Books by S. Sadi SEFEROGLU
Bireyler, yaşamları boyunca yüz yüze karşılaşmadıkları ya da tanışıklıklarının olmadığı kişilerle... more Bireyler, yaşamları boyunca yüz yüze karşılaşmadıkları ya da tanışıklıklarının olmadığı kişilerle ilgili olarak doğruluğu kanıtlanmamış bilgilere kolayca erişebilmektedirler. Bu durum özellikle sosyal medya sayesinde İnternet kullanıcılarının günlük yaşamlarının bir parçası olmaya başlamıştır. Sosyal medya aracılığıyla bireyler doğruluğu kanıtlanmayan içerikleri hızlı bir şekilde birçok kişiye ulaştırabilmektedir.
Özellikle son zamanlarda bu ortamlarda klavye kahramanları olarak adlandırılabilecek ve gerçek hayatta yapamadığı ya da ifade edemediği sözleri sanal ortamda sahte kimliklerle aktaran kötü niyetli kişiler de
aktif rol almaya başlamıştır. Çevrim içi ortamlarda sahte dijital kimlik kullanarak insanları aldatan, ortamın huzurunu bozan, çoğu zaman saldırganlık eğiliminde olan bu kişiler trol olarak adlandırılmaktadır. Troller kasıtlı olarak tartışma ortamının oluşmasına zemin hazırlarken, hatalı ya da yanlış bilgi ve içerikleri paylaşarak karmaşaya da neden olmaktadırlar. Bu bağlamda bu bölümde trollerle ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla ilk olarak trol ve trolleme kavramlarına değinilmiş, daha sonra trol ve trolleme türleri ve özellikleri ele alınmıştır. Bundan sonra trolleme davranışı altında yatan etmenlerden bahsedilerek çevrim içi ortamlarda karşılaşılan çevrim içi kavga/hakaret (flaming), siber zorbalık (cyber-bullying) ve siber vandallık kavramları ile trolleme arasındaki benzerlikler ve farklılıklar açıklanmıştır. Bölümün sonunda ise İnternet ve sosyal medya kullanıcılarına trolleme davranışına maruz kaldıklarında yapmaları gerekenlerle ilgili öneriler sunulmuştur.
Türkiye genç nüfusu yüksek olan ülkelerden biridir. TUİK (2014) verilerine göre Türkiye’de 15-24 ... more Türkiye genç nüfusu yüksek olan ülkelerden biridir. TUİK (2014) verilerine göre Türkiye’de 15-24 yaş arasında yaklaşık 12 milyon 800 bin genç nüfus bulunmaktadır. Özellikle bilgisayar ve internet teknolojileri ile büyüyen bu bireyler dijital dönüşüme kolaylıkla uyum sağlayabilmektedir. Günümüz toplumunda gelişen teknolojilerin sunduğu olanaklarla bireyler arası etkileşim giderek kolaylaşmaktadır. Teknolojik devrimle birlikte bireyler arasında haberleşme ve iletişim amacıyla kullanılan medya araçları da değişmiştir. Günümüzde özellikle genç nüfusun kullandığı sosyal medya araçları ile her türlü haber ve bilgi hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Mobil cihazlarla internet erişiminin kolayca yapılabilmesi sosyal ağları gençlerin hayatının vazgeçilmezlerinden biri haline getirmiştir. We Are Social (2014) isimli bir kurum tarafından yapılan çalışmaya göre Türkiye’deki İnternet kullanıcı sayısı 35.4 milyonken, bu kullanıcıların %30’u mobil cihazla İnternete erişebilmektedir. Mobil cihazla internet erişimi sağlayan kişilerin ise %95’i interneti belli bir konuda bilgi almak için kullandıklarını belirtmişlerdir. Bu kişilerin %22’si de sosyal medya uygulamalarını mobil cihazlar aracılığıyla kullanmaktadırlar. Mobil cihazlar ve internet aracılığıyla bilgiye erişim sosyal medya uygulamalarıyla daha da kolay hale gelmektedir. Kullanılan sosyal medya türüne göre anlık görüntüler, anlık mesajlar, bir durumla ilgili yapılan kişisel paylaşımlar anında milyonlarca kişiye ulaşabilmektedir. Bu durum bireylerin organize olarak büyük kitle hareketlerini başlatabilmelerine de zemin hazırlamaktadır. Büyük kitleleri harekete geçiren olayların en bilinenlerine örnek olarak, yakında zamanda gerçekleşen ve hala etkisi devam eden Türkiye’deki “Gezi Parkı” ve Arap ülkelerindeki “Arap Bahar’ı” süreçleri verilebilir. Özellikle gençlerin aktif rol aldığı bu olaylarda herhangi bir yer ve zamana bağlı olmaksızın, İnternet bağlantısı olan mobil cihazlar üzerinden sosyal medya araçlarıyla yapılan anlık paylaşımlar bu süreçlerde etkili rol oynamıştır.
Bu kapsamda bu bölümde ilk olarak sosyal medya terimiyle ilgili tanımlarda zaman içinde gözlenen değişimlere değinilecektir. Daha sonra web teknolojilerinin gelişimiyle sosyal medyada yaşanan değişimlerden bahsedilecektir. Bunu takiben sosyal medyayı geleneksel medyadan ayıran özelliklere yer verilerek sosyal medyanın kullanıcı kitlesinin niteliklerine değinilerek ve sosyal medyanın, sosyal medya araçlarını etkin olarak kullanan genç nüfus üzerindeki etkisinden bahsedilecektir. Son bölümde ise sosyal medyanın etkili kullanımı için önerilere yer verilecektir.
With the developments of information technologies there exists two different generations. One of ... more With the developments of information technologies there exists two different generations. One of these
generations was born into the technology age and grew up with technology. The other one meet with
technology in the late ages. Thus, they have different habits, different expectations and different learning
preferences. In the meantime, with the developments in technology and Internet infrastructure, online
learning environments have become popular as an alternative learning environment in higher education.
The aim of this chapter is to guide instructors to design their online learning environments based on the
new generation’s needs and expectations. To learn about new generations’ needs a survey questionnaire
was conducted on higher education students. The results indicated that, todays’ students spends a lot
of time on the Internet specifically in social media environments and they commonly get connected to
the Internet with their mobile phones which necessitates a new design in online learning environments.
ÖZET Kitlesel açık çevrimiçi ders (KAÇD, Massive Open Online Courses-MOOCs) kavramı açık çevrim-i... more ÖZET Kitlesel açık çevrimiçi ders (KAÇD, Massive Open Online Courses-MOOCs) kavramı açık çevrim-içi ders formatının belirli bir türü için 2008 yılında ortaya çıkan bir terimdir. KAÇD'ler ortaya ilk çıktığı andan itibaren hızla popülerlik ka-zanmış, genişlemiş ve gelişmiştir. Bu yapılar bir öğrenme sistemi olarak halihazır-da var olan öğrenme ortamlarına meydan okuyarak alana yeni bir soluk getirmiş-lerdir. Başka bir ifadeyle KAÇD'lerin, var olan öğrenme sistemlerinin kendilerini sorgulamaları, yenilemeleri ve güncelleme yapmaları gibi doğurguları olmuştur/ olmaktadır. Bu bölümde öncelikle KAÇD'lerin tanımları yapılmakta ve tarihsel gelişimine değinilmektedir. Daha sonra ise öğrenme öğretme yöntemleri üzerine durulmuştur. Son olarak KAÇD'lerle ilgili olarak yapılan alanyazında yapılan eleş-tiriler üzerinden değerlendirmeler yapılmıştır.
Öğretmen yetiştirme alanındaki uygulamalar ve gelişmeler: Öğretmen yeterlikleri ve mesleki gelişi... more Öğretmen yetiştirme alanındaki uygulamalar ve gelişmeler: Öğretmen yeterlikleri ve mesleki gelişim çalışmaları.
Kamu kurumlarıyla olan mal, hizmet ve bilgi alıĢveriĢi iĢlemlerinin biliĢim teknolojileri aracılı... more Kamu kurumlarıyla olan mal, hizmet ve bilgi alıĢveriĢi iĢlemlerinin biliĢim teknolojileri aracılığıyla elektronik ortamda gerçekleĢtirilmesi genel olarak e-devlet olarak adlandırılmaktadır. BiliĢim teknolojileri özellikle son yıllarda günlük yaĢamın birçok alanını belirgin bir Ģekilde etkiler bir konuma gelmiĢtir. Bu konuda geliĢmiĢ ülkelerde yaĢanan uygulamalara paralel olarak Türkiye"de de e-devlet uygulamaları yaĢama geçirilmiĢ bulunmaktadır. Örneğin, çok sayıda kamu kurumunda bilgi iĢlem merkezleri kurulmuĢ veya var olanlar güçlendirilmiĢ, kurumların web siteleri hazırlanmıĢ, bilginin iĢlenmesi ve depolanması süreçlerinde elektronik ortamlar kullanılmaya baĢlanmıĢtır.
Doğan, D., & Seferoğlu, S. S. (2015). Mobil cihazlar ve eğitimde dijital dönüşüm [Mobile devices ... more Doğan, D., & Seferoğlu, S. S. (2015). Mobil cihazlar ve eğitimde dijital dönüşüm [Mobile devices and digital transformation in education]. In, B. Akkoyunlu, A. Isman ve H. F. Odabasi (Ed.). Eğitim teknolojileri okumaları 2015 [Educational technology readings 2015]. Chapter 27, pp. 539-563. TOJET-The Turkish Online Journal of Educational Technology.
Sayın, Z., & Seferoğlu, S. S. (2015). Çevrim-içi öğrenmeye yeni bir bakış açısı: Kitlesel açık çe... more Sayın, Z., & Seferoğlu, S. S. (2015). Çevrim-içi öğrenmeye yeni bir bakış açısı: Kitlesel açık çevrimiçi dersler [Massive open online courses [MOOCs]: New ways of online learning. In, B. Akkoyunlu, A. Isman ve H. F. Odabasi (Ed.). Eğitim teknolojileri okumaları 2015 [Educational technology readings 2015]. Chapter 26, pp. 525-538. TOJET-The Turkish Online Journal of Educational Technology.
Seferoğlu, S. S. (2009). Yeterlikler, standartlar ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ışığın... more Seferoğlu, S. S. (2009). Yeterlikler, standartlar ve bilişim teknolojilerindeki gelişmeler ışığında öğretmenlerin sürekli mesleki eğitimi. Eğitimde Yansımalar IX: Türkiye'nin Öğretmen Yetiştirme Çıkmazı Ulusal Sempozyumu, 204-217. Başkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Tekışık Eğitim Araştırma Geliştirme Vakfı, 12-13 Kasım 2009, Başkent Üniversitesi Bağlıca Kampüsü, ANKARA.
Seferoğlu, S. S., Çelen, F. K. ve Çelik, A. (2011). Türkiye'de e-devlet uygulamalarında e-öğrenme... more Seferoğlu, S. S., Çelen, F. K. ve Çelik, A. (2011). Türkiye'de e-devlet uygulamalarında e-öğrenmenin yeri. B. B. Demirci, G. T. Yamamoto ve U. Demiray (Ed.) içinde, Türkiye’de e-öğrenme: Gelişmeler ve uygulamalar II, Bölüm 19, ss. 281-308. Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.
Seferoğlu, S. S., Doğan, D. ve Duman, D. (2011). Toplumsal buradalık algısı ve çevrimiçi ortamlar... more Seferoğlu, S. S., Doğan, D. ve Duman, D. (2011). Toplumsal buradalık algısı ve çevrimiçi ortamlarda bu algının arttırılması. B. B. Demirci, G. T. Yamamoto ve U. Demiray (Ed.) içinde, Türkiye’de e-öğrenme: Gelişmeler ve uygulamalar II, Bölüm 4, ss. 37-60. Anadolu Üniversitesi, Eskişehir.
Papers by S. Sadi SEFEROGLU
World Journal on Educational Technology, 2019
Rapid changes are occurring in life owing to information and communication technologies. During t... more Rapid changes are occurring in life owing to information and communication technologies. During this change period, digital identities have begun to emerge. These identities are associated with actions that users perform in online environments. A digital footprint is formed with these actions. The purpose of this study is to determine the digital footprint awareness and digital footprint experiences of higher education students. In order to collect data for the study, researchers developed a data collection tool titled 'A survey for digital media use'. The study group consisted of 508 higher education students from 41 Turkish universities. Data were collected through an online-form where participation was on a volunteer basis. The findings of the research show that students have a high level of digital footprint awareness (x = 4.251) and a low level of digital footprint experience (x = 1.907).
Özet Bu araştırmada, eğitim fakültelerinde görevli öğretim elemanlarının, bilgisayar kullanma dur... more Özet Bu araştırmada, eğitim fakültelerinde görevli öğretim elemanlarının, bilgisayar kullanma durumları ile bilgisayar kullanmaya ilişkin öz-yeterlik algıları arasındaki ilişki ve öğretim elemanlarının bilişim teknolojileri (BT) kullanımında karşılaştıkları engeller ile bu engellere ilişkin çözüm ...
Özet İnternet gibi her türlü içeriğin bulunduğu bir ortamın bilgi arama amaçlı olarak kullanılmas... more Özet İnternet gibi her türlü içeriğin bulunduğu bir ortamın bilgi arama amaçlı olarak kullanılması zor ve karmaşık bir süreçtir. Bu durum, ortamda sahip olunması gereken bilişsel ve üst bilişsel stratejileri gündeme getirmektedir. Bu çalışmanın amacı lisansüstü öğrencilerin çevrim-içi bilgi arama stratejilerini cinsiyet, İnternet kullanma deneyimi, bilgisayar kullanma düzeyi ve bilgisayar ve İnterneti öncelikli olarak kullanma amacı değişkenleri açısından incelemektir. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada veri toplama aracı olarak üç temel alan, yedi alt faktör ve 25 maddeden oluşan " Çevrim-içi Bilgi Arama Stratejileri Envanteri " kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, sunulan çevrim-içi envanteri gönüllülük esasına dayalı olarak yanıtlayan 36 farklı üniversiteden 227 lisansüstü öğrencisi oluşturmaktadır. Cinsiyetin, İnternet kullanma deneyiminin ve bilgisayar kullanma düzeyinin lisansüstü öğrencilerinin çevrim-içi bilgi arama stratejilerinde anlamlı düzeyde farklılık yarattığı, öte yandan bilgisayar ve İnterneti öncelikli olarak kullanma amaçlarının, çevrim-içi bilgi arama stratejilerinde anlamlı farklılık yaratmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bundan sonraki çalışmalarda öğrencilerin akademik başarıları ile çevrim-içi bilgi arama stratejileri arasındaki ilişkinin okumakta oldukları üniversite, bölüm, eğitim düzeyleri vb. değişkenler açısından incelenmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Bilgisayar kullanma düzeyi, çevrim-içi bilgi arama stratejileri, İnternet kullanma deneyimi, İnternet kullanma amacı, lisansüstü öğrenciler. Abstract Using Internet is a difficult and complex process because it includes searching of different types of content when navigating. Therefore, it could be claimed that it is important to have basic knowledge about searching strategies in this complex system. Thus it is important to evaluate cognitive and metacognitive strategies users need to have. The purpose of this study was to examine online information searching strategies of graduate students in terms of gender, Internet use experience, level of computer usage and the primary purpose of using computer and Internet variables. Survey method was used in this study. For data collection " Online Information Searching Strategy Inventory " was used. The inventory consists of 25 items with three domains and seven subscales. The participants of the study are 227 graduate students from
Avrupa yüksekö¤retiminde bir reform niteli¤i tafl›yan Bologna süreci, ö¤renci ifl yükünü esas ala... more Avrupa yüksekö¤retiminde bir reform niteli¤i tafl›yan Bologna süreci, ö¤renci ifl yükünü esas alan Avrupa Kredi Transfer Sistemine (AKTS) dayal› olup, uy-gulamalarda ö¤renci ifl yükünün hesaplanmas› ve ö¤renci baflar›s›n› de¤erlen-dirme yöntemleri kritik önem tafl›maktad›r. Bu çal›flman›n amac›, Hacettepe Üniversitesi'nin Bologna süreci çal›flmalar› kapsam›nda güncellenen lisansüs-tü programlar›n›n ders bilgi paketlerindeki derslerin AKTS kredilerinin belir-lenmesinde etkili olan ö¤renci ifl yükü ile ö¤renci ders baflar›s›n›n de¤erlendi-rilmesinde dikkate al›nan görevlerin karfl›laflt›r›lmas›d›r. Çal›flma kapsam›nda Hacettepe Üniversitesi E¤itim Bilimleri Enstitüsü bünyesinde yürütülen, tez-li yüksek lisans düzeyindeki 12 program ele al›nm›flt›r. Söz konusu yüksek li-sans programlar›n›n her birinden, bilim dal›na özgü temel ders niteli¤i tafl›yan iki zorunlu, iki seçmeli statüde olmak üzere toplam 48 dersin bilgi paketleri in-celenmifltir. Araflt›rman›n sonuçlar›, de¤erlendirme sistemi tablolar›nda yer alan görevlerle ö¤renci ifl yükü tablolar›nda yer alan görevlerin genel olarak birbirleriyle örtüflmedi¤ini göstermifltir. Ayr›ca ders de¤erlendirme sistemi tablolar›nda yer alan görevlerin say›lar› ve ö¤renci baflar›s›n›n de¤erlendiril-mesine iliflkin katk› oranlar› ile ö¤renci ifl yükü görevlerinin say› ve saatleri de ço¤unlukla çeliflmektedir. Baz› derslerin toplam ifl yükünün yanl›fl hesapland›-¤› ve AKTS (ö¤renci ifl yükü) tablosu hesaplamalar› yap›l›rken toplam ifl yükü-nün göz ard› edildi¤i tespit edilmifltir. Araflt›rma sonuçlar›, ö¤retim elemanla-r›n›n ders bilgi paketlerinin doldurulmas›, ö¤renci ifl yükünün hesaplanmas› ve ders de¤erlendirme sistemi olufltururken dikkat edilmesi gereken hususlar ko-nusunda bilgilendirmeye ihtiyaç duydu¤unu düflündürmektedir. Ayr›ca, ders bilgi katalo¤u için kullan›lan bilgisayar yaz›l›m›ndan kaynakland›¤› düflünülen tablolar aras›ndaki görev farkl›l›klar›n›n nedenlerinin araflt›r›lmas›n›n önemli oldu¤u söylenebilir. Bu durumda da üniversitelerin yaz›l›m güncelleme çal›fl-malar›na gereken önemi ve önceli¤i vermesinin gere¤i vurgulanabilir. Anahtar sözcükler: AKTS, Avrupa Yüksekö¤retim Alan›, Bologna süreci, ders bilgi paketi, e¤itim bilimleri, Hacettepe Üniversitesi, ifl yükü, ö¤renci ifl yükü, ö¤renci de¤erlendirme yöntemleri, Türkiye, yüksekö¤retim. Bologna process as a reform at higher education is based on European Credit Transfer System that predicates student workload. Calculating student workload and defining student assessment methods are important issues in Bologna process. The aim of this study is comparing student workload which is effective in determining course ECTS to student tasks which affect the course assessment. Within the scope of the study, 12 masters programs with thesis at Hacettepe University Graduate School of Educational Sciences were investigated. Two compulsory and two elec-tive courses from each program which means 48 course catalogues in total were investigated. The results of the study showed that the tasks on course assessment system tables and the tasks on student workload tables do not match up in general. Moreover, the tasks' number and contribution rate on the tables conflict with each other. It's determined that total workload of some courses calculated incorrectly and when ECTS (student workload table) calculations were being done, total workload was ignored. The research results indicate that instructors need to be provided with training on how the course catalogues are developed, in particular how student workload is calculated and how course assessment system needs to be integrated with the rest of the course packages. In the meantime , it can be claimed that investigation of the reasons in the task differences observed in the tables, which might be a result of inaccurate performance of the software used for course catalogue, are very important. Thus, it could be emphasized the fact that that the universities need to give priority to software updates.
In the present day, the use of information technologies in businesses and industry has increased ... more In the present day, the use of information technologies in businesses and industry has increased quickly and extensively. These developments in information and communication technologies have made it compulsory for students to use technologies to be successful members of the knowledge-based world. New technologies have the potential to support education through the curricula and help individuals to adopt the new demands of today’s business and industry. However, many teachers still do not integrate these tools in their instruction. As a result, the use of high-level technology is still unexpectedly low. This paper seeks out the attitudes and opinions of teachers about the implementation of new technologies in their classrooms. The aim of this paper is to discover the information technologies that teachers are using and how often they are using them. The participants of the study were public school teachers in Turkey. Data were collected by using a questionnaire. The questionnaire in...
Pamukkale University Journal of Education, 2013
Bu araştırmanın amacı Eğitim Fakültelerinde verilen Topluma Hizmet Uygulamaları (THU) isimli ders... more Bu araştırmanın amacı Eğitim Fakültelerinde verilen Topluma Hizmet Uygulamaları (THU) isimli dersin işlenişi sürecinde yapılan uygulamalardan örnekler sunmak ve süreçle ilgili öğrenci görüşlerini değerlendirmektir. Çalışmanın katılımcıları THU dersine kayıtlı 44 öğretmen adayı üniversite öğrencisidir. Bu ders kapsamında 14 hafta boyunca topluma hizmete yönelik çeşitli projeler geliştirilerek uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmada, bu dersin yapılandırılmasına yönelik uygulama örneklerine, öğrenci düşüncelerinde ortaya çıkan temalara ve dersin işlenişine yönelik çıkarımlara yer verilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen projelerin ve dersin değerlendirilmesi için öğretmen adaylarından günlükler tutmaları ve raporlar hazırlamaları istenmiştir. Raporların betimsel analizi sonucunda topluma hizmetle ilgili olarak katılımcıların duygu ve düşüncelerinde yedi temanın ağırlık kazandığı anlaşılmıştır. Öğrenci raporlarının incelenmesinden, bu derste gerçekleştirilen uygulamalar sayesinde göze çarpan en belirgin sonucun öğrencilerde topluma hizmet bilincinin ve farkındalığın gelişmesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu araştırmanın amacı Eğitim Fakültelerinde verilen Topluma Hizmet Uygulamaları (THU) isimli ders... more Bu araştırmanın amacı Eğitim Fakültelerinde verilen Topluma Hizmet Uygulamaları (THU) isimli dersin işlenişi
sürecinde yapılan uygulamalardan örnekler sunmak ve süreçle ilgili öğrenci görüşlerini değerlendirmektir.
Çalışmanın katılımcıları THU dersine kayıtlı 44 öğretmen adayı üniversite öğrencisidir. Bu ders kapsamında
14 hafta boyunca topluma hizmete yönelik çeşitli projeler geliştirilerek uygulamaya konulmuştur. Bu
çalışmada, bu dersin yapılandırılmasına yönelik uygulama örneklerine, öğrenci düşüncelerinde ortaya çıkan
temalara ve dersin işlenişine yönelik çıkarımlara yer verilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen projelerin
ve dersin değerlendirilmesi için öğretmen adaylarından günlükler tutmaları ve raporlar hazırlamaları
istenmiştir. Raporların betimsel analizi sonucunda topluma hizmetle ilgili olarak katılımcıların duygu ve
düşüncelerinde yedi temanın ağırlık kazandığı anlaşılmıştır. Öğrenci raporlarının incelenmesinden, bu
derste gerçekleştirilen uygulamalar sayesinde göze çarpan en belirgin sonucun öğrencilerde topluma
hizmet bilincinin ve farkındalığın gelişmesi olduğu anlaşılmaktadır.
by S. Sadi SEFEROGLU, Salih BARDAKCI, Deniz Erguvan, Khamsum Kinley, S.Sadi SEFEROGLU(2), Uyanga Sambuu, Martin Ebner, Nafisat Afolake Adedokun-Shittu, Antoanela Naaji, Sue Gregory, Mohammed Ali Akour, Mahbub ahsan khan, Ijaz A. Qureshi, Hanadi Buarki, Elaine Khoo, R. Bottino, Alev Elci, Sarah Thomas, António Moreira, Kyriacos Charalambous, Jamil Itmazi, Rita Birziņa, Paul Nleya, Ümit YAPICI, Camilius Sanga, and Antoanela Luciana Naaji Al Lily, A., Seferoglu, S. S., Foland, J., Stoloff, D., Gogus, A., Erguvan, I., Awshar, M., Tonde... more Al Lily, A., Seferoglu, S. S., Foland, J., Stoloff, D., Gogus, A., Erguvan, I., Awshar, M., Tondeur, J., Hammond, M., Venter, I., Jerry, P., Vlachopoulos, D., Oni, A., Liu, Y., Badosek, R., López de la Madrid, M., Mazzoni, E., Lee, H., Kinley, K., Kalz, M., Sambuu, U., Bushnaq, T., Pinkwart, N., Adedokun-Shittu, N., Zander, P., Oliver, K., Pombo, L., Sali, J., Gregory, S., Tobgay, S., Joy, M., Elen, J., Jwaifell, M., Said, M., Al-Saggaf, Y., Naaji, A., White, J., Jordan, K., Gerstein, J., Yapici, İ., Sanga, C., Nleya, P., Sbihi, B., Lucas, M., Mbarika, V., Reiners, T., Schön, S., Sujo-Montes, L., Santally, M., Häkkinen, P., Al Saif, A., Gegenfurtner, A., Schatz, S., Vigil, V., Tannahill, C., Partida, S., Zhang, Z., Charalambous, K., Moreira, A., Coto, M., Laxman, K., Farley, H., Gumbo, M., Simsek, A., Ramganesh, E., Birzina, R., Player-Koro, C., Dumbraveanu, R., Ziphorah, M., Mohamudally, N., Thomas, S., Romero, M., Nirmala, M., Cifuentes, L., Osaily, R., Omoogun, A., Elçi, A., Edyburn, D., Moudgalya, K., Ebner, M., Bottino , R., Khoo, E., Pedro, L., Buarki, H., Román-Odio, C., Qureshi, I., Khan, M., Thornthwaite, C., Kerimkulova, S., Downes, T., Malmi, L., Bardakci, S., Itmazi, J., Rogers, J., Rughooputh, S., Akour, M., Henderson, J., de Freitas, S., & Schrader, P. (2016). Academic domains as political battlegrounds: A global enquiry by 99 academics in the fields of education and technology. Information Development. doi:10.1177/0266666916646415.
http://idv.sagepub.com/content/early/2016/05/03/0266666916646415.full.pdf?ijkey=QtsF7QaLOhMzxrt&keytype=finite
https://www.academia.edu/25056969/Academic_domains_as_political_battlegrounds_A_global_enquiry_by_99_academics_in_the_fields_of_education_and_technology
---------------------------------------------------------
Abstract
This article theorizes the functional relationship between the human components (i.e., scholars) and nonhuman components (i.e., structural configurations) of academic domains. It is organized around the following question: in what ways have scholars formed and been formed by the structural configurations of their academic domain? The article uses as a case study the academic domain of education and technology to examine this question. Its authorship approach is innovative, with a worldwide collection of academics (99 authors) collaborating to address the proposed question based on their reflections on daily social and academic practices. This collaboration followed a three-round process of contributions via email. Analysis of these scholars’ reflective accounts was carried out, and a theoretical proposition was established from this analysis. The proposition is of a mutual (yet not necessarily balanced) power (and therefore political) relationship between the human and non-human constituents of an academic realm, with the two shaping one another. One implication of this proposition is that these non-human elements exist as political ‘actors’, just like their human counterparts, having ‘agency’ – which they exercise over humans. This turns academic domains into political (functional or dysfunctional) ‘battlefields’ wherein both humans and non-humans engage in political activities and actions that form the identity of the academic domain.
For more information about the authorship approach, please see Al Lily AEA (2015) A crowd-authoring project on the scholarship of educational technology. Information Development. doi: 10.1177/0266666915622044.
Keywords: education, technology, academia, power, organizational politics, academic domain, crowd-authoring
--------------------------------------------
Uploads
Books by S. Sadi SEFEROGLU
Özellikle son zamanlarda bu ortamlarda klavye kahramanları olarak adlandırılabilecek ve gerçek hayatta yapamadığı ya da ifade edemediği sözleri sanal ortamda sahte kimliklerle aktaran kötü niyetli kişiler de
aktif rol almaya başlamıştır. Çevrim içi ortamlarda sahte dijital kimlik kullanarak insanları aldatan, ortamın huzurunu bozan, çoğu zaman saldırganlık eğiliminde olan bu kişiler trol olarak adlandırılmaktadır. Troller kasıtlı olarak tartışma ortamının oluşmasına zemin hazırlarken, hatalı ya da yanlış bilgi ve içerikleri paylaşarak karmaşaya da neden olmaktadırlar. Bu bağlamda bu bölümde trollerle ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla ilk olarak trol ve trolleme kavramlarına değinilmiş, daha sonra trol ve trolleme türleri ve özellikleri ele alınmıştır. Bundan sonra trolleme davranışı altında yatan etmenlerden bahsedilerek çevrim içi ortamlarda karşılaşılan çevrim içi kavga/hakaret (flaming), siber zorbalık (cyber-bullying) ve siber vandallık kavramları ile trolleme arasındaki benzerlikler ve farklılıklar açıklanmıştır. Bölümün sonunda ise İnternet ve sosyal medya kullanıcılarına trolleme davranışına maruz kaldıklarında yapmaları gerekenlerle ilgili öneriler sunulmuştur.
Bu kapsamda bu bölümde ilk olarak sosyal medya terimiyle ilgili tanımlarda zaman içinde gözlenen değişimlere değinilecektir. Daha sonra web teknolojilerinin gelişimiyle sosyal medyada yaşanan değişimlerden bahsedilecektir. Bunu takiben sosyal medyayı geleneksel medyadan ayıran özelliklere yer verilerek sosyal medyanın kullanıcı kitlesinin niteliklerine değinilerek ve sosyal medyanın, sosyal medya araçlarını etkin olarak kullanan genç nüfus üzerindeki etkisinden bahsedilecektir. Son bölümde ise sosyal medyanın etkili kullanımı için önerilere yer verilecektir.
generations was born into the technology age and grew up with technology. The other one meet with
technology in the late ages. Thus, they have different habits, different expectations and different learning
preferences. In the meantime, with the developments in technology and Internet infrastructure, online
learning environments have become popular as an alternative learning environment in higher education.
The aim of this chapter is to guide instructors to design their online learning environments based on the
new generation’s needs and expectations. To learn about new generations’ needs a survey questionnaire
was conducted on higher education students. The results indicated that, todays’ students spends a lot
of time on the Internet specifically in social media environments and they commonly get connected to
the Internet with their mobile phones which necessitates a new design in online learning environments.
Papers by S. Sadi SEFEROGLU
sürecinde yapılan uygulamalardan örnekler sunmak ve süreçle ilgili öğrenci görüşlerini değerlendirmektir.
Çalışmanın katılımcıları THU dersine kayıtlı 44 öğretmen adayı üniversite öğrencisidir. Bu ders kapsamında
14 hafta boyunca topluma hizmete yönelik çeşitli projeler geliştirilerek uygulamaya konulmuştur. Bu
çalışmada, bu dersin yapılandırılmasına yönelik uygulama örneklerine, öğrenci düşüncelerinde ortaya çıkan
temalara ve dersin işlenişine yönelik çıkarımlara yer verilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen projelerin
ve dersin değerlendirilmesi için öğretmen adaylarından günlükler tutmaları ve raporlar hazırlamaları
istenmiştir. Raporların betimsel analizi sonucunda topluma hizmetle ilgili olarak katılımcıların duygu ve
düşüncelerinde yedi temanın ağırlık kazandığı anlaşılmıştır. Öğrenci raporlarının incelenmesinden, bu
derste gerçekleştirilen uygulamalar sayesinde göze çarpan en belirgin sonucun öğrencilerde topluma
hizmet bilincinin ve farkındalığın gelişmesi olduğu anlaşılmaktadır.
http://idv.sagepub.com/content/early/2016/05/03/0266666916646415.full.pdf?ijkey=QtsF7QaLOhMzxrt&keytype=finite
https://www.academia.edu/25056969/Academic_domains_as_political_battlegrounds_A_global_enquiry_by_99_academics_in_the_fields_of_education_and_technology
---------------------------------------------------------
Abstract
This article theorizes the functional relationship between the human components (i.e., scholars) and nonhuman components (i.e., structural configurations) of academic domains. It is organized around the following question: in what ways have scholars formed and been formed by the structural configurations of their academic domain? The article uses as a case study the academic domain of education and technology to examine this question. Its authorship approach is innovative, with a worldwide collection of academics (99 authors) collaborating to address the proposed question based on their reflections on daily social and academic practices. This collaboration followed a three-round process of contributions via email. Analysis of these scholars’ reflective accounts was carried out, and a theoretical proposition was established from this analysis. The proposition is of a mutual (yet not necessarily balanced) power (and therefore political) relationship between the human and non-human constituents of an academic realm, with the two shaping one another. One implication of this proposition is that these non-human elements exist as political ‘actors’, just like their human counterparts, having ‘agency’ – which they exercise over humans. This turns academic domains into political (functional or dysfunctional) ‘battlefields’ wherein both humans and non-humans engage in political activities and actions that form the identity of the academic domain.
For more information about the authorship approach, please see Al Lily AEA (2015) A crowd-authoring project on the scholarship of educational technology. Information Development. doi: 10.1177/0266666915622044.
Keywords: education, technology, academia, power, organizational politics, academic domain, crowd-authoring
--------------------------------------------
Özellikle son zamanlarda bu ortamlarda klavye kahramanları olarak adlandırılabilecek ve gerçek hayatta yapamadığı ya da ifade edemediği sözleri sanal ortamda sahte kimliklerle aktaran kötü niyetli kişiler de
aktif rol almaya başlamıştır. Çevrim içi ortamlarda sahte dijital kimlik kullanarak insanları aldatan, ortamın huzurunu bozan, çoğu zaman saldırganlık eğiliminde olan bu kişiler trol olarak adlandırılmaktadır. Troller kasıtlı olarak tartışma ortamının oluşmasına zemin hazırlarken, hatalı ya da yanlış bilgi ve içerikleri paylaşarak karmaşaya da neden olmaktadırlar. Bu bağlamda bu bölümde trollerle ilgili farkındalık oluşturulması amacıyla ilk olarak trol ve trolleme kavramlarına değinilmiş, daha sonra trol ve trolleme türleri ve özellikleri ele alınmıştır. Bundan sonra trolleme davranışı altında yatan etmenlerden bahsedilerek çevrim içi ortamlarda karşılaşılan çevrim içi kavga/hakaret (flaming), siber zorbalık (cyber-bullying) ve siber vandallık kavramları ile trolleme arasındaki benzerlikler ve farklılıklar açıklanmıştır. Bölümün sonunda ise İnternet ve sosyal medya kullanıcılarına trolleme davranışına maruz kaldıklarında yapmaları gerekenlerle ilgili öneriler sunulmuştur.
Bu kapsamda bu bölümde ilk olarak sosyal medya terimiyle ilgili tanımlarda zaman içinde gözlenen değişimlere değinilecektir. Daha sonra web teknolojilerinin gelişimiyle sosyal medyada yaşanan değişimlerden bahsedilecektir. Bunu takiben sosyal medyayı geleneksel medyadan ayıran özelliklere yer verilerek sosyal medyanın kullanıcı kitlesinin niteliklerine değinilerek ve sosyal medyanın, sosyal medya araçlarını etkin olarak kullanan genç nüfus üzerindeki etkisinden bahsedilecektir. Son bölümde ise sosyal medyanın etkili kullanımı için önerilere yer verilecektir.
generations was born into the technology age and grew up with technology. The other one meet with
technology in the late ages. Thus, they have different habits, different expectations and different learning
preferences. In the meantime, with the developments in technology and Internet infrastructure, online
learning environments have become popular as an alternative learning environment in higher education.
The aim of this chapter is to guide instructors to design their online learning environments based on the
new generation’s needs and expectations. To learn about new generations’ needs a survey questionnaire
was conducted on higher education students. The results indicated that, todays’ students spends a lot
of time on the Internet specifically in social media environments and they commonly get connected to
the Internet with their mobile phones which necessitates a new design in online learning environments.
sürecinde yapılan uygulamalardan örnekler sunmak ve süreçle ilgili öğrenci görüşlerini değerlendirmektir.
Çalışmanın katılımcıları THU dersine kayıtlı 44 öğretmen adayı üniversite öğrencisidir. Bu ders kapsamında
14 hafta boyunca topluma hizmete yönelik çeşitli projeler geliştirilerek uygulamaya konulmuştur. Bu
çalışmada, bu dersin yapılandırılmasına yönelik uygulama örneklerine, öğrenci düşüncelerinde ortaya çıkan
temalara ve dersin işlenişine yönelik çıkarımlara yer verilmiştir. Çalışma kapsamında geliştirilen projelerin
ve dersin değerlendirilmesi için öğretmen adaylarından günlükler tutmaları ve raporlar hazırlamaları
istenmiştir. Raporların betimsel analizi sonucunda topluma hizmetle ilgili olarak katılımcıların duygu ve
düşüncelerinde yedi temanın ağırlık kazandığı anlaşılmıştır. Öğrenci raporlarının incelenmesinden, bu
derste gerçekleştirilen uygulamalar sayesinde göze çarpan en belirgin sonucun öğrencilerde topluma
hizmet bilincinin ve farkındalığın gelişmesi olduğu anlaşılmaktadır.
http://idv.sagepub.com/content/early/2016/05/03/0266666916646415.full.pdf?ijkey=QtsF7QaLOhMzxrt&keytype=finite
https://www.academia.edu/25056969/Academic_domains_as_political_battlegrounds_A_global_enquiry_by_99_academics_in_the_fields_of_education_and_technology
---------------------------------------------------------
Abstract
This article theorizes the functional relationship between the human components (i.e., scholars) and nonhuman components (i.e., structural configurations) of academic domains. It is organized around the following question: in what ways have scholars formed and been formed by the structural configurations of their academic domain? The article uses as a case study the academic domain of education and technology to examine this question. Its authorship approach is innovative, with a worldwide collection of academics (99 authors) collaborating to address the proposed question based on their reflections on daily social and academic practices. This collaboration followed a three-round process of contributions via email. Analysis of these scholars’ reflective accounts was carried out, and a theoretical proposition was established from this analysis. The proposition is of a mutual (yet not necessarily balanced) power (and therefore political) relationship between the human and non-human constituents of an academic realm, with the two shaping one another. One implication of this proposition is that these non-human elements exist as political ‘actors’, just like their human counterparts, having ‘agency’ – which they exercise over humans. This turns academic domains into political (functional or dysfunctional) ‘battlefields’ wherein both humans and non-humans engage in political activities and actions that form the identity of the academic domain.
For more information about the authorship approach, please see Al Lily AEA (2015) A crowd-authoring project on the scholarship of educational technology. Information Development. doi: 10.1177/0266666915622044.
Keywords: education, technology, academia, power, organizational politics, academic domain, crowd-authoring
--------------------------------------------
The new situation required changes and updates in school curricula as well. In this new era, people’s roles and responsibilities also have changed. In order to be effective members of society, individuals need to renew, update and develop themselves to cope with the changes occurred in many parts of the daily life. One of the outcomes of these changes is that use of information and communication technologies in education, which also brought the widespread use of online environments to make education available and reachable for everyone, increased. In addition, this lead people to distance education programs and online learning environments. The purpose of this research was to investigate the needs and problems of online education programs offered by Turkish universities.
In addition some possible solutions for those problems were suggested. The study group was consisted of faculty members who were currently teaching or working in distance education programs. In order to collect data a survey was used. Findings revealed that the most common problems are related to pedagogical competence, technical issues, design and preparation of content and use of distance education systems. In order to have effective online learning programs, it can be suggested that an efficient feedback system need to be used, and technical and pedagogical support to faculty members in the preparation and design of contents should be provided.
Toplumsal buradalık algısının yüz yüze ortamlarda yani bireylerin fiziksel olarak bir arada oldukları ortamlarda yaşanan etkileşimler sayesinde doğal olarak yüksek olacağı düşünülür. Ancak bazı araştırmacılar bu duruma Şüpheyle yaklaşmakta ve fiziksel olarak bir arada olmanın toplumsal buradalık algısının varlığının garantisi olmayabileceğini ileri sürmektedirler. Öte yandan, e-öğrenme ortamlarında öğrenenler arasında; yalnızlık, yalıtılmışlık, iletişimsizlik ve bağlantıların kopukluğu gibi duyguların baskın olma olasılıkları ise daha yüksek olacaktır.
Toplumsal buradalık, öğrenenin yaşadığı doyum ve bir gruba ait olma duygusu Şeklinde tanımlanabilir. E-öğrenme ortamlarına katılan bireylerin bu ortamlara yönelik tutumları, bu ortamlara duydukları güven, ortamda bulunan diğer bireylerle etkileşim düzeyleri, bireylerin kendilerini bu ortamlarda rahat hissetme durumlarını, duygularını ve düşüncelerini rahat ifade edebilme düzeylerini belirleyici olabilmektedir.
Bu çalışmada çevrimiçi ortamlarda toplumsal buradalık algısının yükseltilmesinin önemi irdelenmekte ve bu bağlamda kullanılabilecek iletişim araçları incelenmektedir.
lumsal yaflam biçimlerini derinden etkilerken öte yandan da bilginin üre-
tilmesi, paylafl›lmas› ve aktar›lmas› süreçlerinde önemli de¤iflimlere yol
açm›flt›r. Bilim ve teknolojideki geliflmeler sonucu bilginin art›fl h›z›nda
yaflanan ivme, var olan bilginin sürekli olarak güncellenmesini zorunlu
hale getirmifltir. Buna paralel olarak her gün de¤iflen bilginin h›z›na yeti-
flebilmek için insanlar›n da bilgiyi sürekli takip eden, kendini sürekli gün-
celleyen bireyler olma yönünde ilerlemesi gereklili¤i gündeme gelmifltir.
Bu durum e¤itim alan›nda da bilgi ve iletiflim teknolojileri ile ‹nternet’in
kullan›m›n› art›rarak çevrimiçi ortamlar›n yayg›nlaflmas› sonucunu do-
¤urmufltur. Yüksekö¤retim kurumlar› da insanlar›n artan ihtiyaçlar›n›
karfl›lamak için uzaktan e¤itim programlar› ile çevrimiçi e¤itime yönel-
mifllerdir. Yüksekö¤retim kurumlar›ndaki bu yeni yönelifl etkin e¤itim
ö¤retim için hem üniversiteler hem de ö¤retim elemanlar› aç›s›ndan yeni
ihtiyaçlar ortaya ç›karmaktad›r. Bu çal›flman›n amac›, üniversite ö¤retim
elemanlar›n›n Türkiye’de çevrimiçi ortamlarda sunulan e¤itimlerle ilgili
olarak üniversitelerin ne tür ihtiyaçlar›n›n oldu¤unu ve hangi tip prob-
lemlerle karfl›laflt›klar›n› belirlemek ve karfl›lafl›lan sorunlarla ilgili çözüm
önerileri ortaya koymakt›r. Bu amaçla üniversitelerin uzaktan e¤itim mer-
kezlerinde çal›flan alan uzmanlar›, çevrimiçi e¤itim alan›nda çal›flmalar
gerçeklefltiren ö¤retim elemanlar› ve çevrimiçi ders sunan ö¤retim ele-
manlar›na bir anket uygulanm›flt›r. Araflt›rma bulgular›na göre ö¤retim
elemanlar›n›n en çok çevrimiçi e¤itimde pedagojik yeterlik, teknik konu-
lar, içeri¤in haz›rlanmas› ve uzaktan e¤itim sistemlerini kullanmada des-
te¤e ihtiyaç duyduklar› anlafl›lmaktad›r. Gözlenen sorunlar aç›s›ndan çev-
rimiçi ö¤retimin durumuna bak›ld›¤›nda, uzaktan e¤itim merkezlerinin
süreklili¤inin sa¤lanmas› için etkili bir geri dönüt sisteminin kullan›lma-
s›, özellikle içerik haz›rlanmas› konusunda teknik ve pedagojik desteklerin
sa¤lanmas› ve ihtiyaçlar do¤rultusunda ö¤retim elemanlar›na gerekli e¤i-
tim desteklerinin sa¤lanmas›n›n önemli oldu¤u ileri sürülebilir
of positive changes in our lives, while at the same time raising the specter of a variety of risks.
This study examined middle school students’ computer and Internet usage in terms of time spent,
perceived levels of proficiency, manner of home usage and risky Internet behavior. It also looked
at how the gender of the students, the level of parental education, time spent online and level
of the Internet proficiency affected students’ risky behavior. A significant proportion of children
were found to spend long hours on the computer and to consider themselves at an intermediate
or advanced level of proficiency with regard to computer and the Internet usage. Approximately
half of the students surveyed connected to the Internet in their own rooms. Similarly, close to half
of the students surveyed were subject to various types of parental limitations. Although scores
for risky Internet behavior were not markedly high, students did exhibit certain types of risky behavior. Gender and mother’s level of education were found to correlate with risky Internet
behavior. Overall, the study findings suggest that students, families and different institutions all
have certain responsibilities with regard to online risks and those solutions to related problems
require the collaboration of all stakeholders.
In our present day world, it is asserted that one of the most important problems individuals face is cyber bullying. Hence, preventing cyber bullying is of great significance in terms of cyber victims’ psychological and physical well-being. To do this, first of all, the underlying reasons of cyber bullying and variables that correlate with cyber bullying should be comprehensively investigated. Therefore, in the study it was aimed to investigate the relationship of cyber bullying with cyber loafing, internet addiction and information literacy. In addition to this, it was investigated if or not cyber bullying behaviors differed according to some variables. A total of 181 participants participated in the study. Mostly male individuals as gender, undergraduate and graduate students as education status constituted the study group. Five data collection tools were employed in the study. These tools are demographic information questionnaire, cyber loafing scale, information literacy scale, internet addiction scale and cyber bullying scale. Findings indicated that cyber bullying showed a significant positive correlation with cyber loafing and internet addiction, while it showed significant negative correlation with information literacy. Besides, it was revealed that cyber bullying behaviors changed according to age, education status and occupation. It was found out that participants below the age of 25 showed more cyber bullying behaviors than those participants above the age of 35 did. Regarding education status, it was determined that undergraduate and master students showed more cyber bullying behaviors compared to doctoral students. As for occupation, participants, who are student, involved in more cyber bullying compared to teachers and academicians. It was also found out cyber bullying behaviors did not change according to gender and the most frequently used device to connect internet. Results of the study, in particular, pointed out education regarding information literacy is important in order to prevent cyber bullying and other related problems. In this context, it can be said educational institutions’ inclusion these issues in their curricula in all levels is important for raising healthy generations.