Journal Articles by Mehmet Hanefi Bostan
21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum (XII/34), 2023
Müslim ve gayr-i Müslim nüfusun genelde hangi isimleri taşıdığı ve tarihi şahsiyetlerin isimlerin... more Müslim ve gayr-i Müslim nüfusun genelde hangi isimleri taşıdığı ve tarihi şahsiyetlerin isimlerinin ne ölçüde kullanıldığı belirlenecektir. Bölgede Çepnilerin dışında hangi Türkmen grupların bulunduğu tahrir verilerine dayanılarak ortaya konulacaktır.
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi/A. Haluk Dursun Hatıra Sayısı (47), 2022
Bu makalede XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Yoros (Beykoz) Kazası’nın
iktisadî durumu ele alındı. ... more Bu makalede XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Yoros (Beykoz) Kazası’nın
iktisadî durumu ele alındı. Kaynaklarımızı başta Tahrir Defterleri ve Şer'iyye
Sicilleri oluşturdu. XVII. yüzyılın ikinci yarısında kazanın iktisadî yapısı için
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yer alan bilgilerden yararlanıldı. Ayrıca
konu hakkında bilgi veren araştırmalar da değerlendirildi. İlk olarak kaza
dâhilinde yaşayan halktan alınan raiyyet rüsumunun hangi kalemlerden
oluştuğu ve yılda bunlardan ne kadar vergi alındığı tablolar ve çizelgelerle ortaya konuldu. Tarıma elverişli toprakların miktarı belirlenmeye çalışıldı. Ziraata açık topraklarda hububat türünden hangi ürünlerin ekildiği, yılda ne kadar ürün elde edildiği, bunlardan ne kadar aynî vergi alındığı ve bunun nakdî değerinin ne kadar olduğu tablolarla gösterildi. Ayrıca bu hububat kalemlerinin yıllık üretim kapasiteleri çizelgelerle belirlenmeye çalışıldı. Kaza dâhilinde yapılan meyve ve sebze üretiminin ne kadar olduğu ne tür sebze ve meyve yetiştirildiği, bağ ve bahçelerin kapasiteleri tablolarla ortaya konuldu. Hayvancılığın sanayi işletmeleri hangi boyutta olduğu tespite çalışıldı. Sanayi ürünü olarak kendir üretiminin iskân birimlerine göre dağılımı, kaza dâhilinde sanayi işletmesi olarak ne kadar değirmen ve bezirhane bulunduğu belirlendi. Yoros’ta ne kadar iskele ve
bazar bulunduğu ortaya konulmaya çalışıldı.
Karadeniz İncelemeleri Dergisi (33), 2022
Bu makalede Of kazasında yaylacılığın ne zaman başladığı ve yaylalardan ne kadar vergi alındığı t... more Bu makalede Of kazasında yaylacılığın ne zaman başladığı ve yaylalardan ne kadar vergi alındığı tespite çalışılacaktır. Of kazasına bağlı Hola-i Kebir köylerinin eski mahallesi, sayfiye köyü olan ve yaylacılık yapılan Barma Yaylası’nın ne zaman kurulduğu ve sınırlarının nereye kadar uzandığı arşiv belgelerine dayanılarak ortaya konulacaktır. Zaman içinde Barma Yaylası’nın mezralarına komşu olan yaylaların halkından Paçan köylüleri ile ne tür ihtilafların ortaya çıktığı ve bu ihtilafların nasıl geliştiği, ihtilafların çözülmesi için yaylalardan kurulan mahkemelerin nasıl sonuçlandığı kadı ilamlarıyla belirlenmeye çalışılacaktır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Hola-i Kebir köylüleri kendi meralarına (Sicanoba Yaylası’nda) kelifler yapan Paçan köylüleri arasında meydana gelen çatışmanın nasıl sonuçlandığı ortaya konulacaktır. Cumhuriyet döneminde bu ihtilafların Köbrübaşı’na bağlı Dağardı köylüleri ile devam ettiği ve bu ihtilafların neden çözülmediği belirlenmeye çalışılacaktır. 1935 yılında Barma Yaylası’nda hangi köylülerin ve bu köylere bağlı hangi hanelerin evi ve çayırı bulunduğu ortaya konulacaktır.
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi , 2019
This article covers the principality period (1487-1512) of Selim I. Firstly, new information has ... more This article covers the principality period (1487-1512) of Selim I. Firstly, new information has been revealed about his birth, education, circumcision ceremony, teachers, mother, siblings, wives, daughters and sons; then during his governing of sanjak for a long time in Trabzon his policies were analyzed. In this sense, administrative and financial policies; settlement and cultural activities and military campaigns towards Georgia and Safavid state have been presented referring to archive documents and such period-sources. In addition, it was mentioned about his struggle for his son, the Prince Suleyman, to be given a sanjak and and during his principality of Sanjak in Trabzon, his transition to Kefe and starting a struggle for the throne and his confrontation against his father, brothers and some high officials in Istanbul in this process. Information about the servants who worked for Yavuz Sultan Selim and administrators and soldiers who assisted himself during the throne struggle have been given in detailed. As a result, this article has critically analyzed the period of his own principality and some events until ascending to throne, with original information.
Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2018
ÖZ " XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Tonya ve Çevresinde İskân Birimleri ve Nüfus " adlı makalemizde bu... more ÖZ " XVI. ve XVII. Yüzyıllarda Tonya ve Çevresinde İskân Birimleri ve Nüfus " adlı makalemizde bugünkü Tonya ilçesinin ilk yerleşim birimlerini oluşturan yerlerin neler olduğu, bu iskân birimlerinin ne zaman kurulduğu ve buralara yerleşen nüfusun ne kadar olduğu Tapu Tahrir ve Avârız Defterlerine dayanılarak ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bölge ile ilgili yapılan çalışmalar da değerlendirilmiştir. Tonya ve yakın çevresindeki nüfusun yükseliş ve düşüşüne neden olan olayların neler olduğu tespite çalışılmıştır. İskân birimlerinde yaşayan halkın kişi ve baba adlarından hareketle Çepni ve diğer Türkmen boylarıyla bir ilişkisinin olup olmadığı değerlendirmeye tabi tutulmuştur. ABSTRACT In the name of " Population and Settlement of Tonya and its districts in the XVI. and XVII. centuries, it has been tried to obtain where the first settlement places of current Tonya town were, when such places were settled down and how many people living in such places in the light of information based on Deed Books and Drifter Books. Further, academic studies concerning such places have been evaluated. The reasons of decrease and increase in the population of Tonya and its districts have been revealed. It has been analyzed whether there is any relations of person and father names living in such districts with Çepni and other Turkmen tribes or not.
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, 2018
Bu çalışmada XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Harşit Irmağı’nın oluşturduğu
vadide yer alan ve bugü... more Bu çalışmada XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Harşit Irmağı’nın oluşturduğu
vadide yer alan ve bugün Tirebolu ilçesinin sahil kesimindeki bazı yerleşim birimleri
ile Doğankent (Harşit) ve Kürtün ilçelerine bağlı iskân birimlerinde yaşayan halkın
geçim kaynakları ile bölgenin iktisadî kapasitesi ele alınmıştır. Makalenin ana kaynaklarını
dönemin Tahrir Defterleri ve Avârız Defterleri teşkil etmiştir. Ayrıca bölge
ve bölgeye yakın birimlerle ilgili yapılan ilmi araştırmalardan da yararlanılmıştır.
Vadi dâhilindeki iskân birimlerinde tarıma açık ne kadar toprak bulunduğu ve bu
topraklardan elde edilen ürünlerin neler olduğu ve ne kadar üretildiği ve bölgede hangi
meyvelerin yetiştirildiği tespite çalışılmıştır. Beslenen hayvanların neler olduğu ve
bunların ekonomik değeri değerlendirilmiştir. Sanayi ürünü olarak yetiştirilen
kendirin üretim kapasitesi ve değirmenlerin ekonomik gelişmeye katkısı ele alınmıştır.
Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi , 2018
XV.-XIX. yüzyıllardaki beĢ asırlık zaman diliminde Trabzon ġehrinin nüfusu, içe ve dıĢa yönelik i... more XV.-XIX. yüzyıllardaki beĢ asırlık zaman diliminde Trabzon ġehrinin nüfusu, içe ve dıĢa yönelik iskân politikaları, Müslim ve gayr-i Müslimlerin nüfus içindeki oranları, nüfusun yükseliĢ ve düĢüĢüne etki eden olayların ne olduğu, din değiĢtirmenin (ihtidanın) Müslüman nüfusun artıĢına önemli bir etkisinin olup olmadığı Tahrir Defterleri, Avârız, ġeriyye Sicili ve Nüfus Defteri kayıtları ile diğer arĢiv kaynakları ve dönemin seyyahlarının verdiği bilgilere dayanılarak ve yapılan ilmi araĢtırmalar değerlendirilerek ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. Nüfusun artıĢ ve düĢüĢüne neden olan olayların baĢında sürgün, içe ve dıĢa yönelik iskân politikaları ile savaĢlar nedeniyle zorunlu göçler, yangınlar, otorite boĢluğundan kaynaklanan kaos ortamı, yöneticilerin ve eĢkıyanın halka yönelik zulümleri, savaĢlar nedeniyle salınan ağır vergilerin getirdiği yük, enflasyonun oluĢturduğu iktisadi buhranlar insanları iĢ aramaya yönelttiği veya daha güvenli bölgelerde yaĢama arzusunun göçü zorladığı tespit edilmiĢtir. Kazak korsanlarının baskınları ve veba ve kolera gibi salgın hastalıkların da nüfusun azalmasına ve dağılmasına önemli etkisi olmuĢtur. ġehrin Müslüman Türk kimliğini öne çıkarmasında ihtidanın önemli bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıĢtır. Trabzon Ģehrinde yaĢayan Müslüman Türk nüfusunun büyümesi; Osmanlı Devleti sınırları dâhilinde bulunan Ģehir ve kasabalardan getirilen Müslüman Türk nüfusu yanında Çepni, Akkoyunlu, Dulkadirli ve Karamanlı Türklerinin bölgeye yerleĢtirilmesi ve özellikle XIX. asırda Kırım, Kafkasya ve Batum"dan sürülen Müslümanların Ģehre yerleĢtirilmesinden kaynaklandığı tespit edilmiĢtir.
21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum , 2018
Öz: Bu makalede XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Harşit Vadisi'nde yer alan yerleşim birimlerinde y... more Öz: Bu makalede XV., XVI. ve XVII. yüzyıllarda Harşit Vadisi'nde yer alan yerleşim birimlerinde yaşayan müsellem, yamak, imam, müezzin, hatip, fakih, zaviye gö-revlisi, şeyh, derbentçi, köprücü, meremetçi, sucu ve mütekait sipahi gibi görevliler ve gruplar ele alındı. Bu grupların ve görevlilerin vadi dâhilindeki toplam nüfus içindeki oranları belirlendi. Bunların nerelerde ve hangi görevleri yaptıkları ortaya konuldu. Bu görevleri yerine getiren zümrelerin hangi vergilerden muaf oldukları belirlenmeye çalışıldı. Vadi dahilinde bulunan Cuma kılınan camiler ile zaviye-ler tespite çalışıldı. Bölgedeki zaviyelerin Alevilikle bir ilişkilerinin olup olmadığı araştırıldı. Araştırmamızın ana kaynaklarını Tahrir ve Avârız Defterleri oluştur-du. Bölge ve yakın çevresi ile ilgili yapılan araştırmalar da değerlendirildi. Har-şit Vadisi dâhilinde bütün vergilerden olduğu gibi avârız ve tekâlif-i örfiyyeden muaf grupların önemli bir yekün oluşturdukları belirlendi. Devletin, halkın dinî görevlerini yerine getirmesi ve dinî inançlarını öğrenebilmesi için cami ve zaviye görevlilerine büyük önem verdiği sonucuna varıldı. Gidip gelen yolcuların mağ-dur olmaması için yolların güvenliğini ve açık tutulmasını sağlaması, köprülerin
Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, 2000
TYB Akademi , 2011
IBAN: TR34 ooo1 5001 5800 7297 391004 Ziraat Bankası Başkent Şb. IBAN: TR23 0001 001 6835 0119948... more IBAN: TR34 ooo1 5001 5800 7297 391004 Ziraat Bankası Başkent Şb. IBAN: TR23 0001 001 6835 01199485001 TYB AKADEMİ hakem/i bir dergidir. Dört ayda bir yayınlanır. Dergide yayımlanan yazıların bilimsel sorumluluğu yazariarına aittir. Yazılar yayıncının izni olmadan kısmen veya tamamen, basılamaz, çoğaltılamaz ve elektronik ortama taşınamaz. Yazıların yayımlanıp yayım/anmamasından yayın kurulu sorumludur.
TYB Akademi, 2011
Said Halim Paşa, 1864-1921 yılları arasında yaşayan, Osmanlı Devleti'nin son yıllarında Hariciye ... more Said Halim Paşa, 1864-1921 yılları arasında yaşayan, Osmanlı Devleti'nin son yıllarında Hariciye Nazırlığı ve Sadrazamlık yapan bir devlet ve fikir adamı dır'. İslamcılık fikir hareketinin önemli temsilcilerindendir 2 • İslamcılar içinde· muhafazakar olarak değerlendirilen nadir kişilerden biridir 3 • Said Halim Paşa, "İslfı.mcılık" 4 yerine aynı anlama gelen "İslfı.mlaşmak" tabirini kullanmıştır. ''İslfı.mlaşma" ve "İslfı.mlaşmak"tan başka "Vahdet-i İslfı.miyye" (İslfı.m birliğı) kavramını da kullandığı göriilmektedir 5 • "İslamıaşmak" Ne Demektir?
21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum, 2019
Öz: Bu çalışmada Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu olan, İttihat ve Terakki Cemiye... more Öz: Bu çalışmada Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın torunu olan, İttihat ve Terakki Cemiyeti Genel Başkanlığı yapan, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Hariciye Nazırlığı ve Sadrazamlık görevlerini ifâ eden ve aynı zamanda İslamcılık fikir hareketinin teorisyeni Said Halim Paşa'nın hayatı, eserleri, şahsiyeti ve fikir-leri üzerinde durulacaktır. Said Halim Paşa'nın eğitimi, Osmanlı Devleti'nde aldı-ğı ilk resmi görevlerin ne olduğu, yurt dışına neden çıktığı, Yeniköy'de bulunan yalısında yapılan sohbetlere kimlerin katıldığı, Mondros Mütarekesi'nden sonra "Ermeni kırımı" iddiasıyla Bekirağa Bölüğü'ne konulması ve bu konuda Divân-ı Harbi Örfi'de yargılanması, İngilizler tarafından Malta'ya sürülmesi ve serbest bı-rakılması, akabinde Roma'da bir Ermeni komitacı tarafından neden öldürüldüğü konularında kısa bilgiler verilecektir. Paşa'ya özgü bir kavram olan "İslamlaşma"-dan ne murat ettiği, İslam'da siyasi hakimiyetin ne olduğu, batılılaşma, ırkçılık ve milliyetçilikle ilgili görüşleri ele alınacaktır. Türk Medeniyeti hakkındaki düşün-celeri, Müslümanların hak ve görevlerinin neler olduğu ile ilgili değerlendirmele-ri ortaya konulacaktır.İslam'ın sosyal yapısı, milli egemenlik ve bunalımdan çıkış için önerdiği yol değerlendirilecektir. Kanun yapma hakkının kimlerde olması ge-rektiği ve demokrasi hakkındaki düşünceleri üzerinde durulacaktır. Hükümet sis
Türk Dünyası Araştırmaları, 1988
Osmanlı Devleti I. Dünya Harhi sırasında bazı zaruretlerden dolayı Ermenilerin bir kısmını bulund... more Osmanlı Devleti I. Dünya Harhi sırasında bazı zaruretlerden dolayı Ermenilerin bir kısmını bulundukları yı.;rlcnJcn alarak, yine devletin sınırları ü;inde bulunan ba~ka mahallere ycrlq tirmi §lcrdir. t1u yerlc~tirmcnaGısesi''Ernıeni tefıc'iri "olarak bilinmektedir. Tehdr, bir yerden ba~ka bir yere göç ettirme hadisesi demektir. Osmanlı Arşiv belgelerinde hu olay tehcir olarak değil, ha~ ka mahallere sevk ve iskan veya nakil ve iskan §eklinde geçmektedir.
Türk Dünyası Araştırmaları, 1992
Uploads
Journal Articles by Mehmet Hanefi Bostan
iktisadî durumu ele alındı. Kaynaklarımızı başta Tahrir Defterleri ve Şer'iyye
Sicilleri oluşturdu. XVII. yüzyılın ikinci yarısında kazanın iktisadî yapısı için
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yer alan bilgilerden yararlanıldı. Ayrıca
konu hakkında bilgi veren araştırmalar da değerlendirildi. İlk olarak kaza
dâhilinde yaşayan halktan alınan raiyyet rüsumunun hangi kalemlerden
oluştuğu ve yılda bunlardan ne kadar vergi alındığı tablolar ve çizelgelerle ortaya konuldu. Tarıma elverişli toprakların miktarı belirlenmeye çalışıldı. Ziraata açık topraklarda hububat türünden hangi ürünlerin ekildiği, yılda ne kadar ürün elde edildiği, bunlardan ne kadar aynî vergi alındığı ve bunun nakdî değerinin ne kadar olduğu tablolarla gösterildi. Ayrıca bu hububat kalemlerinin yıllık üretim kapasiteleri çizelgelerle belirlenmeye çalışıldı. Kaza dâhilinde yapılan meyve ve sebze üretiminin ne kadar olduğu ne tür sebze ve meyve yetiştirildiği, bağ ve bahçelerin kapasiteleri tablolarla ortaya konuldu. Hayvancılığın sanayi işletmeleri hangi boyutta olduğu tespite çalışıldı. Sanayi ürünü olarak kendir üretiminin iskân birimlerine göre dağılımı, kaza dâhilinde sanayi işletmesi olarak ne kadar değirmen ve bezirhane bulunduğu belirlendi. Yoros’ta ne kadar iskele ve
bazar bulunduğu ortaya konulmaya çalışıldı.
vadide yer alan ve bugün Tirebolu ilçesinin sahil kesimindeki bazı yerleşim birimleri
ile Doğankent (Harşit) ve Kürtün ilçelerine bağlı iskân birimlerinde yaşayan halkın
geçim kaynakları ile bölgenin iktisadî kapasitesi ele alınmıştır. Makalenin ana kaynaklarını
dönemin Tahrir Defterleri ve Avârız Defterleri teşkil etmiştir. Ayrıca bölge
ve bölgeye yakın birimlerle ilgili yapılan ilmi araştırmalardan da yararlanılmıştır.
Vadi dâhilindeki iskân birimlerinde tarıma açık ne kadar toprak bulunduğu ve bu
topraklardan elde edilen ürünlerin neler olduğu ve ne kadar üretildiği ve bölgede hangi
meyvelerin yetiştirildiği tespite çalışılmıştır. Beslenen hayvanların neler olduğu ve
bunların ekonomik değeri değerlendirilmiştir. Sanayi ürünü olarak yetiştirilen
kendirin üretim kapasitesi ve değirmenlerin ekonomik gelişmeye katkısı ele alınmıştır.
iktisadî durumu ele alındı. Kaynaklarımızı başta Tahrir Defterleri ve Şer'iyye
Sicilleri oluşturdu. XVII. yüzyılın ikinci yarısında kazanın iktisadî yapısı için
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde yer alan bilgilerden yararlanıldı. Ayrıca
konu hakkında bilgi veren araştırmalar da değerlendirildi. İlk olarak kaza
dâhilinde yaşayan halktan alınan raiyyet rüsumunun hangi kalemlerden
oluştuğu ve yılda bunlardan ne kadar vergi alındığı tablolar ve çizelgelerle ortaya konuldu. Tarıma elverişli toprakların miktarı belirlenmeye çalışıldı. Ziraata açık topraklarda hububat türünden hangi ürünlerin ekildiği, yılda ne kadar ürün elde edildiği, bunlardan ne kadar aynî vergi alındığı ve bunun nakdî değerinin ne kadar olduğu tablolarla gösterildi. Ayrıca bu hububat kalemlerinin yıllık üretim kapasiteleri çizelgelerle belirlenmeye çalışıldı. Kaza dâhilinde yapılan meyve ve sebze üretiminin ne kadar olduğu ne tür sebze ve meyve yetiştirildiği, bağ ve bahçelerin kapasiteleri tablolarla ortaya konuldu. Hayvancılığın sanayi işletmeleri hangi boyutta olduğu tespite çalışıldı. Sanayi ürünü olarak kendir üretiminin iskân birimlerine göre dağılımı, kaza dâhilinde sanayi işletmesi olarak ne kadar değirmen ve bezirhane bulunduğu belirlendi. Yoros’ta ne kadar iskele ve
bazar bulunduğu ortaya konulmaya çalışıldı.
vadide yer alan ve bugün Tirebolu ilçesinin sahil kesimindeki bazı yerleşim birimleri
ile Doğankent (Harşit) ve Kürtün ilçelerine bağlı iskân birimlerinde yaşayan halkın
geçim kaynakları ile bölgenin iktisadî kapasitesi ele alınmıştır. Makalenin ana kaynaklarını
dönemin Tahrir Defterleri ve Avârız Defterleri teşkil etmiştir. Ayrıca bölge
ve bölgeye yakın birimlerle ilgili yapılan ilmi araştırmalardan da yararlanılmıştır.
Vadi dâhilindeki iskân birimlerinde tarıma açık ne kadar toprak bulunduğu ve bu
topraklardan elde edilen ürünlerin neler olduğu ve ne kadar üretildiği ve bölgede hangi
meyvelerin yetiştirildiği tespite çalışılmıştır. Beslenen hayvanların neler olduğu ve
bunların ekonomik değeri değerlendirilmiştir. Sanayi ürünü olarak yetiştirilen
kendirin üretim kapasitesi ve değirmenlerin ekonomik gelişmeye katkısı ele alınmıştır.
Giriş bölümünde; Türk Tarihi’nde yayla ve meranın önemi,
yayla evleri, Doğu Karadeniz bölgesinde yaylacılığın hangi
dönemde ve kimler tarafından başlatıldığı, Osmanlı Devleti
döneminde yaylacılık yapanlardan ne tür vergiler alındığı ve
yaylacılığın hangi boyutta olduğu tespite çalışıldı.
Barma Yaylası ve Kuruluş Tarihi adını taşıyan birinci bölümde,
“Barma” kelimesinin anlamı ve bu adla anılan yaylanın ne
zaman ve kimler tarafından kurulduğu, hangi köylere ait olduğu
arşiv belgeleriyle ortaya konuldu. Yaylada bulunan mezarlıkların
kaç tane olduğu ve bu mezarlarda kimlerin yattığı
mezar taşlarından belirlenmeye çalışıldı. Bölgede kayıtlara
geçen en eski yaylaların hangileri olduğu, Maraşlı Şeyh Osman
Efendi, oğlu ve torununa hangi yaylaların tahsis edildiği
ve bunların ne tür görevlerinin olduğu belgelere dayanılarak
açıklandı. Barma Yaylası’na ait mera yerlerinden olan Balustala
(Siçanoba) ve Hanzar mezraları ile ilgili Paçan köyleri
ile ilgili ne tür ihtilafların yaşandığı ve bu ihtilafların kadı
ilâmlarına ve padişah fermanlarına rağmen nasıl sürdüğü
ele alındı. 1970’lerden itibaren Dağardı köylülerinin Barma
Yaylası’na ne tür müdahalede bulundukları resmî evraklarla
tespite çalışıldı. Ayrıca bölgede cereyan eden diğer yayla ve
mezralarla ilgili bazı ihtilafların neler olduğu kayıtlar ışığında
günyüzüne çıkarıldı.
Yayla Ortası Şenlikleri (Otçu Göçü) adını taşıyan ikinci bölümde;
Barma Yaylası, Sultanmurat, Kuşmer ve çevre yaylarda
yaylaya çıkış ve inişlerde yapılan şenlikler ile Yayla Ortası
Şenlikleri ele alındı. Bu şenliklerin Tirebolu ve Şalpazarı çevresinde
yapılan Otçu Göçü şenlikleriyle bir ilişkisi olup olmadığı
araştırılarak her iki bölgedeki yayla şenliklerinin aynı
kültür çevresine ait olduğu sonucuna varıldı. Yapılan yayla
şenliklerinde ve bölgede söylenen türkülerde Barma Yaylası
ve çevre mezralarının yeri tespite çalışıldı.
Girişte Rize ve çevresinin coğrafi konumu ve fetihten önceki tarihi ile ilgili kısa ve genel bilgiler verildi. Bölgeye uğrayan ve yerleşen ilk kavimler ile yörenin hangi devletlerin hâkimiyeti altına girdiği belirlenmeye çalışıldı. Ayrıca Rize’nin Fethi ve İdarî Düzenlemeler ara başlığı altında Rize ve çevresinin ne zaman feth edildiği, fetihten hemen sonra nasıl bir idarî düzenlemeye tabi tutulduğu ele alındı. XVI ve XVII. yüzyıllarda bölgenin idarî yapısında bir değişiklik olup olmadığı, değişiklikler olmuşsa bunların neler olduğu ortaya konuldu. Birinci bölümde Rize ve çevresinde nasıl bir askerî yapılanmanın gerçekleştirildiği, bu askerî yapılanmada kimlere görev verildiği, ileri gelen timarlı sipahilerin kimler olduğu belirlendi. Bölgenin güvenliğini sağlamak üzere nasıl bir savunma teşkilatı kurulduğu, bu savunma teşkilatı içinde kalelerin ve kale görevlilerinin fonksiyonu ile müsellem, martolos, derbentçi, köprücü ve diğer askerî görevlilerin rolü tespite çalışıldı. İkinci bölümde, Rize şehrinin fetihten sonraki tarihi gelişimi ve şehirleşmenin ne düzeyde olduğu belirlendi. Bölgenin ne kadar köy iskân birimi, kale ve mezrasının bulunduğu ve zaman içinde bu iskân birimlerinin artış ve düşüş seyri tespit edildi. Fetihten sonra yapılan ilk sayımda ve diğer sayımlarda kaza ve nahiyeler ile bölge nüfusunun ne kadar olduğu, bu nüfusun ne kadarının Müslüman ve gayr-i Müslimlerden teşekkül ettiği, nüfusun yükseliş ve düşüş seyri, tablo ve grafiklerle ortaya konuldu. Ayrıca bu bölümde bölgede bulunan sosyal zümrelerin kimler olduğu, bunların ne tür görevlerinin bulunduğu değerlendirildi. Üçüncü ve son bölümde ise bugünkü Rize ilinin Türk-İslam beldesi olma sürecinde ne tür sosyal olayların yaşandığı, bölge nüfusunun artmasına ve eksilmesine neden olan olayların neler olduğu, ihtidanın gayr-i Müslim nüfusun azalmasına önemli bir etkisinin olup olmadığı tespite çalışıldı. Bölgede bulunan Hıristiyan Türklerin kimler olduğu, bunların ihtida ederek Müslüman nüfusun yükselmesine ne gibi etkilerinin bulunduğu değerlendirildi. Rize ve çevresine Müslüman Türk nüfus iskân edilip edilmediği, gayr-i Müslim nüfusun bölgeden başka yerlere göç edip etmediği konuları ele alındı. Özellikle XVII. yüzyılda Müslüman ve gayr-i Müslim nüfusun azalmasına, dışa ve içe yönelik iskânın, Celali istilasının, Kazak baskınlarının ve göçlerin nasıl bir etkisi olduğu ortaya konuldu.
Çalışmamızın ana kaynaklarını; Tahrir, Timar ve Zeamet Tevcih, Mühimme, Avarızhâne, Şeriyye Sicili ve Maliyeden Müdevver tasnifinde bulunan Ahkâm defterleri ile münferit arşiv kayıtları teşkil etti. Ayrıca konu ile ilgili yakın iligisi bulunan tez, kitap ve makalelerden de yararlanıldı.