ÖZET Halikarnassos Yarımadası'ndaki Leleg kentlerinden biri olan Pedasa'da gerçekleştirilen, kazı ve araştırmalarda elde edilen arkeolojik ve epigrafik kanıtlar, yerleşimin şimdilik yegâne kutsal alanının Athena'ya adandığını ortaya...
moreÖZET Halikarnassos Yarımadası'ndaki Leleg kentlerinden biri olan Pedasa'da gerçekleştirilen, kazı ve araştırmalarda elde edilen arkeolojik ve epigrafik kanıtlar, yerleşimin şimdilik yegâne kutsal alanının Athena'ya adandığını ortaya koyar. Bu çalışmada değerlendirilen, MÖ 7. ve 6. yüzyıllara ait adak sunuları ve rituel eşyaları arasındaki ithal fayans objeler, kutsal alanın bölgeler arası ve deniz aşırı ilişkilerinin anlaşılmasına katkı sağlar. MÖ 7. yüzyılın ortalarından, MÖ 6. yüzyıl içlerine kadar güçlü Mısır etkisi altında üretilen ve literatüre " Doğu Yunan " veya " Greko-Mısır " üretimleri olarak geçen belli başlı vazolar, nazarlık ve boncuklar kutsal alanın fayans buluntuları arasındadır. Leopar Benekli Grup içinde yer alan çömelen figürlü çiftli vazolar, Mısır stilinde bezeli pyksis, Yeni Yıl Şişesi, nazarlık ve kolye boncukları benzerleri Ege ve Akdeniz dünyasındaki çağdaşı kutsal alan * Dr. Öğr. Üyesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü 48000 Kötekli/Muğla. E-posta:
hulyabulut@mu.edu.tr Pedasa Athena Kutsal Alanı'nda Prof. Dr. Adnan Diler başkanlığında, Dr. Öğr. Üyesi Bekir Özer ile beraber sürdürdüğümüz kazılarda elde edilen buluntuların literatüre kazandırılması onların cömert izin ve katkıları olmasa gerçekleşemezdi. Başta kendileri olmak üzere, kazılarda emeği geçen ekip üyelerine teşekkür ederim. Küçük parçalar halinde korunan buluntuların bir bölümü ile ilgili görüşlerimi netleştirmem konusundaki yardımlarından dolayı Virginia Webb ve Prof. Dr. Günther Hölbl'a, literatür araştırmasının gerçekleştirildiği Alman Arkeoloji Enstitüsü Atina Şubesi kütüphanesinden Katharina Brandt ve Christina Zioga'ya, Karya-Mısır ilişkileri üzerine katkılarından dolayı Dr. Alexander Herda'ya ve buluntular arasında yer alan skaraboidin çizimini yapan Arkeolog Ma. Duygu Tüylüoğlu'na ayrıca teşekkür ederim. Son olarak, bu çalışmayı doldurulamaz boşluğunu hayatımda her geçen gün hissettiğim sevgili Babam'a armağan etmek isterim.