelişme
veya değişim yoktur7. Yüzyılın ikinci yarısında geleneksel taçkapı formu uygulanmaya
devam edilmiş ancak, Topkapı Kara Ahmet Paşa (1555)8, Eminönü Rüstem Paşa (155561)9, Fındıklı Molla Çelebi (1561-62)10, Edirnekapı Mihrimah Sultan (1566)11, Piyale
1 Ödekan, 1988, 521.
2 Çakmak, 2001, 14.
3 Ödekan, 1988, 521; Ödekan, 1993, 115-116; Çoruhlu, 1993, 200.
4 Aslanapa, 1965, 225; Harmankaya, 2017, 653.
5 Eyice, 1992, 45.
6 Ödekan, 1988, 521; Ödekan, 1993, 116.
7 Karademir, 2014, 491.
8 Eyice, 1989, 115.
9 Tokay, 2008, 291.
10 İyianlar, 2005, 243.
11 Eyice, 1994, 446.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
499
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Paşa (1573)12, Azapkapı Sokullu (1577-78)13, Üsküdar Şemsi Paşa (1580)14 Kazasker İvaz
Efendi (1585)15camilerinde bu uygulama tercih edilmemiştir16.
Osmanlı mimarisinin 17. yüzyıldaki taçkapı uygulamaları ise klasik dönemdeki
uygulamaların birer tekrarı niteliğindedir. Bu yüzyıl içinde inşa edilen Sultanahmet
Camisi (1609-20)17 ve Eminönü Yeni Camisi (1598-1663-64)18 kapılarında geleneksel
taçkapı şemasının kullanıldığı görülmektedir.
18. yüzyılın başlarında inşası tamamlanan Üsküdar Yeni Valide Camisi
(1708-1710)19’nin kapılarında da geleneksel şemaya bağlı kalınmıştır. Bir rical yapısı
olan Hekimoğlu Ali Paşa Camisi (1734-35)20 nin taçkapısında ise temelde geleneksel
tasarım tekrar edilirken, bezeme bağlamında hem klasik hem de batılı motifler bir arada
kullanılmıştır. Bu birliktelik Nuruosmaniye Camisi’nin taçkapılarında, plân olarak
geleneksel şemaya bağlı kalınmakla birlikte bezemede ise, tamamen batılı motiflerin
kullanılması şeklinde bir değişime uğramıştır. Yüzyılın ortalarından itibaren taçkapıların
sadece bezemeleri değil tasarımları da geleneksel biçimlerden uzaklaşarak, Batı tesirli
özgün örnekler şeklinde uygulanmaya başlamıştır.
Osmanlı mimarisindeki taçkapı tasarımı, Batı tesirli sanat akımlarıyla tanışana
kadar, geleneksel biçimleriyle yapılarda uygulanmaya devam etmişlerdir. 18. yüzyılın
ikinci yarısından itibaren taçkapıların geleneksel çizgilerde olmasa da çağdaş mimari
üsluplar içerisinde simgesel olarak yapılarda var olmaya devam ettiği görülecektir.
Nuruosmaniye Camisi
Osmanlı Batılılaşma Dönemi Mimarisi’nin en önemli yapısı olan Nuruosmaniye Külliyesi, Sultan I. Mahmud (1696-1754) tarafından verilen emirle, 29 Muharrem
1162 (M. 1749)’de yapımına başlanmış, padişahın ölümü üzerine bir müddet duran inşaat, yerine geçen Sultan III. Osman (1699-1757) tarafından 1 Rebiülevvel 1169 (M.
1755)’da tamamlanarak açılışının yapılmıştır21. Cami, hünkâr kasrı, medrese, kütüphane,
türbe, sebil, çeşme, aşhane – imaret ve dükkânlardan meydana gelen külliyenin mimarı,
Mustafa Ağa ve yardımcısı Simeon (Simon, Simyon) Kalfa’dır22. Külliyenin, dükkânlar
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
Tanman, 2007, 297.
Eyice, 1991, 309.
Karakaya, 2010, 529.
Aslanapa, 2004, 343.
Ödekan, 1988, 522.
Çobanoğlu, 2009, 497.
Çobanoğlu, 2013, 439.
Canca, 2003, 91; Gündoğdu, 2012, 117; Orman, 2013, 433; Özgüleş, 2016, 308.
Kuban, 1994, 43; Çobanoğlu, 1998, 169; Aslanapa, 2004, 443; Kuban, 2007, 524; Öz, 2015, 70.
Ayvansarâyî, 2001, 63; Kuban, 1954, 37; Kuban, 1994, 101; Öngül, 1994, 127; Eyice, 2007,
264; Öz, 2015, 111.
22 Öngül, 1994, 127.
500 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
haricindeki birimleri avlu içerisindedir. Külliyenin avlusuna, batıda Çarşıkapı Nuruosmaniye Caddesi’ne, doğuda Vezirhan Caddesi’ne açılan kapılardan ulaşılmaktadır. Bu
iki kapıyı birbirine bağlayan külliye avlusu içindeki yolun kuzeyinde cami, hünkâr kasrı,
kütüphane, türbe, güneyinde medrese ve imaret binaları konumlandırılmıştır (Plân 1).
Plân 1: Nuruosmaniye Külliyesi Plânı (Neftçi, 1996, Şek. 2)
Cami, kare şeklinde, 25 m. çapında tek kubbeyle örtülmüş harim ile güney duvarındaki poligonal mihrap çıkıntısı ve kuzeyindeki yarım oval avlunun oluşturduğu plân
şemasına sahiptir23 (Plân 2). Harimin kuzeyindeki avlunun oval biçimi ve caminin güney
duvarındaki poligonal mihrap çıkıntısı, Osmanlı mimarisinde daha önce örneği olmayan
uygulamalardır. Bunun yanında kemer formları, sütun başlıkları ve bezemelerdeki motif
tercihlerine bakıldığında, Osmanlı klasik dönem uygulamalarından farklı bir yaklaşımın,
Barok üslubun hâkim olduğu görülmektedir24. Caminin ana kütlesinde korunan geleneksel şema ile avlu ve mihrap duvarındaki barok etki, camiyi hem geleneksel hem de batılı
uygulamaların bir arada kullanıldığını gösteren bir örnek haline getirir. Benzer bir durumla caminin taçkapılarında da karşılaşılmaktadır. Taçkapı plânlarında görülen geleneksellik, bezemede yerini tamamen barok etkili motiflere bırakmıştır.
23 Eyice, 2007, 265; Aslanapa, 2004, 456.
24 Ödekan, 1995, 384.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
501
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Plân 2: Nuruosmaniye Camisi Plânı (Neftçi, 1996, Şek. 1)
Yüksek bir bodrum kat üzerine inşa edilen caminin, harim, doğu-batı ve avlu
taçkapılarına, külliye avlusundaki merdivenlerle ulaşılmaktadır. Şadırvansız olarak
düzenlenen revaklı avlunun mihrap ekseninde ve doğu-batı cephelerinde taçkapılara
yer verilmiştir. İbadet mekânına, beş gözlü son cemaat yerinin merkezindeki, harim
kuzey taçkapısı ile caminin doğu-batı cephelerindeki daha sade tutulmuş taçkapılardan
ulaşılmaktadır. Ayrıca caminin güneydoğusunda hünkâr mahfiline ulaşmayı sağlayan
rampa taçkapısı da bulunur.
İç Avlu Kuzey Taçkapısı
Oval plânlı revaklı avlunun, kuzey cephesini oluşturan dışbükey kütlesinin
ortasına yerleştirilmiştir (Çiz. 1, Fot. 1)25. Tamamen mermer malzemeli taçkapının,
revaklı avluya bakan yüzünde (arka yüz), kapı açıklığı kemer köşelikleri yukarısında,
dikdörtgen kartuş içerisinde iki satırlık yazı yer almaktadır (Fot. 2). Celi sülüs hatlı yazı,
Hattat Mumcuzade Muhammed bin Ahmed26’e aittir.
Taçkapının hem dış avluya hem de iç avluya bakan her iki cephesinde de
sütun, pilastr ve silmelerle oluşturulan kompozisyon hâkimdir. En yukarıda, silmelerle
kademelenerek dışarıya taşırılan saçak, taçkapıyla bir bütün halindedir (Fot. 3).
25 Taçkapı plân ve cephe çizimlerinde Vakıflar Genel Müdürlüğü dijital arşivinden faydalanılmıştır.
26 Neftçi, 1996, 9.
502 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Taçkapıyı yanlardan sınırlayan düz gövdeli pilastrlar, postamente
benzeyen kaide üzerinde
yükselerek, üç cepheli bir
başlıkla sonlanmaktadır.
Yüzeyi
yivlendirilmiş
başlıklarda, kıvrılarak sarmal haline gelmiş stilize
yapraklar arasına, iri inci
taneleri yerleştirilmiştir
(Fot. 4). Bu başlıkların
hemen üzerinden başlayan, tabakalaşarak dışa
taşkın biçimde genişleyen içbükey, dışbükey ve
düz silmeler, en yukarıda
kornişe kadar uzanmakta
ve burada pilastr başlığının yüzeyden yaptığı taşıntıyı tekrar etmektedir.
Pilastrların kapı açıklığı
yönündeki iç kısımlarında dekoratif bağımsız
sütunlara yer verilmiştir.
Bu sütunlar, yarısı duvara gömülmüş silindirik
kaideye, profilli metal
bilezik ile oturmaktadır.
Silindirik gövdeli, tek
parça mermerden oluşan
sütunlar, kapı açıklığını
“U” biçiminde çevreleyen
silmelerin üst kenarıyla
aynı seviyede metal bilezik ve onun yukarısındaki
başlıkla sonlanmaktadır.
Sütun başlıkları kapı açıklığına doğru 45° lik açıyla çevrilmiş vaziyettedir.
Aşağıdan yukarıya doğru
genişleyen başlık, yüzeyi
Çizim 1: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapı Plânı
(Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nden İşlenerek)
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
503
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
yivlendirilmiş iç bükey bölüm ile onun yukarısındaki iri inci tanelerinden oluşan bir sıra
ve bunun yukarısında, köşelerde sarmal şeklini almış, ortada stilize edilmiş akant yapraklarından oluşmaktadır. Taçkapının revaklı avluya doğru taşıntı yapan arka cephesinin
kenarlarındaki düz gövdeli pilastrlar, aşağıda postament benzeri bir kaide üzerinde oturmakta, yukarıda ise sade bir başlıkla sonlanmaktadır. Başlığın hemen üzerinde baluster
formundaki dekoratif unsura yer verilmiştir. En yukarıya, kapaklı kâse biçimindeki tepe
babası konulmuştur (Fot. 5).
Taçkapı ön cephesindeki pilastrların iki kenarında, iç ve dışbükey hareketle
kademelenen silmelere yer verilerek, bulundukları yüzeyle bağlantılarının daha yumuşak
olması sağlanmıştır. Pilastrların iç kenarındaki silmeler aynı zamanda bağımsız dekoratif
sütunlar ile kapı açıklığını ve onun da üzerindeki frize benzeyen düzenlemeyi ters “U”
biçiminde çevrelemektedir. Aynı durum düz, içbükey, dışbükey ve topuk silmenin
oluşturduğu silme takımıyla kapı açıklığı ve kemer köşelikleri için de geçerlidir. Burada
dikkat çekici bir durum ise kapı sövesinin yanındaki içbükey silmenin yüzeyinin, söve
başlığı hizasına kadar yatay konumlandırılmış yüzeysel nişciklerle doldurulmuş olmasıdır.
Taçkapının arka cephesinde ise kapı açıklığı ile kitabeliği üç yönden çevreleyen kare
kesitli düz ve çubuk silmeler, zeminde, kapı açıklığına kadar sürdürülmüştür. Bu silme
takımının arasında yatay konumlandırılmış damla motifleriyle bir bordür oluşturulmuştur.
Silmelerin, birbiri üzerine getirilerek katmanlaştırılmasıyla oluşturulan konsol benzeri
çıkıntılar, taçkapı cephesini üç yatay bölüme ayırmıştır.
Nuruosmaniye Cami avlu kuzey taçkapısının ön yüzünde, geleneksel taçkapı
cephelerindeki kavsaranın konumlandırıldığı seviyeyle benzer bir yükseklikte27, doğan/
batan güneş motifine yer verilmiştir (Fot. 6). En dıştan, yuvarlak kemerle çevrelenen
motifin kemer köşelik yüzeyleri boş bırakılmıştır. Motif, sütun başlıkları arasındaki frizin
yukarısında, friz ise kapı açıklığını “U” biçiminde çevreleyen silme takımının hemen
üzerinde yer almaktadır. Frizde, sütun başlıklarının boyun kısmındaki bilezikten en
yukarıdaki abaküsüne kadar olan düzenleme tekrar edilmiştir.
Taçkapının her iki cephesinde de kapı açıklığı, eliptik kemer28 şeklinde
düzenlenmiştir. Tek parça mermerden oluşan sövenin eliptik kemerle buluştuğu
noktada, aşağıdan yukarıya doğru genişleyen, içbükey ve düz profillere sahip başlıklar
bulunmaktadır. Başlıkların üzerindeki izlerden, yüzeyine açılmak istenen yivlerin yarım
kaldığı anlaşılmaktadır. Taçkapının arka cephesinde ise ön yüzden farklı olarak, kemer
köşeliklerinin hemen yukarısındaki kitabelik dikkati çekmektedir. Ayrıca taçkapının ön
yüz söve başlıklarındaki yarım bırakılan yivler, arka yüzündeki başlıklarda da mevcuttur.
Taçkapının, ön ve arka yüzündeki kapı açıklıkları arasında kalan ve avluya doğru
taşıntı yapan dikdörtgen kütlesinin üzeri, düz örtüyle kapatılmıştır. Kapı açıklığı örtüsü
olarak nitelendirilen bu bölümün yüzeyi, kenarlarda içbükey ve kare kesitli silmelerle
kademelenerek, içeriye doğru çökertilmiştir (Fot. 7). Bunun sonucunda, merkezde
27 Ögel, 1996, 41.
28 Arseven, 1965, 1008.
504 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
oluşturulan dikdörtgenin iç köşelerinde “S” ve “C” kıvrımlarından oluşan stilize bitkisel
motife yer verilirken ortası boş bırakılmıştır.
İç Avlu Güneybatı Taçkapısı29
Caminin son cemaat yeri ile yarım oval plânlı avlu revaklarının birleştiği
güneybatı köşede yer alan taçkapısıdır (Çiz. 2, Fot. 8). Taçkapının hem ön hem arka
yüzünde, tamamen mermer malzeme kullanılmıştır. Kapı açıklığını oluşturan eliptik
kemerin köşeliklerinin hemen yukarısında, dikdörtgen kitabe bulunmaktadır (Fot. 9).
Kur’an-ı Kerim 6/24. ayete yer verilen30, celî sülüs hatlı kitabenin çerçeve ve harflerinde,
altın yaldız rengi kullanılmıştır. Bunun yanında, taçkapı kavsarasının yukarısında yer alan
dikdörtgen kartuş, yüzeyi boş bırakılan kitabelik şeklinde tasarlanmış ve yanlardan ters
armûdî formdaki kaidelerin üst üste getirilmesiyle sınırlandırılmıştır. Taçkapının revaklı
avluya bakan cephesinde de kitabeye yer verilmiştir. Eliptik kemerli kapı açıklığının
yukarısındaki iki satırdan oluşan dikdörtgen kitabede, caminin banisi hakkında verilen
bilgiler celî sülüs hatla yazılmıştır (Fot. 10). Hattat Mumcuzade Muhammed bin Ahmed
tarafından yazılan kitabenin31 çerçeve ve harflerinde, altın yaldız rengi kullanılmıştır.
Taçkapı, sütun/pilastr, silme, kavrasa, köşe pilastrları, tepelik/taç (arka yüz), yan
nişler ve kapı açıklığından oluşan tasarıma sahiptir.
Taçkapı ön yüzünün cepheden dışarıya taşan kütlesi, yanlardan, dekoratif gömme
sütunlarla sınırlandırılmıştır. Bu sütunlar, en aşağıda postament benzeri gömme bir altlık
ve bu altlığın üzerindeki başka bir dekoratif altlık32 üzerine, kaideyle birlikte oturmaktadır.
Yivsiz, silindirik gövdeye sahip olan dekoratif gömme sütunlar, yukarıda, kavsara
köşeliği üst hizasında gömme başlıkla sonlanmaktadır. Bilinen mimari düzenlerden
herhangi biriyle doğrudan örtüşmeyen bu sütun başlıklarının, serbest kompozit şeklinde
tanımlamaları bulunmaktadır33.
Taçkapının ana niş yan kanatları iç köşesinde, aşağıdan yukarıya doğru bakıldığında birbiri üzerine yerleştirilmiş kaideli ve başlıklı iki pilastr bulunmaktadır. Bu iki
pilastrın arasındaki içbükey silmelerle oluşturulan konsol benzeri çıkıntı, taçkapıyı yatay
olarak iki bölüme ayırmaktadır. Altta kalan bölümde kapı açıklığı, yan nişler, köşe pilastrları ve kitabe bulunurken üstte barok karakterli süslemelerle oluşturulmuş kavsara ve
bu kavsarayı iki köşeden sınırlayan başlıklı ve kaideli pilastrlar bulunmaktadır. Taçkapı
ana niş yan kanatlarının iç köşelerindeki pilastrlar, dekoratif gömme sütunların oturtul29 Caminin iç avlu güneybatı taçkapısı ile aynı eksen üzerinde yer alan iç avlu kuzeydoğu
taçkapısının kompozisyonları aynıdır. Sadece kitabeler noktasında farklılık gösteren bu
taçkapılarda, tekrara düşmemek adına güneybatı taçkapısının anlatımına yer verilmiştir. İç avlu
kuzeydoğu taçkapısı detayı için Ekmekci, 2020, 120-127.
30 Neftçi, 1996, 10; Neftçi, 2016, 105.
31 Neftçi, 1996, 9; Neftçi, 2016, 105.
32 Altlığın yüzeyindeki düzenlemeden dolayı Ögel bunlardan “içleri dolu baldaken” olarak
bahsetmektedir. Ögel, 1996, s.43.
33 Ögel, 1996, 43.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
505
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
◄ Çizim 2: Nuruosmaniye Camisi İç
Avlu Doğu Taçkapı Plânı (Vakıflar Genel
Müdürlüğü Arşivi’nden İşlenerek)
duğu postament benzeri altlık ile aynı
yükseklikte, ancak daha ensiz tasarıma
sahip bir başka altlığın üzerine oturtulmuştur. Köşe noktada bulunmaları sebebiyle sadece iki cephesinin düzenlendiği
pilastrlar yukarıda, kavsara başlangıcı
alt hizasında akant yapraklarından oluşan bir başlıkla sonlanmaktadır. Başlığın
hemen üzerinde, ters armûdî formlu bir
kaide, bunun da üzerinde kaideli kum
saati formundaki bir başka düzenleme
yer alır. Köşe pilastrının üzerindeki diğer
pilastr ise yivsiz, düz gövdeli olup yukarıda kavsara tepe nişi seviyesinde, yüzeyi
yivli bir başlıkla tamamlanır. Kavsaranın
yukarısında yüzeyi boş bırakılmış kitabelik bölümü, yanlardan, ters armûdî
formlu kaide ve bunun üzerindeki kaideli kum saatinden oluşan düzenlemeyle sınırlandırılmıştır. Taçkapının revaklı
avluya bakan arka cephesinin genişliğini
sınırlandıran pilastrlar, postament benzeri gömme bir altlık üzerine, kaideyle
birlikte oturmaktadır. Pilastrlar, yukarıda
silmelerle oluşturulan konsol benzeri çıkıntının altında başlıkla sonlanmaktadır.
Taçkapının revaklı avlu yönüne bakan arka cephesinin en yukarısında, tepelik/taca yer verilmiştir (Fot. 11).
“S” “C” kıvrımları ile kabartma bitkisel
süslemelerden oluşan tepelik/taç, genel
hatlarıyla üçgen formuna yakındır. Tepe
noktasındaki stilize deniz kabuğunun iki
yanındaki eğimli kenarların üzerinde,
meyve tabağı ile taçkapıların arka cephelerinde görülen, pilastrların en üst kısmındaki tepe babalarının küçük örnekleri
bulunmaktadır.
506 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Taçkapının ön ve arka cephesinde, içbükey ve çubuk silmenin oluşturduğu
takım, kapı açıklığı kemeri ile yukarısındaki kitabeyi üç yönden çevreleyerek, zeminde
kapı açıklığına kadar sürdürülmüştür. Bunlardan içbükey silmenin yüzeyi, küçük niş ve
damla motifleriyle doldurularak hareketlilik kazandırılmıştır. Taçkapının ön cephesindeki
yatay bölümlenme ise geniş içbükey ve bunun üzerindeki düz silmelerle sağlanmıştır.
Taçkapının arka yüzünde, tepelik/tacın altındaki konsol benzeri çıkıntıya, içbükey silme
ile geçilmiştir.
Taçkapının aşağıdan yukarıya doğru daralan, yarım daire kesitli kavsarası, sekiz
sıra, barok karakterli süslemelerle doldurulmuştur34 (Fot. 12). En üstte tepe nişi dilimli
bir şekilde tamamlanmaktadır. Kuşatma kemeri bulunmayan kavsaranın köşelikleri,
düz yüzeylerden oluşmaktadır. Köşeliklerin kavsara ağzına rastgelen kısımlarında,
kavsaranın içini şekillendiren eğrisel hatlar tekrar edilmiştir. Bunun yanında, bu eğrisel
hatlar, içbükey silmelerle kademelendirilerek konturları belirginleştirilmiş ve en alt
ucunda püskül motifine yer verilmiştir.
Taçkapı ana niş yan kanatlarında karşılıklı olarak yerleştirilen yan nişler,
yarım daire formunda olup, yüzeyi “S” profilli kıvrımlarla oluşturulmuştur. Yarım
kubbe biçiminde kavsaraya sahip olan yan nişlerin35 cepheleri, konsol benzeri çıkıntılı
silmelerle, üç yatay bölüme ayrılmıştır. Bunlardan en altta kavsara, ortada kitabelik ve en
yukarıda alınlık yer almaktadır. Yan niş kenarlarında yer alan pilastrlar, yukarıda alınlığın
altına kadar uzanmaktadır.
Taçkapının ön yüzündeki kapı açıklığı eliptik kemer, söve başlığı ve söveden
oluşmaktadır. Tek parça mermerden oluşan sövelerin kemerle birleştiği kısımlarda,
sadece iki cepheli olarak düzenlenen, yüzeyi yivli başlıklara yer verilmiştir. Taçkapının
ön ve arka yüzündeki kapı açıklığı arasında kalan dikdörtgen bölümün üzeri düz örtülü
olup kenarlardan silmelerle kademelenerek içeriye doğru çökertilmiştir. Yüzeyinde
oluşan dikdörtgen çerçevenin köşelerinde bitkisel süslemelere yer verilirken ortası boş
bırakılmıştır.
Harim Kuzey Taçkapısı
Taçkapı, harim kuzey duvarında, beş gözlü son cemaat yerinin ortasında, mihrap
ekseninde yer almaktadır (Çiz. 3, Fot. 13). Tamamen mermer malzemeden inşa edilen
taçkapının dilimli kemer formundaki kapı açıklığının yukarısında, hattat Rasim Efendi
tarafından celî sülüs hatla yazılmış Kuran-ı Kerim 4/103. ayetinin bir kısmı bulunur36
(Fot. 14).
Taçkapı, pilastr, silme, kavrasa, köşe pilastrları, yan nişler ve kapı açıklığının
oluşturduğu bir tasarıma sahiptir. Ana niş yan kanatlarının köşesinde, üst üste yerleşti34 Kavsaranın detaylı anlatımı için Bk. Ekmekci, 2020.
35 Avlunun kuzeydoğu taçkapısında bu kısımlar sivri kemer kavsaralıdır.
36 Neftçi, 1996, 7.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
507
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
►
Çizim 3:
Nuruosmaniye Camisi Harim Kuzey
Taçkapı Plânı (Vakıflar Genel
Müdürlüğü Arşivi’nden İşlenerek)
rilmiş iki pilastr, taçkapının genişlik ve yüksekliğini sınırlandırmaktadır. Pilastrlar, aynı
zamanda başlıklarının hemen yukarısında,
içbükey silmelerle oluşturulan konsol benzeri çıkıntılarla, taçkapıyı yatay olarak iki
bölüme ayırmaktadır. Bunlardan alt bölümde
kapı açıklığı, yan nişler, köşe pilastrları ve
kitabelik bulunurken üst bölümde barok karakterli bezemelerin oluşturduğu kavsara ile
bu kavsarayı yanlardan sınırlandıran kaideli,
başlıklı pilastrlar bulunmaktadır. Alt bölümde kalan pilastr, ana niş yan kanatlarının köşelerine, postament benzeri altlık üzerinde,
kaideli, başlıklı olarak, geleneksel taçkapı
tasarımdaki sütuncelerin konumlandırıldığı
kısma yerleştirilmiştir. Alt pilastrların yerleştirildiği bir diğer bölüm ise ana niş yan kanatlarının, niş dip duvarıyla kesiştiği köşedir.
Burada pilastrlar mimari zorlamayla gömme
biçiminde ve daha basit işlenmiş olmasına
rağmen başlık ve postament benzeri altlığı
unutulmamıştır. Üst pilastr ise alt pilastr kaidesinin baş aşağı çevrilmesiyle oluşturulan
kaide ve bunun üzerindeki 77 cm yüksekliğindeki tabla ile onun da üzerinde daha dar
tutulmuş düz gövdeden oluşmaktadır. Yivli
bir başlıkla sonlanan pilastrın en yukarısında,
dekoratif tepe babasına yer verilmiştir.
Son cemaat yeri ortasındaki kubbenin, dekoratif dolgulu pandantifinin altında, çeyrek daire formunda kıvrılan içbükey silme, taçkapıyı ters “U” biçiminde
çevrelemektedir. Bunun yanında alt bölümdeki pilastr başlığı ile yukarısındaki kaideyi
oluşturan profiller, ana niş yüzeyinde de devam ettirilmiştir.
508 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Taçkapının dokuz sıra, barok karakterli süslemelerle doldurulan yarım daire kesitli kavsarası, aşağıdan yukarıya doğru daralmakta, en yukarıda dilimli bir tepe nişiyle
sonlanmaktadır37 (Fot.15). Kavsara kuşatma kemerine yer verilmeyen taçkapıda, kavsara
köşeliklerinin yüzeyleri düz ve boş bırakılmıştır. Barok karakterli motiflerin kavsara içinde oluşturduğu eğrisel hareketler kavsara ağzında da tekrar edilmiş, eğrisel hatlar içbükey
silmelerle kademelendirilerek konturları belirginleştirilmiştir.
Ana niş yan kanatları üzerinde karşılıklı olarak yerleştirilen yarım daire formlu
yan nişlerin yüzeyi, “S” profilli kıvrımlara sahiptir (Fot. 16). İçbükey/dışbükey silmelerle
oluşturulan yan niş kavsarası, aşağıdan yukarıya doğru daralarak, en yukarıda, yarım
kubbe biçiminde sonlanmaktadır. Kenarlardan pilastrlarla sınırlandırılan yan nişlerin
cephesi konsol benzeri çıkıntılı silmelerle yatay olarak üç bölüme ayrılmaktadır. En alttaki
bölümde yan niş ve dikdörtgen kartuş, ortada friz ve en yukarıda alınlığa yer verilmiştir.
Taçkapının ön ve arka yüzündeki kapı açıklıkları dilimli kemer ve söveden
oluşmaktadır. Doğrudan söve üzerine oturtulan dilimli kemerin taşları, iki renkli
mermer malzemeye sahiptir. Kemer taşlarının bazılarında dışa taşkın silindirik unsurlar
bulunmaktadır. Tek parça mermerden oluşan sövelerin üst kısımlarında, kapı açıklığı
yönünde, yüzeyi boş bırakılmış dekoratif konsollara yer verilmiştir. Taçkapının kapı
açıklıkları arasında kalan dikdörtgen bölümün üzeri düz örtülü olup kenarlardan silmelerle
kademelendirilerek çökertilmiştir.
Harim Güneybatı Taçkapısı38
Doğrudan ibadet mekânına geçit veren, harimin kuzeybatı köşesindeki kapısıdır
(Çiz. 4, Fot. 17). Mermer malzemeli kapının ön ve arka yüzünde, kapı açıklığının
yukarısında kitabeye yer verilmiştir. Bunlardan ön yüzdeki kitabede Kur’an-ı Kerim
29/45. ayetin bir kısmına yer verilmişken39, arka yüzdeki kitabede Kur’an-ı Kerim
38/50. ayeti bulunmaktadır40 (Fot. 18). Her iki kitabede de celi sülüs hat tercih edilmiş,
kitabelerin çerçeve ile harflerinde altın yaldız rengi kullanılmıştır.
Taçkapının, ön ve arka cephe kompozisyonları farklı olmakla birlikte, genel
olarak pilastr, silme ve kapı açıklığının oluşturduğu bir tasarıma sahiptir. Taçkapı ön
yüzündeki kapı açıklığını yanlardan sınırlandıran pilastrlar, postament benzeri gömme
bir kaide üzerinde yükselmekte, yukarıda yüzeyi yivlendirilmiş başlıkla sonlanmaktadır.
Taçkapı ön cephesindeki pilastrlar arasında kalan kapı açıklığı ve kitabelik bölümü, topuk, düz ve içbükey silme takımıyla üç yönden çevrelemektedir41. Benzer bir
37 Kavsaranın detaylı anlatımı için Bk. Ekmekci, 2020, 136-139.
38 Harim güneybatı taçkapısı ile aynı eksen üzerinde yer alan harim kuzeydoğu taçkapısının
kompozisyonları aynıdır. Sadece kitabeler noktasında farklılık gösteren bu taçkapılarda, tekrara
düşmemek adına harim güneybatı taçkapısının anlatımına yer verilmiştir. Harim kuzeydoğu
taçkapısının detaylı anlatımı için Bk. Ekmekci, 2020, 142-144.
39 Neftçi, 2016, 107.
40 Neftçi, 2016, 107.
41 Harim doğu taçkapısında ise bu silmeler yukarıda dönüş yaptığı köşelerde çeyrek daire
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
509
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
düzenleme, taçkapının arka yüzünde de
uygulanmıştır. Silme takımlarıyla ters
“U” biçiminde çerçeve içine alınan kapılarda, silmeler zeminde kapı açıklığına
kadar devam ettirilmiştir.
Her iki yüzünde de aynı tasarıma sahip olan kapı açıklıkları iki renkli
mermer malzemeyle oluşturulan dilimli
kemer ve sövelerden oluşmaktadır. Sövelerin üst kısımları, kapı açıklığı yönünde, dekoratif konsol biçiminde çıkıntı
yapmaktadır. İçbükey ve düz silmelerle
sağlanan konsol benzeri çıkıntının en
Çizim 4: Nuruosmaniye Camisi Harim Batı
alt kısmında, diş sırasına yer verilmiştir.
Taçkapı Plânı (Vakıflar Genel Müdürlüğü
Taçkapının kapı açıklıkları arasında kalan
Arşivinden İşlenerek)
dikdörtgen bölümün üzeri, düz örtülüdür.
Silmelerle içeriye doğru kademelenerek çökertilen bu alanın yüzeyinde, merkezdeki gülçe motifinin etrafından çıkan ışınlar ile bu ışınları çerçeveleyen altıgen formundaki çerçeve ve çerçevenin dört köşesindeki bitkisel karakterli süslemeler bulunmaktadır (Fot. 19).
Hünkâr Mahfili Rampa Taçkapısı
Külliyenin doğusundaki taçkapıdan avluya girilince, kuzeyde, caminin
güneydoğusunda yer almaktadır (Çiz. 5, Fot. 20). Taçkapının külliye avlusuna bakan
ön yüzünde mermer malzeme kullanılırken arka yüzünde, kesme taş malzemeye yer
verilmiştir (Fot. 21). Oldukça sade tasarıma sahip olan taçkapıda kitabe bulunmamaktadır.
Taçkapının ön yüzünde, kapı açıklığı, silme ve pilastrlarla oluşturulan sade
kompozisyon hâkimdir. Kapı
açıklığını yanlardan sınırlayan
pilastrlar, doğrudan dikdörtgen
formlu basit kaideler üzerine
oturtulmuş ve yukarıda başlıkla
sonlandırılmıştır. Gövdesi yivsiz, düz pilastrların başlıkları,
aşağıdan yukarıya doğru genişleyen “S” profil ve onun üstündeki abaküsten oluşmaktadır.
Yuvarlak kemerli kapı
Çizim 5: Nuruosmaniye Camisi Hünkâr Mahfili Rampa
açıklığını üç yönden çevreleyen
Taçkapısı Plânı
içbükey ve çubuk silme, zeminde, kapı açıklığına kadar devam
biçiminde form alarak tamamlanmaktadır.
510 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
ettirilmiştir. Pilastr başlıklarının üzerinden başlayan armûdî silme, kemer köşeliklerini
daha belirgin hale getirecek şekilde dört yönden çevrelemektedir.
Kapı açıklığı kemerini oluşturan taşlar, eğrisel hatlı profile sahiptir. Vazo formundaki kilit taşı, bu taşların, kilit taşının iki yanında zıt yöne bakacak biçimde yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Koyu renkli mermer kilit taşı, dışa taşkın ve hafif aşağıya
sarkar vaziyettedir. Taçkapı ön yüzünde, tek parça mermerden oluşan sövelerin, kemerle
birleştiği noktada, dekoratif konsollara yer verilmiştir. Bu konsollar aşağıdan yukarıya
doğru genişleyen profilde ve içbükey, düz silmelerin oluşturduğu bir tasarımdadır. Taçkapının güneybatıya bakan ön yüzünden girildikten hemen sonra içeride, rampa merdivenleri kuzeye yönelmektedir. Bu durum taçkapının arka yüzünde söve, kapı açıklığı kemeri
gibi unsurlara yer verilmeden tamamlanmasını beraberinde getirmiştir.
Değerlendirme ve Sonuç
Anadolu’da, Osmanlı öncesi Türk devirlerinde de uygulanan geleneksel
taçkapı şeması, temelde dikdörtgen prizma kütlenin ortasındaki ana niş ve onun içinde
karşılıklı olarak yerleştirilen yan nişler ile niş dip duvarındaki kapı açıklığından meydana
gelmektedir42. Bahsi geçen devirlerde, yapı türü gözetilmeksizin neredeyse tüm yapı
grubunda uygulanan geleneksel taçkapı şeması, Osmanlı dönemine gelindiğinde daha
çok camilerde karşımıza çıkmaktadır43. Ancak Osmanlı döneminde, camilerin kuzey
cephesindeki avlu ve son cemaat yerinin yapı programına dâhil edilmesiyle birlikte
bu şema, son cemaat yeri revaklarının gerisinde, harim kuzey duvarı kalınlığı içinde
sınırlandırılarak değerlendirilmiştir. Bu durum, geleneksel taçkapı şemasının en belirgin
özelliği olan dış kütlenin hâkim unsuru olma niteliğini yitirmesine neden olmuş, ancak
anıtsallık özelliği korunarak gelişimini bu çizgide sürdürmüştür. Erken dönemdeki bu
değişikliklere rağmen geleneksel taçkapı plân formundaki ana niş unsurunun büyük ölçüde
korunduğu, hatta bu plân formunun, Sinan’ın başmimarlığı döneminde ve sonrasında da
tekrar edildiği görülmektedir. Taçkapı tasarımının büyük ölçüde belirleyicisi olan ana
niş, temelde, korunan geleneksel şemanın bir yansıması olarak 18. yüzyılın ortalarına
kadar varlığını sürdürmüştür. Yüzyılın ortalarından itibaren taçkapı ön yüzlerinde ana
nişlere yer verilmeyerek geleneksellikten uzaklaşılmış ve yeni tasarımlara sahip taçkapı
örnekleri verilmiştir.
1710 yılında inşası tamamlanan Yeni Valide Camisi’nin harim kuzey taçkapısı
(Fot. 22) ile iç avlu taçkapıları, ana niş unsuruna yer verilmeyen örnekler arasındadır44. İç
avlu taçkapıları, bulundukları cepheyle eş yükseklikte ve cepheden ileriye doğru taşıntılı
olarak düzenlenmiştir (Fot. 23, 24, 25). Kapı açıklığı ve kitabelik bölümlerini içine alan,
yüksek tutulmuş sağır sivri kemer ve bu kemeri üç yönden ters “U” biçiminde çevreleyen
silmelerin oluşturduğu kompozisyon, iç avlu kapılarının hepsinde uygulanmıştır. Sağır
42 Kuban, 1978, 140.
43 Çakmak, 2001, 14.
44 Canca, 2003, 91; Gündoğdu, 2012, 117; Orman, 2013, 433; Özgüleş, 2016, 308.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
511
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
sivri kemer ve kemerin köşeliklerindeki gülbezekler, basık kemerli kapı açıklığı ile
taçkapı arka yüzünün sivri tonoz biçiminde düzenlenmiş olması, klasik mimari anlayışı
yansıtır. Ayrıca harim kuzey taçkapısını yanlardan sınırlandıran kum saati şeklindeki
kaideli, başlıklı sütunceler ile taçkapıyı üç yönden çevreleyen mukarnas dizisi, klasik
mimaride sık kullanılan bezeme unsurlarıdır. Geleneksel taçkapı plân formuna sahip ana
niş unsurunun bulunduğu örneklerden biri de 1735 tarihli Hekimoğlu Ali Paşa Camisi’nin
harim kuzey taçkapısıdır45 (Fot. 26). Taçkapının tepeliğe geçişindeki akant yaprakları
dizisi ile mukarnaslı kavsaranın köşelik yüzeylerindeki plastik etkili kıvrık dal (ranke)
motiflerinin kullanılması klasikten kopma yaklaşımıdır. Bu yaklaşım Nuruosmaniye
Camisi’nin taçkapılarında daha da ileriye taşınarak, bezemede tamamen batılı motiflerin
tercih edilmesiyle kendini göstermiştir.
Nuruosmaniye Camisi’nin harim kuzey, iç avlu kuzeydoğu ve iç avlu güneybatı
taçkapılarının plânlarında ana niş unsuruna yer verildiği görülmektedir. Bu yönüyle
geleneksel taçkapı plân şemasını yansıtan kapıların, ana niş örtüsünde mukarnas dolgu
yerine barok karakterli motiflerin tercih edilmesi, farklılaşmanın en belirgin örneğidir.
Bezemelerde görülen bu yenileşme, mimari öge bağlamında, geleneksel taçkapı
tasarımındaki köşe sütuncelerinin yerini alan pilastrlarda görülür. Başlıklı, kaideli
olarak düzenlenen bu pilastrların, üst üste kullanılması ve her bir pilastr başlığının
cephede, konsol benzeri çıkıntılar oluşturması, genellikle taçkapı ön yüzlerinde yatay
bölümlenmeleri ortaya çıkarmıştır. Taçkapı cephelerindeki yatay bölümlenmeler 1764
tarihli Laleli Cami iç avlu taçkapılarının ön yüzünde açıkça kendini göstermektedir46
(Fot. 27, 28, 29). Aynı caminin taçkapılarında, saçakların katmanlaşarak dışa taşırılması,
Nuruosmaniye Camisi’ndeki mimari etkinin kendisinden sonraki örneklerde de
sürdüğünü göstermektedir. Ayrıca Nuruosmaniye Camisi’nin avlu taçkapılarının
arka yüzlerinin, klasik örneklerde görülen tonoz şeklindeki geniş açıklıklardan farklı
olarak söve ve kapı açıklığı kemeriyle birlikte değerlendirilmesi, taçkapı plânlarındaki
değişimin göstergelerinden bir başkasıdır. Hatta taçkapıların arka cephelerindeki tepelik/
taç, sütun/pilastr düzenlerine bakıldığında, oluşturulan tasarımın iç avlu taçkapılarının
tümünde uygulanan bir kompozisyon olduğunu, bu cephelerde de estetik birlikteliğin
sağlanmak istendiğini vurgular. Bunun yanında kapı açıklığı kemerlerinde basık kemer
yerine yuvarlak, dilimli veya eliptik kemer formunun kullanılması, klasik tasarımdan
uzaklaşıldığını ortaya koyar.
İstanbul Süleymaniye Camisi (1550-1557)47 avlu kuzey (Fot. 30) ve Sultanahmet Camisi (1609-1616)48 avlu kuzey taçkapılarının (Fot. 31) köşelerinde, tepeliğin altına
kadar uzanan gömme sütunlar, Nuruosmaniye Camisi iç avlu kuzey taçkapısında pilastr
olarak karşımıza çıkmaktadır. Geleneksel taçkapı plân şemasından farklı olarak ana nişsiz
bir tasarımın tercih edildiği iç avlu kuzey taçkapısının hâkim unsuru olan pilastrlar, taçka45
46
47
48
Kuban, 1994, 43; Çobanoğlu, 1998, 169; Öz, 2015, 70.
Kuban, 1954, 30; Tanyeli, 1994, 190; Öz, 2015, 96; Çobanoğlu, 2003, 86.
Mülayim, 2010, 114-115.
Çobanoğlu, 2009, 498.
512 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
pının hem genişliğini sınırlandırmakta hem de cepheden yaptığı taşıntıyı belirlemektedir.
Ayrıca bu pilastrlar yukarıda katmanlaşarak genişleyip saçakla birleşerek anıtsal etkiyi
artırmaktadır. Taçkapıda gömme sütunların yerine pilastrların tercih edilmesi, taçkapı tasarımının Batılı bir yaklaşımla değerlendirildiği şeklinde yorumlanabilir. Bunun yanında
taçkapılardaki gömme sütunların, başlıklarındaki mukarnas bezemenin, başlıklar arasındaki bölümlerde de devam ettirilerek, başlıkların birbirleriyle bağlanması durumu, Nuruosmaniye Camisi iç avlu kuzey taçkapısı için de geçerlidir. Ancak burada mukarnasların
yerini iri inci taneleri, akant yaprakları ve yivlerin aldığı görülür (Fot. 32-33).
Harimin doğu ve batı dış cephelerinin son cemaat yerine yakın kısımlarında,
doğrudan ibadet mekânına geçit veren kapıların, harim kuzey taçkapıları kadar olmasa
da düzenlemeleri bakımından taçkapı niteliğine yaklaştırıldıkları görülmektedir. Altlık,
kaide ve başlığa sahip pilastrlarla hem yatay hem de dikey çerçevesi oluşturulan kapıların
ön yüzleri, pilastr ölçeğinde dışa taşırılarak vurgulanmıştır. Bu yönüyle Laleli Camisi
harim kuzeydoğu ve güneybatı taçkapılarına etki etmiştir (Fot. 34). Harim kuzeydoğu,
güneybatı taçkapılarının hem ön hem de arka yüzünde kullanılan söveler arasında kalan
dikdörtgen bölümün üzeri, düz örtüye sahip olmakla birlikte bu kısmın yüzeyi bezemelidir.
Hünkâr mahfili rampa taçkapısı hariç tutulduğunda, caminin diğer tüm taçkapılarında da
aynı uygulama söz konusudur. Ancak buradaki örtünün yüzeyinin diğer taçkapılardan
daha fazla bezemeye sahip olduğu bir gerçektir.
Makaleye konu olan Caminin taçkapılarında mermer malzeme tercih edilmiştir.
Taçkapılardaki süsleme kompozisyonları, mermer malzeme üzerindeki plastik etkili
kabartmaların oluşturduğu, batı karakterli süsleme motiflerinden meydana gelmektedir.
Motifler arasında akant yaprakları ile bu yaprakların farklı varyasyonlarının yoğunluğu
dikkat çekmektedir. Deniz kabukları, “S” “C” kıvrımları, sırtı yapraklı kıvrım dallar, inci
dizileri, meyve tabakları, vazolar ve içi boş kartuşlar taçkapılarda görülen motiflerdir.
Ayrıca taçkapı cephelerini yanlardan sınırlandıran düşey unsurların en üst kısımlarında,
ilk örneğine 1743 tarihli Ayasofya İmareti taçkapısında rastlanılan tepe babalarına yer
verildiği görülmektedir49 (Fot. 35).
Taçkapı cephelerindeki, asıl işlevlerinin yanında, esere estetik değer de
kazandıran kitabe ve kitabe dışındaki dekoratif yazılara, Nuruosmaniye Camisi
taçkapılarında da yer verilmiştir. Harim kuzeydoğu, harim güneybatı, iç avlu kuzeydoğu,
iç avlu güneybatı taçkapılarının hem ön hem arka yüzünde, iç avlu kuzey taçkapısının
sadece arka yüzünde, harim kuzey taçkapısının ise sadece ön yüzünde yer alan kitabeler,
kapı açıklığı kemerinin yukarısına konumlandırılmıştır. İncelenen taçkapılarda Kur’an-ı
Kerim’den çeşitli ayetlere veya ayetlerin bir kısmına yer verilmişken, bunlardan sadece
iç avlu taçkapılarının arka yüzündeki kitabelerde Caminin banisi ile ilgili bilgi bulunur.
Avrupa menşeli sanat akımlarının taçkapı tasarımındaki etkileri karşısında hat sanatı
örneklerinin, taçkapı cephelerinde değişmeden varlığını sürdürmesi, hat sanatının, batıda
karşılığının bulunmayışından olmalıdır.
49 Eyice, 1991, 212; Eyice, 1993, 458.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
513
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Nuruosmaniye Camisi taçkapılarının ele alındığı bu çalışmada, külliyenin diğer
yapıları olan medrese, imaret, türbe ve kütüphane ile dış avlu duvarındaki taçkapılarda
geleneksel taçkapı şemasından uzak tasarımlara yer verilmiştir. Bu bağlamda, batılı
anlamdaki mimari etkinin sadece cami ölçeğinde kalmadığı, külliyenin diğer yapıları
ile avlu taçkapılarında da aynı tutumun sergilendiği görülmektedir. Ancak külliyedeki
diğer taçkapılara bakıldığında, cami taçkapılarının mimari açıdan değişimi en iyi yansıtan
örnekler olduğunu söylemek mümkündür.
18. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı Devleti ile Avrupa arasında artan temaslar,
askeri, siyasi, ticari alanda olduğu kadar kültür ve sanat alanında dolayısıyla mimaride
de bir takım etkileşim ve değişimi beraberinde getirmiştir. Lale Devri’nde, çeşme
ve sebillerin süsleme kompozisyonlarında görülen yabancı motiflerle başlayan bu
değişim, yüzyılın ortalarına doğru sadece bezemeyle kalmayıp biçimsel olarak da
birçok mimari öge ve örnekte kendini göstermiştir. Mimari gelişim ve değişimi en iyi
yansıtan elemanlardan birisi olan taçkapılarda da izlenen bu durum, Hekimoğlu Ali Paşa
Camisi taçkapı tasarımında ağır basan klasik çizgilerin yanında, kavsara köşeliklerindeki
kıvrık dal (ranke) motifleri ile taç/tepeliğindeki akant yaprakları, geleneksel süsleme
motiflerinden kopuşun cami taçkapısı bağlamındaki örneğidir. Plân açısından geleneksel
şemaya bağlı kalan Nuruosmaniye Camisi taçkapılarının50, süsleme motifleri açısından
tamamen batı menşeli ögelerle donatılması, geleneksel ile batılı uygulamaların bir arada
kullanıldığı, ancak geleneksel unsurların aza indirildiği, Batılı sanat etkilerinin çok fazla
görüldüğü bir dönüm noktasıdır. Burada temelde sabit kalan geleneksel taçkapı şemasının
üzerinde ana niş örtüleri ile bezeme kompozisyonları tamamen batı menşeli süsleme
motifleriyle değerlendirilmiştir. Bu yaklaşım Nuruosmaniye’ den sonra inşa edilen selatin
camilerinde geleneksel taçkapı plân şemasının terk edilerek, ana nişsiz tasarımlara sahip
yeni uygulamalarda bezemeci anlayışın ağır bastığı örnekler olarak karşımıza çıkmıştır.
50 İç avlu kuzey taçkapısı geleneksel taçkapı plânını yansıtmamaktadır.
514 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
KAYNAKÇA
Arseven, C. E. (1965). Kemer. Sanat Ansiklopedisi (C.2, 1006-1008) İstanbul:
Milli Eğitim Bakanlığı.
Aslanapa, O. (1965). Edirne’de Türk Mimarisinin Gelişmesi. Edirne’nin 600.
Fethi Yıldönümü Armağan Kitabı. Ankara: Türk Tarih Kurumu.
Aslanapa, O. (2004). Osmanlı Devri Mimarisi. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Ayvansarâyî, Hüseyîn Efendi. Hadikalü’l – Cevami’(İstanbul Camileri ve Diğer
Dini-Sivil Mimari Yapılar. (Alî Sâtı Efendi, Süleymân Besîm
Efendi Haz: Ahmed Nezih Galitekin. 2001). İstanbul: İşaret
Yayınları.
Canca, G. E. (2003), Günnuş Emetullah Valide Sultan/Yeni Valide Sultan
Külliyesinin Lale Devri Mimarisi İçindeki Yeri. Üsküdar
Sempozyumu I, Cilt 2, 90-104, İstanbul: Üsküdar Belediyesi.
Çakmak, Ş. (2001), Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (1300-1500).
Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Çobanoğlu, A. V. (1998). Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C.
17, 169-173) Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Çobanoğlu, A. V. (2009). Sultan Ahmed Camii ve Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi
(C. 37, 497-503) Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Çobanoğlu, A. V. (2013). Yenicami Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 43, 439442) Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Çoruhlu, Y. (1993), Batılılaşma Dönemi İstanbul Cami Mimarisinde Taçkapılar,
Türk Dünyası Araştırmaları, S. 85, 198-213.
Ekmekci,
M.
(2020), XVIII. Yüzyıl İstanbul Yapılarında Taçkapılar,
(Yayımlanmamış Doktora Tezi), Pamukkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Denizli.
Eyice, S. (1989). Ahmet Paşa Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 2, 115-116)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Eyice, S. (1991). Azapkapı Camii. İslâm Ansiklopedisi (C. 4, 309-310) Ankara:
Türkiye Diyanet Vakfı.
Eyice, S. (1994). Edirnekapı Camii ve Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 10, 446448) Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Eyice, S. (2007). Nuruosmaniye Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 33, 264-266)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Gündoğdu, H. (2012), Osmanlı Klasik Dönem Sonu Külliye Anlayışı Bağlamında
Üsküdar Yeni Valide Külliyesi. Uluslararası Üsküdar
Sempozyumu VII, 115-137, İstanbul: Üsküdar Belediyesi.
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
515
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Harmankaya, N. Ç. A. (2017), Edirne Üç Şerefeli Camii Burmalı Minare
Kaidesindeki Kitabenin Düşündürdükleri. XX. Uluslararası
Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları
Sempozyumu Bildirileri (02-05 Kasım 2016), 653-660, Sakarya.
İyianlar, A. (2005). Molla Çelebi Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 30, 243-245)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Karademir, M. (2014), Mimar Sinan Dönemi Yapılarında Taçkapılar,
(Yayımlanmamış Doktora Tezi), Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Konya.
Karakaya, E. (2010). Şemsi Paşa Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 38, 529-530)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Kuban, D. (1954). Türk Barok Mimarisi Hakkında Bir Deneme. İstanbul: Pulhan
Matbaası.
Kuban, D. (1978). 100 Soruda Türkiye Sanatı Tarihi. İstanbul: Gerçek Yayınevi.
Kuban, D. (1994). Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi. Dünden Bugüne İstanbul
Ansiklopedisi (C. 4, 43-46) İstanbul: Türkiye Ekonomik ve
Toplumsal Tarih Vakfı.
Kuban, D. (2007). Osmanlı Mimarisi. İstanbul: YEM Yayın.
Neftçi, A. (1996), Nuruosmaniye Külliyesi’nin Yazıları. Sanat Tarihi Defterleri I,
7-37, İstanbul.
Neftçi, A. (2016). Nuruosmaniye Külliyesi’nin Yazıları. Nuruosmaniye Camii
Külliyenin Algısı ve 2010-2014 Restorasyon Çalışmaları,
İstanbul: Vakıflar Genel Müdürlüğü.
Orman, T. S. (2013). Yeni Valide Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi, (C. 43, 433-435)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Ödekan, A .(1995). Mimarlık ve Sanat Tarihi (1600-1908). Türkiye Tarihi 3
Osmanlı Devleti 1600-1908, İstanbul: Cem Yayınevi.
Ödekan, A. (1988). Taçkapılar. Mimarbaşı Koca Sinan: Yaşadığı Çağ ve Eserleri
1, İstanbul: Vakıflar Genel Müdürlüğü.
Ödekan, A. (1993). Cümle Kapısı. İslâm Ansiklopedisi (C. 8, 115-116) Ankara:
Türkiye Diyanet Vakfı.
Ögel, S. (1996). Nuruosmaniye Külliyesi Dekorundaki Sütunlar. Sanat Tarihi
Defterleri I, 35-54, İstanbul.
Öngül, A. (1994), Tarih-i Câmi-i Nuruosmâni, Vakıflar Dergisi XXIV, 127-146.
Öz, T. (1997). İstanbul Camileri I-II, Ankara: Türk Tarih Kurumu.
516 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Özgüleş, M. (2016), Üsküdar Yeni Valide Külliyesinin Bilinmeyen Yönleri.
Uluslararası Üsküdar Sempozyumu IX, 307-323, İstanbul:
Üsküdar Belediyesi.
Tanman, M. B. (2007). Piyâle Paşa Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi (C. 34, 297301) Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
Tokay, Z. H. (2008). Rüstem Paşa Külliyesi. İslâm Ansiklopedisi, (C. 35, 291-292)
Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı.
►◄ Yazar tarafından potansiyel bir çıkar çatışması bildirilmemiştir. ►◄
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
517
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 1: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı
Fotoğraf 2: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Arka Yüz
518 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 3: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Ön Yüz Saçak
Fotoğraf 4: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Ön Yüz Sütun Başlığı
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
519
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 5:
Nuruosmaniye Camisi İç Avlu
Kuzey Taçkapısı Arka Yüz Tepe
Babaları
Fotoğraf 6: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Ön Yüz Doğan/Batan Güneş Motifi
520 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 7: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Kapı Açıklığı Örtüsü
Fotoğraf 8:
Nuruosmaniye Camisi İç Avlu
Güneybatı Taçkapısı
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
521
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 9: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Güneybatı Taçkapısı Ön Yüz Kitabesi
Fotoğraf 10: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Güneybatı Taçkapısı Arka Yüz Kitabesi
522 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 11: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Güneybatı Taçkapısı Arka Tepelik/Taç
Fotoğraf 12: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Güneybatı Taçkapı Kavsarası
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
523
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 13:
Nuruosmaniye Camisi Harim Kuzey
Taçkapısı
Fotoğraf 14: Nuruosmaniye Camisi Harim Kuzey Taçkapısı Kitabesi
524 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 15: Nuruosmaniye Camisi Harim Kuzey Taçkapı Kavsarası
Fotoğraf 16: Nuruosmaniye Camisi Harim Kuzey Taçkapısı Yan Nişler
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
525
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 17: Nuruosmaniye Camisi Harim Güneybatı Taçkapısı ve Ön Yüz Kitabesi
Fotoğraf 18: Nuruosmaniye Camisi Harim Güneybatı Taçkapısı ve Arka Yüz Kitabesi
526 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 19: Nuruosmaniye Camisi Harim Güneybatı Kapı Açıklığı Örtüsü
Fotoğraf 20: Nuruosmaniye Camisi Hünkâr Mahfili Rampa Taçkapısı Ön Yüz
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
527
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 21: Nuruosmaniye Camisi Hünkâr Mahfili Rampa Taçkapısı Arka Yüz
Fotoğraf 22: Üsküdar Yeni Valide Camisi Harim Kuzey Taçkapısı
528 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 23: Üsküdar Yeni Valide Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı
Fotoğraf 24: Üsküdar Yeni Valide Camisi İç Avlu Doğu Taçkapısı
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
529
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 25: Üsküdar Yeni Valide Camisi İç Avlu Batı Taçkapısı
Fotoğraf 26: Hekimoğlu Ali Paşa Camisi Harim Kuzey Taçkapısı
530 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 27: Laleli Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı
Fotoğraf 28: Laleli Camisi İç Avlu Batı
Taçkapısı
Fotoğraf 29: Laleli Camisi İç Avlu Doğu
Taçkapısı
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
531
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 30: Süleymaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı (rubens.anu.edu.au)
532 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 31: Sultanahmet Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı (rubens.anu.edu.au)
Fotoğraf 32: Süleymaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Sütun Başlıkları (rubens.anu.edu.au)
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
533
Kasım İNCE - Mustafa EKMEKCİ
Fotoğraf 33: Nuruosmaniye Camisi İç Avlu Kuzey Taçkapısı Sütun Başlıkları
Fotoğraf 34: Laleli Camisi Harim Doğu Taçkapısı
534 Sanat Tarihi Dergisi | Journal Of Art Hıstory
Nuruosmaniye Camisi Taçkapıları
Fotoğraf 35: Ayasofya İmareti Taçkapısı Tepe Babaları
Journal Of Art Hıstory
| Sanat Tarihi Dergisi
535
Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi |
Sanat Tarihi Dergisi |
ISSN 1300-5707 |
Cilt: 30, Sayı: 1 Nisan 2021 |
İnternet Sayfası (Açık Erişim)
|
Ege University, Faculty of Letters
Journal of Art History
e-ISSN 2636-8064
Volume: 30, Issue: 1 April 2021
Internet Page (Open Access)
https://dergipark.org.tr/std
Sanat Tarihi Dergisi hakemli, bilimsel bir dergidir; Nisan ve Ekim aylarında olmak üzere yılda iki kez yayınlanır.
Journal of Art History is a peer-reviewed, scholarly, periodical journal published biannually, in April and October.