Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında
Bir İnceleme
Hafez Assad’s Decisions: A Study in the Context of Prospect
Theory
Dilek CANYURT∗
Öz
Suriye’ye yaklaşık 30 yıl hâkim olmuş olan Hafız Esad ülkenin siyasi tarihinde önemli bir lider
olarak dikkat çekmektedir. Esad sadece bir lider değil aynı zamanda ülkede tek güç sahibi de
olabilmiştir. İnşa ettiği rejim Baas partisi şemsiyesi altında şekillenmiş ve bu parti Esad’ın
adeta kurumsallaşmış hali olmuştur. Ölümünden sonra da Baas rejimi İç Savaş ortamına
rağmen Suriye’de, oğlu Beşar Esad ile devam etmektedir. Hafız Esad’ın bu denli güçlü olabilmesi hem şahsi hayatında hem de siyasi hayatında vermiş olduğu kararlar sayesindedir.
Esad’ın stratejik kararları Suriye’nin de geleceğini belirlemiştir. Politika çalışmalarında lider analizleri önemli bir alan olarak dikkat çekmektedir. Lider çalışmalarına genellikle karar verme teorileri içerisinde yer verilmektedir. Bu çalışmada da Esad’ın kararları analitik
örnekler üzerinden karar verme teorileri içerisinde yer alan olasılık teorisinin bakış açısıyla
analiz edilmiştir. Sonuç olarak, Esad’ın hayatında vermiş olduğu önemli kararların, olasılık
teorisinin varsayımlarını desteklediği tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Suriye, Hafız Esad, Karar Verme, Lider, Olasılık Teorisi
Abstract
Hafez Assad, who ruled Syria for nearly 30 years, draws attention as an important leader in
the political history of the country. Assad was not only a leader, but also the sole power in the
country. The regime he built was shaped under the umbrella of the Baath party, and this party
became the institutionalized version of Assad, as it were. After his death, the Baath regime
continues with his son Bashar Assad in Syria, despite the Civil War environment. Hafez
Assad’s ability to be this strong is owing to the decisions he made both in his personal life and
in his political life Assad’s strategic decisions determined the future of Syria as well. Analyzes
of leaders have drawn attention as one of the most important fields in political studies.
Leadership studies are generally included in decision making theories. In this study, Assad’s
decisions were analyzed from the perspective of prospect theory through analytical examples,
Prospect theory is included in decision-making theories. As a result, it was determined that
the important decisions Assad made in his life supported the assumptions of prospect theory.
Keywords: Syria, Hafez Assad, Decision Making, Leader, Prospect Theory
Makale Geliş Tarihi: 26.10.2020. Makale Kabul Tarihi: 23.05.2022.
Araştırma Makalesi / Künye: CANYURT, Dilek, “Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme”, Gazi Akademik Bakış Dergisi (GABD), Sayı: 30, Cilt: 15, 2022, s. 329-350.
∗
Öğr. Gör. Dr., Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, E-mail: dcanyurt@gmail.com, ORCID ID: 0000-0001-8509-6141.
Akademik
Bakış
329
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
Giriş
Modern Suriye’nin siyasi hayatını şekillendirmiş olan Hafız Esad ve Baas rejimi gibi iki temel dinamik vardır. Baas Partisi’nin ideolojisi 1940’lı yıllarda
temelleri atılmış olan, Arap milliyetçiliği ve sosyalizminden ilham alınarak
oluşturulmuş bir öğretidir. Bu ideolojiyi savunan toplumsal hareket, Suriye’nin 1946 yılında bağımsız bir ülke olması ile siyasi bir partiye evirilmiştir.
Parti zaman içerisinde büyük dönüşümler geçirmiş, Hafız Esad’ın iktidarı ele
geçirmesinden sonra ise sadece Esad’a hizmet eden tek parti rejiminin ana
öğesi halini almıştır. Esad bu gücünü, ülkedeki siyasi çalkantılardan bıkmış
bir halkın statüko özleminin verdiği siyasi ortam sayesinde elde edebilmiştir.
Böylece ülke yönetimini tek parti çatısı altında bir diktatörlüğe dönüştürmeyi başarmıştır1. Suriye’deki Alevi azınlık grubuna mensup ve kırsal bir bölgede yetişen Hafız Esad’ın, ülkede tek güç odağı haline gelmiş olması dikkat
çekmektedir. Çünkü Esad adeta ülkesinin kaderi olmuş ve verdiği her karar
sonunda kendi kişisel başarısını pekiştirebilmiştir. Bu çalışmada, Ortadoğu’nun önemli siyasi aktörlerinden biri olarak tarihe geçen ve bugünün Suriye’sindeki siyasal sistemin de kurucusu olan Hafız Esad’ın kişisel ve siyasal
tercihlerinin nasıl şekillendiği incelenecektir.
Akademik
Bakış
330
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Esad’ın karar verme süreçlerinin analiz edildiği bu çalışmada, teorik
zemin olarak dış politikadaki karar alma modelleri kapsamında yer alan
olasılık teorisi tercih edilmiştir. Böylece hem Ortadoğu için önemli bir ülke
olan Suriye’nin politik davranışları betimlenmiş olacak hem de Suriye’nin
olası politikalarına ışık tutulmuş olunacaktır (Şu an ülkede Beşar Esad lider
olsa bile ülkenin karar verme mekanizmaları Hafız Esad tarafından inşa
edilmiştir ve onun stratejilerini yansıtmaktadır.). Ayrıca olasılık teorisinin
Hafız Esad ve Suriye özelinde test edilmesi sağlanarak literatüre katkı sağlanmış olunacaktır. Bunu yaparken de metodolojik olarak Theda Skocpol
ve Margaret Somers tarafından “Teorinin Paralel Gösterimi” (Parallel Demonstration Of Theory) adı verilen yöntem kullanılmıştır. Kısaca bu yöntem,
belirli bir teorik önermeyi açığa çıkarmak ve uygulanabilirliğini göstermek
için farklı tarihsel olayları tekrar tekrar kullanmaktadır2. Bu çalışmada da
analitik- örnek olaylarla teori test edilecektir. Diğer yandan yaygın olarak
ekonomi alanında kullanılan olasılık teorisinin politika alnında kullanılması
çeşitli zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bunlardan bir tanesi deneysel verilere dayanarak test edilen bir teorinin, deneysel veriler olmaksızın
1
2
Ayrıntılı bilgi için bakınız: William L. Cleveland, Modern Ortadoğu Tarihi, (Çev. Mehmet. Harmancı), Agora Kitaplığı, İstanbul 2008; Kamel Abu Jaber, Arap Baas Sosyalist Partisi: Tarihi, İdeolojisi ve Örgütü, (Çev. Ahmet. Ersoy), Altınok Matbaası, Ankara
1970; Daniel Pipes, Greater Syria: The History of an Ambition, Oxford University Press,
Oxford 1990; Patrick Seale, Asad: The Struggle For The Middle East, University of California Press, Los Angeles 1989.
Rose McDermott, Risk-Taking in International Politics: Prospect Theory in American
Foreign Policy, University of Michigan Press, Ann Arbor 1998, s.9.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
uygulanabilirliğinin gösterilmesidir3. Diğer zorluklardan biri ise sosyal bilimlerin doğası gereği birbirinden bağımsız olmayan çok farklı etmenin karar verme süreçlerini etkiliyor olmasıdır. Bununla birlikte, bir teori kişisel
politik bir kararı açıklamaya çalışıyorsa, belli durumlardaki olası risk eğilimini dikkate alma zorunluluğu doğmaktadır. Bu durum, olasılık teorisinin
alanına girmektedir. Olasılık teorisi sayesinde, hangi durumlarda riskten
kaçınıldığını veya risk alındığını açıkça tahmin etmek mümkün olacaktır.
Dolayısıyla ortaya çıkan durumun eşsizliği, karmaşıklığı ve belirsizliğinin bir
önemi kalmayacağından4, olasılık teorisi bütün zorluklara rağmen bu çalışma için uygun bir teorik zemin olarak görülmüştür.
II. Dünya Savaşı’nın ardından uluslararası ilişkiler alanında da dış politik çözümlemeler için kullanılmaya başlayan karar verme yaklaşımı, esasen bireylerin ekonomik ve siyasal tercihlerinin oluşumun araştırmaktadır.
Bu yaklaşım dış politikayı birey ve bürokratik düzeyde açıklamayı tercih etmektedir5. Karar verme yaklaşımına göre; sosyal, kültürel ve politik yapı gibi
ülke içi faktörler; düşmanlık, dostluk gibi ülke dışı faktörler, dış politikada
karar vericilerin kararlarını etkilemektedir. Bunların yanı sıra organizasyonel ve kişisel faktörler; ortaya çıkan bir sonunun çözümü gibi durumsal
özellikler de kararlarda etkili olabilmektedir6. Ancak devletlerin dış politik
davranışlarının belirlenmesinde bireylerin karaları öne çıkmaktadır7. Karar
verme yaklaşımları içerisinde yer alan pek çok farklı teori bulunmaktadır.
Bunlardan Türkçe’ ye “beklenti teorisi” olarak da çevrilen, İngilizce orijinal
adı ile “prospect”, olasılık teorisi, Hafız Esad’ın politik davranışlarını en iyi
açıklayan bir teori olarak bu çalışmanın teorik çerçevesini oluşturacaktır.
Olasılık teorisinin teorik temelleri, Daniel Kahneman ve Amos Tversky’in
yaptıkları çalışmalarla atılmıştır. İki bilim insanı yaptıkları deneylerle, beklenen fayda teorisinin (Beklenen fayda teorisi, risk altında gerçekleşen tüketici tercihlerinin, fayda olasılıkları ölçülebilen alternatifler arasından her
zaman rasyonel olana olduğunu öne sürmektedir8. Bu model dış politika ve
uluslararası ilişkileri çalışmalarında rasyonel aktör modelinin de kökenlerini oluşturmaktadır9 ) genel kabul gören anlayışından önemli ölçüde sapan
3
4
5
6
7
8
9
A.g.e, s. 34.
A.g.e., 1998, s.9.
Tayyar Arı, Uluslararası İlişkiler Teorileri Çatışma, Hegemonya İş birliği, MKM Yayıncılık, Bursa 2010, s. 512-513.
Richard C. Snyder- H. W Bruck-Burton Sapin, Foreign Policy Decision-Making: an Approach to the Study of İnternational Politics, The Crowell-Collier Publishing Company,
New York 1962, s. 212.
Arı, a.g.e., 2010, s. 514.
Ali N. Karabulut, “Tüketicilerin Algılanan Risk Değişkeni Karşısında İnternetten Alışveriş
Yapma Eğilimlerinin Ölçülmesi: Beklenen Fayda Teorisine Karşı Beklenti Teorisi”, Journal of Yasar University, Cilt: 32, Sayı: 8, 2013, s. 5515-5536.
Barbara Vis-Dieuwertje Kuijpers, “Prospect Theory and Foreign Policy Decisionmaking:
Underexposed İssues, Advancements, and Ways Forward”, Contemporary Security Policy, Cilt: 39, Sayı: 4, July 2018, s.577.
Akademik
Bakış
331
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
Akademik
Bakış
332
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
davranışları tespit etmişler ve normatif teori açısından anormal tercihlerin
açıklandığı tanımlayıcı bir seçim modeli olan, olasılık teorsini geliştirmişlerdir10. Ortaya atılan olasılık teorisi, beklenen fayda teorisinin aksine normatif
değil betimleyici bir teoridir11.
Olasılık teorisinde karar verme süreci, çerçeveleme ve değerlendirme
şeklinde iki aşamadan oluşmaktadır. İlk aşama olan çerçeveleme aşaması, etkili eylemleri, olasılıkları ve sonuçları çerçeveleyen karar probleminin
bir ön analizinden oluşur. Burada karar problemi, karar vericinin normlarına, alışkanlıklarına ve beklentilerine ve sunuluş biçimine göre kontrol
edilir. Değerleme aşamasında ise değerin taşıyıcıları kazançlar ve kayıplar
olduğundan referans noktası devreye girmektedir. Elde edilen her sonucun
değeri, bir kararın ağırlığı ile türemiştir. Bu noktada ortaya çıkan riskden
kaçınma ve risk arama davranışı, değer fonksiyonu ve kapasite tarafından
ortaklaşa belirlenmektedir12. Olasılık teorisinin; referans bağımlılığı, kayıptan kaçınma, azalan hassasiyet ve olasılık ağırlıklandırma şeklinde dört ana
özelliği bulunmaktadır. Referans bağımlılığının anlamı, insanların kayıp ya
da kazanç olarak değerlendirdikleri konuların kendileri tarafından belirlenmiş bazı referans noktalarına bağlı olmasıdır13. Kayıptan kaçınma, kayıplara verilen tepkinin, kazanımlara verilen tepkiden daha aşırı olduğunu ifade
etmektedir14. Azalan hassasiyet, insanların referans noktasından uzaklaşan
olasılıklar için hassasiyetlerinin azaldığını ifade etmektedir15. Olasılıkların
ağırlıklandırılması konusu, insanların olasılıkları doğrusal olarak ele almadıklarını ve kesin sonuç sağlayan seçeneklerle daha ilgili oldukları görüşünü
ifade etmektedir16. Olasılık teorisi aslen risk altında seçim teorisi olarak geliştirilmiştir17. Bu bağlamda risk kavramına değinmekte fayda vardır. Risk;
günlük dildeki anlamı ile beklenen negatif sonuç şeklinde ifade edilebilir ki
buna Barbara Vis ve Dieuwertj Kuijper 1. tip risk adını vermiştir18 ve diğer
anlamı ile risk, Jona Linde and Barbara Vis’in 2. tip risk olarak isimlendirdiği, kısaca sonuçların belirsizliği anlamına gelmektedir19. Burada 2. tip risk,
avantajlı sonuçlar için de geçerli olan bir belirsizliktir. Dahası risk kötü şey
ve tehlike anlamına da gelmemektedir. Sonuçtaki belirsizliğin düşük olduğu
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
Daniel Kahneman-Amos Tversky, “Prospect Theory: An Analysis of Decision Under
Risk”, Econometrica, Cilt: 47, Sayı: 2, March 1979, s. 263-291.
McDermott, a.g.e., 1998, s. 13.
Daniel Kahneman-Amos Tversky, “Advances in Prospect Theory: Cumulative Representation of Uncertainty”, Journal of Risk and Uncertainty, Cilt:5, Sayı:4, October 1992, s.
257-258.
Nicholas C. Barberis, “Thirty Years of Prospect Theory in Economics: A Review and Assessment”, Journal of Economic Perspectives, Cilt: 27, Sayı: 1, Winter 2013, s. 175.
Daniel Kahneman-Amos Tversky, “Rational Choice and the Framing of Decisions”, The
Journal of Business, Cilt:59, Sayı:4, October 1986, s. 258.
A.g.m., 1979, s. 278.
A.g.m., s. 265-266.
Barberis, a.g.m., 2013, s. 185.
Vis-Kuijpers, a.g.m., 2018, s.577.
Jona Linde-Barbara Vis, “The uncertainty of welfare retrenchment’s electoral consequences”, DaWS Working Paper Series, 2017.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
ancak bu durumun kendi içinde kötü sonuçları olan durumlar da olabilmektedir. Örneğin bir savaşın çıkacağı noktasında belirsizlik ortadan kalktığı durumlarda savaş gibi negatif bir olay, belirsizlik oranı azaldığı için düşük riske
sahiptir20.
Bu çalışmada risk terimi her iki anlamda da kullanılacaktır. Olasılık
modeli, insanların kazançlar alanında riskten kaçınma ve kayıplar alanında
risk alma eğilim gösterdiğini varsaymaktadır. Ayrıca kazanç olasılığı düşük
olduğunda, insanların riskten kaçınmak yerine risk almaya eğilimli olduklarını, kayıp olasılığı düşük olduğu durumlarda, risk almaktan çok riskten
kaçınıyor olmalarını varsaymaktadır. Bunlara ek olarak olasılık teorisi, insanların orta büyüklükte kayıplar içeren kararlar aldıklarında risk alma eğilimindeyken, orta büyüklükte kazançlar içeren kararlar aldıklarında, riskten
kaçınma eğiliminde olduklarını iddia etmektedir21. Bu noktada bir alanın kazanç veya kayıp olduğunu belirleyen odak ise referans noktasıdır22.
Olasılık teorisinin iki temel fonksiyonu vardır: Değer fonksiyonu ve
ağırlıklandırma fonksiyonu. Referans bağımlılığı, kayıptan kaçınma ve azalan hassasiyet değer fonksiyonu kapsamında yer alırken, olasılıkların ağırlıklandırması, ağırlıklandırma fonksiyonun kapsamında yer almaktadır. Karar
vericilerin orta ve büyük ölçekli kayıp ve kazançlarla ilgili davranış eğilimleri
teorinin değer fonksiyonu ile ilgili iken ve küçük kayıplarla ilgili davranış
eğilimleri ağırlıklandırma fonksiyonu ile ilgilidir23.
Olasılık Teorsinin Hafız Esad Suriye’sinde Uygulanması
Bu bölümde, Suriye tarihindeki belki de en önemli lider olan Hafız Esad’ın
politik kararlarına odaklanılacaktır. Esad’ın hem kişisel hayatında hem de
Suriye siyasi tarihindeki önemli dönüm noktaları, olasılık teorisi bağlamında
değerlendirilecektir. Temel odak noktası Esad ve onun kurduğu Baas rejiminin iç ve dış politik tercihleri olmakla birlikte zaman zaman bireysel kararları
da ele alınarak analojik bir bağlam yakalanacaktır. Bütün bunlar için öncelikle kronolojik olarak seçilen bazı dikkat çekici örnek olaylar kısaca açıklanacaktır. Daha sonra, bu tarihi olaylar olasılık teorisine göre analiz edilecektir. İlk aşama olan çerçeveleme aşamasına liderlerin içerisinde bulundukları
siyasi ve sosyal ortam üzerinden açıklama getirilecektir. Zira, Esad’ın kararlarını doğrudan etkileyen diğer etmenler hakkında bilgi edinmek mümkün
görünmemektedir. Olasılık teorisinin ikinci aşaması olan değerleme aşamasında ise gerçekleşen tarihi olayların lider açısısından kayıp alanda mı yoksa
kazanç alanında mı yer aldığı referans noktaları açısından belirlenecektir
(Bu çalışmada Esad için referans noktası kişisel gelecek beklentisi, siyasi çıkar ve rejimin devamı olarak değerlendirilmiştir. Bu referans noktası daha
20
21
22
23
Vis-Kuijpers, a.g.m., 2018, s. 583.
A.g.m, 2018, s. 577-578.
McDermott, a.g.e., 1998, s. 34.
Vis-Kuijpers, a.g.m., 2018, s. 580.
Akademik
Bakış
333
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
sonraki analizlere dayanak teşkil edecektir.) Belirlenen referans noktasına
bağlı olarak, Esad’ın kararları analiz edilecektir. Ayrıca bu analizler yapılırken, kazanç ve kayıp alanları bağımsız değişken olarak, risk alma ve riskten kaçınma olanakları da bağımlı değişken olarak belirlenmiştir. Diğer
yandan dış politika analizi de dahil olmak üzere siyaset bilimindeki olasılık
teorisinin uygulamalarının çoğunda, odak noktası: kayıplar için risk arama
ve kazançlar için riskten kaçınma şeklindeki modelin sadece iki katmanı
üzerine olmuştur24. Bu çalışmada, teorinin bütün temel özelliklerini kapsayan diğer iki katman da dikkate alınacaktır. Dolaysıyla da bu anlamda literatüre mütevazi bir katkı sunacağı düşünülmektedir. Esad’ın kararları olasılık
teorisine göre analiz edilmeden önce çalışmanın daha anlaşılır olması için
olasılık teorisine ait analiz katmanları kuramsal bölümde anlatılan bilgiler
ışığında tablolaştırılmıştır. Bakınız tablo 1.
Tablo 1. Olasılık teorisinin analiz katmanları
OLASILIK TEORİSİNİN ANALİZ KATMANLARI
1-AŞAMA ÇERÇEVELEME
2-AŞAMA DEĞERLEME
REFERANS NOKTASI
I
BÜYÜKLÜK
I
KAYIP
ALANI/OLASILIĞI
I
KAZANÇ
ALANI/OLASILIĞI
ORTA/BÜYÜK
Risk alma
Riskten kaçınma
KÜÇÜK
Riskten kaçınma
Risk alma
Cumhurbaşkanı Olana Kadar Hafız Esad ve Baas Partisi
Akademik
Bakış
334
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Tarihi örnek olaylar 1: Hafız Esad 1930 yılında, son derece iptidai
şartlara sahip Kurdaha Köyünde, on çocuklu bir ailenin dokuzuncu çocuğu
olarak dünyaya gelmiştir. Esad doğduğunda ellili yaşlarda olan babası, ataerkil kurallara sahip, disiplinli ve çocuklarının eğitimine önem veren bir kişidir. Ancak sadece Hafız Esad çocukluk yıllarında köylerinde ilkokul açıldığı
için okuyabilmiştir25. Esad çocukluk yıllarını, Suriye nüfusunun onda birini
oluşturan Alevi azınlıkların yaşadığı, toplumun geri kalanından izole özerk
bir bölgede geçirmiştir26. Baas’ın bu bölgedeki faaliyetleri Esad için siyasetle
tanıştığı yıllar olmuştur. İlk gençlik yıllarında Latakya’daki Baas’ın öğrenci
hareketlerine katılmıştır. Bu dönemde Latakya’da, çok sayıda Alevi genç Baas
Partisi içerisinde yerini almaktaydılar. Buna rağmen partinin mezhepçi bir
24
25
26
A.g.m., 2018, s. 579.
Seale, a.g.e., 1989, s. 6-8.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 441.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
yapıda olduğunu söylemek mümkün değildir27. Hafız Esad gençlik yıllarında tıp fakültesine gitmek istemiş ancak pahalı tıp eğitimini alması mümkün
olamamıştır. En iyi bir alternatif olarak askeriyeyi gitmeyi tercih etmiştir.
1953 senesinde hava kuvvetlerine kabul edilmesi ile akademide özel bir statü
kazanmıştır. Esad’ın davranış ve tutumlarının şekillendiren en güçlü etmenlerin hava kuvvetleri ve Baas partisi olduğunu söylemek mümkündür28.
Analizler 1: Yukarıdaki bölümde, Hafız Esad’ın iki kişisel karar
dikkat çekmektedir ki hem Suriye hem de Esad için birer dönüm noktası
olmuştur. Birincisi Esad’ın Baas Partisi’ne üye olmasıdır. Esad’ın diğer
önemli kişisel kararı, harp okuluna gidiyor olmasıdır. Bu iki kararı olasılık
teorisinin aşamalarına göre değerlendirmek gerekirse; çerçeveleme açısından Esad’ın fakir bir aileye sahip olması ve ülkedeki bir azınlığa mensup
olması, tercihlerini ilk etapta etkilemiş kuvvetli etkenler gibi gözükmektedir.
Olasılık teorisinin değerleme aşamasına göre bu iki kararı analiz etmek gerekirse; 16 yaşındaki bir genç için bir siyasi partiye üye olmak küçük ölçekli
bir kazanç olasılığı olarak değerlendirilmelidir. Esad’ın 16 yaşında etkisiz bir
siyasi partiye girmesi; küçük bir kazanç için risk alma olarak değerlendirilebilir. Böylesi küçük bir partinin gelecek için ne vaat edeceği konusu son
derece belirsizdir olduğu için Esad, 2. tip risk almıştır. 1. tip risk açısından
da küçük bir parti olması dolayısıyla gelecek vadetmeyen bir parti olduğu
için olumsuzdur. Diğer yandan gerçekte tıp fakültesi isteyen Esad’ın harp
okuluna gitmesi, fakir ve ücra bir yerdeki azınlık mensubu bir gencin yüksek
okul okumasını, kişisel olarak çok önemli sonuçlar doğuracağı için büyük bir
kazanç olasılığı olarak değerlendirmek yerinde olur. Bu noktada Esad geleceği için 2. tip risk açısından belirsizlik taşımayan harp okulunu tercih ederek
büyük kazançlarda riskten kaçınma davranışı gerçekleştirmiştir.
Tarihi örnek olaylar 2: Suriye siyasi tarihinin en önemli dönüm
noktalarından bir tanesi 1963 darbesidir. Bu darbe 1961 yılında Birleşik
Arap Cumhuriyetinin (BAC) ardından ülkede ortaya çıkan karmaşık siyasi bir ortamda yapılmıştır. BAC, 1958 yılında Suriye ile Mısır’ın birleşmesi
ile oluşturulmuş bir devlettir. Bu birleşim, İsrail Devleti’nin kurulduğu ve
Arap devletlerinin tamamen Filistin meselesine odaklandığı ve Arap milliyetçiliğinin en güçlü olduğu bir dönemin meyvesidir ve Baas Partisi tarafından da güçlü bir şekilde destek görmüştür29. Suriye ve Mısır birleşiminin dış
politik bazı nedenlerinden biri, Kuzey komşusu Türkiye’nin, Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ile yakınlaşarak silahlanan Suriye’ye karşı tehdit algısıdır. Bu algı sonucu Türkiye 1957 sonlarında ABD’nin örtülü desteği ile Suriye sınırına 50.000 asker konuşlandırmıştır30. İki ülke arasındaki
27
28
29
30
Seale, a.g.e., 1989, s. 35-36.
A.g.e., 1989, s. 39-41.
Mustafa Sıtkı Bilgin, “Turkey’s Foreign Policy towards the Middle East in the 1950’s and
Its Impact On Turco-Arab Relations, “ Gazi Akademik Bakış, Sayı 11, 2017, s. 251.
Ömer Kürkçüoğlu, Türkiye’nin Arap Ortadoğu’suna Karşı Politikası (1945-1970), Barış
Akademik
Bakış
335
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
gerilimin tırmandığı politik bir ortamda Mısır, Suriye’nin savunma gücünü
arttırmak amacıyla iki tabur asker göndermiştir. Mısır ve Suriye arasındaki
bu dayanışmanın ardından çok geçmeden, 1 Şubat’ta 1958’de birlik gerçekleşmiştir31. Bu birliğin ilanı sırasında Baas liderleri, BAC’ın, Baasçı ilkeler
üzerine inşa edileceğine inandıkları için Nasır’ın politikalarına uygun olarak, Baas Partisi’nin feshedilmesini kabullenecek kadar Nasır ile iş birliği
içerisinde olmuşlardır32. Ancak bu birliktelik, ilk etapta ideolojik olarak ayrışmış ve ilerleyen süreçte siyasal problemlerin artması ve beraberinde gelen
ekonomik sorunlar ile çok kısa sürmüş, 1961 sonbaharında gelen bir darbe
ile birlik son bulmuştur33. Darbeyi, bir grup ordu subayı ile muhafazakâr siyasetçi gerçekleştirmiştir34. Bu darbenin ardından Esad ve üç Alevi subayın
liderliğinde bir askeri komite 1963 darbesini yapacaktır. Bu ise Esad’ı iktidara taşıyacak sürecin de başlangıcıdır35. Bu yapılanma BAC sürecinde Mısır’a
gönderilen Baasçı subaylar tarafından 1959’da kurulan Askeri bir komitedir36. 1963 darbesi Mısırla birleşme taraftarı Nasırcılar ve Baasçıların iş birliği ile tamamlanmıştır37. 1963 darbesinden sonra ülke yönetiminde Alevilerin
etkinliği artmış ve askeri, ekonomik, politik ve toplumsal her alanda azınlık
mensuplarının önünü açıcı tedbirler alınmıştır38. 1963 darbesinden sonra
devlet başkanı olarak Sünni Emin Hafız başa geçirilmiştir39. Bunun nedenini
Seale, o dönemde Umran ve Cedid’in, Esad’dan daha ön pozisyonda olması
ve Esad’ın toplum tarafından tanınır olmaması şeklinde açıklamıştır. Ayrıca
azınlık üyesi bir bireyin, Sünni çoğunluğa sahip ve Baas’a karşı milyonlarca
muhalifin bulunduğu bir Suriye’de sıcak karşılanmayacağını açıklamıştır40.
Akademik
Bakış
336
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Önemli diğer bir olay da Esad’ın içinde bulunduğu subaylar grubunun
1966 yılında parti içi bir darbe yaparak Baas Partisi’nin kurucuları olan Mişel Eflak ve Salah Bitar’ı bile tasfiye etmiş olmalarıdır41. Bu grubun başında
Cedid bulunmaktadır ve tasfiye edilenler Mısır’ın lideri Nasır taraftarı olan
Baasçılardır42. Hafız Esad bu siyasi manevranın öncülerinden biridir. 1966
darbesinin ardından hem Hava Kuvvetleri Komutanı hem de Savunma Bakanı yapılan Esad, silahlı kuvvetlerde çok güçlü bir konuma gelmiştir. Baas
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
Kitap, Ankara 2010, s.109.
Mehmet Gönlübol, A. Haluk Ülman, A. Suat Bilge ve Duygu Sezer, Olaylarla Türk Dış
Politikası (1945-1965), 7. Baskı, Siyaset Kitabevi, Ankara 1989, s. 294-295.
Adid Davişa, Arap Milliyetçiliği: Zaferden Umutsuzluğa (Çev. Lütfi Yalçın), Literatür
Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2004, s. 200.
A.g.e., 2004, s. 200-209.
Seale, a.g.e., 1970, s. 68.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 441-443.
Nicholas Van Dam, Suriye’de İktidar Mücadelesi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul
2000, s. 200.
Jaber, 1970: 111).
Dam, a.g.e., 2000, s. 63-89.
A.g.e., 2000, s. 77.; Seale, a.g.e., 1989, s. 87.
Seale, a.g.e., 1989, s. 88.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 443.
Seale, a.g.e., 1989, s. 113.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
Partisi’ni yöneten kişi ise Cedid tir. 1963 yılından beri Suriye’nin yönetiminde Baas Partisi’nin radikal kanadı bulunmaktadır43. Bu kanat bir taraftan büyük şirketleri, bankaları ve sanayi kuruluşlarını millileştirirken, bir taraftan
da büyük topraklara el koyarak buraları halka dağıtmıştır44. Bu politikalar
Hafız Esad’ın güçlenmesine zemin hazırlarken, O en büyük destekçisi olan
kendi üyesi olduğu Alevi kesimi devletin en kritik görevlerine yerleştirmiştir45. Diğer taraftan ona güç katan diğer bir etmen de Esad’ın selefi ve aynı
zamanda rakibi olan, Alevi Salah Cedid’in Esad’a olan desteğidir. Cedit bu
desteği, komünist rejimi inşa etmesine yardım edeceği beklentisi ile vermektedir46. Ancak Esad, Suriye’nin toplumsal siyasi ve ekonomik yapısına
yönelik yapılan değişiklikleri desteklemekle birlikte hükümetin doktriner
öfkesinden ve değişim için acele etmelerinden endişe duymaktadır ve daha
sonraları desteğini aldığı ve kendisinden daha solcu olan bu kişiyi47 de devreden çıkaracaktır48. Bu dönemde kritik bir gelişme olmuş, 5 Haziran 1967’de
Haziran Savaşı (Altı Gün Savaşı) adı verilen Arap-İsrail savaşı gerçekleşmiştir. Bu savaşta bir kısım Suriye toprağı İsrail tarafından işgal edilirken, Suriye Hava Kuvvetleri de büyük zarar görmüştür. Haziran Savaşı’ndaki yenilgi
hem Baas’ın içinden hem de Müslüman Kardeşler’ den güçlü bir muhalefetin
yükselmesine yol açmıştır49. Dahası Hafız Esad bu dönemde hem Hava Kuvvetleri Komutanı hem de Savunma Bakanı konumunda olarak mağlubiyetin
ana sorumlularındandır. Ancak, Esad bu hezimetin sorumlusu olarak kendi arkadaşlarını göstererek, 1970 yılında hükümet üyelerini tutuklatmıştır.
Böylece bütün karar mekanizmalarını kendisinde toplamayı başarmış ve ertesi yıl da Cumhurbaşkanı seçilmiştir50.
Analizler 2: Yukarıdaki tarihi olaylardan BAC birleşmesi olasılık teorisinin çerçeveleme aşaması açısından incelendiğinde, Esad’ın genç
yaşlarından beri üyesi olduğu Baas Partisi’nin bu fikri hararetle desteklediği düşünüldüğünde, genç bir subay olan Esad’ın da BAC’ı desteklediğini düşünmek doğru olacaktır. Böylesi bir birleşime verilen desteği olasılık
teorisinin değerleme aşamasına göre analiz etmek gerekirse, Mısır yönetimi
ile aynı ideolojiyi paylaşan Baasçı subaylar açısından siyaseten daha etkin
olabilecekleri büyük bir kazanç olasılığı anlamına gelmektedir. Dolayısıyla Hafız Esad’ın böyle bir ortamda farklı davranması, 1. tip risk alması
olacağından riskten kaçınarak BAC birleşmesine olumlu yaklaştığı tahmin
43
44
45
46
47
48
49
50
Arthur Goldschmidt Jr-Lawrence Davidson, Kısa Ortadoğu Tarihi (Çev. Aydemir Güler),
Doruk Yayımcılık, İstanbul 2004, s. 556.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 445.
Poyraz Gürson, Suriye, Atılım Üniversitesi Yayınları, Ankara 2010, s. 68.
Coleman South, Culture Shock: Syria. Marshall Cavendish Publishing, Singapore 2011, s. 31.
A.g.e., 1989, s. 104-105.
Özge Özkoç, Suriye Baas Partisi:Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika (19431991), Mülkiyeliler Birliği Yayınları, Ankara 2008, s. 152-153.
Dam, a.g.e., 2000, s. 112.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 443.
Akademik
Bakış
337
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
Akademik
Bakış
338
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
edilebilir. Ayrıca BAC birleşmesini motive eden politik olay olarak Türkiye
ile ortaya çıkabilecek olası bir çatışmanın orta veya büyük ölçekte bir kayıp
olasılığı olduğu değerlendirildiğinde; daha güçlü bir başka ülke ile birleşme
yoluna gidilmesi, büyük belirsizlikler taşıdığı ve siyaseten başka bir ülkeye
egemenliğin teslim edilmesi anlamına geldiği için 1. tip ve 2. tip açısından
risk alma davranışı olarak yorumlanabilecek bir manevradır. Kısa zaman
sonra Mısır’la birleşmenin kendilerine siyaseten kazanç değil büyük kayıplar
getirdiğini fark eden Esad ve arkadaşları, 1959 yılında gizli askeri bir komite kurarak risk almayı tercih etmişlerdir. 1. ve 2. tip risk alınmıştır. Çünkü
Nasır rejimi gibi güçlü ve baskıcı bir ortamda bu yapılmıştır ve böylesi bir
yapılanmanın kendilerine neler getireceği belirsizlikler taşımaktadır. Dikkate değer bir olay da Esad’ın lider kadrosunda olduğu bu askeri komite tarafından yapılan 1963 darbesidir. Olasılık teorinin çerçeveleme aşamasına
göre, BAC sonrası hem askeriyede hem siyasette geleneksel anlayışın hâkim
olması, Esad ve arkadaşlarını 1962 yılı boyunca gücü nasıl ele geçirebilecekleri konusunda komplolar ürettikleri bir sürece itmiştir. Diğer yandan Suriye
tekrar müstakil bir devlet haline gelmiştir. Ancak bu ayrılıkla birlikte Baas
Partisi bir çıkmaza girmiş, parti içerisinde farklı görüşler ortaya çıkmıştır51.
Bu süreçte, Suriye’de Baas’a karşı negatif bakış açısı şekillenirken parti içinde de güç mücadelelerinden kaynaklı problemler baş göstermiştir52. Ancak
bununla birlikte o dönemde Suriye ordusunun %65’i gibi önemli bir oranının Alevi askerlerden oluşması53 Esad ve darbeci arkadaşlarını güçlü kılan
etmenlerden biridir. Bu tarihi dinamikler olasılık teorisinin değerleme aşamasına göre incelendiğinde, darbe gibi yüksek belirsizlik taşıyan ve başarısız
olunduğunda darbecilerin idam edilebildiği54 bir ülkede darbe yapmak, hem
1. tip hem de 2. tip risk açısından çok önemli bir karardır. Dolayısıyla Esad
ve arkadaşlarının böylesi büyük bir riski alabilmeleri, BAC sonrası kurulan
sistemin Sünni ağırlıklı yapısı nedeniyle siyaseten büyük kayıp olasılığı olmasından kaynaklıdır. Diğer yandan darbe sonrası devletin başına Sünni
başkan geçirilmesi ise büyük kazanç alanında riskten kaçma davranışı olarak
yorumlanabilir.
Yukarıdaki başkaca önemli tarihi olay ise 1966’da gerçekleşen parti
içi darbedir. Bu darbe ile ortaya çıkan iki olay dikkat çekmektedir. Birincisi
Esad’ın da dahil olduğu bir ekibin darbe yapmak suretiyle yönetimi ele geçirmesi, ikincisi ise bu darbe ile aynı zamanda Baas’ın kurucularının da tasfiye
edilmiş olunmasıdır. Olasılık teorisinin ilk aşaması olan çerçeveleme aşamasına bakıldığında darbenin gerçekleştiği ortam 1963 sonrası Baas yönetiminin kendi içerisinde karışıklıkların yaşandığı bir ortamdır. Esad’ın birlikte
51
52
53
54
Jaber, a.g.e., 1970, s. 73.
Eyal Zisser, Commanding Syria: Bashar al-Asad and the First Years in Power, I.B.Tauris, London 2007, s. 7.
Dam, a.g.e., 2000, s. 59.
Jaber, a.g.e., 1970, s. 112.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
hareket ettiği Cedid askeriyeyi yönetmekte ve Esad ise darbeyi yapan komite
ile askerler arasındaki bağlantıyı kurmaktadır55. Her ikisi de Alevi olan56 bu
iki kişi 1963 sonrası askeriyede sayıca üstün olan Alevi varlığının bulunduğu
bir ortamdadırlar. Burada yine Esad çok ciddi bir risk almayı tercih ederek
darbe yapan ekibin içerisinde yer almıştır. Çünkü Baas’ın kurucuları olan Eflak ve Bitar’ın ve Mısır’la birleşme taraftarı olanlar, Esad ve Cedid için siyaseten önemli rakiplerdir. O dönemde hem toplum içerisinde Baas’a yönelik
artan muhalefet (1964 yılında Suriye’nin bütün şehirlerinde iş adamları tarafından grevler başlatılmıştı ve Baas’ın sonunun geldiği düşünülüyordu.57)
hem de Nasırcıları Mısır’a olan yakınlığı (18 Temmuz 1963’te Nasır taraftarı
olan ve Baas aleyhtarı bir darbe girişimi olmuştur. Ayrıca Nasır’ın Baas nefreti bilinmektedir.58) bu iki lider için iktidarı kaybetme olasılığı olarak ortaya
çıkmakta ve büyük bir kayıp alanı olarak dikkat çekmektedir.
Yukarıdaki tarihi kesitte dikkat çeken diğer önemli olay ise Haziran
Savaşı’nda büyük bir kayıp yaşayan Suriye’de, Esad’ın tutumudur. Esad bu
dönemde Savunma ve Hava Kuvvetleri Komutanı olduğu için çerçeveleme
aşaması için Esad’ın kendisini güçlü hissettiren bir etmen olarak ortaya
çıktığı varsayılabilir. Diğer yandan yenilgi ile yükselen muhalefetin verdiği
olumsuz bir ortam da bulunmaktadır. Olasılık teorisinin ikinci aşaması olan
değerleme aşaması için Esad’ın davranışları analiz edilecek olunursa; O dönemdeki görevleri itibariyle Esad, Haziran Savaşı’ndaki hezimet ile yükselen
muhalefetin odak noktası olarak, siyasi geleceği için en büyük kayıp alanlarından birinde bulunmaktadır. Esad risk alarak yenilginin nedenini kendi
arkadaşlarına yükleyerek onları tutuklatmış ve tek kişilik bireysel bir darbe
ile iktidarı ele geçirmiştir. Burada aldığı risk hem 1. tip risk hem de 2. tip
risk açısından önemlidir. Zira böylesi bir darbenin sonucu önceden belirlenebilecek bir durum değildir ve başarılı olamazsa Esad için ölümcül bir hata
olabilecek bir davranıştır.
Hafız Esad Dönemi ve Yeni Baas
Tarihi örnek olaylar 1: 1971 yılında Cumhurbaşkanı olan Esad, 1973
yılında kabul edilen anayasa ile inşa edeceği rejimin hukuki temellerini atmıştır. Esad’ın kurduğu otoriteryen sistem,59 en üstte parti, onun altında
asker-polis, en altta da bakanlık bürokrasisi şeklinde hiyerarşik olarak kurgulanmıştır. Bu sistem zamanla tek kişi diktatörlüğüne dönüşmüştür60. Bu
55
56
57
58
59
60
Seale, a.g.e., 1989, s. 89.
Dam, a.g.e., 2000, s. 55.
Jaber, a.g.e., 1970, s. 110.
A.g.e., 1970, s. 91-112.
Muhammed H. Mercan, Suriye: Rejim ve Dış Politika, Pınar Yayınları, 1. Baskı, İstanbul
2012, s. 70-71.
Raymond Hinnebusch, “The Ba’th Party in Post-Ba’thist Syria: President, party and the
struggle for reform”, Middle East Critique, Cilt: 20, Sayı: 2, July 2011, s. 109-125.
Akademik
Bakış
339
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
sistemde hemen her çeşit grup61, askerler ve istihbarat servisleri dahil Baas
Partisi’ne bağlıdır62. Ayrıca Esad’ın kendisine bağlı olarak kurduğu bütün
partilerin dahil olduğu bir kurum olan63. Halk Konseyi, onun iktidarını kolaylaştıran bir aracı konumundadır. Bu sistemde en dikkat çeken konu, ülkenin iç güvenlik aygıtlarıdır. Bunlar rejim muhaliflerini tutuklamak ve etkisiz
hale getirmek hedefinde istihbarat toplamak gibi faaliyetlerde bulunmak için
birbiriyle örtüşen görevlere sahip sayısız organizasyondan oluşmaktadır64.
Baas partisi artık Hafız Esad’ın yönetimindedir. Partinin karar verme mekanizmaları terk edilerek, ülke tek lider Hafız Esad’ın kararları ile yönetilmeye
başlanmıştır65.
Analizler 1: Yukarıdaki tarihi arka planda iki olay dikkat çekmektedir. Bir tanesi Cumhurbaşkanı olmayı başaran Esad’ın başa gelir gelmez
anayasa değişikliği yapması ve diğeri ise tek parti şemsiyesi altında kurguladığı yeni sistemi güçlü güvenlik aparatları ile desteklemiş olmasıdır. Esad’ın
bu davranışları çerçeveleme aşaması olarak analiz edildiğinde, kendi kişisel
darbesi ile bütün rakiplerini bertaraf ederek gücü eline almış bir lider vardır. Ancak çoğunluğu Sünni olan bir toplumda azınlık üyesi bir birey olarak
bu liderliği elde etmiştir. Olasılık teorisinin ikinci aşaması olan değerleme
aşamasına göre, her iki davranışının da kendi liderliği ile ilgili oluşabilecek
herhangi bir belirsizliğin ve riskin -hem 1. tip hem 2. tip risk açsından- önüne geçmek için yapıldığı anlaşılmaktadır. Esad kendi meşruiyetini, çıkarılan yeni anayasa ile sağlama alırken, güvenlik aparatları ile kendi iktidarını
sarsacak muhalif hareketlere set çekmiş olacaktır. Yani Esad kazanç alanında riskten kaçınma eğilimi göstermiştir.
Akademik
Bakış
340
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Tarihi örnek olaylar 2: Hafız Esad her ne kadar tek lider olduğu
bir rejimi bu şekli ile inşa etmiş olsa bile her kesimden çeşitli ittifaklar kurmayı ihmal etmemiştir. Sünni Müslümanlarla, Nasırcı, sosyalist ve komünist
gruplarla iş birliği yapmıştır66. Suriye’de inşa edilen yeni rejimin temel ideolojisi Baas ideolojisidir. Bu sistemde Suriyelilik kimliğinin öne çıkarıldığı
bir milliyetçilik dikkat çekmektedir. Hafız Esad’ın oğlu Beşar Esad’ın, Sünni
bir kadınla evlenmiş olması da bu anlayışın bir yansıması olarak dikkat çekmektedir67. Suriye gibi ülkelerde rejimler, bölgesel ve aşiret bağları sayesinde iktidarı ellerinde tutabilmeyi başarabildiklerinden68 dolayı rejimin işleyişi
61
62
63
64
65
66
67
68
South, a.g.e., 2011, s. 35.
Shmuel Bar, “Bashar’s Syria: The Regime and its Strategic Worldview”, Comparative
Strategy, Cilt: 25, Sayı: 5, February 2006, s. 353–445.
Zisser, a.g.E., 2007, s. 10.
Global Security, “Syria Intelligence & Security Agencies,” erişim 30 Kasım 2021, https://
www.globalsecurity.org/intell/world/syria/intro.htm
Bar, a.g.m., 2006, s. 356.
Özkoç, a.g.e. 2008, s. 158; Gürson, a.g.e., 2010, s. 69.
Zisser, a.g.e., 2007, s. 58.
Dam, a.g.e., 2000, s. 169.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
mezhepsel sadakate dayandırılmıştır69. Yine de Hafız Esad’ın rejiminde mezhepsel bağlamlardan öte Baas ve Esad’a olan sadakat daha değerli bir nitelik
olarak öne çıkmaktadır70. Rejimin güvenlik birimlerinin, Alevi azınlık grubu
ve diğer Dürzi ve Hıristiyan gruplarından oluşan patronaj ağı ile oluşturulmuş olması71, onların sadakatlerine daha fazla güveniliyor olunmasındandır.
Analizler 2: Yukarıdaki tarihi olaylar, olasılık teorisinin çerçeveleme
aşaması açısından değerlendirilecek olunursa yine kendini güvenlik aparatları ve anayasa ile güvenceye almış güçlü ama azınlık mensubu bir lider vardır. Esad yönetimini kişisel sadakate dayandırmıştır. Bu davranışı olasılık
teorisindeki büyük kazanç alanında riskten kaçınma davranışı ile örtüşen bir
davranıştır. Büyük kazanç alanıdır çünkü ülkede gücü tamamen eline geçirmiştir. Sadakatsizlik de kendisi için en büyük tehdittir. Diğer yandan ülkedeki her çeşit görüş sahibi ile ve olası muhaliflerle iş birliği yapmış olması da
yine olasılık teorisinde küçük kayıp olasılıklarında riskten kaçınma davranışı
ile örtüşmektedir. Küçük kayıp olarak değerlendirilmesi çok güçlü bir rejim
kuran Esad için o dönemde muhalefetin Esad’ın liderliğini sadece zedeleyebilecek güçte olmasından dolayıdır.
Tarihi örnek olaylar 3: İç politikada aldığı spesifik kararla kendini
güvenceye alan Hafız Esad, kriz dönemlerinde rejimin bekası için bölgesel
ve küresel aktörlerle pek çok ittifaklara girişmiştir72. Ayrıca iç politikadaki
olası ekonomik, etnik ve politik krizlere karşı, kabul edilebilirliğini arttırmak
ve iktidarını kolaylaştırmak adına özellikle dış politik sorunlara odaklanmıştır73. Esad’ın ilgi gösterdiği konuların başında Filistin meselesi gelmektedir. Çünkü Suriye toplumu için kendisinden kopmuş olan Filistin konusu
çok hassas bir konudur. Filistin’in bu öneminden dolayı Suriye hükümetleri
Arap-İsrail savaşlarında öncü konumda olmuşlardır. Bu konu aynı zamanda
Esad’ın SSCB ile müttefiklik ilişkisinin başlangıcının temel gerekçelerinden
biri olmuştur74. Filistin meselesi Arap dünyasının en önemli konularından
biri olduğu için önceleri Suudi Arabistan ve Mısır bu konuda Esad rejimin
destekleyerek parasal yardım sağlamıştır. Daha sonraları ise SSCB ve İran ile
Batı karşıtlığı temelinde oluşturduğu ittifaklar ile yoluna devam etmiştir75. Bu
desteklerle 1973 yılında Mısır ile harekete geçerek tarihe “Ekim Savaşı” veya
“Yom Kippur Savaşı” adıyla geçecek olan Arap-İsrail savaşına öncülük etmiş69
70
71
72
73
74
75
Dilek Canyurt, “Çok Katmanlı Toplumlarda Demokrasi: Suriye Örneği”, Abant İzzet Baysal Üniversitesi SBE., Bolu 2018.
Özkoç, a.g.e., 2008, s. 158.
Housam Darwisheh, “Syria and the Arab Spring: Unraveling the Road to Syria’s Protracted Conflict”, The Asan Institute for Policy Studies, Sayı: 44, 2013, s. 2.
Nuri Salık, “Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikasında Pragmatizm ve Türkiye-Suriye
İlişkileri”, Ortadoğu Analiz, Cilt: 35, Sayı: 3, Kasım 2011, s. 21.
Pipes, a.g.e., 1990 s. 150.
Goldschmidt Jr- Davidson, a.g.e., 2011, s. 431-432; Seale, a.g.e, 1989, s. 346-347.
Raymond Hinnebusch, “Syrian Foreign Policy under Bashar al-Asad”, Ortadoğu Etütleri,
Cilt: 1, Sayı: 1, Temmuz 2009, s. 9-10.
Akademik
Bakış
341
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
tir. Bu savaşta Suriye ve Mısır ittifakı amacına ulaşamamıştır. Ancak 1974’te
Kissinger’in düzenlediği anlaşma ile İsrail, 1967 savaşında Suriye’den elde
ettiği Golan tepelerinin küçük bir bölümünden çekilmeyi kabul etmiştir76.
Bu kazanç iç politikada Esad’ın elini muazzam bir şekilde güçlendirmiştir77.
Analizler 3: Bu tarihi arka planda olasılık teorisinin çerçeveleme
aşamasına göre Esad güçlü bir rejim inşasını başarmıştır, ancak toplumda
güçlü bir muhalefet potansiyeli tehdit olarak varlığını devam ettirmektedir.
Ayrıca 1967 Savaşı’ndaki toprak kaybının da negatif etkisinin olduğu bir ortamdır. Olasılık teorisinin ikinci aşaması olan değerlendirme aşaması açısından, özellikle müttefikliklerden gelen siyasi, askeri ve parasal faydalar,
Suriye gibi küçük bir ülke için orta ölçekli bir kazanç alanı olarak değerlendirilebilecek bir alandır ve bu noktada Esad’ın riskten kaçınma davranışı sergilediği görülmektedir. Esad’ın diğer önemli bir kararı da İsrail ile savaşa
girmektir. Filistin, Suriye için büyük bir kayıp alanı olduğu için risk almayı
tercih ederek İsrail’e savaş ilan etmiştir.
Tarihi örnek olaylar 4: Esad döneminde Suriye’nin Lübnan’a
yönelik dış politikası dikkat çekmektedir. Lübnan, hem dolaylı yoldan Filistin meselesi ile ilgili olarak hem de Suriye’den kopmuş bir ülke olduğu
için Esad’ın kendinde müdahale hakkı gördüğü bir ülkedir78. Lübnan 1975
yılında, ülkeye göç etmiş çok sayıda Filistinli mültecilerden kaynaklı, uzun
yıllar sürecek bir iç savaşa girmiştir79. Esad bu iç savaşa müdahil olmuş ve
sol-Filistin ittifakı yerine sağ-Hristiyan kanadı desteklemiştir80. İç ve dış
politikasında Filistin davasını öne çıkaran, bu uğurda savaşlara öncülük
eden Esad, Lübnan’da Filistinlilerin ve Şiilerin yanında olmamış aksine
Hristiyan Marunilerle ittifak kurmayı tercih etmiştir81. Suriye, Lübnan’a girmesinden sonraki süreçte Lübnan iç siyasetinde etkili bir aktör olmuş ve bu
hegemonik ilişki Suriye’nin askerlerini Lübnan’dan çekmesi ile 2005 yılında
son bulmuştur82.
Akademik
Bakış
342
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Analizler 4: Bu tarihi arka planda özellikle Esad’ın, Lübnan’daki
Hristiyanlarla yaptığı bir ittifak çok dikkat çekmektedir. Olasılık teorisinin
ilk aşaması olan çerçeveleme aşamasında göre, Esad 1970 yılında kurduğu
rejim ile çok güçlü bir liderdir ve 1974 yılında Golan Tepeleri’nin küçük bir
kısmını alarak ülkesindeki konumunu güçlendirmiştir. Ancak 1973 Savaşı’nda İsrail’e karşı birlikte hareket ettiği Mısır, Filistin davasında Esad’ı yalnız
76
77
78
79
80
81
82
Peter Mansfield, Ortadoğu Tarihi (Çev. Ümit H. Yolsal), Say Yayınları, 1. Baskı, İstanbul
2012, s. 418.
Mercan, a.g.e., 2012, s. 84.
A.g.e., 2012, s. 85.
Cleveland, a.g.e., 2008, s. 428.
Mansfield, a.g.e, 2012, s. 434.
Tayyar Arı, Geçmişten Günümüze Orta Doğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, Alfa Yayınları,
İstanbul 2007, s. 424.
Mercan, a.g.e., 2012, s. 163.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
bırakmıştır ve İsrail’e karşı Arap ülkelerinden güvenilir bir ittifak da yoktur83. Esad’ın bu kararı olasılık teorisi kapsamında değerlendirme aşaması
açısında incelendiğinde, Lübnan, Suriye’den kopan bir parça olması dolayısıyla Suriye için büyük bir kayıp alanı olarak ortaya çıkmaktadır. Esad kendi desteklediği tarafı hem de iç savaşta büyük başarılar kazanıyor oldukları
bir dönemde terk ederek84 büyük bir risk almıştır. Esad’ın aldığı risk hem 1.
tip risk hem de 2. tip risk açısından değerlendirildiğinde; bu davranışı mezhepsel bağlamlardan dolayı kendi iç çevresi tarafından tepkiyle karşılanabilecek bir davranıştır. Ayrıca ülkenin iç ve dış politikasının temel konularından biri olan Filistin davasına ihanet şeklinde algılanabileceği için hem
Arap dünyasından hem de iç politikadaki muhaliflerden tepki çekme olasılığı
bulunmaktadır. 2. tip risk olarak da böylesi bir manevranın Esad’a nasıl bir
katkı sağlayacağı veya neler götüreceği belirsizdir. Sonuç olarak bu olayda
Esad büyük kayıp alanı için risk almayı tercih etmiştir.
Tarihi örnek olaylar 5: Tek adam rejimini güçlendiren Esad’ın
siyasi olarak karşısına çıkabilecek tek dikkate değer muhalefet Müslüman
Kardeşler (MK) adı ile anılan İslami bir harekettir85. Müslüman Kardeşler
hareketi 1920’lerin sonunda Mısır’da kurulmuş ve II. Dünya Savaşı sonrasında Ortadoğu’da en geniş kitle partilerinden biri haline gelmiştir86. Bu
oluşum 1946 yılında bir siyasi parti olarak Suriye’de politik hayata dahil olmuştur. Partinin aktif siyasi hayatı, 1964 yılında iktidardaki Baas Partisi’nin,
MK’nin faaliyetlerini yasaklaması ile son bulmuştur87. Bu yıllarda Baas Partisi’nin sosyalist politikalarından rahatsız olan önemli ölçüde şehirli Sünni
tüccar destekçisi bulunmaktadır. 1970 yılında Hafız Esad iktidarı ele geçirdikten sonra liberal açılımlar yaparak Sünni tüccarlarla yakınlaşmış ve Arap
ülkeleri ile arasını düzelterek Körfez ülkelerinden yardım almayı başarmıştır.
Ancak daha sonraki süreçte bu yardımlar kesilecek, ülkede ciddi ekonomik
sıkıntılar ve yolsuzluklar baş gösterecektir. Bunların üstüne rejimin sekteryen politikalarının, Sünni kesimin ülkedeki konumlarına zarar vermesi ve
Lübnan’da Filistinliler aleyhine politikalar üretmesi88 sonucu, MK’nin bazı
üyeleri 1976-1982 yılları arasında artan muhalefet ve ülke çapında kanlı eylemler yapmışlardır89. Bunların üzerine rejim, MK’nin etkinliğini kırmak için
Suriye’nin dördüncü büyük kenti olan ve MK’nin en güçlü olduğu yer olarak
83
84
85
86
87
88
89
Cleveland, a.g.e., 2008, s.448.
A.g.e., 428.
Hazem Kandil, “The Challenge of Restructuring: Syrian Foreign Policy”, Bahgat Korany
ve Ali E. Hillal Dessouki,der., The Foreign Policies of Arab States: The Challenge of Globalization, American University Press 2008, Cairo, s. 424.
Hisham Sharabi, “Islam and Modernization in the Arab World”, Journal of International
Affairs, Cilt: 19, Sayı:1, 1965, pp. 16–25. http://www.jstor.org/stable/24363334.
Carnegie Middle East Centre, “The Muslim Brotherhood in Syria”,
https://carnegie-mec.org/publications/?fa=48370.
Hanna Batatu “Syria’s Muslim Brethren,” Middle East Report, sayı: 110, 1982, https://
merip.org/1982/11/syrias-muslim-brethren/
Kandil, a.g.e., s. 424.
Akademik
Bakış
343
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
bilinen Hama şehrine90 askeri müdahalede bulunmuştur. Bu operasyonla
en az 10 bin sivil ölmüştür. Askeri müdahale o kadar şiddetli olmuştur ki
günlerce şehir ağır bombardıman altında tutulmuştur91. Esad rejimi Suriye
Anayasasında 49. Madde olarak anılan, MK üyelerine ölüm cezası öngören
kanun ile MK’yi Suriye politik hayatından tamamen silmiştir92.
Analizler 5: Yukarıda açıklanan tarihi olayda Hafız Esad’ın yürüttüğü politikaları olasılık teorisi ile açıklamak gerekirse, çerçeveleme açısından,
ekonomik sıkıntılar ile mücadele eden Esad iktidarı için muhalif bir hareket çok ciddi yıkımlara sebep olabilecektir. Çünkü nüfusunun çoğunluğu
Sünni ve Arap olan bir ülkede Alevi azınlık mensubu bir kişi olarak Arap
Milliyetçiliğini öne çıkararak ve bazı liberal açılımlarla ve Sünni kesimle
müttefikliklerle ilerleyebilmiştir. Rejim, Filistin konusundaki politikası ile
milliyetçilik söyleminde önemli bir kırılmaya neden olmuştur. Dahası Arap
ülkelerinin desteklerini kesmesi ve yolsuzluklardan kaynaklı ekonomik sıkıntılar, ülkede muhalefete önemli bir pozisyon kazandırmaktadır. Olasılık
teorisini değerleme aşamasına göre, böylesi bir ortam, Esad rejimi için büyük bir kayıp alanıdır. Bu nedenle toplumdan yükselebilecek daha güçlü bir
tepkiye neden olma pahasına hem 1. tip ve 2. tip açısından risk alarak MK
grubunu kanlı bir biçimde, çok sert tedbirler alarak politik hayattan silmeyi
tercih etmiştir.
Akademik
Bakış
344
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Tarihi örnek olaylar 6: Diğer incelenmesi gereken önemli bir konu
Türkiye ile ilişkilerdir. Esad Rejiminin Türkiye ile olan ilişkileri genellikle sorunlu olmuştur. Bu sorunlu alanları, Hatay ve sınıraşan sular meselesi, PKK
terör örgütüne verilen destek şeklinde sınıflandırmak mümkündür. Hatay
meselesi Suriye’nin kuruluşundan beri devam edegelen gerilimli alanların
başında gelmektedir. Hatay’ın işgal edilmiş Suriye toprakları olduğu iddiası, 2021 yılında dahi Suriye rejimi tarafından gündeme getirilmektedir93.
Hatay meselesinin kökenini Arap Milliyetçiliği ve onun en büyük ideali olan
Büyük Suriye idealinde aramak doğru olacaktır. Arap Milliyetçiliği, Arapça
konuşan herkesi bir ulus olarak kabul eden ve bu ulusu birleşik ve üniter
olmasını öngören bir ideolojidir94. Arap milliyetçilerinin birleşme düşünceleri Büyük Suriye idealidir. Büyük Suriye idealine konu olan bölge Bilad
al-Şam da denilen, kuzeyde Toros dağlarından güneyde Akabe Körfezi ve
90
91
92
93
94
Robin Wright, Dreams and Shadows : the Future of the Middle East, Penguin Press,
2008, s. 186.
Ismail Salwa, The Rule of Violence: Subjectivity, Memory and Government in Syria, Cambridge University Press, Cambridge 2018, s. 131-134. doi:10.1017/9781139424721.006,
Waseem Hafez, “The Muslim Brotherhood in Syria: Illusion and Reality,” Policy Alternatives, 2015, s.3.
Sondakika.com, “Suriye Parlamentosu’ndan tepki çeken bildiri: Hatay’ı geri almak için
her şeyi yapacağız,” erişim 12 Aralık 2021, https://www.sondakika.com/dunya/haber-suriye-parlamentosu-ndan-tepki-ceken-bildiri-14570161/.
İ. Albert Hourani, Arabic Thought in The Liberal Age 1798-1939, Cambridge University
Press, Cambridge 1983, s. 260.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
Sina çölüne, batıda Akdeniz’den doğuda Irak’a kadar uzanan bölgeyi ifade
etmektedir95. Büyük Suriye ideali bağımsızlık sonrası Suriye’de en popüler
fikri akımlardan biridir. Baas partisi kurulduğu ilk yıllardan beri Hatay’ın
Türkiye’ye bırakılmasına şiddetle karşı çıkmıştır96. Esad’ın inşa etmiş olduğu
Baas rejimi, bazı sapmalar gösterse bile Baas Partisi’nin milliyetçi-sosyalist
ideolojik yapısı üzerinde ilerlemiştir97. Bu nedenle de Büyük Suriye idealinin
Suriye’nin iç ve dış politikasında çok etkili olduğunu söylemek mümkündür.
2020 yılında bir gazete yazılan makalenin başlığının “Çalınan Bölgelerimizden Liwa al-İskenderun”98 şeklinde olması, milliyetçiliğin hala toplumda kabul gören bir anlayış olduğuna işaret etmektedir99. İki ülke arasındaki diğer
önemli bir konu ise sınıraşan sular konusudur. Dicle, Fırat ve Asi Nehirleri,
iki ülke topraklarından geçerek denize dökülen sınıraşan nehirlerdir ve bu
nehirlerin kullanımı ile ilgili iki ülkenin farklı görüşleri mevcuttur100. Dicle
ve Fırat nehrinin su paylaşımı konusu iki ülke arasında gerilimli alanlardan
birisidir101. 1981 yılında Türkiye’nin başlattığı ve Dicle ve Fırat Nehirlerinin
sularından yararlanma amaçlı Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Suriye rejimini, ülkenin su ihtiyaçlarının karşılanmayacağı endişesine sevk etmiştir.
Bundan dolayı tepki olarak Esad rejimi öncelikle kendi topraklarından doğan102Asi Nehri üzerine birden fazla baraj yapmış ve Hatay’da bulunan Amik
Ovası’nı susuz bırakmıştır. (Suriye devlet politikası olarak Hatay’ı kendi toprakları olarak kabul ettiği için Asi nehri konusunda Türkiye ile herhangi bir
görüşmeye yanaşmamaktadır.). GAP’ a Esad’ın diğer tepkisi, PKK terör örgütüne destek vermek şeklinde olmuştur103. Esad bu örgüte desteğini 1990’lı
yılların sonlarına doğru en düşük seviyeye indirmiştir104. Bu kararında en
güçlü müttefiki olan SSCB’nin 1990 yılında dağılmış olması ile Esad rejiminin kendini zayıf hissetmiş olmasının etkisi yadsınamaz bir gerçektir.
Analizler 6: Esad rejiminin Türkiye ile olan sorunlu alanları olasılık
teorisi açısından incelendiğinde, çerçeveleme aşaması açısından, Hatay’ın
Türkiye’ye bağlanması zaten Suriye’nin bağımsızlığından önce gerçekleşmiş
bir konudur ve tıpkı Filistin meselesi gibi Arap Milliyetçiliği ile ilgili bağlam95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
Asi Dori, “Coğrafia Bilad El-S ham”, El-Kuds, https://www.alquds.co.uk/ جغرافيا بالد الشام/
Jaber, a.g.e., s. 30-34, Pipes, a.g.e., s. 55.
Özge Özkoç, Suriye Baas Partisi:Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve DışÖzkoç, a.g.e., 2008,
Emine d . Meryem Şahrestan, “Min manatiqina alsalibat liwa’ al’iiskandurun,”, al-binaa,
Erişim 8 Aralık 2021, https://www.al-binaa.com/archives/264007,
Özkoç, a.g.e,.
Zafer Akbaş-Mutlu Çiğdem, “Uluslararası Politikada Irak ve Suriye’nin Sınıraşan Su Sorununa Yaklaşımı Ve Türkiye: Beklentiler Ve Gerçekler”, Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:13, Sayı:1, 2012, s. 213-239.
Ramazan Erdağ, “Türkiye’nin Sınıraşan Sular Sorunu,” Yalova Sosyal Bilimler Dergisi,
Sayı: 5, 2015, s. 33.
Doğu Ergil, “Ortadoğu’da Su Savaşları Mı?” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı: 45,
2015, s. 53-80.
Ergil, a.g.m., s. 69.
Çağrı Erhan, “Kronik: Hafız Esad’ın Ölümü ve Muhtemel Gelişmeler”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı: 55, 12 Şubat 2015, s.164.
Akademik
Bakış
345
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
ları vardır. Yani bu konunun hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Ancak
Suriye rejimlerinin bu meseleyi her daim sıcak tutması tamamen iç politikaya
yönelik bir durumdur. Bu konuyu rejimin meşruiyeti bağlamında değerlendirmek doğru olacaktır. Milliyetçiliği ülkesinde birleştirici bir unsur olarak
gören Baas rejiminin, bu ideolojiyi zaman zaman canlandırmaya ihtiyacı bulunmaktadır. Bu ideolojinin zayıflaması rejim için küçük bir kayıp alanıdır.
Çünkü zaten çok güçlü ve otoriteryen bir rejimdir ve milliyetçiliğin tamamen
yok olması da söz konusu değildir. Olasılık teorisinin değerleme aşamasına
göre, küçük kayıp alanlarında riskten kaçınma davranışı göstererek iç politikayı hedeflemektedir. Sınır aşan sular konusu da iki ülkenin karşılıklı anlaşmalarla aşabileceği problemlerdir. Ancak Esad rejimi bu meselede terörü
destekleyerek, Türkiye’yi zor duruma sokarak istediklerini yaptırabileceğini
düşünmüşlerdir. Bu davranışı olasılık teorisinin çerçeveleme aşamasına göre
analiz etmek gerekirse, Suriye’nin SSCB yıkıldıktan sonra, PKK tavır koymuş olması nedeniyle bu tarihten önce SSCB ile müttefikliğine olan güvenin
neticesinde böylesi politikalar ürettiğini söylemek mümkündür. Dolayısıyla
Türkiye ile gerilimin yükseltilmesi, SSCB’ye güvenen Suriye için olasılık teorisinin değerleme aşamasına göre, küçük bir kayıp alanını oluşturmaktadır.
Rejim için esas risk iç politikada muhalefetin yükselmesidir. Suriye’nin Türkiye ile gerilimli alanlarda çözüme yanaşmaması toplumun odak noktasını
dış politikaya yönlendireceği için gerçekte küçük kayıp alanlarında riskten
kaçınma davranışı olarak yorumlanabilir. Ancak daha sonra SSCB’nin yıkılışı ile yalnız kaldığında, Batı dünyasına yanaşmak rejim için büyük veya orta
ölçekli bir kazanç alanını oluşturmuştur. Bundan dolayı da riskten kaçınarak
PKK ile ilgili politikalarında geri adım atmıştır.
Sonuç
Akademik
Bakış
346
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Olasılık teorisi bağlamında, Esad’ın hem kişisel hem de rejim olarak aldığı
kararlar ve Esad’ın ürettiği iç ve dış politikalar incelendiğinde, temel referans noktasının Esad ve onun rejiminin siyasi bekalarının korunmasını sağlamak olduğu görülmektedir. Bu bağlamda Esad çeşitli stratejik davranışlar
göstermiştir. Bu bağlamda Hafız Esad, kurduğu rejimin devamı ve kendi
gücü adına çeşitli çıkar ittifakları kurmaktan çekinmemiştir. Ayrıca yine bu
temel amaçlar için ortak mezhebe sahip kişilerden sadakate dayalı bir sistem
inşa etmiştir. Burada hedef Esad ve rejimine sadakat olduğundan, mezhepsel bağlamları kendi çıkarı için kullanmıştır. Suriye toplumunun en hassas
konularından biri olan Filistin meselesini devamlı gündemde tutmuş hatta
savaşa girmekten dahi çekinmemiştir. Ayrıca bu savaşlar sayesinde petrol
zengini Arap ülkelerinden ekonomik yardımlar dahi alabilmiştir. Bütün bunların yanı sıra kendisi de Batı karşıtı olduğu için aynı görüşteki SSCB ve İran
ile yakın ilişkiler kurabilmiştir. Dahası Filistin için giriştiği bütün savaşlarda
herhangi bir başarı elde edememesine rağmen siyaseten yükselmeye devam
ederek tek adam rejimini inşa etmeyi ve devam ettirebilmeyi başarmıştır.
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
Filistin meselesine bu denli önem vermesine rağmen Lübnan iç savaşında
İsrail yanlısı Hristiyanlarla ittifak kurarak ülkede söz sahibi olmuştur. Yeri
geldiğinde Batı’ya yanaşmaktan çekinmemiştir. Bu kararların tamamında
Esad, olasılık teorisinde iddia edilen, orta ve büyük ölçekli kayıp alanlarında ve küçük kazanç olasılıklarında risk alma davranışı göstermiştir. Aynı
şekilde Esad, büyük ve orta ölçekli kazanç alanları ve küçük kayıp olasılıklarında riskten kaçınma davranışı sergilemiştir. Sonuç olarak; bu çalışmada
Esad’ın politik kararlarının olasılık teorisinin doğrular şekilde gerçekleştiği
görülmektedir. Diğer yandan Hafız Esad sonrası dönem olan Beşar Esad’ın
politik kararları başka bir çalışmanın konusu olsa da Hafız Esad’ın inşa ettiği
karar mekanizmalarının halen devam ettiği düşünüldüğünde, Suriye’nin gelecek politikaları için kısa bir öngörüde bulunmak mümkündür. Buna göre,
iç savaş halindeki Suriye için rejimin devamı referans noktası olmaya devam
etmektedir. Dolayısıyla rejimin bekasını tehdit eden her bir alternatifin daha
baştan reddedilecek ve rejimin devamını sağlayan olasılıkların tercih edileceği ifade edilebilir. Bu bağlamda rejimin devamını destekleyen ittifakların
devam edeceğini, rejimin devamını tehdit eden demokratik açılımların asla
kabul görmeyeceğini öngörmek mümkündür.
Kaynaklar
AKBAŞ Zafer-Çiğdem MUTLU, “Uluslararası Politikada Irak ve Suriye’nin Sınıraşan Su Sorununa Yaklaşımı ve Türkiye: Beklentiler Ve Gerçekler”, Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt:13, Sayı:1, 2012, s. 213-239.
ARI, Tayyar, Geçmişten Günümüze Orta Doğu Siyaset, Savaş ve Diplomasi, Alfa Yayınları, İstanbul 2007.
ARI, Tayyar Arı, Çatışma, Uluslararası İlişkiler Teorileri Hegemonya İş birliği, MKM Yayıncılık, Bursa 2010.
BAR Shmuel, “Bashar’s Syria: The Regime and its Strategic Worldview”, Comparative Strategy,
25/5, February 2006, pp. 353–445.
BARBERIES, Nicholas C., “Thirty of Prospect Theory in Economics: A Review and Assessment”,
Years Journal of Economic Perspectives,27/1, Winter 2013, pp. 173-196.
BATTATU, Hanna, Syria’s Muslim Brethren, Middle East Report 1982, Sayı: 110, https://merip.org/1982/11/syrias-muslim-brethren/
BİLGİN, Sıtkı M. “Turkey’s Foreign Policy towards the Middle East in the 1950’s and Its Impact
On Turco-Arab Relations”, Gazi Akademik Bakış, 11 (2017), ss. 245-259.
CANYURT, Dilek, “Çok Katmanlı Toplumlarda Demokrasi: Suriye Örneği”, Abant İzzet Baysal
Üniversitesi SBE., Bolu 2018, Doktora Tezi.
Carnegie Middle East Centre, “The Muslim Brotherhood in Syria”,
https://carnegie-mec.org/publications/?fa=48370.
CLEVELAND, William L. Modern Ortadoğu Tarihi (Çev. Mehmet Harmancı), Agora Kitaplığı,
İstanbul 2008
DALAR, Mehmet, “Asi Nehri’nin Türkiye-Suriye İlişkileri Üzerindeki Etkisi ve Geleceği”, Ortadoğu Analiz Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 15, Mart 2015, s.106-113.
Akademik
Bakış
347
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
DAM, Nicholas Van, Suriye’de İktidar Mücadelesi, İletişim Yayınları, 1. Baskı, İstanbul 2000
DARWİSHEH, Housam, “Syria and the Arab Spring:Unraveling the Road to Syria’s Protracted
Conflict”, The Asan Institute for Policy Studies, Sayı: 44, pp. 1-12.
Department of State United States of Americe. “The Oslo Accords and the Arab-Israeli Peace
Process.” https://history.state.gov/milestones/1993-2000/oslo.
DAVİŞA, Adid, Arap Milliyetçiliği: Zaferden Umutsuzluğa (Çev. Lütfi Yalçın), Literatür
Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2004.
DORİ, Asi, “Coğrafia Bilad El-S ham”, El-Kuds, https://www.alquds.co.uk/ جغرافيا بالد الشام/
ERDAĞ, Ramazan, “Türkiye’nin Sınıraşan Sular Sorunu”, Yalova Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:
5, 2015, s. 27-52.
ERGİL, Doğu, “Ortadoğu’da Su Savaşları Mı?” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Sayı: 45, 2015,
s. 53-80.
ERHAN, Çağrı, «Kronik: Hafız Esad›ın Ölümü ve Muhtemel Gelişmeler», Ankara Üniversitesi
SBF Dergisi, Sayı: 55, 12 Şubat 2015, s. 161-170.
ESAD Hafız-SEALE Patrick, “Interview with Syrian President Hafiz al-Asad”, Journal of Palestine Studies, 22/44, Summer 1993. S. 111-121.
Global Security, “Syria Intelligence & Security Agencies”, erişim 01.12.2021, https://www.globalsecurity.org/intell/world/syria/intro.htm
GOLDSCHMIDT JR Arthur-DAVİDSON Lawrence, Kısa Ortadoğu Tarihi (Çev. Aydemir
Güler), Doruk Yayımcılık, İstanbul 2004.
GÖNLÜBOL, Mehmet, A. Haluk Ülman, A. Suat Bilge ve Duygu Sezer, Olaylarla Türk Dış Politikası (1945-1965), 7. Baskı, Ankara, 1989, 294-295.
GÜRSON, Poyraz, Suriye. Atılım Üniversitesi Yayınları, Ankara 2010.
HINNEBUSCH, Raymond, “Syrian Foreign Policy under Bashar al-Asad”, Ortadoğu Etütleri,
1/1, July 2009, s. 7-26.
HINNEBUSCH, Raymond, “The Ba’th Party in Post-Ba’thist Syria: President, party and the
struggle for reform”, Middle East Critique, 20/2, July 2011, pp. 109-125.
HOURANİ, İ. Albert, Arabic Thought in The Liberal Age 1798-1939, Cambridge University
Press, Cambridge 1983.
Akademik
Bakış
ISMAIL, Salwa. (2018). Memories of Violence: Hama 1982. In The Rule of Violence: Subjectivity, Memory and Government in Syria (Cambridge Middle East Studies, pp. 131-158). Cambridge: Cambridge
University Press. doi:10.1017/9781139424721.006, 131-134.
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
JABER, Kamel Abu, Arap Baas Sosyalist Partisi: Tarihi, İdeolojisi ve Örgütü (Çev. Ahmet Ersoy), Altınok Matbaası, Ankara 1970.
348
KAHNEMAN, Daniel – TVERSKY, Amos, “Prospect Theory: An Analysis of Decision Under
Risk”, Econometrica, 47/2, March 1979, pp. 263-291. Doi:10.2307/1914185
KAHNEMAN, Daniel-TVERSKY, Amos, “Advances in Prospect Theory: Cumulative Representation of Uncertainty”, Journal of Risk and Uncertainty, 5/4, October 1992, pp. 297-323.
KANDİL, Hazem, “The Challenge of Restructuring: Syrian Foreign Policy,” Bahgat Korany-E.
Hillal Dessouki, der., The Foreign Policies of Arab States: The Challenge of Globalization, American University Press 2008, Cairo, pp. 421-426.
KARABULUT, Ali N., “Tüketicilerin Algılanan Risk Değişkeni Karşısında İnternetten Alışveriş
Hafız Esad’ın Kararları: Olasılık Teorisi Bağlamında Bir İnceleme
Yapma Eğilimlerinin Ölçülmesi: Beklenen Fayda Teorisine Karşı Beklenti Teorisi”, Journal of
Yasar University, Cilt: 32, Sayı: 8, 2013, s. 5515-5536.
KÜRKÇÜOĞLU, Ömer, Türkiye’nin Arap Ortadoğu’suna Karşı Politikası (1945-1970), Barış Kitap, Ankara 2010.
LINDE, Jona-VIS, Barbara, “The uncertainty of welfare retrenchment’s electoral consequences”, DaWS Working Paper Series, 2017.
MANSFIELD, Peter, Ortadoğu Tarihi (Çev. Ümit H. Yolsal), Say Yayınları, 1. Baskı, İstanbul
2012.
MCDERMOTT, Rose, Risk-Taking in International Politics: Prospect Theory in American Foreign Policy, University of Michigan Press, Ann Arbor 1998.
MERCAN, Muhammed H., Suriye: Rejim ve Dış Politika, Pınar Yayınları, 1. Baskı, İstanbul
2012.
ÖZKOÇ, Özge,Suriye Baas Partisi:Kökenleri, Dönüşümü, İzlediği İç ve Dış Politika (19431991), Mülkiyeliler Birliği Yayınları, Ankara 2008.
PIPES, Daniel, Greater Syria: The History of an Ambition, Oxford University Press, Oxford
1990.
SALIK, Nuri, “Beşar Esad Dönemi Suriye Dış Politikasında Pragmatizm ve Türkiye-Suriye
İlişkileri”, Ortadoğu Analiz, 35/3, Kasım 2011, ss. 20-32.
SALWA Ismail, The Rule of Violence: Subjectivity, Memory and Government in Syria, Cambridge University Press, Cambridge 2018.
SEALE, Patrick, Asad: The Struggle For The Middle East, University of California Press, Los
Angeles 1989.
SHARABİ, Hisham, “Islam and Modernization in the Arab World”, Journal of International
Affairs, Cilt: 19, Sayı:1, 1965, pp. 16–25. http://www.jstor.org/stable/24363334.
SNYDER, Richard C.-BRUCK, H. W.-SAPIN, Burton, Foreign Policy Decision-Making: an Approach to the Study of İnternational Politics, The Crowell-Collier Publishing Company, New
York 1962.
Sondakika.com, “Suriye Parlamentosu’ndan tepki çeken bildiri: Hatay’ı geri almak için her şeyi
yapacağız,” erişim 12 Aralık 2021, https://www.sondakika.com/dunya/haber-suriye-parlamentosu-ndan-tepki-ceken-bildiri-14570161/.
SOUTH,Coleman, Culture Shock: Syria. Marshall Cavendish Publishing, Singapore 2011.
TVERSKY, Amos-KAHNEMAN, Daniel, “Rational Choice and the Framing of Decisions.” The
Journal of Business, 59/4, October 1986, pp. 251-278.
VIS Barbara-KUIJPERS, Dieuwertje, “Prospect Theory and Foreign Policy Decisionmaking:
Underexposed İssues, Advancements, and Ways Forward”, Contemporary Security Policy ,
39/4, July 2018, pp. 575-589.
WASEEM, HAFEZ, The Muslim Brotherhood in Syria: Illusion and Reality, Policy Alternatives,
2015, pp. 1-13.
WRIGHT, Robin, Dreams and Shadows : the Future of the Middle East, Penguin Books, London 2008.
ZISSER, Eyal, Commanding Syria: Bashar al-Asad and the First Years in Power, I.B.Tauris,
London 2007.
Akademik
Bakış
349
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Dilek CANYURT
Extended Abstract
Akademik
Bakış
350
Cilt 15
Sayı 30
Yaz 2022
Hafez Assad draws attention as one of the most important leaders in shaping modern Syria.
Assad was a member of the minority group who came from a poor region in Syria. In this case,
how did Assad manage to be such an effective leader? Assad’s succes is hidden in his personal
decisions. Therefore, this article focuses on both the personal and political decisions of an important leader such as Assad. Analyses of the leaders have an important place in political research. In this study, Hafez Assad’s decisions were explained through prospect theory, which is
one of the decision-making theories. Thus, prospect theory has been tested with historical case
studies involving Assad’s decisions. The issue of how an important country like Syria established
its policy was explained as well. This theory originally emerged as an approach that explains
how people make their decisions about economics, later on it came into use in policy studies.
Prospect theory predicts that decision makers make their decisions in a two-step process. In the
first stage, the framing phase, the decision maker chooses his/her priorities. During the framing
phase, the environment the decision makers are in affects their decision-making. The second
stage is the evaluation phase. This is the phase in which the options deemed important in stage
1 and the probability of loss and gain are determined. According to the prospect theory, at the
evaluation phase: it is accepted that decision makers prefer to take risks in large / medium scale
loss domains, and they prefer risk aversion in large / medium scale gain domains. It is also
suggested that while decision makers show risk-taking behavior in small-scale gain domains or
possibilities, they show risk aversion behavior in small-scale loss domains or possibilities. Another point to be expressed for the evaluation phase in the prospect theory is that these decisions
are made according to a reference that is the focal point for decision makers. In this study, it was
determined that the reference point in the decisions made by Hafez Assad was his personal future anxiety and political leadership. Depending on this reference point, in the decisions made by
Assad, the domains of gain and loss were determined as independent variables, and risk taking
and risk aversion behaviors as dependent variables. The method called “Parallel Demonstration
of Theory” was used as the method for the analysis in the light of these findings. Some important
decisions of Assad starting from his youth have been handled chronologically. Some of these
chronological events are related to Assad’s personal decisions before 1970. Some other events
are related to the decisions of Assad, who established the one-man regime in Syria after 1970.
Therefore, since the decisions of Assad are also the decisions of Syria, the study gains a special
importance in terms of explaining the domestic and foreign political behaviors of Syria. Some
strategic decisions of Assad, which were handled by case studies, have been examined from
the perspective of prospect theory. As a result, it can clearly be seen that Assad made decisions
that would confirm the prospect theory in both his individual and political decisions. Today,
even though Syria is under the administration of Hafez Assad’s son, Bashar Assad, the institutional and political structure that Hafez Assad established still remains. Therefore, in Syria’s
domestic and foreign political behavior, it is possible to predict that Syria will make decisions in
accordance with prospect theory. In this context, in Syria, which is in a civil war process, form
the major loss area since they would end the Baath regime,. According to the Prospect Theory
assumptions, it is possible to claim that the regime, by taking any possible risk, will never have a
positive approach towards the democratic demands and will maintain the alliances that support
its own continuation.