Books by Yahya M Madra
Several contemporary economic theories revolve around different concepts: market failures, instit... more Several contemporary economic theories revolve around different concepts: market failures, institutions, transaction costs, information asymmetries, motivational diversity, cognitive limitations, strategic behaviors and evolutionary stability. In recent years, many economists have argued that the increase in circulation and mobilization of these new and heterogeneous concepts and their associated methodologies (e.g., experiments, evolutionary modelling, simulations) signify the death of neoclassical economics.
Late Neoclassical Economics: The Restoration of Theoretical Humanism in Contemporary Economic Theory draws on the work of Louis Althusser, Michel Foucault and the Amherst School, to construct the concept of a self-transparent and self-conscious human subject (Homo economicus) as the theoretical humanist core of the neoclassical tradition. Instead of identifying the emergent heterogeneity as a break from neoclassicism, this book offers a careful genealogy of many of the new concepts and approaches - including evolutionary game theory, experimental economics and behavioural economics - and reads their elaboration as part of the restoration of the theoretical humanist core of the tradition. ‘Late neoclassical economics’ is therefore characterized as a collection of diverse approaches which have emerged in response to the drift towards structuralism.
This book is suitable for those who study political economy, history of economic thought and philosophy of economics. The arguments put forward in this text will also resonate with anyone who is interested in the fate of the neoclassical tradition and the future of economic theory.
Susan Buck-Morss’un İstanbul’da, Gezi Direnişi’nin ertesinde yaptığı "Yerelötesi Müşterekler ve K... more Susan Buck-Morss’un İstanbul’da, Gezi Direnişi’nin ertesinde yaptığı "Yerelötesi Müşterekler ve Küresel Kalabalık Üzerine" adlı konuşma, bu seçkinin kalkış noktasını oluşturuyor.
Yazarlar, Türkiye’deki yeni iktidar/direniş dinamiklerine, Türk usülü neoliberalizm, yeni hükümranlık, hizmet ideali, popülizm, Kürt sorunu, laiklik gibi konulara yakından bakarken, dönüşen sermaye-ulus-devlet karşısında nasıl bir yerelötesi müşterekler siyaseti yürütülebileceğine dair düşünmeye çağırıyorlar bizi.
Bu kitap, Sanat ve Arzu Seminerleri’nin 2010 yılının Haziran, Kasım ve Aralık aylarında düzenlene... more Bu kitap, Sanat ve Arzu Seminerleri’nin 2010 yılının Haziran, Kasım ve Aralık aylarında düzenlenen oturumlarında yapılan sunuşların bir derlemesi niteliğinde. Sosyal bilimlerin, görsel sanatlar, iletişim sanatları ve sahne sanatlarının çeşitli alanlarında çalışan kamusal entelektüeller ve sanatçıların bu derlemede sunulan işlerinin büyük kısmı özellikle Sanat ve Arzu Seminerleri’nde sunulmak için hazırlandı.
Bu seminer dizisini tasarlamaktaki amacımız eleştirel sanat pratikleriyle, özellikle bu pratiklerin işaret ettiği veya içinde kurulduğu estetik, toplumsal ve politik oluşumlara dair düşünsel açılımlar sağlama gücü olan eleştirel ve kuramsal çalışmaları biraraya getirebilmek ve bu iki zihinsel üretim sahası arasında bir kesişim ve karşılıklı konuşma olanağı yaratabilmek idi. (Önsöz’den)
Political Economy of Contemporary Turkey by Yahya M Madra
South Atlantic Quarterly, 2019
In this story of rise and (impending) fall, the quandary to be explored is how Erdoğan’s Gramscia... more In this story of rise and (impending) fall, the quandary to be explored is how Erdoğan’s Gramscian “passive revolution” has turned into a Schmittian “sovereign dictatorship.” This conjunctural intervention highlights how Erdoğan’s vision of “corporate sovereignty,” circumscribed by the structural limitations imposed on it by international finance and the global geopolitical matrix, navigated the sequences unleashed by the two revolutionary insurrections, the Arab Spring and the Kurdish movement for self-governance. Whether or not Erdoğan wins the June 2018 elections, he has exhausted his course as his sovereignty is based on a paranoid political narrative that is bound to implode. If he peacefully concedes power, the new parliament will have the immense responsibility of reconstructing all the institutions of the social formation.
Middle East Report, 2018
Today, the crisis of Turkey is both a crisis of capitalism and a crisis of the Republic.
Limits of Turkey's post-2002 growth regime
Gazete Duvar, 2019
Türkiye'nin ABD ve Rusya ilişkilerinde denge oluşturamamasını ve bir sorun olarak karşısında dura... more Türkiye'nin ABD ve Rusya ilişkilerinde denge oluşturamamasını ve bir sorun olarak karşısında duran S-400 savunma sistemine ilişkin gelişmeleri "şirket-devlet" bağlamında ve onun sermayenin kurumsal alanında ördüğü ilişkiler ağının ekonomi politiği içinden irdelemeye çalışacağız. Yazının amacı Türkiye'nin NATO'dan vazgeçip Batıdan kopmasının önündeki önemli engellerden birinin savunma sanayisinin hem teknolojik hem iktisadi olarak örgütleniş biçimi olduğu önerisinin içini elimizden geldiğince doldurmak ve tartışmaya açmak. Türkiye'nin savunma sanayi stratejisi, bu stratejinin NATO ile olan ilişkisi, ve savunma sanayisinde yükselen sermaye ve iktidar ilişkisi irdeleyeceğimiz konular olacak. Şirket-devlet 2017'deki referandum ile geçilen Cumhurbaşkanlığı rejiminin ekonomik ideolojisi devleti Cumhurbaşkanı'nın egemenliğindeki bir şirket olarak tasarlıyor. Devletin kurumsal bedenini oluşturan tüm bakanlıklar, kurullar ve kuruluşların hepsini istisnasız kendi denetimi altında toplayan Cumhurbaşkanlığı rejimi, devleti bir "şirket-devlet" olarak yeniden düzenlemeye çalışıyor. Düşe kalka sürdürülen bu merkezileşme süreci içinde 2002 Krizi sonrası Derviş reformları çerçevesinde oluşturulan, başta Merkez Bankası olmak üzere bağımsız olarak işlemesi gereken tüm düzenleyici kurum ve kurullar Cumhurbaşkanlığı'nın denetimi altında toplanıyor. En son, 2016 yılında bir A.Ş. olarak kurulan Varlık Fonu, işlevsiz ve müphem ilk iki yılın ardından Eylül 2018 yılında doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağlandı: Erdoğan yönetim kurul başkanı olurken, damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da yönetim kurulu başkan vekili olarak atandı. "Devleti bir şirket olarak yöneteceğiz." Kuşkusuz burada iktisadi bir etkinlik iddiası var: Hantal bir bürokrasi olarak değil, etkin bir şirket gibi yöneteceğiz iddiası. Bu iddianın altındaki ideoloji, ya da siyasi teoloji, kapitalist modernite altında egemenliğin meşruiyetini iktisadi ehliyet ve etkinlikten aldığı önermesidir. "Şirket 1
15 Temmuz sonrası başlayan kanun hükmünde kararnameler sürecini Türkiye'de iktidar blokunun kabuk... more 15 Temmuz sonrası başlayan kanun hükmünde kararnameler sürecini Türkiye'de iktidar blokunun kabuk değiştirme süreci olarak okumak mümkün. Çok kabaca, AKP-Cemaat-liberal ittifakından Saray-Bahçeli-Aydınlık ittifakına doğru bir kaymadan söz edebiliriz. Birinci sürecin sancılı olmakla birlikte öne çıkan ögesi (Cemaat'in kötü polisi oynadığı) " açılım süreci " ise, şimdi içinden geçtiğimiz dönemi tanımlayan ise Cemaat'in yerini Bahçeli'nin MHP'sinin aldığı bir milliyetçi kapanım ve teyakkuz sürecidir. Bu yazıda amacım, yukarıda çok kaba hatlarıyla çizmeye çalıştığım dönüşüm sürecinin iktisadi izdüşümlerini açmak.
Bu makalenin üzerinde en son 7 Temmuz 2016 günü çalışmışım. Yani 15 Temmuz 2016’dan bir hafta önc... more Bu makalenin üzerinde en son 7 Temmuz 2016 günü çalışmışım. Yani 15 Temmuz 2016’dan bir hafta önce. 15 Temmuz sonrası dönemde bağlam çok radikal bir şekilde değişince makale anlamını yitirmiş. Geçenlerde tekrar okuyunca bazı çözümlemelerin yeni kurulan üçüncü yol ittifakı için hala anlamlı olabileceğini düşünerek paylaşmak istedim. Yazının en çok da sonun sevdim.
AKP'nin ikilemli ekonomi politiğini tartışmaya çalıştığım bir önceki yazıyı heyecanlı bir "arkası... more AKP'nin ikilemli ekonomi politiğini tartışmaya çalıştığım bir önceki yazıyı heyecanlı bir "arkası yarın" ile, "yeni kabinede Mehmet Şimşek olacak mı olmayacak mı?" sorusuyla bitirmiştim. 1 İddiam Mehmet Şimşek olmasa bile AKP'nin neoliberal finans kapital ile olan ilişkisini kaybetme riskini alamayacağı, olsa olsa hali hazırda yaşamakta olduğumuz ve metastazi olmuş toplumsal krizi yönetebilmek, idare edebilmek adına, kurumsalcı neoliberalizmin talep ettiği kural, kurul ve kurumları ("kriterleri") esnetmek, yani kuralların geçerli olmadığı istisna alanlarını genişletmek derdinde olduğu yönündeydi. Görünen o ki, Mehmet Şimşek kabineden düşmedi, piyasalar rahatladı, dolardaki yükseliş kesildi. 2 Ama Şimşek'in kabinedeki varlığını abartmamak gerekiyor. Bana kalırsa uluslararası sermayeyi ve İstanbul sermayesini ürkütmemek için kaçınılmaz bir muska niyetine orada tutuluyor. 3 Eğer bu hükümet değişikliğine belli bir akılcılık atfetmeye çalışırsak, önümüzdeki süreçte oyun planının şöyle çizildiğini öngörebiliriz: ABD Merkez Bankası çok sert bir faiz artırımı yapmazsa, faiz marjı elden geldiğince adım adım kapatılmaya çalışılarak iç piyasa ayakta tutulmaya çalışılacak; güçlü bütçe kullanılarak genişlemeci maliye politikaları uygulanacak; Hazine garantisine dayanılarak (ve gerekirse özel bankaların bilekleri bükülerek) "çılgın" projelere, köprülere, metrolara, otoyollarına, liman ve havalimanlarına finansman bulunacak; 4 onları takiben tüm yurt sathında AVM'ler, toplukonutlar, stadyumlar ve "uluslararası sömürge" Kürdistan'da günlerce süren top atışlarının yıktığı kentlerin yeniden inşasına girişilecek; 5 içeride yoğunlaşan savaş politikasıyla koşut olarak yerli ve milli bir savunma sanayisine † Yorumlarıyla yazıya katkıda bulunan Ümit Akçay, Kenan Erçel, Lara Fresko ve Ceren Özselçuk'a teşekkürler. 1 Yahya M. Madra, "AKP'nin ikilemli ekonomi politiği: Neoliberal mi, neo-merkantalist mi?," Başlangıç, 13 Mayıs 2016, http://baslangicdergi.org/ak-partinin-ikilemli-ekonomi-politigineoliberal-mi-neo-merkantilist-mi/. 2 "Dolar/TL dar bantta düşüyor. İşte, günün özeti!," paraanaliz.com, 25 Mayıs 2016,
AK Parti’nin (AKP) giderek netleşen bir şekilde iki ayrı ekonomi politik yönelime bölünmüş olduğu... more AK Parti’nin (AKP) giderek netleşen bir şekilde iki ayrı ekonomi politik yönelime bölünmüş olduğu söyleniyor. Ne var ki, Türkiye’nin 2002 sonrası dönemine damgasını vuran ve bugün yarattığı tüm toplumsal çelişkilerin ve çatışkıların ağırlığı altında son derece kırılgan bir hale gelmiş olan birikim rejimi tam da bu iki kanadın zorunlu evliliği sayesinde mümkün olmuştu. Partinin ikinci kanadı derinleşme itkisiyle hareket eden finansallaşma süreçlerine yatırım alanı oluşturuyor iken, birinci kanat da inşaatçı, hafriyatçı, çitleyici birikim rejiminin ihtiyacı olan küresel sermaye akışını örgütlüyordu. Başka bir ifadeyle, 2008 krizi sonrası Türkiye için ne Bulutsuz bir Babacan mümkündü, ne de Babacansız bir Bulut.
Ekonomi, HDP'nin Yeni Yaşam programında sadece Ekonomi başlığı altında değil, aslında her alt baş... more Ekonomi, HDP'nin Yeni Yaşam programında sadece Ekonomi başlığı altında değil, aslında her alt başlık altında var. HDP'nin bildirgesini daha dikkatli incelerken ekonominin müstakil bir alan olarak tasavvur edilmediğini, Yeni Yaşam inşası süreci içinden, bütünlüklü bir şekilde yeniden düşünüldüğünü gözönünde bulundurmanın yararlı olacağını düşünüyorum.
Mart 2015’te, 7 Haziran seçimi öncesi çıkması planlanan aylık Yeni Yaşam dergisi için hazırlanan ... more Mart 2015’te, 7 Haziran seçimi öncesi çıkması planlanan aylık Yeni Yaşam dergisi için hazırlanan ancak o zaman yayınlanmayan bu yazıyı, krize karşı yapılabilecekler hakkında yapılan önerilerin bugün de geçerli olduğunu düşündüğüm için (ilk defa) paylaşıyorum.
Özgür Gündem, 2012
Özgür Gündem, 11 Aralık 2012.
Political Economy and Psychoanalysis by Yahya M Madra
Crisis and Critique, 2023
Class, understood as the process of production, appropriation, and distribution of surplus labor,... more Class, understood as the process of production, appropriation, and distribution of surplus labor, is the traumatic Real around which the discourse of political economy, from classical political economy all the way to the recent iterations of neoclassical economics, is structured as a defense formation. Even though Marx’s critique
takes off from the concepts of class and surplus that were central to classical political economy, bourgeois (vulgar) economics developed
as a reaction formation that gradually purged itself of the traces of
class (as the Real) and reformulated the problem of social reproduction as one of equilibrium and reconciliation and recast the categories of need and ability in terms of, respectively, subjective preferences and human capital. By excavating class analysis as a political critique of the economic in Marx’s writings, and reading it alongside the value-form analysis which presents itself as an economic critique of the political, the aim of this paper is to push for a hegemonic post-capitalist economic politics that operates in a non-all field of economic diversity as its surface of inscription.
URPE 50the anniversary conference, 2018
Class analysis and value theory are two privileged entry points of Marxian critique of political ... more Class analysis and value theory are two privileged entry points of Marxian critique of political economy. Historically these theoretical constructs have been separated from one another. On the one end, class analysis without a value theory reduces into an economic anthropology of class typologies. On the other hand, value theory without class analysis reduces into a linear algebra of value magnitudes. Yet, for Marx the two categories were intricately linked with one another. For Marx, "'the value' of the commodity is merely a particular historical form of something which exists in all forms of society" (Notes on Wagner).
Earlier and slightly more accurate version of the entry published in The Zizek Dictionary, edited... more Earlier and slightly more accurate version of the entry published in The Zizek Dictionary, edited by Rex Butler, 2014.
Rethinking Marxism, 2015
This essay articulates a disagreement with Jodi Dean’s assessments of post-capitalist politics fo... more This essay articulates a disagreement with Jodi Dean’s assessments of post-capitalist politics formulated initially in her book, The Communist Horizon (2012), and more recently in her conversation on “Crafting Communism” with Stephen Healy (2013). Contrary to Dean’s alignment of post-capitalist politics with a de-politicized individuation, we argue that post-capitalist politics is necessary precisely in order to be able to construct the called-forth party as an organization that expands the class struggle over the economy, produces economic solidarity, and re-activates desire for communal economies, while constantly addressing the irreducibility of class antagonism. We also think that our disagreement with Dean is largely shaped by the difference in the respective ontological stances we assume towards the constitution of economy.
Psychoanalysis, Culture & Society, Apr 1, 2015
In this essay, we take issue with the historicist tendencies in Fabio Vighi’s reading of Jacques ... more In this essay, we take issue with the historicist tendencies in Fabio Vighi’s reading of Jacques Lacan’s discourses on capitalism. We propose a formalist and analytical reading of the four discourses that encircles the ontological negativity to make way for subjective transformation. We argue for deploying the four discourses together as a conceptual matrix foregrounding the direction of movements from one discourse to another in its rotational structure.
This is a shorter version of the chapter with the same title published in Heiko Feldner, Fabio Vi... more This is a shorter version of the chapter with the same title published in Heiko Feldner, Fabio Vighi and Slavoj Zizek eds., States of Crises and Post-capitalist Scenarios. Farnham, Surrey: Ashgate, 2014.
Uploads
Books by Yahya M Madra
Late Neoclassical Economics: The Restoration of Theoretical Humanism in Contemporary Economic Theory draws on the work of Louis Althusser, Michel Foucault and the Amherst School, to construct the concept of a self-transparent and self-conscious human subject (Homo economicus) as the theoretical humanist core of the neoclassical tradition. Instead of identifying the emergent heterogeneity as a break from neoclassicism, this book offers a careful genealogy of many of the new concepts and approaches - including evolutionary game theory, experimental economics and behavioural economics - and reads their elaboration as part of the restoration of the theoretical humanist core of the tradition. ‘Late neoclassical economics’ is therefore characterized as a collection of diverse approaches which have emerged in response to the drift towards structuralism.
This book is suitable for those who study political economy, history of economic thought and philosophy of economics. The arguments put forward in this text will also resonate with anyone who is interested in the fate of the neoclassical tradition and the future of economic theory.
Yazarlar, Türkiye’deki yeni iktidar/direniş dinamiklerine, Türk usülü neoliberalizm, yeni hükümranlık, hizmet ideali, popülizm, Kürt sorunu, laiklik gibi konulara yakından bakarken, dönüşen sermaye-ulus-devlet karşısında nasıl bir yerelötesi müşterekler siyaseti yürütülebileceğine dair düşünmeye çağırıyorlar bizi.
Bu seminer dizisini tasarlamaktaki amacımız eleştirel sanat pratikleriyle, özellikle bu pratiklerin işaret ettiği veya içinde kurulduğu estetik, toplumsal ve politik oluşumlara dair düşünsel açılımlar sağlama gücü olan eleştirel ve kuramsal çalışmaları biraraya getirebilmek ve bu iki zihinsel üretim sahası arasında bir kesişim ve karşılıklı konuşma olanağı yaratabilmek idi. (Önsöz’den)
Political Economy of Contemporary Turkey by Yahya M Madra
Political Economy and Psychoanalysis by Yahya M Madra
takes off from the concepts of class and surplus that were central to classical political economy, bourgeois (vulgar) economics developed
as a reaction formation that gradually purged itself of the traces of
class (as the Real) and reformulated the problem of social reproduction as one of equilibrium and reconciliation and recast the categories of need and ability in terms of, respectively, subjective preferences and human capital. By excavating class analysis as a political critique of the economic in Marx’s writings, and reading it alongside the value-form analysis which presents itself as an economic critique of the political, the aim of this paper is to push for a hegemonic post-capitalist economic politics that operates in a non-all field of economic diversity as its surface of inscription.
Late Neoclassical Economics: The Restoration of Theoretical Humanism in Contemporary Economic Theory draws on the work of Louis Althusser, Michel Foucault and the Amherst School, to construct the concept of a self-transparent and self-conscious human subject (Homo economicus) as the theoretical humanist core of the neoclassical tradition. Instead of identifying the emergent heterogeneity as a break from neoclassicism, this book offers a careful genealogy of many of the new concepts and approaches - including evolutionary game theory, experimental economics and behavioural economics - and reads their elaboration as part of the restoration of the theoretical humanist core of the tradition. ‘Late neoclassical economics’ is therefore characterized as a collection of diverse approaches which have emerged in response to the drift towards structuralism.
This book is suitable for those who study political economy, history of economic thought and philosophy of economics. The arguments put forward in this text will also resonate with anyone who is interested in the fate of the neoclassical tradition and the future of economic theory.
Yazarlar, Türkiye’deki yeni iktidar/direniş dinamiklerine, Türk usülü neoliberalizm, yeni hükümranlık, hizmet ideali, popülizm, Kürt sorunu, laiklik gibi konulara yakından bakarken, dönüşen sermaye-ulus-devlet karşısında nasıl bir yerelötesi müşterekler siyaseti yürütülebileceğine dair düşünmeye çağırıyorlar bizi.
Bu seminer dizisini tasarlamaktaki amacımız eleştirel sanat pratikleriyle, özellikle bu pratiklerin işaret ettiği veya içinde kurulduğu estetik, toplumsal ve politik oluşumlara dair düşünsel açılımlar sağlama gücü olan eleştirel ve kuramsal çalışmaları biraraya getirebilmek ve bu iki zihinsel üretim sahası arasında bir kesişim ve karşılıklı konuşma olanağı yaratabilmek idi. (Önsöz’den)
takes off from the concepts of class and surplus that were central to classical political economy, bourgeois (vulgar) economics developed
as a reaction formation that gradually purged itself of the traces of
class (as the Real) and reformulated the problem of social reproduction as one of equilibrium and reconciliation and recast the categories of need and ability in terms of, respectively, subjective preferences and human capital. By excavating class analysis as a political critique of the economic in Marx’s writings, and reading it alongside the value-form analysis which presents itself as an economic critique of the political, the aim of this paper is to push for a hegemonic post-capitalist economic politics that operates in a non-all field of economic diversity as its surface of inscription.