ATLAS INTERNATIONAL REFEREED
JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Open Access Refereed E-Journal & Refereed & Indexed
ISSN:2619-936X
Vol:5, Issue:22
2019
Article Arrival Date: 21.07.2019
pp.713-729
Published Date: 26.09.2019
HİSSE SENEDİ FİYATLARINI ETKİLEYEN MAKROEKONOMİK FAKTÖRLER:
BIST100’DE YER ALAN İMALAT VE MALİ SEKTÖRLERİ ÜZERİNE BİR
UYGULAMA
MACROECONOMIC FACTORS AFFECTING STOCK PRICES: AN APPLICATION
ON THE MANUFACTURING AND FINANCIAL SECTORS IN BIST100
Prof. Dr. Müge ÇETİNER
İstanbul Kültür Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü, İstanbul/Türkiye
Doktora Öğrencisi Emine SEVER
İstanbul Kültür Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Bölümü, İstanbul/Türkiye
Doi Number
Article Type
: http://dx.doi.org/10.31568/atlas.359
: Research Article
ÖZET
Bu çalışmanın temel amacı, makro ekonomik faktörlerin BIST100 içerisinde yer alan İmalat ve Mali sektör hisse
senedi fiyatları üzerindeki etkisini belirleyip test etmektir. İlişkilerin belirlenmesinin yanında, bu ilişkilerin
karşılıklı olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışmada, Granger Nedensellik Testi ve 2007:012018:11 dönemini kapsayan aylık veriler kullanılmaktadır. Bağımlı değişkenler olarak BIST100’de yer alan
imalat ve mali sektörlerdeki hisse senedi fiyatları, bağımsız değişkenler olarak ise altın fiyatları, Dolar kuru,
Euro kuru, mevduat faiz oranı, ihracat tutarı, işsizlik oranı, kapasite kullanım oranı, ham petrol fiyatları, sanayi
üretim endeksi, tüketici güven endeksi ve tüketici fiyat endeksi kullanılmaktadır. Granger nedensellik test
sonuçlarına göre, analiz sonucunda iki gecikmeli değere göre Euro kurundan mali sektör endeksine doğru tek
yönlü ilişki bulunmuştur. Ek olarak TÜFE değişkeninden mali sektör endeksine ve mali sektör endeksinden
TÜFE değişkenine doğru çift yönlü ilişki olduğu belirlenmiştir. Mali sektör endeksinden sanayi üretim endeksi
ve ihracat tutarına, tek yönlü ilişki tespit edilmiştir. İmalat sektörü açısından nedensellik ilişkisine bakıldığında
ise benzer şekilde, iki gecikmeli değere göre sanayi üretim endeksinden imalat sektörüne doğru tek yönlü bir
ilişki bulunmuştur. Bunun yanında imalat sektöründen ihracat tutarına doğru da tek yönlü bir nedensellik ilişkisi
elde edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Makro Ekonomik Göstergeler, İmalat Sektörü, Mali Sektör, Granger Nedensellik Testi
ABSTRACT
The main objective of this study is to determine and test the effects of macroeconomic factors on the prices of
the Manufacturing and Financial sector in BIST100. In addition to the determination of relations, it is aimed to
determine whether these relations are mutual. In this study, monthly data covering Granger Causality Test and
2007: 01-2018: 11 period are used. Stock prices in manufacturing and financial sectors in BIST100 as dependent
variables, gold prices as independent variables, USD rate, Euro rate, interest rate, export figures, unemployment
rate, capacity utilization rate, crude oil prices, industrial production index, consumer confidence index and
consumer price index are used. According to Granger causality test results, a one-way relationship was found
between Euro exchange rate and financial sector index. It is determined that there is a bi-directional relationship
between CPI variable and financial sector index. From the financial sector index to the industrial production
index and export amount, a one-way relationship was determined. In terms of the causality relationship in terms
of the manufacturing sector, a one-way relationship has been found between the industrial production index and
the manufacturing sector. In addition, a one-way causality relationship was obtained from the manufacturing
sector to the export figures.
Keywords: Macroeconomic Factors, Manufacturing Sector, Finance Sector, Granger Causality Test.
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
1. GİRİŞ
Genel ekonomik durum ile hisse senedi fiyatları arasındaki ilişki uzun yıllardan beri uzmanların
ilgisini çekmiştir. Bazı araştırmacılar ekonomik göstergelerin yardımı ile hisse senedi fiyatlarında
meydana gelebilecek yükseliş veya düşüşleri önceden tahmin edebilmenin anahtarlarını
aramışlardır. Bazı araştırmacılar da konuya etkin piyasa kuramı acısından yaklaşmış ve hisse
senedi fiyatlarının gelecekle ilgili bütün beklentileri yansıttığını ve bu yüzden de geçmiş
ekonomik verilerle gelecekteki fiyat değişimlerinin tahmin edilmesinin mümkün olmayacağı
görüşünü savunmuşlardır. Bir başka ifadeyle etkin bir piyasada hiçbir yatırımcı geçmiş fiyat
hareketlerini analiz ederek ortalama piyasa getirisi üzerinde bir getiri elde edemez (Albeni ve
Demir, 2005).
Yapılan bir başka araştırmada ise, döviz kuru ile BIST100 endeksi ve mali sektör endeksi, sanayi
sektör endeksi, teknoloji sektör endeksi ve hizmet sektör endeksleri arasındaki kısa ve uzun
dönemli ilişkiler incelenmiştir. Çalışma, döviz satış kuru ile BIST100 ve mali sektör endeksi,
sanayi sektör endeksi, teknoloji sektör endeksi ve hizmet sektör endeksi arasındaki ilişkiyi ortaya
koyarak literatüre katkı sağlamakla birlikte, döviz kurları ile hisse senedi fiyatları arasındaki
ilişkiyi açıklayan iki yaklaşımı da yani hem geleneksel yaklaşımı hem de portföy yaklaşımını
destekler niteliktedir. ABD Dolar satış kuru ile BIST100 ve sektörler arasında uzun dönemli bir
ilişkinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Kısa dönemli ilişki incelendiğinde ise, Dolar satış kuru ile
Borsa İstanbul 100 endeksi, Dolar satış kuru ile teknoloji sektör endeksi ve Dolar satış kuru ile
hizmet sektör endeksi arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi, Dolar satış kuru ile mali sektör
endeksi arasında tek yönlü nedensellik ilişkisi bulunmuştur (Benli, 2015).
Buradaki görüşlerden yola çıkarak, bu çalışmada makro ekonomik göstergeler ile BIST100
içerisinde yer alan hisse senetleri sektör bazında ele alınmış ve aralarındaki kısa ve uzun dönemli
ilişkiler incelenmiştir. BIST100 endeksinde yer alan şirketler “Eğitim, Sağlık, Spor Ve Diğer
Sosyal Hizmetler”, “Elektrik Gaz Ve Su”, “Gayrimenkul Faaliyetleri”, “İdari ve Destek Hizmet
Faaliyetleri”, “İmalat Sanayi”, “İnşaat Ve Bayındırlık”, “Madencilik”, “Finans ve Sigorta
Faaliyetleri”, “Teknoloji”, “Toptan ve Perakende Ticaret, Otel ve Lokantalar” ve “Ulaştırma,
Haberleşme ve Depolama” sektörleri altında yer aldığı tespit edilmiştir. Bu sektörler arasından
özellikle incelemek üzere İmalat Sanayi (40 Şirket) ve Finans ve Sigorta Faaliyetleri/Mali (32
Şirket) sektörleri ele alınmıştır. Buradaki şirketler BIST100’ün %72’sini oluşturmaktadır.
Çalışmada öncelikle literatür incelenmiş, daha sonra analiz yapılarak bulguların sonuçları
yorumlanmıştır.
2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Bu çalışmadaki araştırma modeli ile bire bir aynı olan bir araştırmaya rastlanılamamış olmakla
birlikte, bazı finansal göstergeler ile hisse senedi piyasaları arasındaki ilişkiyi ele alan çalışmalar
bulunmaktadır. Bu çalışmalardan farklı sonuçlar elde edilmiştir. Literatürde bu konu ile bağlantılı
olanlar aşağıda verilmiştir.
Özkul ve Akgüneş’in yaptığı araştırmada (2015), makroekonomik değişkenlerin banka getirileri
üzerindeki etkisi ele alınmış olup, ayırt edici bir fark olarak bu etki BIST 10 Banka getiri endeksi
kullanılarak incelenmiştir. Banka getirilerini temsilen BIST 10 Banka getiri endeksinin
kullanıldığı çalışmada, BIST100 getiri endeksinin pozitif, para arzı (M1), sanayi üretim endeksi
ve ihracat birim değer endeksi değişkenlerinin ise negatif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Hisse senedi fiyatlarını etkileyen makroekonomik faktörlerin açıklanması ve Borsa İstanbul’da
yer alan otomotiv ve inşaat işletmeleri üzerinde yapılan bir uygulamada, ekonomik kriz
döneminde bu iki sektörün hisse senetleri fiyatlarının nasıl etkilendiğinin karşılaştırılmalı olarak
açıklanması hedeflenmiştir. Bu amaçla kriz döneminde Borsa İstanbul’da işlem gören otomotiv ve
inşaat firmalarının hisse senedi fiyatlarını etkileyen çeşitli makroekonomik faktörler incelenmiş
olup, çoklu doğrusal regresyon analizi modeline dahil edilen bağımsız değişkenler Tüketici Fiyat
Endeksi (TÜFE), İhracatın ithalatı karşılama oranı (İHİTKO), Kapasite Kullanım Oranı (KKO),
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
714
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
altın fiyatları (ALTN), Dolar (DLR), Mevduat Faiz Oranı (MFO), Cari İşlemler Dengesi (CİD),
Para Arzı (M2), Sanayi Üretim Endeksi (SUE), İç Borç Stoku (İBS) ve Euro dur. Kriz
dönemindeki hisse fiyatlarının kapasite kullanım oranı ile pozitif yönlü ve istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişkisi olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte, cari işlemler dengesi ve sanayi üretim
endeksi ile otomotiv sektörü hisse senedi fiyatları arasında negatif yönlü ilişkisinin varlığı
görülmektedir (Oktay, 2013).
Borsa İstanbul Sanayi Endeksi (SINAI) ile Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi (REDKE), Euro/TL
Döviz Kuru (Euro) ve Dolar Endeksi (DXY) arasında kısa ve uzun dönemli denge ilişkilerinin
varlığı ARDL Sınır Testi yaklaşımı kullanılarak tespit edilmeye çalışılmıştır. SINAI, REDKE,
DXY ve Euro arasında uzun dönemli bir ilişkisi mevcut olmakla birlikte SINAI Endeksi ile
sadece DXY ve Euro/TL kuru arasında uzun dönemde pozitif ve istatistikî olarak anlamlı bir ilişki
bulunmuştur. REDKE ile SINAI endeksi arasındaki ilişkinin yönü pozitif iken DXY ve Euro ile
SINAI endeksi arasında ilişkinin yönü negatiftir (Akel ve Gazel, 2014).
BIST100 Endeksi ve 23 sektöre ait hisse senedi endeksleri ile Dolar/TL ve Euro/TL döviz
kurlarına ilişkin günlük verilerin kullanıldığı bir başka araştırmada, farklı seviyelerde durağan
olduğu belirlenen seriler arasındaki uzun dönem ilişki ARDL modeli ile araştırılmıştır. Yapılan
analiz sonucunda çalışmada yer alan 24 endeksten sadece BIST Tekstil Deri endeksi ile Euro/TL
döviz kuru arasında, Dolar/TL kuru ile ise BIST Tekstil Deri, Ticaret ve Teknoloji endeksleri
arasında uzun dönem ilişki olduğunu göstermiştir. Ayrıca döviz kurları ile üç endeks arasında kısa
dönemde negatif, uzun dönemde ise pozitif bir ilişki olduğu belirlenmiştir (Eyüboğlu ve
Eyüboğlu, 2018).
Yılmaz ve diğerleri (2004), hisse senedi fiyatları ile bazı makro ekonomik değişkenler arasında bir
ilişki olup olmadığını tespit etme amaçlı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası endeksi, tüketici fiyat
endeksi, para arzı, faiz oranı, döviz kuru, dış ticaret dengesi ve sanayi üretim endeksi
değişkenlerine yer vermiş ve Johansen-Juselius Eşbütünleşme testi, Granger Nedensellik testi ve
VEC modeli kullanmışlardır. Araştırmadaki tahmin sonuçlarına göre hisse senedi fiyatları ile
tüketici fiyat indeksi, döviz kuru, faiz oranı, para arzı ve dış ticaret dengesi değişkenleri arasında
anlamlı ilişkiler bulunmuşken, sanayi üretim endeksi ile herhangi bir anlamlı ilişkiye
rastlanmamıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre, hisse senedi fiyatları en fazla kendi şoklarından,
daha sonra sırasıyla faiz oranı, tüketici fiyat endeksi, dış ticaret dengesi, para arzı, döviz kuru ve
sanayi üretim endeksi değişkenlerinin şoklarından etkilenmektedir.
Bir başka çalışmada, Türkiye’de uygulanan faiz dışı denge politikalarının ekonomik büyüme ve
işsizlik üzerindeki etkilerini analiz etmek amaçlanmıştır. Sonuçlara göre, faiz dışı denge ile
ekonomik büyüme arasında güçlü bir ilişkiye ulaşılamamıştır. Diğer yandan, faiz dışı denge oranı
ile işsizlik oranı arasında uzun dönemde eş bütünleşme ilişkisi tespit edilmiş ve kısa dönemde faiz
dışı denge oranından işsizlik oranına tek yönlü, pozitif bir ilişkinin olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır
(Ulusoy vd., 2016).
Makroekonomik faktörlerin hisse senedi getirilerine etkisini inceleyen çalışmanın amacı,
gelişmekte olan ülkelerdeki bu faktörlerin hisse senedi getirilerine etkisini dengeli panel veri
analizi ile incelemektir. Çalışmada enflasyon ve hisse senedi getirileri arasında pozitif ilişki
saptanmıştır. Çalışma kapsamındaki gelişmekte olan ülkelerdeki hisse senedi getirilerinin, döviz
kurundan, enflasyon oranından ve Standart and Poors 500 endeksinden etkilendiği bulunmuş,
ancak faiz oranı, gayri safi yurtiçi hâsıla, para arzı ve petrol fiyatları ile hisse senedi getirileri
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir (Sayılgan ve Süslü, 2011).
Savaş ve Can (2011), İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören hisse senedi fiyatları ile
Euro-Dolar Paritesi ve Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi arasındaki ilişkiyi “Çoklu Doğrusal
Regresyon” ile ilişkinin yönünü ise “Granger Nedensellik Testi” ile incelemişlerdir. Euro–Dolar
Paritesi’nin yükselme eğilimi göstermesi nakitten finansal varlığa geçiş, düşme eğilimine girmesi
ise finansal varlıktan nakde geçiş olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
715
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru Arasındaki Nedensellik İlişkisi: YTL/USD, İMKB 100 ve
S&P 500 Üzerine Bir Uygulamada, 1990-2007 arasındaki YTL/USD döviz kuru, İMKB 100
endeks ve S&P 500 endeks verileri kullanılarak, aralarındaki nedensellik ilişkileri araştırılmıştır.
Bu dönemde, Borsa İstanbul ve S&P 500 endekslerinden döviz kuruna doğru Granger
nedenselliği bulunmuştur. Granger nedensellik testinin kriz dönemleri sonrası sonuçlarına göre,
S&P 500 endeksi genel etkileyici, döviz kurunun ise endekslerden etkilenen konumda olduğu
tespiti yapılmıştır (Pekkaya ve Bayramoğlu, 2008).
Özmen çalışmasında (2007), Türkiye için hisse senedi fiyatları ile döviz kurları arasındaki
ilişkinin varlığını farklı döviz kuru rejimleri altında incelemeyi amaçlamıştır. İki değişken
arasındaki ilişkinin varlığı, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi sonrası dönem için, 1989-2006
yılları arası günlük frekanstaki veriler kullanılarak analiz edilmiştir. Eşbütünleşim test sonuçları,
2000 yılının analiz dışında bırakıldığı alt dönemler haricinde, değişkenler arasında bir uzun
dönem ilişkisinin varlığını göstermiştir.
Bir başka çalışmada Borsa İstanbul Endeksi ile bazı makro ekonomik değişkenler arasındaki ilişki
İncelenmiş ve Ocak 2002 ile Haziran 2012 dönemlerini kapsayan çalışmada bağımlı değişken
olarak Borsa İstanbul Endeksi getirisi, bağımsız değişkenler olarak da faiz oranı, para arzı, sanayi
üretim endeksi ve Döviz Kuru belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlara göre, hisse senedi
getirileri ile para arzı (M2) arasında pozitif yönlü, döviz kuru ile negatif yönlü bir ilişki olduğu
tespit edilmiştir. Bununla beraber incelenen dönemde hisse senedi getirileri ile faiz oranları ve
sanayi üretim endeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır
(Kaya vd., 2013).
Türkiye’deki döviz kuru (Dolar) ile İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Ulusal 100 Endeksi
(İMKB Ulusal 100) arasındaki ilişki ve ilişkinin yönü, ekonometrik teknikler kullanılarak analiz
edilmiştir. 2001:7-2010:2 dönemini kapsayan günlük veriler kullanılarak yapılan çalışmada,
Johansen Eşbütünleşme testi sonucunda endeks ile döviz kuru arasında uzun dönemli bir ilişkinin
varlığı, vektör hata düzeltme modeli sonucunda ise endeks ile döviz kuru arasında negatif yönde
kısa dönemli bir ilişki belirlenmiştir. Son olarak yapılan Granger nedensellik analizi sonucunda
da, döviz kurunun endeksin tek yönlü Granger nedeni olduğu ortaya konulmuştur (Kapusuzoğlu
ve İbicioğlu, 2009).
Halaç ve Gümüş (2010), Türkiye hisse senetleri piyasası (İMKB-100) ile döviz kuru (ABD doları)
arasındaki ilişkinin uzun dönem dinamiklerini ortaya koymayı amaçlamıştır. Çalışmada 19882009 dönemi, haftalık kapanış verileri kullanılarak incelenmiştir. Uzun dönemli ilişkinin ortaya
konulması için olası yapısal kırılmaları da göz önüne alan eşbütünleşme analizleri kullanılmıştır.
Elde edilen bulgulara göre, kırılmaların göz ardı edildiği testlerde döviz kuru ve hisse senedi
piyasası arasında uzun dönemli ilişkiye rastlanmamıştır. Döviz kuru ve hisse senedi piyasası
arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmaktadır.
İMKB’deki ana sektör ve alt sektör hisse senedi endekslerinin Dolar ve Euro para birimleri
açısından döviz kuru duyarlılıklarının belirlenmesini amaçlayan bir diğer araştırmada, sektörler
arasında döviz kuru duyarlılıklarının farklılık gösterdiği bulgularına ulaşılmıştır. Dolar kuru
açısından hizmetler sektörünün negatif forex betaya, mali ve sınai sektörlerin pozitif forex betaya,
Euro kuru açısından, mali ve hizmetler sektörlerinin negatif forex betaya, sınai sektörünün pozitif
forex betaya sahip oldukları anlaşılmıştır. Çalışmadan elde edilen diğer bir bulgu ise, hizmetler
sektörünün hem Dolar hem de Euro kuru dikkate alındığında, çok daha yüksek katsayılı forex
betaya sahip olurken, mali sektörün çok daha düşük katsayılı forex betaya sahip olmasıdır. Bu
durum, mali sektörde döviz kuru etkisine karsı gerekli önlemlerin alınmasının bir sonucu olduğu
seklinde yorumlanabilir (Doğukanlı vd., 2010).
Türkiye’de hisse senedi fiyatları ve döviz kuru arasında doğrusal ve doğrusal olmayan eş
bütünleşme ilişkisinin varlığı analiz edilmiştir. Ampirik bulgular, Türkiye’de döviz kuru ve hisse
senedi fiyatı arasında uzun dönemde bir eş bütünleşme ilişkisi olduğunu göstermektedir. Bu ilişki
uzun dönemde pozitif kısa dönemde ise negatif çıkmıştır. Çalışmadan elde edilen bir diğer bulgu
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
716
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
da Türkiye Ekonomisinde döviz kurundan hisse senedi fiyatlarına doğru bir nedensellik ilişkisinin
var olduğunun saptanmasıdır. Bu yüzden Türkiye’de hisse senedi ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi
açıklayan yaklaşımlardan “geleneksel yaklaşıma” geçerlidir (Doğru ve Recepoğlu, 2013).
Erdoğan ve Schmidbauer (2004), döviz ve hisse senedi piyasası yatırımlarında ikame etkisini ele
almıştır. Örnek uygulama için, döviz ve hisse senedi piyasalarının alternatif olarak düşünüldüğü
Türkiye piyasası seçilmiştir. Çalışmanın sonucuna göre yatırımcılar yatırım aşamasında iki piyasa
arasındaki risk yayılması ve ikame derecesinin farkında olmalıdır. Faizsiz finansal kurumlar,
yatırım bankacılığı faaliyetleri oluşturur. Finansal aracı kurumlar, risk sermayesi sektörünün
gelişmesi hızlanacak ve girişimcilik finansmanında, konvansiyonel bankacılığın yarattığı boşluk
önemli ölçüde doldurulacaktır.
BIST100 hisse senedi endeksi getirisi ile döviz kuru, altın fiyatı, mevduat faiz oranı ve reel konut
fiyat endeksi arasındaki uzun dönemli ilişki eşbütünleşme yöntemleri ile araştırılmıştır. Seriler
arasındaki uzun dönemli ilişki, yapısal kırılmaları dikkate almayan Johansen (1991) eşbütünleşme
testi ve yapısal kırılmaları dikkate alan Maki (2012) çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme testi ile
incelenmiştir. Johansen testi sonucunda seriler arasında bir tane eşbütünleşme ilişkisi olduğu
belirlenirken, Maki testi sonucunda seriler arasında uzun dönemli ilişki olmadığı gözlenmiştir. Bu
son bulgu, finansal olan (döviz/mevduat) ve finansal olmayan (altın/konut) sektörlerin hisse
senedi
piyasasının tamamlayıcısı/rekabetçisi
olmayabileceğine
ve
kendine
özgü
dinamiklerinin/yatırımcı profilinin bulunabileceğine, ayrıca Türkiye’de hisse senedi piyasalarının
geliştirilmesine yönelik politikaların ve borsanın büyümeye katkısının önemli yapısal kısıtlarının
olabileceğine işaret etmektedir. Ulaşılan bulgu ve belirlemelere yönelik temel politika önerisi
olarak, hisse senedi piyasasının geliştirilmesine yönelik politika tercihlerinde, genel olarak hane
halkının yatırım davranışları/kültürü üzerinde uzun dönemde etkili olabilecek yapısal politikaların
ön plana çıkarılması önerilebilir (Coşkun ve Ümit, 2016).
Çalışmada hisse senetleri getirilerini etkileyen bazı sistematik risk kaynaklarının hisse getirilerini
etkileme katsayıları hesaplanmış ve Kasım 2000 ve Şubat 2001 mali krizlerinin yaşandığı dönemi
içeren Ocak 1998-Aralık 2002 döneminde IMKB Ulusal-30’daki hisse senetleri getirileri (bağımlı
değişken), bu hisselerin getirilerini etkileyen makro ekonomik değişkenler, Arbitraj Fiyatlandırma
Modeli ile kullanılarak bulunmuştur. Sonuçta Tüketici Fiyat Endeksinin tüm hisse senedi
getirilerini etkilediği gözlenmiştir (Cihangir ve Kandemir, 2010).
Döviz kurundaki değişimlerin hisse senedi getirisi üzerindeki etkisini ortaya koymak için Borsa
İstanbul 100 Endeksi’nde 2006-2014 yılları arasında işlem gören imalat ve ticaret sektörlerindeki
şirketlerin, hisse senedi getirileri ve yıllık reel döviz kuru değişimler araştırılmıştır. Sonuçta, reel
döviz kuru endeksindeki değişimin hisse senedi getirisi üzerinde pozitif anlamlı etkisi tespit
edilmiştir (Boyacıoğlu ve Çürük, 2016).
Berke’nin çalışmasında (2012), ülkemizde TL/USD döviz kuru ile Borsa İstanbul fiyat endeksi
arasındaki ilişki araştırılmış ve, iki değişken arasında portföy dengesi yaklaşımı destekleyen
“negatif” bir ilişkinin var olduğu bulunmuştur. Hisse senedi fiyatlarından döviz kurlarına doğru
bir ilişkinin varlığı, hisse senedi piyasasından sermayenin çıkışının ve ulusal paranın değer
kaybının göstergesi şeklinde bir yorum getirilmiştir.
Benzer yönde yapılan bir başka çalışmada yine döviz kurunun hisse senedi fiyatlarını negatif
yönde etkilediğini, ayrıca para arzının da, hisse senedi fiyatlarını pozitif yönde etkilediğini
göstermektedir (Belen ve Karamelikli, 2016).
Ayvaz tarafından (2006), Türkiye’de hisse senetleri piyasası ve döviz kuru arasındaki ilişki,
zaman serisi analiziyle aylık veriler kullanılarak araştırılmış ve eş bütünleşme testi sonucunda,
döviz kuru ile ulusal 100 endeksi, döviz kuru ile mali sektör endeksi ve döviz kuru ile sanayi
sektör endeksi arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmuştur. Ancak döviz kuru ile hizmet sektör
endeksi arasında ilişki tespit edilememiştir.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
717
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Bir başka çalışmanın amacı, Türkiye’de temel ekonomik faktörlerin hisse senedi fiyatları ile
ilişkili olup olmadıklarını tespit etmektir. Bağımlı değişken olarak hisse senedi fiyatlarını temsil
eden BIST100 endeksi, bağımsız değişken olarak ise mevduat faiz oranı, tüketici fiyat endeksi,
Dolar kuru, Euro kuru, işsizlik oranı, sanayi üretim endeksi, ihracat tutarı, kapasite kullanım
oranı, altın fiyatları, tüketici güven endeksi ve ham petrol fiyatları kullanılmış olup,çoklu
regresyon yapılmıştır. Sonuçlar, mevduat faiz oranının, tüketici fiyat endeksinin, Dolar kurunun,
kapasite kullanım oranının ve tüketici güven endeksinin BIST100 endeksi üzerinde anlamlı bir
etkiye sahip olduklarını, Euro kurunun, işsizlik oranının, sanayi üretim endeksinin, ihracat
tutarının, altın fiyatlarının ve ham petrol fiyatlarının BIST100 endeksindeki hisse senedi fiyatları
üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadıklarını göstermiştir (Aktaş ve Akdağ, 2013).
Akel ve Gazel (2014), Borsa İstanbul Sanayi Endeksi (SINAI) ile Reel Efektif Döviz Kuru
Endeksi (REDKE), Euro/TL Döviz Kuru ve Dolar Endeksi (DXY) arasında kısa ve uzun dönemli
ilişkileri araştırmış ve SINAI, REDKE, DXY ve Euro arasında uzun dönemli bir ilişki
bulunmakla birlikte SINAI Endeksi ile sadece DXY ve Euro/TL kuru arasında uzun dönemde
pozitif ve istatistiki olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Kısa dönemde SINAI endeksi ile
diğer tüm değişkenler arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiş, REDKE ile SINAI endeksi
arasındaki ilişkinin yönü pozitif iken DXY ve Euro ile SINAI endeksi arasında ilişkinin yönü
negatif olmuştur.
Türkiye imalat sanayisinin dokuz alt sektörü bazında, çıktı ile verimlilik arasındaki ilişki 2005:012016:01 dönemi itibariyle statik ve dinamik analizle araştırılmış, özellikle tütün ürünleri imalatı
için çıktı ve verimlilik arasında uzun ve kısa dönemde ilişki olduğu saptanmıştır. Bu kapsamda
öncelikle verimlilik ve çıktının eş bütünleşik olduğu tek alt sektör olan tütün ürünleri imalatı için
hata düzeltme modeli kurularak çıktı büyüme oranından verimlilik büyüme oranına doğru
nedensellik ilişkisi olduğu belirlenmiştir (Abdioğlu ve Yamak, 2016).
3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırmanın bu bölümünde değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemek için kullanılacak yönteme
ilişkin açıklamalara yer verilmiştir. Kullanılacak yöntemi belirlemek için öncelikle veri seti
üzerinden ön analiz yapılmalıdır. Söz konusu yatırım araçları zaman serisi şeklinde incelediğinden
öncelikle verilerin durağanlık ve daha sonra aralarındaki ilişkiyi belirlemek için eşbütünleşme
testlerinin yapılması gerekmektedir. Araştırmada bağımlı değişken olarak BIST100 endeksinin
aylık değerleri kullanılırken; bağımsız değişken olarak altın fiyatları, Dolar kuru, Euro kuru,
vadeli mevduat faiz oranı, ihracat tutarı, işsizlik oranı, sanayi üretim endeksi, kapasite kullanım
oranı, brent petrol varil fiyatı, tüketici güven endeksi ve tüketici fiyat endeksinin aylık değerleri
kullanılmıştır.
3.1. Durağanlığın Belirlenmesi
Eğer bir zaman serisi durağansa, ortalaması, varyansı ve kovaryansı zaman içerisinde
değişmemektedir. Bir zaman serisinin ortalamasının, varyansının ve kovaryasının zaman
içerisinde sabit kalması zayıf durağanlık olarak tanımlanmakta olup kovaryans durağanlık veya
ikinci mertebeden durağanlık olarak da ifade edilmektedir (Darnell, 1994) Bu aynı zamanda geniş
anlamda durağanlık olarak da bilinmektedir. Makroekonomik zaman serileri genellikle durağan
değildir. Bu özelliğe sahip olan seriler birinci veya ikinci farkları ya da logaritmaları alınarak
durağan hale getirilmektedir. Durağanlığın saptanabilmesi için kullanılan pek çok test
bulunmaktadır. Bu çalışmada değişkenlere ait verilerin durağanlığı Genişletilmiş Dickey-Fuller
birim kök testi (ADF) kullanılarak test edilecektir. Dickey-Fuller testi, hata terimlerinin
otokorelasyon içermesi halinde kullanılamamaktadır. Zaman serisinin gecikmeli değerleri
kullanılarak hata terimindeki otokorelasyon ortadan kaldırılabilmektedir. Dickey-Fuller bağımlı
değişkenin gecikmeli değerlerini, bağımsız değişken olarak modele dahil eden yeni bir test
geliştirmiştir. Bu test Genişletilmiş Dickey-Fuller testidir (1981). Burada gecikmeli değişkene ait
uygun gecikme mertebesi belirlenirken Akaike ve Schwarz kriterlerinden yararlanılmaktadır. Bu
test için önerilen modeller aşağıda gösterilmektedir (Enders, 1995).
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
718
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Sabitsiz ve Trendsiz Model
Sabitli ve Trendsiz Model
Sabitli ve Trendli Model
Her üç durumda da hipotez değişmeyecek ve
şeklinde olacaktır. Test istatistiği de
şeklinde hesaplanmaktadır.
3.2. Eşbütünleşme Testleri
İkiden fazla değişken varsa birden fazla uzun dönem denge ilişkisi ortaya çıkabilir. Bu durumda
Johansen eşbütünleşme testi kullanılır. Genel olarak m sayıda eşbütünleştirici vektör görülebilir.
Dolayısıyla m=2 olması durumunda değişkenler eşbütünleşik ise tek bir eşbütünleştirici vektör
olacaktır. M > 2 olması durumunda ise tek bir eşbütünleştirici vektör ortaya çıkabileceği gibi
birden fazla eşbütünleştirici vektör de söz konusu olabilir. Johansen testi özdeğer ve öz vektörlere
dayanarak hesaplanan bir testtir. Bu testin ilk aşamasında Engle-Granger testindeki gibi
durağanlık dereceleri belirlenir. Aynı mertebede durağan olan seriler için uygun gecikme sayısı
bulunur. Uygun gecikme sayısının belirlenmesi için öncelikle VAR modeli kurulur. Akaike ve
Schwarz bilgi kriterleriyle gecikme sayısına karar verilir (Johansen, 1991).
Uygun gecikme uzunluğuyla oluşturulan VAR modeline dayalı VECM model denklemi aşağıda
gösterilmiştir.
3.3. VAR Modeli
VAR (Vector Autoregressive) modeli Sims tarafından ortaya konan değişkenler arası dinamik
ilişkileri inceleyen çok değişkenli bir denklem sistemidir. VAR modelindeki otoregresif kavramı
sağ tarafta bağımlı değişkenin kendi gecikmeli değerlerinin, vektör kavramı ise iki veya daha
fazla değişkenin modelde yer aldığını gösterir (Gujarati, 2004).
Sims, yaptığı çalışmasında o zamana kadar geliştirilen modellerin çok fazla kısıtlılık içerdiğini ve
genelde uygulamalı çalışmalarda tek veya az sayıda denklemlerle makro ekonomik teorilerin test
edilmeye çalışıldığını ancak bu yaklaşımın karmaşık ve dinamik ekonomik olayları açıklamada
yetersiz olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle kısıtlaması sınırlı olan ve içsel-dışsal değişken ayırımı
gerektirmeyen, tüm değişkenlerin dışsal olarak ele alındığı, değişkenlerin kendi gecikmeli
değerlerinden oluşan indirgenmiş modellerin geliştirilebileceğini ileri sürmüştür.
Sims geliştirilen modelde birbirini etkileyen tüm değişkenlerin gecikmeli değerlerinin hepsinin
alınmasıyla parametre sayısının değişken sayısının karesi kadar artacağını ve bunun da serbestlik
derecesini hızla azaltacağını belirtmiştir. Sadece bu nedenle gecikmeli değer üzerine bir kısıtlama
konması gerektiğini ifade etmiştir. Onun dışında önceden tanımlanmış fonksiyonların yerine
verilerin oluşturduğu formu kullanmak gerektiğini söylemiştir. Bu şekilde ekonomideki
davranışsal ilişkilerden dolayı ortaya çıkan döngüsel değişimler ile teknoloji üzerindeki
açıklanamayan ilişkili şokların açıklanabileceğini ileri sürmüştür (Sims, 1980).
Sims tarafından ortaya konan yt ile zt gibi iki değişkenli bir zaman serili VAR modeli denklemi
aşağıdaki gibi gösterilebilir:
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
719
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Bu VAR modelinde yt ile zt serileri durağan olmalıdır.
3.3.1. Granger Nedensellik Testi
İki değişken arasında zamana bağlı olarak gecikmeli ilişkinin varlığı söz konusu ise, ilişkinin
nedenselliğinin yönünü istatistiksel açıdan belirlemede kullanılan testlerden biri de Granger
nedensellik testidir. Nedenselliğin kavramsal olarak tanımında çeşitli görüş farklılıkları olsa da,
bu kavramın neden sonuç arasında bir ilişki kurduğu görüşünde birleşilmiştir. Gözlenen iki ilişki
arasında güçlü bir ilişki olabilir. Ancak bu ilişkinin bir nedensellik anlamı taşıması her zaman
mümkün olmayabilir. Regresyon çözümlenmesi, bir değişkenin başka bir değişkene bağlılığıyla
ilgilense de, bunun nedensellik anlamı ne olursa olsun, nedensel bir ilişki olarak algılanamaz.
İstatistiksel olarak ilişki, bir birlikteliğin ifadesidir.
Bu ilişki değişkenler arasında tek yönlü olabileceği gibi karşılıklı yani çift yönlü de olabilir. Bu
yaklaşım, “Y, X‟in Granger nedeni değildir” boş hipotezinin sınanması, X‟in bağımlı değişken
olduğu denklemde, Y‟ye ilişkin parametrelerin birlikte sıfır olduğunun testini gerektirir. Bu test
için uygulamada çoğunlukla F testine başvurulur. F testi sonucuna göre boş hipotez kabul edilmez
red edilirse, X denkleminde yer alan Y değişkenine ait gecikme değerlerinin parametrelerinin
istatistiksel olarak sıfırdan farklı olduğu belirlenecek ve Y‟nin X değişkeninin Granger nedeni
olduğu ifade edilebilecektir (Granger, 1969).
4. ARAŞTIRMA BULGULARI
Araştırma bulgularında veri setine ilişkin detaylar açıklanmış, daha sonra bu veri setinin analizine
yönelik işlemler gerçekleştirilmiştir.
4.1. Veri Seti
Araştırmada BIST100 endeksi içerisindeki İmalat ve Mali sektörde yer alan şirketlerin kapanış
endeksleri ile diğer yatırım araçları olarak belirlenen altın fiyatları, Dolar kuru, Euro kuru,
mevduat faiz oranı, ihracat tutarı, işsizlik oranı, kapasite kullanım oranı, ham petrol fiyatları,
sanayi üretim endeksi, tüketici güven endeksi ve tüketici fiyat endeksi arasındaki ilişki
belirlenmeye çalışılmıştır. Veri setinde 2007’nin ilk ayından başlayarak, 2018’in Kasım dönemine
kadar olan aylık veriler kullanılmıştır. Veriler TC. Merkez Bankası (2019) ile Türkiye İstatistik
Kurumu (TÜİK) (2019) web sayfalarından elde edilmiştir. Çalışmada analizler değişkenlerin
gerçek değerleri üzerinden değil, değişen varyans, normal dağılım gibi istatistiki nedenlerden
ötürü logaritmik değerleri üzerinden gerçekleştirilmiştir.
4.2. Analiz Sonuçları
Çalışmada BIST100 endeksi içerisindeki İmalat ve Mali sektörde yer alan şirketler ile yatırım
araçları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla VAR modellerinden yararlanılmıştır. Bunun için
öncelikle durağanlık ve eşbütünleşme testleri yapılmıştır. Verilerin durağanlık ve eşbütünleşme
durumlarına uygun VAR modeli geliştirilmiştir.
4.2.1. Durağanlığın Belirlenmesi
Tüm zaman serileri için gerçekleştirilen analizler serilerin durağan yapıya sahip olduğu varsayımı
altında gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle öncelikle serilerin durağanlığı test edilmiş, durağan
olmayan seriler durağan hale dönüştürülmüştür. Durağanlık testi için Genişletilmiş (Augmented)
Dickey-Fuller testi kullanılmıştır. Analiz sonuçları Tablo 1‟de gösterilmiştir.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
720
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Tablo 1: Değişken Serilerine Ait ADF Test Sonuçları
ADF (Augmented Dickey-Fuller) Birim Kök Test Sonuçları
Düzey (Level)
Değişken
İkinci Fark (2nd Difference)
Sabit
Sabit ve Trend
Sabit
Sabit ve Trend
(Intercept) (Trend And Intercept) (Intercept) (Trend And Intercept)
LN_Imalat_Sektoru
LN_Mali_Sektor
LN_Altın
LN_Dolar
LN_Euro
LN_Faiz
LN_Ihracaat
LN_Issizlik
LN_Kapasite
LN_Petrol
LN_Sanayi
LN_TGE
LN_TUFE
-0,618241
(0,8618)
-0,9887
(0,7563)
-0,759431
(0,8269)
0,908494
(0,9954)
0,72457
(0,9923)
-1,347616
(0,6062)
-2,747878
(0,0686)
-3,329341
(0,0155)
-3,087545
(0,0298)
-2,190662
(0,2107)
-0,691402
(0,8442)
-3,321656
(0,0157)
-2,556016
(0,1047)
-2,303886
(0,4288)
-2,541635
(0,3079)
-2,170349
(0,5020)
-2,292203
(0,4351)
-1,722286
(0,7364)
-0,756346
(0,9662)
-3,81384
(0,0186)
-3,333609
(0,0654)
-3,100033
(0,1104)
-2,602443
(0,2800)
-3,981431
(0,0116)
-3,46379
(0,0474)
-3,053332
(0,1218)
-9,445514
(0,0000)
-10,20745
(0,0000)
-9,132528
(0,0000)
-14,33394
(0,0000)
-10,71797
(0,0000)
-9,109146
(0,0000)
-5,986766
(0,0000)
-9,764423
(0,0000)
-12,20532
(0,0000)
-18,54305
(0,0000)
-10,74717
(0,0000)
-9,162981
(0,0000)
-6,347286
(0,0000)
-9,40725
(0,0000)
-10,16671
(0,0000)
-9,101781
(0,0000)
-14,31044
(0,0000)
-10,67458
(0,0000)
-9,085262
(0,0000)
-6,018971
(0,0000)
-9,767607
(0,0000)
-12,15997
(0,0000)
-18,47896
(0,0000)
-10,70765
(0,0000)
-9,13144
(0,0000)
-6,342338
(0,0000)
Tablo 1’de parantez içinde gösterilen değerler MacKinnon tek yönlü olasılık değerleridir. Testler
program tarafından atanan 13 gecikmeli ve daha küçük değerler verdiği için SIC (Schwarz Info
Criterion) kriterine göre değerlendirilmiştir. Birinci farklarına göre İşsizlik Oranı dışındaki diğer
değişkenlere ilişkin ADF test istatistikleri, hem sabitli hem de sabit ve trendli seviye değerlerinde
durağan bulunmakla birlikte, tüm değişkenlerin aynı seviyede durağan olması gerektiğinden,
serilerin ikinci farkları alınarak durağan hale getirilmeleri sağlanmıştır. Tablo 1’de listelendiği
şekilde, tüm değişkenlerin hem sabitli hem de sabit ve trendli modelde ikinci farkları ile durağan
hale geldikleri, diğer bir deyişle birim kök içermedikleri gözlemlenmiştir. Bu değişkenlerin, tümü
0,01 önem düzeyinde durağan çıkmışlardır.
4.2.2. Eşbütünleşme Testleri
Çalışmada kullanılan değişkenler aynı seviyeden durağan olduğundan değişkenler arasındaki
eşbütünleşme durumu Johansen eşbütünleşme testiyle araştırılmıştır. Eşbütünleşme analizi
yapılırken orjinal (düzey) değerler ve optimal gecikme uzunluğu kullanılmalıdır. VAR modeli
kullanılarak elde edilen gecikme uzunluğunun sonuçları Tablo 2‟de gösterilmiştir.
Tablo 2: Gecikme Uzunluğuna İlişkin Kriterler
Gecikme
Uzunluğu
0
1
2
3
4
5
6
7
8
LR
FPE
AIC
SC
HQ
NA
693,0743
384,3159
308,2780
199,4279
205,6463
195,6156
192,4857
266,5357*
1,36E-30
5,14E-32
1,85E-32
1,02E-32
1,53E-32
1,71E-32
1,72E-32
1,22E-32
2,66e-34*
-31,88098
-35,16378
-36,24805
-37,02151
-36,97301
-37,50100
-38,58216
-40,73558
-47,71336*
-31,59846*
-31,20856
-28,62013
-25,72090
-21,99969
-18,85499
-16,26345
-14,74417
-18,04925
-31,76618
-33,55653
-33,14836
-32,42937
-30,88842
-29,92397
-29,51269
-30,17366
-35.65900*
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
721
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
LR (Likelihood Ratio), FPE (Final Prediction Error), AIC (Akaike Information Criteria) bilgi
kriterlerine göre en uygun gecikme uzunluğu 8 olarak belirlenmiştir. Gecikme uzunluğunun
belirlenmesinden sonra eşbütünleşme olup olmadığının belirlenmesi için Tablo 3 ve Tablo 4‟de
gösterilen sıfır hipotezine karşı alternatif hipotezler test edilmiştir.
Tablo 3: İz Test İstatistiği Sonuçları
Hipotezler
Sıfır Hipotezi
Ho : r=0
İz Test İstatistiği
İz (Trace) İstatistiği
%5 Kritik Değer
Olasılık
1.810,286
NA
NA
Ho : r=<1
1.543,726
311,1288
1,0000
Ho : r=<2
1.348,353
263,2603
1,0000
Ho : r=<3
1.159,782
219,4016
0,0000
Ho : r=<4
989,0589
179,5098
0,0001
Ho : r=<5
831,2207
143,6691
0,0000
Ho : r=<6
684,3210
111,7805
0,0001
Ho : r=<7
543,8392
83,93712
0,0001
Ho : r=<8
419,8412
60,06141
0,0001
Ho : r=<9
305,9385
40,17493
0,0001
Ho : r=<10
213,58620
24,27596
0,0001
Ho : r=<11
128,24160
12,32090
0,0001
Ho : r=<12
60,13954
4,129906
0,0001
Tablo4: Maksimum Özdeğer Test Sonuçları
Hipotezler
Sıfır Hipotezi
Ho : r=0
Maksimum Özdeğer Testi
Max-Eigen İstatistiği %5 Kritik Değer
Olasılık
266,5597
NA
NA
Ho : r=<1
195,3728
73,09094
0,0001
Ho : r=<2
188,5717
67,07555
0,0000
Ho : r=<3
170,7227
61,03407
0,0000
Ho : r=<4
157,8383
54,96577
0,0000
Ho : r=<5
146,8997
48,87720
0,0000
Ho : r=<6
140,4818
42,72190
0,0000
Ho : r=<7
123,9980
36,63019
0,0000
Ho : r=<8
113,9027
30,43961
0,0000
Ho : r=<9
92,35231
24,15921
0,0000
Ho : r=<10
85,34468
17,79730
0,0000
Ho : r=<11
68,10201
11,22480
0,0000
Ho : r=<12
60,13954
4,129906
0,0001
Gerek iz testi gerekse maksimum özdeğer test sonuçlarına göre değişkenler arasında eşbütünleşme
olduğu, bir başka ifadeyle uzun dönemli bir ilişkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla bu
değişkenlerin belirlenen gecikme uzunluğu içinde birlikte hareket ettikleri sonucu ortaya
çıkmaktadır.
4.2.3. Hata Düzeltme Modeli
İncelediğimiz değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisinin bulunması, değişkenlerin kısa
dönemdeki dengeden sapma eğilimlerinin vektör hata düzeltme modeli çerçevesinde ele
alınabileceğini göstermektedir.
Uygulamada, hata düzeltme parametresinin istatistiksel olarak anlamlı ve negatif olması beklenir.
Hata düzeltme modelinin test sonuçlarına göre anlamlı çıktığı görülmüş ve böylece bir dönemde
meydana gelen dengesizlik sonraki dönemde düzelebilecektir. Dolayısıyla ilgili dönem için
kurulan modelde uzun dönem ilişkisi tutarlıdır ve bu durum, dengeden sapma olduğunda uzun
dönemde tekrar dengeye gelineceğini göstermektedir.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
722
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
4.3. VAR Modeli
Değişkenler arasında eşbütünleşme, bir başka ifadeyle uzun dönemli bir ilişki tespit edildiğinden
VAR modeli oluşturulmuştur.
4.3.1. Granger Nedensellik Analizi
Uzun dönemli olarak hangi değişkenin diğer değişkeni etkileyip etkilemeyeceği belirlemek
önemlidir. Bunun için Granger nedensellik testi yapılmıştır. Değişkenlerin Granger nedensellik
test analiz sonuçları Tablo 5’de gösterilmektedir.
Tablo5: İkili Granger Nedensellik Test Sonuçları
Değişken
Nedensellik Yönü
LN_Altin - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Altin
LN_Dolar - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Dolar
LN_Euro - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Euro
LN_Faiz - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Faiz
LN_Ihracaat - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Ihracaat
LN_Issizlik - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Issizlik
LN_ImalatSektör
LN_KapasiteKullanım - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_KapasiteKullanım
LN_MaliSektör - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_MaliSektör
LN_Petrol - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Petrol
LN_Sanayi - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_Sanayi
LN_TGE - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_TGE
LN_TUFE - LN_ImalatSektör
LN_ImalatSektör - LN_TUFE
LN_Altin - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Altin
LN_Dolar - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Dolar
LN_Euro - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Euro
LN_Faiz - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Faiz
LN_Ihracaat - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Ihracaat
LN_Issizlik - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Issizlik
LN_KapasiteKullanım - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_KapasiteKullanım
LN_Petrol - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Petrol
LN_Sanayi - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_Sanayi
LN_TGE - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_TGE
LN_TUFE - LN_MaliSektör
LN_MaliSektör - LN_TUFE
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
F Testi
İstatistiği
(Chi-sq)
Olasılık
0,081015
0,011120
0,915417
0,241244
0,501520
1,934130
0,112859
1,627718
3,475660
4,002497
0,676213
0,070379
0,005611
0,696705
4,636104
3,813556
1,951487
0,248941
3,364792
1,471866
0,559925
0,039854
1,337237
1,077631
0,769733
0,135276
2,364001
0,014329
4,168597
0,647121
0,585929
0,462243
2,236397
9,782598
0,322913
0,311155
0,029387
1,835849
1,892930
0,791045
2,245190
9,367346
0,534533
0,127628
3,429248
5,451221
0,775900
0,916000
0,338700
0,623300
0,478800
0,164300
0,736900
0,202000
0,062300
0,045400
0,410900
0,790800
0,940300
0,403900
0,031300
0,050800
0,162400
0,617800
0,066600
0,225100
0,454300
0,841800
0,247500
0,299200
0,380300
0,713000
0,124200
0,904700
0,041200
0,421100
0,444000
0,496600
0,134800
0,001800
0,569900
0,577000
0,863900
0,175400
0,168900
0,373800
0,134000
0,002200
0,464700
0,720900
0,064100
0,019600
723
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Değişken
LN_Altın
LN_Dolar
LN_Euro
Nedensellik Yönü
F Testi
İstatistiği
(Chi-sq)
Olasılık
LN_Dolar - LN_Altın
LN_Altın - LN_Dolar
LN_Euro - LN_Altın
LN_Altın - LN_Euro
LN_Faiz - LN_Altın
LN_Altın - LN_Faiz
LN_Ihracaat - LN_Altın
LN_Altın - LN_Ihracaat
LN_Issizlik - LN_Altın
LN_Altın - LN_Issizlik
LN_KapasiteKullanım - LN_Altın
LN_Altın - LN_KapasiteKullanım
LN_Petrol - LN_Altın
LN_Altın - LN_Petrol
LN_Sanayi - LN_Altın
LN_Altın - LN_Sanayi
LN_TGE - LN_Altın
LN_Altın - LN_TGE
LN_TUFE - LN_Altın
LN_Altın - LN_TUFE
LN_Euro - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Euro
LN_Faiz - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Faiz
LN_Ihracaat - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Ihracaat
LN_Issizlik - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Issizlik
LN_KapasiteKullanım - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_KapasiteKullanım
LN_Petrol - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Petrol
LN_Sanayi - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_Sanayi
LN_TGE - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_TGE
LN_TUFE - LN_Dolar
LN_Dolar - LN_TUFE
LN_Faiz - LN_Euro
LN_Euro - LN_Faiz
LN_Ihracaat - LN_Euro
LN_Euro - LN_Ihracaat
LN_Issizlik - LN_Euro
LN_Euro - LN_Issizlik
LN_KapasiteKullanım - LN_Euro
LN_Euro - LN_KapasiteKullanım
0,022241
2,222391
0,202008
4,153513
1,345241
4,116477
1,712582
0,067535
3,979517
1,380257
0,171934
0,285826
0,035166
0,184944
1,279388
1,318339
0,295159
0,091442
3,268593
0,483420
0,052483
0,316835
14,186130
9,776141
0,106582
2,220170
0,010145
0,646709
0,293657
0,436197
0,142756
0,139073
1,545513
2,481410
1,293750
5,440192
0,077776
0,440662
9,560653
0,064038
1,007029
4,853700
1,812244
0,240733
0,000720
0,244588
0,881400
0,136000
0,653100
0,041500
0,246100
0,042500
0,190700
0,795000
0,046100
0,240100
0,678400
0,592900
0,851200
0,667200
0,258000
0,250900
0,586900
0,762400
0,070600
0,486900
0,818800
0,573500
0,000200
0,001800
0,744100
0,136200
0,919800
0,421300
0,587900
0,509000
0,705600
0,709200
0,213800
0,115200
0,255400
0,019700
0,780300
0,506800
0,002000
0,800200
0,315600
0,027600
0,178200
0,623700
0,978600
0,620900
LN_Petrol - LN_Euro
0,005211
0,942500
LN_Euro - LN_Petrol
0,178085
0,673000
LN_Sanayi - LN_Euro
5,199148
0,022600
LN_Euro - LN_Sanayi
1,825504
0,176700
LN_TGE - LN_Euro
0,223835
0,636100
LN_Euro - LN_TGE
1,439749
0,230200
LN_TUFE - LN_Euro
1,014437
0,313800
LN_Euro - LN_TUFE
1,779976
0,182200
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
724
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Değişken
Nedensellik Yönü
F Testi
İstatistiği Olasılık
(Chi-sq)
LN_Ihracaat - LN_Faiz
0,201066
LN_Faiz - LN_Ihracaat
2,199581
LN_Issizlik - LN_Faiz
1,141069
LN_Faiz - LN_Issizlik
0,207890
LN_KapasiteKullanım - LN_Faiz 1,553605
LN_Faiz - LN_KapasiteKullanım 0,683272
LN_Petrol - LN_Faiz
0,269002
LN_Faiz
LN_Faiz - LN_Petrol
0,711655
LN_Sanayi - LN_Faiz
0,100339
LN_Faiz - LN_Sanayi
1,769533
LN_TGE - LN_Faiz
0,219937
LN_Faiz - LN_TGE
3,635597
LN_TUFE - LN_Faiz
1,870207
LN_Faiz - LN_TUFE
0,508311
LN_Issizlik - LN_İhracaat
6,293726
LN_İhracaat - LN_Issizlik
0,458717
LN_KapasiteKullanım - LN_İhracaat
2,686150
LN_İhracaat - LN_KapasiteKullanım
0,402656
LN_Petrol - LN_İhracaat
2,182470
LN_İhracaat - LN_Petrol
0,082710
LN_İhracaat
LN_Sanayi - LN_İhracaat
8,197509
LN_İhracaat - LN_Sanayi
1,617921
LN_TGE - LN_İhracaat
0,010700
LN_İhracaat - LN_TGE
4,557459
LN_TUFE - LN_İhracaat
0,102326
LN_İhracaat - LN_TUFE
0,678912
LN_KapasiteKullanım - LN_İssizlik
0,026922
LN_İssizlik - LN_KapasiteKullanım
14,310500
LN_Petrol - LN_İssizlik
0,114431
LN_İssizlik - LN_Petrol
2,889852
LN_Sanayi - LN_İssizlik
1,353259
LN_İssizlik
LN_İssizlik - LN_Sanayi
27,782460
LN_TGE - LN_İssizlik
0,403992
LN_İssizlik - LN_TGE
0,069220
LN_TUFE - LN_İssizlik
0,079146
LN_İssizlik - LN_TUFE
0,654516
LN_Petrol - LN_KapasiteKullanım2,065633
LN_KapasiteKullanım - LN_Petrol10,509210
LN_Sanayi - LN_KapasiteKullanım
10,991030
LN_Kapasite LN_KapasiteKullanım - LN_Sanayi5,430646
Kullanım
LN_TGE - LN_KapasiteKullanım 1,573484
LN_KapasiteKullanım - LN_TGE 0,051779
LN_TUFE - LN_KapasiteKullanım0,066230
LN_KapasiteKullanım - LN_TUFE1,312443
LN_Sanayi - LN_Petrol
1,112335
LN_Petrol - LN_Sanayi
4,012888
LN_TGE - LN_Petrol
0,639131
LN_Petrol
LN_Petrol - LN_TGE
0,248041
LN_TUFE - LN_Petrol
0,120329
LN_Petrol - LN_TUFE
0,049661
LN_TGE - LN_Sanayi
0,076261
LN_Sanayi - LN_TGE
2,832927
LN_S anayi
LN_TUFE - LN_Sanayi
0,130675
LN_Sanayi - LN_TUFE
0,334751
LN_TUFE - LN_TGE
0,009174
LN_TGE
LN_TGE - LN_TUFE
0,062992
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
0,653900
0,138000
0,285400
0,648400
0,212600
0,408500
0,604000
0,398900
0,751400
0,183400
0,639100
0,056600
0,171500
0,475900
0,012100
0,498200
0,101200
0,525700
0,139600
0,773700
0,004200
0,203400
0,973900
0,032800
0,749100
0,410000
0,869700
0,000200
0,735200
0,089100
0,244700
0,000000
0,525000
0,792500
0,778500
0,418500
0,150700
0,001200
0,000900
0,019800
0,209700
0,820000
0,796900
0,252000
0,291600
0,045200
0,424000
0,618500
0,728700
0,823700
0,782400
0,092300
0,717700
0,562900
0,923700
0,801800
725
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
İmalat sektörü açısından nedensellik ilişkisine bakıldığında, iki gecikmeli değere göre Şekil 1’de
görülebileceği gibi, sanayi üretim endeksinden imalat sektörüne doğru tek yönlü bir ilişki
bulunmuştur. Bunun yanında imalat sektöründen ihracat tutarına doğru da tek yönlü bir
nedensellik ilişkisi elde edilmiştir.
Şekil 1: Makroekonomik Faktörler ve İmalat Sektörü Arasındaki Nedensellik İlişkisi
Benzer şekilde, analiz sonucunda iki gecikmeli değere göre Şekil 2’de görülebileceği gibi Euro
kurundan Mali Sektör endeksine doğru tek yönlü ilişki bulunmuştur. Daha sonra TÜFE
değişkeninden Mali Sektör endeksine ve Mali Sektör endeksinden TÜFE değişkenine doğru çift
yönlü ilişki olduğu belirlenmiştir. Bunlara ek olarak, Mali Sektör endeksinden sanayi üretim
endeksi ve ihracat tutarına, tek yönlü ilişki tespit edilmiştir.
Şekil 2: Makroekonomik Faktörler ve Mali Sektör Arasındaki Nedensellik İlişkisi
Bu ilişkilerin dışında, diğer tüm makroekonomik faktörler arasındaki nedensellik ilişkisi de Şekil
3’de olduğu gibi gerçekleştiği tespit edilmiştir.
Şekil 3: Makroekonomik Faktörler Arasındaki Nedensellik İlişkisi
Ortaya çıkan nedensellik ilişkilerinin anlamı, Mali Sektör endeksine ilişkin tahminde bulunurken
Euro ve tüketici fiyat endeksinin geç miş değerlerinin dikkate alınmasının, alınmamasına göre
daha iyi sonuç vereceğidir. Benzer şekilde sanayi üretim endeksi, ihracat tutarı ve tüketici fiyat
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
726
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
endeksinin tahmini sırasında mali sektör endeksinin, geçmiş değerlerinin dikkate alınması,
tahminin daha iyi sonuç vermesini sağlayacaktır.
İmalat sektörü açısından nedensellik ilişkilerinin anlamı ise, bu endekse ait tahminde bulunurken
sanayi üretim endeksinin dikkate alınması, alınmamasına göre daha iyi sonuç verecektir. Buna ek
olarak, ihracat tutarının tahmini için, imalat sektörü endeksinin geçmiş değerlerinin dikkate
alınması, daha iyi bir tahmin sonucu elde edilmesine sebep olacaktır.
5. SONUÇ
Bu çalışmada, BIST100 endeksindeki imalat ve mali sektör hisse senedi fiyatları ile 11
makroekonomik değişken arasındaki ilişki, 2007-2018 döneminde aylık veriler kullanılarak
araştırılmıştır. Granger nedensellik testi ile ilişkilerin karşılıklı olup olmadığı tespit edilmiştir.
Bağımlı değişkenler olarak imalat ve mali sektör hisse senedi fiyatları, bağımsız değişkenler
olarak ise altın fiyatları, Dolar kuru, Euro kuru, mevduat faiz oranı, ihracat tutarı, işsizlik oranı,
kapasite kullanım oranı, ham petrol fiyatları, sanayi üretim endeksi, tüketici güven endeksi ve
tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır.
Granger nedensellik testi sonucunda ise, BIST100 endeksindeki imalat sektörüne ait hisselerin
yalnızca sanayi üretim endeksi ve ihracat tutarı ile etkileşime sahip olduğu belirlenmiştir. Yani,
sanayi üretim endeksinin değişmesi durumunda imalat sektörü hisse fiyatları da değişmekte;
imalat sektörü hisselerinin değişmesi durumunda ihracat tutarı değişmektedir. Mali sektör
hisseleri açısından nedensellik göz önünde bulundurulduğunda ise, yalnızca tüketici fiyat endeksi
ile karşılıklı etkileşim halinde olunduğu, bir başka ifadeyle bu iki değişkenin birbirini etkilediği
görülmektedir. Ayrıca, Euro kurunun değişmesi ile birlikte mali sektör hisselerinin de değiştiği,
benzer şekilde mali sektör hisselerinin değişmesi durumunda sanayi üretim endeksi ve ihracat
tutarının değiştiği görülmektedir.
Bunların yanında incelenen analiz döneminde, altın fiyatlarının, ham petrol fiyatlarının, Dolar
kurunun, işsizlik oranlarının, mevduat faiz oranlarının, tüketici güven endeksi ve kapasite
kullanım oranının, BIST100 içerisindeki imalat ve mali sektör hisse senedi fiyatları üzerinde
herhangi bir etkiye sahip olmadıkları tespit edilmiştir.
KAYNAKÇA
Abdioğlu, Z., ve Yamak, R. (2016, Mayıs). Türk İmalat Sanayinde Sektörler Bazında Verimlilik
Çıktı İlişkisi: Verdoorn Yasası. Uluslararası Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 2(2), s. 81-91.
Akel, V., ve Gazel, S. (2014, Temmuz-Aralık). Döviz Kurları İle Bıst Sanayi Endeksi Arasındaki
Eşbütünleşme İlişkisi: Bir ARDL Sınır Testi Yaklaşımı. Erciyes Üniversitesi İktisadi Ve
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi(44), s. 23-41.
Aktaş, M., ve Akdağ, S. (2013). Türkiye’de Ekonomik Faktörlerin Hisse Senedi Fiyatları İle
İlişkilerinin Araştırılması. International Journal Social Science Research, 2(2), s. 50.
Albeni, M., ve Demir, Y. (2005). Makro Ekonomik Göstergelerin Mali Sektör Hisse Senedi
Fiyatlarına Etkisi (İMKB Uygulamalı). Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Bahar(14).
Ayvaz, Ö. (2006). Döviz Kuru Ve Hisse Senetleri Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Gazi
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 8(2), s. 1-14.
Belen, M., ve Karamelikli, H. (2016, Mayıs). Türkiye’de Hisse Senedi Getirileri İle Döviz Kuru
Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: ARDL Yaklaşımı. İstanbul Üniversitesi İşletme
Fakültesi Dergisi, 45(1), s. 34-42.
Benli, Y. K. (2015, Nisan/Mayıs/Haziran İlkbahar Yaz Dönemi). Döviz Kuru İle Borsa İstanbul
100 Ve Sektör Endeksleri Arasındaki İlişkinin Ampirik Analizi. Uluslararası Hakemli
Beşeri Ve Akademik Bilimler Dergisi, 4(12), s. 55-72.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
727
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Berke, B. (2012, Temmuz-Aralık). Döviz Kuru Ve İMKB100 Endeksi İlişkisi: Yeni Bir Test.
Maliye Dergisi(163).
Boyacıoğlu, M. A., ve Çürük, D. (2016, Nisan). Döviz Kuru Değişimlerinin Hisse Senedi
Getirisine Etkisi: Borsa İstanbul 100 Endeksi Üzerine Bir Uygulama. Muhasebe ve Finans
Dergisi, s. 143.
Cihangir, M., ve Kandemir, T. (2010). Finansal Kriz Dönemlerinde Hisse Senetleri Getirilerini
Etkileyen Makroekonomik Faktörlerin Arbitraj Fiyatlandırma Modeli Aracılığıyla
Saptanmasına Yönelik Bir Çalışma. Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dergisi, 15(1), s. 257-296.
Coşkun, Y., ve Ümit, A. Ö. (2016). Türkiye’de Hisse Senedi ile Döviz, Mevduat, Altın, Konut
Piyasaları Arasındaki Eşbütünleşme İlişkilerinin Analizi. Business and Economics
Research Journal, 7(1), s. 47-69.
Darnell, A. C. (1994). A Dictionary Of Econometrics. Bodmin-Cornwall, England: Printed and
Bound In Great Britain By.
Dickey, D. A., ve Fuller, W. A. (1981). Likelihood Ratio Statistics for Autoregressive Time Series
With a Unit Root. Econometrica, 49(4).
Doğru, B., & Recepoğlu, M. (2013). Türkiye’de Hisse Senedi Fiyatları Ve Döviz Kuru Arasında
Doğrusal Ve Doğrusal Olmayan Eş Bütünleşme İlişkisi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi EYİ, s. 17.
Doğukanlı, H., Özmen, M., & Yücel, E. (2010). İMKB’de Sektörel Açıdan Döviz Kuru
Duyarlılıgının İncelenmesi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
19(3), s. 63-86.
Enders, W. (1995). Applied Econometric Times Series . New York: Wiley.
Erdoğan, O., ve Schmidbauer, H. (2004). Yatırımcıların İki Finansal Piyasa Arasında Tercihi:
Koşullu Korelasyon Yaklaşımı. İMKB Dergisi, 8(30), s. 2-17.
Eyüboğlu, S., ve Eyüboğlu, K. (2018, Ocak). Borsa İstanbul Sektör Endeksleri İle Döviz Kurları
Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: ARDL Modeli1. Ömer Halisdemir Üniversitesi
İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 11(1), s. 8-28.
Granger, C. W. (1969). Investigating Causal Relations by Econometric Models and Cross-spectral
Methods. Econometrica, 37(3), s. 424-438.
Gujarati, D. N. (2004). Basic Econometrics (4 b.). The McGraw-Hill Companies.
Halaç, U., ve Gümüş, G. K. (2010). Hisse Senedi Piyasası Ve Döviz Kuru İlişkisinin
Eşbütünleşme Analizi: Yapısal Kırılmaların Önemi. Finans Politik & Ekonomik
Yorumlar, 47(548).
Johansen, S. (1991). Estimation and Hypothesis Testing of Cointegration Vectors in Gaussian
VectorAutoregressive Models. Econometrica, 59(6), s. 1551-1580.
Kapusuzoğlu, A., ve İbicioğlu, M. (2009). Döviz Kuru İle Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki
İlişkinin Analizi: Türkiye Uygulaması. Muhasebe Bilim Dünyası, 11(1), s. 135-180.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
728
ATLAS INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL ON SOCIAL SCIENCES
Kaya, V., Çömlekçi, İ., ve Kara, O. (2013). Hisse Senedi Getirilerini Etkileyen Makroekonomik
Değişkenler 2002-2012 Türkiye Örneği. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi(35), s. 167.
Oktay, t. (2013, Eylül). Hisse Senedi Fiyatlarını Etkileyen Makroekonomik Faktörler: BIST'de
Yer Alan Otomotiv ve İnşaat Sektörleri Üzerine Bir Uygulama. Afyonkarahisar.
Özkul, G., ve Akgüneş, A. O. (2015). Makro Ekonomik Faktörlerin Bankacılık Sektörü Getirileri
Üzerine Etkisi: Borsa İstanbul Örneği. İşletme Araştırmaları Dergisi, 7(4), s. 272-298.
Özmen, M. (2007). Farklı Döviz Kuru Rejimleri Altında Hisse Senetleri Fiyatları İle Döviz
Kurları Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi. Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Dergisi, 16(1), s. 519-538.
Pekkaya, M., ve Bayramoğlu, M. (2008). Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru Arasındaki
Nedensellik İlişkisi: YTL/USD, İMKB 100 ve S&P 500 Üzerine Bir Uygulamada.
Muhasebe Ve Finans Dergisi(38), s. 163-176.
Savaş, İ., ve Can, İ. (2011, Nisan). Euro‐Dolar Paritesi Ve Reel Döviz Kuru’nun İMKB 100
Endeksi’ne Etkisi. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Dergisi, 6(1), s. 323-339.
Sayılgan, G., ve Süslü, C. (2011). Makroekonomik Faktörlerin Hisse Senedi Getirilerine Etkisi:
Türkiye ve Gelişmekte Olan Piyasalar Üzerine Bir İnceleme. BDDK Bankacılık ve
Finansal Piyasalar Dergisi, 5(1), s. 73-96.
Sims, C. A. (1980). Macroeconomics and Reality. Econometrica, 48(1), s. 1-48.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası. (2019). EVDS Veri Merkezi: https://evds2.tcmb.gov.tr/
adresinden alınmıştır
Türkiye
İstatistik Kurumu.
adresinden alınmıştır
(2019).
TÜİK:
http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=17
Ulusoy, A., Yamak, R., ve Şahingöz, B. (2016). Faiz Dışı Dengenin Ekonomik Büyüme Ve
İşsizlik Üzerine Etkisi. Ekonomi Bilimleri Dergisi, 8(1), s. 2-33.
Yılmaz, Ö., Güngör, B., ve Kaya, V. (2004). Hisse Senedi Fiyatları Ve Makro Ekonomik
Değişkenler Arasındaki Eşbütünleşme Ve Nedensellik. İMKB Dergisi, 8(34), s. 1-17.
YEAR: 2019 VOL:5 ISSUE: 22
729